+ Konuyu Yanıtla
1 den 5´e kadar toplam 5 ileti bulundu.

Konu: Şüpheli teşhiş tutanağı

Şüpheli teşhiş tutanağı Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Dec 2015
    Nerede
    istanbul
    İletiler
    162
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Şüpheli teşhiş tutanağı

    merhabalar
    konu tutanak nasıl uygulanır hazırlanır?



    Hukuki NET Güncel Haber

    Şüpheli teşhiş tutanağı konulu yargıtay kararı ara
    Şüpheli teşhiş tutanağı konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    İZMİR
    İletiler
    20.772
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Şüpheli teşhiş tutanağı

    http://portal.ubap.org.tr/App_Themes...009-85-562.pdf
    Teşhis işleminin nasıl yapıldığı / yapılacağına dair açıklama olayı anlamanıza yardımcı olacaktır diye düşünüyorum

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Dec 2015
    Nerede
    istanbul
    İletiler
    162
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Şüpheli teşhiş tutanağı

    T.C.
    YARGITAY
    6.CEZA DAİRESİ
    ESAS NO:2012/990
    KARAR NO:2014/22699
    KARAR TARİHİ.15.12.2014



    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

    25.09.2007 günü müşteki N.. G..’ün emekli maaşını almak için Ziraat Bankası Şubesine giderek bankadan 470 YTL nakit parayı çekerek cebine koymak suretiyle bankadan çıktığı, bankanın önünde bekleyen suçun failinin müştekinin yanına yaklaşarak, “sen maaş farklarını almamışsın” diyerek müştekiye yardım etmek bahanesi ile yanına yaklaştığı, müştekinin maaş farkının olmadığını olursa banka görevlilerinin kendisine bildireceklerini beyan etmesi üzerine, zanlının "sen şuradan pul al" dediği, müştekinin yok dediği, cebinden parayı çıkardığı, zanlının parayı elinden aldığı, yakınanın ise pul almaya gittiği, pulu bankaya götürüp, maaş farkını istediği, banka görevlilerinin ise maaş farkı olmadığını söyledikleri, suçun failinin ise aldığı para ile olay yerinde ayrılması şeklinde gelişen ve mahkemece de kabul edilen olayda;

    Sanığın her aşamada suçu kabul etmediği, Burdur’a hiç gitmediğini savunduğu,

    Yakınanın ise beyanlarında herhangi bir eşkal vermediği, soruşturma aşamasında sadece fotoğraftan teşhis yaptığı, yargılama aşamasında da yakınanın zihin bulanıklığı içinde olduğunun gözlemlendiği, pedagog tarafından verilen raporda da, yaşlılığa bağlı olarak algılamada azalma, dikkatsizlik, daha yavaş düşünme, hareketlerde azalma olduğunun saptandığı,
    Yakınanın hükümden sonra 15.04.2014 günü de vefat ettiği,

    17.10.2007 tarihli fotoğraf teşhis tutanağının ise; yakınana suçun failinin de içlerinde bulunduğu hangi benzer resimler gösterilip bu fotoğraflar içinden teşhisi yaptırıldığı dosya kapsamından anlaşılamaması karşısında; suçun failinin sanık K.. Y.. olup olmadığı yönünde duraksamalar olduğu bir muhakkaktır. Bu sorunun çözülebilmesi için;

    Öncelikle teşhise dayanıklı belgeler getirtilip incelendikten, teşhise konu resmin arşive alınma tarihi ile teşhis tarihine göre de, sanığın fiziki görünümü gözlemlenip, denetime olanak verecek şekilde duruşma tutanaklarına yansıtılıp,

    Olayın gerçekleştiği banka ve çevresinde bulunan suç tarihindeki kamera kayıtları, araştırılıp temini halinde incelendikten sonra delillerin bir bütün halinde takdiri gerekirken eksik inceleme ile yetinilip, 17.10.2007 günlü fotoğraf teşhis tutanağından başka cezalandırılmasına yetecek delillerin neler olduğu da denetime olanak verecek şekilde karar yerinde gösterilmeden, yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,

    ben bu karardan şunu anlıyorum,şüpheli teşhiş tutanağı harici mahkumiyet verilemez.

