Nice 29 Ekimlere...

[Av.Duygu Tekay]

Atatürk, kendisinin insanüstü bir varlık olduğunu söylemelerini hiç hoş karşılamazdı. çocukluk arkadaşı Nuri Conker'in sert şakalarını büyük bir neşe ile dinler ve hepimizin önünde tekrarlatırdı.

bir gün sofradakilerden biri:

- paşam, demişti, kimbilir çocukluğunuzda ne müstesna bir insandınız. kimbilir ne eşsiz anılarınız vardır.

Atatürk güldü ve Conker'e döndü:

- Nuri anlatsın, dedi.

Nuri bey her zamanki şakacı diliyle:

- bakla tarlasında karga çobanlığı ederdi, yanıtını verdi. deminki soruyu soran kişi, sözün bu yola dökülmesinden fena halde ürktü. soruyu ortaya attığına bin kez pişman oldu.

- aman efendimiz, diyecek oldu, Atatürk hemen sözünü kesti:

- bana, insanlar üstünde bir doğuş atfetmeye kalkışmayınız, `doğuşumdaki tek olağanüstülük Türk olarak dünyaya gelmemdedir`.

[Av.Duygu Tekay]

TÜRK; ÖĞÜN, ÇALIŞ, GÜVEN...................

Tarihi, vukuat, hâdisat ve müşahadat hep insanlar ve milletler arasında, hep milletin hâkim olduğunu göstermiştir. Milliyet prensibi aleyhindeki büyük mikyasta fiilî tecrübelere rağmen, yine milliyet hissinin öldürülemediği ve gene kuvvetle yaşadığı görülmektedir. Tarih, bir milletin kanını, hakkını, varlığını hiçbir zaman inkâr edemez. (Temmuz 1919)

[Harun Gür]

Gel de Şaşma!..

Şaşıp Kalıyorum...

Yıl 1920...

Arap, İngiliz'le birleşmiş, Türk'ü arkadan vurmuş; Ermeni Rus'la birleşmiş, Doğu Anadolu'yu kana boyamış; Rum Yunan'la, Yunan İngiliz'le birleşmiş, Batı Anadolu'yu ele geçirmiş...

Ülkenin mahvolmadık, yıkılmadık, yanmadık, kan dökülmedik, kül olmadık hiçbir yeri kalmamış...
Kalan ne?..

Elde avuçta İstanbul ile İzmir bile yok!.. Anadolu'nun altı yedi milyon nüfuslu en yoksul bölümüyle, yüzde 95'i okuma yazma bilmez, yorgun, yoksul, bitkin, ezik bir halk...

Nasıl kurtulmuşuz?..

Şaşıp kalıyorum...

* * *

Yunan'ı nasıl denize döküp hizaya getirmişiz, İngiliz'i İstanbul'dan nasıl çıkarmışız, dünyanın süper güçleriyle masaya nasıl eşit oturmuşuz?..

İnanılır gibi değil...

Sakın rüya olmasın?..

* * *

Yıl 1923...

Anadolu'da 10-11 milyon savaş artığı yaşıyor; hastalıklı, aç biilaç, parasız; yüzde 95'i elifi görse mertek sanacak kadar alfabesiz...

Ne yapacaksın?..

Demokrasi yap!..

Nasıl yapacaksın?..

2000'e 1.5 kala Nurcu tarikatının ardına bu kadar adam takılmışken, 1923'ün yanmış yıkılmış Anadolu'sunda nasıl demokrasi yapacaksın?.. Komşunun komşuyu boğazladığı iç savaşlardan, Anadolu'yu mezbahaya döndüren dış savaşlardan yeni çıkmışsın. Fabrikan yok, işçin yok, işadamın yok, mühendisin yok, doktorun yok, uzmanın yok, tüccarın yok, öğretmenin yok, mimarın yok, yolun yok, suyun yok, barajın yok, elektriğin yok, kadınların çarşafta çuvala giriyor, erkeğin dört karı alıyor, yurttaşlık yasası yok, üniversiten yok, banka yok, burjuva yok, proletarya yok, ihracatçı yok, ithalatçı yok, sermayen yok...

Kalkın bakalım...

Nasıl kalkınacaksın?..

