Biraz da Sinema

[alcapone]

Kimler geldi, kimler geçti... 112 yıllık sinema tarihinde ne filmler gösterildi. Rüzgar Gibi Geçti, Oz Büyücüsü, Modern Zamanlar çoook gerilerde kaldı. Asaleti ve cazibesiyle Spencer Tracy'ler, Laurence Fishburne'ler de öyle. Ama her zaman hatırlanacaklar. Bol müzikli, ağır tempolu eski filmlerden, aksiyon dolu, heyecanlı bir sinema anlayışına doğru bu yolculukta kimler eskidi kimler... Bizim sinemamızdan Ediz Hun'lar unutulur mu hiç. Ama bazıları var ki sinema tarihine damgasını vurdu: işte Robert DeNiro, Merly Streep, Stanley Kubrick, Western ekolü Eastwood, Alfred Hitchcock'ların yeri hep ayrı olacak. Marlon Brando'ysa apayrı bir yere sahiptir: karizmatik, nazik, dik duran, şiir gibi konuşan oyunculuk anlayışını tarihe gömüp bugünkü realist oyunculuğu meydana çıkaran bir dehadır O; İhtiras Tıramvayı, Rıhtımların Üzerinde gibi filmlerde sinema tarihine oyunculuğun ne olduğunu gösterirken The Godfather'de zirve yapıyor ve asla ulaşılamayacak bir performansa imzasını atıyordu. Al Pacino, Jack Nicholson, Coppola, Scorsese derken, son nesil Tarantino, David Fincher, Johnny Deep gibi bambaşka klaslara sahip mükemmel adamlar yetiştiriyordu. Bu sene sergilediği performansla Daniel Day-Lewis bizlere son 20-30 yılın en iyi oyunculuklarından birini gösteriyor, Coen Kardeşler de İhtiyarlara Yer Yok'la adından çok ciddi bir şekilde söz ettirmeyi biliyordu.
Peki sinemaseverler sinema konusunda ne diyor?

[Gökhan Kartal]

Karakteri, güçlü iradesi, sıradışı fikirleri ve enerjisiyle halkın güvenini kazanmış bir devlet adamı olan Vali Recep Yazıcıoğlu’nun, en son görev yaptığı Denizli ilinde başından geçen ilginç olayların anlatıldığı filmde; ucu uluslararası örgütlere ve gizli servislere dayanan esrarengiz olaylar beyazperdeye yansıyacak.

09 Ocak 2009'da sinemalarda...

[Mehtap Deniz]

Mevlana felsefesi Cannes'a taşındı

Genç Türk yönetmen Damlasu Temizel, bu yılki 62. Cannes Film Festivali'nin, ''kısa metrajlı filmler köşesine'', ''Ney Der Ki'' isimli filmiyle katılıyor.

CANNES - İtalya'nın Perugia Üniversitesindeki eğitimi sırasında aldığı İtalyan sinema tarihi ve oyunculuk dersleriyle sinemaya merak saran 27 yaşındaki genç yönetmen, ilk defa çektiği kısa metrajlı filmde, Hz. Mevlana'nın evrensel felsefesini temel alıyor.

Filmde, ''ruhun olgunlaşma sürecinde hep öze dönüş, yaşlı bir kadının gözünden, bu felsefeye olan değişik yaşlardaki yolculuklarının yansımaları'' anlatılıyor.

Kısa filmin bir bölümü İstanbul'da, diğer bölümü ise Konya Mevlana Müzesi'nde geçiyor.

Devamı: http://www.ntvmsnbc.com/id/24966596/

[Mehtap Deniz]

"İki dil bir bavul" Ankara'da

Denizlili bir öğretmenin, Şanlıurfa'nın Siverek ilçesindeki bir Kürt köyünde geçirdiği bir yılı anlatan "İki Dil Bir Bavul" filminin Ankara Galası yarın Kızılırmak Sineması'nda yapılıyor.

Cumhuriyet / Kültür Sanat - 22 Ekim 2009

Ankara- Üniversiteden yeni mezun olmuş ve uzak bir Kürt köyüne atanmış Emre Aydın isimli öğretmenin gerçek hikayesini anlatan film, geçtiğimiz Haziran ayında yapılan 16. Adana Altın Koza Film Festivali'nde "Yılmaz Güney Jüri Özel Ödülü" ve "Sinema Yazarları Derneği En İyi Film Ödülü"ne layık görülmüştü.

