Günümüzde yeni ‘sivil’ anayasa beklentileri çerçevesinde en çok tartışmaya neden olan mevzu “ilk dört maddenin” değişip değişmeyeceği yahut toptan kaldırılıp kaldırılamayacağıdır. Aslına bakarsanız günümüz Türkiye’sinde bu tartışmanın asıl ve yegane nedeni bilinçsiz, alelacele, sivil seçilmişlerin dışında hazırlanan bir anayasanın varlığıdır. Bir çok darbeye maruz kalmış Güney Amerika veya Afrika 3. Dünya ülkelerinin dikta anayasalarına bakarsınız, o ülkelerde de hep bu tartışmaların,sıkıntıların varlığının hasıl olduğunu görürsünüz. Temel sıkıntı darbe anayasalarının yahut darbeci kimliklerin hazırladıkları anayasaların meşru görülüp görülmemesinde. Dolayısıyla tartışmanın nüvesi darbe anayasalarının katılaşmış,değişmez,otoriter kimliğinin korunup korunmaması mutaalalarındadır.

Şimdi biz, 1982 anayasasına dair, ’1982 anayasası değişmiştir,hani bir çok maddesi elimizde yok! Dolayısıyla 1982 anayasası sivilleşmiştir’ safsatalarına kulak asmayarak 1982 anayasasının temelinin değişmez yahut değiştirilemez hale getirilmiş maddelerinde olduğu gerçeğini göz ardı etmeyerek hukuki bir değerlendirme yapacağız ya da yapmaya çalışacağız.

Alıntı / Devamını Oku