+ Konuyu Yanıtla
3 / 4 Sayfa İlkİlk 1234 SonSon
21 den 30´e kadar toplam 35 ileti bulundu.
  1. #21
    Kayıt Tarihi
    Sep 2007
    İletiler
    303
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Başörtülü olduğu için kürsüden indirilen Tevhide ve suç duyurusu

    burası bir hukuk sitesi olduğunu unutmayalım.hakaret içeren sözlerin yasak olduğunu sanırdım.herkes fikrini beyan edebilir ,kimse aynı fikirde olmak zorunda değil;hiç kimse aynı siyasi düşüncede,aynı dünya görüşünde,aynı rejimin üyesi,aynı idealist gelecek beklentisinde veya kaygısında olmak mecburiyetinde değil.demokrasiyi savunuyorsak eğer .
    ben "türban" konusunda zorla bir birşeylerin yapıldığını düşünmüyorum.
    yapılan şunlar:"biz şu şu görüşleri savunuyoruz.hedefimiz budur...."insanlar zannediyormusunuz olanların farkında değil?herkes uyuyorda sadece birkaç "laik"kişilermi nöbet tutuyor?ayırmanız gereken noktalar var.
    1.tümüyle aynı hedefi amaçlayanlar.
    2."modaya" uyarcasına çıkarı için,içi başka dışı başka hesabı,bu durumlar değişir değişmez aslına dönecek olan,ama en az maddi hasara uğrayarak ticari kaygı yaşayanlar.
    3.birde gerçekten dinini özgürcesine,başını isteyerek özgür iradesiyle örterek,yaşamak isteyenler."laiklik"altında dinini kendi ülkesinde hor görülecek diye yaşayamayanlar.
    bir araştırın isterseniz;kaç kişi başını kapattığını değilde neden kapattığını.
    herkes hürdür,istediğini yapmakta özgürdür.başkasına zararı dokunmadıkça.
    baş örtüsünün takmayana veya erkeklere ne gibi zararı var?
    "görüntü kirliliğimi" yapıyor?siyasi yandaş açıklaması veya anayasada laiklik ilkesini kullanmadan (anayasada sadece resmi dairelerde yasak,evde veya sokakta değil!).
    ben normal bir vatandaş olarak tatmin edici bir açıklamaya rastlayamadım kusura bakmayın.
    ozaman dini çağırıştıran her dine ait simgeler yasaklanmalı.
    baş örtüsü evet- türban hayır anlamsız.daha önce baş örtüsüne hayır deniliyordu.
    küçük haç evet -büyük haç hayır
    veya musevilerin başında taşıdıkları simge ....gibi.

    bazen açıkcası şunu düşünmekten alamıyorum kendimi:
    aceba bizim yurdum insanı bu ülkeye kendi gözüyle değilde dışardakilerin gözüyle bakıpta :"aa bu ülkede müslümanlar yaşıyor.ne kadar ilkel" gibi sözleri duymanın utanç verici olacağından mı korkuyorlar?



    Hukuki NET Güncel Haber

    Başörtülü olduğu için kürsüden indirilen Tevhide ve suç duyurusu konulu yargıtay kararı ara
    Başörtülü olduğu için kürsüden indirilen Tevhide ve suç duyurusu konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #22
    Kayıt Tarihi
    Jun 2006
    Nerede
    İstanbul / Beyoğlu
    İletiler
    3.411
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Başörtülü olduğu için kürsüden indirilen Tevhide ve suç duyurusu

    Murat Bardakçı
    İthal türbanın kısa öyküsü

    Tarhan Erdem’in yaptığı bir araştırmanın sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte, türban yeniden gündemimizin ilk sıralarına yerleşti.

    Önce peşinen söyleyeyim: Kimsenin ne giydiğine karışmak gibisinden bir âdetim yoktur, herkesin canı istediği gibi giyinmekte serbest olması gerektiğine inanırım ama türbana, daha doğrusu bugün “türban” dediğimiz örtünme biçimine içim maalesef bir türlü ısınamıyor.

    Zira, bu model bana yaratıcılıktan ve estetikten uzak geliyor. Örtünme konusunda asırlar boyunca zarif bir çizgide kendi modasını kendisi yaratmış olan Türk kadınını,n bizde bundan 25-30 sene öncesine kadar vârolmamış bir örtüye bürünerek giyimde estetik deformasyon yaratması hem göz zevkimi, hem de hissiyatımı artık maalesef rahatsız ediyor.

    Merak edenler için, “türban” sözünün nereden geldiğini anlatayım: Bu kavram, 18. asrın sonlarında Fransa’da, Osmanlı İmparatorluğu’nun Paris elçisi Moralı Esseyid Ali Efendi’nin sarığının Fransız hanımlara verdiği ilhamla ortaya çıktı.

