İşyeri yerinde denetim tutanağı

[budurya]

Merhabalar
Süregelen iş mahkemesinda davalı konumundayım.
Davacı eski çalışanım 15/04/2006 ile 15/6/2009 tarihleri arasında çalıştığını iddia ederek aleyhimde dava açmıştır. Ben ise 11/08/2008 ile 11/10/2008 tarihleri arasında çalıştığını iddia etmekteyim. Davacının işe giriş tarihini iddia ettiğim gibi destekleyen işyerimde yapılan denetimlerde tutulan tutanaklarda (maliye tutanağı ve sgk tutanağı olmak üzere 2 ayrı tarihteki tutanaklar) 11/08/2008 olarak tesbit edilmiş ve karşılıklı imza altına alınmıştır. Bu tutanaklarda davacınında imzası bulunmaktadır. Ancak mahkeme sürecinde alınan bilirkişi raporunda davacının okumadan imza atmış olmasından ve işten çıkarılma tehdit ve baskısı altında imzalamış olabileceği görüşü belirtilmiş ek rapordada bu görüş korunmuş ve kök raporda değişiklik yapılması öngörülmemiştir denmektedir. Ancak 4857 sayılı İş Kanunu'nun 92/2 maddesi uyarınca, Çalışma hayatını izleme, denetleme ve teftişe yetkili iş müfettişleri ile işçi şikâyetlerini incelemekle görevli bölge müdürlüğü memurları tarafından tutulan tutanaklar aksi kanıtlanıncaya kadar geçerlidir". ifadesinin nasıl olurda gözardı edildiğini anlayamamaktayım. Davacının hiçbir delil sunmadığı sadece tanık ifadeleriyle aleyhimde karar işaret edilmesi beni ürkütüyor. Hal böyleyken elimde devletin resmi kurumlarınca tutulmuş tutanakların AKSİ SABİT olmadığını mahkeme huzuruna daha nasıl ispat edebilirim. Sadece tanık ifadeleri elimdeki delilleri AKSİ SABİT kılmaya yeterlimidir. Konu hakkındaki görüşlerinizi, bilgi ve deneyimlerinizi ve emsal yargıtay kararları konusunda yardımlarınızı beklemekteyim.

[budurya]

konu hakkında acil desteklerinizi ve paylaşımlarınızı bekliyorum.
hepinize teşekkür ederim.

[Engin Ünalmış]

Olay bu noktaya geldiğine göre mahkemede sigortasız işçi çalıştırdığınıza dair ciddi bir görüş oluşmuş gibi duruyor.Zaten 2008 yılında işe başlayan birininde ortaya çıkıp 2006 dan beri çalıştığını iddia etmesi, şahitlerin bunu desteklemesi ve insan sarrafı olmuş, bu durumlarda tecrübeli olan mahkeme heyetinin de buna hak verir tutumu, gerçektende ortada bir sigortasız çalıştırma durumu olduğunu düşündürüyor.Çünkü genelde bu gibi durumlarda yazılı belgeler işveren lehine olduğu için pek sonuç alınamazdı.Mahkeme en doğru kararı verecektır diye düşünüyorum.Kolay gelsin.

[budurya]

bahsettiğim tutanaklarda işçininde imzası olduğu halde bu nasıl olur anlayamıyorum. Hiçbir delil ortaya koymadan 2 yalancı tanıkla bu davayı işçimi kazanacak ve gerçektende 2 aylık çalışma süresiyle. Mahkemenin devlet memurlarının tuttuğu tutanağa itibar etmesi gerekmezmi. Öyleyse o tutanakların ne anlamı var. sgk ve maliye neden denetim yapar. ve 4857 sayılı İş Kanunu'nun 92/2 maddesi uyarınca, Çalışma hayatını izleme, denetleme ve teftişe yetkili iş müfettişleri ile işçi şikâyetlerini incelemekle görevli bölge müdürlüğü memurları tarafından tutulan tutanaklar aksi kanıtlanıncaya kadar geçerlidir". ifadesinin ne hükmü kalır. Bu usule ve yasaya aykırı bir durum değilmi???