Uyusturucu almak ve kullanmak

[germanboy]

Sn.Forum

Oncelikle Türkce yazim icin ozur dilerim , ben Almanya dogma ve buyumeyim ,yasim 35 evliyim ve 2 cocugum var , ben 20nisanda Turkiye'ye geldim ve burada (buyuk bir hata oldugunu biliyorum) bir rus bayanla bir barda tanistim , ve onunla birlikte onun tanidigi 2 taksiciden 4 kez uyusturucu aldim (sigaralik) , dun beni Polis aradi ve Emniyete cagirdi , (telefonum kendi ustume kayitli) , bende gittim , ve orada 20kisi daha vardi , bu taksiciler 950gram hint kenevri ile yakalnmis ve telefonlar dinlenmis , ben ifademi dogru olarak verdim yani evet beni taksiciyle bir bayanin tanistirdigini onunla birlikte ilk defa kullandigimi ve daha sonra bayanla bulusacagim gunler arayip aldigimi soyledim ve ifademi imzaladim, ve bana baskomiser bey , sonradan en dogrusunu yaptin birsey olmaz sana dedi ve kizdi bir universite mezunun bu duruma nasil dustugune cok kizdi hakkli olarak, enger gelmeseydin biz alacaktik dedi , yada inkar etseydin iyi olmazdi ,gorusmelerin ortada ve kan tahlilinde uyusturucu madde ciktimida senin icin daha kotu olurdu dedi .
Simdi benim sorum sunlar:
1.ben yurt disinda calisiyorum , mahkemeye Avukatim girebilirmi?
2.ben Yurt disinda isciyim , nasil bir ceza alirim?yani tedavi Türkiye'de, mumkun olmasi icin burda olmam gerek?
3.Ben gercektende pismanim , hayatim boyunca hic sabikam yok daha oncede hicbir sekilde uyusturucu kullanmadim.
4.İfademi dogru verdim ve ciddi sekilde pisman oldugumu ve herzaman uyusturucu testi yapmaya razi oldugumu yani birdaha kullanmayacagimi belirtim ifademin sonunda ve yazildi.
5.Ankara da bu konuda tavsiye edebileceginz Avukat varmi?
Kendimi gercekten cok kotu hisediyorum , ve yaptigimdan pismanim , bana bazi arkadaslar 1 yil hapis yersin diyorlar? kafam alak bulak , bana bilgi verirseniz cok sevinirim , ayrica bu forumu ve kurucularini verdigi hizmeten dolayi kutlarim , sizlere simdiden katkilariniz icin tessekur ederim.

[Ökkeş Kadri BAÇKIR]

-Germanboy, Almanya'da dogup büyümüş ve iki çocuk babası. Şunu iyi bilmelisinki yaptıgınız başından sonununa hatalar zinciri zaten bunuda itiraf ediyorsun.
Türkiye'de ve Avrupa'da satılan uyuşturucunun büyük bir bölümü P.K.K. nın kontrolundadır ve bölücü örgütün nemalandıgı can damarlarıdır. Öncelikle şunu unutma, uyuşturucuya ödedigin o paralar bir müddet sonra Türk Askerine mermi, Vatana ihanet ve Bayraga başkaldırı olarak sana dönecektir. Seni Devlet cezalandırmasa bile yaptıgın bu hatadan dolayı kendini hiç bir zaman af etme. Askerime sıkılan her kurşundan kendini sorumlu tut. Ve hemen o Rus kadınına ve uyuşturucuya verdigin para kadarda Mehmetçik vakfına yardımda bulun. Çünki Hain teröristlerin kurşunlarıyla, döşediği mayınlarla eli, kolu kopmuş gözlerini kaybetmiş Mehmetçiğime bir nebzede olsa kendini af ettirebilirsin. Önce bunları yerine getir. Sonra sana her konuda yardımcı olmaya çalışalım.

[Ökkeş Kadri BAÇKIR]

-Germanboy ,
bak, şuan hemyazıyorum hemde haberleri izliyorum .
tarih: 10.05.2008
saat: 10.12
şuan 6 şehit daha vermiş benim ASKER'İM

[germanboy]

Hakklisiniz , ne diye bilirimki , pisman oldugumu tekrarlaya bilirim , bundan haric Askeriyemizi oncedende ben ve Ailem bagis yapiyorduk ve devam ediyor , insan hatalarindan ogreniyor.

[germanboy]

Hakklisiniz , ne diye bilirimki , pisman oldugumu tekrarlaya bilirim , bundan haric Askeriyemizi oncedende ben ve Ailem bagis yapiyorduk ve devam ediyor , insan hatalarindan ogreniyor.

Bana baska cevap verebilen varmi? elbette hata yaptigimi biliyorum , ama ben bu foruma geldigimde bana hukuksal olarak cevap yazmalarinizi umit etmekteyim.

