-
Re: Türban Neyimizi Özgürleştirecek?
Alıntı:
Türkmenbaşı rumuzlu üyeden alıntı
Şu avrupalılar ne kadar medeni!
Ne edep var ne haya çırılçıplak bedeni!
Medeni olmak eğer açmaksa bedeni!
Hayvanlar avrupalılardan daha medeni!
NECİP FAZIL KISAKÜREK....
http://www.samanyoluhaber.com/haber-92109.html
mutlaka bu linkide izleyin...
O linki izlemeye gerek yok, o medeni Avrupalılar, rüşvet yemeyin diye para yardımı yapıyor, sizin medeni dindarlar da o yardımı alıyor. Avrupa medeniyetinden ahlaksızlıkları aldık diyen siz ve sizler gibi düşünenlerin hafsalasıyla, şimdi adam olun diye o Avrupalılar ahlaksızlıkla mücadeleye para veriyorlar...
Ne yaman çelişki... Dinde yalan en büyük günahlardandır. Dün başka bugün başka diyen Başbakan ve Cumhurbaşkanı nedir sizce? .....
-
Re: Türban Neyimizi Özgürleştirecek?
Alıntı:
Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı
Türbanın özgürleştirebileceği hiç birşey yoktur. Aksine türban, kadının özgürlüğünün önünde ciddi bir engeldir.
Türban takmama kararına karşı, takma kararını düşünelim:
Olmamasına rağmen tak diyenler kimlerdir, eşeği kaybettirip buldurmak, ama bu arada kır eşeği boz eşekle değiştirmek cinliği kimden çıkıyorsa, ben size söyleyeyim, bunun adına demokrasi denmez...
Bence çok önyargılısınız Sayın Harun GÜR. biraz sakinleşmeniz ve hoşgörülü olmanız gerekiyor.
Yalan en büyük günah değildir büyük günahlardan bir tanesidir. İnsanların fikirleri değişebilir eskiden savunduğu bir fikri bugun savunmaması yada aksi bir fikri savunması onun yalancı olduğu kanaatine gelirse hepimiz biraz yalancıyızdır.
türbana gelirsek türban kadın özgürlüğünün önünde bir engeldir diyorsunuz... sizce kadının özgürleşmesi soyunması mıdır ki türban yada örtünme bir engel olsun...?
-
Re: Türban Neyimizi Özgürleştirecek?
Sn. Türkmenbaşı,
Önyargılı değilim ancak çarpıtmalara da hoşgörülü değilim.
Yalan en büyük günah değildir, büyük günahlardan bir tanesidir diyorsunuz, doğrudur, bir hadiste, büyük günahlar, "el-Mubîkât: helâk edici" kelimesiyle ifadelendirilerek şöyle buyurulmuştur: "Yedi helâk edici Şeyden kaçının." Bunlar nedir yâ Rasûlallah diye sorulunca: "Allah'a şirk koşmak; sihir yapmak; Allah'ın haram kıldığı halde bir kimseyi haksız yere öldürmek; yetim malı yemek; faiz yemek; düşmana hücum anında harpten kaçmak: namuslu, kendi halinde mümin kadınlara zina iftirası atmaktır" buyurdular. Diğer bir hadiste ise: "Büyük günahlar dokuzdur: Allah'a şirk koşmak; haksız yere adam öldürmek; temiz bir kadına kötülük isnat etmek; zina yapmak; düşmana hücum esnasında firar etmek; sihirbazlık; yetim malı yemek; müslüman ana babaya asî olmak; emredilenleri yapmamak ve yasakları yapmak sûretiyle aileye karşı doğruluğu terketmektir. " Diğer hadislerde yukardaki maddelere faiz yemek, hırsızlık ve şarap içmek de ilâve edilmiştir. (Buhârî, Vasâya 23; Müslim, İman 141-146; Ebû Davûd, Vasâya 10)
Ben hiçbir Dini kaynakta türban takmamanın günah olduğunu görmedim. Kadını evine kapatan , sosyal hayatını sınırlandıran, ona ikinci sınıf insan muamelesi yapan erkek egemen anlayış özgürlük?!!! olacak, sonra da türban takıp, sınırlı bir sosyal alana çıkabilmesini sağlamak gerçek özgürlük olarak addedilecek.
Sevsinler böyle özgürlüğü...
İnsanlar değişebilir ancak değiştim deyip değişmemek yalandır, riyadır, takiyedir.
Selamlar,
-
Re: Türban Neyimizi Özgürleştirecek?
Alıntı:
Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı
Sn. Türkmenbaşı,
Ben hiçbir Dini kaynakta türban takmamanın günah olduğunu görmedim. Kadını evine kapatan , sosyal hayatını sınırlandıran, ona ikinci sınıf insan muamelesi yapan erkek egemen anlayış özgürlük?!!! olacak, sonra da türban takıp, sınırlı bir sosyal alana çıkabilmesini sağlamak gerçek özgürlük olarak addedilecek.
Sevsinler böyle özgürlüğü...
İnsanlar değişebilir ancak değiştim deyip değişmemek yalandır, riyadır, takiyedir.
Selamlar,
A.S. Sayın Gür
Bazı insanlar "Türban" a takılıp kalmış durumdadır. Aslolan örtünmedir bunun adı türban olur yaşmak olur yemeni olur olur da olur.
Nûr(*) Sûresi
31 - Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. Zinetlerini, kocalarından, yahut babalarından, yahut, kocalarının babalarından yahut oğullarından, yahut üvey oğullarından, yahut erkek kardeşlerinden, yahut erkek kardeşlerinin oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut müslüman kadınlardan, yahut sahip oldukları kölelerden, yahut erkekliği kalmamış hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların mahrem yerlerine vakıf olmayan erkek çocuklardan başkalarına göstermesinler. Gizledikleri zinetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey mü’minler, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz!
bakınız Nur suresi 31. ayette bir kadının nasıl örtüneceğini açıkça ifade edilmiş siz Türban kelimesine takılıp kalırsanız elbette ki göremezsiniz.
Ayrıca kadın erkek eşitliği günümüz toplumlarında Hukuki hak ve özgürlükler bağlamındadır. Yoksa herkes kabul eder ki kadın ve erkek eşit değildir...
Ayrıca "kadını evine kapatan, sosyal hayatını sınırlandıran ve 2. sınıf kadın muamelesi yapan..." şekilde tabir ediyorsunuz burda bir çelişki yok mu sizce? Bizler Örtülü kadınlarında diğer kadınlar gibi yüksek öğrenim hakkına sahip olmalarını onların da evlerinin dışına çıkarak eğitim öğrenip hakkalarını kullanmalarını istiyoruz.. Bizler mi onları evlerine kapatıyoruz, 2. sınıf muamele yapıyoruz sizce?
-
Re: Türban Neyimizi Özgürleştirecek?
Sn. Türkmenbaşı,
Türban konusuna yeniden dönüyoruz görüyorum ki... Bu forumlarda kısa bir arama ile ilgili ayetin farklı yorumlarına ulaşmanız mümkün...
Şimdi ben de ayetlerden örnekler vererek, kadının şahitliğini, miras hukuku açısından durumunu, toplumsal hayattaki yerini sorgulasam ne yapacaksınız? Ben yapacağınızı söyleyeyim:
O ayetlerde yazılanların o günkü toplumsal hayata dair olduğuna, hadislerle de desteklenen örnekler vereceksiniz. Evet ayetlerde öyle yazıyor ama bugüne has yorumlandığında gerçek anlamlar öyle değil diyeceksiniz.
Ama konu türban olduğunda bu tür yorumlar yapmaktan imtina edeceksiniz.
Haksız mıyım?
Selamlar,
-
Re: Türban Neyimizi Özgürleştirecek?
Sayın Gür;
Son görüşmemizden bu yana dini konularda hayli ilerleme katettiğiniz anlaşılıyor. Bakıyorum da ayetten hadisten bahsederek fetva vermeye kadar işi ilerletmiş görünüyorsun. Hidayete mi erdin, noldu sana? Bu gidişle yakında uçarsın. Titre ve kendine gel!..
