+ Konuyu Yanıtla
1 den 4´e kadar toplam 4 ileti bulundu.

Konu: Hukuki Danaşma Nedir

Hukuki Danaşma Nedir Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Aug 2004
    Nerede
    BURSA, Türkiye.
    İletiler
    21
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Hukuki Danaşma Nedir

    Sn. Üstatlar,
    Sitenin yeni üyelerindenim. Şimdiye kadar çok şey kaçırmışım. Ancak, konuların bir çoğunun hala güncelliğini koruduğunu düşünüyorum. Bu konulardan biri de düşündüğüm kadarıyla DANIŞMA
    YÖNTEMİ ve DANIŞMA ÜCRETİ. 1136 sy.lı Avukatlık Yasası#8217;nı değiştiren 4667 sy.lı Yasa ile yapılan değişikliklerden, bence, en önemlilerinden birisi de 163.m.de yapılan değişikliktir. Bu madde değişikliği henüz etkisini göstermese bile ileride avukat ile müvekkil ilişkilerinde kendisini olumsuz olarak gösterebilecektir. Bu konuya bir başka yazımda değinmek istiyorum. Şimdi ise DANIŞMA üzerine bazı şeyler aktarmak istiyorum.
    Esas aktarımıma geçmeden önce belirtmeliyim ki, düşünceme göre; değişiklikten sonra da kanunun bütünü içinde değerlendirildiğinde avukatın ücretsiz iş alması veya danışma yapması hala
    yasak kapsamında bulunmaktadır (Av.K.164/4.m.).
    Pekiyi de DANIŞMA nedir ? DANIŞMA ÜCRETİ NEDİR, NASIL HAK EDİLİR ? DANIŞMA
    EMEK KARŞILIĞI OLUŞAN BİR DEĞER MİDİR ? DOST/TANIŞ SOHBETİ MİDİR?
    Bursa Barosu#8217;nun 1998/2000 döneminin Yönetim Kurulu, Ankara Barosu mensubu üstat Av.FAHRETTİN KAYHAN#8217;ın Ankara Barosu Dergisi#8217;nin 1998/2. sayısının 34-44 sayfalarında yayım-
    lanmış olan ve aşağıda tümünü gönderdiğim ve başkaca bir şey ekleyemeyeceğim makalesinin tekrar basımını yapma kararı alarak, basım ve dağıtımını gerçekleştirmiş, meslektaş ve stajyer arkadaşların yararlanmasını sağlamaya çalışmıştır.
    Ancak, hiçbir baro mevcut normatif avukatlık hukuku düzenlemesinin uygulanması hususunda kararlılık göstermediği gibi, takipçi de olmamıştır.
    Saygılarımla.
    DANIŞMA YÖNTEMİ
    GİRİŞ

    Avukatın, müvekkillerini, yargı merciileri önünde savunma görevinin yanı sıra, hukuki sorunların çözümü konusunda müvekkillere görüş bildirme, başka bir deyimle, "danışmanlık" görevi vardır. Danışma: İş sahibinin, hukuksal sorunu konusunda, ücret karşılığında, baroda kayıtlı avukatın yazılı veya sözlü düşüncesini almasıdır. Uygulamada yazılı danışmaya mütalaa, sözlü danışmaya ise istişare denmektedir.
    "Avukat ; Danışma ile , müvekkiline doğru karar vermesi için hukuki problemin alternatif çözüm yollarını her bir alternatifin yarar ve sakıncalarını gösterir. Uyuşmazlığın, zorunluluk olmadıkça davaya dönüşmesini ve gereksiz çekişmeleri önler (1). Bu yönden, avukatın danışmanlık görevi, en az savunma görevi kadar önemlidir.

    Türkiye'de yakın zamana kadar sözleşmeler, sigara paketinin arkasına yazılıyordu. Para piyasalarının geliştiği, yeni hukuksal enstrüman ve kavramların yaratıldığı, para-kredi ilişkilerinin kompleks hale geldiği günümüzde, artık iş sahipleri, hukuksal sorunlar, uyuşmazlık çıkmadan çözme arayışına girmiştir; şirketler tarafından, contract analist , contract manager, hukuk müşaviri vs. ünvanı ile, danışman hukukçu istihdamı yaygınlaşmış, iş dünyasında; hukukçunun görevinin uyuşmazlıkta olduğu anlayışı terk edilmeye başlamıştır.

    Nitekim, konunun önemine binaen, avukatlık yasasının, avukatlık tekelini düzenleyen 35. maddesinin 1. fıkrasında ; Kanun işlerinde ve hukuki meselelerde mütalaa vermek..., yalnız barolarda yazılı avukatlara aittir denilerek, hukuksal danışma yetkisi avukatlara hasredilmiştir (2).

