155 polis imdat ve 156 jandarma imdat telefon kayıtları

Buıgüne dek İletişimin tespiti ve dinlenilmesi ile ilgili birçok başlık açıldı.Ancak gerek hukukçular gerekse kamu görevlileri tarafından konuya net bir yanıt verilemedi.Kimi zaman üyelerimizden başına gelenlerin değerlendirilmesinde, kimi zamanda mahkeme kararlarında birçok olumlu yada olumsuz örnekler verildi, tartışıldı ve yaşandı.
Sorum kısaca şudur;
Lütfen sorulara iletişimin mahkeme kararıyla kayıt altına alınabileceğini benimsemiş üyeler cevap yazsınlar, aksi görüşte olan üyelerle hemfikiriz zaten o yüzden cevaplamalarına gerek yok.

1-155 polis imdat telefonuna yada 156 jandarma imdat telefonlarına yapılan ihbar telefonları mahkeme kararı olmaksızın kayıt altına alınabilir mi?Eğer alınabiliyorsa hangi yasa ve yönetmelikle anayasanın haberleşmenin özgürlüğünü ihlal eder nitelikte bu kurumlara izin verdiği hususu;

2-Günlük hayatta sıkça karşılaştığımız olaylardan olan; birçok kurumu yada bankayı,yada GSM operatörlerini aradığımızda karşımıza "Güvenliğiniz için görüşmeleriniz kayıt altına alınmaktadır" anonsu çıkmakta olup, bu kurumların yada işletmelerin süresiz genel olarak iletişimin kayda alınacağına dair mahkeme kararımı bulunmaktadır?

Bu konulara "iletişimin mahkeme kararıyla mutlak yapılabileceğine, aksinin suç teşkil edeceğini" düşünen üyelerimizden yorumlarını bekliyorum.

Alıntı:

---

elvancetinkaya rumuzlu üyeden alıntı

Buıgüne dek İletişimin tespiti ve dinlenilmesi ile ilgili birçok başlık açıldı.Ancak gerek hukukçular gerekse kamu görevlileri tarafından konuya net bir yanıt verilemedi.Kimi zaman üyelerimizden başına gelenlerin değerlendirilmesinde, kimi zamanda mahkeme kararlarında birçok olumlu yada olumsuz örnekler verildi, tartışıldı ve yaşandı.
Sorum kısaca şudur;
Lütfen sorulara iletişimin mahkeme kararıyla kayıt altına alınabileceğini benimsemiş üyeler cevap yazsınlar, aksi görüşte olan üyelerle hemfikiriz zaten o yüzden cevaplamalarına gerek yok.

1-155 polis imdat telefonuna yada 156 jandarma imdat telefonlarına yapılan ihbar telefonları mahkeme kararı olmaksızın kayıt altına alınabilir mi?Eğer alınabiliyorsa hangi yasa ve yönetmelikle anayasanın haberleşmenin özgürlüğünü ihlal eder nitelikte bu kurumlara izin verdiği hususu;

2-Günlük hayatta sıkça karşılaştığımız olaylardan olan; birçok kurumu yada bankayı,yada GSM operatörlerini aradığımızda karşımıza "Güvenliğiniz için görüşmeleriniz kayıt altına alınmaktadır" anonsu çıkmakta olup, bu kurumların yada işletmelerin süresiz genel olarak iletişimin kayda alınacağına dair mahkeme kararımı bulunmaktadır?

Bu konulara "iletişimin mahkeme kararıyla mutlak yapılabileceğine, aksinin suç teşkil edeceğini" düşünen üyelerimizden yorumlarını bekliyorum.

---

Sayın Çetinkaya,

Sizi yanılgıya düşüren nokta şu; telefon görüşmesini yapan iki taraftan biri ya da her ikisi de görüşmeleri kayıt edebilir. Bunun önünde hiçbir hukuki engel olduğunu sanmıyorum.

Burada söz konusu olan görüşmeyi yapan tarafların dışında üçüncü bir şahsın bunu dinlemesi ya da kayda alması konusudur. Kaldı ki; telefonda konuşmayı yapan kişilerin bunu dinlemesi ya da dinlememesi gibi bir konunun tartışılması zaten abestir.