    Paris sosyetesi, şıklığıyla dillere destan olan Osmanlı elçisini davet edebilmek için birbiriyle yarışır olmuştu. Ali Efendi davetleri hiç reddetmiyordu, hanımlara karşı gösterdiği nezaket dillerdeydi ve hanımlar, Ali Efendi’nin başındaki sarığına, elindeki çubuğuna, yürümesine ve etrafı selâmlamasına hayrandılar.

    Derken, Parisli hanımlar 1790’ların sonunda Ali Efendi’nin sarığına benzer şapkalar takmaya, saçlarını kıymetli kumaşlarla sarmaya başladılar ve bu yeni moda “türban” adını aldı. Sarıkta kullanılan, bugün “tülbent” dediğimiz ve Farsça aslı “dülbend” olan kelime Fransızca’da “turban”a dönüverdi!

    Ali Efendi, Paris’in giyimini-kuşamını değiştirmişti ama meslekî bakımdan gayet başarısız oldu. 1802 Temmuz’unda azledilip İstanbul’a çağırıldı, daha düşük vazifelere tayin edildi ve nihayet 1808 Temmuz’unda İkinci Mahmud’un fermanıyla kellesini cellâdın satırına teslim etti. Ali Efendi’nin Avrupa’da “türban” adını alan sarığını sardığı kellesi, gövdesinden ayrı olarak şimdi İstanbul’da, Mahmud Paşa Mezarlığı’nda bulunuyor.

    Ama, İslamî terminolojideki ismi Arapça’da “bakışlardan gizlenmek” ve “saklanmak” demek olan “hecebe” kökünden gelme “hicab” sözünün karşılığında kullanılan günümüzün “türban”ı, bizde bundan 25-30 sene öncesine kadar hiçbir zaman vârolmadı. Türk kadını, başını örtmek maksadıyla asırlar boyunca “yaşmak”, “kadın fesi”, “ferace”, “maşlah”, “tepelik”, “hotoz”, “tandırbaş”, “kundak yemeni”, “salma yemeni” yahut “felek tabancası” isimleri verilen birbirinden farklı ve herbiri gayet şık biçimde değişik vasıtalar kullandı ama bugünün türbanını hiçbir zaman bilmedi.

    Daha önce de defalarca yazdım: Günlük tartışmalarımızın hem ayrılmaz parçası, hem de bitmek tükenmek bilmeyen kavgası haline gelen “türban” dediğimiz baş örtme biçimi bize ait değildir! Bu model, 1970’li yılların başında Lübnan’da yaşayan İranlı bir din adamı, Hüccetülislam Musa Sadr tarafından yaratılmıştır. Hüccetülislam’ın böyle yeni bir örtünme modeli ortaya koymasının sebebi ise, Güney Lübnanlı Şii kadınları bölgeye hâkim olan Filstinli gerillaların tacizinden koruyabilme çabasıdır.

    Lübnan’da 1940’lı senelerde azınlıkta olan Şiiler, 1970’lerde ülkenin güneyinde çoğunluk haline gelmişlerdi ama bölge Filistinli gerillaların kontrolü altındaydı ve Kral Hüseyin’in Ürdün’den kovduğu gerillalar, sivil Filistinlilerle beraber Güney Lübnan’a yerleşmişlerdi. Askeri bakımdan zayıf olan Lübnan hükümeti ise, topraklarındaki bu silâhlı gruplara karşı birşey yapamıyordu.İşin askeri yönünden başka bir de sosyal boyutu vardı: Şii Lübnanlılar ile Filistinli gerillalar arasında her an bir gerilim çıkıyordu, artan ekonomik sıkıntılara ilâve olarak gerillaların Şii kadınları taciz etmeleri gibisinden günlük rahatsızlıklar da vardı.

    Bugünün türbanı işte böyle rahatsızlıklardan, özellikle de Şiiler’in sık sık uğradıkları tacizlerden doğdu. Modelin yaratıcılığını Lübnan’da yaşayan İranlı yüksek seviyedeki bir din adamı, Hüccetülislam Musa Sadr yaptı ve kısa bir müddet sonra hemen bütün Şii kadınlar türban takarak bir örnek giyinir oldular.

