İzinsiz imara aykırı inşaat ile kiracıların ve maliklerin sebep oldukları tatsızlıklar.

[Özcan Aydos]

İyi günler dileyerek derdimi sizlerle paylaşıyorum.

1. 2004 yılında 13 binadan müteşekkil 52 haneli 10 dönüm araziye konumlandırılmış bir siteden üç katlı bir ev satın aldım.

2. Evin beni cezbeden tarafı, her binanın köşesinin bir daire olarak planlanıp inşa edilmiş olmasıydı. Bu dizayn evi kullanılışlı hale getirmişti. Ayrıca her evin altında bulunan sığınak kooperatifin inşa aşamasında yönetim tarafından garaj olarak düşünülmüş, kapısına yukarı doğru açılan amortisörlü demir kapı konularak iki otomobili rahatlıkla barındıracak şekilde çok kullanışlı bir garaj haline getirilmişti. Kısaca ev;

• GARAJ (bodrum kat),
• Salon, Mutfak, tuvalet ve balkon (Zemin kat),
• Üç yatak odası, banyo-tuvalet (1 nci kat),
• Bir oda, banyo-tuvalet ve teras (2 nci kat)

olarak dizayn edilmişti.

3. Her bina 250 m2 alan üzerine oturtulmuş, dolayısıyla her daire 62,5 m2 alana sahipti. Her dairenin girişi ayrı düşünülmüştü. 7 metre uzunluğunda bir bahçe yolu ayrıca 50 m2 bahçesi vardır.

4. Her bina kuzey-güney doğrultusunda konuşlandırımış, binanın iki dairesi kuzeye, iki dairesi de güneye bakmaktadır. Kuzey tarafının deniz tarafı olduğunu ve arazinin deniz tarafına doğru meyilli bulunduğunu da belirtmek isterim.

5. Daireler konuşlandırılırken güneye bakan dairelerinde kuzeye bakan daireler kadar deniz manzarasına sahip olması sağlanmıştı.

6. Deniz (Kuzey) tarafına bakan dairelerin tek avantajı arazinin meyiili olması nedeniyle bodrum katlarının tamamının zeminin üstünde, aksi (Güney) tarafa bakan dairelerin tek dezavantajı ise yine arazinin meyiili olması nedeniyle bodrum katlarının yarıdan fazlasının zemine gömülü olmasıydı.

7. Ayrıca güney tarafındaki dairelerin bodrum katlarının duvarları zemin baskısı olabileceği nedeniyle perde beton olarak inşa edilmişti.

8. Site ayrıca üç farklı yerde toplam alanı 2,5 dönüm olan ortak yeşil alana sahiptir. Buralarda çocuk bahçesi, kamelya gibi sosyal alanlar mevcuttur.

9. Görüldüğü gibi rahat bir yaşam sürülecek mekan. Ancak 2007 yılında sorunlar başladı. Bazı daire sahipleri tarafından izinsiz, plansız, imar dışı inşaatlar başlatıldı.

10. Neler mi?
• Terasın açık olan bölümünü ağaç lambri (pergole) ile kapatıp, duvarlarını camekan olarak yapıp, oda haline getirerek arka taraftaki komşusunun deniz manzarasını kapatarak mağdur etmek.

• Bodrum katında garajı kapısını çıkarıp yerine pimapen'den kapı ve pencere yaptırmak.


• Garajın içini küçük küçük odalara bölüp, banyo tuvalet yaparak ayrı bir bağımsız bölüm oluşturmak.

• Daha sonra içini ikinci el eşyalarla donatıp özellikle (kısa süreli kaldıkları için) öğrencilere veya kısa süreli işlerde çalışan bekar kişilere kiraya vermek.

11. Daha sonraları evini boş tutan site sakinlerinin de evlerini komple öğrencilere veya kısa süreli bekar kiracılara kiraya vermeleri, başka problemleri de hayatımıza soktu. Anne baba baskısından kurtulan öğrencilerin neler yapabileceklerini zannederim tahmin edersiniz.

• Sabahlara kadar oturup play station oynayan öğrenciler yüzünden
(Turnuva düzenleniyor, her tunuvada kişi sayısı kadar maç yapılıyor, her maçta 10 – 15 gol atılıyor, her gol de de aşırı bir tezahürat yapılarak ortalık inletiliyor)

• Sokak köpeğini veya memleketinden kendi köpeğini alıp gelip kulübeye koyan veya merdivene bağlayan öğrenciler yüzünden
(Köpek alışkın olmadığı durumdan kurtarılmak için sabahın 5 inde ağlamaya, havlamaya başlıyor, dolayısıyla hadise de başlıyor)

• Öğrencilerin misafiri öğrenci olur
(Sık sık parti düzenleniyor, elbette ki herkesin bir doğum günü var ve ne hikmetse her öğrenci eğitim yılı içinde doğmuş)

• Herhangi bir zamanda, gece gündüz farketmeksizin iki de bir darbuka çalınması
(Bunun ne manaya geldiğini kendileri de bize anlatamadılar)

• Biralarını alan öğrencilerin terasta sabaha kadar süren memleketi kurtarma toplantıları yüzünden
(Aşırıya kaçan tartışma, bağırışma vs.)

