Olur,olmaz konularla sizi de meşgul ediyoruz.İzin veriirseniz,bu gün değişik bir şey yapmak isterim: Bilirsiniz yarın 2 Temmuz..Madımak yüz karasının 14.yılı..
Bu sabah Aydınlık dergisinde okuduğum yazıyı aktarmak istedim:
SORUN!
Sorun dostlar!Her gün sorun!14 yıl önce 2 Temmuz günü’’Yanın! Geberin!’’diye diye Sivas’ta Madımak Otelinde 37 ‘Adam gibi Adam’ı nasıl yaktınız?Sorun!Nasıl kıydınız,o vatan sevdalılarına;yapıtlarıyla ülkeyi ışığa boğan o aydınlara,sanatçılara?
Yineleyelim:Siz nasıl müslüman’dınız?Kura’anda Yüce Tanrı bile:’’Din dayatılmaz’’derken; can almayı en büyük vebal sayarak:’’Kulumdam gasp ettiğin hiçbir hak,aldığın hiçbir can için bana gelme!Kuluma git;eşine,evlatlarına git!’’derken siz nasıl kıydınız,o eşsiz bilge insanlara?
Siz de,77 ceddiniz de;kin nefret üreten,kardeşe düşüren o kıyıcı ağababalarınız da bu vebali,bu acımasızlığı,kıyamete kadar,bir damga gibi alın şakınızda taşıyacaksınız!Ve kıyamet günü bile ödeyemeyeceksiniz o güzel insanların bahasını!Hiçbir şer(riniz),bu denliaşağılamadı insanı;bu denli kirletmedi ölümü!Siz nasıl Müslümansınız?
YILMAZ GRUDA
Madımak kurbanlarını saygı ve rahmetle,canileri lanetle anıyoruz.
Saygılarımla.
Madımak Otelde feci bir şekilde hayatını kaybedenleri saygı ve rahmetle anıyor, olaya sebebiyet verenleri de KINIYORUM.
Geçmişi bu güne taşımadan; Sıvas başta olmak üzere, tüm illerimiz katliam yeri değil, birlik beraberlik içinde, daima el ele, ülkemizi en iyiye en güzele en ileriye götürecek hedef alanları olmalıdır.
Sayın AV. muratsadioğlu hatırlatğınız için sağolun sanki dün gibi ne kadarda çabuk geçmiş zaman ölenlerin hepşine Allah rahmet eylesin geride kalanlarına sabırlar dilerim.
Muhibe Akarsu - 35 yaşında,
Muhlis Akarsu - 45 yaşında, sanatçı
Gülender Aka - 25 yaşında
Metin Altıok - 52 yaşında, şair, yazar
Ahmet Alan - 22 yaşında
Mehmet Atay - 25 yaşında, gazeteci
Sehergül Ateş - 30 yaşında
Behçet Aysan - 44 yaşında, şair
Erdal Ayrancı - 35 yaşında
Asım Bezirci - 66 yaşında araştırmacı, yazar
Belkıs Çakır- 18 yaşında
Serpil Canik - 19 yaşında
Muammer Çiçek - 26 yaşında, aktör
Nesimi Çimen - 62 yaşında, şair, sanatçı
Carina Cuanna - 23 yaşında, Hollandalı gazeteci
Serkan Doğan - 19 yaşında
Hasret Gültekin - 26 yaşında şair, sanatçı
Murat Güneş
Murat Gündüz - 22 yaşında
Gülsüm Karababa - yaşında
Uğur Kaynar - 37 yaşında, şair
Asaf Koçak - 35 yaşında, karikatürist
Koray Kaya - 12 yaşında
Menekşe Kaya - 17 yaşında
Handan Metin - 20 yaşında
Sait Metin - 23 yaşında
Huriye Özkan - 22 yaşında
Yeşim Özkan - 20 yaşında
Ahmet Öztürk - 21 yaşında
Ahmet Özyurt - 21 yaşında
Nurcan Şahin - 18 yaşında
Özlem Şahin - 17 yaşında
Asuman Sivri - 16 yaşında
Yasemin Sivri - 19 yaşında
Edibe Sulari - 40 yaşında, sanatçı
İnci Türk - 22 yaşında
Kenan Yılmaz - 21 yaşında
İnsanın insana yapabileceği en büyük kötülük herhalde canını almaktır. Hele bu can alış, düşünceleri, mezhebi, ırkı, dini, rengi vb. kendisinden farklı diye ortaya çıkıyorsa bu tam bir barbarlıktır.
