+ Konuyu Yanıtla
4 / 8 Sayfa İlkİlk 12345678 SonSon
31 den 40´e kadar toplam 72 ileti bulundu.
  1. #31
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Adana, Seyhan, Turkey.
    İletiler
    2.930
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Bayram nedeniyle bir kaç gün Adana'dan uzaklaştığım için basından muttali olduğumuz bu konunun sitedeki tartışmasını yeni farkettim.

    Bu konunun siyasi ve hukuksal olmak üzere iki boyutu var. Siyasi ortamın ve sosyolojik gerçeğin Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmasına müsait olmadığı, ülkeyi gereceği ve istikrarsızlığa sürükleyeceği kanısında olduğumu öncelikle ifade etmek isterim.

    Ancak, bu şahsın cumhurbaşkanlığını engellemek uğruna yasaları esneterek, bir takım siyasal ve zorlama yorumlarla sonuç alınmaya kalkılırsa memlekette hukuk düzeninmden bahsetmek mümkün olmaz.

    Sayın Kanadoğlu'nun ve ona katılanların yorumu, tamamen hukuku zorlayan/esneten siyasal bir yorumdur. Bu yoruma katılan Süheyl Batum gibi genç bilim adamları da var, ancak yine de tatmin edici bir gerekçeleri yok.

    Bu anayasa döneminde ilk defa cumhurbaşkanlığı seçimi yapılmıyor. Daha önce de; Özal, Demirel ve Sezer bu anayasa ile seçildiler. Acaba onların seçimlerinde toplantı ve karar yeter sayısı tartışıldı mı? O seçimlerde meclis kaç yeter sayı ile toplandı ve kaç oyla seçti? Kanadoğlu'nun görüşü doğru olsa idi geçmişteki bazı cumhurbaşkanları (örneğin Özal) seçilmemiş sayılmalıydı. Oysa o dönemde bu görüş sahiplerinin hiç biri böyle bir iddiada bulunmamıştı. Buradan da anlaşılıyor ki, bu görüş sahipleri istemedikleri bir kişinin cumhurbaşkanı olmasını engellemek için siyasal görüşlerine/tercihlerine hukuksal kılıf hazırlama çabasındadırlar.

    Bu tartışmada "toplantı yeter sayısı" ile "karar yeter sayısı" karıştırılıyor, ya da bilinçli olarak karıştırılmak isteniyor. Anayasamızda toplantı yeter sayısı konusundaki tek düzenleme 96. maddedeki "üçte bir" kuralıdır. Bunun dışında toplantı yeter sayısı konusunda başka bir hüküm yoktur.

    Ama karar yeter sayısı konusunda farklı hükümler vardır. Karar yeter sayısı konusundaki genel kural, yine 96. maddedeki; "üye tam sayısının dörtte birinin bir fazlasından az olmamak koşulu ile toplantıya katılanların salt çoğunluğu"dur. Bu genel kuralın istisnaları olduğu zaten "başka bir hüküm yoksa" ifadesinden de anlaşılıyor. Nitekim 102. maddedeki Cumhurbaşkanlığı seçiminde aranan karar yeter sayısı (ilk iki turda 2/3, üçüncü turda üye tam sayısının salt çoğunluğu) hükmü genel kuralın bir istisnasıdır. Yine Sayın Av. Onur Tunga'nın değindiği 105. maddedeki "cumhurbaşkanının suçlanabilmesi kararı için üye tam sayısının dörtte üçünün oyu gerekir."

    102. maddede cumhurbaşkanlığı seçimi için toplantı yeter sayısına değinen bir hüküm bulunmamaktadır. Tartışılan ilgili hüküm 102/1'de [u]"...üye tam sayısının üçte iki çoğunluğu ile ve gizli oyla seçilir"</u> şeklindedir. 102/3'de ise; [u]"...yapılacak oylamaların ilk ikisinde üye tam sayısının üçte iki çoğunluk oyu sağlanamazsa üçüncü oylamaya geçilir, üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğunu sağlayan aday Cumhurbaşkanı SEÇİLMİŞ OLUR" </u> deniyor. Bu her iki cümlenin sonundaki "seçilir" ve "seçilmiş olur" ifadesinden de bu oranların toplantı için değil, karar için yani seçilmiş olmak için arandığı anlaşılmaktadır.

