+ Konuyu Yanıtla
1 / 3 Sayfa 123 SonSon
1 den 10´e kadar toplam 29 ileti bulundu.

Konu: 1 Mayıs

1 Mayıs Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Sep 2004
    Nerede
    istanbul, Türkiye.
    İletiler
    769
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı 1 Mayıs




    Genç Kızın ağrıyan dişini tedavi etmeye çalışan şefkatli polisimiz.

    1 Mayıs bahar bayramınının Taksim' de güneşlenerek tadını çıkartmaya çalışan vatandaşımız

    Rengarenk, sirenahenk kutlanan bahar bayramı

    Bahar bayramında cop çekme yarışmasından heyecanlı enstantaneler.



    Hukuki NET Güncel Haber

    1 Mayıs konulu yargıtay kararı ara
    1 Mayıs konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Sep 2004
    Nerede
    istanbul, Türkiye.
    İletiler
    769
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 1 Mayıs

    Bahar bayramından su şakaları.

    "Ceza" gurubunun Taksim'deki dumanlı konserinden görüntüler.

    Assolistlerimiz

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Sep 2004
    Nerede
    istanbul, Türkiye.
    İletiler
    769
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 1 Mayıs


    Iskaaaaaaaaaaaaa


    Hayda brre effeleerrr


    Veeee bahar bayramının kahramanı

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Sep 2004
    Nerede
    istanbul, Türkiye.
    İletiler
    769
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Taksim Anıtı

    1 Mayıs 2008

    Yılmaz ÖZDİL

    yozdil@hurriyet.com.tr

    [IMG]http://www.hurriyet.com.tr/_yazarlar/images/249b.jpg[/IMG

    Taksim

    Kliment Vefremoviç Voroşilov...

    Var mı tanıyan?

    Mihail Vesilyeviç Frunze?

    *

    Hadi bi soru daha... Erkek ceketlerinin düğmeleri sağda mı olur, solda mı?

    *

    Voroşilov, adı üstünde, Rus.

    Frunze de.

    Bolşevik devriminin generalleri.

    Atatürk için "özel" adamlardı.

    Çünkü, Kurtuluş Savaşı’nda dünya bize silah doğrultmuşken, bize destek veren Sovyetler’in "apoletli elçileri"ydi onlar... Frunze, 1921’de TBMM kürsüsüne çıkmış, Rus halkı adına, Sakarya Zaferimizi kutlamıştı. Voroşilov ise, "silahsa silah, paraysa para, isteyin verelim" demek için, savaşın en zorlu günlerinde Ankara’daydı.

    Atatürk, onları unutmadı hiç.

    *

    Diyeceksiniz ki, e-ee?

    E’si şu...

    Taksim Meydanı’yla ilgili ne zaman bir tartışma olsa, aklıma geliverir Voroşilov ile Frunze... Çünkü, Taksim Cumhuriyet Anıtı’nda heykelleri var onların... Bizzat, Atatürk’ün emriyle dahil edildiler, Anıt’taki figürler arasına... 1928’den beri orada, Taksim’in göbeğinde, Atatürk’ün hemen yanıbaşında duruyorlar.

    *

    Taksim Cumhuriyet Anıtı’nda "ne var, niye var" gibi soruları merak etmeyen, orada "kim"lerin olduğundan haberi bile olmayan bir toplumun, "Taksim’e çıkarım, çıkartmam" diye kavga etmesinin manası var mıdır? "Gomünistler Moskova’ya" diyen dangalakların, Taksim Anıtı’nda Bolşevik generallerin önünde saygı duruşunda bulunması veya onları sendikalardan koruması, komik değil midir?

    *

    Habire önünden gelip geçtiğimiz Taksim Cumhuriyet Anıtı yıllardır orada dururken, Atatürk, Rus generalleri yanına yerleştirmişken; nasıl oldu da, 1950’den itibaren, Kurtuluş Savaşı’nda bize kurşun sıkanlarla kanka olup, bize destek verenlere düşman olduk? Atatürk o heykeli, kafasına kuş pislesin, siz de seyredin diye mi dikti?

