+ Konuyu Yanıtla
1 den 7´e kadar toplam 7 ileti bulundu.

Konu: Çocuklarda soyadı değişikliği hakkında

Çocuklarda soyadı  değişikliği hakkında Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Jun 2006
    Nerede
    İstanbul, Beşiktaş, Turkey.
    İletiler
    11
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Question Çocuklarda soyadı değişikliği hakkında

    Merhaba. Benim öğrenmek istediğim konu; boşanmış çocukların, annelerinin soyadını alıp alamayacağı ile ilgili. Böyle bir haber okumuşrum gazetede. Eğer dava açılabiliyorsa nerede (bulunulan ilde mi, başka bir ilde de açılabiliyor mu), Asliye Hukuk'da mı, başka bir bölümde mi açılıyor? Çocuğun soyadının değişmesi onu, babanın mirasından mahrum bırakıyor mu? (Sonuçta babanın kütüğünden düşmüyor) Başvururken hangi evraklar gerekiyor? Harç ücreti vb. neler gerekiyor? Yardımlarınız için teşekkür ederim.



    Hukuki NET Güncel Haber

    Çocuklarda soyadı  değişikliği hakkında konulu yargıtay kararı ara
    Çocuklarda soyadı  değişikliği hakkında konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    İZMİR
    İletiler
    20.857
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Çocuklarda soyadi deĞİŞİklİĞİ hk.

    14 Şubat 2012 SALI Resmî Gazete Sayı : 28204
    ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

    Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
    Esas Sayısı : 2010/119
    Karar Sayısı : 2011/165
    Karar Günü : 8.12.2011

    İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Siirt Asliye Hukuk Mahkemesi

    İTİRAZIN KONUSU : 21.6.1934 günlü, 2525 sayılı Soyadı Kanunu’nun 4. maddesinin ikinci fıkrasının “Evliliğin feshi veya boşanma hallerinde çocuk anasına tevdi edilmiş olsa bile babasının seçtiği veya seçeceği adı alır.” biçimindeki birinci cümlesinin, Anayasa’nın 10., 13. ve 41. maddelerine aykırılığı savıyla iptaline karar verilmesi istemidir.

    I- OLAY
    Eşinden boşanan ve çocuğunun velayet hakkı kendisine verilen davacı anne tarafından çocuğa velayeten açılan isim ve soyadın değiştirilmesi davasında, itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali için başvurmuştur.

    II- İTİRAZIN GEREKÇESİ
    Başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir:
    “Davacı küçük (…) adına velayeten annesi (…); Mahkememize dava açarak; çocuğu (…)’ın soyadının nüfus kayıtlarında babasının soyadı olan (…) olarak kaldığını ve bu soyadının çocuğunu çok rahatsız ettiğini zira (…) soyisminin okulda ve mahalle arkadaşları arasında alay konusu yapıldığını; bunun da çocuğunu olumsuz yönde etkilediğini ve bu yüzden okula gitmek istemediğini; oğlunun nüfusta iki ismi olmakla birlikte kendisine (…) isminde hitap edildiğini ve bunun da resmi işlemlerde karışıklığa neden olduğunu ve ayrıca ilk ismi olan (…) isminin kız ismi olarak bilinmesi nedeniyle de oğlu ile alay edildiğini; bu sebeplerle oğlunun (…) olan isminin (…); (…) olan soyisminin ise (…) olarak değiştirilmesini talep etmiş ve duruşmada dinlenen küçük (…)’ın duruşmada alınan beyanında; arkadaşlarının kendisine (…) ismiyle hitap etmekle birlikte nüfusta geçen (…) isminin de kız ismi diye kendisiyle dalga geçtiklerini, günlük yaşamda (…) ismi ile bilindiğini ve kendisine (…) ismiyle hitap edildiğini ve bu nedenle ismimin (…) olarak değiştirilmesini istediğini, ayrıca nüfustaki soyisim babamın soy ismi (…) olarak geçtiğini ve bu soyismin yine arkadaşları arasında dalga konusu olduğunu, bu sebeple soyisminin annesinin soyismi olan (…) olarak düzeltilmesini istemiştir.

