Berkin Elvan'ın annesi; Benim oğlumu Allah almadı, benim oğlumu benden Tayyip Erdoğan aldı diyor

[illegal]

Evet arkadaşlar, Berkin Elvan defnedildi. Henüz 15 yaşında bir çocuğun ölümüne üzülmeyen kalpsiz zaten insan değildir. Rabia işaretiyle şov yapanlar Berkin için ne yapar bilmem ama yanlı basının sansürlediği haberler de hepimizin haber alma özgürlüğünü sansürlüyor. Bu kadar yandaş, bu kadar yalaka, bu kadar ilkesiz bir basını uzun yıllardır görmemiştik.

Türkiye bugün polisin gaz kapsülüyle vurularak komaya giren ve 269 günlük yaşam mücadelesini kaybeden 15 yaşındaki Berkin Elvan’a ağlıyor. Elvan için ülkenin dört bir yanında halk sokağa dökülürken, cenaze töreni için de yüzbinler Okmeydanı’na akın etti. Berkin Elvan haberleri için ana akım medya yine dört maymunu oynarken, NTV’nin canlı yayınında yaşananlar ise pes dedirtti. NTV spikeri Erhan Ertürk, yabancı basında yer alan Berkin Elvan haberlerini sunduğu sırada, Berkin’in annesi Gülsüm Elvan’ın The Times gazetesinin haberinde de yer alan “Benim oğlumu Allah almadı, benim oğlumu benden Tayyip Erdoğan aldı” sözlerine sansür uyguladı. Ertürk, Gülsüm Elvan’ın “Benim oğlumu Allah almadı” cümlesini okuduktan sonra sessiz kalarak, başka bir haberle yayına devam etti.

GÜLSÜM ELVAN NE DEMİŞTİ?

Oğlunun ölüm haberiyle yıkılan Gülsüm Elvan dün Okmeydanı Hastanesi önünde yaptığı açıklamada ”Benim kuzumu Allah almadı, Tayyip Erdoğan aldı. Vay kuzum anan kurban olsun sana bu sefer de dayanacaktın. Bu acıya ben nasıl dayanırım Berkin. Bir kurşun da bana sıksınlar, yanına yollasınlar” demişti.
http://sozcu.com.tr/2014/gundem/ntvd...ansuru-469439/

Bir taraftan da başbakan bugünkü mitinginde "ne yaptım ben? adam mı öldürdüm? hırsızlık mı yaptım?" diyor. Sayın başbakan beddualara alışmış olabilirsin ama Berkin Elvan'ın annesinin ahı tutar. O Emniyet güçlerine de derhal talimat ver. Çünkü potansiyel tehlike yaratıyorlar. Halkın tek derdi İNSANCA MUAMELE görmek. Oralarda yürüyen bağıran insanlar PKK'lı değil, terörist değil, gavur değil, çoğu bir partiye üye bile değil. Yok ama sen kasıtlı olarak savaş çıkaracaksan, o zaman değil sokaktakiler evde zor tuttuğun %50 nin en az %49 u da senden hesap sorar.

[4/BPaxmahnhob]

