+ Konuyu Yanıtla
6 / 15 Sayfa İlkİlk 123456789101112131415 SonSon
51 den 60´e kadar toplam 142 ileti bulundu.

Konu: Yargıtay: Türban laikliğe aykırıdır...

Yargıtay: Türban laikliğe aykırıdır... Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #51
    Kayıt Tarihi
    Sep 2007
    Nerede
    KONYA
    İletiler
    203
    Dilekçeler Sözleşmeler
    1
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Yargıtay: Türban laikliğe aykırıdır...

    Alıntı Av.Dilek Kuzulu Yüksel rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Atatürk'ün, kadının toplumdaki yeri, kılığı kıyafeti ile ilgili görüşlerini merak edenler bence İpek Çalışlar'ın Latife Hanım kitabını okumalı. Atatürk'ün birbirine zıt gibi görünen (aslında dönemin şartlarına uygun olan) söylemlerini, o şartları değerlendirmeden yorumlarsak hiçbir yere varamayız. Atatürk, dini temellere göre yaşayan bir toplumu birden bire değiştirmek yerine, gerek kendi kılık kıyafeti gerekse Latife Hanım'ın giyim kuşamı ile örnek olarak, kendiliğinden değiştirmeye çalışmıştır. Bu nedenledir ki Latife Hanım dahi bazı yerlerde başı açık görünürken, bazı yerlerde başı örtülü görünmüştür. Bunu bile kullanarak, Latife Hanım'ın başının örtülü olduğu fotoğrafların tarihini ve dönemin şartlarını görmezden gelerek siyasi propaganda yapılırken, Atatürk'ün söylemlerini kullananlara hiç ama hiç şaşırmıyorum...
    Sayın Dilek hanım;
    dediğiniz üzere MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ ün kendi bulunduğu dönemin şartları düşünüldüğünde; topluma,onun dinine, örfüne-adetine verdiği önemi nazara alır isek 1920 ile 1930 yılları arasındaki 10 yıllık dönemde Türk milleti bir çok savaş atlatmış bu mücadelenin en onurlusu ve yücesi olan kurtuluş savaşını bu millet, halkının sonsuz desteği ile kazanmıştır. O anki koşullar nazara alındığında zaten savaşlardan yıpranmış ve bitkin düşmüş halk üzerinde toplu ve keskin değişikliklere gitmenin getireceği olumsuzluklar dikkate alınarak, devrimler yavaş yavaş halka sindirilerek benimsetilme yoluna gidilmiştir. Mustafa Kemal hiçbir zaman yaptığı değişiklikleri kesin ve bir anda yıkıp dağıtır şekilde değil, süreci yıllara yayarak bu devrimleri gerçekleştirmiştir. Devrimlerin en bariz özelliği olan bir anda ve kesin şekilde olan değişiklikler oluşu, Atatürk devrimlerinde hayat bulamamıştır. İşte bu sebeple Atatürk’ün inkilapları şekil itibari ile devrim gibi görünmesede benimsemiş olduğu amaç ve içeriği doğrultusunda devrimdir. Çünkü monarşiden Cumhuriyete geçilmiştir. Bu değişiklik bir Fransız ihtilali gibi bir günde gerçekleşmemiştir.