    Ayrıca, bu konuda Prof. Dr. Ergun Özbudun ile Prof. Dr. Hikmet Sami Türk'ün görüşlerini yabana atmamak gerekir.

    Ben de Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmasını istemiyorum, bu ülkeyi o makamda temsil edebilecek daha yetkin, daha donanımlı, daha saygın bir bir kişinin olmasını çok isterim. Ama ben istiyorum diye de hukuk kurallarını zorlamanın doğru olmadığını düşünüyorum.

    Saygılar selamlar.



    Hukuki NET Güncel Haber

    Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Kanadoğlu'nun iddiası konulu yargıtay kararı ara
    Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Kanadoğlu'nun iddiası konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #32
    Kayıt Tarihi
    Aug 2006
    Nerede
    Antalya, Merkez, Turkey.
    İletiler
    1.019
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Tekrar merhaba;

    Öncelikle; Sayın Av. Onur Tunga'ya, bu düzeyli tartışmaya verdiği yön ve katkılar için teşekkürlerimi sunarım.

    1. Bildiğimiz gibi; her Yasa (ki; Anayasa da, bir yasayla kabul edilmiştir), sözüyle ve özüyle (ruhuyla) uygulanır.

    2. Yoruma ihtiyaç duyulduğunda, bunun nasıl yapılacağı, öğreti konusudur.

    3. Anayasamızın ilgili maddelerinin bu şekilde yapılış sebebi, o dönemin olayları bellidir (tur üstüne tur; bir türlü seçilemeyen Cumhurbaşkanı, Meclis'in kilitlenmesi ve darbe).

    4. Bu ahval ve şerait altında (!);

    A) Milletvekilllerinin, katılım sağlayarak Cumhurbaşkanı seçemleri;

    B) Aksi halde; Meclis'in fesholacağı (milletvekilliklerinin düşeceği) ve yeniden derhal seçime gidileceği, hüküm olmuştur.

    5. Tüm bunlardan yola çıkarak; Anayasa'daki tek aksi yoldaki hüküm (varlığı, mefhumun muhalifinden çıkmakta) olmakla; Cumhurbaşkanlığı seçimi yöntemi ve buradaki toplantı yeter sayısının, olağandan fazla olması gerekliliğidir.

    6. Bununla, vekilllerimize; """Ey Milletin Vekillleri; Meclis'e gelin ve derhal başımızı seçin! Cumhuriyet, başsız olmaz! Eğer gelip de seçmiyorsanız, dışarıda oturup sohbet ediyor ya da çay-sigara içiyorsanız; bunun sonuçlarına katlanırsınız! Vekilliğiniz düşer!!!""" denilmiştir.

    Sözün ve Yasa'nın (Anayasa'nın) özü, budur!

    Gelelim Cumhurbaşkanı'nı vatana ihanetle suçlamaya;

    1. Herkes, herkesi suçlayabilir.

    2. Cumhurbaşkanı da, vatana ihanet dahil; suçlanabilir.

    3. Ancak; nasıl ki bir avukat hakkında, görevi nedeniyle işlediği iddia olunan suçların soruşturma usulünde "ön izin" varsa ve en yakın ACM tarafından, son soruşturmanın açılması kararı veriliyorsa; burada da, Cumhurbaşkanı hakkında, son soruşturmanın açılması kararı, Meclis tarafından, nitelikli oturum ve karar yeter sayılarıyla verilebilmektedir!

    4. Ayrıca; TCK'nda yapılan son değişikliklerle, "Vatana İhanet" cezasının olmadığı konusu da, özellikle Cumhurbaşkanı için doğru değildir. Şöyle ki;

    A. Hakikaten, eski TCK'nda dahi, değişiklikle getirilen sadece bir başlık halinde "Vatana İhanet" tanımlanmış ve Abdullah Öcalan'ın cezası da, bu maddeden verilmişti.

    B. Yeni TCK'nda ise, böyle bir madde başlığı yok ise de; ilgili suç tipleri mevcuttur ama, her nedense (!) adı konmamıştır!