Öncelikle şu yüzde konusunda anlaşalım. Kesinlikle AKP bu ülkede %50ye sahip falan değil. Sahip olduğu oy verenlerin yaş ortalamasıda oldukça yüksek. Zaten AKPnin gençleri olsaydı çoktan meydanlara salarlardı polislerle beraber ama yok. AKP bunu bildiği için bu kadar çok polis özellikle çevik kuvvet alımı yaptı senelerce. Az gelişmiş, gelişmişlik sürecinde ülkelerde görülen yarı diktatörümsü, sahte demokrasilerde, hemen hepsinde baştaki ya asker ya polis yığar. Ülkemiz aslında bu az gelişmişlik sürecinden daha öndeydi ama artık tam olarak, gerek yönetim şekli, gerek yolsuzluklar, gerekse iktidar partisine cahilce bağlılık açısından, tamamen ortadoğu ülkesi oldu. Şuan sınıf açısından az gelişmişlik diye bir kitap okuyorum, 1966 yılında yazılmış, kitapda bu tür ülkelerin ortak özellikleri yazıyor, 2 sayfa boyunca yazan her kelime, yazan her cümle Türkiyeyi anlatıyor. Açıkçası bu forumda konuları okurken hep tebessüm ediyorum, herkes öyle yazıyorki sanki adalet sistemi %100 çalışıyor, kanunlar süper uygulanıyor. Bugün polise gidiyorsun, "boşuna uğraşma davayla bişey çıkmaz" diyor, avukata gidiyorsun, "uzlaştıralım" diyor. Ülkenin başındaki hırsız, katil, vatan haini, bölücüyken ve hala koltuğunda hindi gibi kabarabilirken, normal vatandaş ne yapsın? imam cemaat ilişkisi oluyor tabi. Biri yazmış Apo Gül'e "sen 14 yaşında çocuğu koynuna almış biri olarak, 14 yaşında ölen çocuğu ne anlarsın" diye. Kaddafi halkı tarafından linç edilip, orasına burasına sopa sokmaya çalışırken, "ne kadar ilkel insanlar lan bunlar" falan demiştim. Şimdi Tayyibi ve sülalesini bana verseler bak neler deniyorum üzerlerinde.. Zaten kendisi ve birinci dereceden akrabaları kaçabilecek olsada, diğer yakınları ve yalakalarının sonu öyle olucak gibi geliyor. Son olarak bişey söylemek istiyorum, bugün cenazeye yürürken insanların suratına baktım, bir tanemi pis suratlı insan olmaz. AKPlilerin suratına bakıyorum, suratlarında meymenet yok. Cahil onlar demeyin, cahil olmaları suçsuz olmaları anlamına gelmez, kaldıki şu devirde cahil olmak bir seçimdir.

[Mirğan Gktrk]

Daha 17,... 17,... 17,.. bile değilmiş....

[admin]

Sayın üyeler aşağıda alıntı bir haber yayınlayacağım. Bu haberde Berkin Elvan'ın katil zanlılarının tespit edilerek cezalandırılması için açılan davanın seyri var. Haberi olduğu gibi yorum eklemeksizin yayınlıyorum..

Berkin Elvan'ın biber gazı fişeğiyle başından vurulmasına ilişkin soruşturma, polisin yolladığı yanlış liste ve 'Elimizde görüntü yok' yanıtı arasına sıkıştı kaldı
T24

İstanbul’da Gezi Parkı eylemlerinin sürdüğü 16 Haziran’da, evinin bulunduğu sokakta ekmek almaya giderken başına gaz bombasının isabet etmesi sonucu ağır yaralanan 15 yaşındaki Berkin Elvan, 269 gün sonra hayata veda etti. Radikal gazetesinden İsmail Saymaz’ın haberine göre, en son 16 kiloya düşen Elvan’ın vurulmasına ilişkin soruşturmada, aradan geçen sekiz ayı aşkın sürede hiçbir ilerleme olmadı. Berkin’in vurulduğu sokağa ait hiçbir görüntüye ulaşamadığını açıklayan polis ve savcılık, avukatların bulduğu üç tanığı da beş ay sonra dinledi. O sokakta polis görevlendirilmediğini ileri süren Emniyet, yanlış bir saate ait polis listesini savcılığa gönderdi. İfadesi alınan 14 polis ya o gün gaz tüfeği kullanmadığını ya Okmeydanı’nda olmadığını ya da hiçbir şey ‘hatırlamadığını’ ileri sürdü.



Çatışmanın içine düştü


İstanbul’daki Gezi Parkı’ndaki eyleme polis müdahalesinin olduğu 15 Haziran akşamı, şehrin birçok ilçesinde ertesi güne kadar sürecek gösteriler başlamıştı. İlk adreslerden biri de 15 yaşındaki Berkin Elvan’ın yaşadığı, sol muhalefetin hayli etkili olduğu Okmeydanı’ydı. Berkin Elvan, o gün saat 08.00 sularında, annesine ekmek almaya gittiğini belirterek evden çıktı. Eren Sokak’taki ekmek fırınına ilerlerken göstericilerle polis arasında çatışmanın içine düştü. Sokakta arkadaşlarından Muhammet Akkaya ile karşılaştı. Akkaya, aylar sonra savcılıkta vereceği ifadesinde, Berkin’in vurulduğu anı şöyle anlatacaktı:

“Sokakta polisle göstericiler arasında çatışma vardı. Berkin karşıda bulunan fırına ekmek almaya gidiyordu. Ben kendisine çıkmamasını söyledim. Beni dinlemedi. Polisin nişan alarak göstericilere attığı gaz kapsülü duvara çarpıp Berkin’in kafasına vurdu. Berkin yere düştü ve kafasında kanama başladı.”