    1920 ‘de TBMM açılmış ardından cumhuriyetin ilanı akabinde halifeliğin kaldırılması yoluna gidilmiştir. Devamla tarikatların kaldırıması , tekke ve zaviyelerin kapatıması gerçekleştirimiş. Ardından 1926 tarihli TÜRK MEDENİ KANUNU düzenlenmiştir. Şapka ve kıyafet devrimi 1925 te gerçekleşmiş laiklikle ilgili ilk vurgulamaların gerçekleştiği tarih 1928 dir. Saltanatin kaldirilmasi, hilafetin kaldirilmasi, Seriye ve Evkaf Vekaleti'nin kaldirilarak yalnizca din isleriyle ugrasacak Diyanet Isleri Baskanligi'nin kurulmasi, tarikat ve zaviyelerin kapatilmasi asamalarindan geçen laikligin tam anlamiyla yasal tabana oturtulmasi için, 1924 Anayasasi'nda yeralan "Türkiye devletinin dini Islam'dir" deyimini tartismaya koyulan TBMM, 10 Nisan 1928'de Anayasa'nin ikinci maddesini
    degistirip, 16. ve 38. maddeler geregince milletvekilleri ile cumhurbaskaninin antiçerken söylemek zorunda olduklari "vallahi" sözcügünü maddelerden çikardi.
    Ayrica, 26. maddedeki "ahkami seriyenin tenfizi" (seriat hükümlerinin yürütülmesi) sözcükleri de Anayasa'dan çikarildi. Inananlarin ibadetlerini kendi dilleriyle yapmalarini dogal bir hak olarak gören Mustafa Kemal'in, aydin din adamlariyla yaptigi görüsmelerden sonra, 3 Subat 1928'de hutbelerin Türkçe okunmasinin kabul edilmesini, dualar ve ezanin Türkçeye çevrilmesi çalismalari izledi. 5 Subat 1937'de Anayasa'nin ikinci maddesinde laiklik ilkesine yer verilmesi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin laik bir devlet oldugunun yazilmasiyla, laiklik
    devrimi tamamlanmis oldu. İşte görüldüğü üzere yapılan eylem ve değişiklikler tamamen sistemli, halkın tepkisini çekmeyecek tarzda ve uzun bir zamana yayılarak geçekleştirilmiştir. Bunun sebebi ise milli mücadele savaşı veren halkın devletinden ve yöneticilerinden soğumaması, Türkiye Cumhuriyeti’nin milli mücadele savaşında halkının desteğini sonuna kadar arkasında görmek istemesi sebebi iledir. Atılacak yanlış bir adımın, 700 yıldır Osmanlı kültürüyle yaşayan halkın çok büyük tepkisini çekmesi muhtemel olurdu. Atatürk zamanına ve karşısında bulunan topluma uygun davranmış devrimlerini alışılmışın aksine zaman yayarak gerçekleştirmiştir. Devrimlerinin kısa sürede benimsenmesinin ve yaygınlaşmasının sebebi de budur. O dönemdeki görüntünün ardın da Atatürk’ü kendi safalarına çekmek isteyen birçok örümcek kafalının düşündüğü gibi (Atatürk’de bizdendi ) gibi bir yaklaşım hiçbir zaman olmamıştır. Tamamı ile yeniliğe ve modern toplumlara ayak uydurma bağlamında yapılan, akılcı, çağa uyan hür TÜRK milletine yakışan devrimlerdi.

    Nasıl ki kanuni döneminde Fransa’ya verilen kapitilasyonlar o anki şartlar dahilinde değerlendirildiğinde yararlı olmuş fakat sonradan devam ettirilmesi devlet ekonmisinde tamir edilemez yaralar açmış ise; işte her olay her yenilikte, çağının şartları dahilinde değerlendirilmeli, yapıldığı zaman ve halin icabı düşünülerek yorumlanmalıdır.

    Bu safhadan sonra bizlere düşen ödev Ulu Önder Atatürkün çizdiği yolda sapmadan ilerlemek, devrimlerinin ve cumhuriyetimizin bekcisi olarak her türlü harici ve daimi düşmanlara karşı cephe alarak, bu başta laiklik olmak üzere tüm devrimlerimizle beslenen TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİ sonsuza dek korumak olacaktır.

    Saygılarımla



    Hukuki NET Güncel Haber

    Yargıtay: Türban laikliğe aykırıdır... konulu yargıtay kararı ara
    Yargıtay: Türban laikliğe aykırıdır... konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #52
    Kayıt Tarihi
    Nov 2006
    Nerede
    Hannover-Almanya
    İletiler
    405
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Yargıtay: Türban laikliğe aykırıdır...

    Tüm bu tartışmalara gireceğimize, açıp da kaynak kitabımıza baksak daha kolay değil mi?

    Kuran-ı Kerim'de başörtmek diye bir eylem kullanılıyor mu? Hayır.. Peki ne diyor ilgili surede (Yaşar Nuri Öztürk çevirisi) kadınlar, örtü/başörtülerini yakalarına vursunlar, ziynet lerini(kendiliğinden görünenler hariç) göstermesinler. Eee? Yazıyor mu başını ört diye? Yazmıyor. İsteyen takar mı? Taksın, ama nazi üniforması mantıgıyla takacaksa takmasın. Bir insan neden başını örtmek ister? Erkekler ona yan gözle bakmasın diye. Peki günümüzdeki başörtülülerin büyük kısmı nasıl giyiniyor? Vucut hatlarını gösteren kıyafet(artık eteklilerin de sayısı arttı), pür makyaj, kaşlar alınmış, sivri burunlu çizme, üstünde pasparlak bir türban... Eee? Hiç mi çelişmiyor bunlar kendi içlerinde...

    Bir başka sözüm de türbanlı kızlara... Ey arkadaşlar, bacılarım...Seçtiğiniz hukumetler neden hala türban sorununu çözmediler? Al akp'yi, hele hele geçen dönem istediklerini yapma hakları vardı, neden yapmadılar? Siz onlara oy vermeye devam edesiniz diye... Bu hukumet, bu işi kökünden çözer mi? Çözemez. Neden? Çünkü çözmek işine gelmez de ondan! Bir genelkurmay başkanına "hocam" diye seslenen, şeyini şey etttiğimin şeyinden diyen bir vekili meclis baskanı yapan zihniyet ne yargıtayı takar, ne sayıştayı.... Yapabilir mi? Yapar. Ama yapar mı? Yapmaz. Neden? Çünkü sizin oylarınızı önümüzdeki dönem de isteyecek de ondan. Uyuyun...