    C. Asker kişiler için vatana ihanet, hiçbir zaman değişmemiş olan Askeri Ceza Kanunu'nda, ayrıca ve açıkça tanımlanmıştır (madde 54-55). Cumhurbaşkanı, savaş halinde Başkomutan, dolayısıyla asker sayılacağından; bu gibi bir halde, Askeri Ceza Kanunu'ndaki ilgili hüküm uyarınca yargılanabilecektir. Sivilde ise; TCK'ndaki ilgili tipler uyarınca, yine vatana ihanetle, her Türk gibi suçlanabilir (yargılanabilmesi için, Meclis kararı gerekli).

    D. Dahası; hiçbir özel yasal düzenleme olmasa dahi; Cumhurbaşkanı, gerek Anayasa'nın 105. maddesi ve gerekse 2949 sayılı Anayasa Mahkemesi'nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 18/3. maddesi uyarınca, görevi nedeniyle ve vatana ihanet suçlamasıyla, Meclis kararıyla (sivilde) yargılanabilir.



    ÜÇÜNCÜ BAP
    Cürümler ve Cezaları


    BİRİNCİ FASIL
    Hiyanet
    Vatan Aleyhindeki Cürümler

    Madde 54 - Vatan aleyhinde bir cürüm yapan askerî şahıslar hakkında Türk Ceza Kanununun 125 incinden 145 inci maddeye kadar olan maddeleri hükümleri tatbik olunur.

    Harb Hiyaneti

    Madde 55 - (Değişik: 3914 - 21.8.1940 / m.1) 1) Seferberlikte veyahut Türkiye Cumhuriyetini tehdit eden yakın bir harb tehlikesi mevcut olduğunu gösteren fevkalâde zamanlarda Türk Ceza Kanununun 129 uncu maddesinin birinci fıkrasında yazılı cürümleri işleyenler veya işlemeye teşebbüs edenler (Harb hiyaneti) cürümünden dolayı ölüm cezası ile cezalandırılırlar.

    2) Az vahim hallerde ölüm cezası yerine müebbet veyahut on beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezası verilebilir. Maksat hasıl olursa her halde ölüm cezası verilir.

    Milli Müdafaaya Hiyanet

    Madde 56 - (Değişik: 7331 - 8.6.1959 / m.1) 1) Bu maddede gösterilen fiilleri işleyenler ve bunlara teşebbüs edenler (Milli Müdafaaya hiyanet) cürmünden dolayı aşağıda yazılı cezalarla cezalandırılırlar:

    A) Türk Ceza Kanununun 133 üncü maddesinde ve 136 ncı maddesinin siyasî ve askerî casusluğa dair 3 üncü fıkrasında yazılı cürümleri işliyenlere Türk Ceza Kanununa göre ceza verilir. Bu cürümleri seferberlikte veyahut Türkiye Cumhuriyetini tehdit eden yakın bir harb tehlikesi mevcut olduğunu gösteren fevkalâde zamanlarda işliyenler veya işlemiye teşebbüs edenler, 136 ncı maddesinin son fıkrasında suçlunun taksirine mütsenit olarak yazılı olan haller hariç olmak üzere, ölüm cezasiyle cezalandırılır.

    B) Doğru olması halinde askerî veya siyasî bir sır teşkil edecek olan evrak ve vesaikı ve sair maddeleri Milli Müdafaaya hiyanet maksadiyle sahte olarak vücuda getiren veya bu suretle vücuda getirilmiş olduğunu bildiği halde bunları aynı maksatla bir başkasına bildiren veya tevdi edenler hakkında on beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezası verilir.

    Fiil seferberlikte veyahut Türkiye Cumhuriyetini tehdit eden yakın bir harb tehlikesi mevcut olduğunu gösteren fevkalâde zamanlarda işlenmiş ise failleri ölüm cezası ile cezalandırılırlar.

    C) (A) ve (B) bentlerinde yazılı cürümlerden birini veya bazılarını işlemek üzere iki veya daha ziyade kimseler aralarında ittifak ederlerse bunlardan herbiri sekiz seneden on beş seneye kadar ağır hapis cezası ile cezalandırılır. Fiil seferberlikte veyahut Türkiye Cumhuriyetini tehdit eden yakın bir harb tehlikesi mevcut olduğunu gösteren fevkalâde zamanlarda işlenmiş ise failleri müebbet ağır hapis cezası ile cezalandırılırlar.