    Musa Sadr, Şah dönemi İran’ının en büyük gazetesi “Kayhan”ın başında bulunan Emir Tahirî’ye 1975 yılında Beyrut’ta verdiği demeçte modeli bizzat hazırladığını anlatacak ve “İlhamımı Batı dünyasının kilise resimlerinden ve Lübnan’daki Katolik rahibelerin kulladıkları başörtülerden aldım” diyecekti. Sadr’a göre Lübnanlı Şii kadınlar bu yeni örtünme biçimi sayesinde diğer dinlerden ve mezheplerden olan hemcinslerinden apayrı bir görünüm kazanırlarken tacize ve tecavüze uğrama ihtimalleri de asgariye inmişti; zira yeni oluşmaya başlamış olan silâhlı Şii hareketinin de koruması altına girmişlerdi.

    Oralardaki ismi “hicab” olan türban, Lübnan’dan İran’a ihraç edildi ve Şah’ın gidişini hazırlayan olayların başladığı 1977 sonbaharında Tahran’da yönetim aleyhinde yapılan gösterilerde sembol gibi kullanılır hâle geldi. Şah karşıtı kadınlar hızla hicaba bürünüyorlardı. Şah’ın devrilmesi üzerine 1979’da sürgünden dönen İmam Humeyni’yi Tahran’ın Mehrâbâd havaalanında karşılayan yüzbinlerce İranlı kadının arasında çok sayıda hicablı kadın da vardı.

    Bu yeni tip başörtüsü, İslam Devrimi’nden sonra önce İran’da, hemen ardından da bütün İslam dünyasında siyasallaştı ve bir kimlik alâmeti oldu. İran Devrimi’nin fikri temellerini ortaya koyanlardan biri olan Ayetullah Murtaza Mutahhari, Şah karşıtı ayaklanmalar sırasında yayınladığı “Hicab-ı İslamî”, yani “İslami Örtünme” isimli kitabında Kur’an’ın “Nur” ve “Ahzab” surelerinde emredilen örtünme biçiminin omuzlara kadar uzanan başörtüsü olduğunu yazacak, Hüccetülislam Musa Sadr’ın yarattığı modelin de en doğru hicab biçimi olduğunu söyleyecekti.

    Ayetullah Mutahhari’nin dini özelliklerini bu şekilde belirlediği hicab, İran’da 1981’de yayınlanan “Kadınlar İçin İslami Giyim Yönetmeliği”ne de girdi. Yönetmelikte çarşafın ve Musa Sadr’ın modelinin İslam’a en uygun örtünme biçimi olduğu söyleniyordu ama kadınlara çarşafa bürünmek yahut yüzü kapatmak mecburiyeti getirilmedi, sadece yüzlerinin açıkta kalacak şekilde kapanmaları emredildi. Şehirli kadınlar genellikle çenenin altından düğümlenen ve asırlar boyunca bizde de kullanılan normal başörtüsünü tercih ettiler; devrim yolunda çaba gösteren kadınlar ise türbanı kullandılar, kırsal kesim ise eskiden olduğu gibi çarşaflı kaldı. İran’da çarşaf yahut omuzları kapatan türban mecburiyeti hiçbir zaman vârolmadı.

    Bugün hiç durmadan tartıştığımız türban işte böyle doğdu, İran Devrimi sırasında kazandığı popülarite zamanla ideolojik sembol ve siyasi kimlik vasıtası olarak İslam dünyasına yayılıp bize kadar geldi.


    Harun Gür Notu: Murat Bardakçı , türbanın tarihsel gelişimden bahsetmiş ancak nedense, Türkiye'de Mehmet Şevket Eygi ve Şule Yüksek Şenler'in bu konudaki faaliyetlerinden bahsetmemiş.

  4. #23
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Başörtülü olduğu için kürsüden indirilen Tevhide ve suç duyurusu

