ÖLÜM SEBEBİYLE DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI
(B.K. 45.m)

Söz konusu hak ölen kişiden intikal eden bir hak değil,destekten yoksun kalan kişilere ait bir hak,bir olgudur.Ne akrabalığa, ne miras hakkına ne de yasal bir ödeve dayalıdır.Fiili bakım yani geçindirme ilişkisinin varlığı hak sahipliği için yeterli bulunmuştur.
Ölen kimsenin destek sayılabilmesi için sağlığında yakınlarına ekonomik değeri olan bakım ve yardımlarda bulunması gerekir.Buradaki alacak bağımsız bir alacaktır.Geri kalanın şahsına sıkı sıkıya bağlı olup ölenin terekesine girmez.
Cismani zarar hallerinde ya da ölüm hallerinden doğan zararları giderici tazminatlar İİK 82/2.m gereğince haczedilemez.Destekten yoksun kalma tazminatının borçlusu,alacaklıya karşı olan alacağını takas edemeyeceği gibi ölen desteğin alacaklısı olsa dahi takas hükümlerinden yararlanamaz.
Maddi olay derhal ölümle sonuçlanırsa destek tazminatından söz edilebilir.Ölüm derhal vuku bulmaz, bir süreç sonunda olursa nedensellik aranır.Nedenselliğin varlığı belirlenirse bunun sonucunda dyk tazminatı verilir.
Küçük yaştaki çocukların anne babasına yapabileceği yardımlar muhtemel bir destek şeklidir.
Desteğin mirasını reddeden davalıların dyk tazminatı ile sorumlu tutulmamaları gerekir.(TMK 605,606 m.)

Koca, karısının ve çocuklarının tabii desteğidir.(TMK 152) Keza, karı da koca ve çocuğun hizmet sebebiyle desteğidir.Çocuk genelde destek olarak kabul edilir.(Uygulamada,tazminat hesabında baba açısından yetiştirme giderleri düşülmektedir)

Nişanlılar ,evlilik dışı birlikte yaşayanlar veya hizmetçi dahi koşulları varsa dyk isteyebilir.
DYK Zararının niteliği: Burada sözü edilen zarar, ölüm olayının geçekleşmesi ile ölenin ölüm öncesi desteği ile yaşamını sürdüren kişilerin ( hak sahiplerinin ) yaşam düzeyindeki bozulmaların telafisi amacını taşır.( B.K. 45/II )Buradaki zarar, yansıma zararıdır.

ZARARIN BELİRLENMESİNDEKİ BAZI FAKTÖRLER

GELİR :
Ölenin ölüm öncesi geliri zararın belirlenmesinde temel birimdir.Gelirin iki alt türü;
a)Ölenin meslekte belli bir durumda iken elde ettiği kazancın gelecekteki farazi artma olasılığı,
b)Henüz hiç gelir elde etmeyen küçük yaşta ölen çocuğun gelecekteki farazi meslek ve farazi geliri.


Memurların ölüm günündeki geliri, ileride terfi durumu da dikkate alınarak hesaplanabilir.
İşçilerin eğer toplu iş sözleşmesi varsa toplu iş sözleşmesinin yürürlük sonuna kadar ölenin geliri fiilen belirlenebilir.
Yabancıların ölümü halinde hesaplama yabancı para cinsinden yapılır ancak fiili ödeme tarihindeki TL’ye çevrilir.
Küçük yaşta ölen çocukların farazi gelirleri asgari ücret üzerinden hesaplanmaktadır.

