Merhaba;

Bir kaç yıl önce daha önceden tanışıklığım olan bir zate firmamdan malzeme veriyordum, ilk başlarda ödemeyi nakit yapan zat daha sonra açık hesap çalışmaya başladı biz de bu hususta bir yanlışlık görmedik.

Ancak şahıs en son aldığı malzemelerin bedellerini ödemekte güçlük çekti ve nakit olarak ödeyemedi. Ben bunun üzerine şahsın borcunu kendi şirketime nakit olarak ödedim ve şahısdan bana bazı malzemeleri borcu karşılığı vermesini istedim. O şekilde borcunu yaklaşık bir 700 milyon TL. noksanına kapattık.

Aradan geçen 3 sene gibi bir zamandan sonra şahıs benim firmam tarafından kendisinden malzeme alındığını iddia ederek ve eski tarihe ait ve bize tebliğ edilmeyen bir irsaliyeli fatura düzenleyerek önce ilamsız olarak icraya vermiş biz buna itiraz edince de mahkemeye vermiş.

Öncelikle yukarıda belirttiğim gibi böyle bir fatura firmamıza hiç bir şekilde ulaştırılmadı, ayrıca irsaliyeli fatura üzerinde teslim alan kısmına kendileri uyduruk bir imza atmışlar.

Mahkeme devam ettikçe bunlar biri kendi akrabaları diğeri de bu akrabalarının gönül ilişkisinde bulunduğu ve kendi işyerlerinde sekreter olarak çalışan bir bayandan oluşan iki kişiyi şahit olarak istediler. Son celseden önce de delil sunacaklarını belirttiler ancak delil sunmadılar veya sunamadılar, delil sunacakları celsede şahitlerin dinlenmesini ve bizim kendi iddiamızı ispat etmemizi istediler, bizim iddiamız firma olarak böyle bir borcumuzun olmadığı ve firma olarak böyle bir mal alımı yapmadığımız yönünde.

Şimdi benim öğrenmek istediğim bu aşamadan sonra ne gibi gelişmeler olabilir? Ne yapmalıyız? Mahkeme nasıl seyreder? Burada ispat yükümlülüğü bizdemidir, yoksa sahte imzalı ve tarafımıza ulaşmayan faturalarla borçlu olduğumuzu iddia eden, aslında bize borçlu olan bu dolandırıcı çetesindemidir.

Aslında bir avukat tuttuk bu iş için ama ben yine de emin olmak için sizlerin deneyim ve görüşlerinden de bir fikir edinmek ve öneri almak istedim.

Cevaplarınız ve yardımlarınız için şimdiden çok teşekkür ederim.