“Rekor tazminat!”Son yılların en sık rastlanılan haber başlıklarından birisi bu.
Bu ana başlığı, “üzerine kayıtlı menkul ve gayrimenkullere ve şirket hisselerine tedbir konuldu” alt başlığı izliyor.
Astronomik rakamların uçuştuğu bu haberler, artık şaşırmadığımız, hatta görmeye alıştığımız bir hal aldı.
Bunun sebebi yeni Türk Medeni Kanunu ile getirilen düzenlemeler mi?
Bu haberlerin birbirini tetiklemesi mi?
Psikolojik ve sosyolojik faktörler mi?
Bu soruların tümüne “evet” yanıtını vermek hiç de yanlış sayılmaz.
Tazminat talep edebilme şartları zayıflatıldı.
743 sayılı eski Türk Medeni Kanunumuz, tazminat talep edebilmeyi, "kusursuzluk" koşuluna bağlamaktaydı. 4721 sayılı yeni Türk Medeni Kanunumuz ise, bu taleplerde bulunabilmek için “diğerinden daha az kusurlu” olmayı yeterli sayarak çemberi genişletmiş oldu.
Maddi çıkarlarımı zedeleyemezsin!
Yasal düzenlemeye göre, maddi tazminat, eşin, boşanma yüzünden kaybedeceği “mevcut veya beklenen menfaatleri”nin karşılığıdır.
Eşin mevcut ve gelecekteki maddi desteği, halihazırda sağladığı ve ileride sağlayabileceği -lüks- hayat seviyesi, boşanma ile mahrum kalınacak miras hakkı.. sahip olunan veya olunması beklenen herşey maddi menfaat kapsamında değerlendirilir. Oldukça geniş bir çerçeve..
Tazminat miktarının tespitinde ise, tarafların boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, ekonomik ve sosyal durumları, eğitim düzeyleri, paranın alım gücü, eşin –özellikle kadın ise- yaşı ve yeniden evlenme olasılığı dikkate alınır.
Netice olarak, zenginseniz ve boşanmaya yol açan olaylarda eşinizden biraz daha fazla kusurlu iseniz, kaçınılmaz bir son: zenginliğinizle doğru orantıda tazminat ödeyeceksiniz!
Kişilik hakkıma saldırdın, bedelini ödeyeceksin!
Manevi tazminatın gerekçesi olan “kişilik haklarına saldırı”, maddi menfaatten de geniş bir kavram.
Tazminat miktarının tespitinde, maddi tazminat miktarının tespitinde dikkate alınan unsurların yanı sıra ve asıl olarak, söz konusu olan saldırının niteliği ve ağırlığı dikkate alınacaktır. Hiçbir şey bedelsiz değil! Üstelik ne kadar zenginseniz, bedeli bir o kadar ağır.
Bu taleplerin hiçbir maddi külfeti ve yaptırımı yok.
Boşanma davası ile birlikte ileri sürülen, nafaka, maddi veya manevi tazminat talepleri, boşanma davasının fer’isi niteliğinde sayıldığından, bunlar için ayrıca bir harç ödenmesi gerekmiyor. Bu taleplerin reddi halinde, karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmediği gibi, herhangi başka bir yaptırımı da yok.
Dolayısıyla talepler, rakamsal sınır tanımıyor!
Yeni yasa “yarısı benim!” deme hakkını getirdi.
743 sayılı yasada, mal ayrılığı rejimi, yani“kimin adına kayıtlıysa onundur” prensibi geçerli idi. Öyle ki, eşlerden birinin, diğer eşin mal edinimine yaptığı katkıyı talep edebilmesi için dahi yasal bir düzenleme mevcut değildi. Yüksek Mahkeme kararları ancak, katkı payı karşılığında tazminat istenebilmesinin önünü açmıştı ki, bunun için de, bu edinimdeki maddi katkının somut şekilde ortaya konması şartı aranıyordu.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile, edinilmiş mallara katılma rejimini, yani, “senin değil, bizim” prensibini getirdi. Böylelikle, eşe, maddi katkısı olsun olmasın, diğer eşin edindiği mallar üzerinde, "katılma alacağı" hakkı tanındı.