  4. #53
    Kayıt Tarihi
    Apr 2007
    İletiler
    11
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Bu Hükümetin Saçmaladiğina Dair Bir örnek Daha..yunanlilari Koynumuzda Beslemek Için Insanlara Kumar Oynattiriliyor...

    İddaa’dan telekoma kayarız, NBG’yi geçip en büyük Yunan yatırımı oluruz


    Ayşegül AKYARLI GÜVEN



    İddaa’nın yüzde 45 ortağı olarak Türkiye’deki ilk Yunan yatırımcı konumuna gelen Intralot, bağlı olduğu Intracom Holdings aracılığıyla Türkiye’ye şimdi de telekomünikasyon ve IT yatırımı yapmaya hazırlanıyor. Intralot’un CEO’su Constantinos Antonopoulos, "Uzun dönemde Türkiye’de yine en büyük Yunanlı yatırımcı konumuna geleceğiz" dedi.

    İDDAA’nın yüzde 45’ine ortak olarak Türkiye’ye yatırım yapan ilk Yunan şirketi konumuna gelen Intralot, bağlı olduğu Intracom Holdings aracılığıyla şimdi de Türkiye telekomünikasyon ve IT yatırımı yapmaya hazırlanıyor. Türkiye’deki en büyük yatırımcı olma ünvanını Finansbank’ın yüzde 45’ini 2.7 milyar Euro’ya satın alan National Bank Of Greece’e kaptıran Intralot’un CEO’su Constantinos Antonopoulos, "Uzun dönemde Türkiye’de yine en büyük Yunanlı yatırımcı konumuna geleceğiz. 5-10 yılda yatırımlarımızın yarattığı değer açısından da birinci olacağız" dedi.

    PROJELERİ İNCELİYORUZ: IT ve mobil telekomünikasyon alanlarında Intarcom’un Türkiye’de iyi projeler gerçekleştirebileceğine dikkat çeken Antonopoulos "IT sektörü Türkiye’de büyük bir hızla büyüyor. Abvrupa’da yüzde 150 olan kişi başı mobil telefon kullanım oranı, Türkiye’de yüzde 70’e kadar iniyor. Bu da büyüme potansiyelini gösteriyor. Bu alanda yyatırım yapacağız" dedi. Proje ve yatırım bedekli bazında bir karara varmadıklarını, ancak araştırma aşamasına geçtiklerinmi belirten Antonopoulos, yatırımlarının projelere dayalı olacağını ve bu nedenle henüz bir yatırım bedeli konusunda karara varmadıklarını söyledi.

    BURNU BÜYÜK DEĞİLİZ: Yunan şirketlerin Türkiye’yi büyük pazar olarak gördüklerini belirten Antonopoulos şöyle devam etti: "Yunanistan küçük bir ülke. Bu nedenle de çok sayıds firmamız Yunanistan dışına yoğunlaşıyor. Başka türlü hayatta kalabilmeleri mümkün değil. Motiveler ve Avrupakilerden farklı mentaliteye sahibiz. Burnu büyük değiliz, iştahlıyız. Türkiye’ye bu özelliklerimizle Avrupa’daki aynı teknoloji ve know how’ı getirebiliriz. AB’ye girme aşamasındaki olan ülkelerin yaşam döngüsünü de çok iyi tanjıyoruz. Buna karşın Fransa ve Almanya bundan çok uzun yıllar önce gelişmiş ülke konumuna geldi."

    DEZAVANTAJ YAŞAMADIK: Yunanlı yatırımcı olarak bügüne kadar Türkiye’de hiçbir dezavantaj yaşamadıklarını belirten Antonopoulas "Bence Iddaa’nın başarı hikayesi burada yapabileceklerimizin göstergesi. Türkiye şans oyunları konusunda Hong Kong ve Yunanistan’dan sonra üçüncü büyük ülke konumunda. Cirosu yılılk 1,5 milyar doları buluyor. Kişi başı yıllık oyun tutarı ise 22 dolar oluyor. İddaa Türkiye şans oyunları pazarının 40’ına hakim konumda. Tüm oyunlarla karşılaştırıldığında Iddaa dünyadaki en iyilerden. Dünyada en kárlı operasyonlar arasında yer alıyor" diye konuştu.