HAK SAHİPLERİNİN İHTİYACI VE İHTİYAÇ SÜRELERİ

Öncelikle paylaşılacak toplam gelirin ( kapitalin ,iradın ) belirlenmesi zorunluluğu vardır.Uygulamada gelir araştırması tapu,vergi dairesi gibi resmi kurumlara yazılarak,kolluk,muhtarlık araştırması,tanık beyanları yoluyla olmaktadır.
Desteğin ölümü ile ihtiyaç durumunda olan hak sahiplerinin ne kadar süre için bu ihtiyaç hallerinin devam etmesi gereği, dyk tazminatının önemli bir ögesidir.Bu sürenin uzaması tazminat borçlusu aleyhine,hak sahipleri lehine bir durum yaratır.Bu konuda üç ana kriter bulunmaktadır.
1-Desteğin yaşam süresi : Ülkemizde bilimsel olarak yaşam tablosu DİE tarafından 1989 yılında tek yaşlara göre ve kadın-erkek için ayrı ayrı düzenlenmiştir.DPT verilerine göre;
Türk kadının ömrü l960-l965 de; 52.02 yıl, l995-2000 de; 70.93 yıl oldu,
Türk erkeğinin l960-1965de ; 47.93 yıl, l995-2000 de; 66.30 yıl oldu.

2-Desteğin aktif çalışma (iş görebilirlik) süresi :Destek iş görebilir hale geldikten sonra hak sahibine yardımda bulunabileceğinden ilk tarih bakım gücünün başladığı tarihtir.Zararın hesabında desteğin ölümünden sonraki bir tarih yardım için başlangıç tarihi olabilir.Belirlenmesi gereken diğer tarih,desteğin iş görebilirlik süresinin sonu olup,bilimsel şekilde belirlenmesi gereklidir.

3-Hak sahiplerinin ihtiyaç süresi : İhtiyaç süresi ihtiyaçlı tipine göre değişme özelliği arz eder.İhtiyaçlı tiplerinde çocuklar,dul eş temel tiplerdir.Desteğini kaybeden bir çocuğun bakım ihtiyacı,kendi yaşam vasıtalarını buluncaya kadar devam eder.
İş kazası sonucu vefat eden işçinin hak sahibi eşi, ölenin bakiye ömrü süresince yararlanacaktır.Erkek çocuklar (tahsil yapmadıkları takdirde) 18 yaşını bitirene kadar,kız çocuklar (evlenmedikleri takdirde) 22 yaşına kadar yararlanacaktır.Erkek çocuklar orta öğretime devam ediyorsa 20 yaş, yüksek öğretime devam ediyorsa 25 yaş tamamlanıncaya kadar destekten yararlanır.
Hak sahibi çocuklar çalışamayacak derecede malül ve başkasının yardımına muhtaç ise, ölenin bakiye ömrü süresince destekten yararlanır.
Anne ve baba, her koşulda kendi bakiye ömür sürelerince yararlanır.
Dul eşin destek ihtiyacı, yeninde evlenmesi (nişanlısını kaybeden kadın için de geçerli) ya da çalışma hayatına atılması ile sona erer.





Dul eşin evlenme şansı ; Tazminatın hesabına direkt etkili bir kavramdır.Bu şans bazı faktörlere bağlıdır.Bunlar, yaşı, fiziki görünümü, sosyo-kültürel durumu, karakteri, sağlık şartları, evlenip evlenmeme konusundaki iradesi gibi sebeplerdir.
Bu sebepler pozitif ise evlenme şansı olarak değerlendirilerek hakim tarafından indirim nedeni kabul edilir.Yargıtay, eşin evlenme şansını belirlerken hesap tarihindeki yaşı, çocuk sayısı ve içerisinde bulunduğu sosyal durumunun dikkate alınması gerektiğini kararlarında vurgulamaktadır.

PAYLAŞTIRMA

Ölen işçinin hak sahipleri eşi ve çocukları ise, kazancından kendisine ve eşine ikişer,çocuklara ise birer hisse itibariyle pay ayrılmalıdır.
Ölen işçinin hak sahipleri arasında anne ve baba var ise, onlar için de makul oranda bir pay ayrılmalıdır.
Ölen çocuğun anne ve babasına destek olacağı karinedir ancak aksi kanıtlanabilir.