    '' İnsanları eğitim hakkından mahrum bırakacaksınız.Sonra kalkıp herhangi bir tarikatın eline düştüğünde;bu insanların beyni yıkanıyor ülke nerelere gidiyor diye ağlayacak sızlayackasınız.Çocuk türban taktığı için hiç bir eğitim kurumuna alınmayacak örümcek kafalı babası gitmesin dizini kırsın evde otursun diyecek;hani dedik ya velayet 18 yaşına kadar ana babadadır işte o örümcek kafalı babanın verdiği eğitim dışında eğitim alamayacak değil 18, 108 yaşına gelse de o eğitimle yaşayacak tabi o zamana kadar şanslıysa bir tarikatın eline düşmediyse.Eğer düştüyse canlı bomba olmaya kadar gidecek...'' demiş Erdal4420
    İlk bakışta doğru gibi geliyor ama sırf bana tepki için yazılmış düşünülmeden harala gürele gitmiş... Devlet kavramını yok saymış ...
    ÖRÜMCEK KAFALI BABASI GİTMESİN KIRSIN DİZİNİ OTURSUN DİYECEK... Ama ÖRÜMCEK KAFALI OLMAMASI GEREKEN DEVLET HOP KARDEŞİM SEN İLK ÖĞRETİMİN ZORUNLU OLDUĞUNU BİLMİYOR MUSUN ? GÖNDERMEZSEN HAPİSHANEDE SANADA BİR ŞEYLER ÖĞRETİLİR EL BECERİN GELİŞİR.. diyecek. Devlet budur ilk öğretim zorunludur gönderilmeyen ebeveyn yani bu mantıktan gidersek baba hapse girer ve devlet bunu yapacak güçtedir.
    Sorun zaten Türkiyede Laik hukuk eğitiminin katledilmesinden örümcek kafalı şeriatçıların fazlalaşmasından kaynaklanıyor. 5 yaşındaki kıza türban takan zihniyet SAKATTIR SAKAT. Türban üzerinden iki rant sağlayan dinci yani dindarı sömürenler dışında kimseye yararı olmayan bir kavgadır bu. Bir Türbanı olmadığı halde islami bir simge yapmak siyasal islamın simgesi yapmak bu sayede oy almak ikincisi birinci rant a bağlı olarak cepleri doldurmak...
    Başta Cumhurbaşkanı ve hükümet olmak üzere Atatürk ilke ve inkilaplarıyla laik cumhuriyet düzenine hukukun üstünlüğüne karşı devrim savaşı içerisindeler. Bunun için zaten kanunları bile alalacele okumadan çıkarıp duruyorlar atasözü vardır Acele giden ecele gider. Bu cumhuriyet kolay kurulmadı beş on kişi yıkamaz makamları şimdilik ne olursa olsun....

  5. #24
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Başörtülü olduğu için kürsüden indirilen Tevhide ve suç duyurusu

    Alıntı marita rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    baş örtüsü evet- türban hayır anlamsız.daha önce baş örtüsüne hayır deniliyordu.
    küçük haç evet -büyük haç hayır
    veya musevilerin başında taşıdıkları simge ....gibi.

    bazen açıkcası şunu düşünmekten alamıyorum kendimi:
    aceba bizim yurdum insanı bu ülkeye kendi gözüyle değilde dışardakilerin gözüyle bakıpta :"aa bu ülkede müslümanlar yaşıyor.ne kadar ilkel" gibi sözleri duymanın utanç verici olacağından mı korkuyorlar?
    Sayın Marita bir yazınızda da bir zamanlar yurt dışında olduğunuzu söylemişsiniz. Sanırım bu yüzden temel bir takım islam kavramını unutmuş olabilirsiniz. Sözü eveleyip gevelemeden söyleyeyim.
    İslam dinini diğer dinlerden ayırt eden en büyük özelliklerden birisidir SİMGE KABUL ETMEMEK YANİ İSLAMDA SİMGE YOKTUR. Haç hristiyanlığın bir kolunun simgesidir. Ama islam onu ve anlamını dahi kabul etmez. Ne hikmetse Fethullah efendi abd ye gittikten sonra onun cemaati kabul etmeye başladı. Yani aslında Fethullahçılarında dinle filan ilgisi yok. Parayla ilgileri var.
    Kaldıki gerçek islamda Türbanın yeride yoktur. Türban islami bir giyim aracı bile değildir. Ne simgesi ???

  6. #25
    Kayıt Tarihi
    Nov 2007
    Nerede
    Antalya
    İletiler
    37
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Başörtülü olduğu için kürsüden indirilen Tevhide ve suç duyurusu

