+ Konuyu Yanıtla
1 den 4´e kadar toplam 4 ileti bulundu.

Konu: Hakaret ve İftira

Hakaret ve İftira Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Mar 2012
    Nerede
    izmir
    İletiler
    6
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Hakaret ve İftira

    Merhaba,

    Bir internet forumunda yöneticinin üyeliğimi iki kez cezalandırması yani yazışma yapmamı engellemesi sebebiyle, özel mesaj ile ağır hakaretler ettim. (durum tam anlaşılsın diye yazıyorum afedersiniz, anneli,bacılı,dinli, kitaplı ağır iki küfür idi)

    Şikayet edildim ve savcılığa ifade verdim.

    İfademde onun da bana hakaret ettiğini bu sebeple benim de hakaret ettiğimi söyledim.Olayın üzerinden 3 ay geçtiği için hatırlamakta zorlandım.Ama sonra olayı hatırlayınca onun bana hakaret etmediğini anımsadım yani şikayetçi bana hakaret etmemişti sadece forumda yazışmamı engellemişti.

    Mahkemede ifademi değiştireceğim ve şikayetçinin bana hakaret etmediğini söyleyeceğim.

    Ben ondan şikayetçi olmadım ve olmayacağım.Mahkemede de suçumu itiraf edip, pişman olduğumu söyleyeceğim.Sabıkam yok.


    İftira,yalan beyan vb. bir suç işlemiş oldum mu ?


    Forum yöneticisi yazışmamı engellemesi haberleşme hürriyetinin engellenmesi kapsamına girer mi ? Savunmamı bunun üzerine bina edebilir miyim ?

    Alacağım en ağır ceza devlet memuru olmama engel olur mu ?

    Teşekkürler.



    Hukuki NET Güncel Haber

    Hakaret ve İftira konulu yargıtay kararı ara
    Hakaret ve İftira konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Jun 2007
    Nerede
    istanbul
    İletiler
    2.042
    Dilekçeler Sözleşmeler
    1
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Hakaret ve İftira

    Haberleşme hürriyetinizin engellenmesi sözkonusu değildir.

    SEKİZİNCİ BÖLÜM
    Şerefe Karşı Suçlar
    Hakaret

    Madde 125 - (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ya da yakıştırmalarda bulunmak veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir.

    (2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.

    (3) Hakaret suçunun;

    a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
    b) Dinî, siyasî, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,

    c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,

    işlenmesi hâlinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
    (4) Ceza, hakaretin alenen işlenmesi hâlinde, altıda biri; basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde, üçte biri oranında artırılır.

    (5) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır.

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Mar 2012
    Nerede
    izmir
    İletiler
    6
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Hakaret ve İftira

    Teşekkürler.
    O halde, suçu kabul edip, pişman olduğumu söylemekten,cezaya razı olmaktan başka çare yok.

    Peki iftira,yalan beyan ve benzeri bir suç işlemiş oldum mu ?

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Jun 2007
    Nerede
    istanbul
    İletiler
    2.042
    Dilekçeler Sözleşmeler
    1
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Hakaret ve İftira

    lindiği üzere, 657 sayılı Kanunun 48 inci maddesinde memuriyet için gerekli genel ve özel şartlar sayılmış, A bendinin 4 üncü fıkrasında "Kamu haklarından mahrum bulunmamak", 5 inci fıkrasında ise memuriyete engel hükümler sayılmıştır. Buna göre; "Taksirli suçlar ve aşağıda sayılan suçlar dışında tecil edilmiş hükümler hariç olmak üzere, ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis veyahut affa uğramış olsalar bile Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla, zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suçtan veya istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından dolayı hükümlü bulunmamak" hükmü yer almaktadır.

    Mülga Türk Ceza Kanununun 31 inci maddesi gereğince; beş yıldan fazla ağır hapse mahkûm olanlar müebbeden, üç yıldan beş yıla kadar ağır hapse mahkûm olanlar ceza kadar geçici kamu hizmetlerinden yasaklı tutulmaktaydı

    Yine mülga Türk Ceza Kanununun 219 uncu maddesi gereğince, Devlet aleyhine cürüm işleyenlere asıl cezanın yanında müebbeden memuriyetten men cezasının verilmesi hüküm altına alınmıştı. Buna göre Türk Ceza Kanununun 3 üncü bap 1, 2, 3 üncü faslında belirtilen suçlar ile 657 sayılı Kanunun 48/A-5 bendinde tek tek sayılan suçları işleyenlerin ana cezanın yanında müebbeden Devlet memuriyetinden men cezası ile cezalandırılması öngörülmüş olduğundan bu fiiller sebebiyle hüküm giymiş olanlar müebbeden Devlet memuru olamamaktaydı.