Selamlar, saygılar.
-
Re: Türban Neyimizi Özgürleştirecek?
Sayin Turkmenbasi Avrupalilari savunmak bana dusmez ama bir sey sormadan gecemiyecem. Eger bu Avrupalilar ve Amerkalilar bu kadar medeniyetsiz ve ahlaksiz ise, bu sizin aga babalar neden Arabistan veya İ ran yerine Amerika ve Avrupada yasamaya gidiyorlar. Hani bu sizin en kocaman Fehtullah neden Amerikada orda ne ogreniyor, yoksa ciplaklari mi seyrediyor???
Ilginize.
-
Re: Türban Neyimizi Özgürleştirecek?
Sn. Bilgili,
Bilirsin , "bilmediği beş vakit namaz, onu da şeytan komaz" diye bir söz vardır. Bazı gerçekleri görmek için hidayete ermeye gerek yok, gönül ve akıl gözün açık olsun yeter.
Fetva bizim işimiz değil ama şu fetva verenlere bakınca, neden olmasın dememek de mümkün değil...;)
-
Re: Türban Neyimizi Özgürleştirecek?
'Ey, benim dev memesinde cüceler emziren acayip memleketim!'
Dün gece yarısı TBMM Genel Kurulu'ndaki 'türban müzakereleri'ni seyrederken sık sık Bedri Rahmi'nin bu mısraını mırıldandım.
Süpergüç olmaya aday, binlerce yıllık tarih ve medeniyetin sahibi koskoca Türkiye'nin parlamentosunda, sabahlara kadar bir kısım genç kızımızın başörtülü olarak üniversiteye gitmesinin tartışması yapılıyordu.
Kendisini lâik, solcu, sosyal demokrat, ilerici, çağdaş olarak tanımlayan 'başsız başsız adamlar', bir temel hak ve hürriyetin verilmemesi için kavga çıkararak her türlü engellemeyi yaptılar. CHP sözcülerini dikkatle dinledim. Söylediklerinin arasında, akla, bilime, hukuka, mantığa ve vicdana uygun tek cümle bulamadım. AK Parti yöneticilerinin yıllarca önce söyledikleri iddia edilen ve yalanlanan birtakım sözler, mesnetsiz ithamlar, dedikodular, hep lafügüzaf...
Engizisyon yargıçlarından Azınlık Raporu'na (Minority Report) uzanan karanlık yüzyılların 'zihin polisleri', vesveseden takallüs etmiş çehreleriyle bir paranoid sendrom sergiler gibiydiler...
Korku, şantaj ve tehditle demokratik hür irade üzerinde baskı kurarak, zinde güçlere, yargıya ve medyaya hulûs çakıp bol bol tahrikte bulundular. Bürokratik güçleri kullanarak çoktan tükenmiş politikalarını ayakta tutmaya, artık yıkılmaya yüz tutmuş oligarşik egemenliklerini devam ettirebilmek için huzur emici vantuzlarını yapıştıracak yer aradılar...
Dün gece seyrettiğim manzara çok esef verici ve tiksindirici idi.
* * *
Başörtülü öğrencilerin üniversiteye gitmesi konusunda bin türlü kurgu yapanlar, 'siyasî simge' arayanlar, 'Lâiklik elden gidiyor!' diyerek yırtınırcasına bağıranlar, bir an için dahi bu çocukların başlarını inançlarından dolayı örttüklerini ve sadece okumak istediklerini düşünmezler mi?!... Onların yüzünden yükseköğrenim hakkından mahrum kalmaları, mağduriyetleri, gözyaşları, bu jakoben tâifeyi hiç rahatsız etmez mi? Siz ne biçim vicdan sahiplerisiniz ki, bir genç kızın bu derece aşağılanmasını, üniversite kapılarından hakaretler edilerek kovulmasını normal kabul edersiniz?...
Bu ülkede yüzyıldır 'irticanın hortlayışından' yetmiş yıldır da 'lâikliğin elden gidişinden' bahsedilir. Ne irtica hortlamıştır, ne de lâiklik elden gitmiştir. Lâkin, en eski parlamenter rejimlerden birine sahip Türkiye'de, bu oligarşik seçkinlerin tahrikiyle, demokrasi sık sık kesintiye uğramış ve yerine oturtulamamıştır. Millet iradesi, bu dogmatik zihniyetli sözde elitin tahakkümüyle hep yerlerde sürünmüştür.
Sen istediğin kadar parti kur, milletin oyunu al, meclisler dolusu milletvekiline sahip ol, hükûmet et, ne çıkar... Sana hiç bu memleketin yönetimini bırakırlar mı? Çıkarlar ortaya, 'irtica geliyor!' diye nârâ atarlar. İlimlerini ideolojilerine kurban eden kara cübbelileri yürütürler, öğrencileri sokağa dökerler, çeteler kurup ortalığı karıştırırlar, askere muhtıra verdirmeye, darbe yaptırmaya çalışırlar, yargı üzerinde baskı kurarlar. Sen istediğin kadar çok oy al, kimin umurunda?!... Bakarsın, Yargıtay C. Başsavcısı 'türban' gerekçesiyle dâvâ açar, Anayasa Mahkemesi de partini kapatıverir...
* * *
Bu oyunu artık bozmak lâzımdır. Tehditlere ve tahriklere aldırmadan demokratik rejimi yerine oturtmanın zamanı gelmiştir. Aksi halde, jakoben oligarşinin dayatmaları Demokles'in kılıcı gibi başımızın üstünde durmaya devam ederse, insanımızın hür ve demokratik bir ortamda yaşaması imkânsız hâle gelir ve Türkiye'nin gelişmesi engellenir.
İşte Yeni Anayasa, bunun için elzemdir. Devleti meydana getiren güçlerin ve bu güçler arasındaki dengenin, millî egemenlik ve millet iradesi çerçevesinde yeniden tespiti gerekir.
Egemenlik kayıtsız şartsız millete ait olduğu zaman, bu mesele hâlledilebilecektir.
RADİKAL- HASAN CELAL GÜZEL
-
Re: Türban Neyimizi Özgürleştirecek?
Hasan Celal ile Hasan Cemal aynı kişi midir diye düşünmeden edemedim.:o Aynı ortak paydada buluşmuşlar.
Şu yazıyı saftorik birisi okusa "vay be H.C. Güzel ne güzel yazmış" der. Şimdi şu yazının neresinden tutalım, neresini tashih edelim?
"bir temel hak ve hürriyetin verilmemesi için kavga çıkararak her türlü engellemeyi yaptılar."
Ne memleketin yargısı ne de AİHM öyle demiyor. Aksine temel hak ve özgürlükleri sınırlayıcı ve tehdit edicidir diyor.
"AK Parti yöneticilerinin yıllarca önce söyledikleri iddia edilen ve yalanlanan birtakım sözler, mesnetsiz ithamlar, dedikodular, hep lafügüzaf... "
Allahtan youtube orada, kitaplar ortada, ses kayıtları ortada, toplantılarda edilen ve toplantı tutanaklarına geçirilen konuşmalar ortada.
"Siz ne biçim vicdan sahiplerisiniz ki, bir genç kızın bu derece aşağılanmasını, üniversite kapılarından hakaretler edilerek kovulmasını normal kabul edersiniz?..."
Bu düşünce sahipleri kadını yemek yedikleri masaya bile oturtmayanlar değil miydi?
"Sen istediğin kadar parti kur, milletin oyunu al, meclisler dolusu milletvekiline sahip ol, hükûmet et, ne çıkar... Sana hiç bu memleketin yönetimini bırakırlar mı? "
Aslında bu memlekette Anayasa Mahkemesi'ne, Danıştay'a, Sayıştay'a da gerek yok, yeter ki en çok oyu alarak iktidar ol. İstediğin gibi at oynatabilirsin, bunun adı da halk iradesi olur.