    Sözleşmeyi iptal ettiniz kötü deneyim yaşattınız

    YATIRIMLARININ gelişimi konusunda memnuniyet içindeyken bir anda ruhsat iptali ile hayalkırıklığına uğradıklarını söyleyen Antonopoulos şöyle konuştu: "3 yıl faaliyette kaldıktan sonra kontrat iptal edildi. 40 ülkede faaliyetteyiz. Ancak, bu çok kendine has bir deneyim bizim için. Genellikle kontratlar iptal olursa başladıktan kısa süre sonra olur. Türkiye’de bu kadar süre sonra yaşanan iptal olayı kötü bir deneyim oldu. Şimdi yeni bir ihale aşamasındayız. Ama iyimseriz. Bu kontratın riskte olmayacağını gösterecek yeni yasa bekliyoruz. Artık sürpriz istemiyoruz."

    Özelleştirme doğru karar Milli Piyango’yla ilgiliyiz

    ÖZELLEŞTİRMENİN artık global bir proses olduğunu söyleyen Constantinos Antonopoulos, "Milli Piyango özelleştirmesi ilk duyurulduğunda bunun iyi bir fikir olmadığına dair çok sayıda yorum yapıldı. Oysa Amerika’da her eyaletin kendine ait bir çekiliş kuruluşu var ve hepsi birden özelleştirilebiliyor. Bence bu Türk hükümetinin 4 yıl önce çok doğru bir karar olduğunu gösteriyor. Unakıtan bence Avrupa’nın en iyi Maliye Bakanı. Global pazarları iyi tanıyor. Ama Milli Piyango ihalesinin zamanı henüz netleşmedi. Yine de çok ilgiliyiz" dedi.

    5 kıtada çalışıp 4.5 milyar Euro yönetiyor

    BEŞ kıtada 40’tan fazla ülkede faaliyet gösteren Intralot, dünyanın en büyük 2’nci entegre oyun ve iş işleme sistemleri tedarikçi konunumunda bulunuyor. 2007 gelirleri 791.4 milyon doları bulan şirket 4.5 milyar Euro’yu aşan, dünyanın en geniş spor defterini yönetiyor.Dünya çapında, piyango harici iş işleme hizmetleri de veren 2 kumar şirketinden birini oluşturuyor.

  5. #54
    Kayıt Tarihi
    Nov 2005
    İletiler
    219
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Yargıtay: Türban laikliğe aykırıdır...

    Kadın


    Kadın babasından, abisinden, kocasından dayak yiyor.

    Kadın babasına, abisine, kocasına hesap veriyor.

    Kadını çocukları bile tepe tepe kullanıyor.

    Kadın, evin hizmetlisi olarak görülüyor.

    Kadın, kocasından izin almadan annesine bile gidemiyor.

    Kadın taciz ediliyor.

    Kadın tecavüze uğruyor.

    Kadının üstüne kuma getiriliyor.

    Kadın, kocasının ailesine de hizmet ediyor.

    Kadın törelere kurban gidiyor.

    Kadın zorla evlendiriliyor.

    Kadın istediği kadar özgür olsun hiçbir zaman bir erkek kadar özgür olamıyor.

    Kadının namusu hemencecik "lekeleniyor."

    Kadın bazı yörelerde mirastan pay alamıyor.

    Kadın, erkek çocuk "doğuramadığı" için suçlanıyor.

    Kadın evlenmeden sevişemiyor.

    Kadın tarlada çalışıyor, sırtında yük taşıyor.

    Kadın 12 çocuk doğuruyor.

    Kadın daima göz hapsinde tutuluyor.

    Kadının bu dünyada bulunma nedeninin erkeği "rahatlatmak" olduğu düşünülüyor.

    Kadın okutulmamış oluyor.

    Kadının başarısı çok tuhaf, hiç beklenmedik, olmayacak bir şeymiş gibi görüldüğünden, başarılı kadınlar "kedi yakalamış fare" gibi şaşkınlıkla karşılanıyor. Siz hiç "başarılı erkekler" diye bir sunuma rastladınız mı basında, şurada burada?

    Kadın "kadınlık görevi"ni yapmak zorunda oluyor.

    Kadına şeytan gözüyle bakılıyor.

    Kadın bekáret kontrolüne götürülüyor.

    Kadın "mahallenin namusu" oluyor.

    Kadın çalıştırılmıyor.

    Daha böyle onlarcası sayılabilir.

    Şimdi sorarım size, kadının başı açık olsa ne olur, kapalı olsa ne olur?
    PAKİZE SUDA

  6. #55
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Yargıtay: Türban laikliğe aykırıdır...