    Yukarıda yer verilen kişilerin tekrar Devlet memuru olarak atanabilmeleri yine mülga Türk Ceza Kanununun 121-124 üncü maddelerinde düzenlenmişti. Buna göre; Müebbeden hidematı ammeden memnuiyet ve ceza mahkumiyetinden mütevellit diğer nevi ademi ehliyet cezaları memnu hakların iadesi tarikiyle izale olunabilir. (madde 121) Yukarıdaki maddede yazılı ceza, şahsi hürriyeti bağlayıcı bir cezaya bağlı olduğu halde, buna mahkûm olan ve işlemiş olduğu cürümden dolayı pişmanlık duyduğunu ihsas edecek surette iyi hali görülen kimse, asıl cezasını çektiği veya ceza af ile ortadan kalktığı tarihten itibaren üç ve zamanaşımı ile düşmüş olduğu surette düştüğü tarihten itibaren beş yıl geçtikten sonra memnu haklarının iadesini talep edebilir. Eğer bu mahrumiyet ve ıskatı ehliyet cezaları diğer bir cezaya ilaveten tertib olunmamış ise memnu hakların iadesi ancak hüküm ilamının kat'ileştiği tarihten itibaren beş sene sonra istenebilir. (madde 122) Mükerrirler cezanın tamamen infazından veya af yahut müruru zaman ile sukutundan itibaren bundan evvelki maddede beyan olunan müddetlerin iki katı geçmedikçe memnu haklarının iadesi istidasında bulunamazlar. (madde 123) Memnu haklar, Usulü Muhakematı Cezaiye Kanununun tayin ettiği suretlerle iade olunur. Memnu hakların iadesine alakadarın talebi üzerine usulü dairesinde karar verilmesi mahkemeye aittir. (madde 124)

    Danıştay Birinci Dairesi de 22.4.1992 tarihli ve E.No: 1992/126, K. No: 1992/150 sayılı kararında ise, "657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinin A/5 inci fıkrasında öngörülen koşulları, mahkumiyetinden dolayı yitirmeleri nedeniyle memuriyetle ilişkileri kesilenlerin, memnu hakların iadesi kararı almaları halinde yeniden Devlet memurluğuna alınabilecekleri, ancak kadro ve ihtiyaç durumları bakımından idarenin bu konuda taktir yetkisinin bulunduğu" ayrıca "Memurluğa engel bir mahkumiyetin saptanması halinde memnu hakların iadesi kararı alınmadıkça veya memurluğa engel sayılanlar dışındaki suçlardan dolayı hükmedilen mahkumiyetler afla kalkmadıkça yeniden memuriyete atanmanın söz konusu olamayacağı" ifade edilmiş; menu hakları iadesi kararı alanlar kurumların takdiri ve boş kadro imkanları çerçevesinde tekrar atanmaları mümkün bulunmaktaydı.

    Yeni Türk Ceza Kanununda memnu hakların iadesi müessesesine yer vermemiştir.
    Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma başlıklı 53 üncü maddesinde; Kişinin, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak; sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tâbi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten yoksun bırakılacağı (madde 53-1/a) hüküm altına alınmıştır.

    Yine aynı madde de; kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz denilerek Ceza Kanununa göre verilen hak yoksunluğunun mahkûmiyet süresi ile sınırlı olacağı vurgulanmıştır. Madde gerekçesinde de "Ancak, bu hak yoksunluğu süresiz değildir. Cezalandırılmakla güdülen asıl amaç, işlediği suçtan dolayı kişinin etkin pişmanlık duymasını sağlayıp tekrar topluma kazandırılması olduğuna göre, suça bağlı hak yoksunluklarının da belli bir süreyle sınırlandırılması gerekmiştir. Bu nedenle, madde metninde söz konusu hak yoksunluklarının mahkûm olunan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar devam etmesi öngörülmüştür. Böylece, kişi mahkûm olduğu cezanın infazının gereklerine uygun davranarak bunun tamamlanmasıyla kendisinin tekrar güven duyulan bir kişi olduğu konusunda topluma da bir mesaj vermektedir. Bu bakımdan hak yoksunluklarının en geç cezanın infazının tamamlanması aşamasına kadar devam etmesi, suç ve ceza politikasıyla güdülen amaçlara daha uygun düşmektedir.
    Bu sistemde süresiz bir hak yoksunluğu söz konusu olmadığı için, yasaklanmış hakların geri verilmesinden artık söz edilemeyecektir" denilmektedir.

