+ Konuyu Yanıtla
2 / 4 Sayfa İlkİlk 1234 SonSon
11 den 20´e kadar toplam 35 ileti bulundu.

Konu: Cinsel İlişki

Cinsel İlişki Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #11
    Kayıt Tarihi
    Apr 2007
    Nerede
    Aydın
    İletiler
    1.962
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Cinsel ilişki

    Site yazdığım gibi çıkmadı.Tekrar yazıyorum.
    http://www.msb.gov.tr/ayim/ayim_kara...asp?idno=25808



    Hukuki NET Güncel Haber

    Cinsel İlişki konulu yargıtay kararı ara
    Cinsel İlişki konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #12
    Kayıt Tarihi
    Apr 2007
    Nerede
    Aydın
    İletiler
    1.962
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Cinsel ilişki

    Yine aynı şekilde çıktı.Bu durumda, sözünü ettiğim dosyaya ulaşmak için; bilgisayarına "yüz kızartıcı suç"yaz tarattır.İlk sayfada karşına gelecek.
    İyi günler....

  4. #13
    Kayıt Tarihi
    Apr 2008
    İletiler
    327
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cinsel ilişki

    657 sayılı yasanın 48/5.maddesinin eski ve yeni hali ile ayn yasanın 98/b.maddesi DİSİPLİN yönünden değil, idari yönden ve bir mahkeme kararına dayalı olarak ortaya çıkacak kısıtlılık hallerini ifade eder.
    657 sayılı yasanın 131.maddesine göre DİSİPLİN SORUŞTURMASI, adli soruşturmadan bağımsız olarak yürütülür. Dolayısı ile iki hususyani adli ve disiplin soruşturmaları birbirini etkilemez ve birbirinden bağımsız yürütülür.
    Yüz kızartıcı suç ibarelerinin 657 sayılı yasanın 48.maddesinde yer lan ve disiplin soruşturması ile farklı ve alakasız bir hususu ifade eder.
    657 sayılı yasanın 125/E-g.maddesinde yer alan "Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" şeklinde yer alan DİSİPLİN SUÇU halen geçerli olarak vardır ve uygulanmaktadır.
    657 sayılı yasanın 48/5. maddesinde (23/01/2008-5728 S.K./317.mad) Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak." hükmü uyarınca adli yönden alınacak hapis cezalarının mememuriyete engel olacağı belirtilmiştir.
    657 sayılı yasanın 98/b.maddesinde de "Memurluğa alınma şartlarından her hangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan her hangi birini kaybetmesi" hükmü uyarınca da, memurların yukarıda belirtilen hususlardan birini kaybetmeleri halinde memuriyetlerinin son bulacağı hüküm altına alınmıştır.

  5. #14
    Kayıt Tarihi
    Apr 2008
    İletiler
    327
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cinsel ilişki

    Sizin sorununuz mahkeme kararı ile verilen mahkumiyet kararı dolayısı ile memriyet koşullarını yitirmek DEĞİL, disiplin suçu olarak 657 sayılı yasada belirtilen 125/E-g.madde uyarınca DİSİPLİN YÖNÜNDEN ihraç edilme ihtimalinizdir.

  6. #15
    Kayıt Tarihi
    Apr 2008
    İletiler
    327
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cinsel ilişki

    Sayın sakarın belirttiği Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 1.Dairesinin 29.01.1991
    tarih ve 91/122735 sayılı kararı da özetle, adli yönden ceza alan bir kişinin bu mahkumiyet nedeni ile uğrayacağı yasal kısıtlılık hakkındadır.
    Tekrar ediyorum, sizin sorununuz mahkumiyete bağlı kısıtlılık değil, kanunda özel olarak düzenlenmiş bir disiplin suçu nedeni ile ihraç edilme olasılığınızdır. Yapılan diğer yorumların hepsi aynı şekilde bu ayrım dikkate alınmadan yapılmıştır.

  7. #16
    Kayıt Tarihi
    Apr 2007
    Nerede
    Aydın
    İletiler
    1.962
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Cinsel ilişki

    Şu hale göre, davada sağlıklı bir çözüme verilebilmesi için öncelikle Davacının işlediği ve mahkum olduğu "evlenmek vaadi ile kızlık bozmak" suçunun "yüz kızartıcı" suç niteliği bulunup bulunmadığının ve "yüz kızartıcı suç sayılıp sayılmayacağının tartışılması gerekecektir.


