İş Kanunu 25.madde 2. den Fesih durumunda şahitler
İşveren işçinin belirsiz süreli iş aktini kıdem, ihbar tazminatları gibi yasal haklarını vererek fesih etmek üzere işçiyi odasına davet eder. Odada işveren vekili olarak insan kaynakları ve personel çalışanlarından 3 kişi bulunmaktadır. Durum kendisine açıklandığında işten çıkarılmasına itirazı olmadığını zaten başka bir şirket ile prensipte anlaştığını, yeni işinin hazır olduğunu söyler. İşveren bu durumda işçiyi istifaya zorlar. İşçi yasal haklarından mahrum kalmamak için istifa etmeyi kabul etmez ve çıkarılmayı talep eder. İşveren işçinin başka bir şirketle iş görüşmesi yapmış olmasını İş Kanununun 25.maddesi (ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller) 2.bendi e fıkrasına uyduğunu varsayarak işçinin iş aktini tutanak tutmadan ve savunmasını almadan ve de hiçbir tazminatını ödemeden fesheder.Fesih işçiye noter kanalıyla adresine tebliğ edilir.İşveren Tanık olarak da odada bulunan işverene bağlılığı sorgulanamayacak kadar aşikar olan insan kaynakları ve personel çalışanlarından 3 kişiyi gösterir.
Ancak 25/II. maddedeki hususlar gerçekten suistimale müsatittir.
Aynı işyerinde çalışan kişileri korkutarak (işten çıkarmak gibi) ve sindirerek yalancı şahit olmaya teşvik edebilir.İşverenler genellikle yanlarında çalışanları tanık göstermekte veya tutanağı yanlarında çalışanlara imzalatmaktadırlar. İşverene bağlı durumda olan bu işçilerin işverene bağlılığı yargı aşamasında iyi vurgulanmalıdır. Çünkü, Yargıtay bu durumda olan tanıkların tanıklıklarına itibar edilemeyeceğini bazı kararlarında belirtmiştir.
Cevap: İş Kanunu 25.madde 2. den Fesih durumunda şahitler
Manevi tazminat sanmıyorum fakat işe iade davasının hak düşürücü süre içerisinde açılabileceğini düşünüyorum. Dediğiniz şekilde yargıtay kararları mevcuttur fakat şahit gösterilmeleri durumunda mahkemece dinlenir ancak öncelikli olarak işveren bizzat iddialarını ispatlamakla yükümlüdür. Bu ispatta da genelde resmi evrak niteliğindeki doneler tanıklardan daha fazla itibar görür.
Cevap: İş Kanunu 25.madde 2. den Fesih durumunda şahitler
JusticeMaker rumuzlu üyeden alıntı
İşveren işçinin belirsiz süreli iş aktini kıdem, ihbar tazminatları gibi yasal haklarını vererek fesih etmek üzere işçiyi odasına davet eder. Odada işveren vekili olarak insan kaynakları ve personel çalışanlarından 3 kişi bulunmaktadır. Durum kendisine açıklandığında işten çıkarılmasına itirazı olmadığını zaten başka bir şirket ile prensipte anlaştığını, yeni işinin hazır olduğunu söyler. İşveren bu durumda işçiyi istifaya zorlar. İşçi yasal haklarından mahrum kalmamak için istifa etmeyi kabul etmez ve çıkarılmayı talep eder. İşveren işçinin başka bir şirketle iş görüşmesi yapmış olmasını İş Kanununun 25.maddesi (ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller) 2.bendi e fıkrasına uyduğunu varsayarakişçinin iş aktini tutanak tutmadan ve savunmasını almadan ve de hiçbir tazminatını ödemeden fesheder.Fesih işçiye noter kanalıyla adresine tebliğ edilir.İşveren Tanık olarak da odada bulunan işverene bağlılığı sorgulanamayacak kadar aşikar olan insan kaynakları ve personel çalışanlarından 3 kişiyi gösterir.