    Danışmadan verim alınabilmesi için, avukat-müvekkil görüşmesinin profesyonel bir disiplin içinde yapılması gerekir, aksine davranış, müvekkilin hukukunu olumsuz etkileyecek yanlış mütalaalar vermesine yol açabileceği gibi, avukatlık mesleğine olan güveni sarsacak sonuçlar da doğurabilecektir. Hal böyle olmakla birlikte, meslekdaşlanmız tarafından, danışmanın ciddiye alınmadığı, biçim ve içerik olarak meslek kurallarına aykırı görüşmeler yapıldığı olaylara tanık olmaktayız.

    ll.-DANIŞMA MESLEK KURALLARI :

    Avukatın , diğer mesleki faaliyetlerde olduğu gibi danışma görevinin icrasında da, meslek kuralları çerçevesinde hareket etme yükümlülüğü vardır. Genel meslek kuralları kuşkusuz, müvekkille görüşmede de geçerlidir. Ancak, bazı meslek kuralları, doğrudan doğruya danışmanın biçimine ilişkindir. Danışma ile doğrudan ilgili meslek kuralları şunlardır :
    .
    l.-Danışma Yapılacak Yer:
    Bazı meslek kurallarının, kaynak bakımından diğerlerine göre hiyerarşik üstünlüğü vardır. Gerçekten de bazı meslek kuralları kanundan kaynaklanırken, bazıları ise; Türkiye Barolar Birliğinin idari düzenlenmesinden kaynaklanmaktadır. Avukatın danışma yapacağı yerle ilgili meslek kuralı, Yasa ile düzenlenmiştir. Avukatlık Yasanın; "danışma yapılması uygun olmayan yerler' başlığını taşıyan 5I.ci maddesi şu şekildedir; "Avukatlar, baroda yazılı olan bürolarından başka yer/erde, mahkeme salonunda veya adalet binasının başka bir yerinde, iş sahipleri ile hukuki danışmada bulunmaktan ve iş kabulünden yasaklıdırlar.

    Yukarıdaki fıkra hükmü, avukatın özel olarak çağrılı olduğu ha//erde uygulanmaz. "

    Madde metninden açıkça anlaşılacağı üzere, kural olarak, danışma yapılacak yer, avukatın baroda kayıtlı bürosudur. Danışmanın gerektirdiği gizlilik , disiplin ve konsantrasyon, danışmanın yapılacağı yerin Kanunla belirlenmesini gerektirmiştir. Avukatlık bürosu da , yasayla düzenlenmiş, resmi nitelikli bir yerdir. Gerçekten de, Avukatlık Yasasının 43.CÜ maddesinde; " her avukat, levhaya yazıldığı tarihten itibaren üç ay içinde, baro bölgesinde bir büro kurmak zorundadır. Büronun niteliklerini barolar belirler" denilmektedir. Demek ki , danışma; yasa gereği baroya kayıtlı ve baronun ön gördüğü nitelikleri taşıyan avukata ait büroda yapılacaktır.

    "Maddenin ikinci fıkrasında ; avukatın özel olarak çağrılı olduğu hallerde, avukatın baroda kayıtlı bürosu dışında, danışma yapabileceği ön görülmüş ise de , maddenin yazımından da anlaşılacağı üzere, bu bir istisnadır. Bilindiği gibi yasaların yorumunda istisnalar dar yorumlanır. Bizce, Avukatın özel olarak çağrılı olduğu danışmaya katılması için, iş sahibinin kabul edilebilir bir özrü (tutukluluk vs.) olması gerekmektedir.

    Avukatın bu meslek kurallarını ihlal ederek, her çağrıldığı yere iş alma umudu ile koşup gitmesi, tesadüfen sokakta, adliyede, kahvede, otobüste muhatap olduğu hukuksal sorunlara yanıt vermeye çalışması, hem bizzat avukatın saygınlığını zedeler, hem de avukatlık mesleğine duyulan güveni sarsar (3) . Bu şekilde yapılan danışma sonucu verilen mütalaaya güvenilemez.

    2.-Sır Sak/ama Ödevi :

    Avukatlık Yasası'nın 36. maddesinde ve Meslek Kurallarının 37. maddesinde düzenlenmiştir. Avukat, danışma esnasında müvekkilinin, açıklanmamasında yarar gördüğü ve başkaları tarafından önceden bilinmeyen bazı sırlara vakıf olacaktır (4) . Avukatın, danışma dolayısıyla vakıf olduğu bu sırları süresiz saklama yükümlülüğü vardır. Avukatlık Yasası'nın 36. maddesi aynen şöyledir; "Avukatların kendilerine tevdii edilen veya gerek avukatlık görevi gerekse Türkiye Barolar Birliği ve barolar organlarındaki görevleri dolayısıyla öğrendikleri hususları açığa vurmaları yasaktır.

    Avukatların, birinci fıkrada yazılı hususlar hakkında tanıklık edebilmeleri, iş sahibinin muvafakatini almış olmalarına bağlıdır. Ancak bu halde dahi, avukat tanıklık etmekten çekinebilir."

    Meslek kurallarının 37. maddesinde de ; Avukatın, meslek sırrı ile bağlı olduğu belirtilmiştir. Avukatın, sır saklama yükümlülüğünü ihlal etmesinin, disiplin, cezai , hukuki yaptırımları söz konusudur.

    l.-Karşı Tarafa Hukuksal Yardımda Bulunma Yasağı :

    Karşı tarafa hukuksal yardımda bulunma yasağı , Avukatın genel sadakat yükümlülüğünün özel bir görünümüdür. Bu meslek kuralı, hem yasa, hem de meslek kuralları ile vaaz edilmiştir. Avukatlık Yasasının 38. maddesinin (b) bendine göre; "avukat ; aynı işte menfaatı zıt
    olan bir tarafa avukatlık etmiş veya mütalaa vermiş olursa teklifi reddetmek zorundadır." Meslek Kurallarının 35. maddesine göre; avukat, aynı davada, birinin savunmasına zarar verebilecek durumda olan iki kişinin birden vekaletini kabul edemez. 36. maddede ise; bir anlaşmazlıkta taraflardan birine hukuki yardımda bulunan avukatın çıkarı çatışan kimseleri temsil etmesi yasaklanmıştır.

