Sayın okuyucular;
Affınıza sığınarak bir tavsiyede bulunacağım:
Gazeteleri, köşe yazılarını, Siyasi tarihe ilişkin çeşitli kitap ve makaleleri üç boyutlu okuyunuz... Gerçekleri görmenin tek yolu yazının altında ne maksat ve ne niyet olduğunu görmektir... Satılacağı gün gibi ortadaydı. Eğer yıllarca bu tür çalışmalarım doğrultusunda elde ettiğim bilgi ve gerçekleri gün yüzüne çıkarır isem nahoş tartışmalar ile karşı karşıya kalırım. Ama buyrun üç boyutlu gözlüğümü, takın ve izleyin... Gerçek gerçektir ve gün gibi ortadadır, görmek isteyene ve görebilene...
Güven duygusunun olmadığı bir ülkede yaşamak istemiyorsak güveni sağlamak istiyorsak, tüm yalanların, sahtekarlıkların oyun içinde oyunların üzerine gitmek gerekir...
Saygılarımla
KANALTÜRK'ü satmasıyla gündeme gelen Tuncay Özkan, Biz Kaç Kişiyiz Platformu'nun davetlisi olarak Manisa'nın Salihli İlçesi'ne geldi. Yeni kuracağı televizyonun adının Bizim TV olacağını söyleyen ve 2 ay sonra da yeni parti kuracağını söyleyen Özkan, "Ben artık iktidara gelmek istiyorum" dedi.
Bir restoranda taraftarlarıyla toplantı yapan Tuncay Özkan, burada yaptığı konuşmada, "Kanaltürk'ü tek başıma ben kurdum, küfrettiler. Yayına başladık, yine küfrettiler. Cumhuriyet mitinglerini düzenledik, yine küfrettiler. Kanalı satarken de küfrettiler" dedi.
Kendisinin dün ne ise bugün de yine aynı olduğunu söyen Tuncay Özkan, "Bana küfredenlere `hoşt' diyorum. Eğer benim ölüm bile Mustafa Kemal'in sancağını taşımazsa gelin mezarıma tükürün" diye konuştu.
Başbakan Recep Tayip Erdoğan'in Kanaltürk'e reklam verdilmesini engellidiğini, bunun sonucu olarak da kanalın mali yapısının bozulduğunu söyleyen Özkan, "Seçimden yaklaşık 6 ay önce kanalı 125 milyon dolara satın almak istediler. Ancak ben karşı çıktım" dedi.
Tuncay Özkan, tüm işadamlarıyla görüştünüğünü ancak Kanaltürk'ü alan çıkmadığını söylerken, "Sekiz aydır çalışanların maaşlarını ödeyemiyorduk. Neymiş kanalı Fettullahçılar'a satmışlar. Eğer kanalı satmasaydık Maliye Bakanlığı dün itibariyle tüm mallarımıza el koyacaktı. RTÜK ise kanal frekansımızı kapatacaktı. Şimdi yeni bir kanal kuruyoruz. 2 hafta içinde yayına başlayacak olan kanalımızı adı `BizimTV'. Bir de parti kuruyorum. Yeter artık ben iktidara gelmek istiyorum. Türkiye'yi bu yobazlardan kurtarmak istiyorum" dedi.
Tuncay Özkan daha sonra Biz Kaç Kişliyiz Platformu üyeleriyle öğle yemeği yedi.
Vefa, benim için kin ve minnete sadakattir. İşte o yüzdendir ki bu yazı bir namus yazısıdır, vefa yazısı değil.
Ne Tuncay Özkan, ne de Kanaltürk’e minnetim var.
Üslendikleri misyona saygı duyduğum ve aralarında bulunmak, değişik bir bakış açısı sunmak, magazininden kültürüne, programlarını beğendiğim bir kanalın ufkunda kendi fikirlerime yer açmak için oradayım.