Ancak 25/II. maddedeki hususlar gerçekten suistimale müsatittir.
Aynı işyerinde çalışan kişileri korkutarak (işten çıkarmak gibi) ve sindirerek yalancı şahit olmaya teşvik edebilir.İşverenler genellikle yanlarında çalışanları tanık göstermekte veya tutanağı yanlarında çalışanlara imzalatmaktadırlar. İşverene bağlı durumda olan bu işçilerin işverene bağlılığı yargı aşamasında iyi vurgulanmalıdır. Çünkü, Yargıtay bu durumda olan tanıkların tanıklıklarına itibar edilemeyeceğini bazı kararlarında belirtmiştir.
Bu durumda işçi işe iade veya manevi tazminat davası açabilir mi? İşveren tanıklarının şahitliği geçerli kabul edilebilir mi?
Teşekkürler
Sn.JusticeMaker; yanlış anlaşılmasın ama, işverende işçide bilinçsizce ve cahilce hareket etmiş! Ortada kulaktan dolma bilinen haklar varmış gibi sanki ama, uygulamada bu hiç uygulanmamış. Renkli olarak belirttiğim alanlarda da bu açıkça görünüyor. Konu hakkında altyapı sahibi olan üstatlarda umuyorum ki bana hak verecekler bu konuda.
Zira; işçi arkadaş madem ne güzel bazı haklarını alarak gidecekken ne diye söyler ''Zaten başka şirkette işim hazır, anlaştım!'' diye... Bazen ketum olmak gerekir iş hayatında.
İşveren arkadaş, niçin bir zabıt tutmaz konuyla ilgili, niçin işçinin önce bir yazılı savunmasını da almak istemez? Alttarafı yanındaki İK yetkilisine dönüp bir talimat vermesi yeterli idi... Belkide herkes titreyip kendine gelecek, olay baştan alınıp tatlıya bağlanarak sonlandırılacaktı...
Tanık, şahit konusuna gelince; delildir evet, ama bence en zayıf delildir. Yukarıda saydığım beyan niteliğindeki kanıtlar kuvvetli donelerdir, olması gerekenlerdir. Kaldı ki yargıtay ihtilaflı durumlarda önce işçinin savunmasının alınıp alınmadığına, ona bir cevap verilip verlmediğini de incelemiştir.
Cevap: İş Kanunu 25.madde 2. den Fesih durumunda şahitler
Sayın desende_asi ; Dediklerinizde haklılık payı var. Ancak işçinin ifadesine göre; işçi "işten çıkarılmasına itirazı olmadığını" ya da "başka iş bulduğunu" söylediğinde işveren tarafından yine kendisine yasal hakları (ihbar, kıdem vs.) ödenerek iş akdinin feshedileceğini sanmaktadır. Oysa işverenin amacı "tazminatsız" ya da "haklarını" ödemeden çıkarmaktır. O nedenle işveren öncelikle işçinin saklı olan işe iade davası gibi yasal haklarının önüne geçebilmek için istifasını talep eder. İşçinin ayak diretmesi ve istifa etmemesi durumunda ise işçinin "başka şirketlerle görüşmüş olması" durumunu "şirkete sadakat ve bağlılık" ile ilgili olan iş kanunu 25/2 nin e fıkrası kapsamına girdiğini iddia ederek "tazminatsız" fesheder. Ancak "şirkete bağlılık" maddesi, işçinin şirket sırlarını başka şirketlere aktarıp aktarmaması ile ilgilidir. Başka şirketlerle görüşmüş olmasının "şirkete bağlılık" maddesi ile ilgisi yoktur.
Öte yandan, işveren, İş Kanununun 25.maddesi (ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller) 2.bendi e fıkrasına uyduğunu varsayarak işçinin iş akdini feshettiği için, ve bu madde "derhal" ve de "haklı fesih" sayıldığı için işverenin "tutanak" tutma ya da "savunma alma" zorunluluğu yoktur.
