Avustralya’da katıldığı radyo programında, teröristbaşından “sayın”, şehitlerden de “kelle” olarak bahseden Başbakan Tayyip Erdoğan, hakkında açılan “3 kuruşluk” tazminat davasından mahkum oldu.
İstanbul Kartal Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmadan çıkan kararın ardından şehit aileleri, Erdoğan’dan milyarlarca lira tazminat talep etmek için “dava aç” kampanyası başlattı.
Yeniçağ Gazetesi'nin haberine göre, davacı Vekili Büyük Hukukçular Birliği Başkanı Avukat Kemal Kerinçsiz, “Karar kesin olup temyizi mümkün değildir” dedi.
Kerinç, yaptığı yazılı açıklamada davaya ilişkin süreçle ilgili olarak şunları kaydetti:
"PKK’ya siyasi affı gündeme getiren Başbakan’a karşı, şehit ailelerinin şehitlere kelle demesinden ötürü açmış oldukları 3 kuruşluk davalar kabul edilerek Başbakan’ın mahkumiyetine karar verildi. Onbinlerce şehit ailesi, Başbakan Erdoğan aleyhine milyarlarca tutarında tazminat davalarını açma hazırlığına girdi. Başbakan Erdoğan 2000 yılında Avustralya’da yapmış olduğu radyo konuşmasında; terörist başı Abdullah Öcalan için üç defa ‘sayın’ sözcüğünü, şehitlerimiz için de ‘kelle’ sözcüğünü kullanmıştır. ‘Sayın’ sözcüğünü kullanmasından ötürü, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan şikayetler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararların verilmesi üzerine, Sincan Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’na itiraz edilmiş, mahkeme itirazı kabul ederek kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararı kaldırmış, ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında dokunulmazlığın kaldırılmasına ilişkin fezlekeyi düzenleyerek Meclis’e göndermiştir.
TEMYİZİ YOK
Başbakan’ın ‘kelle’ sözcüğünü kullanmasından ötürü şehit aileleri toplu olarak Başbakan Erdoğan hakkında İstanbul Kartal Adliyesi’nde üç kuruşluk tazminat davası açmıştır. Mahkeme, açılan davalarda Başbakan’ın malvarlığını soruşturmuş ve 12.12.2007 tarihli celsede yapılan yargılama sonucunda, Başbakan’ın şehitlere “Kelle “ diyerek şehit ailelerine hakaret ettiğini kabul ederek, Başbakan’ı tazminat ödemeye mahkum etmiştir. Verilen mahkeme kararı kesin olup, temyizi kabil değildir.
Sayın Meslektaşım; Haberi bizlerle paylaştığınız için öncelikli olarak teşekkür ederim.
Haberin içeriğinde yanılmıyorsam kararı veren mahkemenin Kartal AĞIR CEZA MAHKEMESİ olduğu ve 3 Kuruşluk tazminata hükmedildiği belirtilmiş..Böyle bir tazminat davasına bakmaya Ağır Ceza Mahkemesi görevli midir?Haber içeriğinde belirtilen hukuki nedenler,mevcut olgular ve sonuç arasında GÖREV yönüyle bir çelişki ya da eksiklik var gibi görünmüyor mu acaba?Saygılarımla...
Konu Av.Mehmet Nedim Yaz tarafından (13-12-2007 Saat 18:32:31 ) de değiştirilmiştir.
Sayın meslektaşım, son zamanlarda basında yer alan hukuki haberleri maalesef şaşkınlıkla izliyorum. Nitekim daha geçen gün https://www.hukuki.net/forum/showthread.php?t=31105 bu linkteki olayı konuşmuş idik. Söz konusu olayda Yargıtay'ın gerekçesinin haberde yazıldığı gibi olup olmadığı hakkında gazetenin yazı işleri dahi kendi aralarında tartışmış ve kesin bir kanaate varamadıklarını açıklamışlar bugün...
Basının artık bu konuya ivedilikle çözüm bulması gerekmektedir, hukuki haberleri gelişigüzel yazmaları yargı organlarımıza gereksiz tepkilere neden olmaktadır, biz hukukçuların dahi kafasını karıştırmaktadır.