    Ben her zamanki gibi tersten başlayacağım anlatmaya fakat öncelikle aytı olarak bir hususu yazmakta yarar buluyorum. Sayın Abbas Bilgili '' Atatürk'ün çok yakınında olan bir yazar (Falih Rıfkı Atay), "keşke Nutuk yazılmasaydı" diye yazmıştır.'' Her ne kadar kaynak belirtmesede bunu iddia eden bir kişi vardır '' Yakın Tarihin Karadelikleri'' isimli kitabıyla Mustafa Armağan...
    Armağan bu sözü Falih Rıfkı Atay a mal eder. Armağan a göre Atay 22 Haziran 1951 de '' Dünya Gazetesinde'' yazdığı bir makalesinde ''Atatürk’ün Nutuk’u yazmakla belgeleri belli bir yoruma tabi tuttuğunu ve tarihçiyi hükümlerinde bağladığını söyler. Atay’a göre Atatürk Nutuk’u yazmamalı, bütün o belgeler, tutanaklar dosyalarda kalmalı ve tarihçiler hükümlerinde daha serbest olabilmeliydi. '' demiştir. Buda Keşke Nutuk Yazılmasaydı olarak Armağan tarafından duyrulmuş ve özellikle dinci medya bu konuya atlamıştır.
    Ben ilk duyduğumda bir garip yorumlamakla birlikte bir başka terslik daha dikkatimi çekmiş ama sonra araya giren işlerden dolayı unutup gitmiştim. Kimsede üzerinde durmamıştı pekte durulmaya değmezdi.
    Ancak şimdi Abbas Bey konuyu tekrar gündeme taşıyınca aynı rahatsızlığı daha şiddetli duydum '' Abbas bey gibi demokrat birisi'' bile bu söze böylesine bağlandığına göre düşünün siz cahil cühelayı...
    İşte buradan yola çıkarak beni neyin cidden rahatsız ettiğini aradım da aradım. Kişilerin görüşlerine müthiş saygım vardır ama burada bir terslik vardı sanki kendisini inkar etme gibi sanki Sayın Atay ın okuduğum kitaplarında nitelediklerine bir terslik gibi asıl rahatsızlık buydu. Öyle ya bunu yazan böyle düşüncede olan birisi nasıl olurda '' Zeytindağı'' '' Çankaya '' gibi kitapları yazabilirdi. İşte bunlar beni rahatsız ediyordu. Armağanın kitabında bir kere daha baktım beni rahatsız edeni bulabilirmiyim diye baktım baktım sonra trene bakar gibi bakmaya başladım sonra 22 Haziran 1951 tarihi çok bende rahatsızlık vermeye başladı . İşte o an kafamda bir şimşek çaktı... Dünya gazetesinin kurucusuydu Atay ... Ama Dünya gazetesi 1951 de YOKTU Kİ.... Resmi künyesine 1953 yazılmasına rağmen 1952 sonlarında kurulmuş bir gazete idi... Hemen bilgilerimi doğruladım ve o an rahatladım. ( Bedii Faik sağ olsun onun Matbuat Basın derkeen... Medya larını okurken kah gülüp kah hüzünlenmiştim ama hiç böyle bir işime yarayacağı beni tereddüte düşürecek bir bilgi aldığımın farkında değildim ama Bedii faik haklıymış Dünya 1952 yılında kurulup 53 te künye almış.)
    Yani sayın Armağan Belgeli tarihli yazarak '' Vay be '' dedirtmek istemiş gibi geliyor bana . Düşünsenize 22 Haziran 1851 de DÜNYA DİYE BİR GAZETE YOKKEN FALİH RIFKI ATAY ORADA NASIL MAKALE YAZABİLSİN....

  7. #56
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Yargıtay: Türban laikliğe aykırıdır...