    *

    Amaaaan, bana ne be...

    Sıkıldık tarihten.

    Magazine geçelim...

    Erkek ceketlerinin düğmeleri sağda olurken, Taksim Cumhuriyet Anıtı’ndaki Atatürk’ün ceket düğmeleri neden solda?

  6. #5
    Kayıt Tarihi
    Sep 2004
    Nerede
    istanbul, Türkiye.
    İletiler
    769
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 1 Mayıs

    1 Mayıs 2008 Cüneyt ÜLSEVER

    culsever@hurriyet.com.tr



    1 Mayıs 1977!

    SENDİKALARIN neden "1 Mayıs İşçi Bayramı"nı illa ki Taksim Meydanı’nda kutlamak istediğini anlamak için 1977 kutlamasının önemini anlamak gerekir.

    31 yıl evvel ben de o meydanda idim ve o gün yaşadığım dehşeti bugün hálá unutmuş değilim.

    Önce Vikipedi, özel ansiklopedinin günle ilgili yazdıkları üzerinden o günü hatırlayalım.

    "1 Mayıs 1977 İşçi Bayramı, 34 kişinin hayatını kaybettiği, yaklaşık 130 kişinin yaralandığı gün, tarihe Kanlı 1 Mayıs adıyla geçmiştir.

    1 Mayıs 1977 günü çeşitli illerden İstanbul’a gelen yaklaşık 500 bin kişi, DİSK’in organizasyonu önderliğinde Taksim Meydanı’nı doldurdu... Saat 19.00 sularında dönemin DİSK Başkanı Kemal Türkler konuşmasının sonuna geldiğinde etraftan silah sesleri duyulmaya başlandı. Sular İdaresi binasının üstünden açılan bu ateş sonucu insanlar panik halde kaçmaya başladı, kısa bir süre içinde Intercontinental Oteli’nin de üst katlarından ateş açıldı.

    İnsanlar panik halde kaçmaya çalışırken panzerler de kalabalığın arasına doğru girmeye ve kitleleri sıkıştırarak Kazancı Yokuşu’na itmeye başladı... Bir kamyonun tıkadığı Kazancı Yokuşu’ndan aşağıya kaçmaya çalışan kalabalığı daha da korkutmak için bir daha ateş açıldı. İnsanlar panzerler altında kalarak ve birbirlerini ezerek kaçmaya devam etti.

    * * *

    28 kişi ezilme ya da boğulma nedeniyle, 5 kişi vurulma nedeniyle, 1 kişi de panzer altında kalarak yaşamını yitirdi, yaklaşık 130 kişi de yaralandı. 470 kişi gözaltına alındı fakat hiçbirinin olayla ilgisi kurulamadı. Ateşi kimin açtığı tam olarak belirlenememiş, olay halen aydınlatılamamıştır. Sular İdaresi’nin çatısından ve otel odalarından ateş açanlar bulunamamıştır."

    Ben şahsen Sular İdaresi Binası’nın üzerinden ateş açanları gözlerimle gördüm. Onlar yok oldular, zira o gün orada bulunan herkes inanır ki binanın arkasında bekleyen resmi araçlar katilleri kaçırdılar. Birçok insanın birbirini ezerek öldürdüğü Kazancı Yokuşu’nun boydan boya bir kamyon tarafından kesildiğini, panzerlerin insanları o tarafa sürüklediğini de bizzat biliyorum.

    Ben o sürüklenme sırasında kendimi zorla güruhun dışına atmış ve ara sokaklardan aşağıya doğru koşa koşa Beşiktaş’a ulaşmıştım. Ara sokaklarda sivil giyimli provokatörlerin "Gün bugündür, savaşa geri dönün!" minvalli sözleri hálá aklımdadır.

