düğünde takılan takıları hemen düğün sonra bozdurmuştuk ve ytl ye çevirmiştik...daha sonra bankada eşimle ortak hesap açtırmıştık oraya yatırmıştık...sonra aramız bozulunca o anki mikarı yarı yarıya bölüştük..yarısını aşim aldı yarısını ben aldım...
fakat geçen gün tv de yargıtay kararının takıların tamamının kadına ait olduğu yönünde olduğunu gördüm...şimdi boşanıyoruz...takıların diğer yarı parasını eşimden alabilir miyim?
Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır ve iadesi gerekir. 2 tane yargıtay kararı gönderiyorum. Dilerim yardımcı olur.
T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/10498
K. 2003/770
T. 27.1.2003
4721/m.174
743/m.143
• BOŞANMA ( İktidarsızlık Nedeniyle - Davalının Kızlığının Bozulmadığı Belirtilerek Takılan Ziynetlerin İadesi İstenemeyeceği )
• EVLENME SIRASINDA KADINA VERİLEN HEDİYELER ( Boşanma Halinde Geri Verme Yükümlülüğü Bulunmadığı )
• ZİYNET EŞYALARI ( Evlenme Sırasında Kadına Hediye Edilen - Boşanma Halinde Geri Verme Yükümlülüğü Bulunmadığı )
ÖZET : Evlenme sırasında kadına hediye edilen ziynet eşyaları kadına aittir. Boşanma halinde geri verme yükümlülüğü yoktur.
DAVA : Davacı B.G. ve M.G. tarafından, davalı F.G. aleyhine 8.6.2001 gününde verilen dilekçe ile altın eşyaların aynen iadesi olmazsa değerinin tahsilinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.4.2002 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
KARAR : Davacı M.G. davalı F.G. ile resmen evlendiklerini, evlenirken davalıya düğün hediyesi olarak ziynet eşyası taktıklarını, bir süre sonra davalının iktidarsızlık nedenine dayalı olarak boşanma davası açtığını, dava sonunda boşandıklarını ve davalının kızlığının bozulmadığını belirterek takılan ziynetlerin iadesini istemiştir. Mahkemece dava kabul edilmiştir.
Evlenme sırasında kadına armağan edilen ziynet eşyaları kadına aittir. Boşanma halinde geri verme yükümlülüğü yoktur. Mahkemenin davayı kabul gerekçesi olaya ve içtihatlara uygun değildir. Şu durumda, eşyaların geri alınması için bir neden olmadığına göre davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabul edilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 27.1.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Konu Gökhan Kartal tarafından (06-08-2008 Saat 09:11:13 ) de değiştirilmiştir.
• ÖRF VE ADET GEREĞİNCE HÜKÜM ( Kocaya takılan ziynetler )
• HUKUKİ HAMİL
• HUKUKİ ZİLYET
743/m.1,898
ÖZET: Tarafların oturdukları bölgede,düğünde kim tarafından takılmış olursa olun, takılan ziynet eşyalarının geline ait olduğunu kabule elverişli, istisnasız herkes tarafından uyulan, istikrar kazanmış, örf ve adet varsa, kadını hukuki hamil kabul etmek gerekir.
Eksik tahkikatla, kocanın üzerine takılan eşyanın kocaya ait kabulü ile kadından istirdadına karar vermek isabetsizdir.
DAVA VE KARAR : Yukarıda tarihi, numarası, konusu ve tarafları gösterilen hükmün: Dairenin 25.5.1995 gün ve 5220/6296 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Adı geçen Dairemiz kararının düzeltilmesi istenilmekle, evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ KARARI:
Taraflar karı kocadır. Davacı bir kısım eşyasının davalıda kaldığını iddia etmiştir. Davalı da karşı dava dilekçesinde düğünde takılan bazı ziynet eşyasının kendisine takıldığını, karısında kaldığını ileri sürüp istirdadını istemişlerdir.
İhtilaf düğünde takılan bazı ziynet eşyasının taraflardan hangisine ait olduğu noktasında düğümlenmektedir.