ZagrebDocs Film Festivali'nde "En İyi Genç Yönetmen" ve Saraybosna Film Festivali'nde de "EDN Talent Ödülünü" kazanan film, 46. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde bu yıl ilk kez verilen "En İyi İlk Film Ödülü", Abu Dabi Uluslararası Ortadoğu Film Festivali'nde de "En İyi Orta Doğulu Belgesel" ödüllerinin de sahibi oldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Destekleme Kurulu'ndan da destek alan filmin Ankara Galası yarın saat 19.00'da Kızılırmak Sineması'nda yapılacak.

Galaya siyaset, sanat, sivil toplum örgütleri, medya temsilcileri katılacak

[çoban]

Bu hafta ''Yahşi Batı'', ''Aşka Ruhunu Kat'', ''Aşkım'' ve ''Adalet Peşinde'' adlı filmler vizyona girecek.

Senaryosunu Cem Yılmaz'ın yazdığı, ''Yahşi Batı'', haftanın en komik filmi olarak yorumlanıyor.

Senaryosunu Cem Yılmaz'ın yazdığı, yönetmenliğini Ömer Faruk Sorak'ın yaptığı, Ozan Çolakoğlu'nun müziklerini hazırladığı ''Yahşi Batı'', haftanın en komik filmi olarak yorumlanıyor.

Cem Yılmaz, Ozan Güven, Demet Evgar, Özkan Uğur, Zafer Algöz, Dilek Çelebi, ferdi Sancar, İştar Gökseven, Süleyman Turan, Yılmaz Köksal, Mehmet Polat, Kaan Öztop ve Tuncay Özinel'in rol aldığı filmin konusu şöyle:

''1800''lü yılların sonunda Osmanlı padişahı tarafından Amerika'ya gönderilen Aziz Bey ve Lemi Beyin yanlarında hediye olarak verilmek üzere çok değerli bir elmas taş ve yüksek miktarda para vardır. İkili Amerika'ya varınca, gidecekleri yere ulaşmak için bir posta arabasına biner. Lemi Bey ile Aziz Bey, bu yolculuk sırasında soyulur. Önce ellerinden elmas taş gider, sonra da paralarını kaptırır. İki Osmanlı, kaptırdıkları parayı tekrar toparlamak için ödül avcılığı yapar.

Gördükleri 'Wanted' ilanlarını kendilerine uyarlayıp, sırasıyla aranan haydutların yerine geçer ve ödül avcılığıyla para kazanmaya çalışırlar. Biri haydut olur, diğeri onu yakalar ve başlarına her defasında binbir olay gelir. Tam canlarından olacakken Aziz Bey aslında ödül avcısı ve haydut olmadıklarını, ikisinin de Osmanlı olduğunu anlatmaya çalışır.''

BİR FATİH AKIN FİLMİ
Fatih Akın'ın yönettiği ve senaryosunu Adam Bousdoukos ile birlikte yazdığı ''Aşka Ruhunu Kat/Soul Kitchen'', aşk, müzik ve yemek üzerine kurulmuş bir film olma özelliği taşıyor.

Filmde Adam Bousdoukos, Moritz Bleibtreu, Birol Ünel, Anna Bederke, Pheline Roggan, Lukas Gregorowicz, Dorka Gryllus, Wotan Wilke Möhring, Demir Gökgöl, Monica Bleibtreu, Marc Hosemann, Cem Akın, Catrin Striebeck, Hendrik von Bültzingslöwen ve Jan Fedder rol aldı.

''Duvara Karşı'' ve ''Yaşamın Kıyısında'' gibi filmleriyle siyasi ve sosyal olaylara değinen Akın, son filmiyle romantik komedi türünün keyfini yeniden hatırlatmaya hazırlanıyor.
2009 Venedik Film Festivali'nde jüri Özel Ödülü'nü, Uluslararası Hamburg Festivali'nde de ''Art Cinema'' ödülünü alan Fatih Akın'ın son filmi, dünya sinema yazarları tarafından ''coşkulu'', ''esprili'', ''abartısız'' ve ''tavizsiz'' kelimeleri ile övülüyor.

Toronto ve Ghent festivallerinde de gösterilen filmde, restoranında sunduğu özensiz ve ucuz yemeklerde para kazanamadığı için başı derde girdiği bir dönemde sevgilisiyle de hem duygusal, hem fiziki olarak arası açılan Adam Bousdoukos'un, ''star'' bir ahçıyı işe alarak nasıl yeni bir müşteri kitlesine kavuştuğu son derece esprili bir dille anlatılıyor.