    * * *

    O gün Taksim Meydanı’nda bulunanlar, başka hiçbir açıklamayı kabul etmezler:

    Kanlı 1 Mayıs’ı devlet organları tertip etmiştir!

    34 kişinin katili bizzat devlet aygıtıdır!

    O gün ben derin devleti gözlerimle gördüm. Milletin parasıyla satın alınan panzerlerin üzerinde yine milletin verdiği maaşla geçinen ve bizzat milletin bağrından çıkmış polislerin işçilere nasıl saldırdığının şahitlerinden birisiyim.

    Bugün Ergenekon’un üzerine gidilmesini haklı olarak talep edenler arasında Kanlı 1 Mayıs’ı yaşamış olanlar, "derin devlet"in öyle 3-5 kişinin "çetecilik" oynamaya kalkmaları kadar basit bir oyun olmadığını çok iyi bilirler.

    Veli Küçük’lerin, Doğu Perinçek’lerin suyunun suyu olduğunu da bilirler.

    "Ergenekon ne oldu?", diye bağıran kişilerin 1 Mayıs’ın bayram olması konusunda yan çizen hükümete de çok kızmaları gerekir.

    * * *

    1 Mayıs’ın tekrar bayram olması ve Taksim Meydanı’nda kutlanması devletin borcudur, zira o gün meydanda ölenlerin devletten alacağı hálá ödenmemiştir.

  7. #6
    Kayıt Tarihi
    Sep 2004
    Nerede
    istanbul, Türkiye.
    İletiler
    769
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 1 Mayıs

    Artık kesinlikle eminim, bu adamın kafasına saksı düştü:p

    1 Mayıs 2008 Cengiz ÇANDAR

    cengizcandar@referansgazetesi.com



    Türkiye’nin 1 Mayıs’ı; Türkiye’nin dünyadan kopuş günü...

    1 Mayıs bugün. Ülke nefesini tutmuş, gözlerini İstanbul’a dikmiş vaziyette. Olay çıkacak mı acaba?

    İstanbul’un merkezi diye kabul gören Taksim Meydanı’na dünden itibaren bariyerler yerleştirilmeye başlandı. Taksim, görkemli kentin yüreği olmaktan çıktı; bir muhtemel muharebe alanı görüntüsü vermeye başladı.
    Kamu otoritesi, “günlük yaşam olumsuz etkilenmesin” ve “huzur bozulmasın” diye bir takım önlemler aldı. 66 ilköğretim okulu tatil edildi. Beyoğlu’nda 41, Şişli’de 19, Kağıthane ilçesinde 6 okul kapılarını bugün kapatacak.
    Bu arada, Taksim-Mecidiyeköy metrosu, Sirkeci-Kabataş hattı ve Kabataş-Taksim füniküler sistemi de bugün çalışmayacak. Şehir hatları vapurları Kadıköy ve Üsküdar’dan Kabataş, Beşiktaş ve Karaköy’e seferlerini durduracaklar. Beşiktaş-Karaköy ve Kabataş iskeleleri de saat 12:00’ye kadar kapalı kalacaklar. Taksim’e otobüs seferleri de yapılmayacak.
    İstanbul gibi bir şehirde adı geçen yerlerde ulaşımın durdurulması ile “günlük yaşam” zaten yeterince “olumsuz” etkilenmiş olacak. Ama, işin “ironi”si o ki, bütün bunlar “günlük yaşam olumsuz etkilenmesin” diye yapılıyor.
    İstanbul ve gözleri İstanbul’a dikili tüm Türkiye, bugüne “huzursuz” giriyor ve bütün bu önlemler “huzur bozulmasın” diye alınıyor.
    Türkiye’de “huzuru korumak” ile “yasak koymak” genellikle eş anlamlı kullanılıyor ve en azından kamu otoritesi tarafından böyle anlaşılıyor. Yasağı koydun mu, huzuru sağlarsın.
    Oysa, “yasaklar” ile “huzursuzluk” arasında bir irtibat olduğu kabul göre, huzurun özgürlüklerin sorumlu biçimde kullanılması ile sağlanacağı anlayışı yerleşmiş olurdu. Dersimizin o bölümüne bir türlü gelemedik.