    Alıntı commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    '' İnsanları eğitim hakkından mahrum bırakacaksınız.Sonra kalkıp herhangi bir tarikatın eline düştüğünde;bu insanların beyni yıkanıyor ülke nerelere gidiyor diye ağlayacak sızlayackasınız.Çocuk türban taktığı için hiç bir eğitim kurumuna alınmayacak örümcek kafalı babası gitmesin dizini kırsın evde otursun diyecek;hani dedik ya velayet 18 yaşına kadar ana babadadır işte o örümcek kafalı babanın verdiği eğitim dışında eğitim alamayacak değil 18, 108 yaşına gelse de o eğitimle yaşayacak tabi o zamana kadar şanslıysa bir tarikatın eline düşmediyse.Eğer düştüyse canlı bomba olmaya kadar gidecek...'' demiş Erdal4420
    İlk bakışta doğru gibi geliyor ama sırf bana tepki için yazılmış düşünülmeden harala gürele gitmiş... Devlet kavramını yok saymış ...
    ÖRÜMCEK KAFALI BABASI GİTMESİN KIRSIN DİZİNİ OTURSUN DİYECEK... Ama ÖRÜMCEK KAFALI OLMAMASI GEREKEN DEVLET HOP KARDEŞİM SEN İLK ÖĞRETİMİN ZORUNLU OLDUĞUNU BİLMİYOR MUSUN ? GÖNDERMEZSEN HAPİSHANEDE SANADA BİR ŞEYLER ÖĞRETİLİR EL BECERİN GELİŞİR.. diyecek. Devlet budur ilk öğretim zorunludur gönderilmeyen ebeveyn yani bu mantıktan gidersek baba hapse girer ve devlet bunu yapacak güçtedir.
    Sorun zaten Türkiyede Laik hukuk eğitiminin katledilmesinden örümcek kafalı şeriatçıların fazlalaşmasından kaynaklanıyor. 5 yaşındaki kıza türban takan zihniyet SAKATTIR SAKAT. Türban üzerinden iki rant sağlayan dinci yani dindarı sömürenler dışında kimseye yararı olmayan bir kavgadır bu. Bir Türbanı olmadığı halde islami bir simge yapmak siyasal islamın simgesi yapmak bu sayede oy almak ikincisi birinci rant a bağlı olarak cepleri doldurmak...
    Başta Cumhurbaşkanı ve hükümet olmak üzere Atatürk ilke ve inkilaplarıyla laik cumhuriyet düzenine hukukun üstünlüğüne karşı devrim savaşı içerisindeler. Bunun için zaten kanunları bile alalacele okumadan çıkarıp duruyorlar atasözü vardır Acele giden ecele gider. Bu cumhuriyet kolay kurulmadı beş on kişi yıkamaz makamları şimdilik ne olursa olsun....
    Madem hapis cezası var ''Haydi Kızlar Okula'' kampanyası dahilinde çalışan insanlar sizin bildiğinizi bilmiyor mu da gidip kızın babasına kızını okula gönder diye yalvarıyor!!!Savcılığa suç duyurusunda bulunmuyorlar da adama para bile veriyorlar!!Beyefendi benim size tepki gösterirken harala gürele(ki nasıl bir zarfsa anlamadım) çıkan bir görüşüm yok..Asıl bunu yapan sizsiniz...Hapis cezasının uygulamada olduğunu düşünmek çok büyük iyi niyet örneğidir...Bu kadar iyi niyetli olmayın...Bir de şu var hem adamın kızını okula almayacaksın hem göndermedin diye hapse atacaksın...sonra ülkenin 3 te 1 ini devlete düşman yapıp acaba yanlış nerde diyeceksin...son olarak akp den bu kadar korkmayın çünkü korku insanı sizi sevk ettiği gibi yanlışa sevk eder.
    Konu Erdal4420 tarafından (06-12-2007 Saat 19:58:41 ) de değiştirilmiştir.

  7. #26
    Kayıt Tarihi
    Apr 2007
    Nerede
    Çankaya/ANKARA
    İletiler
    99
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Başörtülü olduğu için kürsüden indirilen Tevhide ve suç duyurusu

    Hah, gene başa dönülmüş. Sitede türbanla ilgili bu kaçıncı tartışma?

    Hanımlar , beyler,

    1- Kuran-ı Kerim'de örtünmeye dair ayetler vardır. Ancak bu ayetlerin amacı, cariyeyi (köleyi) serbest kadından ayırmaktır ve ayetlerde anlatılan örtünme göğüslerin ve diğer avdet yerlerinin gösterilmemesi ile ilgilidir. Bu hükümler de farz değillerdir, tali hükümlerdir.

    2- Örtünme İslamiyet öncesi dinlerde de mevcuttur. Herbirinin amacı birbirinden farklıdır. Musevilik ve Hıristiyanlık'ta da örtünme vardır. Ağırlıklı olarak ibadet esnasında ve din adamları ve kadınlarının örtünmesi şeklinde tezahür ederler.

    3- Yahudilerde kipa ile , Hıristiyanlıkta ve özellikle Ortodoks rahiplerde başın ibadet esnasında örtülmesi erkekler için de bir gerekliliktir. Bu nedenle kentlerde sık rastlanmasa da , kırsal kesimde Müslüman erkekler de ibadet esnasında takke kullanırlar.

    Her dinin fanatikleri vardır, Yahudilere bakıldığında kipa denilen erkekler için ibadet şapkasını günlük hayatta da kullanan fanatik Yahudileri görürsünüz veya bazı fanatik Hıristiyanların çoğu tarikat mensuplarının rahip şapkası (melon şapkaya benzer) ile günlük hayatın içerisinde yer aldığını görebilirsiniz. Müslüman erkeklerin de zaman zaman takke ile sokakta gezdiğine şahit olursunuz. Bu gibi yaklaşımlar dinlerin ortaya koyduğu zorunluluklardan değil, bazı insanların dini algılama biçimlerinden ileri gelmektedir.

