gözlem altına alınma!

[4/Bcince62]

merhaba. tarafımı taciz eden, takip eden ve tehdit eden bir çeteden dolayı pek çok suç duyurusunda bulunmak zorunda kaldım. Savcılık bu şikayetlerin hepsini toplamış ve takipsizlik verildiği için "iftira" ve "suç uydurma" diyerek hakkımda soruşturma başlatmış. Savcı psikiyatriye yönlendirdi acak ben muayeneyi reddettim. buna rağmen jandarma doktorun yanına girip akıl hastanesine sevk edilmemi öneren bir rapor yazdırdı doktora. savcı bu rapora dayanarak sulh cezada dava açtırdı gözlem altına aldırma kararı aldırdı. Kanun yararına bozmaya başvurdum ama hiç ümidim yok. savcının bu davasını milli eğitim fırsat bildi ve idari soruşturma açarak beni görevden uzaklaştırdı. Rapora itiraz etmeme rağmen mahkemede kullanıldı. Etrafımdaki suç çetesi polis-jandarma işbirliği ile hala zarar veriyor ve üzerimden suç işliyorlar. Bunların amacı beni görevimden attırmak ve işledikleri suçları üzerime atmak.

Şimdi ben anayasa mahkemesine başvurmak istiyorum. Çünkü bölgedeki idare mahkemesi de dahil bütün davalarım haklı olduğum halde reddedildi. avukat tutacak durumum da yok. bu çetenin dolandırıcılıkları yüzünden maaşım yetmez oldu, kredi kartımı kredilerimi ödeyemedim icralık oldum. o kadar kanıt varken bu suçlu pisliklerin suçları ,hırsızlıkları örtüldü polis tarafından. şimdi bana rapor çıkarttırıp hepsini kurtaracaklar. bana da iftiracı diyecekler. bu gözlem altına alma karqarını nasıl kaldırtabilirim?

[Engin Ünalmış]

Daha öncede tıbben çok spesifik bir durumun yansıması şeklinde buraya yazılar yazmıştınız(tüm mahalleli, polis, jandarma tarafından dinleniyorum, takip ediliyorum, bana herkes tuzaklar kuruyor, evimin her yerinde cihazlar var vs.).Belli ki hukuki değilde tıbbı bir sorununuz olduğu düşünülüyor.Hoş bunu düşünmeleri için iyi sebepleri de var gibi.Doktorla görüşme bunu ortaya çıkaracaktı ancak onu da reddetmişsiniz.Şu an bir yerlere başvurarak olacak olanlara engel olabilecek durumda değilsiniz.Geçmiş olsun.

[4/Bcince62]

kimlik çalınması,
kimlik geçici belgesinin de kaldığın yerde gece çalınması,
sim kartın yabancı bir telefonda görünmesi,
banka kartının çalınması,
e-devlet şifresinin çalınması ve kimlik numarasını sistemin reddetmesi,
evimde kendime ait olmayan ilaç kutuları bulmam,
çantamdan bana ait olmayan sim kartlar çıkması ,
banka kartımın sürekli çalınması,
ptt'nin ben okuldayken maaş kartımı köylünün birine teslim etmesi ve "aynı evde kalan" diye bilgi girmesi,
evime geldiğimde renkli bir post-ite yazılıp duvarıma yapıştırılan bir not görmem,
cep telefonumdan cızırtı ,üçüncü şahıs seslerinin gelmesi ve sesimin yankılanması,
modem loglarında ve laptopta bir sürü hacker saldırı delilini ekran görüntüleriyle bilişime vermem ve laptop dahi incelenmeden "format at geçer "deyip takipsizlik verilmesi, öğretmenevinde kalırken üzerimden gece 600 lira para çalınması, güvenlik kameraları çalışmıyormuş diyerek olayın örtülmesi
banka kartımdan 200 lira atm den çekilmiş görünmesi,
iş bankasında yıllar önce kapanan hesabın geçen sene aktifleştirilmiş görünmesi,
şikayet ettiğim pisliklerden birinin soyadının teknosa alışverişimin faturasında benim soyadım gibi görünmesi tesadüf değil heralde, hem de şikayetimden bir yıl önceki alışverişimde. Anneme ben uyurken 10 adet boş mesaj atılması. gece kapalı cep telefonumdan.
evimde gayet sağlıklı uykuya dalıp sabah mosmor ve kızarmış bir gözle uyanmam,
evime sürekli sinyal ve kişi seslerinin gelmesi ve bu kişilerin alt ya da üst kattan da seslerinin gelmesi,
internet banka şubesine yanlış girişlerle ilgili telefonuma mesajlar gelmesi,
email hesaplarımın şifrelerinin değiştirilmesi ile ilgili mesajlar gelmesi ve mailime ulaşamamam.
tüm bunları araştırması gereken jandarma karakolundakilerden birinin okulumdaki bir öğretmenin kocası olması,
jandarmanın aşağı katımda toplaşan çetenin evine girip çıkıp çay çorba içmesi,
bu çete elemanlarından birini çektiğim bir videoyu delil olarak sunduğum halde, içinde de tehdit sesleri geldiği halde "sesler net duyulmuyor" diye savcıya rapor veren yine bu jandarmalar.
bütün bunları araştırması gerekirken iftira -akıl hastalığı diye beni suçlu gösterip hepsini aklayan savcılık. Daha yazayım mı? olayın benim psikolojimle ilgisi yok tıbbi değil. hala kanıt yok diyor savcı!

