Aile içi şiddet ve boşanma

[cognis]

Sn lovely-girl;
Emniyet mercilerine gerekli müracaatı yaptım ve şu an açılmış bulunan bir davam var demişsiniz,,,şu an açılmış bulunan davanız tam olarak ne davası?? belirtir misiniz?

Öncelikle; aradan geçen 3 aylık süreç ve hiçbir yasal sonuç ortaya koymayışınız ile tahmini olarak müracaatlarınızda eksikliklerin olduğunu düşündürüyor.
Eşinizin gerekli gereksiz bahanelerle şiddete müracaat ettiğini belirtmişsiniz. İlkin bu ifadenizi düzeltelim, hiçbir sebeple şiddet MEŞRULAŞTIRILAMAZ, gereklilik arzedemez, katlanılması beklenemez.... Hele ki eşlerin hiçbir eylemi buna müracaatı haklı kılmaz,,, sizin eşinize karşı kusurlarınızın varlığının tahammül edilemeyecek seviyede olması dahi, eşinizin; aranızdaki evlilik münasebetini HEM devam ettirmesi, bu münasebetten vazgeçmeyerek istifade etmesi, HEM DE bu kusurlara sizin nezdinizde uygulanacak cezaya hüküm verip infazını da bilfiil gerçekleştirmesini MEŞRULAŞTIRMAZ.
3 ay önceki; evi de terketmenizle sonuçlanan olaydan bahsederken,,,
bedeninizin bıçak kullanılmak suretiyle yara aldığından, bu yaralanmaya ait izlerin halen mevcudiyetini ifade etmeniz ile şu geçen 3 ay içinde hukuki bir sonuç elde edememeniz açıkçası tuhaf...
Olağan olan; sizin adli tıbbi raporunuz ve şikayetinizin üzerine Savcılık tarafından başlatılan soruşturmaya ilaveten; şikayete konu darp ve yaralamanın aile içinde vuku bulması dikkate alınarak sizin talebiniz ile,,, sizin talebiniz açıkça yoksa dahi, özellik şiddet uygulanırken 'bıçak'ta kullanılmış olmasından hareketle Cumhuriyet Savcılığı'nın derhal konuyu Aile Mahkemesi'ne de bildirmesi ve ' 4320 sayılı AİLENİN KORUNMASINA DAİR KANUN' uyarınca bir takım tedbirlerin alınmasının sağlanması gerekirdi.....Bu tedbirleri içeren mahkeme kararının alınması, uygulanması özellikle sizin sorununuza epey faydalı olabilirdi,,,, eşinizin tarafınıza yönelik tehdit, taciz vs. eylemleri gerçekleşmeyebilir, üstelik eşinize yaptıklarının yasadışı olduğu üstelik yasal bir yaptırım kararı ile tebliğ edilmiş olduğundan kendisi ya çekince geliştirebilir, ya da dikkate almaz eylemlerine devam eder ama bu sefer tedbir kararına uymadığından hapis ile cezalandırılabilirdi.

Bahsettiğiniz davalar boşanma davası açmanıza engel teşkil etmez, üstelik boşanma davası açmanız size 'ayrı yaşama hakkı' gibi bir sonuç çıkarır.