    Burada vurgulanması gereken husus, meslek kurallarında avukatın karşı tarafa hukuksal yardımda bulunma yasağına tabi olması için, iş sahibine" mütalaa vermesi", "hukuki yardımda bulunması" yeterlidir. Davayı üstlenmesi gerekmez. Başka bir ifade ile avukatın , iş sahibi ile danışma yapmasıyla, artık o hususta çıkarı çatışan bir kişiye hukuki yardımda bulunması yasaktır.

    4.-Görüşme Tutanağı Düzenleme ve Dosya tutma Ödevi :
    , , '

    Avukatın, yaptığı sözlü danışmalardan' gerekli saydıklarını bir tutanak ile tespit etmesi, yazılı mütalaasına başvurulan' her husus hakkında da , düzenli dosya tutması gerekir. Avukatlık Yasası'nın; "Görüşmelere ait tutanak" başlığını taşıyan 53. maddesinde; "Avukat, iş için yaptığı görüşmelerden gerekli saydık/arını bir tutanak ile tespit eder. Tutanağın altı, görüşmede bulunanlar tarafından imzalanır" hükmü getirilmiştir. Aynı Yasanın 52. maddesinde de ; ii Avukat, üzerine aldığı her iş , yahut yazılı mütalaasına başvuru/an her husus hakkında düzenli dosya tutmak zorundadır" denilmektedir.

    Her ne kadar Yasa , sözlü danışmada tutanak düzenlemeyi avukatın insiyatifine bırakmış ise de , avukatın yaptığı her danışmada tutanak tutması ve dosya düzenlemesi, diğer mesleki yükümlülüklerinin ifası bakımından zorunluluktur.

    5.-Güvence Verme Yasağı:

    Avukatlık meslek kuralların 34. maddesinde; " Avukat, müvekkiline davanın sonucu ile ilgili görüşünü açıklayabilir. Fakat bunun bir teminat olmadığını özellikle belirtir" denilerek , avukatın , işin sonucuyla ilgili olarak, iş müvekkile güvence vermesi yasaklanmıştır. Avukatın iş sahibine karşı bağımsızlığını koruyabilmesi, hukuksal soruna, taraf psikolojisinden uzak ve objektif olarak yaklaşabilmesi için, bu kurala riayet etmek yaşamsal önemdedir.

    6.-Danışmada Ücret Alma Mecburiyeti :

    Danışma yapılmasıyla, iş sahibi ile avukat arasında avukatlık sözleşmesi kurulur. Bu sözleşme gereğince, avukatın, yaptığı danışmadan,ücret alma mecburiyeti vardır. Avukatlık Yasası'nın 163. maddesinin 5. fıkrasında; " Dava, takip ve her türlü danışma ücretleri hakkındaki anlaşmaların yazılı şekilde olması şarttır" denilmektedir. Eğer taraflar, danışma için önceden yazılı bir sözleşme yapmamışlar ise, aynı maddenin son fıkrası gereğince, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine J!öre danışma ücreti uygulanır.

    Avukatın, ücretsiz danışma yapmak hak ve yetkisi yoktur. Asgari ücret tarifesinin altında danışma yapan veya danışmada hiç ücret almayan avukatın bu eylemi; Avukatlık Yasası 'nın 163 maddesinin 3. fıkrası gereğince disiplin cezası gerektiren bir suçtur.

    Hukuksal durum bu olmakla birlikte, uygulamada, yaptığı bir iş karşılığında bir ücreti bilhassa danışma ücretini hak ettiğini düşünen avukat sayısı oldukça azdır. Diğer ülkelerde, ekonomik olarak üst sınıfı oluşturan avukatlar ülkemizde nerede ise orta sınıfın altına düşmek tehlikesi ile karşı karşıyadır. Meslektaşlarımızın maalesef yılların emeği ile oluşan birikimlerini, amatörce, sohbet malzemesi olarak kullandıklarına tanık oluyoruz.

    İş sahiplerinin haklarına, emeklerine sahip çıkan avukatlarımızın, kendi hak ve emeklerini maalesef saygıları yoktur. Oysa, kendi hakkını arama medeni cesaretine sahip olmayan biri başkalarının haklarını savunma mesleğini icra etmemelidir. Ekonomik bağımsızlığı olmayan bir avukatın mesleki bağımsızlığından söz edilemez Ücretsiz dava üstlenen veya danışma yapan bir avukat, yalnız kendi mesleki hakkı üzerinde değil, tüm meslektaşlarının hakkı üzerinde haksız tasarrufta bulunmaktadır.

    III-DANIŞMANIN AŞAMALARI

    Danışmanın somut hukuksal sorunu açısından, bir davadan farkı yoktur. Danışma minyatür bir davadır. Avukatı, büyük mesleki yükümlülükler altına sokan danışmadan verim alabilmesi ve mütalaalarda isabet sağlanabilmesi için danışmanın belli bir yöntem izlenerek ve özenle yapılması şarttır. Bu nedenle müvekkile yapılacak danışma toplantısının öncelikle planlanması gerekmektedir.