DİĞER FİLMLER
Yönetmenliğini Stephen Frears'ın yaptığı, senaryosunu Christopher Hampton'ın yazdığı ''Aşkım/Cheri'' adlı fimde, Michelle Pfeiffer, Rupert Friend, Kathy Bates, Felicity Jones ve Iben Hjejle rol aldı.

Filmde, zengin erkekleri baştan çıkarmasıyla meşhur 49 yaşındaki Lea de Lonval'ın, daha 19 yaşındaki havalı ve deneyimsiz Fred'le 6 yıl süren ilişkileri anlatılıyor.
Yönetmenliğini Gary Gray'in yaptığı, senaryosunu Kurt Wimmer'in yazdığı, müzikleri Brian Tyler'a ait olan ''Adalet Peşinde/Law Abiding Citizen''da, Gerard Butler, Michael Gambon, Leslie Bibb, Jamie Foxx, Viola Davis, Bruce McGill, Josh Stewart, Regina Hall, Colm Meaney, Christian Stolte, Michael Kelly, Gregory Itzin, Annie Corley, Michael Irby, Richard Portnow, Brooke Stacy Mills, Dan Bittner, Ksenia Hulayev ve Damien Colletti rol aldı.

Filmde, ölümle sonuçlanan bir ev soygunu sonrasında sağ kalan kişinin sevdiklerinin intikamını almak için sınır tanımayışı işlenirken, kör adalet de sarsıcı bir şekilde mercek altına yatırılıyor.

Haber7 (AA)
__________________

[Mehtap Deniz]

Bu hafta dördü yerli yedi yeni film gösterime girecek... "Veda", "Son İstasyon", "Eyvah Eyvah", "Bir Başka Deli Dumrul Hikayesi", "Nine", "Yenilmez" ve "Cennetimden Bakarken"...

VEDA - FRAGMAN İÇİN TIKLAYIN

Zülfü Livaneli'nin yönettiği ve Sinan Tuzcu, Serhat Mustafa Kılıç, Dolunay Soysert ile Özge Özpirinçci'nin oynadığı "Veda" bir dönem filmi olarak dikkatleri üzerine çekiyor. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün hayat hikayesinin, çocukluk arkadaşı ve yaveri Salih Bozok'un gözünden anlatıldığı filmde, Atatürk ve Salih Bozok'un Selanik'te çocukluktan başlayan ve Cumhuriyet ile birlikte aynı ideallerin peşinde yürüyerek devam eden yarım asırlık dostluğu sergileniyor.

Bu dostluğun, Atatürk'ün hayatının dönüm noktalarının, vatanı kurtarmak için ölüme meydan okuyan bir kuşağın komutanının hikayesinin aktarıldığı filmin senaryo çalışması üç yıl sürdü, 27 Ekimde başlayan çekimleri ise 7 haftada tamamlandı.

Ayvalık, İzmir, Antalya ve Seferihisar'da yapılan ve Atatürk'ün arabasının da kullanıldığı çekimlerde yaklaşık 2 bin figüran görev aldı. Projede, 13 kişilik İtalyan ve Alman teknik ekip de görev yaptı. Ünlü Alman görüntü yönetmeni Peter Steguer'in yanı sıra saç tasarımını İtalyan Signoretti, set makyajını Vittorio Sodano'nun yaptığı filmin kostümleri de Baran Uğurlu tarafından döneme uygun olarak eskitilerek renklendirildi.

SON İSTASYON - FRAGMAN İÇİN TIKLAYIN

Oğulcan Kırca'nın yönettiği ve babası Levent Kırca ile Başak Daşman, Korel Cezayirli ve Suna Selen'in oynadığı "Son İstasyon" küçük bir Anadolu kasabasında geçiyor. Çekimleri İstanbul ve Uşak'ta gerçekleştirilen film, taşrada küçük bir istasyonda emeklilik için gün sayan bir memur olan Ruhi'nin hikayesini anlatıyor. Ruhi'nin en büyük hayali, emekli ikramiyesiyle bir ev alıp hayatının son demlerini huzurlu bir şekilde geçirmek ancak kızı Esra ve küçük oğlu Önder'in daha iyi yaşamak gibi hayalleri var. Onların bu hayalleri bütün aileyi bir anda İstanbul'a sürüklerken, Ruhi'nin eşi ve annesiyle birlikte İstanbul'a gelmesiyle gelişen olaylar kontrolden çıkar.