    *** *** ***

    1 Mayıs’ın dünyanın her yanında, başta Batı demokrasilerinde olduğu gibi Türkiye’de de “Emek Günü” ya da “İşçi Bayramı” olarak “resmi tatil günü” ilan edilerek geçirilmesine 2008 yılında dahi gelebilmiş değiliz.
    Bu gerçekleştirilmedikçe, Türkiye’nin “dünyalı kimlik kartı” alması da pek zor. “Çağdaş dünya”da yerini alması da. “Çağdaşlık”, sadece bir borsaya sahip olmaktan, teknoloji kullanımından vs. geçmiyor. Çağdaş dünyada sorun olmayan konuların sizde “sorun” olmaktan çıkarılıp çıkarılmamasından da geçiyor.
    Bu çerçevede 1 Mayıs’ın resmi tatil günü olarak ve “Emek Günü” olarak ilan edilmesi fırsatını bu hükümetin kaçırması, kendi hesabına affedilmez bir haldir. Hükümetin “özgürlükçü zihniyeti ve niyetleri” konusunda da bir ipucudur.
    1 Mayıs, eskilerde “resmi tatil”di ve dünyaya tümüyle ters düşmek istemeyen ülke yönetimleri, tuhaflıkla bugünü “Bahar Bayramı” ilan etmişlerdi.
    Şimdi, ne “Emek Günü”, ne de “Bahar Bayramı”, Ülke çapında bir “gerilim günü”.
    İstanbul Valisi ile başta Başbakan, kimi bakanların vurguladıkları 1 Mayıs vesile edilerek “provokasyonlara girişilmesi” ihtimali, işlerin bu duruma büründürülmesi konusuda ikna edici bir gerekçe sayılamaz. Madem, “provokasyonlar” konusunda “istihbarat bilgileri”ne sahipsiniz; o takdirde gereğini yaparsınız.
    Hem Taksim’de yapılabilecek provokasyon, Kadıköy’de, Çağlayan’da, Kazlıçeşme’de yapılamaz mı, yapılmaz mı? Bu, ciddi bir gerekçe olabilir mi?
    Taksim’de ısrar niye?
    Bunun elbette bazı sendikaların anlamlı sayılamayacak inadından kaynaklanan nedenleri var. Amacı “üzüm yemek değil bağcı dövmek” olan, hükümete karşı “siyasi muhalefet”te kendilerini konumlandıran sendika yöneticileri var. Bunlar biliniyor. Taksim diye bastırdıkları da.
    Ancak, Taksim’in bir “simgesel anlamı” da var. Taksim, Türkiye’nin gözbebeği, Türkiye işçi sınıfının yüreği İstanbul’un merkezi. Dolayısıyla, 1 Mayıs gösterisinin de şehrin merkezinde yapılmasını istemek de mantık dışı bir şey yok.
    Futbol maçı zaferleri ve yılbaşı kutlamaları niye Taksim’de –hem de izinsiz- yapıldığında ses çıkarılmıyor da, işçiler 1 Mayıs’ı kutlamak için Taksim’e ulaşmak istediklerinde “kıyamet senaryoları” hazırlanıyor?