    1.-Danışma Hazırlığı Aşaması:

    Bu aşamada, müvekkille yapılacak görüşmenin konusu, yeri, zamanı ve gündemi belirlenir. Danışma, bir sohbet toplantısı olmadığına göre, belli bir gündemi olmalıdır. Bu gündem, iş sahibinin belli, somut bir hukuksal sorunudur. Danışmanın ve danışma sonucunda verilecek sözlü veya yazılı mütalaanın sınırlarını , bu hukuksal sorun oluşturacaktır. Birbiriyle bağlantısı olmayan, birden fazla hukuksal sorunun bir danışmada ele alınması doğru değildir. Aynı şekilde, müvekkilin sohbet kabilinden soracağı, fiktif hukuksal sorunların , danışma toplantısında yeri yoktur. Bu nedenle randevu için yapılan görüşmede, avukat, danışmanın konusunu kabaca öğrenmeli ve danışma esnasında konu dışına çıkılmasına izin vermemelidir.

    Danışmanın, yeri, konusu, meslek kuralları bölümünde ele alınmıştır. Danışma avukatın bürosunda yapılacaktır. Danışma için belli bir zaman ayrılmalıdır. Avukat ve müvekkil, belirlenen zamanda danışma toplantısına başlamalı ve belirlenen zamanda bitirmelidir. Danışma için ayrılan zamana, başka bir iş sıkıştırılmamalı, hatta telefon görüşmesi bile yapılmamalıdır. Danışma toplantısı tek bir celsede bitmeyebilir. Hukuksal sorunun zorluğu, olayın aydınlatılması için bazı belgelerin incelenmesi lüzumu gibi nedenlerle, danışma, birden fazla toplantıyı gerektirebilir.

    Danışmanın, bizzat yapılması gerekir. Avukat , danışma işini, bir başkasına (yardımcısına veya başka bir hukukçuya) bırakamaz. Avukat , danışmanın tüm aşamalarında iş sahibi ile bizzat temas kurmalıdır. İş sahibi de, danışmaya yalnız (eğer hukuksal sorun birden fazla kişiye ait değilse) iştirak etmelidir.
    Genellikle, iş sahipleri, danışma toplantısında, ailelerinden veya arkadaşlarından birine ihtiyaç duyarlar. Ancak bunun pek çok sakıncası vardır. Her şeyden önce, iş sahibi, olayı anlatır iken oto sansür uygulayabilir, refakatçısından gizli tutmak istediği bazı olguları, avukattan da gizleyebilir. Diğer yandan; toplantıda, iş sahibinden başka birinin varlığı, danışma için gerekli konsantrasyonu bozar.

    Daha sonra tartışmalara neden olmamak için, danışma toplantısına başlamadan yazılı olarak ücret kararlaştırılmalı ve tahsil edilmelidir.

    l.-Danışma Aşaması:

    Danışma hazırlığı aşamasında, belirlenen gün ve saatte danışma toplantısına başlanmalıdır. Danışma aşaması, bir kaç alt aşamadan oluşur;

    Olguların Saptanması hukuksal sorunun çözümündeki ilk basamak; somut hukuksal sorunun dayandığı olguların; tam, doğru ve bütün olarak saptanmasıdır. Avukat, bu aşamada, iş sahibinden, hukuki sorun ile ilgili vakıa ve delilleri toplar. Hukuksal sorunun doğru ve kalıcı çözümü olgular hakkındaki eksiksiz bilgi ile mümkündür. Olgular, iş sahibi tarafından eksik ve yanlış sunulmuş ise, avukat , meslekte ne kadar tecrübeli ve bilgili olursa olsun doğru mütalaa veremez. Ünlü bir vecizede belirtildi gibi" fetva, anlatışa göre verilir".

    Avukat , olguları, danışma toplantısı esnasında müvekkilden öğrenir.Avukatın müvekkile karşı dürüst olması nasıl zorunluluksa , müvekkilin de avukata dürüst davranma mecburiyeti vardır. Müvekkil, hukuksal yardım istediği her konuda, olgu ve delilleri eksiksiz bildirmelidir. Müvekkil, avukatın olguları aydınlatıcı her sorusuna doğru ve eksiksiz cevap vermelidir. Hal böyle iken, avukat ve müvekkilin olaya bakış açılarının farklılığı, müvekkilin olayın psikolojik etkisi altında oluşu, hukuksal bilgi eksikliği nedeni ile önemliyi önemsizden ayırt edebilmesi gibi nedenlerle, bilmeyerek veya çıkarlarını o yönde gördükleri için, kasten, olguları eksik veya yanlış bildirebilirler. Hukuksal sorunun çözülmesini isteyen müvekkil, bazı hususlarda bilgi ve belge vermeyi gerekli görmeyebilir. Müvekkil açısından önemli sayılan hususlar, çoğu kez hukuksal açıdan üzerinde durulmasına gerek olmayan sadece hissi, ailevi veya mesleki anlam taşıyan ayrıntılar olabilir (5).

    Hatta olguların eksik veya yanlış sunulması rizikosu, hukukçu tarafından sunulan problemlerde bile söz konusu olabilir. Bunun nedeni, danışman avukatın vakıaya bakış açışı ile, problemi sunan hukukçunun bakış açısının farklı olmasıdır. Problemi avukata sunan hukukçuda , diğer müvekkiller gibi, olguların duygusal etkisi altındadır.

