İyi günler.

Affınıza sığınarak derdimi anlatıp önerilerinizi bekliyorum.

İşverenim 01,10,2011 tarihinde pompa görevlisi olarak çalıştığım iş yerinde gece nöbeti sırasında uyuduğumu tesbit ettiğini söyleyerek tazminat vermeksizin iş akdime son verdi. Bu durum ile ilgili tutanak tutup savunmamı yazmamı söyledi. Ben ise savunmamda şöyle yazdım.

"Belirtilen tarihte bilinçli ve kasıtlı olarak uyuduğumu kabul etmiyorum. Dinlenmek için kulubeye gittiğimde geceninde soğuk olmasınında etkisiyle sabaha karşı 4:15 sıralarında içim geçmiştir. Müdür beyin gelmesiyle hemen toparlanıp sahaya çıktım."

İki buçuk senedir çalıştığım işyerinde bilerek ve isteyerek yapmadığım bir hata yüzünden işverenimin uyarı veya ihtar yapmadan, hatamı fırsat bilircesine iş akdimi feshetmesinin doğru olmadığını düşünerek biraz araştırma yaptım ve örnek bir dava kararı buldum. Kararda "İş Akdinin Feshinde Ölçülülük İlkesi"nden bahsediyordu. Kararı aynen aşağıya kopyalıyorum ve bu örnekteki gibi bende ihbar ve kıdem tazminatımı işyerinden mahkeme aracılığıyla talep edebilirmiyim bilmek istiyorum.

Önerilerinizi bekliyorum. Şimdiden çok teşekkürler.


T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
İlgili Kanun – Madde: 4857 Sayılı İş Kanunu - 17
1475 Sayılı İş Kanunu - 14

Esas No. 2007/14312
Karar No. 2008/6730
Tarihi: 28.03.2008

İŞ SÖZLEŞMESİNİN FESHİ
ÖLÇÜLÜLÜK İLKESİNİN GÖZETİLMESİNİN GEREKMESİ

ÖZETİ: Davalı tarafından dosyaya sunulan davacıya ait işyeri şahsi sicil dosyasında davacının mesai saatlerinde uyuduğuna dair herhangi bir tutanak, uyarı ya da belgeye rastlanılamamıştır. Davalı birçok kez davacının bu nedenle uyarıldığı iddiasını kanıtlayamamıştır.

Tutanak tanıkları olay tarihinde davacının uyuduğunu ifadelerinde beyan etmişlerse de davacının daha önce benzer eylemde bulunmadığı anlaşıldığından çalışma süresi de dikkate alındığında davacının iş aktinin feshinin ölçülülük ilkesi gereği ağır bir sonuç olduğu kabul edilmelidir. Mahkemece davacının kıdem-ihbar tazminatına hükmedilmesi gerekirken reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

DAVA: Davacı, ihbar, kıdem tazminatı, ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği reddetmiştir.

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hâkimi M.B. Taslan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı iş aktinin görevini savsakladığı ileri sürülerek haklı neden olmadan feshedildiğini belirterek kıdem, ihbar tazminatı ve izin ücreti istemiştir.

Davalı, davacının birçok kez uyurken yakalandığını bu nedenle is aktinin feshedildiğini savunmuştur.

Mahkemece vardiya amiri olan davacının uyurken yakalandığının tutanak tanıklarının ifadeleriyle sabit olduğu için feshin haklı nedene dayandığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık feshin haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

Davalı tarafından dosyaya sunulan davacıya ait işyeri şahsi sicil dosyasında davacının mesai saatlerinde uyuduğuna dair herhangi bir tutanak, uyan ya da belgeye rastlanılamamıştır.

Davalı birçok kez davacının bu nedenle uyarıldığı iddiasını kanıtlayamamıştır.

Tutanak tanıkları olay tarihinde davacının uyuduğunu ifadelerinde beyan etmişlerse de davacının daha önce benzer eylemde bulunmadığı anlaşıldığından çalışma süresi de dikkate alındığında davacının is aktinin feshinin ölçülülük ilkesi gereği ağır bir sonuç olduğu kabul edilmelidir. Mahkemece davacının kıdem-ihbar tazminatına hükmedilmesi gerekirken reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Tarih: 13.03.2010