Şöyle söyleyeyim: Yirmi iki yılı geride bıraktığım gazetecilik mesleğinde, kimsenin kimsenin önüne geçmek için dolap çevirmediği, kişisel hırsların değil, doğru ya da yanlış, ilkelerin savunulduğu tek iş yeri gördüm, o da Kanaltürk’tür.
Sevgili hocamız Prof. Dr. Süheyl Batum, Ceza Hukuku’nda uluslararası genç değerimiz Aslıhan Öztezel ile birlikte hazırlayıp AB’nin mali desteğini aldığımız, dolayısıyla başta ekonomik, her anlamda bağımsız Kiosk programını, bu özellikleri yüzünden Kanaltürk’te yapıyoruz.
Tuncay Özkan’a, “AB programı yapacağız!” dediğimde, AB karşıtı Kanaltürk izleyicilerinden nasıl tepki alacağını o da biliyordu ben de.
Tuncay Özkan, sadece konuk olarak katıldığım “Gerçekler” programında, “Bu karıyı niye aranıza alıyorsunuz?” diyenlere karşı nasıl sağlam durduysa, “AB yanlısı program nasıl yayınlarsınız?” diye soranlara karşı öyle sağlam durdu.
Ben de, “O adamın yanında ne işin var?” diyenlere karşı aynı sağlamlığı gösterdim. “Kanaltürk’ü bitirecekler, kenara çekil!” diye uyardıklarında da kaçmadım. Kaçmam.
Tuncay Özkan ve kanala küfreden halkımıza soruyorum: “Gömleğimi satarım, maaşımın yarısını veririm, yeter ki Kanaltürk yaşasın!” diyenlerden kaçı gömleğini sattı, kaçı maaşının yarısını gönderdi Kanaltürk’ün 8 aydır ücretsiz çalışan elemanlarına?
Tuncay Özkan’ı linç eden köşebentlerimize soracak sorum yok, çünkü hepsinin ne mal olup kaça satıldıklarını çok iyi bilenlerdenim.
Aralarından biri beni hayal kırıklığına uğrattı, o da sergiler “gibi” göründüğü duruşa hiç yakışmayan dünkü yazısıyla Yiğit Bulut.
Pek güvendiği okurlarına, “Kanaltürk programlarına niye katılmadığımı şimdi anladınız mı?” demeye getirmiş. Eğer Kanaltürk’ün Ankara konferansına katılımını, benim boyun eğmediğim, “Aman onlarla görünmeyin!” uyarısına uyup iptal ettiğine bizzat tanık olmasaydım, belki yutardım.
Ama “Tam karşı gruba satacağına, keşke kapatsaydı! O zaman, peşine düşen herkes gelir, orada gerekli mücadeleyi yapardı...” nasihatine değgin bir ders vermek isterim: Sayın Bulut, herkesin hiç kimse demek olduğu zamanları siz hiç yaşamadınız anlaşılan. Ya herkes adına angaje olmayın, ya da kendiniz için konuşun. Parmağınızdaki pırlantalı yüzüğü mü verirdiniz Kanaltürk’e destek olarak, yoksa vermez miydiniz?
Vermemek elbette hakkınız, ama vermemek, sizin de “herkes yapardı” demek hakkınızı elinizden alır.
***
Tuncay Özkan, Kanaltürk’ü satmasaydı, evet, Maliye Bakanlığı el koyacaktı. Maliye Bakanlığı el koyup ne yapacaktı? Belki aynı gruba, ama mutlaka AKP yandaşı birilerine satmayacak mıydı?
Tuncay Özkan, bütün kapıları çaldı. Alımkâr bir tek “vatan evladı AKP muhalifi” çıkmadı.
Kanaltürk’ün Koza İpek Grubu’na satılması, işin zaten varacağı mecrada, Unakıtan maliyesini aradan çıkarmaktan ibarettir.
Kanaltürk’ü yaşatmak için elini taşın altına koyan, didinen gerçek insanların tesellisi yok, olamaz. Ancak...
