Aşağıda tarafıma açılmış davanın gerekçeli kararı bulunmaktadır. Bu yargılama sonucunda mahkeme tarafından beraatime karar verildi. Dosya Yargıtay tarafından görüldü ve onaylandı.

3 sene boyunca tüm duruşmalara katılmak zorunda kaldım ve Kocaeli'nden Antalya'ya gitmek zorunda kaldım, %65 engelli raporum var ve sağlığımla ilgili zarar gördüm, Kamuda çalışıyorum iş yerimden imza örneklerim istendiği için iş yerinde ki saygınlığım zarar gördü, Beni suçlayan ve ceza almamı isteyen şahıs ve bankaya tazminat açmak istiyorum, ne şekilde ve hangi oranlarda tazminat istemeliyim Türkiye şartlarında şahıs ve bankadan isteyebileceğim maddi-manevi tazminat ne olmalıdır? Teşekkür ederim.


T.C. ANTALYA 3. AĞIR CEZA MAHKEMESİ
SUÇ : DOLANDIRICILIK - BİLİŞİM SUÇU
SUÇ TARİHİ / SAATİ : 14/08/2004
SUÇ YERİ : Antalya
KARAR TARİHİ : 11/02/2009
Yukarıda açık kimliği yazılı sanık hakkında Antalya C.Başsavcılığının 11/04/2005 tarih ve 2004/48883 sor. Sayılı iddianamesi ile mahkememize açılan kamu davasının yapılıp bitirilen açık yargılamaları sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Şüpheli T. B. ’ın müşteki G.D.’ın evinde misafir olarak kaldığı sırada müştekinin bilgisayarına ve tüm banka şifrelerine girerek bilgilerini elde ederek, Virman yoluyla 400 YTL’sini kendi hesabına aktardığını, ayrıca müşteki bankaya G. D. adına kredi kartı başvurusunda bulunup ek kart çıkartarak harcama yaptığı ve dolandırıcılık bilişim suçunu işlediği iddiasıyla TCK 504/2, 522, 5250/b-2 maddeleri gereğince cezalandırılmaları istemi ile mahkememize kamu davası açılmıştır
C.SAVCISI ESAS HAKKINDAKİ GÖRÜŞÜNDE;
Yapılan bilirkişi incelemesine göre suça konu belgelerdeki imzaların yazılı isimlere aile olduğu dolayısı ile sanığın suç işlemediği anlaşıldığından; sanığın üzerine atılı tüm suçlardan beraatına karar verilmesini talep ve mütalaa etmiştir.
SAVUNMA:
SANIK T. B. SAVUNMASINDA: Sanığın Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesince hakkında çıkarıtlan yakalama emrine istinaden alınan 22/09/2006 tarihli savunmasında; olaydan 2 ay önce internet yoluyla müştekiyi tanıdığını iş aradığını, konuşmalarında sana iş bulurum dediğini, bu nedenle İzmit’ten Antalya’ya gittiğin 1 ay süreyle evinde misafir olduğnu, kendisinin eşcinsel olduğunu, pasif olarak birlikte olmalarını istediğini ancak kendisinin kabul etmediğini, kendi hesabından müştekinin inretnet yoluyla hesabına 400 ytl aktardığını ancka G.D.’ın kendisine şifrelerilye müşteri kod numaralarını verdiğini rızasıyla aktardığın HSBC banktan kredi kartı için bizzat müştekinin Antalya’da başvurduğunu, forma bizzat müştekinin imza attıığını, İzmit’e döndükten sonra kredi kartının da İzmit şubesine geldiğini, karttan 1500 ytl’lik nakit çektiğini veya alışveriş yaptığını, suçlamaları kabul etmediğini, müşteki G.D.’ın bilgisi ve isteği dahilinde olduğunu, suçsuz olduğunu bildirmiştir.
SANIK MÜDAFİSİ SAVUNMASINDA: Müvekkilinin beraatini talep etmiştir.
KATILAN G. D. BEYANINDA: Katılananın 28/11/2005 tarihli celsedeki beyanında sanık T.B.’i bir süre misafir ettiğini, bu sürede cüzdanının karıştırıldığı, kredi kartı kimlik bilgileri ve benzeri şeylerin ele geçirildiğini, bilgisayar vasıtasıyla interaktif şirfresini öğrendiği Virman yoluyla para çektiğini HSBC bankasından ek kart çıkartığını, sanıktan şikayetçi olduğnu bildirmiştir.
KATILAN VEKİLİ BEYANINDA: Sanıktan şikayetçi olduklarını, sanığın cezalandırılmasını talep etmiştir.
KANITLAR:
Sanık ve müştekiye ait imza örnekleri, katılan HSBC bankasından getirtilen kredi kartı üyelik sözleşmesi ve başvuru formu, katılan ve sanığa ait imza örnekleriyle birlikte katılan bankadan kredi kartı için müracaata konu evraktaki imzaların bilirkişi incelemesi için dosya kül halinde İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği ve bilirkişi kurulunun yapmış olduğu inceleme neticesinde verdiği 12/09/2008 tarihli raporunda kredi kartı üyelik sözleşmesinde altıncı sayfadaki G. D.’e atfen atılmış olan imzanın müştekini G.D.’ın eli ürünü olduğunu, T. B.’a atfen atılan imzanın sanık T.B.’e ait olduğu, kredi kartı başvuru formunun müşteki imzası bölümündeki G.D.’a atfen atılan imzanın müşteki G.D.’ın el ürünü olduğu, yazı ve rakamların müşteki ve sanığa ait olmadığı bildirilmiştir.
