Kategoriler: İnternet Medyası

2011 SEÇİMLERİ İÇİN ONURLU BİR YOL….3.YOL;

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: “CHP’ye geri dönmek isteyen eski partililere CHP Genel Başkanı, “Gelmek isteyenlere kapımız açık ama milletvekili olma beklentisiyle geleceklerse hiç gelmesinler. Çalışmak, partiye hizmet etmek için geliyorlarsa kapımız açık. Yarın, milletvekili olamadık diye kırıp dökeceklerse, küseceklerse hiç gelmesinler. Şimdiden söylüyorum” diye seslendi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı, Gürsel Tekin sekiz siyasi partinin CHP çatısı altına gireceğini söyledi. CHP’ye katılmak isteyen partilerin isimlerini açıklamayan Tekin, “Bu seçim ittifakı değil, CHP çatısı altında birleşmektir” dedi.

Burada CHP nin bir ve iki numaralı yetkilisinin söyledikleri arasında aslında tam bir anlam bütünlüğü ve sonuç birliği var. Özetle: 8 parti ile görüşüldüğü, sonuçta Genel Başkanın vurguladığı gibi geleceklerin hiç bir şart ve koşul ileri sürmeksizin gelecekleri, bunun bir seçim ittifakı değil gönüllü ve beklentisiz bir birleşme olacağı sonucu çıkmaktadır..

Yalnız bu söylenenler ile son Kurultay da Parti Meclisi teşkili arasında çok kolay farkedilebilecek büyük bir tezat ve yöneticilerin kafalarında ayrı gizli bir ajanda olduğu, o 8 partinin tabanının bilgisi dışında gayri meşru pazarlıkların yapıldığı apaçık gözlemlenebilmektedir…

Siyasi hareket ve Partiler kendi dışındaki Siyasi Hareket ve Partilerin yetersizliği inancı ile kurulur ve faaliyet gösterirler. Ama zaman zaman gerek parti ve gerekse Ülke çıkarları söz konusu olduğunda varlıklarına rağmen kuruldukları Partiler ile birlikte hareket edebilirler. Bunlarda “işbirliği-güçbirliği-ittifak ve birleşme” gibi yöntemler ile olur. Ve hepsinde de açık veya kapalı ortamlarda karşılıklı görüşmeler, elde edilir veya edilmez karşılıklı belli beklentiler görüşülür ve hatta pazarlıklar yapılır.Bu da ayıp bir şey değil, gayet doğal bir olaydır. Ne “ben sizinle birlikte hareket ederim ama beklentilerim ve koşullarım şunlardır…” demek ayıp ve gayri meşrudur, ne de “kusura bakma ben bu tarz bir işbirliğinde yokum…” demek ayıp ve gayri meşrudur. Ayıp ve gayri meşru olan bunlar yokmuş gibi iddia edip, Parti tabanını yanlış yönlendirip aldatmak ve tabanın onuru ile oynamaktır…

8 Parti ile İttifak değil, şart ve koşulsuz birleşme söz konusu diyenlere CHP nin yeni parti meclisinden bir tablo yapalım isterseniz:

1 – TURHAN İÇLİ: İşci Partisi MKYK üyesi ve geçen seçim Ankara Millet Vekili adayı;

2 – BİRGÜL AYMAN GÜLER : Genel Başkanlığını Mümtaz Soysal’ ın yaptığı Bağımsız Cumhuriyet Partisi Genel Başkan Yardımcısı;

3 – BÜLENT KUŞOĞLU: Demokrat Parti Ankara İl Başkanlığı ve Gnl.Başkanlığını Abdullatif Şener’ in yaptığı Türkiye Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve MKYK Üyesi;

4 – ALİ ARİF ÖZEBEK: ANAP Genel Başkan Yardımcılığına kadar yükselmiş;

5 – FAİK TUNAY –FARUK LOĞOĞLU : Faik Tunay Mustafa Sarıgül’ ün Türkiye Değişim Hareketinin prenslerinden; Faruk Lahoğlu siyasete ilk adımını Mustafa Sarıgülün yanında atmış;

6 – EMRAHAN HALICI, HÜSEYİN PAZARCI, ERDOĞAN TOPRAK: Rahşan Ecevit’ in DSP den koparak kurduğu yeni partisinin üst düzey yöneticileri ve Rahşan Ecevit’ in en yakınları

7 – MUHAMMET ÇAKMAK, ÖNAY ALPAGO : Muhammet Çakmak DYP de Genel Başkan Mehmet Ağar’ ın danışmanlığı ından CHP ye transfer; Önay Alpago: Her ne kadar siyasete SHP de başlamış ise bir gecede CHP ye gelişi, DYP den;