Ancak burada tek delil işverenden maaşlı çalışan ve tanıklıkları tarafsız olamayacak "şahitler" olduğu için, benim sorum işverenin sadece bu şahitlere dayanak göstererek işçinin iş akdini başka bir delil olmadan mesnetsiz olarak feshedip edemeyeceği ile ilgiliydi.
Cevap: İş Kanunu 25.madde 2. den Fesih durumunda şahitler
Müvekkile noter kanalıyla gönderilen iş akdi fesih bildirimi ulaşmış. İşveren işten çıkarma gerekçesinde müvekkilin iş aramasını, başka şirketlerle görüşmesini gerekçe olarak gösterip İş Kanunu'nun 25. maddesine göre iş akdi feshedilmiştir demiş.Ancak 25.Maddenin hangi bendi, kaçıncı fıkrası belirtmemiş. Bu durumda gerekçe ne derece geçerlidir?
Cevap: İş Kanunu 25.madde 2. den Fesih durumunda şahitler
Bir işçinin başka bir işyerinin eleman ilanlarına bakmasının, tazminatsız işten atılmasını gerektirdiğini öğrenmiş bulunuyorum
Bir işyerinde çalışırken; mevcut işinden istifa edip çalışmak üzere, daha iyi şartlarda iş aramanın yasak olduğunu söyleyen; hadi geçtik ima eden bir madde var mı iş kanununda?
Cevap: İş Kanunu 25.madde 2. den Fesih durumunda şahitler
JusticeMaker rumuzlu üyeden alıntı
Sayın desende_asi ; Dediklerinizde haklılık payı var. Ancak işçinin ifadesine göre; işçi "işten çıkarılmasına itirazı olmadığını" ya da "başka iş bulduğunu" söylediğinde işveren tarafından yine kendisine yasal hakları (ihbar, kıdem vs.) ödenerek iş akdinin feshedileceğini sanmaktadır. Oysa işverenin amacı "tazminatsız" ya da "haklarını" ödemeden çıkarmaktır. O nedenle işveren öncelikle işçinin saklı olan işe iade davası gibi yasal haklarının önüne geçebilmek için istifasını talep eder. İşçinin ayak diretmesi ve istifa etmemesi durumunda ise işçinin "başka şirketlerle görüşmüş olması" durumunu "şirkete sadakat ve bağlılık" ile ilgili olan iş kanunu 25/2 nin e fıkrası kapsamına girdiğini iddia ederek "tazminatsız" fesheder. Ancak "şirkete bağlılık" maddesi, işçinin şirket sırlarını başka şirketlere aktarıp aktarmaması ile ilgilidir. Başka şirketlerle görüşmüş olmasının "şirkete bağlılık" maddesi ile ilgisi yoktur.
Öte yandan, işveren, İş Kanununun 25.maddesi (ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller) 2.bendi e fıkrasına uyduğunu varsayarak işçinin iş akdini feshettiği için, ve bu madde "derhal" ve de "haklı fesih" sayıldığı için işverenin "tutanak" tutma ya da "savunma alma" zorunluluğu yoktur. Pardon, siz işverenin mi işçinin mi avukatısınız? Kaldı ki Asla tutanak tutulamaz diye bir ibarede yok hiç bir yerde. Bunlar en kuvvetli argümanlardır bu gibi davalarda. 20 tane şahitte sunsan, bazen 3 imzalı bir tutanak daha iyi açıklar bazı şeyleri. Ben işverenin bu durumuda tutanağa döküp sonra işlem yapmasının daha sağlıklı olacağını belirtmiştim. Sizin işçinin avukatı olduğunuzu bile bilmeden.
Ancak burada tek delil işverenden maaşlı çalışan ve tanıklıkları tarafsız olamayacak "şahitler" olduğu için, benim sorum işverenin sadece bu şahitlere dayanak göstererek işçinin iş akdini başka bir delil olmadan mesnetsiz olarak feshedip edemeyeceği ile ilgiliydi.