    D) (A) ve (B) bentlerinde yazılı hiyanet cürümlerini işlemeyi bir kimseden talep veya bu cürümleri işlemek için hizmetini arz veyahut böyle bir talebi veya arzı kabul edenler hakkında da bu bentlerde yazılı cezalar aynen verilir. Eğer böyle bir talep veya arz veya kabul yazılı şekilde vukubulmuşsa bu yazının fail tarafından mücerret gönderilmiş olmasiyle cürüm tamam olur.

    E) (A) ve (B) bentlerinde yazılı cürümlerden birini veya bazılarını işlemek üzere bir teşekkül kuranlar, tanzim ve sevk ve idare edenler üç seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis veya böyle bir teşekküle yalnız iştirak edenler bir seneden üç seneye kadar ağır hapis cezasiyle cezalandırılırlar.

    Fiil seferberlikte veyahut Türkiye Cumhuriyetini tehdit eden yakın bir harb tehlikesi mevcut olduğunu gösteren fevkalâde zamanlarda işlenmiş ise teşekkülü kuranlar, tanzim ve sevk ve idare edenler ölüm ve böyle bir teşekküle iştirak edenler müebbet veya onbeş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasiyle cezalandırılırlar.

    F) C, D, E bentlerinde yazılı hallerde her hangi bir suretle olursa olsun cürmün işlenmesine manî olan suç ortağı cezadan kurtulur.

    G) Türk Ceza Kanununun 127 nci maddesinin 3 üncü fıkrasında yazılı olan millî menfaatler aleyhine yabancıdan menfaat veya vait kabul kabul eden vatandaşla, bu maksatla para veren menfaat temin veya vadeden yabancılar bu fıkra hükümlerine göre cezalandırılırlar.

    Fiil seferberlikte veyahut Türkiye Cumhuriyetini tehdit eden yakın bir harb tehlikesi mevcut olduğunu gösteren fevkalâde zamanlarda işlenmiş ise, failleri ölüm cezasiyle cezalandırılır.

    Eğer para veya menfaat, yazlı bir beyan ile talep veya kabul ve taahhüt edilmiş ise, fail tarafından bu beyanın mücerret gönderilmiş olması ile fiil tamam olur.

    Bu bentte yazılı cürümler ancak Milli Müdafaa Vekilinin talebi üzerine takip olunur. Talebin geri alınması caizdir.

    2) Az vahim hallerde bu maddede yazılı ölüm cezaları yerine müebbet ağır hapis veya on beş seneden aşağı olmamak üzere muvakkat ağır hapis cezası verilir.






  4. #33
    Kayıt Tarihi
    Dec 2006
    Nerede
    Turkiye.
    İletiler
    2.302
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Kanadoğlu'nun iddiası

    "Cumhurbaşkanı'nı Meclis seçecek"
    TBMM Başkanı Bülent Arınç, ''Bugüne kadar cumhurbaşkanının hep parlamento tarafından seçildiğini belirterek, iki-üç ay sonra da yine bu seçimin parlamento tarafından yapılacağını söyledi.

    Arınç, "Halkın cumhurbaşkanını seçmesi de hep istenmiş ve tartışılmıştır. Bu düşünceyi muhafaza edenlerden birisi de benim. Geçmiş milletvekilliği dönemimde cumhurbaşkanını halkın seçmesi konusunda teklif verenlerden birisiyim'' dedi.

    Ama statünün bugüne kadar hep cumhurbaşkanını parlamentonun seçmesi olarak gerçekleştiğini yineleyen Arınç, ''Arzu ettiğimiz bir tek şey var. Gerçek demokrasilerde millet iradesinin önünde hiçbir engel olmamalıdır. Bütün engeller kaldırılmalıdır. Milletin iradesi parlamentoya düz biçimde yansıtılmalıdır. Bu iradenin önüne engeller konursa parlamentonun yasama hakkına müdahale edilirse demokrasi bundan yara alır ve 'Egemenlik milletindir' sözü maalesef hiçe sayılmış olur'' diye konuştu.