İki kişi arasındaki iletişimi mahkeme kararı olmadan dinleyen, kaydeden üçüncü kişiler her kim olurlarsa olsunlar, ne maksatla bunu yaparlarsa yapsınlar suç işlemiş olurlar.Saygılarımla.

Devrim Sinan KARAVELİOĞLU

Alıntı:

---

karavelioglu rumuzlu üyeden alıntı

Sayın Çetinkaya,

Sizi yanılgıya düşüren nokta şu; telefon görüşmesini yapan iki taraftan biri ya da her ikisi de görüşmeleri kayıt edebilir. Bunun önünde hiçbir hukuki engel olduğunu sanmıyorum.

Burada söz konusu olan görüşmeyi yapan tarafların dışında üçüncü bir şahsın bunu dinlemesi ya da kayda alması konusudur. Kaldı ki; telefonda konuşmayı yapan kişilerin bunu dinlemesi ya da dinlememesi gibi bir konunun tartışılması zaten abestir.

İki kişi arasındaki iletişimi mahkeme kararı olmadan dinleyen, kaydeden üçüncü kişiler her kim olurlarsa olsunlar, ne maksatla bunu yaparlarsa yapsınlar suç işlemiş olurlar.Saygılarımla.

Devrim Sinan KARAVELİOĞLU

---

Peki o zaman şöyle bir örnek vereyim.Ben birini arıyorum ve hakaret ediyorum.Karşımdaki kişide bu görüşmeleri kayda alıyor ve adli makamlara intikal ettiriyor.O halde karşılıklı yapılan görüşme sonucu alınan kayıtların hukuken geçerli olduğunumu söylüyorsunuz?

Alıntı:

---

elvancetinkaya rumuzlu üyeden alıntı

Peki o zaman şöyle bir örnek vereyim.Ben birini arıyorum ve hakaret ediyorum.Karşımdaki kişide bu görüşmeleri kayda alıyor ve adli makamlara intikal ettiriyor.O halde karşılıklı yapılan görüşme sonucu alınan kayıtların hukuken geçerli olduğunumu söylüyorsunuz?

---

Bahsettiğiniz şekilde kişiler tarafından yapılan kayıtların ne zaman, nasıl, nerede, ne şekilde yapıldığının ispatı çok güç hatta imkansız olduğundan hukuken tek başlarına delil olarak kabul edilmemekle birlikte en azından delil başlangıcı olabileceklerini, ek delillerle desteklendikleri takdirde hukuki bir değerlerinin olabileceğini düşünüyorum.

Kişiler tarafından yapılan kayıtlar neden tek başlarına delil değildir? Basit bir örnek; takibi şikayete bağlı hakaret suçlarında başvuru süresi 6 aydır. Bu, hak düşürücü bir süredir. Kişi tarafından yapılan ses kaydının ne zaman yapıldığının belirlenmesi mümkün değildir. Örneğin bir gün önce mi yoksa bir yıl önce mi yapıldığının ispatı mümkün değildir. Bundan öte montaj olabilir vb. Bu nedenlerle de hukuken pek bir değeri yoktur.

Diğer taraftan 155 polis imdat ve 156 jandarma telefonları ile bazı büyük firmaların yaptıkları telefon görüşmelerini kayıt altına almalarının yasal dayanağıyla, bunların mahkemeden sürekli bir kayıt izni alıp almadıklarını soruyorsunuz.

Bunlar için herhangi bir izne gerek olduğunu düşünmüyorum. Zira mevzuatımıza göre telefon görüşmesini yapan iki taraftan birinin ya da her ikisinin kendi yaptıkları görüşmeyi kayıt etmelerinin önünde yasal bir engel bulunmamaktadır. Öyle ise görüşmeyi yapan taraflardan biri ya da ikisi birden görüşmesini kaydedebilir. Ancak görüşmeyi yapan kişilerin dışında üçüncü bir şahsın bu görüşmeyi dinlemesinin ya da kaydetmesinin önünde yasal engel vardır. Olayı bu yönüyle değerlendirmenizi dilerim. Saygılarımla.