    - - - Updated - - -

    T.C
    YARGITAY
    CEZA GENEL KURULU
    ESAS NO: 2013 / 6-329
    KARAR NO: 2014 / 536
    KARAR TARİHİ: 02.12.2014

    ÖZET: Somut olayda; öncelikle her ne kadar mağdur İ. ve tanık İ. tarafından sanık M.'in evinde bulunan kuru sıkı tabancalardan bir tanesi sanık H.'ın suçta kullandığı silah olabileceği şeklinde teşhis edilmiş ise de, tabancaların renk ve ebat olarak birbirine benzeyebileceği, tabanca üzerinde sanık H.'ın parmak izinin tespit edilememiş olması ve bu silahın suçta kullanılan silah olduğuna dair hiçbir maddi delilin bulunmaması karşısında, sanık M.'in evinde bulunan kuru sıkı tabancanın sanık H.'ın suçta kullandığı silah olduğunun kabulünün mümkün olmaması, sanık M.'in PTT şubesinde çalışan mağdur İ. tarafından hiçbir aşamada teşhis edilememiş olması, tek görgü tanığı olan İ.'in olaydan hemen sonra aynı gün verdiği ifadesinde, eylemi gerçekleştiren sanık H. ile birlikte hareket eden ikinci kişiyle ilgili olarak, yüzünü göremediği için teşhisde bulunamayacağı ve sadece boy ve kilo olarak benzediği yönünde anlatımda bulunması hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın yağma suçunu işlediği hususu şüphe boyutunda kalmakta ve sübuta ermemektedir. Bu itibarla, yüklenen suçu işlediği hususunda her türlü şüpheden arınmış, kesin ve inandırıcı delil bulunmayan sanığın beraatına ilişkin yerel mahkeme direnme hükmü isabetli olup onanmasına karar verilmelidir.(5237 S. K. m. 148, 149, 150)

    DAVA: Nitelikli yağma suçundan sanık M. A.'ın beraatına ilişkin, Kartal 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 31.12.2008 gün ve 154-615 sayılı hükmün katılan vekili ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 01.07.2010 gün ve 14322-12011 sayı ile;

    "... II- Sanık M. A. hakkında kurulan hükmün incelenmesine gelince,

    20.02.2008 tarihli iki ayrı tutanak ile sanığın görgü tanığı İ. M. tarafından, diğer sanıkla birlikte olay yerinden kaçan şahıs olarak boy ve kilo anlamında fiziki olarak, ayrıca sanığın evinde yapılan usulüne uygun arama sonucu elde edilen siyah renkli kuru sıkı tabancanın olayda kullanılan silah olarak hem yakınan hem de anılan tanık tarafından teşhis edildiğinin anlaşılması karşısında; oluşa ve dosya içeriğine göre yağma suçu sübut bulduğu halde mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatına karar verilmesi...",

    İsabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.

    Yerel mahkeme ise 07.04.2011 gün ve 316-145 sayı ile;

    "... Tanık İ. M.'nin yüzünü görmediği, sadece koşarken arkadan gördüğü kişiye sanık M. A.'ı boy ve kilo olarak benzettiği yönündeki teşhis işlemi ile olay sırasında hakkında mahkumiyet hükmü kesinleşen H. Y.'ın elinde gördüğü silahın daha sonradan sanık M. A.'ın evinde ele geçen kuru sıkı tabir edilen silah olduğu yönündeki hayatın olağan gerçeklerine uygun düşmeyen bu teşhis işlemi ve katılanın olay sırasında kendisine silah doğrultan hakkında verilen mahkumiyet hükmü kesinleşen H. Y.'ın elindeki silahın olaydan sonra sanık M. A.'ın evinde ele geçen kuru sıkı tabir edilen silah olduğu yönündeki teşhis işlemi dışında sanığın atılı suçu işlediğine dair her türlü kuşkudan uzak, mahkumiyetine yeter derecede kesin ve somut başka bir delil bulunmadığı, sanığın hakkında mahkumiyet hükmü verilen H. Y. ile birlikte bu yağma suçunu işlediği yönünde mahkememizde oluşan kuşkuların giderilemediği, kuşku durumunda sanık lehine yorum yapılması gerektiği yönündeki ceza hukukunun genel ilkeleri de nazara alınarak sanık M. A.'ın üzerine atılı yağma suçunu işlediğinin sabit olmadığı...",