    3 Kasım 2002 seçimleri:
    Yıllar önce yıpranmış ve itibarını kaybetmiş siyaset kurumunun artık kendini yenilediğini dile getiren Bülent Arınç, ''Milletimiz köhnemiş siyaset anlayışını 3 Kasım 2002'de sandığa gömmüştür. 3 Kasım 2002 tarihi, bir devrin kapandığının halk tarafından ilanıdır. Bugün yeni bir anlayış vardır. Yepyeni algılama, yepyeni bir siyaset dili vardır artık. Herkesin buna göre kendini ayarlaması gerekir. Yeni siyaset yapmak isteyenlerin artık siyaset literatürünün de siyaset yapma şekillerinin de değiştiğini çok iyi öğrenmesi gerekir" dedi.

    Arınç, "Eski usullerle siyaset yapanların bugün hala o yöntemlerle evlerinden siyaseti etkilemeye çalıştıklarını görüyoruz. Buna ne itibar eden var ne de ciddiye alan. Onlar tarihteki yerlerini aldı. Onlar geçtiğimiz yüzyılın siyasetçileridir. Biz yeni bir yüzyıldayız. Yeni yüzyılın kendi özel dinamikleri var. Türkiye kendini bu dinamiklere göre ayarlıyor. Kabuk değiştiriyoruz, elbise değiştiriyoruz. Buna ayak uyduramayanlar tek tek dökülüyor'' ifadesini kullandı.

    CNN TÜRK

  5. #34
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Kanadoğlu'nun iddiası

    Kanadoğlu'nun iddası yerinde dursun ;
    Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olmalı mı? Asıl sorunun kaynağı bu ...
    Cumhur ''halk '' demektir. Halk bireylerden oluşan topluluktur. Aynı ülkede yaşayan, aynı uyrukta olan , aynı soydan gelen veya bir ülkede yaşayan değişik soylarının herbiri olarak ta niteleyebileceğimiz bir kavramdır. Ama temelinde ilk başta da dediğimiz gibi birey vardır....
    RTE asla biryeci olmamıştır. Reayaya inanır aşirete ve tarikatlara bağlıdır. Ulema ve kadılara göre hareketi savunur. Yani Cumhur a karşıdır RTE Cumhur a karşı olan Cumhurun başı olabilir mi? Olamaz . Olmamalı ayıp... Aslını da inkar eder çok ediyor amma bu sefer anormal kuşatılarak inkar eder....
    Cumhurbaşkanı bu ülkede Demokrasinin Cumhuriyetin ve Laikliğin en üst kalesidir. RTE ise tamamen bunların dışında bir insandır. Ne demokrasiye ne Cumhuriyete nede Laikliğe inanır. Dolara ve din sömürüsüne inanarak bunların sayesinde oluşacak bir garip şeriat devleti özlemindedir. Ani sorularda ve açıklamalarında bunu çok sık dile getirmektedir. Laikliğe inanmayan laikliğe düşman olan birisinin Cumhurbaşkanlığı makamında ne işi vardır ? Şerriat için yanıp tutunan hukukun üstünlüğünü sadece kendisi için savunan birisinin son düşüneceği yer bu kişinin aklındadır.
    AK parti olarak öylesine adice oynuyorlar ki TC nin en önemli sorununu adam kendi tekelinde tutma yetkisine sahip sanıyor. 16 Nisan a kadar kimse konuşmasın buyuruyor!! Başka isteğiniz.... İşte demokrasiye ve Cumhuriyete güvensizlik burada... 16 Nisan da üfürecek fetvasını verecek Milletvekiliyim diye dolaşan bir sürü aymaz da oy verecek... Bunlara inanan da bunu demokrasi sanacak demokrasi parmaklarımızın içinnden kayıp giderken...
    İrticanın kalesi konumunda bulunan takiyeci birisinin de Cumhurbaşkanı olması çok ciddi sorunlar yaratacaktır. Türkiye o yedi seneyi geçiremez. Bundan doılayı RTE Cumhurbaşkanı olmamalı olması engellenmelidir...

