Merhabalar.

2019 yılında karşı binamızda oturan bina sakinlerinden iki kişi (baba-oğul), sabahın erken saatlerinde silahlı tehdit ve hakaretlerle sözlü saldırıda bulundular. Olaydan kısaca bahsedecek olursak;

Daha önceden tanımadığımız ve hatta isimlerini bile bilmediğimiz bu şahıslar, binalarının (hatta binalarının önünü bırakın, binalarına komşu olan yan binaların bile) önüne park etmemizi bahane ederek silahlı tehdit ve hakaretlerde bulunmuşlardır. Bu arada sokak bildiğimiz sokak, umumi kullanım alanı. Park yasağı veya herhangi başka bir şey de bulunmuyor sokakta. Park edilen aracın bina kapısını kapatma, bina sakinlerine zahmet verme gibi bir durumu da yok. Şahısların kendine ait bir araçları da yok sen çekiyorsun ben çekemiyorum gibi bir sebebi olacak. Açık açık siz çekmeyin de kim çekerse çeksin diyorlar. Neyse. Olay günü saat 5:30 civarlarında kişilerden baba olan şahıs, binasından çıkarak sokakta yürümeye başlarken aracımızın yanına geliyor. O noktadan itibaren bağıra bağıra hakaretlere başlıyor. Hakaret olarak namus ve birinci dereceden akrabalara sövme şeklinde. 20-25 dakika boyunca sokakta bir arabanın başına gelerek bir kendi binalarının önüne gelerek aralıksız hakaret ediyor bizim penceremize bakıp bakıp. Tabi biz duymuyoruz arka odalarda uyuduğumuz için ses gelmiyor. Bu arada zile basarak oğlunu aşağı çağırıyor. Oğlu aşağıya inip binalarının önünde bekliyor. Bir süre de o şekilde hakaret ettikten sonra bir anda oğlu binaya girip evden aldığı silah ile aşağıya iniyor ve direkt bizim binamıza yönelip zilimize basıyor. Zil sesiyle uyanıp balkona çıktığımızda baba ve oğul beraber olarak hakaretler, ölüm tehditleri vs. devam ediyorlar. O arada komşulardan polisi arayanlar olmuş ve polis geliyor. Polis gelince inkara başlıyorlar ama aracımı gözlemek için pencereme taktığım kameramın kayıtlarını polise gösterince araca bindirilip karakola götürülüyorlar. Diğer bir polis aracıyla da biz gittik. İfademiz alındı ve kamera kayıtları incelendi. Karakolda da inkar etmeye devam ettiler. Kamera kayıtlarını daha büyük bir monitörde izletip apaçık kendilerinin göründüğünü görünce kabul etmek zorunda kaldılar. Hatta yazılı ifadelerinde baba olan şahıs silahı, hakaretleri, tehditleri tam anlamı ile inkar ederken oğul olan şahıs, küfür ve hakaretleri bizim ettiğimiz şeklinde bir yalan ile beraber silah olduğunu ve silahı çektiğini kabul etmiştir. Yani baba ve oğulun ifadeleri bile birbirini yalanlıyor. İnceleme sonucu şahısların evine arama kararı çıkartıldı ve bir adet kuru sıkı silah ile bir şarjör ve 3 adet fişek bulundu. O gün boyu göz altında kaldıktan sonra serbest bırakıldılar. Tabi biz kamera kayıtları ve komşularımızdan birini tanık olarak yazdırarak şikayetçi olduk.

Olaydan 2 sene sonra yani 2021 aralık'ta dava açıldı. Ve dün ilk duruşmamız vardı. Sanık olarak baba oğul, müşteki olarak ben-kardeşim-babam olması gerekirken sanıklardan baba olan hastalık gerekçesiyle mahkemede bulunmadı. Hakim oğul olan sanığa anlatmasını istedi. İfadesinde, annesinin pencereden sofra bezi silkelediğini, aşağıda da bizim arabamız olduğunu, arabanın üzerine geldiği için önce benim babamın sonra da kardeşimle benim kendi annesine küfür ettiğimizi, bunun üzerine kendisinin kuru sıkı silahını alarak korkutmak amaçlı çektiğini söyledi. Tanık olarak da annesinin alınmasını istedi. Sonrasında bizim ifademiz alındı. Bizde olayı olduğu gibi anlatarak annesinin olayla alakasının bile olmadığını, hakaret etmeye babasının başladığını ve yarım saat devam ettikten sonra oğlunun da silahla zilimize basarak cama çıkmamız üzere hakaret ve tehditlerine devam ettiklerini, aracımızın olay günü zaten onların penceresinin altında bile olmadığını ve dolayısıyla silkelese bile aracın üzerine silkeleme şansı olmadığını, kamera kayıtlarında göründüğü üzere olayın akışının sanığın anlattıklarıyla alakası olmadığının görüldüğü gibi ilk karakol ifadelerinde de böyle bir şeyden bahsetmediklerini ve "arabanızı buradan çekin geçmekte zorlanıyoruz dedikten sonra küfür etmeye başladılar" şeklinde ifade verdiğini, bu sofra bezi silkeleme ve bunun üzerine annesine bizim küfür ettiğimiz şeklindeki beyanlarının kesinlikle sonradan uydurulmuş olduğunun gayet açık olduğu şeklinde ifademizi verdik. Sonrasında olay günü karakolda tanıklık yapan komşumuz alındı ve dinlendi. O da olayı olduğu gibi anlattı. Sonrasında sanığın tanıklığını talep ettiği annesi salona alınarak ifadesi alındı. O da oğluyla aynı yalanları beyan etti sofra bezi üzerine bizim küfür ettiğimizi vs. Tabi oğlunun ifadesiyle birçok çelişkilerde bulunarak. Sonrasında hakim, görüntülerin incelemeye gönderilmesine, sanıklardan hastalık bahanesiyle gelmeyen baba olanın zorla getirilmesine ve duruşmanın nisan ayına ertelenmesine karar verdi.

Bu konuda sizlerin görüşleri nedir? Sonuç ne olur? Hakimin sanık ve sanığa tanıklık yapan annesine karşı tavırlarından onlara pek inanmadığını anladım ancak bu kadar çelişki ve yalan beyanlarının açık olmasına rağmen ceza almadan kurtulabilirler mi? Bu süreçte müşteki olarak bizim yapmamız gereken herhangi bir şey var mı? Şimdiden teşekkürler.