Hiçbir kamera bulunamadı


Bir diğer tanık Sunay Yıldız’dı. İşyerine giderken yolda Berkin’i gördü ve “Nereye gidiyorsun?” diye sordu. Berkin, “Abi ekmek almaya gidiyorum” diye yanıt vermişti. Yıldız, “Gitme” dedi. Elvan ve Yıldız ara sokağa girdi. Sokağın bir ucunda bekleyen polisler içeriye gaz bombası atıyordu. Yıldız’ın iddiasına göre, o bombalardan biri Berkin’in kafasına vurdu. Çocuk yere yığıldı ve hemen hastaneye kaldırıldı.

Savcılık ve Emniyet o denli ilgisizdi ki, tanıkları bile Elvan ailesinin avukatı Evrim Deniz Karatana buldu. Karatana, 26 Haziran’da sunduğu dilekçede, Eren Sokak’ta saat 08.00’den itibaren görev yapan polislerin belirlenmesini ve kamera kayıtlarının getirilmesini istedi. Kimse kılını kıpırdatmadı. Zira İstanbul’da Gezi Parkı gösterilerinde meydana gelen yüzlerce polis şiddeti şikâyeti için tek bir savcı görevlendirilmişti.

İlk yanıt Şişli Emniyet Müdürlüğü’nden 29 Temmuz’da geldi. Yanıtta “Eren Sokak’ı gören bir MOBESE kamerasının bulunmadığı” bildirildi. Karatana bu kez, Eren Sokak’ı gören başka kamera olup olmadığının belirlenmesini istedi. 21 Eylül’de, “Görevlilerce kontrol edildiğinde bir kamera kaydının olmadığı” ileri sürüldü. Karatana son olarak Emniyet’in çektiği görüntüleri talep etti. “Şube kayıtlarında mevcut olmadığı” söylendi. Gelinen son aşama bu olmuştu.

Avukatlarca bulunan tanıkları dinleme işlemi bile ayları buldu. Örneğin, Berkin’in vurulduğu gün yanında olan Muhammet Akkaya ancak 5 Aralık 2013’te, Sunay Yıldız ise 21 Kasım’da alındı. Avukat Sinan Zincir ise sürekli Çağlayan Adliyesi’nde olduğu halde, bulunamadı!



Hafıza silindi!


Bu arada, avukat ve aile, ısrarla şüpheli bulunmasını talep etti. Ne var ki Emniyet, 25 Eylül’de savcılığa gönderdiği yazısında, ”Eren Sokak civarında personel görevlendirmesi yapılmamıştır” diye yanıt verdi. Bunun üzerine Mahmutşevketpaşa Mahallesi Mithatpaşa Caddesi’nde görevli polislerin listesi istendi. Bu liste ancak 16 Aralık’ta savcılığa ulaştırıldı. Fakat evraka bakıldığında, 16 Haziran’da saat 08.00 ile 17 Haziran sabah saat 08.00 arasında görev yapanların listesinin gönderildiği ortaya çıktı. Bu bir skandaldı. Zira Elvan, 16 Haziran’da saat 07.00-08.00 arasında yaralanmıştı.

