Yalan Tanıklık Yapma Cezasi Nedir?

[ozerlaik]

Merhabalar,

Ben Makine Mühendisiyim özel bir şirkette imalat müdürü olarak çalışmaktayım, eşim de Ana okulunda ücretli usta öğretici olarak çalışmakta, yıllardır KPSS sınavını kazanamadı benimle severek evliliğe karar verdi ve 23-09-2006 tarihinde nikah yaptık ve özellikle 29-10-2006 tarihinde Cumhuriyet bayramını seçerek özel bir günde güzel ama gerçekten güzel bir düğün yaptık... Eşim ve ailesi, ailesi diyorum çünkü bazı kararları evliliğimizi bitirme noktasına getirdi. Ben evin tek evladı babam vefat etmiş annemle yanlız yaşarım maddi durumumuzda fena değil, daireler falan v.b. eşim evlenmeden önce annemle oturmayı kendi rızasıyla kabul etti(Annem tek gözünü kaybetmiş küçükken, 5 ameliyat geçirmiş ve sezeryen dikişleri patlamış tekrar ameliyata ihtiyacı var yani demek istediğim yanında olmam gerek, annem buarada 2 emekli maaşı alır aslında bize ekonomik ihtiyacı yok fakat tutunacak dalıda yok, bunları eşim çok yakından iyi bilir.).Eşim evde her şeyi değiştirdi, boyattı dizdi v.b. bizde bundan baya hoşlandık özellikle ben gurur duyuyordum....Bu arada eşimi KPSS sınavını kazanmak için dershaneye yazdık...Okul ve dersane yorucu oluyordu, bende normal rutin ev işlerini annemin yapmasını istedim eşiminde ders çalışması ve okulla ilgilenmesini istedim. Ama benimde ona yardım etme ihityacını ekstra hissediyordum özellikle benim yardımım en anlamlı derslerinde olabilirdi Matematik falan,..Eşim de 3 aylık süre zarfında yavaş yavaş değişiklikler başladı...Araba isteme, daire isteme falan, hesaplarımı isteme bende bu biraz soru işareti uyandırdı...Zaman hızla ilerliyordu sınav yaklaşıyor, testlerden ve etütlerden bana bahis etmiyor ve özellikle benden yardım almaması biraz beni üzüyor, çünkü bende o yollardan geçtim.Bende kendisine sorunun var mı diye sorular söyleyince derslerden hiç bahis etmiyor sürekli yorgunum diyor, en sonunda anneni istemiyorum dedi...Ama benimle evlenirken böyle konuşmadı...Bende alışır diye geçiştiriyordum, yine bir gün pazar çıkışı dershaneden gece yarısı geldi aldım dersler nasıl diye sorduğumda artık gördüm ki iki yabancı gibi olmuşuz seni ilgilendirmez falan bir şeyler dedi (BENDE CANIM BAK OKULDA KADRODA DEĞİLSİN SİGORTAN AYDA BAZEN 12-BANZEN 13 GÜN YATIYOR VERDİKLERİ PARADA 450 YTL SANA YAZIK DERSANEYE DAHA ÇOK İLGİ GÖSTER,GEREKİRSE OKULA GİTME KPSS KAZANMAYA BAK) sen bana karışamazsın ailem gerekirse bırak gel dedi....Bende o sinirle yarın dershaneyle ilgili sınav sonuçlarını isteyecem dedim...Ağlayarak beni bu akaşam babama bırakacan dedi...Yanlış olur diye götürmedim.O gece benimle konuşmadı...