    Türbanın hiçbir zaman Dinimizde yeri olmamıştır. Harun Bey, Murat Bardakçı'dan alıntılamış ve doğrudur, türban dini değil, siyasi bir simge niteliğindedir.

    AKP'den korkmayın diyen arkadaşa ne yazık ki katılamıyorum. AKP'den korkuyorum. Çünkü:

    1- İslam'da gerçekte var olmayan türbanı siyasi simge olarak kullanarak, bu işten rant sağlamaktadırlar.

    2- Bu işte samimi olduklarını düşünsek bile, öte yandan İslam'da örtünme mevzuundan çok daha fazla yer tutan faizi gözardı ederek ülkemizi yabancılar için faiz cenneti haline getirebilmektedirler.

    3- İslamiyetin doğasında olan gösterişten ve ihtişamdan uzaklıktan çok uzaktırlar . Bakınız Hayrünisa Hanımın kırmızı tabanlı ayakkabıları, Sayın Başbakanın 20.000 dolarlık kol saati, Milli Eğitim Bakanı'nın isim ve ünvan yazılı çorapları.

    4- Kul hakkı yemek de Müslümanlık ile bağdaşmaz. Bakınız Maliye Bakanı'nın mahdumunun mısır, yumurta ve diğer işleri, Cumhurbaşkanı'nın 16 yaşındaki mahdumunun 1 milyon dolarlık e-trade işleri, Başbakanın oğlunun gemicikleri, damadının Genel Müdür olduğu şirketin tek başına girdiği ihale ile ülkenin 2. büyük medyasına sahip olması ve benzerleri.

    Başkaları da var ama ben artık sayamayacağım, midem kaldırmıyor.

    Allahım beni dediği gibi olmayanlardan korusun, bu nedenle çok korkuyorum.

  8. #27
    Stj.Av.Zehra Gündoğdu Misafir

    Tanımlı Re: Başörtülü olduğu için kürsüden indirilen Tevhide ve suç duyurusu

    Alıntı kronikyorgun rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Üniversite öğrencisi genç kızlar için kurulmuş, Türkiye'nin her yerinden gelen her çeşit öğrenciyi barındıran büyük ve köklü bir devlet yurdu. 90'lı yıllar. Bir tarikat üyesi genç kız. Sürekli yeni arkadaşlar ediniyor, çoğu Anadolu'dan ilk kez bu büyük kente gelen, panik ve tedirginlik içerisindeki yalnız genç kızlardan. Onlara ablalık yapıyor, yetiştirildiği tarikatın maddi-manevi desteğini arkasına alarak, yeni tarikat yandaşları-mensupları yetiştiriyor. Yetiştirdiği kızlar, görevi üstleniyor bu kez. Onlar da tıpkı kendileri gibi, koca şehirde kendisini yapayalnız hisseden kızları, henüz yurda adım attıkları an kucaklıyor, onlara kol kanat geriyorlar. Sessiz ve derinden, göze batmadan, usul usul, tatlılıkla.. "Yarın seni biz okula götürürüz", "Sana yurdu tanıtalım", "Yemeği beraber yiyelim".... Kızlar 4 yıllık yurt hayatlarının ilk veya en geç ikinci yılında türban-pardesüye giriyor.
    İstanbul'da, dar gelirli ailelerin yaşadığı bir mahalle. 2000'li yıllar. Mahallede "abla" ve "abiler" var. Kadınlar işe -çoğu evlere temizliğe- gidiyor. Çocuklarını bu ablalara-abilere teslim ediyorlar. Çocuklar için kahvaltı saati. Ardından, "haydi şimdi biraz oyun oynayalım", "kızlar o tarafa, erkekler bu tarafaa".. Duvarlarda rengarenk harfler, "Arapça öğrenelimmmm", herşey oyun, rengarenk, cıvıl cıvıl.. Her gün, akşama kadar... Minicik beyinleri yıkamak için müthiş bir ortam.. Bu kreş-anaokulunun giderleri mi? Tarikatımız.
    İstanbul'da, dar gelirli ailelerin yaşadığı bir başka mahalle. Yer bir tarikatımızın Kur'an Kursu. 3 evet tam 3 yaşındaki kız çocuğu, konuşmayı yeni yeni öğreniyor, Arapça'yı da... 3 yaşında ama o da ne, başında renkli bir TÜRBAN! Renkleri öğreniyor, türbanı da...
    Resmin tamamına baktığımızda, tarikatların nasıl bir disiplinle ve planlı çalıştıklarını, ülke geneline nasıl yayıldıklarını, türbanı bir silah olarak nasıl kullandıklarını görmemeye imkan yok.
    Bu tarikatlara daha fazla Tevhide gerekli.
    bende anlatayım: yer bi hukuk fakültesi 250 kişilik bir sınıf ,yabancı uyruklu bir öğrenci burada hukuk okumasının hiçbir mantığı yok kendi ülkesinde psikolog ve geldiği ülke standartları gayet iyi bir ülke .sınıftaki herkesle muhabbet süper herkese ayrı ayrı nasıl davranması gerkiyorsa öyle davranıyor ve herkes çok seviyor.herkesi her fırsatta evine çağırıyor ve biraz muhabbetten sonra hz isayı anlatıyor sürekli incilden bahsediyor başka arkadaşlarıyla tanıştırıyor vs. heralde anlamışsınızdır MİSYONER.ve aynı sınıfta bir cemaate mensup 3 tane kız onlada kendilerine yandaş arıyor onlarda kendilerince çaba gösteriyor.VE sonuç: 4 yıl boyunca o cemaate mensup kızların yanına çektği insan sayısı 3ü geçmiyor. peki misyoner ;10larca kişi.....
    yani uyannınnnnnnnn artık biz burda türbanı tartışırken atı alan üsküdarı çoktaaaaaan geçti......