2005’te beni, bugün Tuncay Özkan’ı linç etmek için yarışan aynı sırtlan tayfasına iki seçenekli bir uyarım var: Sizin güdük çapınızla edindiğiniz büyük şans, bizlerin satılık olmamasıdır. Satılmaya karar verirsek, sizlerden daha çok para ederiz bir...
İkincisi, satılmadan yaşar ve sizin ardınıza kalırsak, onur nedir, onursuz kimdir, tarihçesini biz yazarız.
Her iki olasılıkta da kin vefama güvenebilirsiniz!
16/Mayıs/2008 Mine .G . Kırıkkanat
M.E.S: Bu güne kadar yapılanlar ortadayken MUSTAFA KEMAL'İN ögretilerini bizlere anlatan bu uğurda çaba sarfedenlere saygı duymadan
Din sömürüsüne dayalı siyasetin av sahası olarak gördüğü kanalı ATATÜRK'ü hedef alan söylemlerle nankörlüklerle rejime karsı söylemler içinde olanlara karsı uyanık olmak zorundayız.
Tuncay Özkan'ın Radikal yazarı İsmet Berkan'a ettiği küfürler seviyesinin bir göstergesi olsa gerek. Parti kurmasını memnuniyetle karşılarım. Kaç kişinin ya da halkın yüzde kaçının oyunu alacağını merak ediyorum. Kanaltürk'ün satılmasını "farklı seslere tahammülsüzlük" olarak yorumlayanların başka farklı seslere de aynı toleransı göstermesi dileği ile....
Kanaltürk beni hiç tatmin etmemişti, çünkü başında Tuncay Özkan denilen şovmen vardı. İktidarın yanlışlarına karşı muhalefet etmek elbette alkışlanacak bir davranıştır. Ama Tuncay Özkan'ın tavırları şovmenlikten ve milleti gaza getirmekten başka bir şeye benzemiyordu. Bu nedenle arkasından gidenleri anlamakta zorluk çekiyordum.
Bu adamın Kanaltürk'ü satması, arkasından gidenleri de satması anlamına gelmiyor mu? Bu çok ağır bir yargı mı bilmiyorum ama, kendisine güvenenleri hayal kırıklığına uğratmanın başka anlamı var mı? Bu adam gazeteci iken yazdığı bazı kitapları okumuştum ve yararlanmıştım. Ama televizyon işine girip de hiç de samimi görünmeyen yapay, kışkırtıcı, şova yönelik, içerik ve derinlikten yoksun konuşmaları hep bana itici gelmişti. Beni yanıltmadı..
Linkler vererek Tuncay Özkan ı eleştirmişsiniz ama siz ve sizin gibi bu satırları yazabilenlere siz nasıl tepki gösterirdiniz? Dün itibarı ile kanala el konulacağı anlatılıyor biliniyor. Kanala el konulması şerefli ama adam gibi borcunu ödeyerek kendi işini kendisi görmesi şerefsizlik oluyor öylemi? Tuncay Özkan ın arkasından gidenleri anlamadığınızı yazmışsınız. Anlamadığınız kesin çünkü arkasından gidilen Tuncay Özkan değildi. Bu ana fikri bile çarpıtıyor yada anlamıyorsanız ben size ne yazabilirim ki?
Belkide sizi asıl rahatsız eden, Tuncay Özkan denen adamın tamamen silinmemesidir. Kanala el konulup bir takım yasal yaptırımlara maruz kalsa idi bir daha zor ortaya çıkardı. Şİmdi hala sizin yada benzeri fikirler için ciddi bir huzursuzluk kaynağı olmaya devam edecek. Sizi asıl rahatsız eden durum bu olmasın Sayın Bİlgili?