Ertesi sabah kahvaltıyı hazırladı kahvaltımı yaptım ben erkenden çıktım...Evden ayrılırken anneme ehliyet almaya gidiyorum demiş (bu arada kendisine hediye olarak araba almıştım ama haberi yoktu) gün içinde arıyorum cebi ulaşılmıyor...Akşama kadar mahvoldum...Eşim evden giderken Düğünde ve nişanda takılan altınları, evde anemin önceden aldığı altınlar ile benim düğünden sonra aldığım altınları ve birazda düğünden kalan altınları kiralık kasaya koydu..Banka bize kasaya ait 2 anahtar verdi.Eşim haksız olarak evi terk ederken beraberinde çekmecedeki 2 anahtarı ve evlilik cüzdanını götürür.Baba evine gitmeden önce karakola gider, ben öğretmenim eşim öğretmenlik yapmamı istemiyor,işe bırakmıyor, beni tehdit ediyor, eşyalarımı vermiyor cezalandırın der. Oradan savcılığa gider boşanma davası açar..Karakterim uymadığından dolayı boşanmak istiyorum der.Gerekçe öğretmenlik yamama engel ve çeyiz eşyalarımı vermiyor der...

Biz bunlardan habersiz eşimin baba evine niye dönmüş diye konuşmaya gittiğimizde bize hakaretler falan, kıza neden daire almadın diyip suçlamalar sonra ağıza alınmayan laflar yaparak ailesi bizi evinden kovdu...Bizde eve döndük...Ertesi gün karakol, savcılık derken işler tamamen çıkmaza girdi..

Eşimin iyi niyet çerçevesiyle (3 ay benimle müşterek evi paylaştı çocuk yok,altın,para,daire v.b.istekleri) benimle evlenmediğine kanaat getirdim..Netten okuduğum kadarıyla sebepsiz evi terkten eşe savcılık kanalıyla eve geri dön çağrısı yaptım...
Bu arada kulaklarıma söylemler gelmeye başladı, beni dövmüş, kovmuş, işte psikolojik tedavi görüyor diye asılsız konuşmalar yapıyor.Sonrada giderken şahsi eşyalarını ve eğitimi için gerekli olan kitaplarını almadan gitmişti, birilerinin aramaları neticesinde, şahsi eşyalarını vereceğim dedim ama bir şartım var dedim, şahsi eşyalarını alırken Kamera çekimi yapacağım ve aynı zamanda eşyalarını aldığı zaman teslim tutanağı imzalatacağım(Amacım kendi suçsuzluğumu ispatlama yoksa nasıl belgelendiririm sonra eşyalarımı da almadım der.)Bunu kabul ettiler 04-02-2007 pazar günü 7 kişiyle ellerinde çuvallarla evimize geldiler.Bende sadece eşimi ve avukatını içeri aldım geri kalanlar ellerindeki çuvallarla kapıda beklediler.

Kamera çekiminde eşim evden düğünde takılan altınları aldığını, kiralık kasanın anahtarlarını aldığını anlaşılır ve açıkça ifade etti.Teslim tutanağını da eşyalarını aldığına dair imzalattım....

Eşim 27-02-2007 tarihinde boşanmaya (avukatı demiş boşanmazsan eşya alamazsın)istinaden eşya tespit davası açtı.Bana tebligat gelince hemen bir avukat tuttum.Artık işin boyutu büyüdü diye düşündüm...Tespit için içeri verdikleri listede aklına ne gelirse yazmış, dantel,patik,altın,masa,çamaşır makinası,v.b;şahsi eşyalarıyla götürdüklerini de yazmış.)

Bu arada ben kiralık müşterek kasadaki altınlara mahkeme kararıyla tedbir koydurdum.

Ben hala eşimi seviyorum ve ben severek evlendim, boşanma davasının reddine diye savunmamızı yaptık...

İlk duruşma bundan 17-04-2007 tarihinde yapıldı, eşim boşanmak istiyorum dedi yanlız nafaka istiyorum dedi...Boşanma sebebi de ben öğretmenim eşim işe yollamıyor (böyle bir durum asla olmadı, öğretmenlik yapmasını istemesem dershaneye neden yollayayım) diye tekrarladı ve avukatı biz tedbir nafakası ve yardım nafakası istiyoruz dedi...Bunun dışında da ayrıca bir dava tazminat davası açtık bu davaya yetişmedi bir sonraki davaya kabulünü istediler....Bizde boşanmak istemediğimizi gerçekte eşimin öğretmen olamadığı usta öğretici olduğunu ifade ettik, kadrolu öğretmen gelince işine son veriliyor..Ve ayrıca kasanın açılmasını istedik.