"Aksi halde, jakoben oligarşinin dayatmaları Demokles'in kılıcı gibi başımızın üstünde durmaya devam ederse, insanımızın hür ve demokratik bir ortamda yaşaması imkânsız hâle gelir ve Türkiye'nin gelişmesi engellenir."
Bizim ülkedeki jakoben oligarşi kimlere tekabül eder bilemem ama, tek parti dönemi sonrası Türkiye'nin 60 yılında iktidarda olanlara bakılırsa Hasan Celal Güzel'in fikri yapısına yakınların ağırlığı ilk bakışta hissedilir. Bu durumda Jakoben oligarşi; "odunu da koysam seçtiririm", "siz isterseniz hilafeti bile getirirsiniz", bana milliyetçiler adam öldürüyor dedirtemezsiniz", "yollar yürümekle aşınmaz", "dün dündür, bugün bugündür", "benim memurum işini bilir", "devlet uğruna kurşun atan da kurşun yiyen de şereflidir", "AB'nin yolu Diyarbakır'dan geçer", "bu millet isterse laiklik tabi elden gidecek", "sayın Öcalan aldığı kellelerin hesabını veriyor ben ise düşüncelerimin" diyenlerden ibaret olmasın?
H.C. Güzel vallahi güzel yazmış, aynı "Bir Recep Tayyip Erdoğan Portresi" başlıklı makalesi gibi...
Selamlar,
-
Re: Türban Neyimizi Özgürleştirecek?
Alıntı:
Akinot rumuzlu üyeden alıntı
Sayin Turkmenbasi Avrupalilari savunmak bana dusmez ama bir sey sormadan gecemiyecem. Eger bu Avrupalilar ve Amerkalilar bu kadar medeniyetsiz ve ahlaksiz ise, bu sizin aga babalar neden Arabistan veya İ ran yerine Amerika ve Avrupada yasamaya gidiyorlar. Hani bu sizin en kocaman Fehtullah neden Amerikada orda ne ogreniyor, yoksa ciplaklari mi seyrediyor???
Ilginize.
Ben bir çok haber sitesini ve forum sitesini takip etmeye çalışıyorum oraya Samanyoluhaber den aldığım bir linki koyduğum için adımızı hemen Fethullahçı yaptınız sayın Akinot önyargınıza hayranım...
Aslında Sayın Fethullah Gülen'i savunmak da bana düşmez ama eğer Arabistan veya İran'a gitmiş olsaydı bu sefer de zaten yobaz gerici işte kendisi gibi gericilerin diyarına gitti diye daha çok üstlerine giderlerdi
Kanımca oda bunları bilmiş olacak ki birilerine göre medeni olan ABD ye gitti...
saygılar...
-
Re: Türban Neyimizi Özgürleştirecek?
Alıntı:
Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı
Sn. Türkmenbaşı,
Türban konusuna yeniden dönüyoruz görüyorum ki... Bu forumlarda kısa bir arama ile ilgili ayetin farklı yorumlarına ulaşmanız mümkün...
Şimdi ben de ayetlerden örnekler vererek, kadının şahitliğini, miras hukuku açısından durumunu, toplumsal hayattaki yerini sorgulasam ne yapacaksınız? Ben yapacağınızı söyleyeyim:
O ayetlerde yazılanların o günkü toplumsal hayata dair olduğuna, hadislerle de desteklenen örnekler vereceksiniz. Evet ayetlerde öyle yazıyor ama bugüne has yorumlandığında gerçek anlamlar öyle değil diyeceksiniz.
Ama konu türban olduğunda bu tür yorumlar yapmaktan imtina edeceksiniz.
Haksız mıyım?
Selamlar,
Bence asıl konumuz olan Türban a dönmeliydik konuyu başka taraflara çekmeye gerek yok...
Benim koymuş olduğum Ayet meali resmi ve din konusunda Türkiyedeki en yetkili mercii olan Diyanet İşleri Başkanlığının sitesinden alınmıştır:
http://www.diyanet.gov.tr/kuran/ayet...3.x=21&I3.y=12
Selamlar
-
Re: Türban Neyimizi Özgürleştirecek?
Ne güzel bir forum bu böyle!!! Kimin nereye gittiğini tartışmaya varmış iş. Asıl soru nereye gittiği değil, neden dönmediği olmalı!!!
Türban neyinizi özgürleştirecek?
Din kisvesi altında kadını resesifleştirip, büyüttüğü çocukları da akla zarar bireyler haline getirme ve o çocukları da mücahit olarak kullanma özgürlüğü verecek. Asıl mesele bu!!!
" Şuna inanmak lazımdır ki , dünya üzerinde gördüğümüz her şey kadının eseridir. "
Mustafa Kemal Atatürk
-
Re: Türban Neyimizi Özgürleştirecek?
Her türlü peşin hükmünüzden sıyrılarak lütfen şu soruyu cevaplandırır mısınız? Bir genç kızın, saçını nasıl tarayacağı, başörtüsü takıp takmayacağı, ne giyeceği konusunda karar vermesi kadar şahsî ve özel bir şey olabilir mi? Demokratik bir toplumda insanların nasıl giyineceği konusunda yasaklar getirilip baskı yapılabilir mi? Bu sorulara 'evet' cevabını veriyorsanız, hiç şüpheniz olmasın ki, siz bir faşistsiniz. Zira, bir genç kızın başörtüsüne, kılık kıyafetine müdahale etmek, hele üniversiteye gidişini yasaklamak, ancak totaliter bir zihniyetin mahsulü olabilir.
Ne yazık ki ülkemizde son çeyrek asırda üniversitelerde uygulanan 'başörtüsü yasağı', insan hak ve hürriyetlerine ve demokrasiye indirilmiş bir darbedir. 'Darbe özürlü' demokrasimiz, son dönemde bir de 'türban özürlü' hâle getirilmiştir.
Yeni Anayasa münasebetiyle yasakçılarla demokratlar arasındaki mücadele, ya başörtüsü yasağının kaldırılmasıyla hürriyetçi ve demokratik bir çözüme kavuşturulacak ya da oligarşik despotizmin baskısıyla 'türban faşizmi' devam edecektir.
* * *
Başörtüsü yasağı, darbecilerin hazırlattığı antidemokratik 1982 Anayasası'nın dahi birçok hükümlerine açıkça aykırıdır. Özellikle, din ve vicdan hürriyetini düzenleyen 24. madde ile eğitim ve öğrenim hakkını düzenleyen 42. madde, üniversitelerdeki başörtüsü yasağıyla açıkça ihlâl edilmiştir. Sırf inancından dolayı başını örten genç kızlarımız eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılmıştır.
Başörtüsü yasağı, hâlen yürürlükte olan 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu'nun Ek 17. maddesine de aykırıdır. Bizzat kaleme aldığım bu maddeye göre, yüksek öğretim kurumlarında kılık kıyafet serbest bırakılmıştır. Kanunun bu açık hükmüne rağmen başörtüsü yasağı koyan YÖK ve üniversite yetkilileri açıkça suç işlemektedirler. Daha önce yapılan düzenlemede 'inançlarından dolayı' ifadesi sebebiyle Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen maddeden sonra getirilen bu hüküm, bugün de aynen geçerlidir. Ancak, ne gariptir ki, AYM'nin iptal etmediği bir hükmün yorumu mahiyetindeki bir gerekçe, hüküm icra ediyormuşçasına Kanunun yerine geçirilmiştir.
Diğer taraftan, AİHM'nin türban kararı da, sanki yeni bir hüküm getirilmiş gibi, kasten yanlış yorumlanıp istismar edilmiştir.
* * *
Başbakan Erdoğan'ın, başörtüsü yasağı hakkındaki son beyanları, Yeni Anayasa Reformu'nu sadece türban açısından gören at gözlüklülerin tepkisine yol açtı. Erdoğan şunları söylemiş; "Başörtüsü takana, 'Sen siyasî simge olarak takıyorsun' deniliyor. O da, 'Hayır, ben siyasî simge olarak takmıyorum' diyor. Velev ki, bir siyasî simge olarak takıldığını düşünün, siyasî simge olarak başörtüsü takmak suç mu? Simgelere, sembollere yasak getirebilir misiniz? Dünyanın neresinde böyle bir suç vardır?"
Başbakan'ın sözlerine kelimesi kelimesine iştirak ediyoruz. Esasen, hür düşünceden biraz nasibini almış, faşist zihniyetli olmayan herkes bu sözleri tasdik edecektir.
Bir defa, Başbakan, Baykal'ın suistimal ettiği gibi, başörtüsü siyasî simgedir demiyor. Son dönemde yapılan bütün ciddî kamuoyu araştırmalarında başörtüsü kullananların çok büyük çoğunluğu, bunu inançları gereği yaptıklarını ifade etmiştir. Başbakan'ın dediği gibi, bir an için başörtüsü takanların siyasî simge olarak taktıkları düşünülse de, üniversal bir eğitim kurumunda siyaset ve siyasî semboller yasaklanabilir mi?
Bir zamanlar marksistler üniversiteye sırtlarında parkalarla ve özel sembollü kıyafetlerle gelirlerdi. Hâlen üniversitelerde çeşitli siyasî, sosyal ve kültürel simgeler kullanılabiliyor. Muhtelif siyasî parti üyesi üniversite öğrencileri, yakalarına partilerinin rozetlerini takabiliyorlar. Lion ve Rotary kulüplerinin simgeleri taşınabiliyor. Hatta bazı genç kızlar, istisnaen de olsa, haç şeklinde mücevherler takabiliyorlar. Üniversiteye, mini etekle, göbeklerini açıkta bırakıp piercing takarak, saçlarını olmadık renklere boyayıp gelenler de var.
Bunların hiçbirine itiraz edilmiyor. Varsa, yoksa başörtüsü... Başörtüsü siyasî simge ise, hangi siyasî partiyi temsil ettiğini söyleyebilir misiniz? AK Parti'yi mi, SP'yi mi, MHP'yi mi, DP'yi mi, BBP'yi mi? Başörtülü genç kızlar içerisinde CHP'ye oy veren hiç mi yok?...
* * *
CHP lideri Baykal, gene coşmuş, sayıp sıralıyor. Bir yandan, Erdoğan'a karşı 'Bir babayiğit kalmadı mı?' diye, her zamanki gibi 'darbeci babayiğitleri' tahrik ederken, diğer taraftan mevhum 'demokratik güçler'e davetiye çıkararak gene ortalığı karıştırmaya çalışıyor.
Türkiye'de artık 'türban faşizmi' ne son vermenin zamanı gelmiştir de geçmektedir. Üniversiteli öğrenciler, istedikleri gibi giyinebilmeli ve öğrenimlerine serbestçe devam edebilmelidir.
21. Yüzyılın başında, bu saçma sapan yasaklarla Türkiye'yi dünyaya rezil etmenin anlamı yoktur.
RADİKAL- HASAN CELAL GÜZEL
-
Re: Türban Neyimizi Özgürleştirecek?
Geçenlerde bir organizasyona katıldım. Konu elbette tüm ülke gündemini uzun zamandır meşgul eden türbandı. Bir genç kızımızın (Kendisini medeni cesaretinden dolayı tebrik ediyorum.) söz alarak sarf ettiği sözleri yorum yapmadan aktarıyorum.
"Babam liseyi bitirdiğimde okumamı istemedi, başımı örtmem için baskı yaptı. Dahası, evlendirmeye ve benden kurtulmaya çalıştı. Araya aile büyüklerinin girmesiyle neyse ki evlendirme fikrinden vazgeçti. Babama üniversiteye gitmek istediğimi söylediğimde bana 'Üniveristeye gidip de o... mu olacaksın?' dedi. Neye uğradığımı şaşırmıştım, ben gizli gizli girdim üniversite sınavına, dershaneye de gitmedim. Zavallı annem hep aramızda kaldı, beni idare etti, eğer ortaya çıksaydı annem için de benim için de hayatın sonu geldi demekti. Allahtan sorun çıkmadı, babamın haberi olmadan girdim sınavlara ve kazandım. Kazandım ama benim için asıl kabus bundan sonra başlayacaktı, çok iyi biliyordum. Alkollü olduğu bir gün babama üniveristeyi kazandığımı söyleme cesareti buldum, alkolün etkisiyle olsa gerek sert tepki göstermedi sadece dalga geçti. Ben de fırsat bu fırsat deyip, babama çok çalıştığını, bizim için çok yorulduğunu, namusumla çalışıp para kazanmak, kendisine yardım etmek istediğimi söyledim. Bu düşüncemle nasıl olduysa yumuşadı. Ertesi gün her şeyi unutur, yine vazgeçer diye düşünmüştüm ama sanki bir mucize oldu ve babam vaz geçmedi. Ancak bana bir şart koştu, kapanacak, namusumla okuyacaktım. Kapanırsam ne ben namussuzluk yapardım ne de başkası bana namussuzluk yapabilirdi. Üniveristelerde türbanın yasak olması benim işime yaradı, evet ilk kez bir yasaktan mutluluk duyordum. Babam yasak olduğu için, ve yine aile büyüklerinin araya girmesiyle bu inadından da vazgeçti. Şu anda üniversitede, son sınıfta okuyorum. Bir aksilik olmazsa bu sene bitecek okulum. Şu anda tek korkum, ben okulu bitirinceye kadar türban yasağının kalkması. Ben kapanmak istemiyorum. Kapanmak isteyenler nasıl ki kılık kıyafet özgürlüğü diye feryat ediyor ise ben de kendi özgürlüğüm için içimden feryat ediyor, en azından bu sene kalkmasın bu yasak diye dua ediyorum. Belki buna bencillik diyeceksiniz, ama ne yapabilirim ki,tek istediğim okulumu bitirmek. Yasak kalkarsa babam başımı kapatmam için yeniden baskı yapacak.(Zaten yasağın kalkmasını destekleyenlerin başında geliyor kendisi) Ben kapanmak istemiyorum, kapanmak zorunda kalırsam okulu bırakırım. Çünkü kendime olan saygımı ve güvenimi kaybederim, böyle olunca da okulu bitirmenin benim için hiçbir anlamı kalmayacak. Şimdi soruyorum, benim özgürlüğüm ne olacak? Benim özgürlüğümü kim sahiplenecek. Başbakan gelip de babamla konuşacak mı, baskı yapma kızına bırak başı açık okusun, bu onun özgürlüğü diyecek mi? Bana ne olacak, ben ne olacağım?..."
-
Re: Türban Neyimizi Özgürleştirecek?
Alıntı:
Av.Abbas Bilgili rumuzlu üyeden alıntı
Sayın Gür;
Son görüşmemizden bu yana dini konularda hayli ilerleme katettiğiniz anlaşılıyor. Bakıyorum da ayetten hadisten bahsederek fetva vermeye kadar işi ilerletmiş görünüyorsun. Hidayete mi erdin, noldu sana? Bu gidişle yakında uçarsın. Titre ve kendine gel!..
Selamlar, saygılar.
İlahi Abbas Bey, çok güldürdünüz beni. Aslında bu cümlenizi "Kavramların Evirilmesi Çevirilmesi" başlıklı forumda yorumlamak daha uygun olurdu ama ben buraya yazayım da bağlantı kopmasın.
İşte laiklerin dinle alakaları olmadığına dair bir evirme örneği ve neticeleri. Harun Bey yazılarından okuduğum ve bildiğim kadarı ile laikliği sonuna kadar savunan biri. Bu güne dek dini konularda yazmamış olması, kendisinin dinsiz olduğunu, dini bilgisinin ya da dinle alakasının olmadığını göstermez. Ama maalesef öyle bir evirilmiş ki laiklik kavramı, laik birinin çıkıp da dini bilgi vermesi işte böyle garipseniyor ve espiri malzemesi yapılıyor. Anlayana güzel bir örnek...