    Şimdi tersten başlayayım ben kendimce commodore1tr ca hiç bir şeyi umursamadan gerçekten domokratik sosyal laik bir hukuk devletinin savunucusu olarak ve değerlere sahip çıkarak...
    Uzun olursa Sayın Eyilik kusuruma bakmasın ama okusun sınav yapacağım....
    Bundan üç büçuk ay önce gene buradaki forumlardan türbanla ilgili olanlarından birinde üniversitelerde serbest kalmasıyla ilgili tartışmada demişim ki...
    '' Üniversitelerde Türbanın serbest bırakılması laikliğe vurulan bir darde olacağı gibi bir sürü kargaşanında peşinden geleceği ve bu hükümetin din üzerinden siyaset yapmasından başka bir şey değildir. Kaldı ki bu anayasa değişikliğide bu hükümetin daha önce yaptıklarındada beter bir hilkat garibesi olacak ne olduğu ne özgürlüğü olduğu anlaşılamayacak yeni kavganın ve şeriata giden yolun bir adımı olacaktır. Bu hükümet pılını pıtısını toplayıp gittikten sonra yargılanmaları haricinde hukuka ve kanunlara verdikleri zararın düzeltilmesi gitgide zorlaşacaktır....
    Sadece üniversitede Türban serbestliği ne demektir ? Bunun neresi özgürlüktür ? Böyle bir dangalaklık olabilir mi? Yada tersten bakarsak özgürlük sadece türban mıdır ? Haham ın oğlu gelirse ne yapacağız ? Yada nüdizm e inanan birisi ??? Peki fes neden yasak şalvar kavuk ? peçe çarşaf ? Bikini? Peki ya bir ateist iyive garip bir şey giymeye kalkarsa ? yada bir satanist...
    Hadi diyelim bunlar akıllı uslu uymazlar ''şeytana'' peki sadece bu üniversiteyle sınırlı çarpık ''özgürlük'' kalkanı biten kızlar ne yapacak ? Kanuna ' üniversiteye türbanla başlayan kızlar ölene kadar öğrenci kalır '' ilavesi mi yapılacak. Hukuk fakültesini bitiren bir türbanlı hakim savcı olamayacak mı ? Yada okulunda kariyer yapamayacak mı ? Öğretmen doktor Dış işlerinde görevli elçi yada vali kaymakam Emniyet müdürü... ? Peki bana şu soruya yanıt verin . Bu kızlar üniversiteye gelene kadar nasıl okuyorlar ????'''
    Üç büçük ay sonra geldiğimiz noktaya bakınız dinci gazeteler en azından dah ''dürüst'' bu sorularımı dillendirmişler hükümet ''dincilik oynadığından'' şimdilik sus pus... nede olsa ilk kavga tartışma eni iyi şartla iki sene sonra çıkar o vakte kim öle kim kala... ve hala iş başındalarsa şeriata giden yolda en büyük adımı atmak için harekete geçeceklerdir. Özgürlüğü de türbana bağlayan kişilerse gene garip garip bakacak hatta savunacaktır...
    Türban Laikliğin tam karşısında olduğu gibi daha gerçekçi bakarsak özgürlüklerinde teminatıdır. Bu gün siyasi iktidarın söylediği yalan Türbanın yasak olduğudur ? Yahu bu dolaşanlar kim o zaman ? Neden ''yasaksa'' kimse bir şey yapmıyor... İşte bu sapla samanın karıştırılmasıdır.
    Gerçek anlamda türbanın hiç bir dini değeri olmadığı halde siyasallaştırılan islamda bir simge anlamını almış sonunda bir lider bunu itiraf etmiştir. Hala aksini söylemenin anlamı mantığı yoktur. Kaldıki bu konunun tartışıldığı hiç bir forumda bir kişi bile bana türmanın neden zorunlu olduğunu ne işe yaradığını söylememiştir. Hala beklemekteyim...
    Dayanamadım hem konu biraz değişip Atatürk e gideceğinden hem de Tayfun bey in okuyabilmesi için bir bölüm arası veriyorum...

  8. #57
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Yargıtay: Türban laikliğe aykırıdır...

    Abbas bey dönmüş dolaşmış sonunda Atatürk ü ''türbancı'' yapmış Tebrik ederim. Türban çağdışılık demekken dinle ilgisi bulunmazken nasıl olurda Çağdaş lığı savunan Atatürk türbanı savunur yada türbancı olur anlayamadım gitti...
    Yakında Atatürk idama mahkum edildiye kadar geleceğiz. Zaten 11 Mayıs 1920 de İstanbul'da toplanan Divan-ı Harp tarafından idama mahkum edilmiştir.( 24 Nisan 1920 Mustafa Kemal, İstanbul Hükümeti'nce ölüm cezasına çarptırılmıştır böylece iki kez oluyor .) Günümüz ikinci Cumhuriyetçilerinin tatlı su liboşlarının ve dincilerinin aslında Atatürk ü görevlendiren eşsiz kahramanı Atatürk ün dostu yapmaya çalıştıkları padişah efendi de 24 Mayıs 1920 de bu ölüm kararını onamıştır. ( Utanmadan bunuda dış güçleri kandırmak için olduğunu söylüyorlar. )
    Bunu neden yazdım yakında bununlada da öyle bir oynayacaklar ki sanırsınız Atatürk azılı bir haydut aslında işe yaramaz birisi ( Dr. Rıza Nur u beğenenler için zaten öylede ...neyse..) bu pompolanacak ne kötü adammış bu yahu...
    Gerek Gül gerek RTE farkında değil ama eğer Atatürk olmasaydılar topu topu kuldular kul.....
    Ben bir türlü konuya başlayamadım ama şimdi başlıyorum Atatürk gibi düşünebilmek denen olayı yapmaya çalışalım bakalım ne bulacağız bulabilirsek...
    31 Aralık 2007 yi 1 Ocak 2008 e bağlayan gece yani yeni yıl gecesi dünyaya rezil olduğumuz görüntüler geldi Taksimden. İşin ilginci işin içinde İranlılarda vardı. Hani resmen Şeriatla yönetilen İrandan.... Kendi ülkesinde yapsa aynını ne ceza alırdı bilemem ama burada yanına kar kaldı. Diğerleride bir takım tipler kızlar yabancı ama başı açık modern eğlenene tipler yani bu zihniyetçe ''orospu'' olmaya aday tacize müstehak kişiler. Kahraman polis!!! imizde olaya dahli evlere şenlik o yüzden tekerrür ediyor... Kepazelik diz boyu aslında verilen mesaj açık geçen senede verilmişti...
    31 Aralık 2006 yı 1 Ocak 2007 ye bağlayan gece aynı yerde yani Taksimde gene aynı kepazelik gene rezalet kaçmak için otobüs durağına çıkmaya çalışan zavallı kızın etek altı görüntülerinin çekildiği rezil gece... Yakalndı belirli sayıda kişi hiç bir şey olmadı... Ama gene bir mesaj vardı mesajlar daha doğrusu tıpkı onbeş gün öncesi gibi...
    16 Aralık 2006 İstiklal caddesi genç bir kız yürüyor havada soğuk aslında ama nasıl olduğunu anlamamama rağmen kız mini etekli ( Kız neden mimi etekli demiyorum bir erkek olarak oldum bittim anlamam bu kızlar nasıl soğuk havada etek giyip üşümezler diye.) Aynı zamanda aylardan Ramazan .. Yani oruç ayı iki ayı kızı çevirip sen ne biçim 'müslümansın'' diye güzelce bir dövüyor sonra sırra kadem basıyor nedense yakalanamıyorlar... Ama mesaj ortada tıpkı diğerleri gibi... hepsini yazmaya kalksam yer yetmez bende de mecal kalmaz....
    Üç olayda da bir garabet var. Yılbaşı kutlamalarının baltalanması başı açıklara kötü gözle bakılıp taciz edilerek bakın örtünün denmesi ve kızlara bir şekilde baskı kurma...
    Ne hikmetse devletimizin üst kademesinden hemen yorumlar geliyor ... '' menferit olaylar bir kesime mal etmek yanlıştır carttır curttur...'' Dinci basında aynı teranede ve daha da ötesi kızları suçlu çıkaran yazılar... Yakalananlar İranlı ve AKP gençlik kollarının tipleri... Ne tesadüf... Ne arıyorlarsa orada ne demek istiyorlarsa ne hikmetse benzer olayın tersi 2002 nin öncesinde olurdu Ne kadar neden türban taktığını bilmeyen kız varsa Her Cuma ortalığı bir birine katardı AKP iktidar oldu bir şey değişmedi ama kızlar rahatladı nedense... Olaylara bir bütün bakıldığında islam ı hafif şiddetlendiren de AKP nin ta kendisi olduğu görülüyor
    Ama aynı kesim ve gazeteleri ordudan ihraç edilmiş yada ayrılmış bir kaç aklı evvelin yaptığı kabuledilemez davranışları ise aynı pişkinlikle tüm Atatürkçülere tüm TSK ya mal ederek yıpratmaya çalışıyorlar vede bunda maalesef başarılı oluyorlar. İnsaf ve izan asla yok. İşlerine gelince münferit öbürtürlü herkes... Ayıp diye bir şey de yok....
    Bu üç olaydan sonra tarihte atlama yapalım gidelim Cumhuriyetimizin ilk yıllarına. Abbas bey doğru bir tespit yapmış '' Atatürk kadının giyimiyle uğraşmamış.'' Gerçi gördüğü kadınlara başınızı açın demiş ama olsun o kadarcık olur... Ama erkeklerle uğraşmış kılık kıyafet devriminde de şapkada da erkeklerle uğraşmış onların zihnini düzeltmeye çlışmış neden acaba ? Acaba yukarıdaki üç örnektede görüldüğü gibi asıl sorunun kadın değil de erkek olduğunu anladığı için mi? Sakın öyle olmasın ? Gerçektende asıl sorun asırlar boyu kadın değil erkeğin düşüncesi olmuştur. Türban din değil erkek zorbalığının kadındaki tahakkümüdür.7-8 yaşındaki kızlarımızın bohça gibi örtünmelerinin nedeni kendileri olabilir mi? Ne kadar saflık ne büyük bir kandırmaca ... En başta Hayrünisa ile Emine isimli hanımlara bakın ikisinin de başı açıkken evlenince örtünüveriyorlar. Hidayete mi eriyorlar müslüman olduklarını o zaman mı anlıyorlar ? Nereden bakarsanız bakın Türban ı kadınlar taksada aktıran erkeklerin kafasında ki örümcektir. Bu örümcek asla dinle ifade edilemez dinle bağdaştırılamaz. Günahtır. Ayıptır.
    İşin ilginci bu hükümet Atatürk ün yaptıklarını çok iyi çalışmış anti Atatürkçülerle beslenip yönetilen bir hükümet nasıl mı birazdan ....

  9. #58
    Kayıt Tarihi
    Jul 2007
    İletiler
    32
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Yargıtay: Türban laikliğe aykırıdır...

    Ben, namaz kılarken kalp krizi geçiren bir "mümine" yardım etmek için namazını bitirmeyi bekleyenlerin çoğunlukta olduğu bir ülkede, türban veya başörtüsünü tartışmanın kime ne yarar sağlayacağını anlayabilmiş değilim şahsen...

  10. #59
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Adana, Seyhan, Turkey.
    İletiler
    2.930
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Yargıtay: Türban laikliğe aykırıdır...

    Türbana ağır saldırıda bulunan Sayın Baykal'ın türbanlı bayanlarla samimi pozunu görmek için aşağıdaki linke bak,


    http://www.milliyet.com.tr/2008/01/30/yazar/akyol.html

  11. #60
    Kayıt Tarihi
    Jun 2006
    Nerede
    İstanbul / Beyoğlu
    İletiler
    3.411
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Yargıtay: Türban laikliğe aykırıdır...

    Alıntı Av.Abbas Bilgili rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Türbana ağır saldırıda bulunan Sayın Baykal'ın türbanlı bayanlarla samimi pozunu görmek için aşağıdaki linke bak,
    Ben de Sn. Baykal'ı yatakta yakalamışlar sandım.:o

    Şu uğraşılan ve çarpıtıldıkça çarpıtılan işleri gördükçe çok canım sıkılıyor.

    1- Türban dinsel değil otantik bir giyim biçimidir ve biz Türklerle uzaktan yakından ilgisi yoktur.
    2- Bu giyim tarzı ve hatta örtünme (tesettür denilince akla türban geliyor, oysa gerçek anlam bu değildir.) Dinimizin kesin emirleri içerisinde yer almamaktadır, emredici hüküm değildir, 32 farz içerisinde böyle bir emir bulunmamaktadır.
    3- Hangi sebeple olursa olsun türban takan kadın da bizim insanımızdır. Benden farklı düşünüyor ve düşündüğünü uyguluyor diye olsa olsa eleştirimin hedefi olur, o insanı yok sayamam, aynı fotograf karesine de girerim, bir derdi varsa derdine derman olmaya da çalışırım, sıkı dost da olurum.

    T.Akyol'un liberal demokrat ?!!! tavrındaki demokratlığın ölçüsünün ne olduğu konusunda bizlere fikir verecek ibret verici bir yazı... Belaltı vuruşlar ve çarpıtmada sınır yok, yola devam...

+ Konuyu Yanıtla
6 / 15 Sayfa İlkİlk 123456789101112131415 SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

Türbanlı Kocasının Abisine Veriyor Türbanlı Kocasının Ab

Forum

Benzer Konular :

  1. Porno Sitelerinin Engellenmesi Kişisel Hak ve Özgürlüklere Aykırıdır!
    Hiçbir zaman Türkiye'de porno sitelerinin engellenmesini hangi hak ve hukuğa göre değerlendiriyorlar anlayamadım. Tüm gelişmiş ülkelerde legal porno...
    Yazan: vudututun Forum: Bilişim Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 10-05-2018, 17:57:16
  2. TBB; Kanundaki gerekçelere uymaksızın Avukat tutuklamak hukuka aykırıdır
    Girdiği hakimlik sınavında başarılı olarak mülakata giren ve mülakatta karşısındaki heyete kendisini zaten tercih etmeyeceklerini, heyetin siyasi...
    Yazan: admin Forum: Barolar
    Yanıt: 8
    Son İleti: 30-04-2015, 01:58:07
  3. HSYK Kanun teklifi hukuka aykırıdır
    Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkan Vekili Ahmet Hamsici, HSYK'nın yapısında değişiklik öngören düzenleme ile ilgili olarak 66 sayfalık...
    Yazan: litigation Forum: Anayasa Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 10-01-2014, 14:05:46
  4. Laikliğe Karşı Propaganda Yapmak
    Merhabalar. halen yürürlükte olan ve pek çok üyesi bulunan bir internet sitesinde ''Laik ülke dinsiz ülkedir, müslümansan laik devlette yaşayamazsın,...
    Yazan: yağanuğur Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 5
    Son İleti: 08-10-2011, 10:49:59
  5. Papa, tüm Avrupa'da laikliğe karşı savaşılmasını
    PAPA, TÜM AVRUPA'DA LAİKLİĞE KARŞI SAVAŞILMASINI İSTEDİ... Papa'dan TANRIYA SİTEM: Neredeydin ey tanrım? Polonya'da Nazi temerküz kampı...
    Yazan: Av.Duygu Tekay Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 0
    Son İleti: 30-05-2006, 08:31:07

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.