    Bu nedenlerle, avukat , danışmanın bu aşamasında, mesleğe özgü bazı yöntemleri kullanarak müvekkilden. olguları tam, doğru ve bütün olarak öğrenmeye çalışmalıdır.

    A.-Müvekkilden Sözlü Bilgi Alma :

    .Avukat olgular müvekkilden öğrenirken nasıl bir yöntem izlemelidir ? Amerikalı Avukat Roy Cohn , bu konuda uyguladığı yöntemi şöyle anlatmaktadır (6) ; " Belli davalarda izlediğim paket stratejim vardır. Bunlar, çok basit temel stratejilerdir. Ben boşa zaman harcayamamam. Örneğin.. Bir boşanma davasında kadın gelir ve hikayesini 1935 ten başlayıp anlatmak isterse, ben, i bütün bunları bırakın, sadece dinleyin, soruları ben soracağım. Bana hayatınızı anlatmayın, ben soracaklarımı bitirdikten sonra, bilmemi istediğiniz bir şey varsa onları anlatırsınız ' derim. Beş veya on dakika süre ile tekrar birleşmeniz mümkün olmaz mı? Ne diişünüyorsunuz boşanmak mı yoksa bir süre ayrı kalmak mı ? Çocuklarınız var mı ? , Geliriniz ne kadar ?, Onun ki ne kadar ? gibi sorularla hayatları hakkında birtakım şeyler öğrenebilir ve genellikle de meselenin temeline ulaşarak nereye gidebileceğini görebilirim. "

    Olguların öğrenme huşusunda , Roy Cohn'un metodundan yararlanabiliriz. Avukatın mümkün mertebe müvekkilinin dürüst davranışını temin etmesi; bu konuda müvekkiline telkinde bulunması gerekir. Müvekkilden sözlü bilgi alır iken, bilgi ve tecrübesi ne olursa olsun, onun olguyu anlatış tarzına, nitelendirme ve değerlendirilmesine güvenilmemeli; olguları tespit işlemine, her defasında yeniden başlanarak; çeşitli sorularla tatmin oluncaya kadar, bilgi toplama aşaması sürdürülmelidir.

    Olguların öğrenilmesinde avukat konuşan değil; sorucu ve dinleyici konumundadır. Bu nedenle avukatın soru sorma tekniğini özümsemiş olması gerekir.

    B.-Soru Sorma Tekniği

    :Yaşamımızın büyük bir bölümü soru sormakla geçer. Ancak, pratik hukukta soru sormanın özel ve önemli bir yeri. vardır. Bu nedenle, profesyonel bir hukukçunun , farklı soru tiplerini, bu soruların ne tür yanıtlar getireceğini bilmesi ve sorulan etkin kullanma becerisini kazanması gerekir. . .

    a.-Açık Uçlu Sorular:

    Müvekkilin düşüncelerini öğrenmek, gönüllü olarak daha çok bilgi vermesini temin etmek veya olayı anlatmasını istemek için, açık uçlu sorulardan yararlanılır. Açık uçlu sorular ,
    yanıtı tek heceden ibaret olmayan sorulardır. Daha fazla bilgi toplamak için kullanılan bu tür sorularda, etkiyi arttırmak için vücut dilinden de yararlanılmalı, iş sahibinin düşüncesi ile ilgjlendiğimiz anlaşılmalıdır. Neden, niçin, nasıl gibi soru sözcükleri ile başlayan bu soruların cevabı açıktır. Müvekkilin, bu sorulan nasıl yanıtlayacağı önceden belli değildir. Avukatın, açık uçlu soruyu sorduktan sonra susması ve müvekkilin cevap vermesine fırsat tanıması gerekir. Açık uçlu sorular, iş sahibini konuşmaya zorlar, hukuksal sorun hakkında geniş bilgi sağlar, karşınızdaki kişinin düşünceleriyle ilgilendiğinizi gösterir. Müvekkil , kendisinin önemsendiğini hisseder, tartışmanın gelişmesi üzerinde avukata insiyatif sağlar ve anIayışlı bir kişi olduğunuz intibaını verir.

    Açık uçlu sorular sormanın en büyük sakıncası, yanıtlayanı özgürce konuşmaya yüreklendirmek isterken gerektiğinden fazla ve konu dışı konuşmasına yol açmasıdır. Bu durumda, avukatın konuşmayı ustaca yönlendirerek , asıl mecrasına sokması gerekir.

    b.-Kapalı Uçlu Sorular




    EŞREF



    Hukuki NET Güncel Haber

    Hukuki Danaşma Nedir konulu yargıtay kararı ara
    Hukuki Danaşma Nedir konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Aug 2004
    Nerede
    BURSA, Türkiye.
    İletiler
    21
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Müvekkili, cevap verir iken kısıtlayan, genellikle bir kelimeden veya bir cümleden ibaret cevap vermesini sağlayan sorulardır. Bu tür soruların sorulmasında amaç. görüş:mey: esas amacına yönlendirmek, önemli bir noktanın açığa çıkmasını sağlamak, özel olgu ve bilgileri sağlamak olabilir.

    c.- Yönlendirici Sorular

    Karşımızdakinden belli bir cevap vermesini istediğimiz zaman veya böyle bir cevap beklediğimizde, yönlendirme sorularından yararlanılır. Bu sorular, daha çok müvekkilin bizimle aynı düşüncede olmasını sağlayacak nitelikteki sorulardır. Yönlendirme soruları, kapalı uçlu soruların değişik bir uygulamasından ibarettir.