-
Re: Türban Neyimizi Özgürleştirecek?
Biri türbanlı biri başı açık iki kız kardeşin öyküsü her iki taraftan dışlayıcıların hoşuna gitmeyecek ama sanıyorum kardeşlikten yana olanlar için kardeşleri dinlemekte yarar var.
http://www.hurriyet.com.tr/pazar/829...id=59&sz=32611
-
Re: Türban Neyimizi Özgürleştirecek?
Abbas Bey,
İnsanların düşüncelerini eleştirmekle, insanları dışlamak arasında önemli bir fark vardır. Daha önce T.Akyol'un bir yorumu üzerine de yazmıştım. Türbanlılar da bizim insanlarımızdır, benim gözümde başı açık diğer kadınlarımızdan temel haklar ve saygı görmek anlamında hiçbir farkları yoktur.
Örnek verdiğiniz aile kendileri de açıkladığı üzere sosyal demokrat bir aile... Bu ailede sırf inancı gereği kapanana da , ADD'ye üye olan ve hatta saç rengini iki ayda bir değiştirene de başta aile reisi olmak üzere aile bireyleri karşı çıkmamış, hiçbir baskı kurmamış. Ama onlar da üniversite kapılarında militanlık yapmamış, Kanunlara da saygılı davranmışlar. Ne güzel keşke ülkemin bütün aileleri böyle demokrat olabilse, biz de burada forumlar boyu tartışmasak...
Bu ailenin muhafazakar bir aile olduğunu düşünelim. Elinizi vicdanınıza koyup söyleyin, evin küçük kızı iki ayda bir saç rengini değiştirebilir miydi veya gidip ADD'ye üye olabilir miydi?
Selamlar,
-
Re: Türban Neyimizi Özgürleştirecek?
İran'ı anımsatan görüntüler
http://www9.gazetevatan.com/newpics/...50264920_2.jpgİstanbul Üniversitesi önündeki eylemde bazı genç kızlar siyah türban taktı. Uluslararası ajanslar dün abonelerine İran'ı anımsatan bu fotoğrafları geçti
Beyazıt’ta eylem
İstanbul Üniversitesi önünde toplanan bir grup türbanlı genç, Rektör Mesut Parlak’ı protesto etti. Türbanın anayasal olarak serbest olduğunu iddia eden gençler, rektörü hukuku çiğnemekle suçladı. Türban yasağının her alanda http://www9.gazetevatan.com/newpics/...93218377_3.jpg
Türban açıklamasına izin verilmedi kaldırılmasını isteyen sloganlar atan eylemciler, yaptıkları açıklamanın ardından dağıldı.
Anadolu Gençlik Derneği üyesi 25 kişi, türbanla girişe izin verilmemesine tepki amacıyla basın açıklaması yapmak istedi.
AFYONKARAHİSAR Kocatepe Üniversitesi önünde toplanan Anadolu Gençlik Derneği üyesi 25 kişi, türbanla girişe izin verilmemesine tepki amacıyla basın açıklaması yapmak istedi. Grup, güvenlik görevlilerinin uyarısı üzerine olaysız ayrıldı. Şehir merkezinde toplananan dernek üyeleri, AKÜ yönetimini keyfi uygulama yapmakla suçladı. Dernek Başkanı Emre Yıldız, “Başörtülü öğrencilere yönelik ayrımcılık uygulamaları, Anayasa’da yapılan hukuki düzenlemeler sonucunda birçok üniversitede son buldu. Ancak Kocatepe Üniversitesi’nde keyfi uygulama devam ediyor” dedi. Bu arada türbanlı öğrenciler kendilerini üniversiteye almayan Çukurova ve Adnan Menderes Üniversitesi rektörleri hakkında suç duyurusunda bulundu.
http://www9.gazetevatan.com/newpics/...33266505_3.jpg
İki taraf da savcıya koşuyor
Üniversitelerarası Kurul ve AKP’nin önceki günkü karşılıklı suç duyurusu çağrılarının ardından dün sabah saatlerinde Ankara Adalet Sarayı’nda hareketli saatler yaşandı. Bir sendika, bir birlik ve bir grup türbanlı öğrenci, uygulamalarla ilgili suç duyurusunda bulunmak üzere adliyeye geldi. Polisin geniş güvenlik önlemleri aldığı başvurular sırasında, gruplar arasında gerginlik yaşanmamasına dikkat edildi.
İlk olarak, Eğitim-İş Genel Başkanı Yüksel Adıbelli, sendika üyeleriyle birlikte, Ankara Adalet Sarayı “Bulvar Kapısı” önünde basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasının ardından, sendika üyelerince, YÖK Başkanı Özcan hakkında suç duyurusunda bulunuldu.
Öte yandan, Türkiye Gençlik Birliği üyeleri de Özcan hakkında, “Anayasayı ihlal” ve “halkı kanunlara uymamaya alenen tahrik” suçlarından cezalandırılması istemiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu.
Türbanlı bir grup üniversite öğrencisi ise “Otopark yönündeki kapıdan” alınarak, Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kadri Yamaç hakkında, “eğitim ve öğretimin engellenmesi”, “görevi kötüye kullanma” ve “Anayasayı ihlal” ten suç duyurusunda bulundu.
1/MART/2008 VATAN
Hayırlara vesile olur?m.e.s
-
Re: Türban Neyimizi Özgürleştirecek?
Sayın Gür;
Sosyal demokrat ailede türbanlıya saygı olduğunu, muhafazakar ailede ise olmayacağını beyan etmişsiniz. Ya da ben öyle anladım. Ben aynı görüşte değilim. Sosyal demokratların türbanlıya höşgörülü oldukları şeklindeki bir genelemeye ne yazık ki katılamayacağım. Tam tersini düşünüyorum. Türbanlıyı öcü gibi görenler genellikle sosyal demokratlardır (hepsini kastetmiyorum). Ama aslında gerçek anlamda sosyal demokrat olsalardı bu konuya da biraz demokrasi penceresinden bakarlardı.
Ailenin sosyal demokrat olduğu için kızlarının türbanına hoşgörülü bakdığını söylerken, Atatürkçü Düşünce Derneğindeki teyzenin türbanlı kıza ağır hakaretlerde bulunduğunu unutuyorsunuz. Yoksa "teyze" sosyal demokrat değil miyidi?
-
Re: Türban Neyimizi Özgürleştirecek?
Sn. Bilgili,
Sosyal demokratlar türbanlı, türbansız ayırd etmeden her insana saygılıdır. Hangi insana saygılıdır? Kendisi de demokrat olan, türbanı siyasi simge olarak görmeyen, türban sayesinde rant elde etmek fikri olmayan, ülkeyi özgürlükçülük ve demokrasi diyerek ortaçağ karanlığına adım adım götürmek gayretinde olmayan, Atatürk Devrimlerinin kıymetini bilen, kadını 2. sınıf insan olarak görmeyen, yasalara saygı duyan insana saygılıdır.
Türbanlıyı öcü olarak görenler genellikle sosyal demokratlardır demişsiniz, başka bir forumda da CHP liderinin türbanlılarla birlikte poz vermiş olmasını eleştirmiştiniz. Bu arada, muhafazakar ailelerin demokratlığından ve özgürlük anlayışından söz etmediğinize göre , bu konuda sizinle hemfikiriz diye anlıyorum.
Sol düşünce sahipleri özgürlük ve demokrasiyi savunur yeter ki bu kılıf ile özgürlük ve demokrasinin sonu getirilmeye çalışılmasın.
Bazı akademisyenler, türban işini utanıp özgürlük ve demokrasi ile tarif etmeye çalışmaz , kılıf olarak modernite gibi yeni kavramlar icad ederken, solu da ne de olsa demokrattır diye o kadar da enayi olarak görmeyelim lütfen...