İşte yukarıda bahsettiğim tutanak, savunma vb. doneler burada devreye girerdi. İşveren İK yetkilisi burada bir açık kapı bırakmış maalesef. İspat yükümlülüğü kendisinde tabiki, ama salt şahitlerle olmaz bu iş bence. Burada haklısınız benim düşünceme göre.
JusticeMaker rumuzlu üyeden alıntı
Müvekkile noter kanalıyla gönderilen iş akdi fesih bildirimi ulaşmış. İşveren işten çıkarma gerekçesinde müvekkilin iş aramasını, başka şirketlerle görüşmesini gerekçe olarak gösterip İş Kanunu'nun 25. maddesine göre iş akdi feshedilmiştir demiş.Ancak 25.Maddenin hangi bendi, kaçıncı fıkrası belirtmemiş. Bu durumda gerekçe ne derece geçerlidir?
25/II/(e) İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, ....... (Buranın altını çiziyorum.) Ama sizinde belirttiğiniz gibi fesihte mutlaka net olarak maddenin belirtilmesi gerekirdi. Müvekkilinizin İAB'ne (İşten Ayrılış Bildirgesi) ulaşmaya çalışınız Sonra yeniden görüşelim.... Saygılar.
Cevap: İş Kanunu 25.madde 2. den Fesih durumunda şahitler
Sayın Senoleker;
Dediğiniz gibi öyle bir madde yok.Zaten bunu iddia eden de işveren vekili değil ya da hukukçu değil. Bunu iddia eden kişi, müvekkilin çalıştığı işyerindeki personel müdürü. İddia eder ki; Bir işyerinde maaşlı çalışan iken, başka şirketlerle iş görüşmeleri yapmak ya da iş aramak, iş kanunu 25. maddenin II.bendinin e fıkrasına girer ve "şirkete bağlılık (sadakat)" ilkesine aykırıdır.İşçiyi tazminatsız işten çıkarmak maksadı olan bir personelcinin hukuk bilgisinden böyle dahiyane(!) parlak fikirler çıkabiliyor demek ki. Personel müdürü, "şirkete bağlılık (sadakat)" ilkesinin "sır saklama" ile ilgili olduğunu ve şirkete ait bilgilerin sırların şirket çalışanı tarafından başka şirketlere aktarılması durumunda geçerli bir neden olabileceğini öğrenmelidir bence.
- - - Updated - - -
Sayın Desene_asi
Pardon, siz işverenin mi işçinin mi avukatısınız? Kaldı ki Asla tutanak tutulamaz diye bir ibarede yok hiç bir yerde.
Demişsiniz.
İlgili Yargıtay Kararı aşağıdadır.
İlgili Kanun / Madde
4857S.İşK/18-21
T.C
YARGITAY
9.HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2006/13620
Karar No: 2006/17779
Tarihi: 19.06.2006
- İŞYERİNDE CİNSEL TACİZ
- HAKLI NEDENLERLE FESİHTE SAVUNMA ALMA ZORUNLULUĞUNUN BULUNMAMASI
Konu JusticeMaker tarafından (25-09-2012 Saat 12:02:31 ) de değiştirilmiştir.