Yasa ile açıkça getirilen düzenlemelerle, denkleştirme, çıkarma, ekleme, bölme derken.. bir dizi basit matematik işleminin ardından, artık her eş diğer eşin edinimleri üzerinde yarı yarıya hak sahibi oluyor.
Tedbir istiyorum!
Gerek nafaka ve tazminat ve gerekse malların tasfiyesine ilişkin davalarda, hak kaybına uğramamanın en önemli yolu: ihtiyati tedbir.
Kayıt sisteminin, en azından yurtiçindeki malvarlıkları bakımından gitgide yerleştiği günümüzde, sadece eşin TC kimlik numarası ile, adına kayıtlı tüm taşınmazlar, şirket hisseleri, araçlar, menkul kıymetler… bilgisayar ekranlarına yansıyor. Rekor tazminat ve bu malvarlıklarının yarısını isteyen eş, ilk olarak, bunlar üzerine tedbir konulmasını talep etmekle, kaçırılmalarının da önüne geçiyor.
Bu, mal sahibi eş açısından elbette can sıkıcı bir durum. Özellikle de, tedbir konulan, şahsi malvarlığı değil de şirket hissesi ise. Zira söz konusu şirket ise, başta diğer hissedarlar olmak üzere, şirket ile ilişkisi bulunan üçüncü şahıslar da ne yazık ki bu durumdan etkileniyor.
Psikolojik savaş!
Aldatılmış, onuru zedelenmiş, hakarete uğramış, fiziksel veya psikolojik saldırılara maruz kalmış, onca yıldan sonra bir anda terk edilmiş, hayal kırıklığına uğratılmış…. Herhangi bir nedenle boşanma davasının tarafı haline getirilmiş olan eş, en basit tanımı ile, karşı tarafa, “bunun bedelini ödetmek” istiyor. Toplumun hangi kesiminden olursa olsun, bu bir insan psikolojisi.
Ve elbette, diğerlerinin eşlerine ödettiği bedeller, emsal teşkil ediyor ve tetikleyici oluyor.
Öde Kurtul!
İster davalı olsun, ister davacı, eş ne kadar zenginse, boşanmanın şartları da aynı ölçüde ağırlaşıyor.
Tazminat veya mal paylaşımı talepleri karşısında, kusursuzluk dahi tek başına yeterli olmuyor.
Boşanmak ve bir an önce kendi yolunuzda ilerlemek mi istiyorsunuz?
Eşiniz sizden boşanmak için özel hayatınızı korkunç şekilde ortalığa mı döktü?
Hakkınızdaki haklı/haksız, doğru/yanlış iddiaların, magazin sütunlarından inmesini mi istiyorsunuz?
Dört bir yanınız tazminat ve paylaşım istemleri ile mi çevrildi?
Tüm malvarlığınızı –üstelik de abartılmış şekilde- medyada mı görüyorsunuz?
Sahip olduğunuz herşey “tedbir” altında mı?
Hayatınız kabusa dönmüş durumda ve yapabileceğiniz tek şey var: anlaşmak.
Nitekim, kılıçların çekildiği, iddiaların yazılı ve görsel medyada uçuştuğu, özel hayatların didik didik edildiği ve ortalığa saçıldığı bu sansasyonel davaların neredeyse tamamının, “öde kurtul” olarak nitelendirilebilecek anlaşmalarla neticelendiğini görmekteyiz.
Mal ayrılığı sözleşmesi toplumumuzda halen kabul görmüyor.
Yeni yasa ile yasal rejim olmaktan çıkarılan mal ayrılığı, taraflar arasında ancak sözleşme ile kabul ediliyor.