    Türk pozitif hukukunda "yüz kızartıcı suç" kavramı tanımlanmamıştır. Hangi suçlar yüz kızartıcıdır, hangileri değildir yargısına baz oluşturacak elde somut bir done bulunmaktadır. Statü hukuku yönünden kavramın içeriğini belirlemede getirilen kurallarda sayma, yöntemi izlenmiş, bazı suçlar yüz kızartıcı olarak örneklenmiş ayrıca bazı düzenlemelerde "gibi" sözcüğüne de yer verilmiştir. 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun 65/a maddesinin uygulanması, bunun sonucunda aynı Kanunun 36/a maddesi uyarınca işlem yapılabilmesi için yüz kızartıcı suç kavramının açıklığa kavuşturulması gerekecektir. Değinilen bu yasal düzenlemelerin uygulanması açısından 926 sayılı Kanunun kendisine ve Silahlı Kuvvetlerle ilgili diğer düzenlemelerde ölçü alınabilecek bir hüküm bulunmadığına göre, kavrama açıklık getirirken diğer yasal düzenlemelerin buna değin kurallarından pek doğaldır ki yararlanacaktır.

    Anayasanın milletvekili seçilme yeterliğini düzenleyen 76 ncı maddesinin 2 nci fıkrasında "...zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi..." suçlar, yüz kızartıcı suçlar olarak sayılmıştır.

    Aynı hüküm, 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun 11/fl nci maddesinde yinelenmiştir.

    657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48/A5 nci maddesi ile yüz kızartıcı suç kavramına, zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi suçlar dahil edilmiştir.

    Konuyla ilgili 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun değişik 7/B maddesi aynen şöyledir. Zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlar....

    1136 sayılı Avukatlık Kanununun avukatlığa kabule engel haller arasında, zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas suçlarından mahkumiyet gösterilmiştir.

    Türkiye Büyük Millet Meclisinin 11 MAYIS 1937 gün ve 941 sayılı kararında, hırsızlık, emniyeti suistimal, sahtekarlık, dolandırıcılık, yalan yere yemin, cürüm tasnii, yalan yere şahadet, iftira, irtikap, irtişa, ihtilas gibi suçlar yüz kızartıcı suç olarak belirtildikten başka, işleniş tarzı ve tevlit ettiği neticeler bakımından toplumda tepkiler uyandıran suçların söz konusu kavrama dahil edilebileceğine değinilmiştir.

    Bugün için "yüz kızartıcı suç" kavramını tanımlayan bir düzenleme bulunmamakla birlikte ilgili alanları bakımından getirilen yasal kurallara bakıldığında, hepsinde de sayılan suçların aynı suçlar olduğu görülecektir. Başta Anayasa kuralı olmak üzere, 2839 sayılı, 657 sayılı 647 sayılı, 1136 sayılı Kanunların maddelerinde yüz kızartıcı suç diye hep aynı suçlara yer verilmiştir. Buna bakılarak tanımı yapılmamakla birlikte, yüz kızartıcı suçların hangi suçlar olduğunda pozitif hukukumuzda birlik bulunduğu söylenebilir. Haliyle 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun 65/a maddesinde geçen "yüz kızartıcı bir suçtan" ifadesiyle murat edilen suçların, diğer statü ve infaz kanunlarında sayılan suçlar olduğunun kabulü kaçınılmazdır. "Yüz kızartıcı suç" bir kavram olduğuna ve bir içeriğinin bulunması gerektiğine göre, toplum düzeni ve Devlet yönünden kavramın içeriğinde birlik sağlanması zorunludur. Ayrı yöreler ve toplumun çeşitli kesimleri için oluşan ahlak telakkilerine göre suçlara affedilen değer yargıları belki değişik olacaktır. Ama Devlet yaşamında bu değişik telakki ve yargılara göre bir kavramın ifade ettiği anlamın belli bur süreçte ve değişik statüler açısından değişkenliğinden söz edilmesi kamu düzeni yönünden kabul edilemez. Daha açık anlatımla: Devlet memurları statüsüne, Hakimlik statüsüne, Milletvekili statüsüne, Subay ve Astsubaylık statülerine göre ayrı ve değişken bir "yüz kızartıcı suç" kavramı saptanması olanaksızdır. Kavram ifade ettiği anlam itibariyle genel ve herkes yönünden aynı olmak durumundadır. Devlet belli yörelerin yargı değerlerine göre o bölgelerde görevlendireceği kamu görevlileri için ayrı ayrı "yüz kızartıcı suç" kavramı getiremeyeceği gibi değişik statülere göre de değişik içerikli bir "yüz kızartıcı suç" tanımlaması yapamaz. Bu fikir, zamanla "yüz kızartıcı suç" kapsamında değişiklik yapılamayacağı, kavramın statü ve dondurulmuş halde kalacağı anlamına alınmamalıdır. Devlet yaşamında oluşan yeni durumlara, saptanacak strateji ve siyasal tercihlere göre ihtiyacın karşılanması için kavrama dahil edilecek veya dışlanacak suç tipleri elbette olacaktır. Ama kavram o devlet içinde herkes yönünden aynı olmak durumunu yine de koruyacaktır.