Dile getirdiğiniz üzere, yukarıdaki olayda da kanımca yanlış bir değerlendirme var. Birincisi tazminat davası ceza yargılaması konusu değildir. Diyelim ki adli para cezası olarak öngörüldü, hakaret suçu ağır cezalık bir suç değildir. Her halukarda haber maalesef yanlıştır. Ama sanıyorum haberi yapan basın mensubu sadece mahkeme konusunda yanılıyor, çünkü sembolik bir tazminata hükmedildiği tüm haber kaynaklarında yer alıyor.
Teşekkür ederim sn.meslektaşım..İçeriği hukuki anlamda eksik ya da yanlış haberler hukuki bilgilerimizde bir anlık şüpheye düşmemize neden oluyorsa da yanlışlıkları görerek ve araştırarak bilgilerimizi tazelemekten başka yapacak bişey yok sanırım...Başarılar,iyi çalışmalar...
Konu Av.Mehmet Nedim Yaz tarafından (13-12-2007 Saat 18:53:03 ) de değiştirilmiştir.
Olay doğru mahkeme yanlış.
Sanırım gazeteler RTE nin işlediği suçlar genelde ağır cezalık olduğunu düşünüp böyle yazdılar.
Davalar Kartal 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görüldü. 22 Şehit yakınının avukatlığını yapan kişi de Avukat Kemal Kerinçsiz.
İşin ilginç yönü bu karar Yani annelerine, babalarına, kardeşlerine, eşlerine ve çocuklarına Başbakan’dan ayrı ayrı tazminat istemelerinin yolunu açtı. Yaklaşık 10 bin şehidimiz var. Hepside sembolik 3 kuruş istemese 5-10 bin ytl istese ne olur ? Yaklaşık 70 bin kişi dava açsa ??? Emsal de var... Başbakan '' düğünden '' kazandığı servetini kaybetme noktasına gelir. Haydan gelen Huya gitti der belki...
'Öcalan aldığı kellelerin hesabını veriyor' diyen Erdoğan mahkûm oldu
14/12/2007 (834 kişi okudu) DEMET BİLGE ERGÜN (Arşivi)
İSTANBUL -'Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şehitlerle ilgili 'kelle' ifadesinden mahkum oldu. Kartal 2. Sulh Hukuk Mahkemesi, şehit ailelerince açılan davada Erdoğan'ın ailelere 3'er yeni kuruş tazminat ödemesine karar verdi. Sembolik taleple açılan bu dava, yüksek miktarların isteneceği diğer tazminat davaları için örnek kabul edilecek. Yüzlerce şehit ailesinin Başbakan Erdoğan'a dava açacağı belirtildi.
Erdoğan'ın 2000 yılında bir radyo kanalında yaptığı konuşması geçen mart ayında ortaya çıkmıştı. PKK lideri Abdullah Öcalan için 'Sayın' sözcüğünü kullanan Erdoğan, "... şu anda, almış olduğu kellelerin hesabını veriyor" demişti. Erdoğan'ın bu konuşmasının ortaya çıkmasıyla birlikte şehit aileleri peşpeşe eylem yaparken, yargı sürecini de başlattı. 'Ulusalcı' avukat Kemal Kerinçsiz, nisan ayında 22 aile adına Kartal 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde üç yeni kuruş tazminat istemiyle dava açtı. Mahkemeye sunulan dilekçelerde, davalı başbakanın sıradan biri olmadığı, 'diline hâkim olması gereken bir mevkide' olduğu belirtilerken, şahit ailelerinin 'kelle' sözünü affetmeyeceği vurgulandı.
'Fırsatçılık yapılıyor'
Başbakan Erdoğan'ın avukatı Fatih Şahin ise mayıs ayında Kartal 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'ne gönderdiği karşı dilekçede davayı hukuki mesnetten yoksun olarak nitelendirip, "Müvekkilim, hiçbir şekilde şehitlik mertebesini de askerliği de hedef almamıştır" dedi. Avukata göre, Erdoğan konuşmanın tamamı dikkate alındığında, Öcalan'ın cinayetler işleyen biri konumunda olduğunu söylemiş ve öldürdüğü kişilerin hesabını vermek zorunda olduğunu anlatmıştı.