[Av.Ergün Vardar]

T.C. YARGITAY
10.Ceza Dairesi

Esas: 2006/12505
Karar: 2007/5296
Karar Tarihi: 07.05.2007

ÖZET: 5237 sayılı TCK'nın 191/2-3. maddelerinin uygulanması sırasında, sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesiyle yetinilmesi ve tedavi süresinin ve tedavi edecek kurumun belirlenmemesi gerekirken, infazı kısıtlayacak şekilde tedavi edecek kurumun gösterilmesinin yasaya aykırıdır.


(5237 S. K. m. 191)

Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık Eser'in 5237 sayılı TCK'nın 191/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve aynı Kanun'un 191/2. maddesi uyarınca hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlerinin uygulanmasına ilişkin Zeytinburnu Üçüncü Asliye Ceza Mahkemesinin 05.05.2006 gün ve 2003/404 esas, 2006/93 karar sayılı hükmü aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı'nın Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 13.09.2006 gün ve 41275 sayılı kanun yararına bozma talebi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10.10.2006 gün ve 2006/220124 sayılı tebliğnamesi ile dosya Dairemize gönderilmekle incelenip, gereği görüşülüp düşünüldü:

Kanun yararına bozma talebi ve tebliğnamede, <01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinde uyuşturucu madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişiler için cezai müeyyide öngörülmüş olup, uyuşturucu madde kullananlar için herhangi bir yaptırım düzenlenmemiş, ancak anılan maddenin 2. fıkrasında bu kişiler için tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine hükmolunacağının belirtilmiş olması karşısında, üzerinde uyuşturucu madde bulunmayan, ancak bir başka olay sebebiyle yakalanan ve şüphe üzerine yapılan tahlilde idrarında uyuşturucu madde türevi bulunan ve kendi ifadesi ile eroin kullandığını belirten sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/2. maddesi uygulanarak tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine hükmolunması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulmasında,

Kabule göre de;

Uyuşturucu kullanmak eyleminden dolayı sanık hakkında, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine dair karar verilmesi gerekirken, Yargıtay Onbirinci Ceza Dairesi'nin 26.12.2005 tarihli ve 2005/11115-14353 sayılı ilamında da benzer bir olayda belirtildiği üzere, Cumhuriyet Savcısının infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde belirli yer gösterilerek hüküm kurulmasında, isabet görülmemiştir.> denilerek, anılan hükmün bozulması istenmiştir.

Hükümden sonra, 19.12.2006 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5560 sayılı <Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunla 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinin değiştirilmiş olması karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7. maddesi uyarınca, hükümlünün hukuki durumunun yeniden değerlendirilip belirlenmesinin mahallinde yapılarak bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.

Kanun yararına bozma talebinde ileri sürülen ilk düşünce yönünden uyuşmazlık, 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesinin 1. fıkrasının metninde, <uyuşturucu madde kullananlardan> bahsedilmemiş olması nedeni ile kendisinde uyuşturucu madde ele geçirilmeyip, sadece uyuşturucu madde kullandığı saptanan kişiler hakkında, anılan fıkrada öngörülen hapis cezasının uygulanıp uygulanamayacağı noktasında toplanmaktadır.

Madde gerekçesine göre, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak değil, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak fiilleri suç olarak tanımlanmıştır. Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, aslında tedavi ve terapiye ihtiyaç duyan kişidir. Bu nedenle, maddenin ikinci fıkrasında, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişinin, tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulması gerektiği kabul edilmiştir.

Bir kişinin uyuşturucu maddeyi kullanması eylemi, rızası dışında zorla veya hile ile verilmesi durumları dışında, failin öncelikle kendi iradesi ile bu maddeyi, eylemsel ya da hukuksal olarak egemenlik (hakimiyet) alanına almasını ve burada tutmasını, yani zilyetliğine geçirmesini gerektirir. Bir başka kişinin, uyuşturucu maddeyi, doğrudan vücuda enjekte etmesi veya içirmesi durumlarında da bir başkasının uyuşturucu maddeyi fiili egemenlik alanına sokmasına rıza gösterilmesi söz konusudur. Her iki durum da bulundurma eylemini oluşturmaktadır. Dolayısıyla, uyuşturucu madde kullanmak eylemi, öncelikle bu maddeyi bulundurma eylemini gerektirir ve bu eylem, 5237 sayılı TCK'nın 191/1. maddesi uyarınca cezalandırılır.