    Gerekçesiyle direnerek, ilk hükümdeki gibi sanığın beraatına karar vermiştir.

    Bu hükmün de katılan vekili ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.04.2013 gün ve 261041 sayılı "bozma" istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır:

    KARAR: Sanık H. Y. hakkında yağma suçundan verilen mahkumiyet hükmü Özel Daire tarafından onanmak suretiyle kesinleşmiş olup inceleme, sanık M. A. hakkında kurulan hükümle sınırlı olarak yapılmıştır.

    Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın üzerine yüklenen yağma suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.

    İncelenen dosya kapsamından;

    12.12.2007 tarihinde saat 16.25 sıralarında PTT Cevizli şubesinde silahlı yağma eyleminin gerçekleştiği ve eylem sonucunda kasada bulunan 11.187 Liranın yağmalandığı,

    Soruşturma devam ederken 11.02.2008 günü Kartal Asayiş Büro Amirliğini telefonla arayan ve kimliğini vermeyen bir erkek şahsın, suç tarihinde PTT Cevizli şubesinde işlenen yağma suçunun "Keskes Hakan" lakaplı H. Y. ile sürekli birlikte dolaştığı arkadaşları E. K. ve M. A. tarafından işlendiği, bu bilgiye Hakan'ın Ersin ve Mehmet ile konuşmalarına şahit olması neticesinde ulaştığı yönünde ihbarda bulunduğu,

    Bu ihbar üzerine H. Y., M. A. ve E. K.'un gözaltına alındıkları,

    20.02.2008 günü kolluk görevlilerince avukat huzurunda yapılan teşhis işlemi sonucunda, yağma eyleminin gerçekleştiği sırada tek başına PTT şubesinde çalışan İ. G.'in H. Y.'ı yüzüne kar maskesi takarak, silahla eylemi gerçekleştiren kişi olarak teşhis ettiği, M. A. ve E. K.'u teşhis edemediği,

    Olayın görgü tanığı olan İ. M.'nin H. Y.'ı, olay esnasında PTT şubesinin merdivenlerinden elinde kısa siyah renkli bir tabanca ile kar maskeli olarak inen daha sonra kar maskesini çıkartan, elinde bulunan tabancayı ve kafasından çıkarttığı kar maskesini montunun cebine koymaya çalışan kişi olarak boy, kilo ve yan profilden, M. A.'ı ise olay anında PTT şubesinin bulunduğu sokaktan aşağı doğru koşarken gördüğü şahıs olarak boy ve kilo yönüyle teşhis ettiği,

    Sanık M. A.'ın evinde yapılan aramada iki adet kuru sıkı tabanca ve bir adet kasatura olarak tabir edilen bıçağın ele geçirildiği, bu tabancalardan sürgü kısmında COMBAT-PP Cal.9 mm P.A Knall ibareleri, gövde kısmında ise 15... seri numarası yazılı bulunan siyah renkli ve siyah kabzalı kısa 9 olarak isimlendirilen kuru sıkı tabancanın İ. G. ve İ. M. tarafından olayı gerçekleştiren şahsın elinde bulunan tabanca olarak teşhis edildiği,

    21.02.2008 günlü Kriminal Polis Laboratuvarı Ekspertiz raporunda; suçta kullanıldığı iddia edilen tabancanın 6136 sayılı Kanuna göre yasak niteliğe haiz ateşli silahlardan olmadığı, ilk bakışta ateşli bir silahtan ayırt edilebilmesinin zor olduğu bilgilerine yer verildiği,

    Anlaşılmaktadır.