Evlilik kararı her ne kadar geleceğe yönelik iyimser safi güvene dayalı duygusal nedenlerle alınan ve icrasının sağlığı için tek taraflı bir gayretin asla kafi olmayacağı ortak emek, istek, özene illa ihtiyaç duyan bir profil çizse de; bu kararı kendimiz adına alırken ki özensiz, dikkatsiz üstelik henüz bir birey olarak kendimiz adına kendimize olan mükellefiyetlerimizi tamamlamadan, aceleci ve ihtimamsız davranmamızın da sorumluluğunu hatırlamamız gerekir. Sizin örneğiniz de 'çocuk' sahibi olmamanız isabetli ve ehven-i şer bir yöndür. Evlilik kararınız ile ilgili sonuçların yegane sirayeti sizin ve eşinizin yaşamı ile sınırlı kalmıştır.
Okulumu okumak istiyorum diyorsunuz,,, tamamen haklı bir istek bu, bu hali ile haklısınız... Ancak yaşanmışlıklarınızdan sonra ki farkındalığınız bu. Zira siz evlilik kararı alırken,,, her türlü güvenceyi dahi almış olsanız,,, hayatın doğal akışındaki rolünüzde bekar bir birey'den, evli bir birey'e kayan değişimin en cüz'i oranda dahi tahsil hayatınıza risk olduğunu dikkate almanız gerekirdi. Bu sizin kendi kendinizin hayatına dahil ettiğiniz bir riziko idi.
Çoğunluk bu şekilde hareket etmemekte,,, öncelikle tahsilini tamamlamayı, mesleki kişiliğini temin etmeyi, kimliğini bu şekilde geliştirdikten sonra evlenmeyi hedeflerken,,, hem evlilik müessesesinden beklentilerini daha gerçekçi kılma, hem de bu tercihte olası riskleri kişisel anlamda daha kolay tolere etme, bu kararının sorumluluğunu taşıyabilme adına; olumlu ya da olumsuz tüm sonuçlarına dayanıklı bir bünyeye öncelikle ulaşmayı dikkate alır....

Yasalar temel de; özel ve genel hayatı düzenleme, koruma ilkesini benimserler. Ama YÜZDE YÜZ TEMİN EDEMEZLER. İhlali halinde ancak,,, ihlal edene cezai yaptırımlar uygulayarak, yahut maddi değerlerle tazmini şeklinde mağduriyetin ikamesini dikkate alırlar. Yani kısaca illegal bir biçimde sahip olduğunuz bir haktan tamamen ya da kısmen istifadeniz engellendi ise,,, ve misal diyelim eşinizin tehdit, tacizleri ile okulunuzu okuyamadınız, bu durumdan dolayı hakkınızı mahkemeler nezdinde aradınız,,,yargı kararı size diplomanızı temin etmez,,, tahsilinizi sağlamaz,,, ancak bu tahsile engel olan kişinin, sizin bu tahsili yapamadığınızdan dolayı uğradınız maddi ve manevi zararların tazmin etmesini, varsa suç unsurları bunlarında cezai müeyyidelerine katlanmasını temin eder...
Bunlara niye dikkatinizi çektim??? Şunun için,,,hukuki olarak bin tane yol var, gidin şuraya müracaat edin, mahkemeden şunu talep edin, hakkınız, kullanın vs vs. bir sürü yol, yöntem var ise de;;; mühim olan bunlarının tümünü kullanmak, hem de tümünde haklılığınızı tescil ettirmek mi???
tüm bunların teminini sağlamaya kanalize ettiğiniz 'zaman' ile kendiniz adına riske ettiğiniz, ertelediğiniz ya da heba ettiğiniz bu olay olmasa idi yapabilecek iken, şimdi çekince, engelleme yaşadığınız her şey mi??? Bunlardan hangisinin öncelikle olmasını istersiniz? Ve bunlardan hangisinin hayatınızın tümüne anlamlı ve gerçekçi bir katkısı olur??? Bu sualleri kendinize sormak mükellefiyetinizi asla yadsımayın...

Zannımca,,,, öncelikle ve ivedilikle boşanınız, kişisel fayda/zarar muhasebenizi yapınız, 'zararın neresinde dönülürse kardır' tamamen doğru bir önermedir,,,dikkate alınız,,, yani her yaş kiymetlidir de, gelecek hayatı yönlendiren dönemlere isabet eden yaşlar daha daha kıymetlidir,,, yani yok cezasını çeksin, yok haklılığım tescil edilsin vs. istekleriniz her ne kadar hakkınız ise de; bu isteklerin bir maliyeti var. O da ZAMAN!!! Üstelik hayatta bazen tüm lehe sonuçlarını gözardı ederek 'kestirip atmak' mutlak fayda sağlar.... Ne gibi? Şu gibi,,, hayatınızın kontrolünü temin edersiniz, geleceği ertelemezsiniz,,, hayat tek bir olaya kanalize edilemeyecek kadar kıymetli bir şeydir,,, dinamiktir,,, ve her gün yeni bir gündür....