  9. #28
    Kayıt Tarihi
    Jun 2006
    Nerede
    İstanbul / Beyoğlu
    İletiler
    3.411
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Başörtülü olduğu için kürsüden indirilen Tevhide ve suç duyurusu

    Konu nereden nereye geldi...

    Bizim tarikatçılarla, Hıristiyan misyonerlerin faaliyetleri temelde aynı görünebilir, zaten öyledir. Misyoner faaliyetler gösterenler genellikle ekonomik anlamda çökmüş insanları para karşılığı veya tatlı dille dinlerine katabilirler. Bizim tarikatçılar da aynı yöntemi izleyebilirler.

    İnsanların din ve vicdan özgürlükleri Anayasa ile koruma altına alınmıştır, kimseyi zorla bir inanışa sürükleyemezsiniz, aksi halde cezai sorumluluğunuz doğar. Bunun dışındaki faaliyetlerle bir dinin yayılması, anlatılması, bilinmesinin sağlanması suç kapsamında değildir. Kişisel olarak ben ne misyonerlere ne de Dinimizi layıkıyla tanıtma görevi üstlenenlere önyargılı ve karşı değilim.

    Burada kaçırılan nüans sanırım şudur: Zaten % 99'u Müslüman olan bir ülkede, Kuran-ı Kerim de şurada duruyorken, tarikatların nüfuzu altına giren insanlar Din değiştirmemektedirler, ne yazık ki yüce Dinimizi değiştirmeye çalışanların, Dinimizde yeri bulunmamakla birlikte Dinimizi simgelerle tanımlayanların nüfuzu altına girmektedirler. Yazık olan ve korkutucu olan budur...

  10. #29
    Kayıt Tarihi
    Apr 2007
    İletiler
    75
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Başörtülü olduğu için kürsüden indirilen Tevhide ve suç duyurusu

    Kaymakam resmi yazıyla camiye çağırdı. Karamürsel Kaymakamı Ramazan Mangaloğlu, Kurban Bayramı’nda bayramlaşmak için ilçesindeki kamu kurumları ile siyasi parti ilçe teşkilatları ve sivil toplum örgütlerine resmi yazı gönderdi. 11 Aralık 2007 tarih ve B054VLK4414001/870/406 sayılı yazı ile ilçedeki protokolü ve kamu görevlilerini bayramlaşmak için Merkez Camii’nde olmalarını istedi.Kaymakam Mangaloğlu, gönderdiği bu yazının tepki görmesi üzerine, protokolla bayramlaşmanın, yine eskiden olduğu gibi ikinci gün Karamürsel Kültür Merkezi'nde yapılacağını söyledi. http://www.hurriyet.com.tr/gundem/78...d=180&sz=87232

    İstanbul Gaziosmanpaşa'da bulunan Kazım Karabekir İmamhatip Lisesinin bazı kız öğrencileri için İETT'nin bir otobüsü servise çevrildi. Aynı okuldaki öğrenci servislerinin şoförleri "başka okullar için böyle bir uygulama yapılmıyor, buradaki velilerin girişimleriyle öğrenciler için otobüs tahsis edildi"derken, okul yönetimi konu hakkında açıklama yapmaktan kaçındı. http://www.hurriyet.com.tr/egitim/an...8268.asp?top=1

    Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Diyanet İşleri Başkanlığı Kur’an Kursları ile Öğrenci Yurt ve Pansiyonları Yönetmeliği’nin 32. maddesinin birinci fıkrasının son cümlesindeki ‘üç günü’ ifadesinin ‘beş günü’ şeklinde değiştirilmesine ilişkin Resmi Gazete de yayımlanan yönetmelik değişikliğinin iptali istemiyle açılan davada, Danıştay 8. Dairesi tarafından verilen ve davanın reddine ilişkin kararın onanmasına hükmetti. http://www.gercekgundem.com/?p=100883

    Maliye'den böşörtülü reklam!
    Maliye Bakanlığı Konya Vergi Dairesi Başkanlığı, yargı kararlarını hiçe sayarak internet sitesinde "türbanlı ilköğretim okulu öğrencisi"ni vergi toplanmasında araç olarak kullandı. Haramlı, türbanlı reklamda "Vergini ver devletine, haram katma servetine" ifadesi yer alıyor. http://www.sonsayfa.com/news_detail.php?id=61422

    TMBB İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Alevi olduğunu söyleyen öğrencinin baskı gördüğünü bir raporla resmileştirdi. Komisyonun raporunda şu tespitler var:
    Öğretmen Z.Y'nin sebebi ne olursa olsun oruç tutmayan bir öğrenciye, 'Neden oruç tutmadığını' sorması, din ve vicdan özgürlüğüyle bağdaşmaz bir yaklaşım olarak kabul edilmiştir. Ramazan ayında sınıfta gerçekleşen Alevilik ile ilgili konuşmalardan sonra B.K'nın, öğretmen Z.Y'den en az bir kez dayak yediği anlaşılmıştır. Öğretmenin 'İçinizde Alevi var mı?' sorusunun, din ve vicdan özgürlüğüyle, kimsenin dini inanç ve kanaatlerini açıklamak zorunda olmadığı şeklindeki açık Anayasa hükümlerine aykırılık teşkil ettiği saptanmıştır. Öğretmen Z.Y hakkında başlatılan işlemler en kısa zamanda sonuçlandırılmalıdır. http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=241012

  11. #30
    Kayıt Tarihi
    Sep 2006
    Nerede
    Mersin, Turkey.
    İletiler
    177
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Başörtülü olduğu için kürsüden indirilen Tevhide ve suç duyurusu

    Yorumsuz bir konu...

+ Konuyu Yanıtla
3 / 4 Sayfa İlkİlk 1234 SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

tsk hüseyin çopur

birinci olan başörtülü kız kürsüden

adana kozan basortulu recep tayyip

https:www.hukuki.netshowthread.php30583-Basortulu-oldugu-icin-kursuden-indirilen-Tevhide-ve-suc-duyurusu

Forum

Benzer Konular :

  1. Dolandırıcılık için suç duyurusu süreci
    Merhaba ben 1 yıl önce internetten bilgisayar anakartı almaya çalışırken dolandırıldım ve satıcı ürünü göndermedi.Bende gidip suç duyurusunda...
    Yazan: baris312 Forum: Bilişim Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 31-07-2021, 14:03:50
  2. [Ceza davaları] İzinsiz ses kaydı için suç duyurusu
    Eşim boşanma davasında delil olarak kullanmak için evdeki kavgamızı benden habersiz ses kaydına almış ve bunu avukatlarına dinletmiş, davaya delil...
    Yazan: Buseulu Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 4
    Son İleti: 08-06-2015, 23:12:36
  3. Emlakçı için dolandırıcılık suç duyurusu
    Ben bir arkadaşımla ev almak için emlekçıya gittim.emlakçı bize inşaat halindeki bir kooperatif apartmanının bir dairesinin, sahibinin maddi ihtiyacı...
    Yazan: emin235 Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 17-12-2008, 14:29:28
  4. Web alanı için suc duyurusu
    Merhabalar ; Sizlere bir soru sormak istiyordumda. Ben bir firmadan hosting yani web alanı satın aldım ve bu web alanının paket rürü reseller ...
    Yazan: hosting Forum: Bilişim Hukuku
    Yanıt: 3
    Son İleti: 10-01-2007, 22:08:53
  5. Adres için suç duyurusu hakkında
    İcraya verileceğini anlayan borçlu ikametini başka bir yere aldırıp muhtarlığa kaydını yaptırmadan yaşamına güzelce devam ederken bu konu ile ilgili...
    Yazan: senerd Forum: İcra ve İflas Hukuku
    Yanıt: 3
    Son İleti: 02-05-2006, 22:40:26

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.