    Davacı (…)’ün, eşi (…)’dan, Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/10/2001 tarih ve 2000/618 esas, 2001/1013 karar sayılı ilamı ile boşandığı ve müşterek çocuk (…)’ın velayet hakkının anne (…)’e verildiği anlaşılmıştır.
    İş bu soyadı değişikliği davası sebebiyle uygulanacak; 02/07/1934 tarih ve 2525 sayılı Soyadı Kanunun 4. maddesinin; Anayasanın 10., 13. ve 41. maddelerine aykırı olduğu düşünülmekle; Anayasanın 152. ve Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkındaki Kanunun 28. maddesi uyarınca iptal edilmesi için Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmiştir.

    02/07/1934 tarih ve 2525 sayılı Soyadı Kanunun 4. maddesi; “Soyadı seçme vazifesi ve hakkı evlilik birliğinin reisi olan kocaya aittir. Evliliğin feshi veya boşanma hallerinde çocuk anasına tevdi edilmiş olsa bile babasının seçtiği veya seçeceği adı alır...”
    Anayasanın 10. maddesi; “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. (Ek fıkra: 07/05/2004 - 5170 S.K./l. mad) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür...”
    Anayasanın 13. maddesi; “Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.”

    Anayasanın 41.maddesi; “Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır...”
    Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/10/2001 tarih ve 2000/618 esas, 2001/1013 karar sayılı ilamı ile boşanma sonunda müşterek çocuk (…)’ın velayet hakkı tevdii edilmiş olan davacı anne (…)’ın açmış olduğu küçükle ilgili iş bu Soyadı Değişikliği davasında uygulanacak olan 2525 sayılı Soyadı Kanunun 4/2 maddesinde yazılı “Evliliğin feshi ve boşanma hallerinde çocuk anasına tevdii edilmiş olsa bile babasının seçtiği veya seçeceği adı alır.” hükmünün; ailenin eşler arasında eşitliğe dayandığına ilişkin Anayasanın 41. maddesi ile Kadınlar ve Erkeklerin eşit haklara sahip olduğuna dair Anayasanın 10. maddesine ve dolayısıyla Anayasanın temel hak ve özgürlüklerin Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağına ilişkin 13. maddesine aykırı olduğu ve bu itibarla iptal edilmesi gerektiği ve bu sayede uygulamada hakkaniyetin sağlanabileceği kanaatine varılmıştır.”

    III- YASA METİNLERİ
    A- İtiraz Konusu Yasa Kuralı
    21.6.1934 günlü, 2525 sayılı Soyadı Kanunu’nun itiraz konusu kuralı da içeren 4. maddesi şöyledir:
    “Soy adı seçme vazifesi ve hakkı evlilik birliğinin reisi olan kocaya aittir.
    Evliliğin feshi veya boşanma hallerinde çocuk anasına tevdi edilmiş olsa bile babasının seçtiği veya seçeceği adı alır. Koca ölmüş ve karısı evlenmemiş olursa veyahut koca akıl hastalığı ve akıl zaifliği sebebiyle vesayet altında bulunuyor ve evlilik de devam ediyorsa bu hak ve vazife karınındır.
    Kocanın vefatiyle karı evlenmiş veya koca evvelki fıkrada zikredilen sebeplerle vesayet altına alınmış ve evlilik de zeval bulmuş ise bu hak ve vazife çocuğun baba cihetinden olan kan hısımlarından en yakın erkeğe ve bunların en yaşlısına yok ise vasiye aittir.”
    B- Dayanılan Anayasa Kuralları
    Başvuru kararında Anayasa’nın 10., 13. ve 41. maddelerine dayanılmıştır.