    *** *** ***

    Taksim’e ilişkin “olumsuz 1 Mayıs sicili” çok sayıda vatandaşımızın hayatını kaybettiği 1977 yılına ait. Ben, o 1 Mayıs’ta da, ondan önce 1 Mayıs’ın ilk kez Taksim’de kutlandığı 1975 ve 1976 kutlamalarında da oradaydım. İlk iki 1 Mayıs, Taksim’de görkemli bir biçimde kutlanmış, kimsenin burnu kanamamıştı.
    1 Mayıs 1977’nin “kanlı 1 Mayıs” olması, Haziran ayında yaklaşan seçimler ve o dönemde esen “Ecevit rüzgarı” ile ilgiliydi. Seçim kampanyası sırasında Ecevit’e birkaç kez suikast girişiminde bulunulmuş, 1 Mayıs provokasyonu ile de iktidar yürüyüşü engellenmek istenmişti.
    Aradan geçen 31 yılda Soğuk Savaş bitti. Sovyetler Birliği dağıldı. Sosyalist blok ortadan kalktı. Komünistlerin hükmü kalmadı ve Türkiye’de Komünist Partisi legalleşti. Yani, Türkiye’de 1 Mayıs kutlamalarının, Batı dünyası ile aynı dalga boyunda kutlanmasının tüm doğal şartları oluştu. 20.Yüzyıl’dan 21.Yüzyıl’a girdik.
    Ve, Türkiye, hala “1 Mayıs sendromu”ndan çıkamadı ve “Taksim yasağı”ndan kurtulamadı.
    Bugün gelinen ve Türkiye’yi dünyanın çok gerisinde kalmış gösteren tablo, hükümetin basiretsizliği ve özgüvenini yitirmiş olmasıyla açıklanabilir.
    Dileyelim ki, bugünkü huzursuz 1 Mayıs, böylesi son 1 Mayıs olsun.
    Dileyelim ki, bundan sonraki 1 Mayıs’lar, “Emek Günü” ve “resmi tatil” olarak huzur içinde yaşanabilsin ve kutlanabilsinler...

  8. #7
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 1 Mayıs

    Sayın milo;

    Cengiz Çandar'ın kafasına saksı düşmedi;
    O Aziz usta'nın deyimi ile her devrin adamı olma ünvanını korumaya çalışıyor. Rüzgarın nereden estiğini anlamak için bu gibi müthiş tarafsız her devrin adamlarına bakacaksınız. Bunlar yanar döner acayiptir. O kadar zekidirler ki halkın hafızasının balıktan zayıf olduğunu bilirler ve ona göre her yolu yazarlar.

    Bunlara göre bir maç ya berabere biter ya rakip yener ya ev sahibi bu üç sonucuda söylerler farklı yazılarında son durum hangisi işlerine geliyorsa onu pişirmek diğer yazılarını unutmaktır.

    Kırk yılda birde maç bu üç sonuçlada bitmez. Maç tatil olur. Ya bir devlet büyüğü ölür ya fazla kırmızı kart çıkar yada olay çıkar maç tatil olur top federasyonun kucağına kalır. O zamanda bunlar herdevre uymak için '' Olağanüstülük'' ilan edip federasyonu savunurlar. Alacağı kararı sonuna kadar destekler gene bu üç sonuçtan birisinin olacağı varsayımıyla pohpohlayarak üçünüde yazarlar. Sonuçta bunlar için bir şey değişmez. Devre uyarlar...

    Bundan dolayı kafasına saksı düşmedi kurt olduğundan havayı kokladı anladı...

  9. #8
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 1 Mayıs

    77 bir mayısından tam 10 sene sonraydı yani 1987 ama bir mayısfilan değildi. Cüneyt Ülsever'in dediklerini doğrulayan olayın kahramanını tanma saadetsizliğine erişmiştim. Bunlar derin devlet değil paçoz devletin uzantılarıydılar. Derinliği olmayan kişilerdi. Gariptir gol attılar . Nasıl attılar bugün bile anlaşılamamıştır. Anlaşılmayan kimler olduğu değil golü nasıl attıklarıdır.

    O tarihte en büyük gol aslında TSK ya atılmıştır. Çünkü böyle bir olay olabileceği sıkıyönetimden dolayı TSK ya bildirilmiş. TSK da şehir içi diye POLİS ağırlıklı önlemlere ağırlık vermiştir. Nereden bilinebilirdiki ihbarı yapanla olayı gerçekleştiren devletin aynı teşkilatı olacak... Aslında 12 Eylül ün Kilometre taşlarından birisidir bu olay arkaplanı itibarıyla ama konuşulamaz yazılamaz bilen bilir...