Devrim Sinan KARAVELİOĞLU

Ekleme yapmak gerekirse; kamu kurumları haricinde bu eylemi gerçekleştiren kurumlarda, yapılacak ses kaydının kayıt altına alıacağı, telefon görüşmesi başlamadan önce belirtilmekte ve karşı taraf bilgilendirilmektedir. Dilerseniz bu hatırlatmadan sonra telefonu kapatabilir ve görüşme yapmayabilirsiniz ki bu sizin en doğal hakkınızdır.

Alıntı:

---

karavelioglu rumuzlu üyeden alıntı

Bahsettiğiniz şekilde kişiler tarafından yapılan kayıtların ne zaman, nasıl, nerede, ne şekilde yapıldığının ispatı çok güç hatta imkansız olduğundan hukuken tek başlarına delil olarak kabul edilmemekle birlikte en azından delil başlangıcı olabileceklerini, ek delillerle desteklendikleri takdirde hukuki bir değerlerinin olabileceğini düşünüyorum.

Kişiler tarafından yapılan kayıtlar neden tek başlarına delil değildir? Basit bir örnek; takibi şikayete bağlı hakaret suçlarında başvuru süresi 6 aydır. Bu, hak düşürücü bir süredir. Kişi tarafından yapılan ses kaydının ne zaman yapıldığının belirlenmesi mümkün değildir. Örneğin bir gün önce mi yoksa bir yıl önce mi yapıldığının ispatı mümkün değildir. Bundan öte montaj olabilir vb. Bu nedenlerle de hukuken pek bir değeri yoktur.

---

Adli makamlardan bahse konu görüşmelerin kayıtlarını doğrulammak için geçmişe yönelik çağrı bilgilerinin tespitini isteyebilirsiniz.Bu sizin deyiminizle zor değil çok kolaydır.

Alıntı:

---

karavelioglu rumuzlu üyeden alıntı

Diğer taraftan 155 polis imdat ve 156 jandarma telefonları ile bazı büyük firmaların yaptıkları telefon görüşmelerini kayıt altına almalarının yasal dayanağıyla, bunların mahkemeden sürekli bir kayıt izni alıp almadıklarını soruyorsunuz.

Bunlar için herhangi bir izne gerek olduğunu düşünmüyorum. Zira mevzuatımıza göre telefon görüşmesini yapan iki taraftan birinin ya da her ikisinin kendi yaptıkları görüşmeyi kayıt etmelerinin önünde yasal bir engel bulunmamaktadır. Öyle ise görüşmeyi yapan taraflardan biri ya da ikisi birden görüşmesini kaydedebilir. Ancak görüşmeyi yapan kişilerin dışında üçüncü bir şahsın bu görüşmeyi dinlemesinin ya da kaydetmesinin önünde yasal engel vardır. Olayı bu yönüyle değerlendirmenizi dilerim. Saygılarımla.

Devrim Sinan KARAVELİOĞLU

---

Anayasa gereği haberleşmenin dinlenmesi kayıt altına alınması suç ise İşte bu 155 ve 156 birimleri hangi yasaya dayanarak "herhangibir izne tabi olmaksızın" bu işlemi gerçekleştiriyor peki?İki kişi arasındaki görüşmelerin taraflarca kayda alınması yasal diyorsunuz buna katılıyorum ama kayıt esnasında suç unsuruna rastanırsa(yukarıdaki örnekte verdiğim gibi) taraflardan birisi bu kaydı mahkemeye delil olarak sunmaya çalışacak değilmi?
O zaman mahkeme kayıtların mahkeme kararı olmaksızın alındığı için geçersiz sayacak değilmi?
Olaya birde bu açıdan bakmanızı öneririm.O halde dediğinize göre öyle bir yasa varki anayasaya aykırı olarak (haberleşmenin özgürlüğünü ihlal) bazı kurumlara izin veriyor diyebilirmiyiz?

Alıntı:

---

Stj.Av.Emrah Yavuzcan rumuzlu üyeden alıntı

Ekleme yapmak gerekirse; kamu kurumları haricinde bu eylemi gerçekleştiren kurumlarda, yapılacak ses kaydının kayıt altına alıacağı, telefon görüşmesi başlamadan önce belirtilmekte ve karşı taraf bilgilendirilmektedir. Dilerseniz bu hatırlatmadan sonra telefonu kapatabilir ve görüşme yapmayabilirsiniz ki bu sizin en doğal hakkınızdır.