    C-Belgelerin Sağlanması

    :Müvekkilden alınan sözlü bilgiler doğrultusunda, hukuksal sorunla ilgili tüm resmi ve özel belgelerin sağlanması ve incelenmesi gerekir. Belgelerin tümünü sağlamadan, hukuksal değerlendirmeye girmek, yanlış mütalaaIara yol açabilir. Eğer müvekkil, danışma toplantısına, ilgili belgelerin tamamını getirmemiş ise toplantı ertelenmeli ve müvekkilden belgeleri (asılları) gelecek toplantıya hazır etmesi istenmelidir.

    3.-Hukuksal Değerlendirme :

    Avukat , hukuksal sorunun dayandığı olguları iyice kavradıktan sonra, çözümü gereken hukuksal soruları saptayacak , kalıcı ve doğru çözümleri bulmaya uğraşacaktır. Bazı hukuksal sorunların teşhisi ve çözümü hemen yapılabilir. Ancak, olayların çoğunda, ciddi ve uzun çalışmalar yapılması gerekir. Hukuksal değerlendirme, günler, hata haftaIar alabilir. Bu durumda, büro çalışması için, toplantıya' ara verilmesi gerekir. Avukat olarak hukuksal problemi n çözümü, özel bir yöntem gerektirir. Bu husus, başka bir yazının konusu olabilecek kadar geniş olduğundan , bu kadar değinmekle yetiniyoruz (7).

    4.-Yol Gösterme ve Tavsiyede Bulunma

    Hukuksal sorunun çözüm yolları saptandıktan sonra, müvekkile yazılı ve sözlü olarak hukuki çözüm yollarının gösterilmesi ve tavsiyelerde bulunulması gerekmektedir. Avukat bu aşamada müvekkiline, isabetli karar verebilmesi için hukuki sorunun muhtelif çözüm yollarını, alternatif çözümleri, bunların yarar ve sakıncalarını anlatmak zorundadır. Avukatın, zorunluluk olmadıkça, hukuki sorunun dava haline dönüşmesini engellemesi gerekir. Dava açmadan, iş sahibinin hakkını korumak olanaksız gözüküyorsa , avukat, davayı üstlenebileceğini söylemelidir.

    Avukat, tavsiyede bulunur iken, kısa , öz ve yeterince açık konuşmalıdır. Avukat, davanın teknik ayrıntılarına kesinlikle girmemelidir. Ne yapılması gerektiği anlatılmalı, fakat nasıl yapılacağı anlatılmamalıdır. Yol göstermede ve tavsiyede bulunma aşamasında yapılacak hatalar , davadan önce müvekkil kaybetmenize yol açabilir. Değerli Meslek Ustası Av.Ali Haydar Özkent , "Avukatı Kitabı" adlı çok değerli eserinde, "son fasıl' adı altında kaleme aldığı; "Genç Avukatlarla Gizli Konuşmalar' bölümünde, bu hususta çok değerli öğütler vermektedir :
    .

    ii 902-Çabuk Açılıp Dökülmeyiniz. Bu meslekte saçlarını ağartmış , her kıssadan bir hisse çıkarmış, her telden bir ses işitmiş olan eskilerin bu alanda söyledikleri ikinci bir söz de , size bir dava vermek isteyenlere çabuk açılıp dökülmemenizdir. Yazıhanenizin kapısı açıldı. Tanıdığınız veya tanımadığınız bir iş sahibi içeriye girdi. Yer verdiniz, oturarak işini anlatmaya başladı. Ara sıra sizden fikir soruyor. Haklı değil miyim? Şu delile ne dersiniz?Elimde bu ibra varken davayı kazanamaz mıyım ? İşin ruhu buradadır. Bülbül gibi ağzını açar ve ona yerden göğe kadar haklı olduğunu, bu davasını şu kadar zamanda kazanmanın işten bile olmadığını söylerseniz her şeyi kaybettiniz. Bir kere bütün vesikaları, ilgili kanun maddelerini tetkik etmeden, adamcağıza büyük ümitler vermekle, bir meslek hatasına, en yumuşak tabir ile .. yemek yemeden yemiş yiyen çocuğun hareketlerine benzer bir hafıflikte bulundunuz.

    İş sahibi zeki bir adam ise, sizin bu hafifliğinizi görerek itimadı sarsılmıştır. Mühim
    bir işi mümkün değil size tevdi etmez. Sonra, iş sahiplerinin çoğu zannettiğinizden kurnazdırlar. Sizden alacağını aldıktan sonra, çok defa gider ve bir daha semtinize uğramazlar. Yahutta o işin hakkı olan ücretten pek azını teklif ederler. Çünkü ellerine silahı siz verdiniz. Bu davayı kazanmanın pek kolay olduğunu uzun sürmeyeceğini , paraları çatır çatır tahsil edeceğinizi daha beş dakika evvel siz söylediniz. Kanunun filan maddesinin kendisine hak verdiğini, mahkeme veya icra huzurunda şöyle derse, işinin lehine gideceğini, öğrenmiştir. Zaten avukat hakkında 'yel alıp rüzgar satan adam' diye bulanık bir fikir taşıyor. İki satır yazı yazacak , iki de laf söyleyeceksiniz. O laf/arı da ona öğretmiş bulunuyorsunuz. Artık size ne diye itimad edecek ve istediğiniz parayı verecektir?