1. ci duruşmadaki karar:

Hakim eşim çalışıyor geliri olduğundan dolayı nafakayı ilk etapta reddetti...
Bizede kasa açılması boşanma davasında usulüne göre olmadığından reddetti duruşma 05-07-2007 tarihine atıldı....

Geçen 11-05-2007 tarihinde bir tebligat geldi.....Eşimin tazminatla ilgili dava tebligatı mahkeme tazminat ve boşanma davasını aynı davada birleştirmiş, tazminat davasında eşim yine farklı farklı suçlamalarda bulunuyor...Maaşına el koymuşum, pisikolojik tedavi görüyormuşum, ben onu öğretmen değilim diye küçük görmüşüm, evi camiye çevirmişsin demişim, kamera kaydını almışım sanki bir zanlı muamelesi yapmışım,ve ben daha önce başka bir bayanla nişanlanmışım karşı taraf nişanı atmış(asılsız-ispatsız)

Buna istinaden 4.550 YTL bilirkişi çeyiz bedeli belirtmiş.Oda bunun dışında der ki, 8.000 YTL düğün parasının 1/2 si, 4.450 maddi, 15.000 YTL manevi, toplamda 23.550 YTL tazminatı yasal faiziyle isterken..Benim öğretmenliğim geçici sözleşmeli olduğundan gelirim 7 aydan itibaren yok bana tedbir ve yardım nafakası bağlansın ve tüm masrafların davacının üzerine bırakılsın demiştir....Sanırım çok uzatım ama sizden de aşağıdaki sorularıma lütfen cevap yazarsanız sevinirim....

Ben eşime karşı herhangi bir dövme, darp, hakaret, onur kırıcı ve yüz kızartıcı suç işlemedim...Evlilik müessessinin gereklerini eksiksiz yerine getirdim.Ama bunuları hakketmedim ve eşim bu evliliği bitirmeye kararlı olmasına kararlı ama asıl maksadı para ve altın.Bende bu olayı nasıl daha kolay ve az zararla atlatırım yollarını bulmalıyım lütfen yardımcı olunuz.

Sorular:

1-Benim yapmış olduğum eve geri dönüş çağrısı doğrumudur..bu noktada ne yapmalı...?

2-Kamera çekimi doğru bir harekemiydi o çekimde herhangi bir ağır söz hakaret yok...Mahkeme çekime gerek görür mü?Ve delil olarak kullanılır mı? Çünkü itirafları açık ve net eşimin ve avukatının ağzından.

3-Tespit tutanağını imzalatmak doğrumudur.

4-İş artık inada bindi ben kötü niyetli değildim çeyizi kaldırmadım tutanaklara geçti ama artık vermek istemiyorum bilirkişi 4.550YTL değer biçti taksitle ödeyebiliriyim?

5-Bahsettikleri kadar tazminat, nafaka 3 aylık kısa sürede alabilirler mi?Çocuk yok, emek yok ve özellikle zaman kısa haksız yoldan zengin olma maddesine girer mi?

6-Kasada yaklaşık 16.000YTL tutarında altın var kuyumcuda hesaplatmıştık. Benim buradaki altına müşterek olmamdan dolayı, ne kadar alabilirim?

7-Müşterek 2 kasa anahtarlarını da götürmesi suç teşkil etmez mi?(Kamera çekiminde altın benim diyor, anahtarlar bende diyor!)

8-Evden ayrılırken götürdükleri altınları Video çekiminde ifade eder bana takılan hediyedir onları çalmamışım diye.Bir şey tutturulabilir mi?