---

O halde telefonumuzu telesekretere yönlendirerek "X adlı kişinin telefonunu arıyorsunuz, güvenliğiniz için görüşmeleriniz kaydedilecektir" bir anons koyup bu görüşmeleri kayda alıp mahkemeye "alın size yasal delil bakın karşıya biz kayıt altına alınacağını bildirdik buna rağmen kabul ederek görüşmeye başladı bu tamamen yasaldır, mahkeme kararı aramaya gerek yok" diyebilirmiyiz?

ALINTI: Adli makamlardan bahse konu görüşmelerin kayıtlarını doğrulamak için geçmişe yönelik çağrı bilgilerinin tespitini isteyebilirsiniz.Bu sizin deyiminizle zor değil çok kolaydır.
Sayın Çetinkaya,

Sadece çağrı bilgilerinin alınması ile bir şeyi ispat edemezsiniz. Örneğin çağrı bilgisini resmi kanaldan aldınız. Şu veriler verildi: 1234567 nolu telefon, 1234568 nolu telefonu 01.01.01 tarihinde saat 00.00 ila 00.03 saatleri arasında arayarak 3 dakikalık görüşme yapmıştır.

Sizin elinizde de 3 dakikalık bir ses kaydı var. Bu elinizdeki 3 dakikalık ses kaydının resmi veride belirtilen 3 dakikalık süre içerisinde kayıt edilmiş olduğunu nasıl ispatlayacaksınız? Bu üç dakikalık kaydın resmi veride belirtilen süre içerisinde kayıt edildiğinin kesin bir delili olabilir mi? Mümkün değil elbette.

Sayın Çetinkaya,
CMK madde 135'te belirtilen ve çoğu kişinin yanlış anladığı maddenin başlığı; "Telekomünikasyon Yoluyla İletişimin Denetlenmesi" dir. Bahse konu olan bu madde, sizin de tespit ettiğiniz gibi bir çok soru işaretine yol açmaktadır.
Madde gerekçesine baktığımız zaman, iletişimin tespiti, belli bir telefon numarasından kimlerin ne zaman arandığı, konuşmanın ne kadar süreyle yapıldğı, e-posta yoluyla kimlerle iletişim kurulduğu hususlarının tespitinden ibarettir. Telli ve ya telsiz telefon, internet veya farklı iletişim cihazları bahse konu olabilir.
Sizin gibi düşünseydim, size bir e-posta gönderdikten sonra, benim iletişimimi ihlal ediyorsun diye, yine size dava açabilirdim. Doğru mudur?

Alıntı:

---

elvancetinkaya rumuzlu üyeden alıntı

Adli makamlardan bahse konu görüşmelerin kayıtlarını doğrulammak için geçmişe yönelik çağrı bilgilerinin tespitini isteyebilirsiniz.Bu sizin deyiminizle zor değil çok kolaydır.



Anayasa gereği haberleşmenin dinlenmesi kayıt altına alınması suç ise İşte bu 155 ve 156 birimleri hangi yasaya dayanarak "herhangibir izne tabi olmaksızın" bu işlemi gerçekleştiriyor peki?İki kişi arasındaki görüşmelerin taraflarca kayda alınması yasal diyorsunuz buna katılıyorum ama kayıt esnasında suç unsuruna rastanırsa(yukarıdaki örnekte verdiğim gibi) taraflardan birisi bu kaydı mahkemeye delil olarak sunmaya çalışacak değilmi?
O zaman mahkeme kayıtların mahkeme kararı olmaksızın alındığı için geçersiz sayacak değilmi?
Olaya birde bu açıdan bakmanızı öneririm.O halde dediğinize göre öyle bir yasa varki anayasaya aykırı olarak (haberleşmenin özgürlüğünü ihlal) bazı kurumlara izin veriyor diyebilirmiyiz?