Sebep: dilbilgisi hatası
Cevap: İş Kanunu 25.madde 2. den Fesih durumunda şahitler
JusticeMaker rumuzlu üyeden alıntı
Sayın Senoleker;
Dediğiniz gibi öyle bir madde yok.Zaten bunu iddia eden de işveren vekili değil ya da hukukçu değil. Bunu iddia eden kişi, müvekkilin çalıştığı işyerindeki personel müdürü. İddia eder ki; Bir işyerinde maaşlı çalışan iken, başka şirketlerle iş görüşmeleri yapmak ya da iş aramak, iş kanunu 25. maddenin II.bendinin e fıkrasına girer ve "şirkete bağlılık (sadakat)" ilkesine aykırıdır.İşçiyi tazminatsız işten çıkarmak maksadı olan bir personelcinin hukuk bilgisinden böyle dahiyane(!) parlak fikirler çıkabiliyor demek ki. Personel müdürü, "şirkete bağlılık (sadakat)" ilkesinin "sır saklama" ile ilgili olduğunu ve şirkete ait bilgilerin sırların şirket çalışanı tarafından başka şirketlere aktarılması durumunda geçerli bir neden olabileceğini öğrenmelidir bence.
- - - Updated - - -
Sayın Desene_asi
Pardon, siz işverenin mi işçinin mi avukatısınız? Kaldı ki Asla tutanak tutulamaz diye bir ibarede yok hiç bir yerde.
Demişsiniz.
İlgili Yargıtay Kararı aşağıdadır.
İlgili Kanun / Madde
4857S.İşK/18-21
T.C
YARGITAY
9.HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2006/13620
Karar No: 2006/17779
Tarihi: 19.06.2006
- İŞYERİNDE CİNSEL TACİZ
- HAKLI NEDENLERLE FESİHTE SAVUNMA ALMA ZORUNLULUĞUNUN BULUNMAMASI
Sizinle anlaşamayacağız gerçekten... O emsal kararı biliyorum da sizinki aynı ölçütte bir olay mı? Cinsel taciz olayı mı? Yahu diyorum ki işveren kafasına göre mahkeme yapmış ve bunu yargıtay kararı gibi değerlendirip işleme almış, sizde buna inanıyor ve öyleymiş gibi değerlendiriyorsunuz. Ortada bilirkişi raporu yok, davalık olan bir konu halihazırda yok, mahkeme kararı yok, ben ısrarla bazı şeyleri anlatmaya, izah etmeye çalıştım size ama yok arkadaş, ısrarla anlamamakta direniyorsunuz
Kısaca baştan alayım; işveren kafasından bir karar vermiş mi? Vermiş. Müvekkiliniz aksini ispat edebiliyor mu? ediyor. Haklı fesih mi? İşverene göre evet, müvekklinize göre hayır! Peki bunu işveren nasıl kanıtlar? Tutabileceği tutanakla vb. güçlendirir. Siz nasıl kanıtlarsınız? Kanun maddesi ile. Buna olayda tarafların haklılığına kim karar verir? MAHKEME!
Sizin çıkış yolunuz noter ihtarnamesi değil, oradan hareketle İAB'nde mecburen (!) bildirilmesi gereken bir kod var, bilirsiniz. Ona ulaşıp elde edip o müvekkilinizin hangi maddeden çıkış yapıldığını öğrenmeli ve buna göre yön belirlemelisiniz dedim. Ama siz ısrarla ''İşyerinde Cinsel Taciz'' konulu bir Yargıtay kararını emsal gösteriyorsunuz. Bırakın, tutanağı tutması gerekir mi, gerekmez mi, İAB maddesini uygun kodla vermiş mi vermemiş mi, ihtar yapmalı mıydı yapmamalı mıydı bunlara yetkili mercii karar versin. Siz savunmanızın altını güçlendirin. Siz karşı taraf adına da peşin hükümlü düşünmüş kestirip atmışsınız. Yarın öbürgün işveren vekilide çıkar hiç ummadığınız ve müvekkilinizin bile aklına gelmediği bir sebepten çıkışını verdik der ve ispat eder (Ör.Devamsızlık, vb.) sizi de müşkül durumda bırakır. İş davaları ince detaylardan oluşan davalardır.
Bununla birlikte, siz istediğinizi yapın tabiki... Artık bu aşlık altına yazmayacağım, zira ısrarla anlaşılmıyor ifade ettiklerim, sevgi ve saygılar + başarılar...