Aslında bu barbarlık örnekleri bizlere has değildir, bugün demokrasiden?!!! dem vuran Fransa Katolik-Protestan Savaşları'na ve barbarlığın en aşağılık örneklerine anayurtluk etmiştir. Gelişmiş Batının geçmişi bu tarz sayısız örneklerle doludur.
Çorum ve Maraş Katliamları'nın altyapısını, Türk-Kürt çatışması çıkarmaya çalışanların hangi dış odaklardan güç aldığını anlayamamış toplumumuz , dün barbarlık abidesi Batının alttan alta ve artık neredeyse açıktan verdiği gazı hala almaya devam etmektedir.
Dünün insan yakıcılarına, bir de bu gözle bakın. Olaylarda sorumluluğu olanlar sonrasında nerelere, hangi makam ve mevkilere gelmişler, maşalar hangi ülkelere gitmişler ve hala oralarda yaşıyorlar.
Ben bu işte iki ironi görüyorum: Birisi bugün Alevilerin bir kısmının; dün 37 canın kaybında bizzat sorumluluğu olan Batıya sırtını dayamış ve oralardan medet umuyor olması, ikincisi ise olaylarda idari sorumluluğu bulunanların kapılandıkları siyasi görüşe, bu seçimde oy vereceklerini beyan etmeleri...
Tabi asıl ironi ise şu : 37 insanın yakılarak katledildiği Madımak Otel'in altında şimdi bir kebapçı faaliyet gösteriyor.
12 yaşındaki Koray Kaya başta olmak üzere katledilenlere Tanrı'dan rahmet diliyor, failleri ise lanet ve nefretle kınıyorum.
1-Yakılacak kişinin özellikleri:
a-Öncelikle düşünen,ışık saçan kısaca aydın biri olacak.
b-Bizim gibi düşünmüyor olacak
c-Eser’i olacak.Bu eser’in edebi,sosyolojik,sanatsal olması fark etmez.
d-Kurban laik,demokrat ve özellikle Atatürkçü olacak.
Bu çok önemli:çünkü bunlar illa da ‘’Cumhuriyet,Atatürk Devrimleri ve İlkeleri’’ diye dayatırlar.İflah olmaz laik’tirler..
2-Kullanılacak Malzeme:
Tecrübe ile sabittir ki: Benzin malzemenin kralıdır.Bidon bidon taşırsın kimsenin ruhu duymaz.
Bu arada yangından kaçan olursa,vurmak için 1-2 silah da fena olmaz.
3-Olay yeri:Bunu artık biliyoruz:Otel,Motel,Kıraathane,Kitaplık en uygun yerlerdir.
Buraların yangın merdiveni,otomatik yangın söndürme cihazları filan olmayacak.
4-Özellikle bu tür şiir yazanlar tercih edilmeli:
Çünkü beyaz bir gemidir ölüm
siyah denizlerin hep
çağırdığı
batık bir gemi
sönmüş yıldızlar gibidir
Yitik adreslere benzer ölüm
yanık otlar gibi Sen bu şiiri okurken
Ben belki başka bir şehirde ölürüm*
BAŞBAĞLAR Katliğamında ölenlerede(33)kişi Allahtan rahmet dilerim
5 Temmuz 1993 de Erzicanın kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar Köyüne Akşam ezanından sonra köye gelen yaklaşık 100 kişilik PKK'lı terörişt gurup,masum köylüleri tek tek evlerinden çıkararak köy meydanına toplayarak erkekeklerin üzerine kurşun yağdırıp köyü de ateşe verdiler.
29 kişi kursunlar sonucu 4 kişi de ateşe verilen evlerde diri diri yanarak katledildi.
Katliamı devlet yetkilileri ancak bir gün sonra haberdar olabildi.
Katliamı gerçekleştiren ve yardım edenlerden 16 sı yakalandı.
Ancak dava,22 Eylül 1997 de İzmir DGM de sadece 2 kişinin 14 ve 3;5 yıla mahkumiyetiyle son buldu.