EYVAH EYVAH - FRAGMAN İÇİN TIKLAYIN

Hakan Algül'ün yönettiği ve Ata Demirer, Demet Akbağ Özge Şakrak Borak ile Salih Kalyon'un oynadığı "Eyyvah Eyvah", Trakyalı, klarnet çalan bir genci ve bir bar şarkıcısının hikayesini anlatıyor. Çekimleri yaz aylarında Çanakkale ve İstanbul'da gerçekleşen komedi filminin konusu şöyle: "Hüseyin, Trakya'nın bir köyünde ninesi ve dedesiyle büyüyen bir delikanlıdır. İki büyük aşkı klarnet çalmak ve Müjgan ile mutlu bir hayattır. Ancak, hiç beklemediği bir olay onu köyünden ayırır. İstanbul'a gelen Hüseyin'e önce klarneti, sonra da şarkıcı Firuzan destek olacaktır. İstanbul'un gece kulüplerinde çalışan Firuzan'ın hayatı rengarenk ve bir o kadar da karışıktır. Hüseyin'le tanışınca hayatına kahkaha ve macera dahil olur."

DELİ DUMRUL: KURTLAR KUŞLAR ALEMİNDE - FRAGMAN İÇİN TIKLAYIN

Oğuz Yalçın'ın yönettiği ve Emir Benderlioğlu, Sema Öztürk, Mustafa Üstündağ ile Arzu Yanardağ'ın oynadığı "Deli Dumrul Kurtlar Kuşlar Aleminde", 12 yıl suçsuz yere hapis yatan Durul'un çıktıktan sonra "Deli Dumrul" oluşunun trajikomik hikayesini anlatıyor. Filmin kahramanı Durul, özü sağlam, mert ve yiğit bir delikanlıdır ama yıllar önce sokak arasında tanımadığı, ağır yaralı birine yardım etmek isterken, suç üstüne kalır. Cezasını doldurduğunda eğitim çağı geçmiş, "hayatı ıskalamış" biridir artık. İçeride tek öğrendiği şey "delikanlılık raconu"dur. Durul için hayatta var olabilmek için bu sermayeyi kullanmak farz olmuştur.'

NINE - FRAGMAN İÇİN TIKLAYIN

Rob Marshall'ın yönettiği ve Nicole Kidman, Penelope Cruz, Judi Dench ile Daniel Day Lewis'ın oynadığı "Nine" çevresi dudak uçuklatan kadınlarla dolu bir yönetmenin hayatını beyazperdeye taşıyor. Senaryosunu Michael Tolkin ve Anthony Minghella'nın yazdığı filmin konusu özetle şöyle: "Yetenekleri ve aşk hayatı çöküntüye uğrayan yönetmen Guido, son filminin yapımından vazgeçmek üzeredir. Sıkıntılardan kurtulmaya çalışırken, bir sürü güzel kadınla kurduğu çalkantılı ilişkiler içinde kaybolur. Metresi, karısı, ilham perisi, sırdaşı, cilveli bir muhabir, öğretici bir hayat kadını ve annesi ile yaşamını paylaşan Guido, dibe yaklaşırken bir kurtuluşun peşindedir."

YENİLMEZ - FRAGMAN İÇİN TIKLAYIN

Clint Eastwood'un yönettiği ve Morgan Freeman, Matt Damon, Scott Eastwood ile Langley Kirkwood'un oynadığı "Yenilmez/Invictus", Nelson Mandela'nın ülkesini bir araya getirmek için Güney Afrika ragbi takımının kaptanıyla güçlerini birleştirmesinin ilham veren gerçek öyküsünü anlatıyor. Senaryosu Anthony Peckham tarafından, John Carlin'in "Playing the Enemy" adlı kitabından uyarlanan filmin konusu şöyle: "Yeni seçilen Mandela, milletinin ırk ve ekonomik nedenlerden dolayı ayrımcılığa uğradığını bilmektedir. Mandela sporun uluslararası dili sayesinde insanları birleştireceğine inandığı için, 1995 Dünya Kupası'nda Güney Afrika Futbol Takımını destekler."

CENNETİMDEN BAKARKEN - FRAGMAN İÇİN TIKLAYIN

Peter Jackson'ın yönettiği ve Mark Wahlberg, Rachel Weisz, Susan Sarandon ile Stanley Tucci'nin oynadığı "Cennetimden Bakarken/The Lovely Bones" bir cinayete kurban giden 14 yaşındaki Susie Salmon üzerinde odaklanıyor. Alice Sebold'un çok satan kitabından uyarlanan film, 14 yaşında öldürülen Susie'nin hikayesini anlatıyor. Ölümünden sonra dünyada onsuz sürüp giden yaşamı, ortadan kayboluşuyla ilgili yorumları, ailesinin sevgili kızlarının canlı bulunması umuduna sarılmasını ve katilinin cinayetten kalan ip uçlarını yok etmeye çalışmasını takip eden Susie'nin istediği her şey, düşündüğü an yerine gelmektedir. Dünyada hayat sürerken Susie de bir şekilde o hayata dahildir.

