Merhaba Değerli hukuki.net üyeleri,

Üye olmadan yakından takip ettiğim forumda bir gün kendi ihtiyacımın olacağını ve en azından böylesine bir durumda yardıma ihtiyaç duyacağımı tahmin etmezdim. Emin olmamak gerektiğini bir kez daha anlamış oldum.

Konu hakkında tüm detayları belirteceğim.

15 Ağustos 2012 Tarihinde uzun zamandır tanıdığım ve yakından görüştüğüm bir arkadaşıma ( İsmi X olsun ) motorsikletimi adi satış sözleşmesi ile sattım. Kendisini özel nedenlerden ötürü motorsikletin trafik tescil işlemini daha sonra yapacağını beyan etti ve kabul ettim. Uzun bir süre motorsiklete binmedi. Bu süreç içerisinde "X" i arayıp sürekli olarak satışını alması gerektiğini gerek sözle gerekle mesajlarla belirttim. Ancak her defasında tamam deyip bir türlü satışı veremedim. Bir süre sonrada yoğun çalışma temposundan ötürü bende unuttum.

"X" 01 Haziran 2013 Tarihinde 21:30 sıralarında arkadaşı ile motorsikletle seyir halindeyken yolda önüne birinin çıkması sonucu bir kazaya karışmıştır. Kaza sonrası yaralanan ve bilinci yerinde olan 62 yaşındaki vatandaşı polisi beklemeden özel bir hastaneye götürmüştür. Özel hastanede yapılması gereken müdahale gerekli birimin olmayışından ötürü yapılamamış olup, devlet hastanesine yönlendirilmiştir. Devlet hastanesine gidildiğinde ise yoğun bakımda sıra olduğu söylenerek farklı bir devlet hastanesine yönlendirilmiştir. Yaklaşık olarak 4,30 -5 saat sonra ilk müdahalesi yapılan yaralı vatandaş yaklaşık olarak 8 gün kaldığı hastane'de vefat etmiştir.

Bu süreç sonrasında "X" hayatına devam etmiştir. ölüm haberini işyerine gelen polislerden öğrenen "X" gözaltına alınmış ve kazaya karışan motorsiklet ise yedi emin otoparkına çekilmiştir. Görgü tanıklarının ifadesinde motorsikletin kusurunun olmadığı vefat eden vatandaşın yola aniden çıktığı söylenmektedir.

Buraya kadar olan süreçte herşey normal gibi geliyor ancak benimde sonrasında öğrendiğim kadarıyla olaylar farklı bir boyut kazanmıştır.

"X" Adlı arkadaş 01 Haziran 2013 tarihinde yaptığı kazayı ben 14 Haziran 2013 tarihinde iş arkadaşının beni bilgilendirmesi sonucu öğreniyorum. Yine aynı zamanda bana var olduğunu söylemesine karşın A2 sınıfı ehliyetinin olmadığını asayiş şube müdürlüğüne ifade vermek için gittiğimde öğreniyorum. Yine
asayiş şube müdürlüğünde öğrendiğim kadarıyla motorsikletin 21 Nisan 2013 tarihinde zorunlu Trafil sigortasının bittiğini ve yenilemenin yapılmadığını polisler tarafından öğreniyorum.

İfademde 15 Ağustos 2013 tarihinde motorsikleti adi sözleşme ile sattığımı, satışının en geç 1,5 - 2 ay sonra alınacağını sözlü olarak söylediğini ancak herhangi bir eylemde bulunmadığını, olayla yakından uzaktan haberim olmadığını işyerinde çalışırken gelen telefon üzerine öğrenerek direkt olarak asayiş şube müdürlüğüne geldiğimi beyan ettim.


Bugün 15 Haziran 2013 tarihinde "X" Çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından ilk mahkeme gününe kadar tutuklu olarak kalmasına karar verilerek cezaevine gönderildi.

Şimdi dilimin döndüğünce yukarıda olayı anlattım. Ben Motosikletin sahibi olarak ne gibi yaptırımlarla karşı karşıya kalırım. ? Trafik ekipleri bana ehliyetsiz araç kullandırmak suçundan 1407,00 tl , kullanana da 1407,00 tl ceza kesmiş durumda.

Ölen vatandaşın tabiki aile bireylerinin tazminat hakkı doğacaktır. Bunda şahsım üzerime düşecek herhangi birşey olucak mı ?
Eğer böyle bir durumla karşılaşırsam izlemem gereken yol ne olacaktır. ?

Ayrıca "X" İfadesinde kazayı kendisinin yaptığını ve motosikleti benden satın aldığını beyan etmiştir.


Bana hukuki anlamda izlemem gereken yol ve karşı karşıya kalabileceğim şeyler hakkında bilgi verirseni çok memnun olurum.

iyi çalışmalar dilerim.

Saygılarımla