Selamlar,
-
Re: Türban Neyimizi Özgürleştirecek?
Tüm özgürlüklerimiz güvence altında.Tüm kurumlar bizim,satılmamış.ABD,AB iç işlerimize hiç karışmıyor.Kuş gibi özgürüz.Tek sıkıntımız türban.Özgürlüğümüz sadece türbana bağlı.
-
Re: Türban Neyimizi Özgürleştirecek?
Bu konu öyle bir hal aldıki,artık öööökkk diyecek duruma geldik.Konu yılan hikayesine döndü adeta.Sizler,bizler devam ediyor.Ülke olarak tabiki tüm vatandaşların,halkın çoğunluğunun isteği ve hakları gözetilmeli.
Ancak başkalarının ne dediği,ne yazıp çizdiği değil birey olarak fikrimizi beyan etmek(grup,dernek,parti adına değil),bu forumlarda daha net bir sonuç çıkartmazmı?-Birşey değişirmi?Belki değişmez,ama asıl önemli olan kendi kişisel düşüncemiz değilmi?
"Türban" taraftarı olmak yada olmamak,bir kenara bırakın ve düşünün:
Kadın (üniversite öğrencisi değil!)tamamen kendi özgür iradesi ile "türban" denilen ,aslen başörtüsü olan örtüyü takıp,kapanmak istiyor.
Karşısına çıkan sorunlar:1)Mahalle baskısı yüzünden kapanmıştır.2)"Siyasi moda"ya uymak içindir.3)Protesto etmek amacı ile tepki gösteriyordur.4)Artan karşı tepkilerden dolayı tedirgin olacaktır.Ama aslında herzaman içinde bir kapanma arzusu vardı ve tüm "cesaretini" toplamıştır ve tüm eleştirilere rağmen zamanın uygun olduğuna karar kılmıştır."Siyasi moda" ya uymak değil,fakat fırsatı değerlendirmektir asıl niyet;belkide bu beklediği "özgürlüktü",cesaret edemediği adımı atabilme özgürlüğü.
Çoban peşinden giden kuzulardan değil,kendi hür iradesinin verdiği kararın peşinden giden hür bir birey olmaktır niyeti.
Böyle düşünen kadın ve kızlarımızda var aramızda.Hiç bu açıdan bakan varmı?
Siyaseti,Anayasayı,Hukuku,Tarihi,herhangi dış etkenleri-baskıları bir kenara bırakarak.....
-
Re: Türban Neyimizi Özgürleştirecek?
Alıntı:
marita rumuzlu üyeden alıntı
Bu konu öyle bir hal aldıki,artık öööökkk diyecek duruma geldik.Konu yılan hikayesine döndü adeta.Sizler,bizler devam ediyor.Ülke olarak tabiki tüm vatandaşların,halkın çoğunluğunun isteği ve hakları gözetilmeli.
Ancak başkalarının ne dediği,ne yazıp çizdiği değil birey olarak fikrimizi beyan etmek(grup,dernek,parti adına değil),bu forumlarda daha net bir sonuç çıkartmazmı?-Birşey değişirmi?Belki değişmez,ama asıl önemli olan kendi kişisel düşüncemiz değilmi?
Böyle düşünen kadın ve kızlarımızda var aramızda.Hiç bu açıdan bakan varmı?
Siyaseti,Anayasayı,Hukuku,Tarihi,herhangi dış etkenleri-baskıları bir kenara bırakarak.....
Gerekliliğini tam olarak kullanıcısının dahi bilmediği 'türban' NİÇİN OLMALI?? sorusu baydı bir nebze haklısınız,
NİÇİN OLMALI? NİÇİN OLMAMALI? sorularına on yüz bin beyanat'cık sıralandı.
E artık legal oldu ya,,,kendini zorlaya zorlaya, zorlama demokrat'lar yine yine yeniden 'kişisel tercih, keyfekeder, özgürlük, hak' literatüründen demogojiler yapmaktasınız...
Cehenneme giden yollar iyiniyet taşlarından döşeli..,
Sanal ve fason demokratlar.., ki bunlar yeniyetme geçmişe burun kıvıran, geleceği de bir tek kendine ait sanıp 'bence mühim değil, Siyaseti,Anayasayı,Hukuku,Tarihi,herhangi dış etkenleri-baskıları bir kenara bırakarak,,,diyorum ki taksınlar takıştırsınlar' derler...
Bunların misal yılan sürüngen familyası ile temasları ancak ve ancak reel bir temas halinde mümkündür.
Adamlar 'türban siyasi sembol'dür' diyorlar,
Ulemalar 'din'in mutlak gereği değildir' diyorlar
Hukuk 'laikliğe aykırı' buluyor,
Üniversiteler rektörler ve YÖK düzeyinde ya öncü ya artçı bilinmez depremlerle sallanıyor,
Çarşaf çarşaf türban'lı devlet memuru olan doktor, öğretmen, hemşire fotoları bültenleri işgal ediyor,
Silahlı Kuvvetler ülkenin son 30 yılına musallat olmuş pkk'ya taarruz düzenliyor, başkomutan masasından imza dağıtıyor,
Haber bültenlerinde -30 derecede dağ taş Irak'ta terörist arayan askerler, şehit cenazeleri, gururla dökülen gözyaşları,,,ikinci haber kampüs kapılarında türbanlılar..., asker vatan uğruna taarruz da ve sanırsınız ki mağrur ve mağdur vatandaşlar yegane onlar ve onlar da üniversite kapılarında taarruz da..,da KİME KARŞI...
Muafazakar medya da ise sekiz sutana manşet türban..., kenar köşe haberlerle ırak harekatı...
Ekonomik anlamda daraltan, nefesi zorlayan bir boğulma var...amma müsebbib küresel dalgalanma...öyle dalgalanıp duruyoruz.
Başbakan dalgalanırken boş durmayın, bir müdahale yapacağımız yok, herşey çok iyi tam da istediğimiz gibi,,,buyüzden çoğalın, üreyin,,,en az üç çocukluk performans bekliyorum vatandaşlarımdan...Belli ki bu nesillere de başbakanlık yapacağından emin...belli ki bu memleketi en az 70 yıl kendinin sanıyor, ya hayal kuruyor.., ya ?????
32. gün bu hafta içi, yenişafak gazetesi yazarı f.ö.;“Başörtüsüne bez parçası gözüyle niye bakıyorsunuz? Bayrak da neticede bir bez parçasıdır. Şimdi biz bayrak bez parçasıdır diye bayrağın manevi özelliğini yok mu varsayacağız?”
diye türban'a emsal buluyor....
Cüneyt Zapsu (ki Erdoğan'ın ulusal/uluslararası mihmandarlığını yapmıştır, danıştığı danışmanıdır bir süre, partinin aktif kurullarında koltuğu vardı, ha bir de BİM in sahibi, ha bir de soyağacı pek ilginç vs. vs.) da türbanını çıkar demek donunu çıkar demektir, diyor.., o da türban'a bir emsal buluyor...
sizce hangisi????
emsal göstermenin de bir adabı, haddi, hududu olmalı...mı?
yahut herşey amma herşey,,,uğrunda kan dökülen ile üzerine küfür edebiyatı icra edilen de emsal olabilir mi??
bu ikisi emsal ise 'A' ya misal.., yani...matematiksel düşünme özgürlügü de var mı? OLMALI... A=B
A=C
B=C
Mİ????
-
Re: Türban Neyimizi Özgürleştirecek?
"Anam da giyerdi başörtüsünü
Ele güne açmak için giymedi
Allah'a inandı dini bütündü
Amma Hak'tan kaçmak için giymedi
Beyaz saçı serin serin tarardı
Bilirdi ki örtünmek neye yarardı
Edebiyle siyah poşu sarardı
Vaşigton!a uçmak için giymedi
Adı 'Döndü' idi ama dönmedi
Doksan yıldır ışıkları sönmedi
Başında yazma dan hiç utanmadı
İştiklalden geçmek için giymedi
Anamdır yazmalı, bugün de dün de
Bu kutsal yazgıdır Mahzuni sende
Cumhuriyeti kuran Mecliş içinde
Bir şeytanı şeçme için giymedi.