Yani hedefiniz tercihen boşanmak olmalıdır,,, diğer unsurlar teferruat'tır,,, ama maliyeti yüksektir.

Okulunuz ile ilgili devam için,,,, önerim; okul kaydınızı bir yıllığına dondurun,,,ki zaman herşeyi soğutur,

[lovely-girl]

Sn lovely-girl;
Emniyet mercilerine gerekli müracaatı yaptım ve şu an açılmış bulunan bir davam var demişsiniz,,,şu an açılmış bulunan davanız tam olarak ne davası?? belirtir misiniz?

Öncelikle; aradan geçen 3 aylık süreç ve hiçbir yasal sonuç ortaya koymayışınız ile tahmini olarak müracaatlarınızda eksikliklerin olduğunu düşündürüyor.
Eşinizin gerekli gereksiz bahanelerle şiddete müracaat ettiğini belirtmişsiniz. İlkin bu ifadenizi düzeltelim, hiçbir sebeple şiddet MEŞRULAŞTIRILAMAZ, gereklilik arzedemez, katlanılması beklenemez.... Hele ki eşlerin hiçbir eylemi buna müracaatı haklı kılmaz,,, sizin eşinize karşı kusurlarınızın varlığının tahammül edilemeyecek seviyede olması dahi, eşinizin; aranızdaki evlilik münasebetini HEM devam ettirmesi, bu münasebetten vazgeçmeyerek istifade etmesi, HEM DE bu kusurlara sizin nezdinizde uygulanacak cezaya hüküm verip infazını da bilfiil gerçekleştirmesini MEŞRULAŞTIRMAZ.
3 ay önceki; evi de terketmenizle sonuçlanan olaydan bahsederken,,,
bedeninizin bıçak kullanılmak suretiyle yara aldığından, bu yaralanmaya ait izlerin halen mevcudiyetini ifade etmeniz ile şu geçen 3 ay içinde hukuki bir sonuç elde edememeniz açıkçası tuhaf...
Olağan olan; sizin adli tıbbi raporunuz ve şikayetinizin üzerine Savcılık tarafından başlatılan soruşturmaya ilaveten; şikayete konu darp ve yaralamanın aile içinde vuku bulması dikkate alınarak sizin talebiniz ile,,, sizin talebiniz açıkça yoksa dahi, özellik şiddet uygulanırken 'bıçak'ta kullanılmış olmasından hareketle Cumhuriyet Savcılığı'nın derhal konuyu Aile Mahkemesi'ne de bildirmesi ve ' 4320 sayılı AİLENİN KORUNMASINA DAİR KANUN' uyarınca bir takım tedbirlerin alınmasının sağlanması gerekirdi.....Bu tedbirleri içeren mahkeme kararının alınması, uygulanması özellikle sizin sorununuza epey faydalı olabilirdi,,,, eşinizin tarafınıza yönelik tehdit, taciz vs. eylemleri gerçekleşmeyebilir, üstelik eşinize yaptıklarının yasadışı olduğu üstelik yasal bir yaptırım kararı ile tebliğ edilmiş olduğundan kendisi ya çekince geliştirebilir, ya da dikkate almaz eylemlerine devam eder ama bu sefer tedbir kararına uymadığından hapis ile cezalandırılabilirdi.

Bahsettiğiniz davalar boşanma davası açmanıza engel teşkil etmez, üstelik boşanma davası açmanız size 'ayrı yaşama hakkı' gibi bir sonuç çıkarır.

