roman gibi hayatımın bir parçasını sizlerle paylaşmak istiyorum.
ben türk değilim, romenim. 12 sene önce bir türk erkekle tanıştık ve hayatımızı beraber yaşamaya başladık. ama evlenmedik. buraya gelince sandım ki sevdiğim erkekle ve gelecek çocuklarımızla beraber mutlu bir hayat bekliyordu beni. ama yanılmışım. evde bizim dışımızda anne, babası ve 3 yeğenlerle yaşamaya başladım. benim romanya daki ailemi (ki orda annem evinin her işleri kendi yapıp bana hiç bir şey yaptırmazdı), akrabalarımı, arkadaşlarımı, yani bütün varlığımı bırakıp burda 7 kişilik bir eve her şeyi bana bakıyordu. yemek, temizlik ne varsa bir eve ben yapardım. ama şikayet etmezdim. eşimi seviyordum ve onun için her şeye katlanıyordum. çocuklarımızı de oldu. 2 yakışıklı oğlan çocuklarımızla gurur duyuyorduk. herkez bizi örnek alırlardı ve bana nasıl bu kadar iyi anlaşabiliriz diye soruyorlardı. sevgi derdim. o insana herşeyi yaptırır.
yaklaşık 3 buçuk sene önce eşim bana, karşılıksız bir çek yüzünden, 3 senelik hapis cezası aldığını söyledi. ama ilgili kişilerle konuşarak ve ruşvet vererek o cezayı karakolda yatmasını sağladı. yani geceler karakolda yatıyormuş, gündüzleri dükkana gidebiliyormuş.
gülmeyin lütfen. unutmayın ki ben yabancıyım ve kanunlarla hiç bir bilgim olmadı. ben eşimi bu kadar severdim ki aklım ucundan bile yalan söyleyeceğini geçmezdi.inadım tabiki.
ve yaklaşık 2 sene öyle yaşadık.
hapiste yatmaya başladığında benimle de nikah kıymayı istedi. resmi evlendik ve 1 yakışıklı daha geldi aramızda. nikah gecemizi bile beraber olmadık. hemen karakola gitmesini gerekmiş. neyse inandık
zamanla bazı şeyler ters gitmeye başladığını hissettim. ve eskiden aramızda tartışma konusu bile olmazken şimdi hemen hemen her gün tartışacak bir şeyler bulurduk. eski sakin ve sevecan eşim değişmiş ve çok sinirli olmaya başladı. çocuklar bile babam niye bu kadar çabuk kızıyor soruyorlardı.
3üncü çocuk doğurduktan sonra bana tanıyamadım bir kadın geldi ve kızım olduğunu tebrik etti. ne kızı sordum? benim 3 erkek çocuklarım var, kız yok dedim. ee kocan bana 2 erkek bir kız çocuğunu var demiş dedi. hemen kocamı sordum ama kadın yanlış anladığını diye beni ikna etmeye başardı. ama içime kurt duşmuştu bir kere. daha dikkatli olmaya başladım ve her gün kavga ediyorduk bu yüzden. bir kavga sırasında ben sabah olup boşanma davası açmaya gideceğime söyledim. o zaman çok sinirlendi, beni vurmaya bile kalktı ama geri adım atmadım. korkmadığımı görünce gel sana bir şey söylemek istiyorum dedi. ve itiraf etti. eski bir kız arkadaşı varmış. onla geri buluştular ve beraberler. ona ev açmış, geceler orda oluyor ve bir kız çocuğu oldu. benden ondan kurtulmak için vakit istedi. ilk önce çocuklarıma düşündüm. onlar babalarını çok seviyorlar. 1 ay süre verdim. tabiki hiç bir şey olmadı, ve ben zina nedeniyle boşanma davasını açtım. ilk duruşmada beraber gittik ve eşim boşanmaya kabul etmediğini söyledi ama kadını ve çocuğu olduğunu kabul etti. ikinci duruşmadan önce yalvardı, yakardı boşanırsam türk vatandaşlığımı olmadı için mahkeme çocukları bana verirse (ki hepsi 10 yaşından küçüklerdi ve mağdur olan bendim) ve onlarla romanyaya gitmek zorunda olacaktım. bana istedim kağıdı imzalamasını ve hemen vatandaşlık işlerini başlamasını istedim. imzaladı kağıtta da kusurlu olduğunu ve benim istediğim zamana ve koşulları kabul ederek boşanmaya kabul edecekmış yazdırdım. açtım oldu davadan başlayarak ona karılık yapmamaya başladım. evde ki bütün işleri dört dörtlük yapıyorum ama yatak odalarımızı ayırdım.
geçen hafta vatandaşlığı de aldım ve şimdi boşanmak istiyorum.
size sorum şu ki eğer benim istedim şartları kabul etmezse veya boşanmak istemezse benim artık ne yapmamı kaldı. tabiki bir avukat tutacağım ve şöyle veya böyle boşanacağım sonunda. hayırlı olur inşaallah. ama bir fikir istiyorum
sabırla okuduğunuz için teşekkür ederim.