CNNTürk

[Mehtap Deniz]

Mahpeyker Kösem Sultan filmi 15 Ekim 2010 tarihinde vizyona giriyor

Çocuk yaşında esir kafilesiyle İstanbul’a getirilip bir ailenin yanına evlatlık olarak verilen genç kızın, Osmanlı İmparatorluğu’nu yönetme gücünü elde edecek seviyeye tırmanışının hikayesini anlatan MAHPEYKER, İSTANBUL 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın desteğiyle hayata geçti.

Filmin çekimleri için İstanbul Kurtköy’de 1500 metrekare alana Topkapı Sarayı Harem Dairesi’nin seçilmiş mekanlarını aynı ölçülerde yansıtan dekorlarla plato kuruldu. Çekimler aynı zamanda Topkapı Sarayı, Haseki Külliyesi, Yeni Camii Hünkar Mahfili, Sultan Ahmet Camii’nde, 85 kişilik çekim ekibinin yanı sıra çeşitli seviyede rollerde çok sayıda oyuncunun katılımıyla gerçekleştirildi.

Filmin ana karakterlerini; Selda Alkor, Damla Sönmez, Gökhan Mumcu, Selda Özer, Ayten Soykök, Suavi Eren, Öykü Çelik, Başak Parlak, Uğur Kıvılcım ve Mansur Ark gibi ünlü isimler canlandırıyor. Filmin müzikleri ise Emre Dündar imzası taşıyor.

Filmin Konusu: MAHPEYKER filmi, Osmanlı’yı erkek karakterler üzerinden, kahramanlıklar, fetihler, zaferlerle anlatmaya itirazın, 17. yüzyıl İstanbul’una damgasını vurmuş bir hanım sultanı günümüz insanına anlatma arzusunun ürünüdür.

Emine küçük yaşında esir kafilesiyle İstanbul’a getirilip bir ailenin yanına evlatlık olarak verilir. Talihin kendisini Topkapı Sarayı’na sürükleyip Sultan 1. Ahmet’le karşılaştırdığı küçük kız, saray geleneklerine aykırı olmasına, padişahın annesi Handan Sultan ve Topkapı Sarayı Haremi’nin tek hakimi olan Büyük Valide Safiye Sultan’ın muhalefetine rağmen 1. Ahmet’in kararından vazgeçmemesi neticesi nikahlanır ve Ahmet’in taktığı Mahpeyker adını alır. Safiye ve Handan sultanlar evlilikten duydukları hoşnutsuzluk nedeniyle Mahpeyker’i ‘Saray adetlerine alışsın, yol yordam öğrensin’ gerekçesiyle padişahın yanından uzaklaştırır ilgisini kendi buldukları Mahfiruz’a yönlendirip Mahpeyker’i unutturmaya çalışırlar.

Ahmet’in ne zaman sorsa ‘Eğitimi devam ediyor’ cevabını aldığı süreçte Mahpeyker haremin iki güçlü kadının emriyle hırpalanır, ezilir ve Mahfiruz, Sultan Ahmet’in doğan ilk çocuklarının annesi olarak haremde itibar kazanır. Ümitsizliğe kapılan Mahpeyker’in talihi bir kez daha saraydan kaçmaya kalkışıp yakalandığı an tersine döner. Sultan Ahmet, Mahpeyker’le bir araya gelmesini büyükanne ve annesinin engellediğini öğrendikten sonra kendisine söylenenlere inanmakla hata yaptığını anlayıp ayrılmamak üzere Mahpeyker’le bir araya gelir...