TAZMİNAT HESABI

1-Zarar ve tazminata doğrudan etkili olan işçinin/zarar görenin net geliri, bakiye ömrü, iş görebilirlik çağı, iş göremezlik ve karşı kusur oranları,destek görenlerin gelirden alacakları pay oranları,eşin evlenme olasılığı, SSK tarafından bağlanan gelir gibi tüm veriler belirlenir.
2-Tazminat miktarı ; işçinin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluştuğu dikkate alınır.Bu yapılırken, işçinin günlük net geliri tespit edilerek bilinen dönemdeki kazancı mevcut veriler nazara alınarak iskonto ve artırma işlemi yapılmadan hesaplanır.
Bilinmeyen dönemdeki kazancı ise, yıllık olarak % 10 artırılıp %10 iskotoya tabi tutulur.
60 yaşına kadar (aktif) dönemde, 60 yaşından sonra bakiye ömrüne kadar (pasif) dönemde elde edeceği kazançların ortalama yöntemine başvurulmadan her yıl için ayrı ayrı hesaplanır.
3-Bu yöntemde, işçinin yaşlılık aylığı alması veya işçinin yaşı ve işçide oluşan meslekte kazanma gücü kayıp oranına göre ileride çalışıp pasif dönemde elde edeceği kazançlar dahil edilmez.
4-Kaçınılmazlık, kusursuzluk veya kusurun ağırlığı gibi nedenlerden ötürü B.K.nun 43. ve 44. m. Gereğince zarardan indirim yapılır.B.K.nun 43.m. indiriminde temel düşünce olay tarihinden itibaren başlayan faizin tazminatı aşırı artırmasıdır.




TAZMİNATIN BELİRLENMESİ

Tazminatın Belirlenmesinde İndirim Nedenleri :Tazminatın belirlenmesinde önce zarara ilişkin indirim nedenleri, daha sonra tazminata yönelik indirim nedenleri uygulanır.


a)Zarar verenin kusuru : (B.K.nun 43/1 maddesine göre)

b)Zarar görenin (mağdurun) kişisel kusuru : ( Müterafik=Bölüşük Kusur ) Zarar görenin kusurunun uygun nedensellik bağını kesecek derecede ağır kusur olması durumunda zarar veren sorumluluktan kurtulur.
Ağır olmaması halinde BK’nun 44/1 m. Göre tazminattan indirim yapılır.
Zarar görenin ihmali de indirim nedenidir.

c)Beklenmedik hal (Deprem,fırtına v.s.): Zararın meydana gelişine katkısı olan ve insan iradesinin dışında meydana gelen tüm olaylardır.

d)Hatır indirimleri : Hatır için yardımda bulunulurken yardım grene verilen zararın gideriminde de indirim yapılır.Hatır taşıması gibi.
Eş ve yakın akrabanın bir yere götürülmesi veya bunlardan birine aracın kullandırılması hatır işlemi olarak kabul edilemez.Çünkü aracın işletilmesinden kim yararlanıyorsa işletme tehlikesi de ona ait olur.
Yakın akrabaların taşınmasında ahlaki bir ödev söz konusudur.Manevi bir hazzı vardır.Mesleki bir yardım yoktur, bu nedenle hatır indirim yapılamaz.

e)Tarafların ekonomik ve sosyal durumları: Tazminat sorumlusu, zarara kasten veya ağır ihmal ile zarar vermemiş ise ve tazminatı ödediği takdirde yoksulluğa düşecek ise (müzayaka) yargıç bu sebepten tazminattan indirimde bulunabilir.İndirim hakkaniyete uygun olarak yapılır.

f)Üçüncü kişinin kusuru : Üçüncü kişinin kusuru, uygunluk yönünden zararlı sonucun tek ve sınırlı sebebi ise illiyet bağı kesilir.



RÜCU TAZMİNATI

506 Sayılı SSK’nun 1.maddesinde ; “İş kazalarıyla meslek hastalıkları, hastalık, analık, malullük, yaşlılık ve ölüm hallerinde bu kanunda yazılı şartlarla sosyal sigorta yardımları sağlanır” denilmiştir.
Zararı ilk karşılayacak olan SSK’dır.Kurum yaptığı harcamaları aynı kanunun 26.m.göre işverenden ister.Ancak bu talep sınırlıdır.Buna göre, iş kazası ve meslek hastalığı işverenin kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi veyahut suç sayılabilir bir hareketi sonucu olmuşsa, sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere kurumca işverene ödettirilir.
Görüldüğü üzere, işverenin SSK’ya olan sorumluluğu sınırlıdır. İşverenin genel hükümlere göre işçiye olan sorumluluğunun ise herhangi bir sınırlaması yoktur.