9-Yargıtay derki kadına takılan ziynet eşyası kadınındır yanlış biliyorsam lütfen.düzeltin.çünkü erkek altın takamaz.Peki 3 aylık kısa bir sürede kasadaki altınları da alırsa 26.000 YTL bir seferde kadına verilir mi?İyi niyetimle eşimi sevdiğimden müşterek yaptım.

10-Bana bu kadar kısa sürede tarif edilemez acılar yaşatan,onurumla gururumla oynayan eşim yüzünden, zaman kaybından dolayı işimden oldum, yeni işe alışmak baya sıkıntı oluyor.Ben maddi manevi tazminatta hak idda edebilirmiyim..Olaki kazanırsam kendisinin maaşı yetmez babası sorumluluğu aldığında ödemeye meburmudur?

11-Ne yazık ki benim evliliğim bitmek üzereyken düğün borçlarım hala devam etmekte.Bunu nasıl iddia edebilirim ve haklılığımı ispatlarım...Bir şey tutturulur mu?

12-Kendisi annemle birlikte oturmayı kabul etti sonuçta emekli bize yardım eder dedi..Ama şu anda özel bir ev istiyor böyle bir şey demedim ve söz vermedim...Bir şey tutumu?

13-Ailesinin istediğin zaman bırak gel demesi ve her zaman senin sırtındayız demesi evliliğimizin çatırdamasına neden oldu.Bunu bana sözlü söylediğinden ailesine karşı bir şey tutturabiliriyim.......

Özer Laik COŞKUN
Mak.Müh.

ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM

[Neva YILMAZER]

Sayın Coşkun
Boşanma davanızı avukatla mı takip ediyorsunuz?

[ozerlaik]

evet bu noktadan sonra avukat tuttum ve birlikte fikir alışverişi yapıyorum...Avukatımla bugün görüştüm biz haklıyız diyor, bakalım nasıl bir sonuç çıkar...

Ama benim edindiğim kanıda nasıl işveren ve işçi arasındaki uyuşmazlıkta hakimin olumlu kararları işçiye yana veririken, boşanma davalrında da kadına daha bir koruyucu yaklaşım söz konusu....

[ozerlaik]

Sayın Coşkun
Boşanma davanızı avukatla mı takip ediyorsunuz?

benim boşanma davası için yorum yapmadınız...Nasıl bir yol izlesem...

[Tırı vırı 2]

Artik evliligi'in kutsaligi kalmamis. Burada ki okuduklarim ve cevrem'den gorduklerime gore, (ve ben bunu yasadigim icin) sevgi icin evlenen kadin yok artik, kadinlar'in simdiki dusunceleri, "evlenip, kocamin parasini nasil koparirim" dusunce icine giriyorlar.

Sayin ozerlaik, tedbir nafakasi olmasaydi, bu evlilik bosanmaya gitmez'di. Kadinlarin gozu artik kara olmus, nafaka istiyorlar nafaka, koca umurlarin'da degil, gozleri hep para para para.


Kadin'nin bugunku "evlenmeden" dusunceleri-

"evlenir, begenmez'sem eger hemen bosanip, hic olmasa tedbir nafakasi alirim"
"ben karilik yapamam, ama zengin biri ile evlenir, hemen bosanma davasi acarim, ve 2-4 yil bol bol nafaka alirim"
"evlenir ve hemen evi terk ederim, insallah esim dava acar ve ben tedbir ve yoksulluk nafakasi, ve maddi manevi tazminat alirim"


Tedbir nafakasi kalkma'dikca, daha coook yeni evlilikler, ne yazik ki, bosanmaya gidecek, cunku sebebsiz bosanmak isteyen kadina nafaka ile para odulu var, neden evli kalsin ki? karilik mi yapsinlar? "babamin evinde kalirim, calismama'da gerek yok, esim gondersin nafakalari, bende ayaklarimi uzattirim". Unutma'dan sebebsiz dava acan kadina ceza da yok, gelde hal boyley'ken evli kal!.