    Bu anlayış doğrultusunda bazı yasal kurallarda yüz kızartıcı suç olarak ismen sayılan suçlar yanında, ayrıca "gibi" sözcüğüne yer verilmiş olmasının ne anlama geldiğinin tartışılması önem kazanmaktadır.

    1982 Anayasasının 128 nci maddesinin 2 nci fıkrasında "Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, haklan ve yükümlülükleri, ayiı k ve ödenekleri ve diğer özlük işleri Kanunla düzenlenir" hükmü yer almaktadır. Maddenin amacı açıktır. Memurlar ile kamu görevlilerini statülerinin devamı süresince yasal güvence altında bulundurmak, üstlendikleri kamu hizmetini bazı etkileşimlerden çekince duymaksızın, amacı doğrultusunda yerine getirilmesini sağlamaktır.657 sayılı Kanunun "Güvenlik" başlığı altında düzenlenen 18 nci maddesinde "Kanunlarda yazılı haller dışında Devlet memurunun memurluğuna son verilemez, aylık ve başka haklan elinden alınamaz" hükmüyle, memura tanınan güvencede "Yasalık İlkesi" benimsenmiş, memurların memurluklarım sona erdiren haller ile özlük haklarını doğrudan ilgilendiren durumların kanunda bizzat düzenlenmesi gerektiğine işaret edilmiştir. Keyfiyet, 926 sayılı Kanun kapsamında olanlar için de farksızdır. Zira Kanunun 7 nci maddesinde kanunlarda, kanunlara dayanılarak çıkarılan tüzük ve yönetmeliklerde yazılı haller dışında subaylığa, astsubaylığa, askeri öğrenciliğe son verilemeyeceği, aylık ve diğer haklarının ellerinden alı namı yasağı yazılıdır. Güvencede yasallık ilkesini öngören Anayasa kuralı ve yasal ilkeler karşısında, memurlar ile kamu görevlilerinin görevlerine son verilmeyi, özlük hakları ile bu arada açığa alınmayı, kıdemden düşülmeyi gerektiren nedenlerin doğrudan kanunlarda gösterilmesi zorunlu bulunmaktadır. Güvencede yasallık ilkesinin esası bu olmak gerekir. Kanunun bu alanda düzenleme getirmeksizin, idari takdir ve mülahazalarla idareye takdir yetkisi tanıması, koyacağı esaslar dışında kural nitelikli hükümlerin idari tasarruflarla, getirilebileceğini kabul etmiş olması, memur güvencesinin yasallığı ilkesi ile bağdaştırılamaz. Anayasa ve yasaların değinilen maddelerinde kanun koyucunun istenci "Memur güvencesinde yasallık" ilkesidir. Kanunlarda getirilen hükümler dışında bu alanda takdir yetkisi bulunduğu ve bu yetkiye dayanılarak Kanunla bağdaşmayacak şekilde idari düzenlemelerde bulunulması Kanun koyucunun istenci ile bağdaşmayacağı gibi işin mantığı ve doğasına da uyum sağlamayacaktır. Tüzük veya yönetmelik gibi idari düzenlemelerde yapılabilecek olan, hukuki hiyerarşide üst değerindeki yasal düzenlemelere sadık kalmak, onların dışında ve aykırı bir düzenleme getirmeksizin, genel, gayri kişisel, objektif ve soyut nitelikli kuralları uygulamaya dönük olacak biçimde açmak ve açıklamak olacaktır.