  6. #35
    Kayıt Tarihi
    Jan 2007
    İletiler
    160
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Exclamation Re: Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Kanadoğlu'nun iddiası

    Herkesİ "tenzİh" Ederek Kendİ Fİkrİmİ SÖylÜyorum Ben Öyle Yaptim Yalniz BaŞima Bİr Odaya Gİrdİm Bİr Ayna Aldim Elİme YÜzÜmÜ GÖsterecek Şekİlde Tuttum Ne GÖrdÜgÜmÜ MÜ Merak Edİyorsunuz?sÖylİyeyİm "tabİİkİ" Kendİmİ "bİzlerİn Aynasi Da T.b.m.m."dİr Objektİf Bakarsaniz Kendİnİzİ GÖrÜrsÜnÜz....!

    Zİrvede Her Zaman Bİr KİŞİye Daha Yer Vardir.

  7. #36
    Kayıt Tarihi
    Jul 2002
    Nerede
    İSTANBUL, SİLİVRİ, Türkiye.
    İletiler
    867
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Kanadoğlu'nun iddiası

    Sayın Katılımcılar,
    Konu ile ilgili yasa maddeleri o kadar açık ki, neyin, niye anlaşılamadığını da ben anlamış değilim. Sayın commodore1tr'nin 30.12.2006 tarihli (16:15:54) yazısı bence bu konuya noktayı koymuş. Son derece net ve anlaşılır bir şekilde konuya açıklık getirmiş. Eline sağlık.
    RTE'nin durumuna gelince, böyle birisini başbakan yapmanın utancı bize yetmelidir diye düşünüyorum. İnşallah bu utancı Çankayaya taşıyıp tarihi utanca dönüştürmeyiz.
    Düşünsenize !
    Çankaya Ampul,
    Meclis Başkanlığı Ampul,
    Başbakanlık Ampul,
    Bakanlar kurulu Ampul,
    Meclis Ampul,
    Bu kadar ışıkta biz de kınalarımızı uygun yerlerimize rahat rahat yakarız.
    Esenlikler

  8. #37
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Kanadoğlu'nun iddiası

    Sayın ekremiyican ;
    Ben dediğinizi yaptım gittim aynaya baktım kesmedi iç konkav aynaya baktım kesmedi dış konkava baktım kesmedi Kalktım lunaparkta ki aynalara gittim mulumunuz o aynaların yüzeyi dalgalıdır o yüzden bazı yerlerde büyük bazı yerlerde küçük geniş dar başaşağı görüntüler oluşur. Orada da baktım baktım... Şisman halimi gördüm ip gibi halimi gördüm tam kendimi gördüm baş aşağı gördüm öyle böyle gördüm... Amma bir türlü benim aynam olan TBMM sini göremedim. Sanırım o çak farklı bir ayna...
    Mevcut hükümetin yandaşlarının ve bazı din yoluyla kandırılmış vatandaşlarımızın söylemi ' demokrasi bunu gerektiriyor herkes demokrasiye saygı duysun .'' Doğrudur. Saygı duymak gerekir ki 4,5 senedir dişimizi sıka sıka saygı duyuyoruz. Yanlıştır bu demokrasi değildir. Bu bize özgü bir garip seçim sisteminin sonucu ortaya çıkan garabetin adıdır. Bu güne kadar hiç bir hükümet CUmhuriyetin temeline bu kadar saldırı yapıp bomba koymadığı için ciddi çoğulcu demokrasinin tam anlaşılamadığını düşünüyorum. Acaba ABD Almanya yada diğer gelişmiş ülkelerdeki gibi yüzde 50 üzeri olmadan Cumhurbaşkanı veya hükümet kurulamaz maddesi olsaydı ve bundan dolayı iki parti arasında bir seçim daha olsaydı ne olurdu ? Yüzde 50 yi kim geçerdi...
    Seçin sisteminin yanlışlığı, tepki oyları ve muhalefetin olmaması bu durumun oluşmasına yol açtığı aşikar. Ancak hiç bir mantıki açıklaması olmamasına karşın seçim sistemine göre yüzde 23,5 oyla yüzde 67 oranında milletvekili çıkartma garabeti o beş senenin heba olmasından öteye bir yol açmamalıdır. Cumhurbaşkanlığı apayrı bir olgu Meclis üstü bir kurumun başının seçilmesidir. Burada yüzde 23,5 un çoğunluk olduğunu kabul etmek DEMOKRASİ değil GERİ ZEKALILIK tır. Kaldıki CB olmak isteyen kişinin İrticanın odağında olması şey şıh eteği öpmesi laikliğe karşı olması demokrasi ve cumhuriyeti kendi yollarında giden Araç olarak görmesi ve bunu her fırsatta söylemesi oraya hiç layık olmadığının temel göstergesidir. Laikliğin kalesine laik lik düşmanı birisi oturtulur mu?
    Ben bu ayna görüntüsünü hiç sevmedim. Görülen o ki gerğinden fazla sıkıntılı bir döneme girilecektir... Hele hele son söylemlerinden sonra...