Aşık Mahzuni Şerif
-
Re: Türban Neyimizi Özgürleştirecek?
Alıntı:
marita rumuzlu üyeden alıntı
"Türban" taraftarı olmak yada olmamak,bir kenara bırakın ve düşünün:
Kadın (üniversite öğrencisi değil!)tamamen kendi özgür iradesi ile "türban" denilen ,aslen başörtüsü olan örtüyü takıp,kapanmak istiyor.
Karşısına çıkan sorunlar:1)Mahalle baskısı yüzünden kapanmıştır.2)"Siyasi moda"ya uymak içindir.3)Protesto etmek amacı ile tepki gösteriyordur.4)Artan karşı tepkilerden dolayı tedirgin olacaktır.Ama aslında herzaman içinde bir kapanma arzusu vardı ve tüm "cesaretini" toplamıştır ve tüm eleştirilere rağmen zamanın uygun olduğuna karar kılmıştır."Siyasi moda" ya uymak değil,fakat fırsatı değerlendirmektir asıl niyet;belkide bu beklediği "özgürlüktü",cesaret edemediği adımı atabilme özgürlüğü.
Çoban peşinden giden kuzulardan değil,kendi hür iradesinin verdiği kararın peşinden giden hür bir birey olmaktır niyeti.
Böyle düşünen kadın ve kızlarımızda var aramızda.Hiç bu açıdan bakan varmı?
Siyaseti,Anayasayı,Hukuku,Tarihi,herhangi dış etkenleri-baskıları bir kenara bırakarak.....
Sn. marita,
Bu forumlarda dikkat ettiyseniz, eleştirilerimizin odağı hep türban olmuştur. Türban takan kadınlar değil... Bu vesile ve 1 günlük bir gecikmeyle, türbanlı veya türbansız bütün kadınlarımızın Dünya Kadınlar Günü'nü kutluyorum.
Sizin de belirttiğiniz gibi, çok masum nedenlerle türban takan kızlarımız ve kadınlarımız da var. Bizim buradaki eleştirilerimiz bu insanlara değil. Eleştirdiklerimiz sözde dindar geçinen ve eğer mesele Din ise, Dinen çok daha önemli gereklilikler var iken, çarpıtılmış meallere yaslanarak türbanı Dinimizin olmazsa olmazları içine sokan ve bunu kızlar ve kadınlar üzerinden siyaset malzemesi haline getiren din bezirganlarıdır.
Laik bir hukuk devletinde, masum oldukları bilinse dahi Dini veya siyasi simgelere belli kriterlerle geçit verilmez. Bu simgeler ister "inancım gereği" olarak açıklansın, isterse "kişisel hak ve özgürlükler" babında iddia edilsin bunlara müsamaha gösterilmez. Dikkatinizi çekmiştir, meşru siyasette bile seçim ve propaganda yasakları vardır.
İtalya'da Romagna bölgesi köylüleri de zamanında tamamen folklorik nedenlerle siyah gömlekler giyerlerdi. O masum kara gömlekler sonra ne işe yaradı biraz araştırın lütfen... Umut ediyorum, bu kızlarımız ve kadınlarımız kendileri üzerinden oynanan oyunun farkına varırlar ve türban da bizim kara veya kahverengi gömleklerimizden olmaz.
Selamlar,
-
Re: Türban Neyimizi Özgürleştirecek?
Genelinde aynı fikirlerde olduğunuzu görüyorum.Ülkemizin bulunduğu karışıklık içinde hak vermiyorda değilim.Bugüne dek doğru bildiklerimiz yanlış,yanlış bildiklerimiz doğru olarak nitelendiriliyor.Birilerinin doğrusu,diğerlerinin yanlışı.Yeterince sorunlarımız varken,sürekli pireyi deve yapmaktan,asıl deveyi de pire yapmakta ısrar ediyoruz.Ekonomi yokuş aşaga gitmekte ve ülkemizin geleceği parlak görünmüyor,fakat anlamsız bir noktaya kilitlenmiş duruyoruz.Belki bu kadar yankı uyandıracağını tahmin etmeyenler,aslında kendileri sayesinde karşı tarafa prim sağlamıştır.....Konuyu fazla uzatmaktan yana değil, noktalamaktan yanayım.
Bu arada Romagna ile ilgili bilgi toplayacağım sayın Gür.Sayenizde eksik bilgilerimi tamamlayacağım...:o
Saygılar
-
Re: Türban Neyimizi Özgürleştirecek?
Gazetevatan'da Dilek Önder'de 'Türban'ı ne diye takıyorlar' sorusuna alternatif getirmiş,,,
ki haklı tespitleri de yok değil...Hele ki üniversite yaş grubu için çok rastlanır bir durum,,,yani şu fason kimlik'ler çok benimsenir o yaşlarda, illa bir 'şey' sindir,,, kılığın, bıyığın, saçın, oturuşun, kalkışın, kolunun altında taşıdığın kitabın vs. vs.
illa ben Bu'yum!! diyecek...O 'Bu' nun da bir yanı ile buram buram ideoloji kokacak.
Yani seninle alakası olmayan, zaten 'sen' kafi gelmediği için benimsenmiş olacak,,,
Bizim okuduğumuz yıllarda böyle idi ya, 18/20 yıl da da çok şey değişmedi sanırım...
Dilek Önder Demiş ki;
Yani dini inancından değil de, başka nedenlerden dolayı kapananlar...
“Sonra”dan kapananlar...
Onları birbirinden ayırmak çok ama çok kolay...
Hani dün tarif etmiştim ya..
Bir bakışta şıp diye anlaşılıyor diye..
Süslü püslü, kokoş olmalarından...
“Çakma türbanlılar” dediğim, onlar...
Yine de ve her şeye rağmen “Çakma bunlar!” deyip geçmemek gerekiyor.
Çakma makma ama az buz değiller ki!
Hem sayısı az değil hem de hepsi gerçek...
Aklımıza hep aynı soruyla birlikte geliyorlar:
“Madem dini inançlarından dolayı değil o halde neden kapanıyorlar?”
Daha doğrusu, “Neden kapanmayı tercih ediyorlar?”
Ve hatta, “neden bir de bunu savunuyorlar?”
Çakma türbanlılardan söz ediyorum...
Şimdi söyleyeceklerimi biliyorum ki siz de kendi aranızda arkadaş sohbetlerinde konuşuyorsunuz.
Benim gibi...
Hepimizin bu soruya verdiği yanıt üç aşağı beş yukarı hemen hemen aynı:
“Türbanla kendilerine bir kimlik kazandırdıkları için.”
Kimlik kazandırıyorlar...
BÖYLE İNTİKAM OLMAZ Kİ!
Nasıl yani?
Bir şey olmak için, “türbanlı” oluyorlar.
İster aile baskısıyla olsun, ister kendi tembelliklerinden ama sonunda “bir şey” oluyorlar...
Okumamış - okuyamamış, gezmemiş -gezememiş, görmemiş - görememiş... Bir şey olmamış - olamamış...
Bundan sonra olma ihtimali de yok.
Ama türbanı takınca... Çakma makma ama en azından bir yere ait.
Hem “bir şey” olan kadınlara karşı hem de kendilerini “bir şeymiş” gibi göstermek istedikleri erkeklere karşı...
İşte türban onun için elle tutulur, gözle görülür bir kimlik.
“Sen öğretmensen ben de türbanlıyım.”
“Sen gazeteciysen ben de türbanlıyım.”
“Sen düşük bel kot giyiyorsan ben de türbanlıyım.”
“Sen gece bara gidiyorsan ben de türbanlıyım.”
“Sen tek başına yolculuğa çıkabiliyorsan ben de türbanlıyım.”
Ve bunun gibi binlercesi, milyonlarcası...