---

Sayın Çetinkaya,

Üstteki sorunuza akşam yanıt vermiştim. Malum tek işim burada yazı yazmak olmadığından alttaki sorunuzun yanıtını bugüne bırakmak zorunda kaldım, bu nedenle özrümün kabulünü dilerim.

Kişilerin kişilerle ya da resmi olsun özel olsun kurumlarla yaptıkları kendi görüşmelerini kayıt etmelerinde yasal bir engel yok, sanırım buraya kadar mutabıkız. Kayıt esnasında suç unsuruna rastlanırsa taraflardan biri bunu mahkemeye delil olarak sunmaya çalışacak değil mi diye soruyorsunuz ben de size bu görüşmelerin kayıt edilmelerinin asıl nedeninin belirttiğiniz neden olmadığını, örneğin bankacılık ve GSM şirketleri için gerçek nedenin hizmet kalitesini arttırmak ve telefonla yapılan havale, EFT gibi bankacılık işlemlerine ileride bir itiraz olduğu zaman bunu kanıtlayabilmek olduğunu söyleyeceğim.

Gelelim 155, 156 birimlerinin telefon görüşmelerini mahkeme kararı olmaksızın kayda almalarının önünde yasal bir engel var mı yok mu bunun irdelenmesine; bence hiç bir izne gerek yok! Vatandaş olarak nasıl ki, ben 155, 156 birimleriyle yaptığım görüşmemi kayıt edebiliyorsam onlar da hiç bir izne tabii olmadan kayıt edebilirler. Burada kaydın ne amaçla yapıldığı sorusu akla gelebilir ve tartışılmalıdır da. Siz hemen bir ön yargıyla kaydın suç unsuruna rastlanması durumunda taraflarca mahkemeye delil olarak sunulmaya çalışılacağını düşünüyorsunuz. Nedenlerden biri de belki bu olabilir. Bu durumda bunun delil olarak kabul görüp görmeyeceği mahkemenin bileceği bir konudur. Ancak dikkat edin biz burada bunun delil olup olamayacağını değil. Kaydın yapılmasının yasal olup olmadığını tartışıyoruz.

Ben 155, 156 birimlerinin kayıt yapmasındaki esas amacın büyük firmaların , bankaların kayıt yapmasındaki amaca benzer amaç taşıdığına inanıyorum. Örneğin bir ihbar saat kaçta yapılmış, buraya zamanında ekip gönderilmiş mi, ya da ihbarı yapan kişinin sözleri net anlaşılamadıysa ve telefonu kapattıysa tekrar dinlenerek anlaşılmaya çalışılması gibi vb..

Diğer taraftan birçok resmi kurum çeşitli amaçlarla hem telefon hem de telsiz görüşmelerini kayıt altına alıyor. Şimdi bunların hepsi bu kayıtlar için mahkemeden süresiz kayıt yapabilme izni mi alacak? Örneğin uçaklarda halk arasında "kara kutu" olarak adlandırılan FDR ve CVR (cockpit voice recorder-kokpit ses kaydedicisi) ve havalimanlarında yerde TWR, ACC, APP nin eş zamanlı konuşmalarının kaydedilmesi için mahkeme kararı alınması mı gerekiyor? Tabii ki hayır! Bunların kaydedilme amacı belli; olası kaza-kırım ya da airmiss (yakın geçme) durumlarında olayın aydınlatılabilmesi için Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ve Devlet Hava Meydanları İşletmesinin ilgili yönetmelikleriyle yapılıyor.

Sayın Elvan Çetinkaya, inanın ki, samimi ifademle söylüyorum; bu telefon dinleme mevzusunu foruma tekrar tekrar getirmenizin nedenini anlayabilmiş değilim. Telefonunuz mu dinleniyor ya da böyle bir şüpheniz mi var bilemiyorum. Doğrusu beni pek de ilgilendirmiyor ancak şu ana kadar yazdıklarımla bu konu hakkında yeterince fikir beyan ettiğimi, anlayan üyelerimizin zaten anlamış olduğunu, anlamayan üyelerimizin de yazmaya devam etsem de anlamayacaklarını düşündüğümü ve bu konuda artık yazı yazmak istemediğimi bilgilerinize saygı ile arz ediyorum.