[Engin Ünalmış]

kimlik çalınması,
kimlik geçici belgesinin de kaldığın yerde gece çalınması,
sim kartın yabancı bir telefonda görünmesi,
banka kartının çalınması,
e-devlet şifresinin çalınması ve kimlik numarasını sistemin reddetmesi,
evimde kendime ait olmayan ilaç kutuları bulmam,
çantamdan bana ait olmayan sim kartlar çıkması ,
banka kartımın sürekli çalınması,
ptt'nin ben okuldayken maaş kartımı köylünün birine teslim etmesi ve "aynı evde kalan" diye bilgi girmesi,
evime geldiğimde renkli bir post-ite yazılıp duvarıma yapıştırılan bir not görmem,
cep telefonumdan cızırtı ,üçüncü şahıs seslerinin gelmesi ve sesimin yankılanması,
modem loglarında ve laptopta bir sürü hacker saldırı delilini ekran görüntüleriyle bilişime vermem ve laptop dahi incelenmeden "format at geçer "deyip takipsizlik verilmesi, öğretmenevinde kalırken üzerimden gece 600 lira para çalınması, güvenlik kameraları çalışmıyormuş diyerek olayın örtülmesi
banka kartımdan 200 lira atm den çekilmiş görünmesi,
iş bankasında yıllar önce kapanan hesabın geçen sene aktifleştirilmiş görünmesi,
şikayet ettiğim pisliklerden birinin soyadının teknosa alışverişimin faturasında benim soyadım gibi görünmesi tesadüf değil heralde, hem de şikayetimden bir yıl önceki alışverişimde. Anneme ben uyurken 10 adet boş mesaj atılması. gece kapalı cep telefonumdan.
evimde gayet sağlıklı uykuya dalıp sabah mosmor ve kızarmış bir gözle uyanmam,
evime sürekli sinyal ve kişi seslerinin gelmesi ve bu kişilerin alt ya da üst kattan da seslerinin gelmesi,
internet banka şubesine yanlış girişlerle ilgili telefonuma mesajlar gelmesi,
email hesaplarımın şifrelerinin değiştirilmesi ile ilgili mesajlar gelmesi ve mailime ulaşamamam.
tüm bunları araştırması gereken jandarma karakolundakilerden birinin okulumdaki bir öğretmenin kocası olması,
jandarmanın aşağı katımda toplaşan çetenin evine girip çıkıp çay çorba içmesi,
bu çete elemanlarından birini çektiğim bir videoyu delil olarak sunduğum halde, içinde de tehdit sesleri geldiği halde "sesler net duyulmuyor" diye savcıya rapor veren yine bu jandarmalar.
bütün bunları araştırması gerekirken iftira -akıl hastalığı diye beni suçlu gösterip hepsini aklayan savcılık. Daha yazayım mı? olayın benim psikolojimle ilgisi yok tıbbi değil. hala kanıt yok diyor savcı!

Yani tüm etrafınızdakiler, komşular, iş arkadaşlarınız, teknosa çalışanları, polis teşkilatı, jandarma birimleri, öğretmen evindeki personeller, banka çalışanları, savcılar, hakimler, ptt çalışanları, anlaşılmaz gizli güçler sizle uğraşıyor, sizi takip ediyor, size tuzaklar kuruyor.

Maalesef size buradan yardım edilmesi mümkün olmadığı gibi konu anlamsız, forum için faydasız bir hal alıyor.Bence yönlendirildiğiniz hekimle görüşmenizde(siz istemeseniz de) bir sakınca yoktu.Zorla gözetim altına alınma noktasına gelmek yerine kendiniz görüşseniz daha etkili olur.Durumunuz detaylarını da umarım bir yakınınız biliyor, takip ediyordur.Geçmiş olsun.