Sermayesiz ekonomik kalkınmanın yumurtasız omletten ne farkı var?..

* * *

Mustafa Kemal kuşağı ne yapmış?.. Yöneticiler devletçiliğe neden ve nasıl sarılmış?.. Türkler bankacılığı nasıl öğrenmiş?.. Merkez Bankası 1930'a değin neden açılamamış?.. Özel sektör nasıl oluşturulmuş?.. Yeni devlet nasıl kurulmuş?.. Çağdaş öğretime nasıl geçilmiş?.. 1920'de 10-11 milyon nüfusun yüzde 95'i alfabesizken savaş artığı bir toplumla okuma yazma seferberliği nasıl açılmış?..

Kitaplıklarda kitap yokken ulusal kütüphane nasıl kurulmuş?..

Okullarda tarih kitabı bile yokken tarih nasıl yazılmış?..

Yok olmanın kuyusundan çıkıp var olmanın doruğuna nasıl tırmanılmış?..

Yunanlı ile dostluk nasıl kurulmuş?..

Avrupa'da saygınlık nasıl kazanılmış?..

Şaşıp kalıyorum...

* * *

Şaşıp kalıyorum...

2000 yılına 1.5 kala, 60 milyonluk Türkiye'nin haline bakıyorum...

Hiçbir şeyimiz yokken neler yapmışız? Her şeyimiz varken neler yapamıyoruz?..

Bir de bu ortamda Mustafa Kemal'e saldıranlara bakıyorum...


İlhan Selçuk, Cumhuriyet Gazetesi; 27 Ekim 1998

[Harun Gür]

Tarih : 29 Ekim 1936 Cumhuriyet Balosu



70 yıl sonra, 29 Ekim 2006'daki enstantaneleri şimdiden tahmin ediyor ve ne yazık ki görmek bile istemiyorum.

[achilles1971]

Nice Bayramlara..

[achilles1971]

"Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır."
Mustafa Kemal Atatürk

[Av.Dilek Kuzulu Yüksel]

Atatürk, Cumhuriyet Bayramı kutlamaları için Meclis'e gelirken (29 Ekim 1936)

[Av.Dilek Kuzulu Yüksel]

Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde kurulan, bizlerle ilelebet yaşayacak olan TÜRKİYE CUMHURİYETİ ; Doğumgünün kutlu olsun !

Nice 29 Ekimlere...

[Av.Duygu Tekay]

CUMHURIYET

...
Sana borçluyuz ta derinden!
Işığısın bu yurdun.
Dilimizi, ulusallığımızı öğrettin bize,
Çünkü cumhuriyetimizi sen kurdun.

Hürriyeti sen yaydın içimize,
Halkçıyız dedin halk içinden,
İnançta hür yetiştirdin bizi,
Borçluyuz sana ta derinden!
Devrimlerle yüceltti, çok yüceltti,
Bu milleti temiz ellerin.
Sana borçluyuz ta derinden
En büyüğü Mustafa Kemallerin!

Cahit KÜLEBİ

[commodore1tr]

Atam ;
Senden özür dilesek bilirim affetmezsin daha beter durumlarda savunmuştun ülkeyi... O yüzden yumuşatılmış yazı koyayım dedim buraya benim ki çok sertti.... Kendi kendimize bile yazsak yazıyoruz ya Atam ....

30 Ekim 2005: Devletin resmi yayın kurumu TRTdeki Düşünce İklimi isimli programda laik düzen yerden yere vuruldu, şeriat düzeni savunuldu.

11 Kasım: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türk üniversitelerindeki türban yasağının insan hakları ihlali olmadığına karar verdi. Senin kurduğun cumhuriyetin Dışişleri Bakanı, Başörtüsünü unutmadık. Her şeyin bir zamanı var dedi.

12 Kasım: Türk Standartları Enstitüsü, Helal Gıda uygulaması başlattı.

15 Kasım: Tekirdağ Belediyesinin Kurtuluş Günü Resepsiyonuna AKPli Belediye Başkanının içki yasağı uygulaması damgasını vurdu.

