İdare mahkemesinde açtığım iptal davası lehimde sonuçlanarak amaç,konu ve sebep yönlerinden davalı idarenin işlemi idare mahkemesi tarafından iptal edildi.
Davalı idare, yerel mahkeme kararında "sebep yönünden huksal uyarlılık bulunmamakla birlikte" cümlesine dayanarak yeni bir işlem tesis etti.Aynı zamanda yerel mahkeme kararını temyiz etti.
Danıştay 2.Dairesi, "yerel mahkeme kararındaki "hukuksal uyarlılık bulunmamakla birlikte" cümlesini "hukuka aykırılık görülmemekle birlikte" şeklinde değiştirerek,bunun da adını "ekleme yapılmak suretiyle onama" koyarak yerel mahkeme kararını onadı. Danıştay 2.Dairesinin "bir cümle ekleyerek" onadığı karar aleyhime dönüştü. Temyiz yolu kapalı olduğu için de Danıştay 2.Dairesi hakkında şikayet yoluna başvurdum.
Danıştay Kanunun da 1990 yılından önce böyle bir uygulama olduğunu öğrendim.1990 yılında yapılan değişiklikle "bu yetki kaldırılmış".Bunun yerine,bozma,onama,kısmen onama gibi şeyler getirilmiş.
Danıştay 2.Dairesinin karar veren üyelerini şikayet ettim.Danıştay Başkanı "şikayetimin yargı yetkisi kapsamında olduğu" gerekçesi ile şikayetimi işleme koymadı.
Danıştay Başkanının şikayetimi işleme koymaması üzerine Danıştay Başkanını da şikayet ettim.Danıştay iç tüzüğünde Danıştay Başkanının İşleme koymama yetkisinin bulunduğu gerekçesi ile Başkanlar Kurulu tarafından,şikayetimde ki hususlar gözetilmeden, Danıştay Başkanının işleme koymama yetkisi bulunduğu için Danıştay Başkanının kararı yerindedir şeklinde cevap verildi.
Ayrıca,yerel mahkeme kararı, açmış olduğum başka bir davanın ekindeki belgelerin incelenmesinden verilmişti. Bu belgeler,davalı idarenin temyiz ettiği mahkeme kararı ekinde olmamasına rağmen, Danıştay 2.Dairesi bunları incelemeden yerel mahkeme kararını değiştirdi.Yaptığım şikayet arasında bu konu da vardı ve belgelemiştim.

Bir hukukçu arkadaştan beni bu konuda aydınlatmasını istiyorum.