    Onun için boş boğazlılıktan sakınınız. Kim olursa olsun, iş sahibine çabuk açılıp saçılmayınız. Layihada yazacağınız ve mahkemede söyleyeceğiniz sözleri daha davasını almadan ve kitap karıştırmadan o adama söylemeyiniz... İşi dinledikten sonra mümkünse delillerini isteyiniz, hadiseyi biraz derinleştiriniz. Davasını kazanacağınıza dair sizde bir kanaat oluşmuşsa, işi üzerinize alabileceğinizi söyleyiniz. Pek sıkıştırırsa, yahut aranızda şöyle böyle bir dostluk varsa, bazı prensiplerden müphem ve umumi suretle bahsediniz. Fakat, zinhar açılıp dökülmeyiniz. Bu suretle kendisine daha ziyade itimad vermiş, fakat her şeyi öğretmemiş olursunuz. İşi aldıktan ve Ücret sözleşmesini yaptıktan sonra, fırsat düştükçe, daha fazla konuşabilirsiniz “. (8)

    Hemen belirtelim ki Avukat, iş sahibine, muvazaa ve kanuna karşı hile niteliğinde tavsiyelerde bulunamaz. Avukat, ancak temiz ve dürüst hukuksal çözümler önerebilir (9) . Aksine bir davranış, avukatlık ünvanının gerektirdiği saygı ve güvenin ihlali niteliğindedir. (Av. Y.md.34)

    A.-En güvenilir Çözümün Önerilmesi:

    Avukat, iş sahibine; problemin çözümü ile ilgili tavsiyelerde bulunurken en güvenli ve amaca en uygun yolu önermekle yükümlüdür (10). Örneğin, danışma konusu yapılacak bir sözleşmenin geçerliliği için, yazılı şeklin yeterli olup olmadığı konusunda uygulamada tereddüt varsa, avukat en güvenli yol olarak resmi şekli önermelidir.

    B-Dava Riskine Dikkat Çekme

    :Avukat, danışma sonucunda, çözümün dava yolu ile sağlanacağı kanısına varabilir. Bu durumda iş müvekkile, davadaki başarı şansı konusunda tahminde bulunması gerekecektir. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, avukat, üstleneceği davada, sonucu garanti edemez. Ancak, davada baştan olasılığını tahmin etmek ve bu konuda müvekkili bilgilendim1ek zorundadır. Avukat, davada başarı şansını düşük görmekte ise, bunu iş müvekkile muhakkak açıklamalıdır.

    Avukatlık Yasasının 38. maddesine göre; avukatın , haksız ve yolsuz bulduğu işleri reddetmesi gerekir. İş haksız ve yolsuz olmamakla beraber, avukatın , yaptığı hukuksal irdeleme sonucunda, dava da hiç başarı şansının olmadığını saptaması halinde, müvekkilin muvafakatı ile dahi, o davayı üstlenmemesi gerekir (11).

    C-Masraf Riskine Dikkat Çekme :

    .Avukatın, açılacak davanın yürütülmesi sırasında yapılacak masraflar konusunda, bilhassa müvekkil; yapılacak masrafa göre dava açıp açmamaya karar verecek ise, müvekkili aydınlatması gerekir. Ayrıca davanın kaybedilmesi halinde, dava masraflarım ve karşı taraf avukatlık ücretini ödemek zorunda kalacağı konusunda müvekkil uyarılmalıdır.

    Açılan dava kazanılsa bile davadan elde edilmesi umulan menfaati fiilen sağlamak mümkün değilse (örneğin, alacak davasında, davalıdan tahsile karar verilen meblağı davalının karşılamaya yetecek mal varlığının olmaması) , ya da bu konuda bir riziko varsa, bu durumunda iş müvekkile bildirilmesi gerekir.

    S.-Danışma Tutanağının Düzenlenmesi ve Kapanış:

    Yazılı danışmalarda hazırlanan mütalaanın müvekkile tevdii ile danışma sona erer. Sözlü danışmada "ise, son aşama, danışma tutanağının düzenlemesidir. Daha öncede belirttiğimiz gibi avukatın, yaptığı danışmalardan gerekli gördüklerini tutanakla saptaması, Kanunla ön görülmüş bir meslek kuralıdır. Avukatın sır saklama" ve" menfaati zıt tarafa hukuki yardımda bulunmama yükümlülükleri ancak yapılan danışmalarda tutanak ve dosya tutulması ve bunların muhafazası ile mümkündür.

    Avukata müvekkil arasında, ileride çıkması muhtemel uyuşmazlıkları önlemek bakımdan tutanak tutulması zorunludur. Tutanak düzenleme aşamasında bittikten sonra, danışma toplantısı kapatılmalıdır. Bu aşamadan sonra, işle ilgili veya iş konusu dışında, sohbet , hem yersiz hem de awkat müvekkil ilişkileri bakımından tehlikedir. Danışma tamamlandıktan sonra avukat toplantıyı uygun bir biçimde bitirmelidir. .