8 – MESUT DEĞER, SEZGİN TANRIKULU: CHP den çok BDP ye yakın durmuş, BDP ve Habur cuların resmi avukatı;

Bir partiden Milletvekili adayı olmak, o partinin il başkanı, MKYK üyesi ve Genel Başkan Yardımcısı olmak çok önemli ve o partiyi en üst düzeyde halen temsil ederken 2-3 gün içersinde bir başka partinin CHP nin Parti Meclisi gibi Kurultaydan sonra en önemli bir kurulunda görev almak çok önemsenecek bir sonuçtur.Sıradan tesadüfi bir olay değildir.Bu isimlerden Turhan İçli Parti Hiyerarjisinin bilgisi dışında istifa ederek CHP deki yeni görevine geçmiştir. Diğerleri tamamen geldikleri partilerin Hiyerarşisinin bilgisi ve onayı ile yeni görevlere transfer olmuşlardır.Bütün bu bulgular göstermektedir ki; BCP (Bağımsız Cumhuriyet Partisi); DP (Demokrat Parti); TP (Türkiye Partisi); TDH (Türkiye Değişim Hareleti); YDSP ( Yeni Demokratik Sol Parti); SHP (Sosyal Demokrasi Halk Partisi); ANAP-DYP Eksenli Merkez Sağ Partiler ki sayıca 7-8 Parti ile görüşmeler yapılmış ve o partilerde Genel başkan Yardımcılığı ve MKYK üyeliğine kadar yükselmiş kişiler Partilerinin bilgisi ve onayı ile CHP Parti Meclisin de o 7-8 parti adına CHP de temsil edilir olmuşlardır….

Yani ortada bir birleşme değil, şartları oluşturulmuş, pazarlıkları bitmiş bir ittifak söz konusudur.Burada bir tek Genel Başkanlığını Sn.Tuncay Özkan’ın yaptığı YENİ PARTİ den üst düzey noktasında bir kişinin CHP Parti Meclisinde temsil edilmeyişi anlamlı ve merak konusudur….

Yazı başında da dediğim gibi ittifaklarda, ittifak için görüşmeler de, şartlar ileri sürmelerde ahlaki ve normaldir.Normal olmayan bunlar yokmuş gibi davranmak, tabanda gayri meşruluk, gayri ahlakilik ve aldatılmışlık duygusu yaratır ki ortada ki durum buna uymaktadır. Milletvekili aday listeleri açıklandığında ak saç- kara saç ortaya dökülecektir. Cin olmadan şeytan çarpmaya kalkanların da gizli ajandaları ortaya çıkacaktır. Yıllarca bu 8 partiye emek veren, varını yoğunu dökenlerde aldatıldıklarını görecektir.Bu tabandan da oy bazında CHP ye gereken ve beklenen katkı olmayacaktır. Olmayacağı da bugüne kadar ki birleşmelerde görülmüş ve birleşmeler siyasi partiler için asimilasyon aracı olarak kullanılmıştır.Rahmetli Ecevit’ in bir sözü ile “ matematikte 2 artı 2 eşittir 4 eder ama ,siyasette bu bazen 5-6 , bazende sıfır ve eksi bile edebilir….” 13 Haziran da evdeki hesabın ne kadar çarşıya uyduğu ve uymadığı görülecektir….

Parti üst yönetimlerinin, tabanlarına danışmış ve onaylarını almış olsa bile kapatma kararı almaları, tabanda gizli açık kırgınlıklara neden olacak ve bu nedenle beklenen ve umud edilen oy kaymaları da gerçekleşmiyebilecektir…

Yapılan bir çok çalışma AKP nin tek başına iktidar olmaması için; CHP ve MHP dışında 3. Bir partinin % 10 luk ülke barajını aşmasının şart olduğunu ortaya koymaktadır.3.bir partinin veya blokun % 10 luk barajı aşıp Meclise girmesinin AKP ye 70-80 Millet Vekilliğine mal olacağına kesin gözle bakılmaktadır. Bu şartların oluşmaması halinde, aynı sonucun alınabilmesi için, ancak CHP nin oy yüzdesini 16-18 puan artması gerekmektedir ki bu şu aşamada olanaksız gibi görünmektedir…

Bu görüşten yola çıkarak;