Farklı seslere tahammül veya tahammülsüzlük mü dediniz sayın Bilgili? Aslında keşke ülkemiz Mao' nun Çin' i gibi herkesin tek tip elbise giydiği bir ülke olsa ne kadar güzel olacak değil mi? Aysun Kayacı' ya dahi tahammül edemeyip en üst düzeyde polemiğe dalan, İstanbul' da bir çıkmaz sokağa "CUMHURİYET ÇIKMAZI" ADI VEREBİLEN, 1 Mayıs olaylarıyla adeta dalga geçen, Yargı'yı baskı altına almak için enva-i çeşit numaralara başvurulan, giderek bir polis devleti olmak yolunda hızla ilerleyen bir ortamda acaba kimler farklı seslere TAHAMMÜL EDEMİYOR sayın Bilgili?
Artık sizde vicdan ölçüsünün kalmadığını, nalına hiç vurmadan her zaman mıhına vurduğunuzu görmek içimi acıtıyor inanın.
Artık hiç kimseye güvenim kalmadı, neye , kime inanancağımı da bilemiyorum, bildiğim bir şey varsa o da insanların paraya taptıkları ve gözlerini kırpmadan diğer insanları kullandıklarıdır.
Zaman herşeyi daha net gösterecektir, inansak, güvensek ne olur, inanmasak ne olur. Hiç... Beynim durmuş zaten...
İnandığınız şeyler için fedakarlık yapmazsanız , gerçekleşen her olaya ancak seyirci kalır ve sadece şikayetçi olursunuz. Tuncay Özkan ya da onun söylediği hiçbir şeyi sevmek zorunda olmamak gibi bir hürriyetimi kullanıyorum.
Ne kendisini ne de savunduğu şeyleri sevmiyorum..
Fakat, bugün "Tuncay Özkan niye sattı" diye eleştirenlerin hangi biri Kanaltürk'ün bu zamana kadar nasıl ayakta durabildiğini sorgulamadı?. Bu iş öyle uzaktan bakıldığı gibi değildir?. Hele hele Tv gibi zor bir iş o kadar kolay yürütülmez. Şu anda ayakta duran kanalların kimi başka tröst sektörlerdeki gücünün devamı için medya sahibidir, kimi siyasal ideolojilerinin taraftarlarından destek alır. Bugün en büyük medya grubunun, esasen bir büyük sermaye grubuna çanakçılık yaptığı düşünülürse ne demek istediğim de anlaşılır. Yani TV işletmeciliğinin karlılığı söz konusu bile değildir.
"Biz kaç kişiyiz " de bedava kayıt olunan bir yapıya kayıt olmak için bile bir kaç saniye harcamaya fedakarlık yapamayanlar, Tuncay Özkan'a niye saatın diyemez.
Birbuçuk milyon katılımcının 15 er YTL lik katkı bile yapamayıp, lazım olan 25.000.000 YTL yi toplamaktan acizlikleri ortada iken ulusalcılara geçmiş olsun.
Sayın Abbas Bilgili
Konu Tuncay Özkan ın maddi olarak artık yayıncılığı yürütememesi nedeni ile kanalı satmasınından açılınca bakın insanoğlunun aklına neler geliyor. Mesela Tuncay Özkan hemde haklı nedenlerle kanalı satınca kendine güvenen ve inananları da satmış oluyor. (Size göre tabi) Peki aynı mantık ile gidelim. Araştırdığım kadarı ile sizin ilginizi hiç çekmeyen Vakit Gazatesi yazarı Hüseyin Üzmez olayı için yorumunuzu merak ettim. Kendisine güvenen ve inananlar açısından durumu ve görüşünüzü geçekten merak ettim. Bu olaya bana göre satma çok hafif gelir ama siz nasıl nitelersiniz onu bekliyorum.
Saygılarımla.
Konu mkocagul tarafından (17-05-2008 Saat 16:27:38 ) de değiştirilmiştir.
Crystals signing travellers however vidalista-black asia vidalista-black w overnight shipping loniten uk buy ibrutinib dulera dosage anafranil sr on...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
E-satış u yap a girdim. satışa...
27-04-2024, 02:39:38 in Gayrimenkul Hukuku