Hanım Sultan mevkiine yükseldikten sonra Osmanlı Sarayı’nın gördüğü son büyük aşkı yaşayan Kösem Mahpeyker, 1. Ahmed’in 28 yaşında hastalanıp ölmesiyle Sultan Mustafa ve Genç Osman’ın kısa süreli saltanatları döneminde konumunu yitirse de, on yaşındaki oğlu 4. Murat’ın tahta çıkmasıyla onun ülke yönetim sorumluluğunu üstlenecek yaşa gelmesine kadar on yıl Saltanat Naibi olarak imparatorluğu yönetir. Sultan Ahmet’in son verdiği kardeş katli uygulamasını tekrardan başlatan 4. Murat’ın hayatta kalan tek şehzade İbrahim’i öldürtmesinin önüne geçmesiyle Osmanlı hanedanının son bulmasını engelleyen Mahpeyker Kösem bundan sonra geçmişte sahip olduğu büyük güç ve iktidarı yeniden elde etmek için, darbe, suikast dahil her yolu kullanarak mücadeleye girişecektir.

Sezen Aksu’nun Onno Tunç için yaptığı ‘Muhabbet Kuşları’ şarkısı ile finali olacak film,15 Ekim'de vizyona giriyor.

http://sanat.milliyet.com.tr/kosem-s...21/default.htm

[Mehtap Deniz]

Ustalar, Alimler ve Sultanlar Filminin Galası Yapıldı…

Tarihi film Ustalar, Alimler ve Sultanlar filmi için, 600 parça kılık kıyafet 10 bin metre kumaştan, 10 kişilik bir terzi grubu tarafından dikildi. *Senaryo çalışmaları 2,5 ay, çekimleri 6 hafta süren filmde Mehmet Altay, Osman Sonant, Sedat Mert, gibi yeni Oyuncuların yanında 50 cast Oyuncusu ve 2700 figürasyon kullanıldı.

Senaryosunu Mehmet Bozdağ'ın yazdığı, yönetmenliğini ise Murat Saraçoğlu'nun üstlendiği "Ustalar Alimler Sultanlar" filminin galası Maslak Tim Show Center'da yapıldı. Bir medeniyeti inşa eden ve bir dünya devleti kurma fikrini sultanların zihnine yerleştiren alimlerin ve sanatkarların öyküsünüanlatan film Şubat ayında vizyona giriyor. EN GENİŞ KADROYLA ÇEKİLEN FİLM OLMAYA ADAY

Senaryo çalışmaları 2,5 ay, çekimleri 6 hafta süren filmde Mehmet Altay, Osman Sonant, Sedat Mert, gibi yeni Oyuncuların yanında 50 cast Oyuncusu ve 2700 figürasyon kullanıldı. Tarihi film Ustalar, Alimler ve Sultanlar filmi için, 600 parça kılık kıyafet 10 bin metre kumaştan, 10 kişilik bir terzi grubu tarafından dikildi. 3 MİLYON TL'YE MAL OLDU

Galada gazetecilere film hakkında açıklamalarda bulunan yapımcı Kemal Tekden, "Bu film, yeni nesillere kültürümüzü aktarmak için oldukça önemli. Bunu en güzel şekilde uygulamaya çalıştık" dedi. Filmin 3 milyon TL'ye mal olduğunu ve bu paranın da yüzde 60'ını İstanbul Avrupa Kültür Başkenti ajansının karşıladığını vurgulayan Tekten, gişede 1 milyonun üzerinde izleyici kitlesi beklediklerini ifade etti. 8 İLDE GALASI YAPILACAK

Filmde "Yavuz Sultan Selim"i canlandıran Oyuncu İlker Türkoğlu ise, canlandırdığı karakter için aldığı ata binme derslerinin oldukça zor geçtiğini söyledi. Türkoğlu, "Ata binmeyi düşe kalka öğrendim, ama keyifli oldu. Filmde, onların açtığı çizgide biz de onların peşinden gittik" dedi. "Fatih Sultan Mehmet'i oynayan Osman Sonant da, filmin Türk sinemasına yakışan bir film olduğunu ifade ederek, "Fatih Sultan Mehmet gibi ileri görüşlü, savaş ve bilim adamına, tarihsel gerçeklere bağlı kalarak işlemeye çalıştık. Çok heyecanlıyım. Bir an önce filmi izlemek ve ortaya çıkan eseri görmek istiyorum" şeklinde konuştu. Yönetmen Murat Saraçoğlu ise, "Sadece bir Osmanlı belgeseli değil, nasıl bu topralarda uzun süre kaldığını anlatan bir yapıt. Bizim çalışmamız güçlü bir görsellik iddiasında. Bu açıdan büyük ilgi çekeceğini düşünüyorum" dedi. Filmin galası, İstanbul'un dışında Ankara, Kayseri, Sakarya, Konya, Erzurum, Sivas ve Gaziantep'te de yapılacak.

http://www.haberler.com/ustalar-alim...RSS_Son_Dakika