Devrim Sinan KARAVELİOĞLU

Sayın Elvançetinkaya bir yazısında;
" Örnek;
ŞİŞLİ CUMHURİYET SAVCILIĞI
HAZIRLIK NO:2006/XXX
Şüpheli İ.Ö nün olay günü olan 28.12.2005 tarihinde TT TİM İletişim Hizmetleri A.Ş. ye yazılan talimata cevaben verilen döküm kayıtları incelendiğinde A.O ile yapılan telefon görüşmelerinde tehdit ve kişisel hayatına yönelik saldırılarda bulunabileceği yönünde görüşmeler tespit edilmiş olup ..........

Adana 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Esas No:2005/XXX
12.01.2004 yılında boğularak öldürülen maktül A.A. nın olay tarihinden 3 gün önce yapmış olduğu görüşmeler incelendiğinde maktülün kayınbiraderi olan G.Y. nin " seni buralarda görmeyeyim, ayağını denk al, kendine bir kefen hazırla" gibi tehdit içeren görüşmeleri saptanmış olup yapılan yargılama.........

bunun gibi örnekler çoktur
Ne yani kişilerin suç işleyecekleri önceden tespit edilip ona göre mahkemeden karar alınıp dinleme mi yapılıyor yada kayıt mı yapılıyor?Tabiki hayır tüm görüşmeler kayıt altına alınır TİM başkanınında söyledikleri gibi.Ancak kayıt içerikleri mahkeme kararı olmadan açığa çıkarılamaz, dinlenemez ve arşivden çıkarılamaz."

Sayın Karavelioğlu ben şunu sormak istiyorum her iki olaydada önceden mahkeme kararı olmadan bu konuşma içerikleri sayın çetinkaya nın dediği gibi kayıt altına alındığı doğru olabilirmi ?Cevaplarsanız sevinirim.

Sayın Karavelioğlu değerli yanıtlarınızı bekliyorum

Alıntı:

---

damlasu rumuzlu üyeden alıntı

Sayın Karavelioğlu değerli yanıtlarınızı bekliyorum

---

Ben bu konuda yorum yapmak istemiyorum aslında ama aşağıdaki haberi gözdengeçirmenizi öneririm.Tüm sorularınızın cevabını aşağıdaki haberden sonra öğrenmiş olacaksınız.

Lütfen tarihleri, olay tarihi(ocak 2007) ile kıyaslayınız.

İşte cinayet öncesi telefon konuşmaları
İSTANBUL (İHA)

Yapılan incelemelerde, Yasin Hayal bin 225 kez kayıt altına alınırken, Erhan Tuncel ise toplam 5 bin 025 kez polisin dinlemesine takıldı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne gönderilen kayıtların incelemeye alınmasından sonra Erhan Tuncel'e ait 46, Yasin Hayal'e ait 17 adet ses dosyasının önemli olarak değerlendirilerek CD'ye kopyalandığı ifade edildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nce soruşturmayı yürüten savcılara gönderilen CD'lerdeki konuşmalar dikkat çekti. Erhan Tuncel'in, 16 Ekim 2006 tarihinde C.A adına kayıtlı telefonla yapılan görüşmede şu konuşmalar yer aldı:

"C.A: Eee sizin durumlar nasıl, ne var ne yok? Bir şeyler duydum.
Erhan Tuncel: İşte bakalım 2 ay sonra Allah nasip ederse.
C.A: He.
Erhan Tuncel: 2 ay sonra Allah nasip ederse yanımda, anlaştık.
C.A: Neyi kitabı
Erhan Tuncel: Hı hı yaz yaz düzenleme kaldı.
C.A: Hı.
Erhan Tuncel: Anladın mı? İnşallah adamlara rezil olmam.
C.A: Allah Allah.
Erhan Tuncel: Hı hı, o ayrı o dediğimden ayrı bir roman yazacağım.
C.A: Tamam tamam sonra konuşuruz.
Erhan Tuncel: Niye nereye gideceksin?
C.A: Dinleniyoruz, senin yüzünden telefonlarım da izleniyor hayvan.
Erhan Tuncel: Ne dedin?
C.A: Telefonlar dinleniyor dedim oğlum.
Erhan Tuncel: Bir şey olmaz oğlum, telefon dinlense ne olacak?
C.A: Bizi bir adam sanar, telefonlarımızı dinlerler. Erhan anlayamadın mı?
Erhan Tuncel: Bak Tuncay diyo, dinleyen bu ülkeyi bizden daha mı çok seviyor?
C.A: Hı kim?
Erhan Tuncel: Dinleyen dinleyen.
C.A: Ya dinleyenlerin ...
Erhan Tuncel: Adamın görevi, bir hata yapmazsan bizi ayrı tutarlar.
C.A: Hı".