Sanığın doğum ve adli sicil kaydının incelenmesinde suç tarihi itibariyle reşit olduğu ve sabıkasız bulunduğu anlaşılmıştır.
DELİLLER – DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Tüm dosya kapsamı sanık savunması, müşteki G.D.’ın beyanları, sanık müdafisinin beyanları, müşteki HSBC bank vekilinin beyanları, müşteki vekilinin beyanları, diğer bilgi ve belgeler birlikte incelenip değerlendirildiğinde; her ne kadar sanığın dolandırıcılık suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de; sanık T.B.’in ve katılan G.D.’ın olay öncesi arkadaş oldukları, sanığın katılanın evinde misafir kaldığı, bu esnada sanığın katılanın bilgisayar ve banka şifrelerinin öğrenerek onun hesabından Virman yoluyla kendi hesabına 400 ytl aktardığına dair müştekinin soyut iddiası dışında sanığın müştekinin bilgi ve rızası dahilinde 400 ytl’nin kendi hebasına aktardığına dair savunmasının aksine, mahkumiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil elde edilememiştir. Müştekinin bu yöndeki beyanlarına ise; sanığın kendisinden habersiz kendi imzasını taklit ederek ek kart çıkardığına dair beyanlarının bilikişi raporuna istinaden doğrulanmadığı anlaşıldığından beyanlarına itibar edilmemesi kanaatine varılmıştır. Ceza davalarında suçun sabit kabul edilebilmesi için tüm unsurları ile birlikte şüpheye yer vermeyecek şekilde mahkumiyetine yeterli kesin ve inandırıcı deliller ile ispatlanması gerekeceğinden, şüpheden sanık yararlanır hukuk genel kuralı karşısında sanığın üzerine atılı bu suçtan sabit olmaması nedeniyle beraatine karar verilmesi hukuki ve vicdani kanaatine varılmıştır. Soruşturma ve kovuşturma sırasında toplanan tüm bilgi ve belgeler ile sanığın aşamalardaki birbir ile tutarlı ve ısrarlı şekilde eş cinsel olan katılan ile onun evinde kaldıklarını ve ek kredi kartını katılanın çıkartıp kendisine verdiğini ve onu bilgi ve rızası dahilinde bankadan para çektiğini savunmasının aksi kanıtlanamadığı gibi yapılan bilirkişi incelemesine göre HSBC banka ait 3465530 müşteri nolu ve 01694172 seri nolu 18.06.20.04 düzenleme tarihli ek kredi kartı üyelik sözleşmesindeki imzanı yakınan G. D.’ün eli ürünü olduğunun tespit edilmesi karşısında; sanığın, katılana ait HSBC banka ait ek kredi kartını onun dışında çıkartarak bununla harcama yaptığı yönündeki suçlama sabit olmadığından, beraatine karar verilerek tüm bu hususları içerir aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Her ne kadar sanık T. B. hakkında katılan G. D.’ün evinde bir ay kadar misafir olarak kaldığı ve katılana ait bilgisayar ve banka şifrelerini öğrenerek, onun hesabından virman yolu ile 400 TL sini kendi hesabına aktardığı ve katılan adına bankaya başvurarak ek kredi kartı başvurusu yapıp, ek kart çıkartarak bu kart ile harcama yaparak katılanı zarara uğrattığı ve bu şekilde dolandırıcılık ve bilişim suçunu işlediği iddiası ile cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmış ise de;
Soruşturma ve kovuşturma sırasında toplanan tüm bilgi ve belgeler ile sanığın aşamalardaki birbir ile tutarlı ve ısrarlı şekilde eşcinsel olan katılan ile onun evinde kaldıklarını ve ek kredi kartını katılanın çıkartıp kendisine verdiğini ve onu bilgi ve rızası dahilinde bankadan para çektiğini savunmasının aksi kanıtlanamadığı gibi yapılan bilirkişi incelemesine göre HSBC banka ait 3465530 müşteri nolu ve 01694172 seri nolu 18.06.20.04 düzenleme tarihli ek kredi kartı üyelik sözleşmesindeki imzanı yakınan G. D.’ün eli ürünü olduğunun tespit edilmesi karşısında;
A-Sanığın, katılana ait HSBC banka ait ek kredi kartını onun dışında çıkartarak bununla harcama yaptığı yönündeki suçlama sabit olmadığından, BERAATİNE ,
B-Sanığın yine katılanın banka hesabından virman yolu ile onun rızası dışında 400 TL para çektiği yönündeki iddia kanıtlanamadığından, bu suçtan da BERAATİNE ,
2-Yargılama giderinin maliye hazinesi üzerinde bırakılmasına,
İlişkin, katılanlar vekilleri ile sanık müdafisinin yüzüne karşı, katılan ve sanığın yokluğunda, C. Savcısının katılımı ile talebe uygun olarak oy birliği ile ve kararın öğrenilmesinden itibaren 7 gün içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya tutanağa geçirilmek üzere zabıt katibine beyanda bulunmak suretiyle Yargıtay temyiz kanun yoluna başvurabileceği bildirildi. Hüküm fıkrası tutanağa geçirildi, gerekçesi ana çizgileri ile anlatılarak hüküm okunup açıklandı. 11.02.2009