Ülke geneli oy barajını aşma şansı olmayan,hem AKP nin iktidardan uzaklaştırılmasını, hemde partilerinin belli oranda TBMM de temsil edilmesini isteyen, aynı zaman da partilerinin kurumsal kimliğinin devamını da arzu eden, laik-demokratik-hukuk devleti ve ulusal birlik konusunda hassas partilerin 3. Bir partinin şemsiyesi altında bir “YURTSEVER MİLLİ BİRLİK BLOKU” oluşturması neden bir B-PLANI olarak düşünülmez …Hem CHP ve MHP nin “ittifak filan istemeyiz, partinizi kapatıp, şartsız koşulsuz gelin…” dayatmasına teslim olmamış, hemde 3.bir partinin barajı aşmasına yardımcı olup, AKP ye gerçek darbeyi vurmuş olacakları varsayımı ortada iken. Neden Demokrat Parti ve Demokratik Sol Parti gibi kurumsal kimliklerini tamamlamış, örgütlenmeleri daha yaygın ve aktif partiler “YURTSEVER MİLLİ BİRLİK BLOKU” için şemsiye görevine talip olmazlar. Parti Genel Merkezinden basın açıklaması yolu ile “kapımız herkeze açık…buyursun…gelsinler ” demekle de şemsiyeliğe talip olunamıyacağı da bir gerçektir…8 yıldır cumhuriyet ve hukuksuzluk konusunda olumlu geçmişi ile bilinen ve yurtseverlerin de takdirini kazanmış Sn. Cindoruk dururken, DP nin yeni lider arayışına girip, hele hele 8 yıldır servetine servet katmaktan başka bir noktaya odaklandığı görülmemiş Çiller den medet umması da anlaşılabilir bir şey değildir…

Binbir emek ve özveri ile kurulmuş Partiler için ; çok daha onurlu , kurumsal kimliklerinin korunarak AKP ye karşı barajı aşabilecek bir 3.BLOK oluşturmak öncelikle düşünmeleri gereken 3.bir yoldur. Bu şekilde yıllardır “bir bölen…” olmak suçlamasından kurtulunulacak ve halkımız mecburiyetten kurtarılarak onların önüne merkezde, yurtsever bir seçenek sunulmuş olacaktır…Ve yıllardır çaresizlikten ve mecburen ve hatta tehdit altında oy vermek zorunda kalan belli bir kesimin önüne gönüllü bir işbirliği, güç birliği ve ittifak şansı konulacaktır….

Dünyanın hiçbir demokrasisin de, dışındaki bir partinin kendisine tanıyabildiği şans oranında varlığını sürdürebilecek algısı yaratan parti anlayışı yoktur…

Yani 3. Yol ; 26-28 bandında bir CHP, 12-14 bandında bir MHP ve barajı aşarak mecliste temsil yeteneği kazanmış bir Blok AKP den kurtuluşun tek , en kolay ve demokratik yoldur…Bu yol CHP ve MHP ile birleşerek bir blok oluşturmağa gönüllü partiler için değil bunların dışında bir yol düşünenler içindir….

Ve artık yıllardır kerhen oy verdiğini söyleyen , seçimden 3-4 ay sonra elim kırılsaydı da oy vermeseydim diyen, mecliste temsil edilmek elbet isterim ama bundan daha da önemli olan yıllardır savunduğum idelojim ve kırmızı çizgilerimdir diyebilen parti ve bu partilerin tabanını oluşturan halkımız ; altına gönüllü girmek için can atacağı “YURTSEVER MİLLİ BİRLİK BLOKU” tarzı bir şemsiye ve bu platformu hayata geçirecek bir Lider beklemektedir…Bu yol CHP ve MHP çatısı altında yer bulamıyan veya partilerinin ideolojik ve kurumsal varlığının devamı konusunda hassasiyeti olan partiler için bence en onurlu ve AKP yi de en tedirgin edecek yoldur…….

BU 3.BİR YOLDUR, DAHA NİCE 4 ÜNCÜ…..5 İNCİ YOLLAR VARDIR…..BURADAN YOLA ÇIKARSAK HİÇBİR PARTİ VE LİDERİ DE ÇARESİZ, DIŞINDAKİ PARTİ VE HAREKETLERİN LİDER KADROLARININ İKİ DUDAĞI ARASINDA ÇIKACAK BİR “EVET” VEYA “HAYIR” A MAHKUM DEĞİLDİR VE BÖYLE DE GÖRÜLMEMELİ VE ONLAR DA BÖYLE GÖRÜNMEMELİDİRLER…….

VE KONFÜÇYÜZ’ ÜN “MERDİVENLERİ 2 ŞER, 3 SER ÇIKARAK YÜKSELENLER, MERDİVENDEN İNENLERE SELAM VERMEYİ SAKIN AMA SAKIN UNUTMAYIN; GÜN GELİR ONLAR ÇIKIYOR SİZ İNİYOR OLABİLİRSİNİZ….” SÖZÜNÜ ASLA AMA ASLA AKILLARINDAN ÇIKARMAMALIDIRLAR…

SİZLERE SAĞLIK…BAŞARI…VE… MUTLULUKLAR DİLİYORUM

Fertay Turan
İLK KURŞUN

Orijinal haber kaynağı için; İlk Kurşun Gazetesi

Benzer haberler: