Merhaba,

Yaklaşık 2,5-3 ay önce Terörle Mücadele Şube'den 2 adet sivil polis evimizde bomba yapıldığına dair bir ihbar olduğunu bu nedenle görüşmek istediklerini belirttiler. Bir yanlışlık olabileceğini düşünmekle birlikte soru cevap şeklinde bir görüşmemiz oldu. İhbarı yapan evime bomba yapımında kullanılan malzemeleri çuvallar ile taşıdığımızı ve evden sürekli metalik sesler geldiğini belirtmiş, TEM şubede durumu görmek üzere evimize gelmiş. Polisler daire kapıma kadar geldiler ancak kesinlikle içeri girmedi. Bir yanlışlık olabileceğini düşünerek üzerinde durmadık.
Olaydan 15-20 gün sonra ise gece 01:00 civarlarında uyuduğumuz esnada evimizin zili çaldı. Balkondan baktığımızda TEM Şube'den oldukları söyleyen 2 sivil 1 resmi ekip aracı olmak üzere 6-7 polisin geldiğini gördük. Daire kapımıza çıktıklarında kendilerine kimlik sordum ve sicil, isim/soyisimlerini aldım. Görevli memur daha önce yaşadığımız şekilde evimizde bomba yapıldığına dair ihbar olduğunu, çuvallar taşıdığımızı, evden metalik sesler geldiğine dair ihbar olduğunu belirtti. Kendilerine daha önce de geldiklerini ve bu durumun artık rahatsız ettiğini, huzurumuzun kaçtığını belirttim. Hatta dilerlerlerse evi arayabileceklerini de söyledim ancak polis buna gerek olmadığını belirtti. Daire kapısında şüphelendiğiniz, husumetiniz olan biri var mı diye sordu. İçeri girmediler ancak iznim olursa garajıma ve apartman depoma bakabileceklerini söyleyince kendilerine yardımcı da oldum. Daha sonra apartman kapımın önünde ekip araçlarının önünde konuşmaya başladık. Görevli polis bunu birinin kasıtlı yapabileceğini de belirtti ancak asılsız ihbarı yapan ihbarcı ortaya çıkmadıkça bu ihbar 100 kere de gelse görev icabı 100 kere kapıma dayanmak zorunda olduğunu söyledi.Semt karakoluna giderek şikayetçi olabileceğimi iletti.
Evde eşim ile birlikte 2 kişi yaşıyoruz ve bırakın bu büyüklükte ithamları en ufak bir rahatsızlığımız olamaz çevremize. Polisler ile konuşurken tüm mahalle sakinleri balkondan bizleri izliyordu ve inanın kendimizi gerçekten bir suçlu gibi hissettik. Taşınalı 1-1,5 sene oldu ve insanlar bizleri çok da tanımadığı ve olayın içeriğini bilmedikleri için ne gibi yargılarda bulundular tahmin edebiliyorum.
Ertesi gün sabah hemen karakola gidip savcılığa suç duyurusunda bulundum. Bu silekçeyi vereli yaklaşık 2 ay oldu ancak tarafıma ulaşan, sonuçlanmış hiç bir durum yok. Hatta olay no 'dan öğrendiğim kadarıyla dilekçem adliyeye gitmiş ancak henüz hiçbir savcının önüne ulaştırılmamış. Yaklaşık 1 ay önce konuyu BİMER'e de yazdım ancak oradan aldığım cevap özetle "iftara suçtur, Cumhuriyet Savcılığı'na başvurun" oldu.

Sonuç itıbarıyla; 2,5 aydır enufak bir sonuç alamıyoruz ve maalesef eşim bu nedenle psikolojik olarak aşırı şekilde yıprandı. Büyük bir tedirginlik ve korku içinde yaşıyor ve bu durum da beni çok tedirginleştiriyor. Sürekli bir şahısın kasıtlı olarak bunları yaptığını ve daha kötü başka şeyler de yapabileceğini düşünüyor ki bu konu da ben de kendisini haksız görmüyorum. Bu düşünceler ile huzurumuz gerçekten çok bozuldu. Tek talebimiz bu şahsın ortaya çıkarılıp kanun önünde yargılanması ve gerekli cezayı alması. Ancak belirttiğim gibi ilerleme kaydedilemiyor ve bu durum da bizi çok geriyor.

Bu asılsız ihbarları yapan şahısın ortaya çıkarılması ve cezalandırılması için hangi yolları izleyebilirim.
Yardımcı olabilirseniz gerçekten çok sevinirim.

Syg.