"Menkul bir şeyin zilyeti onun maliki addolunur" ( M.K. 898 ). Taraflar bu karinenin aksini her türlü delil ile ispatlayabilirler.
Mahkeme söz konusu ziynet eşyasının kocaya takıldığını belirleyip isteği kabul etmiş, ancak yargılama sırasında kadın örf ve adet gereği tüm ziynet eşyasının kim tarafından hediye edilirse edilsin geline ait olacağını savunmuştur.
Medeni Kanunun 1. maddesi gereği Hakim Kanunda hüküm bulunmayan hallerde örf ve adet gereğince karar verme yetkisıne sahiptir. Taraflar zilyetlik karinesinin aksint her türlü delil ile ıspatlıyabileceklerine göre.burada örf ve adetin tesbiti önem taşımaktadır. Tarafların oturdukları bölgede, düğünde kim tarafından hediye edilmiş olursa olsun, takılan ziynet eşyasının geline ait olduğunu kabule elverişli istisnasız herkes tarafından uyulan, istikrar kazanmış örf ve adet varsa, kadını hukuki hamil kabul etmek gerekir. Bu yön gözetilmeden örf ve adet araştırılmadan, eksik tahkikatle düğün sırasında kocanın üzerine takılan eşyanın kocaya ait kabulü ile kadından istirdada karar verilmesi doğru değildir.
Bu ıtibarla hükmün bozulması gerekirken temyiz incelenıesi sırasında bu yön gözden kaçmış ve hüküm onanmış olmakla onama kararına kaldırılması ve hükmün bozulması uygun düşmüştür.
SONUÇ : Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 440 ve 442 maddeleri gereğince karar düzeltme isteğinin kabulüne onama kararının kaldırılmasına ve hükmün gösterilen sebeple ( BOZULMASINA ) oyçokluğuyla karar verildi.
teşekkür ederim....bunun ispatı fotoğraf ve video kaydı ile yapılabilir mi? bir de ben yarısını kendi rızam ile vermiştim aslında...gençlik ve cahillik....ama sonradan pişman oldum...bu bi sorun olur mu acaba? bir de böyle maddi bir talep dava süresini uzatır diye tahmin ediyorum....
eğer kendi rızanız ile altını vermiş iseniz ve bu altında evlilik süresi içinde harcanmış ise altın üzerinde hak talep edemiyeceğinize dair yargıtay kararı mevcut. yarın bulabilirsem burdan tarih ve esas numarasını vereyim.
T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2004/4-249
K. 2004/247
T. 5.5.2004
• ZİYNET EŞYALARININ İADESİ TALEBİ ( Evlilik Sırasında Kadına Takılan Ziynet Eşyalarının Boşanma Gerçekleşse de Kadına Ait Olacağı )
• EVLİLİK SIRASINDA KADINA TAKILAN ZİYNET EŞYALARI ( Kadına Ait Olmaları ve Boşanma Halinde Kadına İadesinin Gerekmesi )
• EŞYALARIN İADESİ TALEBİ ( Ev Eşyalarından Hangisinin Hangi Eşe Ait Olduğunun Değerleri ve Nitelikleri İtibarine Göre Tesbit Edilmesi Gereği )
• BOŞANMA DAVASI SONUCU EV VE ZİYNET EŞYALARININ İADESİ TALEBİ ( Ziynet Eşyalarının Kadına Ait Olması - Ev Eşyalarının Aidiyetinin Değerleri ve Niteliklerine Göre Tesbit Edilmesi Gereği )
4721/m.6, 228
ÖZET :1-Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Davada, davacıya ait olduğu anlaşılan dava konusu altınların evliliğin devamı sırasında davalı tarafından bozdurularak ev ihtiyacı için harcandığı davalı yanca kabul edilmiştir, davalı, kadının kendi rızası ile ziynet eşyalarını verdiğini kanıtlayamadığından dava konusu ziynet eşyalarını davacıya iade ile mükelleftir. Mahkemece bu yön üzerinde durulmadan ziynet eşyalarına ilişkin talebin tümden reddedilmiş olması isabetsizdir.