Tuncel, sevgilisine "MİT olayım mı?" diye sormuş

Telefonları dinlenen Erhan Tuncel'in MİT ajanı olmak istediğini başvurudan önce sevgilisi olduğu iddia edilen Y.K isimli bayanla telefon görüşmesi yaparak söylediği belirlendi. Erhan Tuncel ile Y.K arasında 31 Temmuz 2006 tarihinde yapılan ve polis kayıtlarına alınan konuşma tutanakları da Emniyet Müdürlüğü tarafından Savcılığa gönderildi. Dinlenen konuşmadan detaylar ise şöyle:

"Erhan Tuncel: MİT'e başvurayım mı aşkım?
Y.K: Hı.
Erhan Tuncel: MİT olayım mı?
Y.K: Erhan saçmalama yaa.
Erhan Tuncel: Valla hee.
Y.K: Olur mu ya?
Erhan Tuncel: Başvurum kabul olur mu olmaz mı bilmiyorum da deneyim mi?
Y.K: Olmaz olmaz.
Erhan Tuncel: Valla.
Y.K: Ih ıh
Erhan Tuncel: Niye? Maaşları iyi bir 750 alıyorlar
Y.K: Ya maaş ne önemi var.
Y.K Senin canın var olmadıktan sonra sağlam kalmazsan eğer.
Erhan Tuncel: Niye aşkım?
Y.K: Ne demek niye aşkım?
Erhan Tuncel: Niye, güzel bir görev vatanı, milleti savunuyorsun.
Y.K: Erhan parası için mi vatan millet sağ olsun mu?
Erhan Tuncel: Hem vatan millet sağ olsun hem parası için.
Y.K: Eee sen öteki tarafa gidersen parayı, milleti ne yapacağım ben?
Erhan Tuncel.: Ya bir şey olmaz aşkım ne olacak ki?
Erhan Tuncel: Olmaz mı diyorsun?
Y.K: Olmaz
Erhan Tuncel: Kabul etmeye etmezler büyük bir ihtimalle de.
Y.K: Ya ederlerse!
Erhan Tuncel: Ederlerse gitmem.
Y.K: Nasıl gitmem? Boşu boşuna mı başvurdun? Öyle bir fırsat gelecek eline ayağına ondan sonra 'Gitmem'.
Erhan Tuncel: Tamam, işim olur seni alırım. İşte sonra istifa ederim.
Y.K: Hayır hayır.
Erhan Tuncel: Olmaz mı diyorsun?
Y.K: Olmaz diyorum.
Erhan Tuncel: Doğuya gideriz. Şöyle güzel bir Hakkari'ye, Yüksekova'ya .
Y.K: He he he. Olmaz olmaz aşkım.
Erhan Tuncel: Ya da şöyle gider, girerim bi El Kaide'ye.
Y.K: Biz biraz daha az tehlikede, az tehlike içeren.
Erhan Tuncel: El Kaide'nin içine girerim, Hizbullah'ın içine girerim.
Y.K: Beni de alırlarsa olur neden olmasın?
Erhan Tuncel: Olmaz mı?
Y.K: Ben başvuracaktım da".
İSTANBUL (İHA)

Haber kaynağı:
http://haber.mynet.com/detail_news/?...te=12Mayis2007

Sayın Elvançetinkaya olayları cımbızla bir yerlerden çekip alıyorsunuz;Olayın aslı işte aşağıda;
Kim bu Memduh abi?
Tuncel, 2005'ten beri dinleniyordu. Dava dosyasına 5 bini aşkın ses kaydından yalnız 46'sı girdi. Tuncel'in 'Memduh' kod adlı polisle cinayetten iki saat sonra yaptığı üç görüşme de dosyada yok