Evlilik kararı her ne kadar geleceğe yönelik iyimser safi güvene dayalı duygusal nedenlerle alınan ve icrasının sağlığı için tek taraflı bir gayretin asla kafi olmayacağı ortak emek, istek, özene illa ihtiyaç duyan bir profil çizse de; bu kararı kendimiz adına alırken ki özensiz, dikkatsiz üstelik henüz bir birey olarak kendimiz adına kendimize olan mükellefiyetlerimizi tamamlamadan, aceleci ve ihtimamsız davranmamızın da sorumluluğunu hatırlamamız gerekir. Sizin örneğiniz de 'çocuk' sahibi olmamanız isabetli ve ehven-i şer bir yöndür. Evlilik kararınız ile ilgili sonuçların yegane sirayeti sizin ve eşinizin yaşamı ile sınırlı kalmıştır.
Okulumu okumak istiyorum diyorsunuz,,, tamamen haklı bir istek bu, bu hali ile haklısınız... Ancak yaşanmışlıklarınızdan sonra ki farkındalığınız bu. Zira siz evlilik kararı alırken,,, her türlü güvenceyi dahi almış olsanız,,, hayatın doğal akışındaki rolünüzde bekar bir birey'den, evli bir birey'e kayan değişimin en cüz'i oranda dahi tahsil hayatınıza risk olduğunu dikkate almanız gerekirdi. Bu sizin kendi kendinizin hayatına dahil ettiğiniz bir riziko idi.
Çoğunluk bu şekilde hareket etmemekte,,, öncelikle tahsilini tamamlamayı, mesleki kişiliğini temin etmeyi, kimliğini bu şekilde geliştirdikten sonra evlenmeyi hedeflerken,,, hem evlilik müessesesinden beklentilerini daha gerçekçi kılma, hem de bu tercihte olası riskleri kişisel anlamda daha kolay tolere etme, bu kararının sorumluluğunu taşıyabilme adına; olumlu ya da olumsuz tüm sonuçlarına dayanıklı bir bünyeye öncelikle ulaşmayı dikkate alır....

Yasalar temel de; özel ve genel hayatı düzenleme, koruma ilkesini benimserler. Ama YÜZDE YÜZ TEMİN EDEMEZLER. İhlali halinde ancak,,, ihlal edene cezai yaptırımlar uygulayarak, yahut maddi değerlerle tazmini şeklinde mağduriyetin ikamesini dikkate alırlar. Yani kısaca illegal bir biçimde sahip olduğunuz bir haktan tamamen ya da kısmen istifadeniz engellendi ise,,, ve misal diyelim eşinizin tehdit, tacizleri ile okulunuzu okuyamadınız, bu durumdan dolayı hakkınızı mahkemeler nezdinde aradınız,,,yargı kararı size diplomanızı temin etmez,,, tahsilinizi sağlamaz,,, ancak bu tahsile engel olan kişinin, sizin bu tahsili yapamadığınızdan dolayı uğradınız maddi ve manevi zararların tazmin etmesini, varsa suç unsurları bunlarında cezai müeyyidelerine katlanmasını temin eder...
Bunlara niye dikkatinizi çektim??? Şunun için,,,hukuki olarak bin tane yol var, gidin şuraya müracaat edin, mahkemeden şunu talep edin, hakkınız, kullanın vs vs. bir sürü yol, yöntem var ise de;;; mühim olan bunlarının tümünü kullanmak, hem de tümünde haklılığınızı tescil ettirmek mi???
tüm bunların teminini sağlamaya kanalize ettiğiniz 'zaman' ile kendiniz adına riske ettiğiniz, ertelediğiniz ya da heba ettiğiniz bu olay olmasa idi yapabilecek iken, şimdi çekince, engelleme yaşadığınız her şey mi??? Bunlardan hangisinin öncelikle olmasını istersiniz? Ve bunlardan hangisinin hayatınızın tümüne anlamlı ve gerçekçi bir katkısı olur??? Bu sualleri kendinize sormak mükellefiyetinizi asla yadsımayın...