Mahkemeye ekim ayında gönderilen bir başka dilekçedeyse, Başbakan'ın 'Sayın' ve 'Kelle' sözlerini bilinçli kullandığını iddia etmenin 'fırsatçılık' olduğu savunuldu ve "Bir dil sürçmesi üzerine o kişiyi algılamak, o kişiyi toplumun dilinde küçük düşürmek ve toplumun husumetine maruz bırakacak davranışlar içerine girmek olur ki hukuk böyle bir davranışı asla himaye etmez" denildi. Bu dilekçelere şehit ailelerince verilen cevaplardaysa, 'Sayın' ve 'Kelle' sözcüğünün bilinçli kullanıldığı iddiası yinelenerek, tazminat istemi yinelendi. Sekiz kişiye 3'er kuruş Kartal 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'ndeki dava 12 Aralık'ta sonuçlandı. Mahkeme hâkimi Sevgi Övüç, davacı sekiz kişiye 3'er yeni kuruş tazminat ödenmesine karar verdi. Kararda, "3 yeni kuruş manevi tazminatın davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine dair kesin olmak üzere verilen karar.." denildi.
Davacıların avukatı Kemal Kerinçsiz ise diğer davalar için '3 kuruşluk' bu sembolik davanın sonucunu beklediklerini söyledi. Kerinçsiz şöyle konuştu:
"Bundan sonra binlerce dava açılacak. Diğer şehit aileleriyle bağlantılarımız var. Anadolu'daki ailelerle de konuşacağız. Diyelim ki, bir şehit ailesinde on kişi var. Her birinin ayrı ayrı tazminat hakkı bulunuyor. Türkiye'de 10 binin üzerinde şehit ailesi var, bu da binlerce dava demek. Bu davalar sembolik olmayacak."
RADİKAL.
Başbakan bu karara ateş püskrmüş ve adaletin aslında adaletli olmadığını belirtmiş. Karara saygı duymak gerekir ama duyamıyorum demiş. Sırf kendisine aykırı kararlara saygı duyamayan bir başbakanla yaşamak ne zor.
Gerçi mahkemede yanlış yapmış ulemalara sormamış belkide bundan haklıdır...
Ne olacak AKP'nin hali: Erdoğan'ı mahkum eden hakime dava
Adalet Bakanlığı, Tayyip Erdoğan’ı 3 yeni kuruş ödemeye mahkum eden Sevgi Övüç hakkında dava açtı
ANKA
Adalet Bakanlığı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı 3 yeni kuruş ödemeye mahkum eden Kartal 2. Sulh Hukuk Mahkemesi Başkanı Sevgi Övüç hakkında “görevi ihmal” suçunu işlediği iddiasıyla dava açtı. Başbakan Erdoğan’ı mahkum eden hakim, hakim karşısına ‘sanık’ sıfatıyla çıkacak.
ANKA'nın edindiği bilgiye göre, Başbakan Erdoğan ile ilgili verdiği mahkumiyet kararının ardından iki ayrı müfettiş soruşturması geçiren Övüç hakkında, bir davaya ilişkin gerekçeli kararı geç yazdığı iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı’nda görevli müfettişler, Övüç hakkında düzenledikleri raporu Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne gönderdi. Ceza İşleri Genel Müdürlüğü, Övüç’ün ‘görevi ihmal’ suçunu işlediği iddiasıyla dava açılması için dosyayı Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in onayına sundu. Bakan Şahin de Başbakan’ı mahkum eden hakim Övüç hakkında yargılama vizesi verdi.
Ceza İşleri Genel Müdürlüğü, Bakan Şahin’in onayının ardından dosyayı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Başsavcılık, hazırlayacağı yargılama dosyasını önümüzdeki günlerde Yargıtay 4. Ceza Dairesi’ne gönderecek. Yargıtay 4. Ceza Dairesi, duruşma günü belirledikten sonra, hakim Övüç ‘sanık’ sıfatıyla yargılanmaya başlanacak.
BAŞBAKAN NASIL MAHKUM OLDU?
Kartal 2. Sulh Hukuk Mahkemesi Hâkimi Sevgi Övüç, Başbakan Erdoğan’ı mahkum ettiği kararın gerekçesine "Onlara asla ölü demeyiniz, zira onlar diridir" şeklindeki ayeti dayanak yapmıştı. Başbakan Erdoğan'a da 'itinalı konuş' tavsiyesinde bulunan Övüç, ölen vatandaşları için her yıl Çanakkale'de anma töreni düzenleyen Avustralya'yı örnek gösterirken, Erdoğan'ın bu sözü sebebiyle şehit yakınlarının ağır bir bunalıma girdiğini, toplumda da büyük bir infial oluştuğunu ileri sürmüştü.