    IV- İLK İNCELEME
    Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 8. maddesi uyarınca, Haşim KILIÇ, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALÇIN, Mehmet ERTEN, Fettah OTO, Serdar ÖZGÜLDÜR, Zehra Ayla PERKTAŞ, Recep KÖMÜRCÜ, Alparslan ALTAN, Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Nuri NECİPOĞLU, Hicabi DURSUN ile Celal Mümtaz AKINCI’nın katılımlarıyla 13.1.2011 gününde yapılan ilk inceleme toplantısında;
    1- 7.5.2010 günlü, 5982 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun uyarınca, 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun ile ilgili gerekli düzenlemeler yapılmadan, Mahkeme’nin çalışıp çalışamayacağına ilişkin ön meselenin incelenmesi sonucunda; Mahkeme’nin çalışmasına bir engel bulunmadığına, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Fettah OTO, Zehra Ayla PERKTAŞ ile Celal Mümtaz AKINCI’nın, gerekçesi 2010/68 esas sayılı dosyada belirtilen karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA,

    2- Dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine, OYBİRLİĞİYLE,
    karar verilmiştir.

    V- ESASIN İNCELENMESİ
    Başvuru kararı ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu kural, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
    Başvuru kararında, itiraz konusu kuralın ailenin eşler arasında eşitliğe dayandığına ilişkin Anayasa’nın 41. maddesi ile kadınlar ve erkeklerin eşit haklara sahip olduğuna dair Anayasa’nın 10. maddesine ve dolayısıyla Anayasa’nın temel hak ve özgürlüklerin Anayasa’nın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağına ilişkin 13. maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

    2525 sayılı Soyadı Kanunu’nun 4. maddesinin ilk fıkrasında, soyadı seçme vazifesi ve hakkının evlilik birliğinin reisi olan kocaya ait olduğu belirtildikten sonra, ikinci fıkrasının itiraz konusu birinci cümlesinde evliliğin feshi veya boşanma hallerinde çocuk anasına tevdi edilmiş olsa bile babasının seçtiği veya seçeceği adı (soyadını) alacağı hükme bağlanmıştır.
    2525 sayılı Kanun’un genel gerekçesinde yer alan “(…) Kanunla mevcut bütün soy adlarının nüfus kütüklerine yazdırılması ve soy adı olmayanların yeni bir ad seçerek bunu yazdırması mecburiyeti konmuştur (…)” ifadelerinden, bu Kanun’un ilk defa soyadı alınması ile ilgili düzenlemeler içerdiği anlaşılmaktadır. Ancak 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun çocuğun soyadını düzenleyen 321. maddesinde yer alan “Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin soyadını taşır. Ancak, ana önceki evliliğinden dolayı çifte soyadı taşıyorsa çocuk onun bekârlık soyadını taşır” hükmü nedeniyle, itiraz konusu kuralın günümüzde sadece bazı istisnai durumlarda uygulanabilmesi söz konusudur.

    Anayasa’nın 10. maddesinde “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar” denilerek eşitlik ilkesine yer verilmiş, ayrıca Anayasa’nın 41. maddesinin birinci fıkrasında ailenin Türk toplumunun temeli olduğu ve eşler arasında eşitliğe dayandığı belirtilerek eşitlik ilkesinin eşler arasında da geçerli olduğu vurgulanmıştır.
    7.5.2004 günlü, 5170 sayılı Yasa’yla yapılan değişiklikle, “Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçirilmesini sağlamakla yükümlüdür” hükmü, Anayasa’nın 10. maddesine ikinci fıkra olarak eklenmiş, madde gerekçesinde;
    “2003 Katılım Ortaklığı Belgesi’nde, Türkiye’nin taraf olduğu ilgili uluslararası sözleşmeler doğrultusunda cinsiyete göre ayrım yapılmaksızın, tüm bireylerin insan haklarından ve temel hürriyetlerden hukuken ve fiilen tam olarak yararlanmasının teminat altına alınması beklentisi yer almaktadır.

    Öte yandan Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı’nın 20. maddesinde herkesin kanunlar önünde eşit olduğu vurgulanmıştır. Avrupa Birliği Anayasa Taslağı’na ayrı bir bölümle ilave edilen Temel Haklar Şartı’nın “III. Eşitlik “ başlıklı Bölümünün 23 üncü maddesinde, “İstihdam, çalışma ve ücret de dâhil olmak üzere her alanda, erkeklerle kadınlar arasında eşitlik sağlanacaktır.” denilmektedir. Maddenin ikinci fıkrasında, yeterli ölçüde temsil edilemeyen cinsiyetin lehine belirli avantajlar sağlayan önlemlerin sürdürülmesinin veya kabul edilmesinin eşitlik ilkesine aykırı olmayacağı öngörülmektedir” denilmiştir.
    Anayasa’nın 41. maddesinin birinci fıkrasına da 3.10.2001 günlü, 4709 sayılı Yasa’yla “ve eşler arasında eşitliğe dayanır” ibaresi eklenmiş, madde gerekçesinde düzenlemenin kadın-erkek eşitliğini sağlamaya yönelik olduğu ifade edilmiştir.

    Eşitlik ilkesinin amacı, hukuksal durumları aynı olanların kanunlarca aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak ve kişilere kanun karşısında ayırım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemektir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak kanun karşısında eşitliğin çiğnenmesi yasaklanmıştır. Bu ilke ile eylemli değil hukuksal eşitlik öngörülmektedir. Kanun önünde eşitlik, herkesin her yönden aynı kurallara bağlı tutulacağı anlamına gelmez. Durum ve konumlarındaki özellikler, kimi kişiler ya da topluluklar için değişik kuralları gerekli kılabilir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar farklı kurallara bağlı tutulursa Anayasa’nın öngördüğü eşitlik ilkesi zedelenmiş olmaz.
    Çocuğun soyadını seçme hakkı, velayet hakkı kapsamında yer alır. Velayet, reşit olmayan çocuklarının bakım ve gözetimi konusunda ana-babaya verilen hak ve yükümlülüklerden oluşan bir müessesedir. Bu bağlamda çocuğun bakım ve eğitimi, kanuni temsili, malvarlığının yönetimi ve çocuğun menfaatlerinin korunması için hukuki temel oluşturur. Önceleri ana babanın çocukları üzerindeki hâkimiyet hakkı olarak görülen velâyet, günümüzde hem yükümlülük hem de bir hak olarak anlaşılmaktadır.

    Velayet, kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak niteliğindedir. Bu nedenle başkasına devredilemez, miras yoluyla geçmez ve bu haktan vazgeçilemez. Bu hak başkasına devredilemediği gibi bu haktan feragat da edilememektedir. Bununla birlikte yasanın gösterdiği bazı şartlar altında velâyet hakkının kullanılmasının kısmen veya tamamen üçüncü kişilere bırakılması mümkündür.
    4721 sayılı Yasa’nın velayet hakkına ilişkin 335. maddesinde ergin olmayan çocuğun, ana ve babasının velayeti altında olduğu, yasal sebep olmadıkça velayetin ana ve babadan alınamayacağı; 336. maddesinde evlilik devam ettiği sürece ana ve babanın velayeti birlikte kullanacağı, ortak hayata son verilmesi veya ayrılık halinde hâkimin velayeti eşlerden birine verebileceği, ana ve babadan birinin ölümü halinde velayetin sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa ait olduğu hüküm altına alınmıştır.

    2525 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarına ilişkin gerekçede “Lâyihanın 4 üncü maddesi kanunu medenimize tevafuk etmek ve bir çok ihtimalleri nazarı dikkate almak suretile Hükümetin teklifinin tadili cihetine gitmiştir. Kanunu medenimizin 152 nci maddesi kocayı evlilik birliğinin reisi olarak kabul etmiştir. Binaenaleyh soy adı seçme vazife ve hakkının evvelâ kocaya ait olması mevcut olan bu hükme gayet uygundur. Soy adı kanunu meriyete girdiği anda evliliğin fesih veya boşanma suretile zevali ve çocuk mevcut olupta bunun karıya tevdii halinde çocuğa babanın seçmiş olduğu adı vermek, at evlâda intikal etmek hesabile muvafık ve bunun tasrihi de lâzım görülmüştür (…)” denilmiştir. Bu gerekçeden itiraz konusu kuralın “koca evlilik birliğinin reisidir” ilkesine bağlı olarak kabul edildiği anlaşılmaktadır. Oysa genel gerekçesinde de belirtildiği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda kadın-erkek eşitliği konusunda önemli değişiklikler yapılarak, bu eşitlikle bağdaşmayan hükümler Kanun’dan çıkarılmış veya eşitliği sağlayacak şekilde düzenlenmiştir. Bu bağlamda 743 sayılı Türk Kanunu Medenîsi’nin 152. maddesinde düzenlenen koca evlilik birliğinin reisidir ilkesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile kaldırılarak, bunun yerine “Eşler oturacakları konutu birlikte seçerler. Birliği eşler beraberce yönetirler.” (m. 186); “Eşlerden her biri, ortak yaşamın devamı süresince ailenin sürekli ihtiyaçları için evlilik birliğini temsil eder.” (m. 188) gibi hükümlerle eşlerin evlilik birliğinde eşit hak ve yükümlülüklere sahip olduğunu belirten hükümler kabul edilmiştir.

    Öte yandan, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi, Birleşmiş Milletler Siyasi ve Medenî Haklar Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gibi uluslararası hukuk belgelerinde de kadın-erkek eşitliğini düzenleyen hükümlere yer verilmiştir.
    Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’nin başlangıcında, “Kadınlara karşı ayrımcılığın, hak eşitliği ve insan şeref ve haysiyetine saygı ilkelerini ihlâl ettiği” belirtildikten sonra 1. maddesinde “Bu Sözleşmenin amacı bakımından ‘kadınlara karşı ayrımcılık’ terimi siyasal, ekonomik, sosyal, kültürel, kişisel veya diğer alanlardaki kadın ve erkek eşitliğine dayanan insan haklarının ve temel özgürlüklerin, Medenî durumları ne olursa olsun kadınlara tanınmasını, kadınların bu haklardan yararlanmalarını veya kullanmalarını engelleme veya hükümsüz kılma amacını taşıyan veya bu sonucu doğuran cinsiyete dayalı her hangi bir ayırım, dışlama veya kısıtlama anlamına gelir” denilerek kadınlara karşı ayırımcılığın tanımı yapılmış; 2. maddesinde taraf devletlerin kadınlara karşı ayırımcılık oluşturan uygulama ve yasal düzenlemeleri ortadan kaldırmayı kabul ettikleri; 5. maddesinde, taraf devletlerin her iki cinsten birinin aşağılığı veya üstünlüğü fikrine veya kadın ile erkeğin kalıplaşmış rollerine dayalı ön yargıların, geleneksel ve diğer bütün uygulamaların ortadan kaldırılmasını sağlamak amacıyla kadın ve erkeklerin sosyal ve kültürel davranış kalıplarını değiştirmek için tüm uygun önlemleri alacakları; 16. maddesinde taraf devletlerin evlilik ve aile ilişkileri konusunda kadınlara karşı ayırımı önlemek için ana ve babaya evlilik süresince ve evliliğin son bulmasında medeni durumlarına bakılmaksızın, çocuklarla ilgili konularda ve ulusal yasalarda mevcut veli, vasi, kayyım olma ve evlat edinme veya benzeri müesseselerde eşit hak ve sorumluluklar tanıyacakları kabul edilmiştir.
    Birleşmiş Milletler Siyasi ve Medenî Haklar Sözleşmesi’nin “Ailenin korunması” başlığını taşıyan 23. maddesinin dördüncü fıkrasında “Bu Sözleşmeye Taraf Devletler, eşlerin evlilik konusunda, evliliğin devam ettiği sürece ve boşanmada eşit hak ve yükümlülüklere sahip olmaları için gerekli önlemleri alır. Boşanma halinde çocukların korunması için gerekli hükümler konur”; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “Ayrımcılık yasağı” başlıklı 14. maddesinde; “Bu Sözleşme’de tanınan hak ve özgürlüklerden yararlanma, cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasal veya diğer kanaatler, ulusal veya sosyal köken, ulusal bir azınlığa mensupluk, servet, doğum veya herhangi başka bir durum bakımından hiçbir ayrımcılık yapılmadan sağlanır” hükümlerine yer verilmiştir.

    Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında da çok geçerli nedenlerin varlığı dışında, yalnızca cinsiyete dayalı bir farklı muamelenin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 14. maddesinde düzenlenen ayrımcılık yasağını ihlal ettiği kabul edilmektedir.
    Eşitlik ilkesi, aynı konumda bulunan kadın ve erkeğin yasalar önünde eşit haklara sahip olmasını gerektirir. Kişinin cinsiyeti nedeniyle karşı cinse göre ayrıcalıklı duruma getirilmesi bu ilkeye aykırı düşer. Ayrıca eşitlik, bireyler arasındaki farklılıkların göz ardı edilerek herkesin her bakımdan aynı kurallara bağlı tutulması anlamında da algılanamaz. Kimi kişilerin başka kurallara bağlı tutulmalarında haklı nedenler varsa, yasa önünde eşitlik ilkesine aykırılıktan söz edilemez. Bu nedenle, yaradılış ve işlevsel özelliklerin zorunlu kıldığı kimi ayırımlar haklı bir nedene dayandığı ölçüde eşitliği bozmadığı halde, sadece cinsiyete dayalı ayrımlar eşitlik ilkesine açık bir aykırılık oluştururlar.
    Eşler, evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumdadırlar. Erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını seçme hakkının kadına tanınmaması, velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete göre ayırım yapılması sonucunu doğurur. Bu nedenle itiraz konusu kural, Anayasa’nın 10. ve 41. maddelerine aykırıdır, iptali gerekir.
    İtiraz konusu kuralın Anayasa’nın 13. maddesi ile ilgisi görülmemiştir.

    VI- SONUÇ
    21.6.1934 günlü, 2525 sayılı Soyadı Kanunu’nun 4. maddesinin ikinci fıkrasının “Evliliğin feshi veya boşanma hallerinde çocuk anasına tevdi edilmiş olsa bile babasının seçtiği veya seçeceği adı alır.” biçimindeki birinci cümlesinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, 8.12.2011 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    İZMİR
    İletiler
    20.857
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Çocuklarda soyadi deĞİŞİklİĞİ hk.

    Bahsettiğiniz karar yukarıda alıntıladığım karardır.
    Boşanmış olan annenin soyadını alma değil, çocuğun soyadının değiştirilmesi ile ilgili bir dava olup, soyadını değiştirmek için geçerli sebepler olduğunda, boşanma olmasa da değişim olabiliyor zaten.
    Kararla düzeltilen sadece soyadımı seçimi konusundaki tek söz sahibinin baba olduğu sözlerinin kaldırılmasıdır.

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Jun 2006
    Nerede
    İstanbul, Beşiktaş, Turkey.
    İletiler
    11
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Çocuklarda soyadi deĞİŞİklİĞİ hk.

    Sn. Kırcalı,

    Bilgilendirmeniz ve ilginiz için teşekkür ederim. Böyle bir dava açılırken, hangi evrakların istendiği hakkında bilginiz varsa paylaşabilir misiniz lütfen?

    Saygılarımla,

  6. #5
    Kayıt Tarihi
    Feb 2010
    Nerede
    SAMSUN
    İletiler
    1.322
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Çocuklarda soyadi deĞİŞİklİĞİ hk.

    https://www.hukuki.net/showthread.php...yad%FD-devrimi


    15.02.2012 Tarihinde medyada yayınlanmıştı,bende alıntı yapıp,hukuki nette paylaşmıştım.

    İşinize yarar mı bilemiyorum.

  7. #6
    Kayıt Tarihi
    Jun 2006
    Nerede
    İstanbul, Beşiktaş, Turkey.
    İletiler
    11
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Çocuklarda soyadi deĞİŞİklİĞİ hk.

    Çok teşekkürler. Artık yargılama giderlerinin, dava başlangıcında peşin olarak alındığından ve bu tür davalarda harçların 700'den başlayıp, 1.500 TL'ye kadar çıktığı söyleniyor. Doğru olup olmadığı hakkında bir fikriniz var mı?

  8. #7
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    İZMİR
    İletiler
    20.857
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Çocuklarda soyadi deĞİŞİklİĞİ hk.

    Doğru...........

+ Konuyu Yanıtla

Bu sayfada bulunan kavramlar:

boşanınca soyadı değişikliği

çocuğun soyadı değişikliği

kiz cocuk soyisim degisikligi

baba adi ve soyadi degisikliginde

soyadı değişikliği mirastan mahrum

evlilikte soyadi degisikligi

soyadi degisikligine baba itiraz

ikinci evlilikte cocuk soyadi degisirmi

soyadi degistiren mirastan men

soyadi degisikliginde baba mirasindan mahrum kalinirmi

boşanmada soyadı değişikliği

evlilikte soyad değişikliği

soyadının mirasla ilgisi

bosanma sonrasinda cocuklarda soyadi degisikligi

kiz cocuklari soyadi degisikligi

çocuğun soyadını değiştirmek

evlilikte soyadı değişikliği

arac haber gazetesi . soy isimler hakkinda dilekce

cocuklarda soy isim degistirme

Forum

Benzer Konular :

  1. Soyadı değişikliği hakkında.
    Merhaba sayın hukukçular. Bir sorum olacaktı. ORAL soyadını ÖZEL olarak değistirmek istiyoruz. Dava açarsak, ORAL soyadı sizce alay edilen, komik,...
    Yazan: Gizemliyolcu Forum: Diğer Hukuki Sorular
    Yanıt: 14
    Son İleti: 20-01-2016, 23:36:56
  2. Yaşayan babaya reddi miras ve soyadı değişikliği davası hakkında yardımlarınız ve bilgileriniz rica.
    Sn.Forum yöneticileri ve üyeleri forumda yapmış olduğum araştırmalar sonucu kesin bilgiye ulamamamış durumdayım.Sizlerden alıcağım bilgi fikir amaçlı...
    Yazan: serkanateş Forum: İcra ve İflas Hukuku
    Yanıt: 2
    Son İleti: 19-03-2013, 18:43:23
  3. Soyadı değişikliği
    soyadımı değiştirmek istiyorumda bu işlemi bilen biri varsa ne olur ne yapacağımı maliyetini yazarsa sevinirim
    Yazan: kamuran25 Forum: Kişiler Hukuku
    Yanıt: 20
    Son İleti: 07-07-2009, 10:06:58
  4. Soyadı değişikliği
    Merhaba soyadı değişimi için neler yapmam gerekiyor onu öğrenmek istiyorum. Bizim aile ve amcamların soyadı KORKAN olarak yazılmış. Fakat babamın...
    Yazan: nihatkorhan Forum: Kişiler Hukuku
    Yanıt: 2
    Son İleti: 25-02-2009, 22:31:17
  5. Soyadı değişikliği
    Merhaba herkese . Soyadı değişim ile ilgili bir dilekçe vermem gerektiğini söylediler . Bu sebeple dilekçe örnegine ihtiyacım var . Bu konuda bana...
    Yazan: melissaki Forum: Kişiler Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 09-03-2006, 11:30:32

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.