Yazdiklarimi avuklatlar, hakimler, herkez biliyor ve katiliyor, ama kimse onlem almiyor, sanki bosanma oranlari'ni yuksek tutmak istiyoruz...

[Neva YILMAZER]

Yazdiklarimi avuklatlar, hakimler, herkez biliyor ve katiliyor, ama kimse onlem almiyor, sanki bosanma oranlari'ni yuksek tutmak istiyoruz...


Böyle bir genelleme yapamazsınız. Tedbir nafakasının anlamını, neden verildiğini, her zaman verilip verilmediğini araştırmadan böyle bir hüküm kuramazsınız.

[Tırı vırı 2]

Böyle bir genelleme yapamazsınız. Tedbir nafakasının anlamını, neden verildiğini, her zaman verilip verilmediğini araştırmadan böyle bir hüküm kuramazsınız.

tedbir nafakasi bosanma davasi acan kadinlarin 99% una veriliyor, bunu bilen kadin, bosanip para yapmak istiyor, calismasina gerek yok zaten, koca yollasin nafakalari...

3 hafta evli iken esim beni sebebsiz terk edip, bosanma davasi acti, 2 yildir 550YTL nafaka oduyorum... neden oduyorum Sayin Neva? ben davayi kazanirsam bu parayi geri alabilecek miyim sayin Neva? bosanmak'la para yapmak isteyen kadina ne cezalar veriliyor sayin Neva? benim evlenme faturam 70,000YTL, bunu tazminat olarak esim'den alabilecek miyim sayin Neva? yoksa nafaka tazminat sadece kadinlara mi veriliyor?

ayri olarak kadinlar artik tedbir nafakasi istiyor, koca istemiyorlar....

evlen, takilari cebe sok, hemen bosan, nafaka al 2-4yil, bunlar varken kadinlar neden evli kalsin? bosanmak'ta para yapmak varken....

kanunlar, kadinlarin sebebsiz bosanma davasi acmalarina neden oluyor, bilmez'mis gibi yapma...

[ma_cera]

Böyle bir genelleme yapamazsınız. Tedbir nafakasının anlamını, neden verildiğini, her zaman verilip verilmediğini araştırmadan böyle bir hüküm kuramazsınız.

Tedbir nafakası ezilen, mağdur duruma düşecek kadınları korumak amacıyla yasaya konmuş ancak özellikle büyük kentlerdeki şehirli ve kötü niyetli kadınlarca da suistimal edilen bir hale gelmiştir.

Bir kadın sadece dava sürecinde değil, mahkemece kusurlu bulunup boşanma veya yoksulluk nafakası istemi reddedilse bile temyiz aşaması sonuçlanana kadar neredeyse 1 yıl daha tedbir nafakası almaya devam etmektedir.

Sırf bunun için temyizden sonucun değişmeyeceğini bildiği halde temyize gönderilen davalar biliyorum. Hem yargıtayı boş yere meşgul ediyorlar hem de haksız kazanç sağlıyorlar.

Temyizden de kadının aleyhine bir karar çıktığında ödenen tedbir nafakasını geri almanın yolu da yok.

En azından temyiz sürecindeki tedbir nafakasının karar süresince bloke edilmesi ve çıkan karara göre hakkaniyet esasına göre kusurlu bulunmayan tarafa verilmesi daha adil olur.

[Reyyan]