  9. #38
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Kanadoğlu'nun iddiası

    Sayın KASIMAN ;
    Çankaya Ampul,
    Meclis Başkanlığı Ampul,
    Başbakanlık Ampul,
    Bakanlar kurulu Ampul,
    Meclis Ampul,
    Demişsiniz. İyi demişsinizde bunlar patlak ampul sorun orada. Mum bile sadece dibine ışık vermez etrafı loş ta olsa aydınlatır. Bunlar Karanlığı bile daha da koyultmak için uğraşan kişiler olduğu açık ve net...
    Gerek din gerekse ekonomik olarak seçim yatırımı yapıp insanları kandırarak karanlığı çoğaltmak istiyorlar. Bu açıkça görülmesine rağmen maalesef göremeyenlerde var. Ekonomik sıkıntıdan patlayana gıda yardımı yapıp ev ev dolaşıp insanları kandıranlar insanın aşıyla oynadıklarınıda gizlemektedirler. Sonra gene herkesin gözüne baka baka yalan söyleyip seçim yatırımı yok diyende bunlar değil mi?
    Ülkeyi iki paralık eden içte dışta itibarı yok eden müstemlekeden beter hale getiren bunlar değil mi? AB ye artık biz karar veririz diye açıkça yalan söyleyen bunlar değil mi? Ben şunu merak ediyorum bir kişide çıkıp yahu bu hükümet iyi olarak şunu şunun şunu yaptı demiyor diyemiyor. Başbakan dahil... Ağız kalabalığında günü kurtarıp yalanlarla göz boyuyorlar... Bunlarda bizim misyonerlerimiz unutmayalım.... Anımsayın nedemiş... ' topraklarımızda rahat ve huzur içinde yaşıyorduk bir gün misyonerler geldi bize din anlattılar ve gittiklerinde topraklarımız onlarda bizim elimizde incil kalmıştı...'' Dikkat edin bunlarda din din diyip duruyorlar gittiklerinde dikkat edelim de sadece elimizde Kur'an kalmış olmasın....

  10. #39
    Kayıt Tarihi
    Dec 2006
    Nerede
    Turkiye.
    İletiler
    2.302
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Kanadoğlu'nun iddiası

    Eski Savcı Nusret Demiral, bürokratları devlet ve millet için çalışmaya çağırırken, Türkiye’nin cumhurbaşkanı değişimi yaşayacağını belirterek, cumhurbaşkanı adayında olması gereken özellikleri şu şekilde sıraladı:

    “Atatürk ilke ve inkılapları çerçevesinde gösterilen Atatürk milliyetçiliğini benimsemiş, laik devlet üzerinde koruma kollama çalışmaları olan, üniter devlet yapısını bozanlara karşı hukuk içinde savaş veren, çağdaş hukuk bilgisi taşıdığı gözlenen, ekonomik ve devletler arası konularda geniş görgü bilgi ve becerisi olduğu gözlenen, askeri yöntemleri başarı ile göğüslemiş deneyimleri olan, Anayasa şartlarını kişiliğinde barındıran her Türk vatandaşı aday olmaya namzettir.”