    Yeni düzenlemede güvenlik tedbirleri belirli süreler için öngörülmüş olduğundan, bu sürelerin dolmasıyla ya da belirtilen şartların gerçekleşmesiyle tedbirler kendiliğinden kalkacaktır. Yani kişinin yasaklılık hali sürekli değildir. Cezalandırılmakla güdülen amaç, işlediği suçtan dolayı etkin pişmanlık duymasını sağlayıp tekrar topluma kazandırılması olduğuna göre, suça bağlı hak yoksunluklarının da belli bir süre ile sınırlandırılması gerekmiştir. Bu nedenle cezanın infazı tamamlanınca madde metninde yer alan hak yoksunlukları da sona erecektir (m.53/2).

    Yeni Türk Ceza Kanununun 5 inci maddesinde, "Bu Kanunun genel hükümleri, özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır" hükmü yer aldığından, Bu durumun aksine olan tüm yasalar bu kanun ile birlikte yürürlükten kalkmış olacaktır. Yeni düzenleme ile hak yoksunlukları belirlenmiş olduğundan, diğer yasalarda yer alan ve bu madde hükümlerine aykırı olan tüm hükümler TCK nun 5. maddesi uyarınca yürürlükten kalkmıştır. Böylece başka yasalarda yer alan tüm feri cezalar ve güvenlik tedbiri niteliğindeki cezaların uygulama alanı kalmamıştır. (Gerekçeli, Karşılaştırmalı ve Açıklamalı Türk Ceza Kanunu, Ali Nevzat Açıkgöz Van Cumhuriyet Savcısı)

    Cezanın infazdan Sonra Uygulanacak Hak Yoksunlukları:
    TCK nun 53/5 maddesindeki düzenlemeye göre;
    Yargılamaya konu suç TCK nun 53/1 maddesinde belirtilen hak ve yetkilerden birinin KÖTÜYE KULLANILMASI sonucunda işlenmiş bir suç ise mahkeme tarafından verilecek kararda;
    a) Verilen hapis cezasının yarısından bir katına kadar süre ile,
    b) Suç nedeniyle sadece adli para cezası verilmiş ise, verilen adli para cezası gün sayısının yarısından bir katına kadar süre ile,
    53/1 maddesinde belirtilen hak ve yetkilerin verilen cezanın İNFAZINDAN SONRA DA KULLANILMASININ YASAKLANMASINA karar verilir. Bu durumlar oluştuğunda mahkemenin bu ek yoksunluk süresine karar vermesi zorunludur. Mahkemenin takdirinde olan şey infazdan sonra da devam edecek hak yoksunluğunun süresine ilişkindir. Mahkemenin verdiği bu ek yasaklılık süresi aldığı asıl cezanın infazından sonra yürürlüğe girecektir.

    Bunu bir örnekle açıklamak gerekirse; sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenen bir şahsın 657 sayılı Kanunun 48/A-5 maddesinde sayılan zimmet suçundan 6 yıl mahkumiyet aldığını düşünelim. Mahkemece 53/1 maddesinde belirtilen hak ve yetkilerin verilen cezanın İNFAZINDAN SONRA DA KULLANILMASININ YASAKLANMASINA karar verilir. Buradaki örneğe göre hakim ayrıca kişiye 3 yıl ile 12 yıl arasında ek hak yoksunluğu cezası verecektir. Bu durumlar oluştuğunda mahkemenin bu ek yoksunluk süresine karar vermesi zorunludur. Mahkemenin takdirinde olan şey infazdan sonra da devam edecek hak yoksunluğunun süresine ilişkindir.

    Kanunun Yürürlüğe Giriş Durumu
    Türk Ceza Kanununun 5 inci maddesinde, "Bu Kanunun genel hükümleri, özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır" hükmü yer almaktadır. Diğer taraftan, 11/05/2005 tarihli ve 5349 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük Ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu ile Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna eklenen geçici madde de, " Diğer kanunların, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Birinci Kitabında yer alan düzenlemelere aykırı hükümleri, ilgili kanunlarda gerekli değişiklikler yapılıncaya ve en geç 31 Aralık 2006 tarihine kadar uygulanır" hükmü yer almaktadır.
    5'inci maddenin gerekçesinde, "Özel ceza kanunlarında ve ceza içeren kanunlarda suç tanımlarına yer verilmesinin yanı sıra, çoğu zaman örneğin teşebbüs, iştirak ve içtima gibi konularda da bu Kanunda benimsenen ilkelerle çelişen hükümlere yer verilmektedir. Böylece, ceza kanununda benimsenen genel kurallara aykırı uygulamaların yolu açılmakta ve temel ilkeler dolanılmaktadır. Tüm bu sakıncaların önüne geçebilmek bakımından, ayrıca hukuk uygulamasında birliği sağlamak ve hukuk güvenliğini sağlamak için; diğer kanunlarda sadece özel suç tanımlarına yer verilmesi ve bu suçlarla ilgili yaptırımların belirlenmesi ile yetinilmelidir. Buna karşılık, suç ve yaptırımlarla ilgili olarak bu kanunda belirlenen genel ilkelerin, özel kanunlarda tanımlanan suçlar açısından da uygulanmasının temin edilmesi gerekmektedir. Aksi yöndeki düzenlemelerin hukuk devleti ve eşitlik ilkelerine aykırılık oluşturması nedeniyle Hükümet Tasarısındaki madde metni değiştirilmiştir" denilmektedir.