  10. #9
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 1 Mayıs

    Taksimde birileriyle buluşacaktık. Bende ki sevda depreştiği için Atatürk heykelinin etrafında baka baka dolaşmaya başladım. Yanımda da arkadaşım. Arkadaşım irkildi neden derseniz beni tanır ilgili ilgisiz herşeyi bilmek anlamak öğrenmek zorunda olduğumdan dahada beteri bunlarıda birilerine mutlaka anlatma derdim olduğundan muhtemel ''yandık'' dedi... Orada Atatürk var ve ben etrafında dönüyorum...

    Korktuğuda başına geldi tabiiki surduk yere soru sordum;

    '' Bu heykelin adı ne ? ''
    Kekim canım arkadaşım bu çok kolay soruya atladı hemen...
    '' Taksim Anıtı '' bakışlarımı beğenmeyince düzeltti...
    '' Taksim Atatük anıtı '' ben bir garip bakmış olmalıyım ki... ''ben böyle biliyorum.'' dedi... bu kurtulma sözcüğüydü ama yemezler
    '' Yanlış biliyorsun umarım tek yanlışın budur '' dedim ekledim... '' Bu anıtın adı CUMHURİYET anıtıdır . En fazla eklesen eklesen Taksim Cumhuriyet anıtı diyebilirsin çünkü başka şehirlerde de var Cumhuriyety anıtı '' dedim... O an eminim ki içinden ''yandık'' dedi. Arkadaşlarla buluşmamıza yarım saat var ve ben yakalamışım bir kurban...
    '' Bak ne ilginç bu anıtın dört cephesi var . Neden ki ????'' Şaşkın şaşkın baktı
    '' Ulan kaç cephe olacak ?'' diyecek cesaret edemedi... Kısık bir sesle '' Evet dikkatimi çekti neden ki ? Bende bilmiyorum '' dedi... Aslında dediği '' nereden çattık bir daha burada buluşmak mı tövbe...''

    Gökyüzüne baktım ulu öndere bir selam yolladım '' Bu heykeli bile biz yapamamışız yabancılar yapmış. Sıraselviler i gördün mü bak heykelin bir yanı oraya bakar bu CUMHURİYET dönemini simgeler. Harbiye ye bakan yan ise Kurtuluş savaşımızı simgeler diğer iki cephe ise cephede bayrak açmış askerlerdir üzerlerinde birer kadın figürü vardır dikkat et peçesizdir teki cephede ve peçesiz... Diğer yöndeki kadın ise peçelidir. Bunlardan birisi yani peçeli olan esaret içinde yaşayan Cumhuriyet öncesi kadını peçesiz olan ise gülümser gülen yüzü ile çağdaş Cumhuriyet kadınını temsil eder '' dedim... '' Heykel diyip geçme sana birşeyler anlatır.''....
    Arkadaşım ilk defa gerçekten çok şaşkın baktı yüzüme sonra heykele bir daha baktı... '' Hadi yaaa gerçekten bu heykelin buraya bin kere geldim hiç böyle bir şey olduğunu görmemiştim... Abi sen manyakmısın bunları biliyorsun ?'' dedi Ama bu arada benden hızlı heykeli dönüp ciddi ciddi bakıyordu. Aslında macıma ulaşmıştım Takdim de bulunan Cumhuriyet Heykeline hiç olmazsa birisi ciddi ciddi bakmıştı...

    Sonra baktım ciddi ilgili Atatürk ün olduğu yerde bir şey anlattım.

    '' Ön sırada Kurtuluş Savaşı kahramanlarımızı Tanırsın Mustafa Kemal Atatürk , yanında İsmet İnönü Paşa ve Maraşal Fevzi Çakmak. Arka sıradakiler? Bizzat ATATÜRK'ün direktifleri ile ikinci sıraya Kızılordu’nun kurucularından Ukrayna'lı general Frunze ve Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti Türkiye büyükelçisi Semion İvanoviç Aralov’un figürü konulmuştur ( K.E.Voroşilov’un Cumhuriyet’in 10. yıl kutlamalarına katıldığı bilinmektedir Commodore1tr'ın notu...)