Bugün, Sivas'ta Madımak Oteli'nin ateşe verilmesiyle başlayan ve 37 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayların 15'inci yıldönümü... Saygıyla anıyoruz!
İki temmuz
Bu gün iki temmuz yüreğim yasta
İçimde yaşıyor otuz sekiz can
Bedenim burada aklım Sivas’ta
İçimde coşuyor otuz yedi can
………..İçimde yaşıyor otuz sekiz can
Cehalet kokusu gelir derinden
Davacıyım kirli insan erinden
Yarın bu içimi bakın derinden
Miraca koşuyor otuz yedi can
………..İçimde yaşıyor otuz sekiz can
Sızlıyor vicdanım can pazarında
Korkar hep kaçarım dil azarında
Ölümsüzdür onlar hak nazarında
Ufkumda ışıyor otuz yedi can
………..İçimde yaşıyor otuz sekiz can
Ey düzen mizanın yoksa darası
Biter mi sanırsın yürek yarası
Hainlerde kalsın bu yüz karası
Şafağa taşıyor otuz yedi can
………..İçimde yaşıyor otuz sekiz can
Her gün yanıyorum içim madımak
Öz yurdumdan gelir göçüm madımak
Tuşmuş yüreğim saçım madımak
Vahşete şaşıyor otuz yedi can
………..İçimde yaşıyor otuz sekiz can
İlhamiyim içim kavrulur gider
Külüm namertlere savrulur gider
Bir gün yüce divan kurulur gider
Sabrımız taşıyor otuz yedi can
………..İçimde yaşıyor otuz sekiz can
Evet onların; değerli aydınlarımızın katledilişleri üzerinden tam 15 yıl geçti.
2 Temmuz 1993 tarihi ülkemiz tarihinin en kara günlerinden biri olarak belleklerimizden silinmiyor.Sözüm ona; bu kutsal din'imize inananlar asıl olarak inançsızlıklarını gösterdiler; Allah'ın verdiği ve ancak onun alabileceği canları acımasızca aldılar..
Tüm katledilen aydın'ların aziz anıları önünde saygıyla eğiliyorum..
Konu av.ferda tarafından (02-07-2008 Saat 21:36:14 ) de değiştirilmiştir.
Pir Sultan Abdal Şenlikleri için orada toplanan aydınlarımız bizi affettimibilmem ama biz kendimizi affetmemeliyiz. Gerçi bugün yobazlık bunu bir festivalin katliama dönüşmesi olarak göstermemek için ellerinden geleni yapıyorlarr ama acı gerçek duruyor. Müze olacak yerdede maalesef bir garip lokanta.
Buyurun size yıllar arasından gelen '' Aydın'' olmasada ''insan '' olan bir yürek. Ama o yürek yok bugün...
Hollandalı Carina Thuijs’ın yanmış cesedi, Türkiye’den doğduğu kasaba Doetinchem’e götürüldü ve orada defnedildi. Annesi, toprağa verilmesine rağmen biricik kızının öldüğüne inanmadı. "Kızım söylediği tarihte mutlaka gelecek" diyordu herkese.
Carina’nın dönüş bileti tarihinde havaalanına gitti. Uçak havaalanına indi. Ama Carina yoktu. Anne Thuijs, kızının öldüğünü o an anladı ve olduğu yere yığılıp kaldı. 22 yaşındaki Carina Thuijs’ın Sivas Madımak Oteli’ndeki son saatleri...
TARİH: 2 Temmuz 1993. Yer: Sivas/Madımak Oteli. Saat 13.30. Madımak Oteli’nin lobisi kalabalık. Lobidekiler, yarım saat sonra Pir Sultan Abdal Şenlikleri kapsamında Kültür Merkezi’nde başlayacak Arif Sağ’ın konserine gitmek için son hazırlıklarını yapıyor.
Carina Thuijs, aynı odada kaldığı Yasemin ve Asuman Sivri kardeşleri bekliyor. Bu arada lobidekileri izliyor.
Arif Sağ, sazının akordunu yapıyor.
Bir köşede Türk edebiyatının "ulu çınarı" 65 yaşındaki Yazar Asım Bezirci, iki büyük halk ozanı Muhlis Akarsu ve Nesimi Çimen ile muhabbet ediyor.