11/05/2007 (2274 kişi okudu)


DEMET BİLGE ERGÜN (Arşivi)

TİMUR SOYKAN (Arşivi)

İSTANBUL - Hrant Dink cinayeti soruşturmasında ilginç telefon görüşmeleri ortaya çıktı. Edinilen bilgilere göre, cinayetin azmettiricisi Erhan Tuncel suikastten hemen sonra kayıtlarda 'Dilek B.' adına kayıtlı bir telefondan aranıyor. Ancak Tuncel, karşısındaki kişiye 'Memduh abi' diye hitap ediyor. Tuncel'in konuştuğu 'Memduh abi' aslında Tuncel'le irtibat halinde olan istihbarat görevlilerinden biri. İlginç olan, 'Memduh abi'yle ilgili 2006 yılındaki bir konuşma dosyada yer alırken, cinayet günü ve cinayetten sonraki iki gün içinde yaptığı görüşmelerin dosyaya girmemesi...
Erhan Tuncel'in polis muhbirliği yaptığı dönemde çelişkili bilgiler vermesi üzerine 2006'da hem Tuncel'in hem Yasin Hayal'in konuşmaları Trabzon Emniyet Müdürlüğü'nün talebi üzerine dinlenmeye başlandı. Son dinleme kararı cinayetten yaklaşık bir ay önce, aralık ayında alındı. Yani Tuncel ve Hayal cinayet planları yaparken telefonları dinleniyordu. Yasin Hayal, cinayetten aylar önce cep telefonu kullanmayı bırakmıştı. Cinayetin işlenmesi sırasında da tutuklu sanıklardan Ahmet İskender'in cep telefonuyla tetikçi O. S.'yle temas kurmuştu. Erhan Tuncel de telefonda yaptığı konuşmalara dikkat ediyordu.
Bu telefon konuşmalarının 'yüzlerce sayfalık' kayıtları cinayet dosyasında yer aldı. Polisin Tuncel ve Hayal'in kimlerle konuştuğunun kaydını tuttuğu belgeye göre, Erhan Tuncel kadın adlarına kayıtlı bazı telefonlarla sık olarak görüşmüş. Bu isimlerden biri 'Dilek B.'. Erhan Tuncel, 2006 yılının sonlarında 'Dilek B.'yle defalarca konuşuyor. Tuncel'in 19 Ocak günü saat 14.57'deki Dink cinayetinden sonra, saat 16.43, 16.50 ve 18.26'da 'Dilek B.'yle konuşması dikkat çekiyor. Tuncel ayrıca 20 Ocak 2007 ve 21 Ocak 2007'de de birer kez Dilek B. tarafından aranıyor.
Bencede artık bu konu hakkında bir yazı yazmayın...

Alıntı:

---

damlasu rumuzlu üyeden alıntı

Sayın Elvançetinkaya olayları cımbızla bir yerlerden çekip alıyorsunuz;Olayın aslı işte aşağıda;

---

1-Olayın aslını bilmem sadece basına yansıyan kısmı verilmiştir.
2-Olayın aslı dediğiniz haberin kaynağı bile belli değil, kaldı ki ben haber olarak verdiğim olayın kaynağını linkle belirttim.

Alıntı:

---

damlasu rumuzlu üyeden alıntı

Bencede artık bu konu hakkında bir yazı yazmayın...

---

3-Bu sizin tekelinizde olan birşey değil sizden izin alacak değilim buraya ileti yazarken.
4-Bir daha asla benim konularım üzerinden başkalarına soru yöneltmeyiniz.

Alıntı:

---

elvancetinkaya rumuzlu üyeden alıntı

4-Bir daha asla benim konularım üzerinden başkalarına soru yöneltmeyiniz.

---

Sayın elvançetinkaya, 4. şıkkı anlamış değiim, yanlış anlamış olmayı ümit ediyorum. Buraya bir konu açtıktan sonra bu konunun şahsınıza münhasır olma niteliği sona ermiştir. Kişisel tartışmalara girmeyiniz, lütfen tartışmaya devam ediniz.