Avustralya'nın Çanakkale'de ölen vatandaşları için her yıl tören düzenlediği hatırlatılan kararda, "Böyle bir ülkede bir siyasetçinin ülkemizin şehitlerinden bahsederken daha itinalı konuşması gerekir" denilmişti. Erdoğan'ın konuşmasında terörist başı Öcalan'dan bahsederken sürekli 'Sayın Abdullah Öcalan' dediğine dikkat çekilerek, şu görüşlere yer verilmişti:
“Türkiye Cumhuriyeti'nin devamı için can veren ve artık Türk halkından sadece saygı bekleyen vatan şehitleri için toplum içinde hakaret içeren bir söz olarak nitelenen 'kelle' tabirinin kullanılması dil sürçmesi olarak kabul edilemez.”
MAHKUMİYETE YARGITAY ONAYI
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, Ergenekon davasının tutuklu sanığı avukat Kemal Kerinçsiz’in 20 şehit annesi adına açtığı davada, Kartal 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin şehitler için “kelle”, Abdullah Öcalan için “sayın” dediği gerekçesiyle Başbakan Erdoğan’ı “3 kuruş” ödemeye mahkum eden kararını onamıştı.
Kamuoyunun aydınlar hakkında yaptığı suç duyuruları ve adliye önlerindeki gösterilerle tanıdığı ve Ergenekon davasında tutuklu bulunan avukat Kemal Kerinçsiz’ın, 20 şehit annesi adına açtığı davada hakim Sevgi Övüç’ün verdiği kararın Yargıtay’daki temyiz incelemesi sonuçlanmıştı. Yargıtay kararında, “Davacılar vekili (Kemal Kerinçsiz) dilekçesinde, müvekkillerinin şehit annesi olduğunu, davalının bir konuşması sırasında şehitler için ’kelle’ tabirini kullandığını beyan ederek, şimdilik 3’er kuruş manevi tazminatın verilmesini talep etmişlerdir” denilerek mahkemenin verdiği kararın “usul ve yasaya” uygun olduğu için oybirliği ile onandığı belirtilmişti.
Yargıtay’ın onadığı mahkeme kararında, ödenecek tazminatın çok düşük olması nedeniyle kararın temyiz edilemeyeceği belirtilmişti. Buna rağmen Erdoğan’ın avukatları kararı temyiz etmiş, Yargıtay ise temyiz başvurusunu usulden reddetmek yerine esasa da girerek incelemiş ve onamıştı. Bu durum, “Yargıtay’ın tazminat kararını tasdik isteği” olarak değerlendirildi.
Yasaya göre 1.250 YTL’nin altındaki alacaklar için mahkemelerin verdiği kararlara karşı temyize gidilemiyor.
BAŞBAKAN’I KIZDIRAN KARAR
Başbakan Erdoğan, mahkemenin verdiği üç kuruşluk tazminat kararına partisinin grup toplantısında şu sözlerle tepki göstermişti:
“Ben, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanıyım. Şahsımla alakalı, düşünebiliyor musunuz, dava açıldı. Neymiş birisine ben ’sayın’ demişim ve bundan dolayı açılan dava da ne biliyor musunuz? 3 kuruşluk manevi tazminat davası... Niye? Acaba diğerleri tutar mı tutmaz mı? Hile-i şeriye uygulayacaklar ya...
Her zaman şunu biz biliriz. Suçun işlendiği yer, eğer matbuatsa yayının yapıldığı yer, suçlunun, zanlının, neyse bulunduğu yer... Hiç alakası olmayan bir yer. Nerede? Kartal ilçesinde... Bunu anlamakta zorlanıyorum. ’Adalet mülkün esasıdır’ diyorsak, bu esas yerine gelmeli. Çünkü ben de ceza alıyorsam, bu cezaya inanmalıyım. Demeliyim ki, bu ceza haklı, ben de bu cezayı çekmeliyim.
Şu olaya bak, üç kuruşluk manevi tazminat... Ne demek bu? ’Türkiye Cumhuriyeti Başbakanını ben manevi tazminata mahkum ettirdim...’Olmaz böyle şey... Hukuk, bu kadar zedelenmemeli, bu duruma getirilmemeli. Eğer ben bir manevi tazminata mahkum edileceksem, bunun hakkı verilir, öyle mahkum edilir. Ama ben de buna layık olduğumu kabul ederim. Yoksa nefislerimizi tatmin için bu tür kararlar verilmez.”