Polislerin 14’ünün ifadesi ancak 30 Ocak ve 6 Şubat 2014’te alınabildi. Samsun’da görevli İsmail Aydın, Gezi Parkı gösterileri boyunca gaz fişeği kullanmadığını iddia ederek, “Ben kimin gaz tüfeği kullandığını da bilmiyorum” dedi. Aydın ayrıca o tarihte çalışıp çalışmadığını hatırlamadığını savundu. İstanbul Çevik Kuvvet Şubesi’nde görevli Cengizhan Koçbaş, Uluhan Ulu ve Deniz Ulutaş, “Sertifikam olmadığı için kullanmadım. Zaten bana gaz tüfeği verilmedi. Nerede hangi tarihte görev aldığımı hatırlamıyorum” diye konuştu. Davut Arslan, Elvan’ın vurulduğu gün raporlu olduğunu, olayı internetten öğrendiğini söyledi. Ali Keleş gaz tüfeği kullanmadığını anlatarak, “Kimin kullandığını hatırlamıyorum” dedi. Tim Şefi Sefa Doyranlı ise o gün Mecidiyeköy-Okmeydanı arasında görev yaptığını fakat gaz tüfeği kullanmadığını söyledi. Doyranlı, “Bizim gruptan kime gaz tüfeği verildiğini, zimmetle verilip verilmediğini bilmiyorum” dedi. Diğer yedi polis de benzer ifadeler verdi.

http://t24.com.tr/haber/berkin-elvan...diliyor/253219

Bu yazılan doğruysa suçlular gizleniyor, adalet kasıtlı şekilde (polis tarafından) geciktirilmeye çalışılıyor demekten de kendimi alamıyorum. Diğer taraftan bugün facebook dahil birçok medyada rahmetli "Berkin'in terörist olduğunu" söyleyip adeta zil takıp oynaycak, alay eden insanlar gördüm. Diyorlardı ki Okmeydanından Taksime ekmek almaya mı gitmiş? İşte onlara tanıkların cevabı yukarıda.

[Kdz.Ereğlili]

Oralarda yürüyen bağıran insanlar PKK'lı değil, terörist değil, gavur değil,

Israrla Taksim'e girmek istemek neden, neden sokaklar ateşe veriliyor, neden dükkanların camları kepenkleri aşağı indiriliyor, neden polise taş tomalara molotoflar atılıyor. Biraz da bunlardan bahsetseniz. Bir cenaze törenine yakışan davranışlar mıdır bunlar? Bir cenaze töreninde vakurla yürünür, hadi protestonu da yaparsın ama olay çıkaramazsın. Çıkarırsan haddini bildiriler.

O çocuğun katili ne devlet ne de polistir. O çocuğun katili o çocuğu sokağa çeken eylemcilerdir.

[4/BPaxmahnhob]

Israrla Taksim'e girmek istemek neden, neden sokaklar ateşe veriliyor, neden dükkanların camları kepenkleri aşağı indiriliyor, neden polise taş tomalara molotoflar atılıyor. Biraz da bunlardan bahsetseniz. Bir cenaze törenine yakışan davranışlar mıdır bunlar? Bir cenaze töreninde vakurla yürünür, hadi protestonu da yaparsın ama olay çıkaramazsın. Çıkarırsan haddini bildiriler.

O çocuğun katili ne devlet ne de polistir. O çocuğun katili o çocuğu sokağa çeken eylemcilerdir.

Ekmek almaya giderken oldu olay. Tabi bunu sende çok iyi biliyorsunda neyse...

Buyur bu yüzden kırıyoruz;

http://www.youtube.com/watch?v=yfpNEqqrQh0

[Herkes İçin Adalet]

Son olarak bişey söylemek istiyorum, bugün cenazeye yürürken insanların suratına baktım, bir tanemi pis suratlı insan olmaz. AKPlilerin suratına bakıyorum, suratlarında meymenet yok. Cahil onlar demeyin, cahil olmaları suçsuz olmaları anlamına gelmez, kaldıki şu devirde cahil olmak bir seçimdir.

Cahil olan sizsiniz gavur okur aya gider siz okursunuz vatanı bölersiniz ancak. Suratlarında meymenet yokmuş hiç aynaya baktınız mı siz?
Siz ekmek yağ kuyrukları, elektirik su kesintisi ,çöp dağları, hava kirliliği görmek isteyebilirsiniz tıka basa otobüste yolculuk etmek isteyebilirsiniz devlet hastanelerinde sıra beklemek ilaç bulamamak isteyebilirsiniz zırt pırt demokrasiye müdahele eden asker postalları görmek isteyebilirsiniz BİZ İSTEMİYOOOOOOORUZ! AKP'ye millet can havliyle oy veriyor çok bilgilisiniz ya keşke bilseniz.