Bir başka grupta ise şairler bulunuyor: Metin Altıok, Dr. Behçet Aysan, Uğur Kaynar. Ekibin espri kaynağı, karikatürist Asaf Koçak da orada.
Semah ekibi bir köşede hocaları Kamber Çakır ile sohbet edip gülüyorlar. Carina, tek tük bildiği Türkçe sözcüklerle bu neşeli grubu anlamaya çalışıyor.
Herkesin kendisine gülümseyerek bakması çok hoşuna gidiyor. Hollanda’daki çekingenliği üzerinden atmasına, insanlarla rahat diyalog kurmasına kendisi de şaşırıyor.
Oda arkadaşları Yasemin ve Asuman’ın merdivenlerden inişini görüyor; el sallıyor onlara.
ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ İDİ
Carina, Türkiye’ye 11 gün önce 21 Haziran’da gelmişti.
Leiden Üniversitesi Kültürel Antropoloji Bölümü son sınıf öğrencisiydi. Bitirme tezini, sınıf arkadaşı Maryze Schoneveld ile birlikte hazırlayacaklardı. Tezlerinin konusu: Türk kadınlarının aralarındaki ilişkilerin nasıl yapılandığı; nelerle uğraştıkları ve aile içindeki rolleriydi.
Maryze, Hollanda’da yaşayan Türk kadınlarını; Carina ise Türkiye’deki kadınları araştıracak, sonra karşılaştırma yapacaklardı. Bu konuda kendilerine yardım edecek kişi ise aynı şehirde, Doetinchem’de yaşayan bir Türk, Rahmi Sivri idi.
Rahmi Sivri, Carina’yı Ankara Dikmen’de yaşayan akrabaları Sivri Ailesi’nin yanına gönderdi. Oteldeki Yasemin ve Asuman, bu ailenin kızlarıydı.
Yasemin Sivri, 18 yaşındaydı ve Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde okuyordu.
Asuman Sivri ise 16 yaşındaydı; lise ikinci sınıfta öğrenciydi. İkisi de Pir Sultan Abdal Derneği’nde görevliydi. Yasemin, derneğin kütüphane sorumlusu, Asuman ise semah ekibindendi.
Carina, bir ay konuk olacağı Sivri Ailesi’ni çok sevmişti. Bu arada, Ankara Üniversitesi TÖMER Dil Merkezi’nde bir ay sürecek Türkçe kursuna başlamıştı. Ardından Çorum’un Mollahasan Köyü’nde çalışmalar yapacaktı.
Bir yandan dil kursuna giden Carina, arta kalan zamanlarında Yasemin ve Asuman Sivri ile birlikte Pir Sultan Abdal Derneği’ne gidiyordu. Sivas’taki şenliğe gitmeyi çok istiyordu.
Yasemin ve Asuman, "Sivas’ta su bulamazsın, aç kalırsın, yatacak, kalacak yer bulamazsın" diyorlardı.
Carina, "Siz ne yerseniz ben de onu yerim, siz nerede kalırsanız ben de orada kalırım" diyordu sürekli.
30 Haziran günü otobüs Ankara’dan hareket ettiğinde, yolcular arasında en mutlu kişilerden biriydi Carina...
SAAT 14.00
Carina’nın el salladığını gören Yasemin ve Asuman ona doğru yürüyor. Asuman telaşlı; Carina’ya "Telefon geldi mi" diye soruyor. Hayır. Halbuki ağabeyi Yalçın Sivri saat tam 14.00’te arayacağını söylemişti. Yoksa haber tatsız mıydı; ondan mı aramıyordu? Yasemin kardeşini sakinleştiriyor: "Arar merak etme."
O sırada lobiye Aziz Nesin geliyor.
Herkes hazır; konsere gidilmek üzere otelin kapısına yöneliyorlar.
Cuma namazından çıkan 500 kişilik grup, taşlar ve sopalarla konserin yapılacağı Kültür Merkezi’ne saldırmaya başlamıştı.
Konseri izlemek için gelenler karşılık verince, çatışma çıkmış; polis grupları zor dağıtmıştı. Ancak, konsere gelenler dağıtılırken, saldırganların hedefinde Madımak Oteli vardı.