    İrticanın hortladığını ifade eden Demiral, “Cumhurbaşkanı adayı, Türkiye Cumhuriyeti devletinde dini düşüncenin yozlaşmasını önleyecek vasıfları sinesinde ve vicdanında toplayan insan olmalıdır” dedi.

    http://www.hurriyet.com.tr/gundem/6145727.asp?gid=112

  11. #40
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Kanadoğlu'nun iddiası

    Eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk toplantıda 367 milletvekilinin katılımı olmadan yapılması halinde Anayasa Mahkemesi’nin yemine kadar olan 10 günlük süre içinde kararını verebileceğini söyledi. Kanadoğlu, “Aksi halde kaos olur” uyarısında bulundu. Kanadoğlu özetle şöyle konuştu:

    184 ile toplanamazsınız
    “Burada herhangi bir TBMM oturumunda olduğu gibi 184 milletvekili ile toplanamazsınız. Anayasa, cumhurbaşkanının seçilmesi için 367 milletvekinin oyunu arıyor. Toplantı yeter sayısı da 367’dir. Bu yorum ’anayasal ve hukuksal’dır. Meclis Başkanı’nın açıkladığı gibi 184 milletvekilinin toplanmasıyla seçim yapılır, salt çoğunluğun yeterli olduğu 3. ve 4. turlarda cumhurbaşkanı seçilirse, bu hukuka karşı hiledir, konu Anayasa Mahkemesi’ne götürülebilir. Ben başsavcılığım döneminde bir partinin (AKP ve Başbakan Erdoğan’ı kastediyor) genel başkanının, partiye üye bile olamayacağını belirterek, Anayasa Mahkemesi’nden tedbir almasını istedim. 1 yıl 5 ay 27 gün sonra karar verdiler. Bu sırada o kişinin adı oy pusulalarına genel başkan olarak yazıldı. Normalde seçimin iptali bile gerekir. Böyle bir aymazlık içinde mahkeme. Yargıtay’da bu konular 5 dakikada görüşülür. Önceki aymazlığı şimdi göstermeyeceklerini düşünüyorum ve kendilerine güveniyorum.

    Devlet dine karışır
    Laiklik, Türkiye açısından dinin devlet işlerine karışmaması, devletin ise din işlerine karışmasıdır. Diyanet İşleri de bunun için kurulmuştur.

    Yemin kriteri
    Cumhurbaşkanı, Cumhuriyetin temel değerlerine yönelik saldırılara karşı taraftır. Bu tür konularda ’tarafsızım’ deme lüksü yoktur.

    Kaos uyarısı
    (Bir dinleyicinin, ’367 olmadan Cumhurbaşkanı seçilir ve Anayasa Mahkemesinin kararı gecikirse ne olacak?’sorusu üzerine) Anayasa Mahkemesi bu konunun önemine uygun hareket etmezse ülkeyi kaosa götürebilir.

+ Konuyu Yanıtla
4 / 8 Sayfa İlkİlk 12345678 SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

Cumhurbaşkanlığı seçimleri kaç seneden seneye seçilir

Forum

Benzer Konular :

  1. 2001/1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği Örgütü Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesini bulamıyorum
    Değerli hukukçu arkadaşlar; 2001/1 sayılı ve 02/01/2001 tarihli Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği Örgütü Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin...
    Yazan: VEGETA Forum: Kamu Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 08-03-2012, 10:26:57
  2. Cumhurbaşkanlığı seçimi Anayasa laiklik AKP
    Bu satırların sahibi olarak çok uzun zamandan beri ve özellikle Cumhurbaşkanlığı seçim süreci başlamadan önce ve 9 Mayıs a kadar ki sürede defaaten...
    Yazan: commodore1tr Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 37
    Son İleti: 25-10-2010, 13:52:50
  3. Cumhurbaşkanlığı seçimi Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi.
    Cumhurbaşkanlığı seçimi Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. Hadi hayırlısı.
    Yazan: c.sudem Forum: Anayasa Hukuku
    Yanıt: 16
    Son İleti: 13-01-2008, 20:55:17
  4. Anayasa Mahkemesi'ni Suçlayan Kanadoğlu'na Takipsizlik
    Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın verdiği takipsizlik kararında, Kanadoğlu'nun Yüksek Mahkeme için söylediği aymazlık sözünün eleştiri amacıyla...
    Yazan: Av.Duygu Tekay Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 0
    Son İleti: 22-06-2007, 20:56:25
  5. Kanadoğlu'nun yeni savı
    Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Anayasanın değiştirilmek istenilen maddelerinden bazılarının anayasaya aykırı olduğu...
    Yazan: commodore1tr Forum: Anayasa Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 30-05-2007, 17:35:15

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.