Bakın arkadaşlar, yazdıklarınızı üzülerek okuyoruz.. Zira hiç bir kadın eşinden üç kuruş para almak amacıyla evlenmez... her kadın evleneyim yuvam olsun çoluğum çocuğum olsun ailem olsun diye evlenir...
Sanırım sizler davalarınızda ya haklılığınızı ispat edemediniz, ya da yaptığınız haksızlığı hakimler yutmadı...
Önce evlenin..sonra altınlar çalınır evde evin reisi erkektir deyip altınları bir güzel alın..eğer vermek istemiyorsa tekme tokat ne gerekirse yapın eşlerinizi morartarak işyerlerine gönderin...benim gibi açıkgöz geçinen cahilleri gidip rapor almaya bile cesaret kalmayacak şekilde korkutup pasifize edin ki..(çok kadın gerçekten bunun bilincinde dahi değil..önce karakol ya da bağlı bulunduğu jandarmaya gidilip oradan sevk yapılarak hastaneye gidip sonrasında dayak yediğinizi ispat edebiliyor muşsunuz Bunu ancak mahkemelik olunca öğreniyor genelde bayanlar prosüdürden haberimiz bile yoktu.) sonra eşlerinizi eve almayın kapının kilidini değiştirin...işine geliyorsa kızım böyle gelmiyorsa babanın evine deyip bir de güzel banka kartlarını maaşlarını alın elinden...sonra da aileleriyle görüşmelerini de yasaklayın...düğün öncesinde ev eşyaları için hayat müşterekdir diyerek koparabildiklerinizi de güzel güzel kopararak faturaları da üstünüze geçirin..

konu yargıya, hakime taşındığında tedbir nafakasına gelince bas bağırın, üstelik maaşlarınızda onların 4 katı daha da fazlası olsun..yok efendim bayanlar eşlerinden para koparmak babalarının evlerinde ayak uzatmak için evleniyorlar mış...

bakınız arkadaşlar...sizin yaptığınız düğün masraflarında belki de daha fazlasını kız tarafı da yapıyor..çeyiz eşyası çal çaput deniliyorsa da yüklü tutuyor daha düğün masrafı bitmeden 4-5 aylık bir evlilik için baba evine dönen üstüne düğün borcunun üstüne avukat masrafı da eklenen boynu bükülmüş kaç aile var.. Çok kolay söylüyorsunuz namusunu düşünüyorsan işine geliyorsa böyle yaşayacaksın işine gelmiyorsa defol ananın babanın evine demek değil mi...

Ancak, köyde olsun kentte olsun bütün hakkı olan ve haklılığını ispat eden çalışmayan ya da çalışan kadınlar hakkını alacaktır.. kimse kimseyi 4-5 aylığına kullanıp kağıt parçası gibi çöpe atmaya hakkı yoktur...

Haklı olan daima kazanır...Aldatmaya kalkan da daima aldanmıştır...!!!

tşk.ler.

[ma_cera]

Reyyan hanım:
Söylediklerinizin muhatabı ben değilim sanırım.
Dikkatle okursanız mahkemece haksız bulunan kadının sırf tedbir nafakası 10-12 ay daha devam etsin diye sonucun değişmeyeceğini bile bile temyize göndermesinden bahsediyorum.

Ayrıca hiç evlenmedim, sui misal misal olmaz ama bu kötü niyetli kadınları gördükçe evlilikten soğuyorum.

Tedbir nafakası ezilen, mağdur duruma düşecek kadınları korumak amacıyla yasaya konmuş ancak özellikle büyük kentlerdeki şehirli ve kötü niyetli kadınlarca da suistimal edilen bir hale gelmiştir.

Bir kadın sadece dava sürecinde değil, mahkemece kusurlu bulunup boşanma veya yoksulluk nafakası istemi reddedilse bile temyiz aşaması sonuçlanana kadar neredeyse 1 yıl daha tedbir nafakası almaya devam etmektedir.

Sırf bunun için temyizden sonucun değişmeyeceğini bildiği halde temyize gönderilen davalar biliyorum. Hem yargıtayı boş yere meşgul ediyorlar hem de haksız kazanç sağlıyorlar.

Temyizden de kadının aleyhine bir karar çıktığında ödenen tedbir nafakasını geri almanın yolu da yok.

En azından temyiz sürecindeki tedbir nafakasının karar süresince bloke edilmesi ve çıkan karara göre hakkaniyet esasına göre kusurlu bulunmayan tarafa verilmesi daha adil olur.