Merhabalar, konuyu nereye ve nasıl açacağımdan tam emin olamadım. Yanlış bir söylem mevcutsa ve yanlış yere konuyu açtıysam affola.

Önceden de burada fikir almak için bilişim hukuku ile yaşadığım bir durumu anlatan başlık açmıştım. Kısacası kimlik bilgilerim kullanılarak kişilerin hesaplarından bankamatik üzerinden para çekmiş bir çete. Çete diyorum çünkü bazı dosyalarda kamera görüntüsü var çekim anına ait ve benim olmadığım belli / birden fazla kişiler. Görüntülerin çoğu net olmasına rağmen talepte bulunmama rağmen bulunmadı bu kişiler. Yaklaşık 3 yıldır 400 500 kez ifade verdim bu durumla ilgili. 18 19 tane dava açıldı, 24 tane de ekyok kararı mevcut. Açılan mahkemelerden 3ünden beraat aldım. Ceza ile sonuçlanan dava yok zira olacağını da sanmıyorum çünkü gerek dosyaya sunabileceğimiz diğer dosyalardaki kamera görüntüleri, şirket yazıları vb deliller, beraat emsali lehime durum oluşturmakta.

Yine açılan dosyalardan birine geçen hafta katılım sağladım. 2. celseydi ve ilk celsede delillerimi sunmak için ( yukarıda yazdığım ek yok, beraat, diğer dosyalardaki kamera görüntüsü vb ) süre istemiştim. 2. celsede bunları sunacağımı belirttim, yaşlı hakim bey "tamam bir sonraki mahkeme sunarsın" dedi. Bizzat belirttim, ilk celsede bu belgeleriistendiğini ve delil olarak sunmak istediğimi fakat inatla tek tek sun dedi. Halbuki zaten tüm evraklar tek tek, ayrı ayrı elimde vardı. Bunu tekrar belirtince, "tamam diger mahkeme tek tek sunarsın" dedi. Tam olarak nasıl reaksiyon vermem gerektiğini de bilemediğimdem üstelemedim. Asıl can alıcı kısım ise bundan sonra başlıyor; Müşteki kişisinin hesabından 500 ₺ bankamatik üzerinden çekilmiş. Hakim, "bu kişinin parasını ödeyebilir misin?" dedi. Ödeyebilirim ancak suçu ben işlemediğimden dolayı bunu yapmam dedim. "Bak cuLt. Boşuna mahkeme uzayacak, uzlaşmaya gönderelim seni arayan kişiye uzlaşmayı kabul ediyorum de" tarzı bir şey söyledi. Suçu ben işlemediğim için bunu istemediğimi söylememe rağmen, "ya bak sen beni dinle kabul et" gibi cümleler kurdu ve bunu birazda "bak kabul etmezsen sonunda sen zararlı çıkarsın/ceza alırsın" anlamına gelen cümlelerle kurdu. Olayda suçsuz olmam, delillerimin olması, deliller için süre istediğim mahkemede israrla sonraki mahkeme sun denmesi, bunların üstüne ısrarla tehditvari uzlaşmaya git demesi canımı çok sıktı. Nasıl bir reaksiyon vereceğimi de bilemediğimden, yukarıdaki "ben suç işlemedim, bunu istemiyorum/kabul etmiyor" dediğim cümleler dışında bir durum yaşanmadı duruşma anında. Avukatım yok, vardı aslında ancak anlaşma probleminden istifa durumu oldu. Mahkemeyi 1 hazirana erteledi. Karar olarakta tekrar delillerimi sunmamı, dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesini yazmış. Süreç ne olacak bilmiyorum. Ancak benzer suçtan 400 - 500 tane ifade verdim. Muhtemelen hakim kaçkez ifade verdiğimi, kaç dosya açıldığını bilmediğinden en az zararlı bu şekilde kurtarırsın diye düşünerek uzlaşmayı benim için ısrar etti ancak soruşturma ve kovuşturma durumların fazlalığından dolayı bu mahkemenin uzlaştırma talebini kabul edersem, sanıyorum diğer dosyalarda da suçlu gözükeceğim. Ifade sıklığından dolayı karakoldaki memurlarla ahbap olduğumdan mütevellit onlara da durumu anlattım, asla kabul etme dedi. Ben de zaten kabul etmeyeceğim.

Ancak sormak istediğim bir durum var; Ben ısrarla suçu işlemediğimi, uzlaştırmayı kabul etmiyorum diye belirtmeme rağmen inatla uzlaştırmaya göndermesi, benim ifadem ve talebim dışında bu yönde bir karara varması hukuken doğru mu? Arayacak kişiye "ben uzlaşmayı kabul etmiyorum" dediğimde bu mahkeme kararına etki eder mi? Ben bu durumlardan dolayı reddi hakim veya farklı bir aksiyon alabilir miyim ve almalı mıyım?

Teşekkürler.