    Av.Fahrettin Kayhan
    ANKARA BAROSU DERGİSi
    1998/2 Syf.34-44

    Dipnotlar

    :l.-Yaşar Karayalçın, " Hukukta Öğretim-Kaynaklar-Metod Problem Cözme" Genişletilmiş 14. baskı, Ankara-1994, s.133-134

    2.-Avukatlık Yasası'nın 35. maddesinin birinci fıkrasının lafzı yorumuyla, hukuksal konularda görüş bildirme yetkisinin avukatlık tekelinden sayı1ması , öğretide tartışılmıştır. Tartışmalar için bkz.Nejat Aday, "Avukatlık Hukukunun Genel Esasları Avukatlık kanunu, Avukatlık Asgari Ücret Tarifeleri İstanbul- 1994, s 66 vd. ; Dr.Meral Sungurtekin, "Avukatlık Mesleği, Avukatın Hak ve Yükümlülükleri, İzmir-1995, s.28 vd.

    3.-Fahrettin Kayhan, "Hukuk Davalarında Avukatlık sanatı, Karşı Yayınlar, Ankara-1994, s.8 vd.

    4.-Sungurtekin, age,s.290 vd.

    5.-Kayhan, age, s. 9vd.
    6.-Edvard De Bono (Çev. Nesrin Yalçın)" Başarı Taktikleri, ilgi Yayıncılık, İstanbul-1989, s.58-59."

    7.-Somut hukuksal sorunun çözüm yöntemleri için, bkz. Emest Hirş (genişletip değiştirerek, işleyen, .Av.Volf Çernis), "Pratik Hukukta Metod ", 3.Baskı,Ankara 1978 ;Karayalçın; Kayhan.

    8.-Ali Haydar Özkent, " Avukatın Kitabı", Arkadaş Basımevi, İstanbul-1940, s. 796-797

    9.-Sungur1ekin, age, s. 264

    I0.-Aday, age, s.76 ; Sungurtekin, age, s.264
    11.-Sungurtekin. age.s.271.


    EŞREF

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Jul 2003
    Nerede
    Samsun
    İletiler
    5.785
    Blog yazıları
    2
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Sayın Müezzinoğlu, geri dönmenize ve bizlerin de sizin bilgilerinizden yararlanabilecek olmamıza çok sevindim.

    en iyiyi bulmak için çalışırken, iyiyi kaybetmeyin...

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Jun 2003
    Nerede
    Afyonkarahisar
    İletiler
    2.022
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Sayın MÜEZZİNOĞLU,
    Yani sizin söylediklerinizi bu forumun yapması mümkün değil.Danışmanlık nedir.Dar anlamda Herhangi bir hukuki sorunun avukata sorulmaıs ve yol gösterilmesidir.Yani ilgili yargıtay kararı yada kanun maddesi değildir.Sayın müezzinoğlu sizinle birlikte bazı endişeleri paylaşmakla birlikte bu forumun danışmanlık hizmeti vermediğini düşünüyorum.İsterseniz onu tartışalım.İnternet ortamında nereye kadar serbest bırakılmalı, sınır ne olmalı?Cevaplar ne kadar açık olmalı.Düzenlemeler hangi yönde yapılmalı.Sanal bürolar açılmalı mı?Bu yönde görüş bekliyorum

    dolduk be, dolduk be,
    sarardık be solduk be
    ula biz bu ÜLKEYİ
    SOKAKTAN MI BULDUK BE

+ Konuyu Yanıtla

Bu sayfada bulunan kavramlar:

Benzer Konular :

  1. Hukuki sorumluluk nedir?
    Son zamanlarda duyduğum konu şu; resmi ihalelere giren firmalar "anahtar teknik personel" olarak mühendislerin diplomalarını...
    Yazan: meraklıüye Forum: Hukuki Görüş ve Yorum
    Yanıt: 7
    Son İleti: 28-01-2011, 20:27:47
  2. Zina hukuki açıdan nedir?
    Ben 5 yıldır evliyim. Eşimin beni başka biriyle aldattığını kendi günlüğünden öğrendim. Faka henüz ilişkiye girmemişler. ama bunun dışında herşeyi...
    Yazan: coolmanxx Forum: Aile Hukuku
    Yanıt: 8
    Son İleti: 22-12-2008, 12:31:51
  3. Hukuki mesele nedir?
    X şahsı bacanağına uzunca bir süre maddi yardımda bulunmuş.Bacanağı da yapılan bu yardımlara karşılık olarak X şahsına a ilindeki gayrimenkul...
    Yazan: meyil Forum: Miras Hukuku
    Yanıt: 5
    Son İleti: 03-02-2008, 17:04:44
  4. Temyiz'in hukuki manası nedir?
    bir dosya temyiz eedildiğinde nasıl bir yoldan geçiliyor yani diyelim ki dosya temyiz oldu bu dosya ne gibi işlemlerden geçiyor dosya nerde...
    Yazan: elanor Forum: Ceza Muhakemesi Hukuku
    Yanıt: 7
    Son İleti: 09-05-2007, 17:11:45
  5. İnternet sitesinin hukuki sorumluluğu nedir?
    Arkadaşlar memleket için yayın yapan bir internet sitem var,sitede belediye başkanı ve danışmanlarına hakaret edilmiş.. Bunu ziyaretci defterine...
    Yazan: orhanyg Forum: Bilişim Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 15-08-2004, 15:40:35

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.