    Kurtuluş Savaşında Yunan orduları Ankara önlerine dayandığı sırada Sovyetler Birliği’nden Anadolu’ya önemli miktarlarda nakit para, altın ve silah yardımı yapılmıştır. İngiliz’lerin yanlış istihbaratlarla Türkler’i Ruslar’a karşı kışkırttığı bir dönemde General Frunze’nin bizzat Mustafa Kemal’le görüşmek üzere Ankara’ya gelmesi ile Sovyet yardımı devam etmiş, böylece belki de Türk Ordusu Sakarya Meydan Muharebesi’nde makus talihini yenmiştir.''

    Arkadaşım baktı baktı....
    '' Abi sen harbi manyaksın ya ama ben seni genede çok seviyorum iyiki varsın ve manyaksın '' dedi... Bende dha da üzerine gitmedim güldüm ve konuyu kapattım.

    Kısmet bugüneymiş. Sayın özdil'in yazısını okuyunca Bir anıda ben anlatayım dedim anlatmasam ayıp olur değil mi? Bu arada umarım sayın Özdil kızmaz Kliment Vefremoviç Voroşilov' figürde yer almaz bu değerli general Cumhuriyetimizin 10. yıl kutlamalarına katılmış bizzat Atatürk ün yanında durmuştur. Destek lemeye devam etmişlerdir bizi o zamanda. Onun simgesi olarak bu değerli general Türkiyededir. Ama heykeldeki o değildir. Ama bu generalin yakın bir arkadaşını herles tanır... Kim mi ? yuh size... Elbette Nazim Hikmet RAN...

  11. #10
    Kayıt Tarihi
    Oct 2007
    Nerede
    ANKARA
    İletiler
    373
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 1 Mayıs

    Dün sözkonusu manzaralara bakarken neler düşündüm neler ve neler yazdım, üzerini karaladım... Sonuçta içimde kaldı ve patlamaya hazır bomba gibi koydum kafamı yastığa. Ama çok teşekkürler ki bu forum yüreğime sus erpti.. Bu karelere üslup ve ağız bozmadan ancak böyle güzel yorumlar yapılır... Ellerinize sağlık

+ Konuyu Yanıtla
1 / 3 Sayfa 123 SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

Benzer Konular :

  1. Bugün 27 Mayıs
    Evet bugün 27 Mayıs. Tarihimizin şanlı bir dönüm noktasının yıldönümü bugün. Kimilerine göre kara bir gün, bana göre şanlı ve şerefli bir devrim, bir...
    Yazan: Hakkarili Arzuhalci Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 6
    Son İleti: 31-05-2011, 23:42:19
  2. 1 Mayıs
    Yarın 1 mayıs uluslarası, emeğin birlik ve dayanışma günü. Aynı zamanda 1977 yılında taksim alanında katledilen 37 emekçi ve emekten yana insanımızın...
    Yazan: Av.Ragıp Atay Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 9
    Son İleti: 30-04-2011, 23:10:26
  3. 1 Mayıs
    Merhabalar; 1 Mayıs günü Karşıyaka İzmir Adliyesinde davam var ve 1 Mayısın tatil olacağı söyleniyor acaba dava ne olacak, tatil kesin mi ??? ...
    Yazan: dalonur Forum: Aile Hukuku
    Yanıt: 11
    Son İleti: 30-04-2009, 20:26:52
  4. 1 Mayıs yasakları
    Yarınki işçi bayramı ile ilgili valiliğin almış olduğu ve hayatı zindan edecek yasaklar için bir şey yapılamaz mı? teşekkürler.
    Yazan: Mehmet Doğan Forum: Diğer Hukuki Sorular
    Yanıt: 2
    Son İleti: 30-04-2008, 18:44:56

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.