Zannımca,,,, öncelikle ve ivedilikle boşanınız, kişisel fayda/zarar muhasebenizi yapınız, 'zararın neresinde dönülürse kardır' tamamen doğru bir önermedir,,,dikkate alınız,,, yani her yaş kiymetlidir de, gelecek hayatı yönlendiren dönemlere isabet eden yaşlar daha daha kıymetlidir,,, yani yok cezasını çeksin, yok haklılığım tescil edilsin vs. istekleriniz her ne kadar hakkınız ise de; bu isteklerin bir maliyeti var. O da ZAMAN!!! Üstelik hayatta bazen tüm lehe sonuçlarını gözardı ederek 'kestirip atmak' mutlak fayda sağlar.... Ne gibi? Şu gibi,,, hayatınızın kontrolünü temin edersiniz, geleceği ertelemezsiniz,,, hayat tek bir olaya kanalize edilemeyecek kadar kıymetli bir şeydir,,, dinamiktir,,, ve her gün yeni bir gündür....

Yani hedefiniz tercihen boşanmak olmalıdır,,, diğer unsurlar teferruat'tır,,, ama maliyeti yüksektir.

Okulunuz ile ilgili devam için,,,, önerim; okul kaydınızı bir yıllığına dondurun,,,ki zaman herşeyi soğutur,

aradan geçen 3 aylık süreç ve hiçbir yasal sonuç ortaya koymayışınız demıssınız..ben yasal işlemlerımı baslattım ama ben sonuc alamadım henuz bır tek mahkemem bıle olmadı daha
hedefiniz tercihen boşanmak olmalıdır demıssınız ..evet tercıhım zaten bu yonde.
ben ayrıca bırsey sormak ıstıyorum.benim suan maddı hıcbır gelırım yok.ailemın yanındayım.ve bu olaylarla fazlasıyla yıprandım,baska seylerle ugrasmak daha dogrudsu çalışmak ıstıyorum.eşımde suan çalışıtıgı sırkette bana nafaka vermemek ıcın çalışmıor gosterıo kendını.ayrıca tapulu olan kendı evınıde annesının uzerıne yaptıdı bu 3 ay ıcınde.ben işe basladıgım takdırde boşanma davam sonucunda eşim benden nafaka talep edebılırmı

[emre.947]

ben ayrıca bırsey sormak ıstıyorum.benim suan maddı hıcbır gelırım yok.ailemın yanındayım.ve bu olaylarla fazlasıyla yıprandım,baska seylerle ugrasmak daha dogrudsu çalışmak ıstıyorum.eşımde suan çalışıtıgı sırkette bana nafaka vermemek ıcın çalışmıor gosterıo kendını.ayrıca tapulu olan kendı evınıde annesının uzerıne yaptıdı bu 3 ay ıcınde.ben işe basladıgım takdırde boşanma davam sonucunda eşim benden nafaka talep edebılırmı
yoksulluk nafakası boşanma davası sonunda bir tarafınçok zor durumda kalması sonucunda hakim tafarında zor duruma düşen kişiye yoksulluk nafakası bağlar. Eğer eşiniz bütün bunları bilerek yapmışsa ve siz bunları kanıtlarsanız tazminat bile alabilirsiniz.

[mafsalr]

Okul idaresi konuşmayı ve durumunuzu adli tıp rapaoru ve hala devam etmekte olan davalarınızı kanıtlayarak kayıt dondurmayı denemenizi öneririm. Bildiğim kadarı ile ard arda iki dönem kayıt dondurulabiliyor, ayrıca size yöneltilen tehditlerle ilgili mutlaka savcılığa sikayette bulunmalısınız. Eşiniz bile demek istemiyorum, o var diye okulunuzun olduğu şehre gidememeniz, çözüm değil, korkularınızdan kaçarak yönetemezsiniz hayatınızı, siz kaçtıkça daha da büyür korkularınız, üzerine gitmelisin. Bence bir dönem kayıt dondurun, tehdit edildiğinize dair şikayette bulunun, bir dönem sonra biraz daha unutulur herşey, gerekirse ailenizle gidin o şehre söylemek kolay biliyorum, ama tün taşları yerine oturtup, kararlar alıp, mantıklı ama ufak adımlarla yürüdüğünüzde başarmakta kolaydır.. iyi şanslar..