Buraya kadar niye türban taktıklarını çözmüş olsak bile hâlâ şu sorunun cevabını veremedik:
“Hadi kendisi takıyor, peki neden takılmasını savunuyor?”
İki cevabı olabilir.
“Kendisini haklı çıkarmak için.”
Veya:
“Başka kadınları da kendi bulunduğu yere çekmek için.”
Bir tür intikam yani...
“Ben olamadım, sen de olma!”
Sakın yanlış anlamayın, öyle “Kadın kadının düşmanıdır” fikrinde olanlardan değilim. Hatta tam tersine, bu düşünceyi hiç ama hiç sevmem ve ilkel bulurum.
İlkeldir çünkü...
Eğitilmemiş, ilerleyememiş ve ehlileşmemiş kafalara ait bulurum...
Cahilce...
O ilkel intikam duygusunu çakma türbanlılara yakıştırmam da o yüzden...
Ha, bu protest tepkilerinde haksızlar mı?
Tartışılır.
Ama olmaz ki...
Böyle intikam alınmaz ki!
________________________________________________
Yani şimdi biraz da bu ve benzeri sebeplerle 'türbanla özgürleşeceğim' nidaları savuran üniversite talebeleri için mi kopuyor kızılca kıyamet,,,
-
Re: Türban Neyimizi Özgürleştirecek?
Dereden tepeden su getirip,bir tane fotoğrafı baz alarak yaptıgınız yorumları abestle iştigal buluyorum. Birinin herkes başını örtsün demek ne kadar şaçma ise herkes başını açsın demek bir okadar şaçmadır.Ben internette gezerken gördügüm uygunsuz resimlerin % 99.99 u başı açık kişilere ait. Kimse siz başınızı örtün özgürleşin demiyor örtenlere saygı gösterin diyor. Şeklinden, dininden ve parasından ötürü insanlara ayırım yapan kendisini insanlardan ayırmış demektir. İnsandan ayrılmış demek ne demektir? Türkiyedeki mason,yahudi ve ermeni egemenligi bitmedikçe bu tartışmalarda bitmez.
-
Re: Türban Neyimizi Özgürleştirecek?
misal benim de internette gezindiğim sokaklarda uygunsuz resimlere rastlamıyorum...ama uygunsuz resimler görmek istesem adreslerini bulmak da çok çok kolay...
uygunsuz!luktan kasıt sıfatı müstehcenlik yahut porno ise; bu karelerin içinde tek obje kadın değil, erkeklerde var...
ayrıca kadın için yaşam teması;
herhangi bir erkeğin uygunsuz!luk sıfatlandırılmasına tabii olup olmamak kaygı'sı üzerine tesis edilemez.
Uygun'luk kriterlerimizi, kişisel olarak sahip olduğumuz değerler, ahlaki yapımız, dini inancımız, sosyal uygun'luğumuzu ise dar anlamda gelenek görenekler, aslen de güncel külliyatımız belirler.
kişisel anlamda türban'ı kullanmayı uygun görmek ile;
bunu Ülke'nin Kimliği'ne, İdari Yapısına uygun görmek çok FARKLIDIR...
internette veya tüm görsel araçlarda uygunsuz! içerik ARZI ve içeriğin TALEPÇİ'si mutlaka vardır.
Bunu da Ülke'nin Kimliği'ne, İdari Yapısına uygun gören YOK...
Evinizde oturabilmek için;
"Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, Atatürk İnkılap ve İlkelerine, Anayasada
ifadesi bulunan Türk Milliyetciliğine sadakatla bağlı kalacağıma; Türkiye Cum-
huriyeti kanunlarını Milletin hizmetinde olarak tarafsız ve eşitlik ilkelerine
bağlı kalarak uygulayacağıma; Türk Milletinin milli, ahlaki insani, manevi ve
kültürel değerlerini benimseyip, koruyup, bunları geliştirmek için çalışacağıma;
insan haklarına ve Anayasanın temel ilkelerine dayanan milli, demokratik, laik
bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarımı bi-
lerek, bunları davranış halinde göstereceğime namusum ve şerefim üzerine yemin
ederim."
(ASLİ DEVLET MEMURLUĞUNA ATANANLARIN YEMİN MERASİMİ YÖNETMELİĞİ)
bir yemine imza koymanız şartı yoktur.
TBMM deki vekiller neden türban takarak oraya giremiyor ise, yahut burka giyerek, yahut sarıklı, yahut nalınlı, yahut bluejean'li göbeği açık, ip askılı vs.
giremiyor.
Özgürlük ihtiyacımızı; laik'liği sorgulayarak temin edemeyiz.
Devlet ve Kurumları;
vatandaşlarının (yahudi, mason, ermeni, süryani, kürt, çerkes, pomak, rum, boşnak, laz vs.vs) şeklinden, dininden, ekonomisinden bağımsız ANLAYIŞLA,
sadece vatandaş oldukları için hizmet vermek, kamu düzenini sağlamak zorundadır. (Cumhuriyet'i benimsemiş ise)
Vatandaşların da; Devlet ve Kurumları'nı şahsi inançlarına uygun bir kılığa kıyafete sokmaya kalkmaları SİSTEM'e müdahaledir...
Uygunsuz! kıyafet giymek, yaşam tarzını benimsemek, davranışlarda bulunmak 'ahlaksızlığın'ı temsil ediyor ise de; bir tercih'tir, seçimdir,,,sonuç itibariyle öbür dünya'da kendi hesabını kendi verir..,ilahiyatta müeeyyide'si cehennemdir.
Başını örtüp özgürleşmek de; şahsi bir tercihtir, ahlaki, dini kaygılar ile yapıldığını varsaysak dahi;;;ahlak o kadar basit temin edilen bir vasıf değil ki...
dini inançları gereği olduğu'nu varsayalım,,,dini inanç şahsi'dir,
ki ilahiyatta en büyük mükafat cennet...
Renk kartelasında sadece siyah ve beyaz yoktur,
Gri de vardır...
Bilim, eğitim, kamu hizmeti, Devlet'in çeşitli mesleklerle temsil edilmesi..,
bunların ahlakı; kişilere özel uygunsuz!, uygun anlayışına göre tesis edilemez.
Bilim ve eğitimin evrensel ve müspet bir seviyesi vardır.
Devlet'in de görevi; birilerine cennetin yolunu açık tutmak(ki bu da tartışılır), bu birilerini masum, mağdur, ahlaklı düzeyine taşımak, ahlak budur, ahlaklı kadın budur demek değildir...
****burda tartışılan 'türban'ın külliyen olmaması değil ayrıca. NERDEN ÇIKTI???
KİŞİLER TÜRBAN TAKARLAR,,,KİME NE?
Kamu kurumlarından mesleki faaliyetlerini icra ederken, üniversitelerde takamazlar,,,takmamalılar...
-
Re: Türban Neyimizi Özgürleştirecek?
Bu ülkenin çok daha önemli sorunları varken, çok daha önemli projelere ihtiyacı varken x kişinin türbanına takılmış hala yerimizde sayıyoruz,,,kadınlardan türbanı çıkarttın erkekler için ne yapacaksın,,,Türbanlı bir bayan ile aynı fikirde-zihniyette olan bir erkeği napacağız, nerden anlayacağız. Bu kendi vatandaşımıza yaptığımız zulümden başka bişey değil.
-
Re: Türban Neyimizi Özgürleştirecek?
Her şey bir yana ziynetinizi örtünde deniliyor. Saç çok güzel kapanmış süslü pardüse çekilmiş. Ya o kolda şangır şungur sallanan burmalara ne demeli. İzahını yapabilecek olan varmı.
Suriye Mısır Lübnan v.s bizden daha azmı müslüman yoksa onların anadili arapça olduğu için kendilerimi okuyup öğreniyor.
Oralarda İslamın; bizimkiler gibi Kuran tesfirlerini okuyup yorumlayıp özetleyenlerin,sölediklerini, ezberleyirek yaşanmadığı kesin.