    Müşteki İ. G. kollukta özetle; olay günü Cevizli PTT Şubesinde gişe memuru olarak tek başına çalıştığını, saat 16.25 sıralarında V. Y. isimli kişinin işlemini yaptığı sırada kapıdan içeriye 40-45 yaşlarında, 160-170 cm boylarında, kısa kıvırcık saçlı, gür bıyıklı, esmer, doğu şiveli, siyah deri montlu, siyah kadife pantolonlu bir şahsın girdiğini ve havale kâğıtlarının bulunduğu masaya giderek bir şeylerle oyalanmaya başladığını, V. Y. isimli kişinin işlemi bitip şubeden ayrıldıktan sonra eşkâlini verdiği şahsın kar maskesini başına geçirip bulunduğu bölüme gelip küçük bir tabancayı doğrultarak yere yatmasını istediğini, sonrasında kendisini yüz üstü yere yatırıp "10 dakika yerde yatacaksın aksi halde seni öldürürüm" diye tehdit ettiğini, yere yattığı sırada maskeli şahsın masanın çekmecesinde bulunan 12.000 YTL’nin üzerindeki parayı poşete koyarak şubeden ayrıldığını, V. Y. isimli kişinin işlemini yaparken şubenin önünde ve cam dibinde 165-170 cm boylarında bir şahsın sırtını cama dayamak suretiyle Keban Sokak istikametine baktığını, yüzünü görmediği için eşkalini veremeyeceğini, bu şahsın şubeden parayı alarak kaçan şahıs ile birlikte hareket eden şahıs olabileceğini belirtmiş,

    Savcılıkta da benzer şekilde anlatımda bulunarak, eylem sırasında şubede sadece tek bir kişi olduğunu, yerde yattığı için dışarıda yardım eden kişi veya kişiler varsa bunları görmediğini ifade etmiş, sanık H. Y.’ı silahla ve maskeli şekilde yağma eylemini gerçekleştiren kişi olarak fotoğrafından teşhis ettiğini ifade etmiş, mahkemede de benzer şekilde anlatımda bulunmuş,

    Olayın tek görgü tanığı olan İ. M. kollukta özet; olay günü saat 16.30 sıralarında bir işi için PTT şubesinin bulunduğu Kartal Bankalar Caddesi Keban Sokağa girdiğinde PTT şubesinin önünde koyu renkli giyimli, tahminen 30-35 yaşlarında, eşkâlini göremediği siyah saçlı bir şahsın sokağın aşağısına doğru koştuğunu gördüğünü, bu esnada hemen 10 metre ilerisinde PTT önündeki merdivenlerden inen, başından siyah renkli kar maskesi bulunan ve kar maskesini çıkarmaya çalışan tahminen 35-40 yaşlarında, orta boylu, normal kilolu, siyah pantolonlu, siyan deri montlu, bıyıklı, esmer, yüzünü tam göremediği kıvırcık siyah saçlı bir şahsı, koşar adımlarla ilk koşan şahsın koştuğu yöne doğru koşarken elinde siyah renkli kısa ufak bir tabanca ile gördüğünü, şahsın tabanca ve kar maskesini montunun cebine koymaya çalıştığını, bu iki şahsın sokak sonuna kadar koştuklarını ve sokağın soluna girerek ortadan kaybolduklarını, PTT şubesinin içine baktığında kimseyi göremediğini, yaklaşık 1-2 dakika sonra PTT görevlisi olduğunu öğrendiği İ. G.’i vezne kısmının arka tarafından yerden kalkarken gördüğünü, olaya kısa bir şekilde tanık olduğu için şahısları teşhis edeceğini tahmin etmediğini, çünkü şahısların yüzlerini net göremediğini belirtmiş,

    Yargılama aşamasında talimatla alınan ifadesinde; olay günü PTT Cevizli Şubesinin bulunduğu sokakta yürürken, önünden iki kişinin kaçarak uzaklaştığını, sanık H. Y.'ın tam önünden geçip gittiğini, diğer sanık M. A. ile aralarında 30-40 metre olduğunu, Hakan'ın tam önüne geldiğinde maskeyi çıkarttığını, onu profilden gördüğünü, karakolda H. Y. ile M. A.'ı teşhis ettiğini, Hakan tam önünden geçtiği için onu yüzünden teşhis ettiğini, Mehmet'i ise kılık kıyafeti, boyu, kilosu, saç renginden teşhis ettiğini, ellerindeki silahları karakolda gösterdiklerini, bu silahlardan Hakan'ın kullandığını teşhis ettiğini anlatmış,

    Uzun aramalara rağmen bulunamadığı için talimatla ifadesine başvurulmasından sonra kendisine bir şekilde ulaşıldığı ve vicdani yönden rahatsız olduğu gerekçesiyle mahkemede hazır olduğunu belirten tanık İ. M.'ye hazır bulunan sanıklar Hakan ve Mehmet gösterilip sorulduğunda, PTT’den çıkan kişinin kılık kıyafet itibariyle huzurda bulunan Hakan’a benzediğini, diğer şahsın 30-40 metre ilerde koştuğunu, sanıklardan Hakan’ı işaret ederek profilden saç kıvrımlarından tanıdığını, diğerinin yüzünü görmediğini dile getirmiş,

    Hakkında yağma suçundan verilen mahkûmiyet kararı Özel Daire tarafından onanmak suretiyle kesinleşen inceleme dışı sanık Hakan aşamalarda özetle; trafik takip işi yaptığını, M. A.’ı komşusu ve çocukluk arkadaşı olduğu için iyi tanıdığını ve sürekli görüştüklerini, kredi kartlarından dolayı bankalara borcu olduğunu, ancak ödeme gücü olmadığını ve herhangi bir ödemede de bulunmadığını, yapılan teşhis işlemlerini ve suçlamaları kesinlikle kabul etmediğini, yağma suçunu işlediği yönünde herhangi bir yerde konuşma yapmadığını ifade etmiş,

    Bozmadan sonra yapılan tüm duruşmalara da katılan sanık Mehmet aşamalarda özetle; olay günü kaynak ve pimapen işi yapan F. I.’a ait K. T.’de bulunan dükkanda çalıştığını, teşhis işlemlerini kabul etmediğini, çünkü müşteki ve tanığın kendisini siyah saçlı olarak teşhis ettiklerini, oysa görüldüğü gibi sarışın olduğunu, dolayısıyla teşhislerin doğru olmadığını, Hakan’ı komşusu ve çocukluk arkadaşı olduğu için tanıdığını ve görüştüğünü, kredi kartlarından dolayı bankalara yaklaşık 20-25.000 Lira civarında borcu olduğunu, bu borçların bir kısmı nedeniyle cezaevinde yattığını, Hakan'ın yapmadığı işleri yapmış gibi anlatmak şeklinde kötü bir huyu olduğunu, ancak bu olayla ilgili olarak konuştuğunu duymadığını, evinde ele geçirilen kuru sıkı tabancalar ve bıçağı mahallelerinin durumu nedeniyle caydırıcı olması amacıyla evde bulundurduğunu, kuru sıkı tabancalarla herhangi bir suç işlemediğini belirtmiştir.

    Uyuşmazlığa konu olan yağma suçu 5237 sayılı TCK'nun 148 ila 150. maddelerinde düzenlenmiş olup, 148. maddenin 1. fıkrasında suçun temel şekli, 2. fıkrasında senedin yağması, 3. fıkrasında cebir karinesine yer verilmiş, 149. maddede nitelikli yağma, 150. maddede ise hukuki bir ilişkiye dayanan alacağın tahsili amacıyla yağma ile yağmada değer azlığı yaptırıma bağlanmıştır.

    Yağma suçunun basit şekli 5237 sayılı TCK'nun 148/1. maddesinde; "Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştirileceğinden ya da malvarlığı itibariyle büyük bir zarara uğratılacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya alınmasına karşı koymamaya mecbur bırakılması" biçiminde tanımlanmıştır. Buna göre kişinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştirileceği ya da malvarlığı bakımından büyük bir zarara uğratılacağından bahisle tehdit edilerek veya cebir kullanılarak, bir malı teslime veya alınmasına karşı koymamaya mecbur bırakılması yağma suçunu oluşturur.

    765 sayılı Türk Ceza Kanununda "gasp" olarak tanımlanan yağma, esasında cebir veya tehdit kullanmak suretiyle yapılan cebri bir hırsızlıktan ibaret olup, bir kimsenin taşınabilir bir malını cebir veya tehdit kullanarak almaktır. Hırsızlık ile yağma suçları ortak unsurlara sahip olmakla birlikte yağmanın hırsızlığa oranla sahip olduğu ilave unsur, malı almak için cebir veya tehdit kullanılmasıdır.

    Amacı, somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suçu işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden biri de, öğreti ve uygulamada; "suçsuzluk" ya da "masumiyet karinesi" olarak adlandırılan kuralın bir uzantısı olan ve Latincede; "in dubio pro reo" olarak ifade edilen "şüpheden sanık yararlanır" ilkesidir. Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkumiyetine karar verilebilmesi bakımından gözönünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlaka sanık yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği veya gerçekleştirilme biçimi konusunda bir şüphe belirmesi halinde de geçerlidir. Sanığın bir suçtan cezalandırılmasına karar verilebilmesinin temel şartı, suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak kesinlikte ispat edilebilmesidir. Gerçekleşme şekli şüpheli veya tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti, herhangi bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı, bu ispat, hiçbir şüphe ya da başka türlü oluşa imkan vermemeli, toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp, diğer kısmı gözardı edilerek ulaşılan kanaate değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermek anlamına gelecektir.

    Bu bilgiler ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;

    İnceleme dışı olan sanık Hakan'ın olay günü bir kişi ile birlikte PTT Cevizli şubesinde silahlı yağma eylemini gerçekleştirdiğinin sabit olduğu somut olayda; öncelikle her ne kadar mağdur İlhan ve tanık İbrahim tarafından sanık Mehmet'in evinde bulunan kuru sıkı tabancalardan bir tanesi sanık Hakan'ın suçta kullandığı silah olabileceği şeklinde teşhis edilmiş ise de, tabancaların renk ve ebat olarak birbirine benzeyebileceği, tabanca üzerinde sanık Hakan'ın parmak izinin tespit edilememiş olması ve bu silahın suçta kullanılan silah olduğuna dair hiçbir maddi delilin bulunmaması karşısında, sanık Mehmet'in evinde bulunan kuru sıkı tabancanın sanık Hakan'ın suçta kullandığı silah olduğunun kabulünün mümkün olmaması, sanık Mehmet'in PTT şubesinde çalışan mağdur İlhan tarafından hiçbir aşamada teşhis edilememiş olması, tek görgü tanığı olan İbrahim'in olaydan hemen sonra aynı gün verdiği ifadesinde, eylemi gerçekleştiren sanık Hakan ile birlikte hareket eden ikinci kişiyle ilgili olarak, yüzünü göremediği için teşhisde bulunamayacağı ve sadece boy ve kilo olarak benzediği yönünde anlatımda bulunması hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın yağma suçunu işlediği hususu şüphe boyutunda kalmakta ve sübuta ermemektedir.

    Bu itibarla, yüklenen suçu işlediği hususunda her türlü şüpheden arınmış, kesin ve inandırıcı delil bulunmayan sanığın beraatına ilişkin yerel mahkeme direnme hükmü isabetli olup onanmasına karar verilmelidir.

    Çoğunluk görüşüne katılmayan üç Genel Kurul Üyesi; "yerel mahkeme direnme kararının isabetsiz olduğu ve bozulması gerektiği" yönünde karşı oy kullanmışlardır.



    Sonuç: Açıklanan nedenlerle;

    1- Usul ve kanuna uygun bulunan Kartal 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.04.2011 gün ve 316-145 sayılı direnme kararının ONANMASINA,

    2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİNE, 02.12.2014 tarihinde yapılan müzakerede oyçokluğuyla, karar verildi.

    - - - Updated - - -

    YARGITAY 13. Ceza Dairesi
    Esas No : 2012/6606
    Karar No : 2013/15520

    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:

    Müşteki Zöhre Kaya’nın 02/10/2007 tarihli tutanakta evinden hırsızlık yapan şahsın E... adlı şahıs olduğunu belirttiği, ayrıca resimleri gösterilen şahıslardan A... ve E... isimli şahıslarıda teşhis ettiğini belirttiği, ancak müştekinin 28/06/2008 tarihli tutanakta ise kendisine gösterilen resimlerden sanıklar ...’ı teşhis edip evinden hırsızlık yapan şahısların bu kişiler olduğunu iddia etmesi karşısında maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için müştekinin çelişkili beyanları dikkate alınarak sanıkların atılı suçu işlediklerine dair soyut iddia dışında delil olmaması nedeniyle sanıkların beraatleri yerine yazılı şekilde karar verilmesi,

    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ile üst Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 23/05/2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    İZMİR
    İletiler
    20.772
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Şüpheli teşhiş tutanağı

    Ben de şunu biliyorum,
    her 2+2 4 etmez.

  6. #5
    Kayıt Tarihi
    Dec 2015
    Nerede
    istanbul
    İletiler
    162
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Şüpheli teşhiş tutanağı

    yani bu kararları yok sayıyorum dikkate almıyormuyum demek istiyorsunuz

+ Konuyu Yanıtla

Bu sayfada bulunan kavramlar:

teshis tutanagi

combat-pp cal 9mm p.a knall

internetden supeli tutanagi

fotografli teshis tut

Forum

Benzer Konular :

  1. Şüpheli Ölüm
    Babam vefat etti. Kalp krizi deniyor. Ama sapasağlam idi, bir tek şeker hastalığı vardı. Şüpheli gibi geliyor bana. Otopsi yaptırıp ölüm nedenini ve...
    Yazan: kavgala Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 26-06-2019, 04:07:08
  2. [Ceza davaları] sadece müşteki,şüpheli teşhis tutanağı,tanık ile mağdura ceza verilir mi?
    Merhabalar hırsızlık olaylarında bir kişiye evet hırsızsın,suçlusun diyebilmek için, somut delillerin olması gerekmiyor mu? mesela kamera kaydı...
    Yazan: yasmur1982 Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 3
    Son İleti: 10-05-2016, 21:39:36
  3. [Ceza davaları] hırsızlık olayında sadece deliller kısmında müşteki,şüpheli teşhis tutanağı,tanık ile sanığa ceza verilir mi?
    selamlar ne kamera kaydı var ne olay yeri fotoğraf var nede parmak izi
    Yazan: yasmur1982 Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 8
    Son İleti: 10-03-2016, 21:35:11
  4. [Ceza davaları] Şüpheli teşhiş tutanağı
    Merhabalar bir hırsızlık ceza davasında tanığın şüpheli teşhiş tutanağı yapılarak sadece buna dayanarak ceza verilir mi? Tanığın yine ifadesinde...
    Yazan: yasmur1982 Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 21
    Son İleti: 16-02-2016, 13:49:37
  5. Müşteki şüpheli
    geçen sene öss sınavı dönemlerinde arkadaşta kalırken orda bir küçük çaplı arkadaşımla komşuları arasında kavga olmuıştu adam bana ve arkadaşıma...
    Yazan: fetih46 Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 4
    Son İleti: 12-07-2010, 23:11:24

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.