Sadece, uyuşturucu madde kullanımının tıbbi bir bulgu olarak saptandığı ve failin üzerinde ayrıca uyuşturucu madde ele geçirilmemesi nedeni ile kullanılan uyuşturucu maddeyi bulundurma eyleminin somut olarak görülemediği, algılanamadığı durumlarda, varlığı kesin bir olgu olan ve yasada suç olarak tanımlanan bulundurma eyleminin yok sayılması olanaklı olmadığı gibi, bir kişide uyuşturucu madde kullanımının tıbben saptanması, aslında uyuşturucu madde bulundurmayı ortaya koyan güçlü bir kanıt niteliğini de taşımaktadır. Bu durumlarda, failin uyuşturucu madde bulundurmak eyleminden , ayrıca, uyuşturucu maddeyi kullanması nedeniyle tedavi ve terapiye ihtiyaç duyan bir kişi olması nedeni ile de 5237 sayılı TCK'nın 191/2. maddesi uyarınca hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlerinin uygulanmasına karar verilmelidir. Aksi görüşün kabulü, hayatında hiç uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmayıp, ilk kez ve belki de basit bir merakla uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurup, henüz kullanmayan bir kişiye anılan maddenin 1. fıkrası uyarınca hapis cezası verilmesi sonucunu doğuracakken, sürekli kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulunduran, ancak olay anında üzerinde bu maddelerin ele geçirilemediği kişilere hapis cezası verilmemesi sonucunu doğuracaktır ki, bu sonuç da, eşitlik ilkesine açıkça aykırılık oluşturacaktır.

Yukarıda belirtilen nedenlerle, kanun yararına bozma talebinde belirtilen ilk düşünce benimsenmemiştir.

İlk bozma düşüncesinin benimsenmemesi nedeniyle, kabule göre ileri sürülen ikinci düşünce yönünden yapılan incelemede;

5237 sayılı TCK'nın 191/2-3. maddelerinin uygulanması sırasında, sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesiyle yetinilmesi ve tedavi süresinin ve tedavi edecek kurumun belirlenmemesi gerekirken, infazı kısıtlayacak şekilde tedavi edecek kurumun gösterilmesinin yasaya aykırı olması karşısında,

Sonuç: Kanun yararına bozma talebine dayanan ihbarnamede ileri sürülen ikinci düşünce yerinde görüldüğünden; Zeytinburnu Üçüncü Asliye Ceza Mahkemesi'nin 05.05.2006 gün ve 2003/404 esas, 2006/93 karar sayılı hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA; aynı Kanun'un 309/4-d maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından, <Sanık hakkında 5237 sayılı TCY'nın 191/3. maddesi uyarınca Bakırköy Amatem'de tedavisinin yapılmasına, bu hususta uzman hekimin görevlendirilmesine> ibaresinin çıkarılmasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı makamına TEVDİİNE, 07.05.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

[germanboy]

An.Avukat bey oncelikle ilginzden dolayi size cok tessekur ederim , anladigim kadari ile tedavi vs. , ama ben 4 kez kullandim ve artik kullanmiyorum , bunuda her hafta ve ay alacagim raporlarla mahkemeye kadar kanitlayacagim.
benim asil sorularim sunlar:
1.ben yurt disinda yasiyorum , mahkeme olacakmi yoksa ceza otamatikmi geliyor? olursa benim Avukatim bensiz girebilirmi?
2.yurt disinda yasadigimdan dolayi tedavi cezasi nasil oluyor?
3.Kendim mahkemeyi beklemeden pismanligimi nasil kanitlaya bilirim?
saygilarimla

[germanboy]

Kimse Cevap Bilmiyormu???

[cadillac_jack]

yaklaşık 7 ay önce üzerimde 1.73 gram esrarla yakalandım.Polis tutanak hazırladı ve savcılığa ilettiler.Mahkemem 1 ay önce sonuçlandı ve 5 yıl denetimli serbestlik verdiler.Bende bu mahkeme süresi içinde,kpss kazanmıştım ve geçen ay adliye sınavları için başvurdum.Gerekli evraklar içinde,adli sicil kaydı da vardı ve o kağıtta hiçbir şey çıkmadı.Yani ne adli sicil kaydı,ne de adli sicil arşivi,ikisindede bişey yoktu,temizdim.Sınava girme hakkı kazandım ve sınavda geçen hafta sonuçlandı ondan da 0başarılı oldum.Son adım sadece mülakata kaldı,ondanda geçeceğimi umuyorum.Ama beni aylardır uyutmayan bu mahkeme yüzünden çok huzursuzum.Üniversite öğrencisiyim,bu sene bitiyor okulum ve hemen adliyeye girip memur işe başlamak istiyorum.Bundan önce hayatımda karakola bile gitmedim,kesinlikle hiçbir olayım olmadı.Bu durum benim sicilime işlenicekmi,işlendiği taktirde mülakat'dan sonra yapılacak olan arşiv araştırmasında çıkıcakmı? Memuriyetimi nasıl etkiler,lütfen yardımcı olun.Gerçekten huzursuzum ve çok pişmanım bunu yaptığım için.Şimdiden teşekkürler

[Lulinha]

5 sene denetimli serbestlik nasıl oldu 1 seneden fazla oluyormuki?Memuriyet, kesinlikle etkilemez arşiv kaydındada çıkmaz fakat 5 sene diyince kafam karıştı.