2-Tarafların müşterek evden ayrılmadan önce kavga ederek karakola başvurdukları, davalının karakolda bulunduğu sırada davacının evin kapısını çaldığı, evde bulunan eltilerinin kapıyı açmaması üzerine balkon kapısından eve girerek, paketlenmiş eşyaları, çuvala konan giysileri ve çocukları alarak evden ayrıldığı, dava konusu edilen eşyalardan önemli bir bölümünün kendisine ait olduğu gerekçesiyle davalı tarafından alındığı, bir kısım eşyanın evde bırakıldığı tanık beyanlarından anlaşılsa da evin anahtarının davacıda bulunduğu iddia edilmiş ancak davacının bu tarihten sonra yeniden eve geldiği ve eşya götürdüğü konusunda dosyada herhangi bir delil bulunmadığına göre mahkemece tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek, dava konusu edilen eşyaların miktar ve nitelikleri itibariyle taraflardan hangisine ait olabileceği gözetilmek suretiyle, hepsinin paketlerle taşınmasının mümkün olup olmayacağı üzerinde durulması ile, davacıya ait olan eşyalar tek tek belirlenmek ve davacıya iadesine karar vermek gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki "ev eşyası ve ziynetlerin iadesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Osmaniye 1.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 18.3.2002 gün ve 1998/162-2002/145 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 17.3.2003 gün ve 12549-2919 sayılı ilamı ile, ( ...1-Dava,davalı eşte kalan ziynet ve ev eşyalarının verilmesine ilişkindir.Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ve karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun onu bağışlanmış sayılır.Böylece davacıya ait olduğu anlaşılan dava konusu altınların evliliğin devam sırasında davalı tarafından alınarak bozdurulup harcanmış olduğu davalı yanca da kabul edildiğine göre davacıya iadesi gerekir. Mahkemece bu yön üzerinde durulmadan ziynet eşyalarına ilişkin isteğin tümden reddedilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
2-Davacı ile davalının müşterek evden ayrılmadan önce kavga ederek karakola başvurdukları,davalının henüz karakolda bulunduğu sırada davacının eve girerek bir valiz içine yerleştirdiği eşyalar ile evden ayrıldığı anlaşılmıştır.Davacının bu tarihten sonra yeniden eve geldiği ve eşya götürdüğü konusunda dosyada herhangi bir delil yoktur.Dava konusu edilen eşyaların miktar ve nitelikleri de gözetilerek hepsinin bir valiz ile taşınmasının mümkün olup olamayacağı üzerinde durulmadan ev eşyalarına ilişkin davanın da tümden reddi doğru değildir.Kaldı ki bir kısım davalı tanıkları dahi dava konusu edilen ev eşyalarının önemli bir bölümünün davalı tarafından alındığını bildirmişlerdir.O halde dosyadaki tüm deliller birlikte incelenerek davacıya aidiyeti belirlenerek eşyaların verilmesi gerekir.Mahkemece bu yönler üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması bozma nedenidir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, davalı eşte kalan ziynet ve ev eşyalarının iadesi istemine ilişkindir.
Mahkemenin "davacının, davalının evde olmadığı sırada kendisindeki anahtar ile içeri girerek bir takım eşyaları götürdüğünün, davalının da kendisine ait eşyaları alıp, davacıya ait olanları bıraktığının tanık beyanlarından anlaşıldığı, davacının eşyalarının davalıda kaldığını kanıtlayamadığı, ziynet eşyalarının kadının yanında bulunması gerektiğinin hayatın olağan akışına uygun bulunduğu, davalı eş tarafından zorla veya başka bir sebeple alındığının davacı tarafından kanıtlanması gerektiği, ziynet eşyaları bozdurulmuş olsa bile evin ortak ihtiyaçları için harcandığından iadesinin istenemeyeceği" gerekçesiyle kanıtlanamayan davanın reddine dair verdiği karar yukarıda belirtilen nedenlerle Özel Dairece bozulmuş, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Yerleşmiş Yargıtay kararlarında da belirtildiği gibi, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Davada, davacıya ait olduğu anlaşılan dava konusu altınların evliliğin devamı sırasında davalı tarafından bozdurularak ev ihtiyacı için harcandığı davalı yanca kabul edilmiştir, davalı, kadının kendi rızası ile ziynet eşyalarını verdiğini kanıtlayamadığından dava konusu ziynet eşyalarını davacıya iade ile mükelleftir. Mahkemece bu yön üzerinde durulmadan ziynet eşyalarına ilişkin talebin tümden reddedilmiş olması isabetsizdir.