Adalet Bakanlığı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı 3 yeni kuruş ödemeye mahkum eden Kartal 2. Sulh Hukuk Mahkemesi Başkanı Sevgi Övüç hakkında “görevi ihmal” suçunu işlediği iddiasıyla dava açtı. Başbakan Erdoğan’ı mahkum eden hakim, hakim karşısına ‘sanık’ sıfatıyla çıkacak.
ANKA'nın edindiği bilgiye göre, Başbakan Erdoğan ile ilgili verdiği mahkumiyet kararının ardından iki ayrı müfettiş soruşturması geçiren Övüç hakkında, bir davaya ilişkin gerekçeli kararı geç yazdığı iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı’nda görevli müfettişler, Övüç hakkında düzenledikleri raporu Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne gönderdi. Ceza İşleri Genel Müdürlüğü, Övüç’ün ‘görevi ihmal’ suçunu işlediği iddiasıyla dava açılması için dosyayı Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in onayına sundu. Bakan Şahin de Başbakan’ı mahkum eden hakim Övüç hakkında yargılama vizesi verdi.
Ceza İşleri Genel Müdürlüğü, Bakan Şahin’in onayının ardından dosyayı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Başsavcılık, hazırlayacağı yargılama dosyasını önümüzdeki günlerde Yargıtay 4. Ceza Dairesi’ne gönderecek. Yargıtay 4. Ceza Dairesi, duruşma günü belirledikten sonra, hakim Övüç ‘sanık’ sıfatıyla yargılanmaya başlanacak.
BAŞBAKAN NASIL MAHKUM OLDU?
Kartal 2. Sulh Hukuk Mahkemesi Hâkimi Sevgi Övüç, Başbakan Erdoğan’ı mahkum ettiği kararın gerekçesine "Onlara asla ölü demeyiniz, zira onlar diridir" şeklindeki ayeti dayanak yapmıştı. Başbakan Erdoğan'a da 'itinalı konuş' tavsiyesinde bulunan Övüç, ölen vatandaşları için her yıl Çanakkale'de anma töreni düzenleyen Avustralya'yı örnek gösterirken, Erdoğan'ın bu sözü sebebiyle şehit yakınlarının ağır bir bunalıma girdiğini, toplumda da büyük bir infial oluştuğunu ileri sürmüştü.
Avustralya'nın Çanakkale'de ölen vatandaşları için her yıl tören düzenlediği hatırlatılan kararda, "Böyle bir ülkede bir siyasetçinin ülkemizin şehitlerinden bahsederken daha itinalı konuşması gerekir" denilmişti. Erdoğan'ın konuşmasında terörist başı Öcalan'dan bahsederken sürekli 'Sayın Abdullah Öcalan' dediğine dikkat çekilerek, şu görüşlere yer verilmişti:
“Türkiye Cumhuriyeti'nin devamı için can veren ve artık Türk halkından sadece saygı bekleyen vatan şehitleri için toplum içinde hakaret içeren bir söz olarak nitelenen 'kelle' tabirinin kullanılması dil sürçmesi olarak kabul edilemez.”
MAHKUMİYETE YARGITAY ONAYI
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, Ergenekon davasının tutuklu sanığı avukat Kemal Kerinçsiz’in 20 şehit annesi adına açtığı davada, Kartal 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin şehitler için “kelle”, Abdullah Öcalan için “sayın” dediği gerekçesiyle Başbakan Erdoğan’ı “3 kuruş” ödemeye mahkum eden kararını onamıştı.
Kamuoyunun aydınlar hakkında yaptığı suç duyuruları ve adliye önlerindeki gösterilerle tanıdığı ve Ergenekon davasında tutuklu bulunan avukat Kemal Kerinçsiz’ın, 20 şehit annesi adına açtığı davada hakim Sevgi Övüç’ün verdiği kararın Yargıtay’daki temyiz incelemesi sonuçlanmıştı. Yargıtay kararında, “Davacılar vekili (Kemal Kerinçsiz) dilekçesinde, müvekkillerinin şehit annesi olduğunu, davalının bir konuşması sırasında şehitler için ’kelle’ tabirini kullandığını beyan ederek, şimdilik 3’er kuruş manevi tazminatın verilmesini talep etmişlerdir” denilerek mahkemenin verdiği kararın “usul ve yasaya” uygun olduğu için oybirliği ile onandığı belirtilmişti.
Yargıtay’ın onadığı mahkeme kararında, ödenecek tazminatın çok düşük olması nedeniyle kararın temyiz edilemeyeceği belirtilmişti. Buna rağmen Erdoğan’ın avukatları kararı temyiz etmiş, Yargıtay ise temyiz başvurusunu usulden reddetmek yerine esasa da girerek incelemiş ve onamıştı. Bu durum, “Yargıtay’ın tazminat kararını tasdik isteği” olarak değerlendirildi.
Yasaya göre 1.250 YTL’nin altındaki alacaklar için mahkemelerin verdiği kararlara karşı temyize gidilemiyor.
BAŞBAKAN’I KIZDIRAN KARAR
Başbakan Erdoğan, mahkemenin verdiği üç kuruşluk tazminat kararına partisinin grup toplantısında şu sözlerle tepki göstermişti:
“Ben, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanıyım. Şahsımla alakalı, düşünebiliyor musunuz, dava açıldı. Neymiş birisine ben ’sayın’ demişim ve bundan dolayı açılan dava da ne biliyor musunuz? 3 kuruşluk manevi tazminat davası... Niye? Acaba diğerleri tutar mı tutmaz mı? Hile-i şeriye uygulayacaklar ya...
Her zaman şunu biz biliriz. Suçun işlendiği yer, eğer matbuatsa yayının yapıldığı yer, suçlunun, zanlının, neyse bulunduğu yer... Hiç alakası olmayan bir yer. Nerede? Kartal ilçesinde... Bunu anlamakta zorlanıyorum. ’Adalet mülkün esasıdır’ diyorsak, bu esas yerine gelmeli. Çünkü ben de ceza alıyorsam, bu cezaya inanmalıyım. Demeliyim ki, bu ceza haklı, ben de bu cezayı çekmeliyim.
Şu olaya bak, üç kuruşluk manevi tazminat... Ne demek bu? ’Türkiye Cumhuriyeti Başbakanını ben manevi tazminata mahkum ettirdim...’Olmaz böyle şey... Hukuk, bu kadar zedelenmemeli, bu duruma getirilmemeli. Eğer ben bir manevi tazminata mahkum edileceksem, bunun hakkı verilir, öyle mahkum edilir. Ama ben de buna layık olduğumu kabul ederim. Yoksa nefislerimizi tatmin için bu tür kararlar verilmez.”
"HAKİM ÖVÜÇ HAKKINDA AÇILAN DAVA RUTİN"
Adalet Bakanlığı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı 3 yeni kuruş ödemeye mahkum eden Kartal 2. Sulh Hukuk Mahkemesi Başkanı Sevgi Övüç hakkında, “görevi ihmal” suçunu işlediği iddiasıyla dava açıldığını doğruladı. Açılan davanın rutin bir uygulama olduğu belirtilerek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki davayla hiçbir ilgisinin bulunmadığı bildirildi.
Adalet Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Kartal 2. Sulh Hukuk Mahkemesi Başkanı Sevgi Övüç hakkında yapılan soruşturmanın ve hazırlanan müfettiş raporunun, Başbakan Erdoğan hakkındaki davayla hiçbir ilgisinin bulunmadığı kaydedildi. İstanbul yargı çevresinde Adalet müfettişlerince gerçekleştirilen rutin denetimler sırasında Hakim Övüç’ün, 207 davanın gerekçeli kararlarını yasal süresi içinde yazmadığı ve 1 ay ile 6 ay arasında değişen sürelerle geciktirdiğinin ifade edildiği açıklamada şöyle denildi:
“Bunun üzerine hakim hakkında yapılan soruşturma sonucunda, süresinde yazılmayan gerekçeli kararların gecikme süresinin uzunluğu ve davaların niteliği dikkate alınarak cezai yönden kovuşturma yapılması, disiplin yönünden gereğinin takdiri için dosyanın Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na gönderilmesi gerekli görülmüştür.”
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Ortak su arıtma problemi
01-05-2024, 11:22:36 in Kat Mülkiyeti Hukuku