    Mevzuatımızda biri yek diğerini doğrular ve destekler tarzda getirilen hükümlere, memur ve kamu görevlilerinin güvenceleri, statülerinden dolayı kanunlarda düzenlenmesinin yasal bir zorunluluk arz etmesine göre, yüz kızartıcı suçlar olarak sadece kanunlarda ismen belirtilenlerin kabul edilebileceği noktasında Kurulumuzda görüş birliği sağlanmıştır. Bu suçlar ise zimmet, irtikap rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanmak, dolanlı iflas suçlarıdır. Anayasanın 128 nci maddesi ve işin doğası nedeniyle yüz kızartıcı suç kavramı içeriğine salt bu suçların gireceği, kanunlarda yapılan saymanın tadadi ama tada dili olduğu kabul edilmiştir. Bazı yasal kurallarda geçen "gibi" sözcüğü tutamak alınarak, bu sözcüğün kanuna karşın kanunda öngörülmeyen suç tiplerini yüz kızartıcı suçlara benzerlikleri nedeniyle kavram kapsamına almak amacıyla kullanıldığının farz ve kabulü Anayasanın 128 nci maddesinde dile getirilen "güvencenin yasallığı" ilkesiyle bağdaştırılamaz. İdari takdir ve tasarruflarla kapsamın genişletilmesi, kanun koyucunun istenci ve yasanın üzerine çıkılması demek olacaktır. Ayrıca. Kanunlarda gösterilen suçlardan başka benzer suçların yüz kızartıcı suç sayılmasında esas alınacak ölçünün ne olduğu, hangi kriterlerin baz alınacağı bilinmeden idareye takdir yetkisi tanınması, statü hukukunda dengesizliklere ve giderilmesi olanaksız mağduriyetlere neden olabilecektir. Gibi sözcüğünün sayılanlara benzer suçları ifade etmek için değil, kanunlarda "sayılan suçlardan biri" anlamında kullanıldığı aşikardır. Sözcüğe, kullanılış biçimine, düzenlenen sahanın özelliğine bakılmaksızın bu anlamın dışında kanunlara ters gelen bir anlamın yüklenmesi görüşü paylaşılamaz.

    Nitekim Yargıtay Dördüncü Ceza Dairesinin 8 KASIM 1966 gün ve 705/5781 sayılı ilamı, Danıştay Birinci Dairesinin 9 KASIM 1983 gün ve 220/260 sayılı istişarı mütalaası, Yüksek Seçim Kurulunun 14 MART 1987 gün ve 109/18 sayılı kararında benimsenen görüşler de bu kabul tarzını doğrulamaktadır.

    Türkiye Büyük Millet Meclisinin 17 MART 1937 gün ve 3606 sayılı kararı, yüz kızartıcı suç kavramının içeriğini belirlemede bugün için ölçü alınamaz. Memurlar ile kamu görevlilerine yasal güvence vermeyi öngören anayasal bir düzende, bu kişilerin statü ve durumlarını doğrudan ilgilendiren bir konunun artık idari takdire bırakıldığından ve idari tasarruflarla düzenleme yapılabileceğinden söz edilemez. Bu nedenle kararın alındığı dönemin özelliklerine göre değerlendirilmesi gerekli görülmektedir.

    926 sayılı Kanunda ve Silahlı Kuvvetlerle ilgili diğer yasal düzenlemelerde yüz kızartıcı suçları belirleyen bir kural bulunmadığından karşılaşılan boşluk nasıl giderilecek, 65/a maddesinin uygulanmasında baz ne olacaktır sorunu, kamu görevlisi kavramında 657 sayılı Kanun kapsamında kalanlarla birleşen Silahlı Kuvvetler mensupları hakkında bu Kanunun 48/A5 nci maddesinde ismen sayılan suçların Ölçü olabileceği değerlendirilmektedir. Devletin değişik alanlarda kamu hizmetini yürüten ajanları hakkında aynı kavramın kapsamına ayrı ve farklı suçlar dahil edeceği olası dahi görülemez. 926 sayılı Kanuna tabi personel yönünden yüz kızartıcı suçlar denildiğinde, 657 sayılı Kanunun ilgili maddesinde yazılı suçların baz alınarak ona göre işlem yapılması işin gereklerine, eşitlik ilkesine ve hakkaniyete de uygun düşecektir.