    Sonuç olarak, 657 sayılı Kanunun 48/A-5 maddesinde sayılan memuriyete engel suçlardan mahkum olanların madde metninde yer alan "hükümlü bulunmamak" ibaresi olmasına rağmen mülga Ceza Kanunundaki memnu hakların iadesi kararını alması halinde idarelerin takdir hakkı çerçevesinde tekrar memuriyete dönmeleri mümkündü. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda ise memnu hakların iadesi kavramına yer verilmeyip istisnalar dışındaki hak mahrumiyeti mahkumiyet süresiyle sınırlandırılmıştır. Bu nedenle 5237 sayılı Kanunun 53/1 maddesinde sayılan hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dışındaki suçlardan mahkum olanların mahkumiyetinin sona ermesinden sonra memur olmalarına engel bulunmamaktadır. Ancak, şunu da belirtmek gerekir ki idarelerin geniş bir takdir yetkisi bulunmaktadır.

+ Konuyu Yanıtla

Bu sayfada bulunan kavramlar:

tck iftira ve hakaret

iftira yüz kızartıcı suç mudur

iftira ve hakaretin cezasiHukukta hakaretin ve iftiranin sucu nedirT.C.K TEHDİT İFTİRA HAKARET VE YAĞMA MADDELERİiftira ve hakaretin cezasıiftira ile zimmet suçukadina hakaretin cezasitc kanununa gore iftira ve hakaretin cezasiftara yuz kizartici sucmutck iftira ve hakaret cezasi nekadariftira kanunda yeri nediriftira hakaret yuz kizartici suc musavciya iftira sucmutck dolandırıcılık iftirasıiftira ve tehdit hakaret cezasıceza hukuku iftiraturk ceza kanunu hakaret tehdit iftiraiftira türk ceza kanunusuc uydurma sucu.dusunce ozgurlugu.kapsamina girermihakaret iftiriftira ve hakaret suçuinternet uzerinden hakaret ve iftirakadına iftira kanunda suçmu durtsk iftira sucu ve ceza kanunu
Forum

Benzer Konular :

  1. Hakaret,İftira,Sesli veya Görüntülü Br İleti İle Hakaret Hakkında
    Değerli arkadaşlar.Askerliğimi bir askerlik şubesinde yaparken bir devlet memuru bayanın,eşinin şube başkanı olmasını fırsat bilerek mesaiye geç...
    Yazan: Alptigin.H Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 03-08-2014, 07:37:24
  2. İftira ve Hakaret
    Selam Hukuk Laboratuvarım, Malum, asılsız ihbarlar ile bizi bezdiren kişinin mektupları attırdığı çalışanını kameralar yardımı ile tespit edip...
    Yazan: Atilda09 Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 11
    Son İleti: 21-03-2013, 22:33:34
  3. Hakaret - İftira - Tehdit
    Merhabalar bosanmak uzere olan esımın tehdit hakaret ve iftira dolu mesajları sms olarak cep telefonumda ıdı bunları savcıya gosterdım ve tespıt...
    Yazan: BEKOBEKOS Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 12
    Son İleti: 12-12-2010, 19:23:53
  4. İftira - Tehdit - Hakaret
    Yakin Bir Zamanda Komşum Ve Ayni Zamanda Apt. Yöneticisi Ile Makbuzsuz Aidat Topladiği Gerekçesiyle Tartiştim. Hem Küfür Ve Hakaret Etti Hem De Silah...
    Yazan: felse Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 2
    Son İleti: 11-07-2010, 02:46:24
  5. Hakaret ve İftira
    İftira ve yalanlara karşı dava açmak istiyorum net yolu ile gelen yazılar ve kişisel telefon görüşmeleri var.Dava açtığım zaman bu işi kesin çözmem...
    Yazan: isminaz Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 14-03-2009, 00:04:39

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.