Gelelim 14 yaşında okmeydanından taksime ekmek almaya giden yavrucağa onun katilleri çapulculardır polis toplumsal olaylara müdahele ederken kargaşa çıkarmak yerine usturuplu bir şekilde evlerine dönselerdi bir zamanlar baş örtüsü yüzünden polisin saçlarından yerde sürüklediği insanlara bakıp ne diyordunuz? YASAKSA UYACAKSIN! değil mi? TAKSİMDE GÖSTERİ YAPMAK YAAAASSSSAAAAAAAK!

Merhum çocuğun görüntü kaydı yokmuşmuş e be kardeşim direklere tırmanıp mobese kameralarını kim kırdı? ÇAPULCULAR benim merhuma ait internette gördüğüm bir video kaydında bölücü kürtlerle kürtçe şarkılar eşliğinde halay çekiyordu taksimde Atatürk heykelinde atanızın başına kızıl bayrak doluyordu cenazesinde de bi tane ay yıldızlı bayrağımız yoktu o çok övündüğünüz suratları ful meymenet olan kalabalıklarda kızıl bayraklar vardı bu güruh dün okmeydanında Burakcan adlı bir gencimizi silahla ateş ederek öldürdüler. Onun için toplananlara bakın bir de ay yıldızlı bayraklarla göreceksiniz.

AKP'ye oy verenler bilgiden ziyade tecrübe ile oy veriyor yetmiş yıllık tecrübe ile 12 yıllık gördükleriyle oy veriyor aldıkları hizmetle oy veriyor boşa çene yormayın çok okuyan değil gözüyle gören yaşayan daha çok bilir bu işleri.


http://www.youtube.com/watch?v=qrgjE1aiTes

Üstte berkin altta Burakcan

http://hizliresim.com/wOXAl3

Üstte Berkin'in kalabalığı altta Burakcan'ın

http://hizliresim.com/xAl7V7

[4/BPaxmahnhob]

Suratında meymenet olmadığını düşünenler alınmış lafıma.. Herşeyi yapında sakın milliyetçilik yapmayın bir zahmet. AKPli ve milliyetçilik tam ters köşelerde. AKP ülkeyi bölmekle kalmayıp, parça parça satarken ve bunlarla kalmayıp yalanlarla (camide bira dediler yalan çıktı, türbanlı bacım dediler, sapık bir fantazi çıktı) iç savaş çıkarmaya çalışırken, vatanı bölmeyin demeye nasıl utanmıyorsunuz? Bu nasıl cahilliktir, bu nasıl olan biteni bilmemekliktir. Yada bu nasıl bir üste çıkmadır? Akpye oy verenler tecrübe ile vermiyor ya cahillikle veriyor yada genlerinden gelen soy bozukluğu ile hainlikle veriyor. Yada işleri için para için veriyor. AKPye oy veren kesimin eğitim seviyesine gidin bakın. Millet gider uzaya, bizimkiler hala kürtaj günahmı değil mi onu tartışır. Bu arada unutmadan, sümeyyenin trollerine prim vermemek lazım, her yerdeler.

[Şenol Eker]

AKPlilerin suratına bakıyorum, suratlarında meymenet yok.

Toplumun bir kesimi AKPli ve toplumun bu kesimine hakaret edilmiş olunmuyor mu bu cümle ile?
Sanırım bu bölümde yazıların onay ile yayınlanma sebebi bu tür ifadelerdi.

[4/BPaxmahnhob]

Toplumun bir kesimi AKPli ve toplumun bu kesimine hakaret edilmiş olunmuyor mu bu cümle ile?
Sanırım bu bölümde yazıların onay ile yayınlanma sebebi bu tür ifadelerdi.

Hırsızlığı yalancılığı kanıtlarla belgelenmiş adamı hala savunan, destekleyen kesim, meymenetsizdir, suratına yansıma kısmı ise kişisel görüşüm, yorumumdur, doğruda olmayabilir.