Cevap: İş Kanunu 25.madde 2. den Fesih durumunda şahitler
desende_asi rumuzlu üyeden alıntı
Sizinle anlaşamayacağız gerçekten... O emsal kararı biliyorum da sizinki aynı ölçütte bir olay mı? Cinsel taciz olayı mı? Yahu diyorum ki işveren kafasına göre mahkeme yapmış ve bunu yargıtay kararı gibi değerlendirip işleme almış, sizde buna inanıyor ve öyleymiş gibi değerlendiriyorsunuz. Ortada bilirkişi raporu yok, davalık olan bir konu halihazırda yok, mahkeme kararı yok, ben ısrarla bazı şeyleri anlatmaya, izah etmeye çalıştım size ama yok arkadaş, ısrarla anlamamakta direniyorsunuz
Kısaca baştan alayım; işveren kafasından bir karar vermiş mi? Vermiş. Müvekkiliniz aksini ispat edebiliyor mu? ediyor. Haklı fesih mi? İşverene göre evet, müvekklinize göre hayır! Peki bunu işveren nasıl kanıtlar? Tutabileceği tutanakla vb. güçlendirir. Siz nasıl kanıtlarsınız? Kanun maddesi ile. Buna olayda tarafların haklılığına kim karar verir? MAHKEME!
Sizin çıkış yolunuz noter ihtarnamesi değil, oradan hareketle İAB'nde mecburen (!) bildirilmesi gereken bir kod var, bilirsiniz. Ona ulaşıp elde edip o müvekkilinizin hangi maddeden çıkış yapıldığını öğrenmeli ve buna göre yön belirlemelisiniz dedim. Ama siz ısrarla ''İşyerinde Cinsel Taciz'' konulu bir Yargıtay kararını emsal gösteriyorsunuz. Bırakın, tutanağı tutması gerekir mi, gerekmez mi, İAB maddesini uygun kodla vermiş mi vermemiş mi, ihtar yapmalı mıydı yapmamalı mıydı bunlara yetkili mercii karar versin. Siz savunmanızın altını güçlendirin. Siz karşı taraf adına da peşin hükümlü düşünmüş kestirip atmışsınız. Yarın öbürgün işveren vekilide çıkar hiç ummadığınız ve müvekkilinizin bile aklına gelmediği bir sebepten çıkışını verdik der ve ispat eder (Ör.Devamsızlık, vb.) sizi de müşkül durumda bırakır. İş davaları ince detaylardan oluşan davalardır.
Bununla birlikte, siz istediğinizi yapın tabiki... Artık bu aşlık altına yazmayacağım, zira ısrarla anlaşılmıyor ifade ettiklerim, sevgi ve saygılar + başarılar...
Açıklamalarınız net olarak anlaşılmıştır. Açıklamalar için çok teşekkür ederim Sayın desende_asi. Dediklerinizde haklısınız. İAB yi edinmeye çalışacağım.İyi çalışmalar.
,
25 e 2,
http:www.hukuki.netshowthread.php99526-is-Kanunu-25-madde-2-den-Fesih-durumunda-sahitler,
25.madde,
25.madde fesih bildirimi,
25 2 madde sicile isleniyormu,
252 maddesi nedir,
iş kanunu 252,
25. madde,
252 madde nedir,
isten cikislarda 25md nedemek,
25 e 2 maddesi,
tutanak tutma kuralları,
işverenin tutanak tutması,
iş kanunu 25 madde,
25 madde nedir,
iş kanunu 25. madde savunma,
25-2-e maddesi,
sadece 25 md ne demek,
isten cikislarda 25 md ne demek,
is kanunu madde 25
İşyerimizde aralıklarla 11 yıl çalışan ve 2 ay önce emekli olan bir personelimiz işe 3 gün gelmediği için çıkışını verdik. Bu şahsa emekli olduğunda...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Clicking Here TLO lookup
02-05-2025, 13:42:01 in Askerlik Hukuku