    Mevzuatımızda yüz kızartıcı suçlar tadadı ve tahdidi olarak sayıldığına, bunların dışında benzer suç tiplerinin idarece yüz kızartıcı suç niteliğine büründürülemeyeceğine, Silahlı Kuvvetlere mensup 926 sayılı Kanun kapsamında kalan personel bakımından da mevzuatımızda sayılan yüz kızartıcı suçların esas alınabileceğine göre, evlenmek vadiyle kızlık bozmak suçunu, sayılanlar arasında yer almadığından, hatta sayılanlara benzer dahi bulunmadığından yüz kızartıcı suç saymak hukuken olanaksızdır. O nedenle, hakkında kamu davası açılması üzerine, Davalı idarece suçun yüz kızartıcı olduğundan bahisle davacıyı açığa alma işlemi ile, açığı gerektirmeyen suçtan mahkum olan Davacının açıkta geçirdiği sürenin aleyhine nasıp düzeltmesi olacak şekilde kıdeminden düşülmesine ilişkin işlem hukuka neden ve amaç öğeleri bakımından aykırı bulunmuştur.
    Benim AYİM kararını emsal göstermekteki amacım 657/125 te de geçen "Memuriyete yakışmayacak YÜZ KIZARTICI" nitelemesinin nasıl tesbit edilebileceği idi.Bununla ilgili kararı yukarıya aktardım.Yani "Rızaen cinsî ilişki" neye dayanılarak "yüz kızartıcı suç"olarak nitelenecek?
    İyi günler..

  8. #17
    Kayıt Tarihi
    Apr 2008
    İletiler
    327
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cinsel ilişki

    1991 tarihli bu Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kararında, daha öncede dediğim gibi disiplin cezası tartışılmamıştır.
    Dikkat edilir ise, yüz kızartıcı suç ibaresi bu kararda değerlendirilmiştir. Oysa 657 sayılı yasanın 125/E-g.maddesinde disiplin suçu düzenlenmiş ve yüz kızartıcı suç ibaresi değil, yüz kızartıcı HAREKET ifadesine yer verilmiştir. Suç kavramı teknik bir hukuki terimdir. Hareket tanımı, suç tanımından oldukça geniş ve kapsamlıdır.
    Neyse konuyu felsefi tartışma noktasına getirmemek için, askeri memurlar dışında tüm memurların davalarının nihai çözüm yeri ve son karar merkezi olan Danıştayın konuya bakışını bir ölçüde anlatmak amacı ile aşağıda ki karar sarınım fikir verici olacaktır.
    Danıştay 8.Dairesinin 23/02/1994 tarih ve 1993/2658 esas, 1994/616 sayılı kararında; meslektaşı ile zina yapan öğretmenin meslekten çıkarılmasına ilişkin kararın hukuka uygun olduğu belirtilmiştir.
    Bilindiği üzere zina TCK suç olarak düzenlenmemiş ancak Medeni Hukukta, halen hukuka aykırı ve haksız fiil niteliğinde bir hareket olarak düzenlenmiştir.
    Somut olayda da evli bir erkeğin zinası ve buna iştirak eden Medeni kanun hükümlerine göre zina yapan bir bayan görevli bulunmaktadır.
    Bu iki arkadaşın TCK yönünden bir suçları yoktur. Ancak disiplin hukuku yönünden devlet memurluğundan çıkarma yaptırımı ile karşı karşıya bulunmaktalar. Ayrıca evli olan arkadaşın eşinin, her iki memur arkadaş hakkında Medeni kanun ve borçlar kanunu hükümleri uyarınca tazminat davası açma hakkı bulunmaktadır.
    Konu önder71 tarafından (03-06-2008 Saat 21:51:55 ) de değiştirilmiştir.

  9. #18
    Kayıt Tarihi
    Apr 2007
    Nerede
    Aydın
    İletiler
    1.962
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Cinsel ilişki

    Önder71 Kardeş,
    İyi ki Danıştay kararını yazmışsınız.O kararı buldum.İlgili 1702 ve 4357 sayılı kanunu da.Bana göre felaketle karşı karşıya kaldığımızın resmidir.Açıklayayım:
    Önce 1702 s.Kanun 27/1:Gerek talebeye karşı ve gerek hariçte muallim sıfatı ile telif edilemeyen iffetsizliği sabit olan.(Meslekten çıkarılacak olanlar sayılırken)
    Danıştay kararı ise:Davacı ZİNA suçundan Asliye Ceza mahkemesinin kararı ile cezalandırılmış ve cezası ertelenmiştir.Bu durumda davacının eylemi 1702 s.Kanunun 27/1 maddesindeki cezaya uygun bulunmaktadır.
    Yani Ceza mahkemesi kararıyla suç sabit olduğundan 27/1 uygun diyor.Peki ceza mahkemesi kararı olmasaydı ne olacaktı?
    İşin tuhaf olan tarafı ise şuu suçu işleyenler aynı tarihte, lise öğretmenleri değilde,ilkokul öğretmenleri olsaydı ve yine Ceza mahkemesinde mahkûm olsalardı,yani;yine suç sabit olsaydı, memuriyetten ihraç edilmeyeceklerdi.Niye mi?
    4357 sayılı kanunla yapılan değişiklikte:" 1702 sayılı kanunun ....,..,..,27,...,..maddeleri,ilkokul öğretmenleri ve yardımcı öğretmenler hakkında uygulanmaz"
    Yani Lise öğretmeni yaparsa mesleki ahlaka,örnek olmaya v.s.ye yakışmıyor,atalım.İlkokul öğretmeni yaparsa sakıncası yok!...
    İyi günler...

  10. #19
    Kayıt Tarihi
    Apr 2007
    Nerede
    Aydın
    İletiler
    1.962
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Cinsel ilişki

    Cümlemde ifade eksikliği olmuş,düzelteyim:
    Lise öğretmeni,polis olursa memuriyete yakışmayan hareket:ATALIM!...
    İlkokul öğretmeni ve yardımcı öğretmen yaparsa -Sanki o memur değil- yaptıkları memuriyete yakışır:ATILMASIN!..
    Yurdum hukukunu bu yüzden seviyorum zaten...
    Öööfffff....

  11. #20
    Kayıt Tarihi
    May 2008
    İletiler
    12
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Cinsel ilişki

    teşekkürler arkadaşlar şunu untmadan yorum yaparsanız çok memnun olurum.

    ilişkişi söyleyen şahıs 26 yaşında bir polis memuru ve şu anda diyorki zorla hiçbirşey olmadı tamamen olanlar kendi isteğim ve rızam dahilinde oldu,kıskançlık krizine girip bu konuyu abarttım.adli yön kovuşturma olamaz dedi.ideri yön yakamızı bırakmıyor.
    TCK dan zina suç olmaktan çıkarıldığı için, 08.02.2008 tarihinde 657 sayılı dev.me.ka.nuun 48.maddesinden yüz kızartıcı kavramı çıkartıldı,yüz kızartıcı suçlar açık açık yazıldı.ben yüz kızartıcılıktan memurluktan çıkarılırsam memur olamıyorum,ama memurluğa ğirişteki 48.maddeye göre oluyorum.terslik yokmu sizce arkadaşlar.

+ Konuyu Yanıtla
2 / 4 Sayfa İlkİlk 1234 SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

cinsellik yaşadım çok pişmanım

cinsel ilişki halleri

Forum

Benzer Konular :

  1. Çocukların Cinsel İstismarı ve Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu [Kitap Fiyat bilgisi]
    Murat Aydın; Seçkin; 2012; 28,50 TL Çocukların Cinsel İstismarı ve Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu hakkındaki işbu hukuki kitap Hukuk Market...
    Yazan: Hukuk Kitapçısı Forum: Hukuk Kitapları Tanıtımı
    Yanıt: 0
    Son İleti: 20-04-2012, 23:00:07
  2. Cinsel İlişki - (Yaşlar K:16 - E:18)
    Kız:16yaşında Erkek:18yaşında Yaşlar ile ilgili sorun yok.Yani kız 17den gün alıyor. Erkekte 19dan gün alıyor. Yukarda yaşlarını belirttiğim...
    Yazan: mert92 Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 10
    Son İleti: 01-08-2011, 11:07:56
  3. Reşit Olmayan İle Cinsel İlişki
    Merhabalar. Öncelikle Doğum Tarihimi Belirteyim : 30.07.1988 Kız Arkadaşım İle Ciddi Birlikteliğimiz var ve 2 Aydır İlişkiye Giriyoruz. ...
    Yazan: Aras34 Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 3
    Son İleti: 16-03-2009, 13:48:36
  4. Cinsel İlişki
    Merhaba Arkadaşlar, Forumlara bakıyorum da, netuhaftır 15-16 yaşını doldurmamış kızlar habire birilerine dava açmışlar. forumu inceliyorumda...
    Yazan: sertan8181 Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 03-09-2008, 14:52:47
  5. Cinsel İlişki Hakkında
    Öncelikle hukuk alanında bu yapıcı forumu kurduğunuz için teşekkür ederim.iki adet sorum var, cevaplarınız için teşekkürler. 1-) 18 yaşına girmiş...
    Yazan: murta Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 2
    Son İleti: 19-03-2007, 20:30:19

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.