17 Kasım: Senin cumhuriyetinin Başbakanı, Türbanda söz hakkı AİHMin değil, ulemanın dedi.

28 Kasım: Turizmin başkenti Antalyanın 8 ilçesinde içki satışının sadece kırmızı bölgelerde yapılması kabul edildi.

2 Aralık: Eski Başbakan Erbakan, İran Dışişleri Bakanıyla evinde görüştü, görüşmeye kadın gazeteciler alınmadı.

9 Aralık: AKP Milletvekili Resul Tosun, Muhafız Taburunun, senin kurduğun TBMMden çıkarılmasını istedi.

7 Ocak: Dünyaca ünlü dansçımız Gülüm Pekcan, TRT-1deki bir programa bacaklarının bir bölümünü gösteren kıyafetle çıktığı için kovuldu.

12 Şubat: Başbakan, senin milletin efendisi dediğin bir çiftçiyi Ananı da al git, terbiyesizlik yapma ulan diyerek azarladı, tarihe geçti.

18 Mart: Senin cumhuriyetinin başkentinde, senin kurduğun Meclisin Başkanının katılımıyla, Kıymetli Olan Gizlenir temalı bir tesettür defilesi yapıldı.

22 Mart: Yıldız Teknik Üniversitesinin bazı sakallı ve şalvarlı erkek öğrencileri, Mescit isteriz diye ayaklandı.

19 Nisan: Senin cumhuriyetinin Merkez Bankası, günah olduğu için altın alyans takmayan bir başkana emanet edildi.

23 Nisan: Meclisin kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen törende başkanlık görevi sembolik olarak 21 yaşındaki imam hatipli bir çocuğa verildi.

23 Nisan: AKP Fatsa İlçe Başkanı, 23 Nisanda senin yattığın yeri, Anıtkabiri ziyaret ederken sakız çiğnedi ve tutuklandı.

4 Mayıs: AKPnin Adıyaman Şehir Stadındaki il kongresine, ildeki bazı okullardaki öğrenciler zorla getirildi.

5 Mayıs: Başbakan, AKPnin Kayseri İl Kongresinde kadın ve erkeklerin ayrı ayrı oturtulmasını, Elbette öyle oturacaklar diyerek savundu.

6 Mayıs: İslami devlet kurmak için örgüt oluşturmak suçundan yargılanan tarikat şeyhi hakkında beraat kararı çıktı.

17 Mayıs: Meclisin çatısı altındaki AKP Grup Toplantısına üniforma gibi aynı kıyafeti giymiş bir grup türbanlı kadın katıldı.

18 Mayıs: Gözü dönmüş bir mürteci Danıştayı basarak bir hakimi öldürdü, dördünü yaraladı.

27 Mayıs: Başbakan, Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi ni herkesin gözü önünde azarladı.

28 Mayıs: Diyanet İşleri Başkanlığı, kız öğrencilerin üniversiteye girebilmek için peruk takmalarında sakınca olmadığını açıkladı.

24 Haziran: AKP İstanbul Fatih İlçe Örgütüne ait bir servis aracı, Abdi İpekçi Yurdundaki öğrencileri cuma namazına taşımak üzere görevlendirildi.

4 Temmuz: Senin kurduğun Atatürk Orman Çiftliğine mescit konduruldu.

9 Temmuz: Tuncelideki bir açılış törenine katılan Meclis Başkanı izleyecek diye, halk oyunları ekibindeki kızlara türban taktırıldı.

29 Temmuz: Amasya Müftüsü, TRTden yayınlanan Regaip Kandilinde senin ve diğer şehitlerimiz için dua etmeyi unuttu!

20 Ağustos: Kendini sanatçı olarak gören bir zavallı, karısı bikini giyen erkekleri boynuzlu ilan etti.

24 Ağustos: İlköğretim öğrencilerine önerilen kitaplarda Cumhurbaşkanına hakaret edildiği, çocuklara da bol bol küfür öğretildiği ortaya çıktı.

28 Ekim: Artık Cumhuriyet Bayramları öncesindeki cuma hutbelerinde senden ve arkadaşlarından pek de söz edilmiyor. Çünkü bu karar, imamların keyfine bırakıldı.


***

İşte böyle Atam...

Artık rahat uyur musun bilemem ama; ne yazık ki durum budur!
Mustafa MUTLU