• Balkonda veya terasta birasını karşı daireye baka baka yudumlayanlar yüzünden,


12. Balkonumuzda, terasımızda oturamaz, evimizde kafamızı dinleyemez ve hatta evin içinde birbirimizi duyamaz hale geldik.
Ayrıca garajlarını bağımsız bölüm haline getiren site sakinleri otomobillerini site içindeki sokaklara gelişi güzel parketmeye başladılar. Daha sonra bunlara kiracı öğrencilerin otomobilleri ve mobiletleri eklendi.
Kendi garajından otomobilini çıkarmak için başkasından ricacı olma durumuna düştük. Acil hastası olanların gece geç saatlerde düştükleri traji komik durumları tahmin edersiniz.
Bu sokağa gelişi güzel araç parketme durumu öyle hale geldiki; eşya yüklemek için otomobilimi beş dakikalığına evimin önüne aldığımda trafiğin tıkanmasına sebep oldum. Bu nedenle sokağı kullanamayan site sakininin çemkirmesine hedef oldum.

12. Tüm bunlara yönetim ne dedi diye soracaksınız. Yönetim kaçak inşaatların normal olduğunu ısrarla savundu durdu. Çünkü kendiside aynı şeyleri yapmıştı. Bir kaç kez Belediyeye müracaat yapıldı. Her seferinde belediye ilgililerinin site sakinlerini uzlaştırması çabaları oldu. Olaylar hep kapatıldı.

13. Ta ki geçenlerde site yöneticisinin boş evleri kiraya vermek için emlakçi gibi hareket ettiğini tespit ettiğimizde bir kaç site sakini olarak yönetime el koymaya karar verdik. Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı talep ettik ve toplantıda yönetimi devir aldık.

14. Önemle belirtirim ki tapularımızda kat mükiyeti yazmaktadır.

15. Sizlerden ricam;

a. Kaçak yapılaşmayı usulüne uygun olarak nasıl bertaraf edip geriye aldırabiliriz?
(Kaçak inşaat yapan kişiler diyor ki burası benim müstakil evim istediğim şekli veririm)

b. Evlerini öğrenciye veya bekar kişilere kiraya veren site sakinlerine usulüne uygun olarak nasıl engel oluruz?
(Site sakini diyor ki burası benim tapulu malım, para harcadım, yatırım yaptım, değerlendirip para kazanmak en tabi hakkım)

c. Ayrıca başlangıçta binaların dış cephesi tek renkti. Bazı sakinler kendilerine ait kısmı farklı renkte boyadılar ve bir binada zıt renklerde nahoş armoniler oluştu. Farklı binalar farklı renkte olabilir sanıyorum. Fakat bir binanın tek renk olması gerekmez mi?
(Farklı renk düşkünü sakinler diyor ki burası benim müstakil evim istediğim renge boyarım)

d. Sitenin ayrıca pek sık kullanılmasa da iki katlı bir sosyal tesis binası mevcut. Binanın zemin katı site görevlisine ikamet maksadıyla verilmekte birinci kat kış mevsiminde, teras katı ise yaz mevsiminde yapılan toplantılar için kullanılmaktadır. Bazen de üç veya dört aile toplanıp yemek yiyoruz.
Ranta dönük düşünceye sahip site sakinleri, sosyal tesis binasını kafeterya maksatlı kiraya verelim veya terası da kapatalım, iki katı da oda oda bölümleyip, öğrencilere pansiyon şeklinde kiraya verelim diye tutturdular. Soyal binaya yakın olan site sakinleri ise bunu kesinlikle istemiyor. Kiraya vermek mümkün müdür.

Saygılar sunar, cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim.

[Özcan Aydos]

Sorduğum soru çok mu yordu?

Kaç aydır hiç cevap yok...

Hiç olmazsa "Allah Kurtarsın" diyebilirdiniz.

O kadar süre zarfında zaten bizde işin içinden çıkamadık. Olaylar hep sürüncemede. Bu kadar insan 13 yıl önce çok büyük bir felaket yaşadı. 17 Ağustos'ta yeri yurdu yerle bir olan bir çok komşumuz var.

Şu an herkes felaket yaşamamış gibi rant sağlamaya devam ediyor.

A.Mete IŞIKARA 2014 yılına dikkat edin demişti. Sorunumuz belki 2014 yılında top yekun çözülür.

Yorgan da gider kavga da biter...

Olmayan katkılarınız için teşekkürler...