Öncelikle eğer hatalı bir şekilde konu açmış isem lütfen acemiliğime bağışlayın. Kısaca maruzatımı ifade etmem gerekirse...

Amirim olan bir kamu yöneticisi benim kendisine bağlı olan şifahen müdür diye tanımladıkları (kadro bakımından müdür olmayan) bir çalışanı ile yapmış olduğum whatsapp yazışmasının ekran görüntüsünü kaydettirip çıktı aldırmak suretiyle kendisinden üst makamlara resmi bir yazı yazıp ekine de bu yazışma görselini koyarak dijital evrak sistemine tüm kurum personelinin erişebileceği açık bir belge olarak kaydetti. Herkese açık bir belge olduğu için ben de bunu görebildim. Belgelerin örneklerini alarak bu iki şahıs hakkında (şifahen müdür olan ve kadrolu amir olan) TCK 132. maddeden suç duyurusunda bulundum. Bahse konu whatsapp yazışmasında herhangi bir küfür tehdit şantaj hakaret vs.. bulunmamaktadır. Bana whatsaptan ulaşan şahıs da rehberimde kayıtlı değildi. Kendisi şifahen müdür olarak adlandırılan şahısmış sonradan öğrendim. Kendisini de tanıtmamıştı mesaj attığında.

Suç duyurusundan 1 ay sonra savcılıktan takipsizlik kararı verilmiş ancak bana tebliğ edilmedi. Dosyayı merak edip gidip sorduğumda öğrendim ve kararın bir örneğini aldım. Kararda şöyle bir ibare geçiyor " Her ne kadar müsbet suçtan soruşturma açılmış ise de, şüphelilerin iddialarının ispatına yarayan görüşme kaydının resmi evrak ekine eklemelerinde hukuka aykırılık bilinciyle hareket ettikleri hususunda yeterli delil bulunmadığından." denmiş.

Görüşme kaydı içeriğinde herhangi bir iddiayı ispatlayacak hiçbir unsur bulunmamakta. Gelişigüzel yapılmış kısa bir yazışmadan ibaret. KYOK kararına itiraz etme sürecim başladı. Bu süreçte itirazıma yönelik olumlu bir sonuç almam için tavsiye verirmisiniz, yol gösterebilir misiniz. Teşekkürlerimi sunarım. Umarım hatalı bir usulle konu açmamışımdır.