Öte yandan; tarafların müşterek evden ayrılmadan önce kavga ederek karakola başvurdukları, davalının karakolda bulunduğu sırada davacının evin kapısını çaldığı, evde bulunan eltilerinin kapıyı açmaması üzerine balkon kapısından eve girerek, paketlenmiş eşyaları, çuvala konan giysileri ve çocukları alarak evden ayrıldığı, dava konusu edilen eşyalardan önemli bir bölümünün kendisine ait olduğu gerekçesiyle davalı tarafından alındığı, bir kısım eşyanın evde bırakıldığı tanık beyanlarından anlaşılmaktadır. Her ne kadar evin anahtarının davacıda bulunduğu iddia edilmiş ise de, davacının bu tarihten sonra yeniden eve geldiği ve eşya götürdüğü konusunda dosyada herhangi bir delil bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek, dava konusu edilen eşyaların miktar ve nitelikleri, taraflardan hangisine ait olabileceği gözetilmek suretiyle, hepsinin paketlerle taşınmasının mümkün olup olmayacağı üzerinde durulmak, davacıya ait olan eşyalar tek tek belirlenmek ve davacıya iadesine karar vermek gerekirken bu yönler üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenlerle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 5.5.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Eşinizin talebinize 'rızaen altınları verdiğiniz' yönünde itirazı olsa dahi; eşiniz bunu ıspatla mükelleftir.
evet diğer yarısını da eşinizden talep edebilirsiniz,
ancak bankada ortak hesaptan parayı kim çekti, her ikiniz de imza atarak mı aldınız, yoksa sadece siz çekip, eşinize yarısını elden mi verdiniz.
Elden vermişseniz, eşiniz ben almadım deyip inkar ederek bu işten sıyrılmaya çalışabilir. Bu durumda yarısnı ona verdiğinizi ispat etmeniz gerekir.
Paylaşılan takı değil,bankada bulunan para.
Bu durumda hesaptaki paranın altınların bozulması ile elde edildiğini de belgelemek gerekecektir diye düşünüyorum.Ayrıca kadına ait olarak değerlendirilen takılar olduğuna göre ortak hesaptaki para için aynı şekilde davranılabilir mi?
parayı beraber çektik....zaten ortak hesaba o şekilde şerh koymuştuk...yani tek başına birisi çekemez diye....beraber bankaya gittik ve 2miz de imza atarak çektik....ben pazartesi bankaya gidip gerekli evrakları rica edeceğim....,
valla eşim daha evlendiğimin ertesi günü kayınvalidemin dolduruşlarıyla altınlar çalınır diye ne var ne yoksa hepsini ertesi günü sattı....satılırken ben de vardım....sattığımız kuyumcuyu da biliyorum ama 3 yıl önceki mesele adam da bizi hatırlamaz yani.....
aslında o aileden bi an önce kurtulmak istiyorum sanırım böyle bir talepte bulunmam davayı uzatacak....
Benim düğünüm 2 şehirde oldu.. biri benim şehirimde, diğeri eşimin şehrinde benim taraftaki düğünde takılan(benim üzerime ) , eşimin şehrinde takılan...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Kripto Transferi Nedeniyle 7258...
18-06-2025, 09:12:38 in Ceza Hukuku