Oteldekiler dışarı çıkmıyor. Ortalığın sakinleşmesini bekliyor.
Konserin iptal edilmesi canlarını sıkıyor. Basın bildirisi hazırlayarak yasaklamayı kınamak istiyorlar. O sırada polis, otelin önünü kuşatmaya alıyor. Azgın kalabalık otelin önüne kadar geliyor.
SAAT 15.30
Carina ilk kez tedirgin oluyor. Çünkü sürekli gülen insanların yüzü ilk kez asılmaya başlıyor. Salonda gerginlik var.
Sorduğunda, "Türkiye’de olur böyle şeyler, aldırma" diyor arkadaşları. "Birazdan biter."
Biteceğe pek benzemiyor. Saldırganlar otele girmeye çalışıyor. Yönetmen Erdal Ayrancı, Ozan Hasret Gültekin, Şehir Planlamacısı Muammer Çiçek, üniversite öğrencileri Serkan Doğan, Murat Gündüz, Ahmet Özyurt otelin giriş kapısına masa ve sandalyelerden barikat kurmaya başlıyor.
"Yaşlılar, çocuklar yukarıya çıksın!" deniliyor.
Carina, Yasemin ve Asuman’la birlikte odasına çıkıyor. O sırada otele ilk taş atılıyor. Arkasından yüzlercesi mermi gibi yağıyor. Odadan kaçıyorlar. Otelin tüm camları birkaç saniye içinde kırılıyor. Carina herkes gibi koridorda taşların durmasını bekliyor, sessizce.
SAAT 16.30
400 yıl önce Pir Sultan’ı taşlayanlar, o gün dirilmişti sanki...
Kalabalığa katılımlar artıyor. Bağırıyorlar: "Kanımız aksa da zafer İslam’ın..."
Arif Sağ sürekli telefonla Ankara’yı arıyor; yetkilileri haberdar ediyor. Yanıt hep aynı: Korkmayın, askerler geliyor!
Bir avuç polis, kalabalığı otele sokmamak için var gücüyle çabalıyor.
Otelde bulunanlar çaresiz.
Barikatların arkasında bekleyenler, saldırırlarsa ne yapacaklarını konuşuyor. Herkesin elinde fırça sapı, süpürge sapı, sandalye ayağı var. Kimsenin aklından yangın geçmiyor...
SAAT 17.30
Carina, ekipteki kızlarla birlikte koridorda oturmayı sürdürüyor.
16 yaşındaki lise öğrencisi Özlem ve 17 yaşındaki üniversite öğrencisi Nurcan Şahin kardeşlerle sohbet ediyor.
Aynı anda Özlem, çantasından çıkardığı rengárenk iplerle üniversite öğrencisi 19 yaşındaki arkadaşı Handan Metin’in saçını örmeye başlıyor.
12 yaşındaki Koray Kaya, başını ablası 17 yaşındaki Menekşe Kaya’nın dizine koymuş, hiç sesini çıkarmadan yatıyor. O sırada yanlarına karikatürist Asaf Koçak geliyor; mızıka çalıyor.
SAAT 18.30
Kalabalık yedi saattir otelinde önünde. Gitmiyorlar. Bir anlık öfke olamaz bu. Kime, neden bu kin?
Kültür Merkezi önündeki Ozanlar Anıtı yıkılarak otel önüne getiriliyor; parçalara ayrılıp otele fırlatılıyor.
Mustafa Kemal’in "Cumhuriyeti biz burada kurduk" dediği kongre binasının önündeki büstü tahrip ediliyor.
SAAT 19.30
Kalabalık, içeridekilerin kellesini istiyor! Eşit olmayan bir savaş bu. Otelin lobisindeki telefon susmuyor. Olayların çıktığını öğrenen bazı aileler çocuklarını merak ediyor, çırpınıyor yavruları için.
Erzincan'ın Kemaliye İlçesi'nin Başbağlar köyünde, 13 yıl önce PKK tarafından yapılan katliamda hayatını kaybeden 33 kişi, olayın düzenlenen hüzünlü...
Yazan: Av.Fırat Bayındır Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
2023'te çıkan yeni kararla savcı...
03-05-2024, 10:58:57 in Ceza Hukuku