Bu sözleşmelerin, romantik olmadığı kesin. Hatta pek çoklarınca, “güvensizlik, ayıp, boşanmayı planlama, kötüniyet, ayrı/gayrıcılık” gibi sözcüklerle tanımlanan bu sözleşmenin gündeme getirilmesi, henüz evlenmeden ayrılmaya dahi yol açabiliyor.
Öyle ki, mal ayrılığı sözleşmesine imza atan pek çok çift de, bunu çevrelerinden gizlemeyi tercih ediyor!
Kişiler, ilk evliliğinden olan çocuklarının haklarını koruma gayesi, önceki boşanmasından edindiği tatsız tecrübeler, giderek yaygınlaşan, üstelik de haksız sayılmayacak bir güvensizlik duygusu, ciddi bir malvarlığına, dolayısı ile kaybedecek çok şeye sahip olmanın getirdiği tedirginlik gibi pek çok kişisel nedenle mal ayrılığı sözleşmesi imzalamak isteyebiliyorlar.
Bunun yanı sıra, kişinin, ailesini, ticari hayatın iniş çıkışlarından veyahut tam aksine, ticari faaliyetlerini boşanmanın yol açacağı felaketlerden korumak istemesi de gerekçelerden birisi.
Ve pek tabi, bu sözleşmeler, alacaklılardan mal kaçırmanın basit ve nispeten güvenilir yöntemlerinden birisi olarak da kullanılabiliyor. Hatta, mevcut sözleşmelerin en büyük kısmını bu muvazaalı sözleşmelerin oluşturduğunu söyleyebiliriz.
Her ne sebeple imzalanırsa imzalansın, bu sözleşmeler, toplumuzun üst kesimlerinde kendine yer edinmeye başlamış durumda.
Ve beklenen o ki, “Rekor tazminat” haber başlıkları arttıkça, bu sözleşmeler de bir o kadar yaygınlaşacaktır.
Eşimde bana öde kurtul diyor. Ama şöyle bir yasa varmış. ben eşimle anlaşmalı olarak boşanıp ona istediği rakamı versem bile 5 yıl içinde tekrar dava açma hakkı varmış. o zaman tekrar yok yoksulluk nafakası yok tazminat.....
Gerçek nedir....Anlaşmalı olarak boşansam ve istediği parayı versem.....Bir daha benden para talep edebilirmi ve ayrıca ben daha askerliğimi bile yapmadım...acil cevap.....
Nasıl olsa maddi ve manevi tazminat talepleri harca tabi değil düşüncesiyle ve tarafların sosyalve ekonomik durumları iyice araştırılmadan yapılan rekor tazminat taleplerine şahit oluyoruz. Hele tanıkların yalan yanlış ve eksik beyanlarına dayalı kararlar verilebilmesi ihtimali de göz ardı edilmemelidir.Davacı da davalı da yani Herkes ben haklıyım ben mağdurum zihniyetinde. Yasa koyucu Yeni medeni yasada tarafları kusurlu veya daha az kusurlu diye sınırlandırırken kötü niyetli istemlerin olabileceğini gözardı etmiş gibi.
maddi tazminatın gerekçesini anlayamadım şimdi kadın yoksulsa nafaka alabilir tamamda başka ne gibi gerekçesi olabilir ki bide manevi tazminatta biraz daha kusurlu olmak ne gibi tazminat konusu oluyor anlamadım şimdi kadına yol açacağı psikolojik olumsuzluklardan dolayı tazminat tamamda biraz daha kusurlu olmak ne demek.
Sizden tazminat alabilmesi için boşanmada karşı tarafın daha az kusurlu olması ya da kusurlu olmaması şartı aranır. örneğin siz boşanmaya götürecek kadar kötü bir davranış yaparsanız yani evi terk etme zina etme aldatma şiddet gibi kusurlarda bulunursanız karşı taraf kusursuz olur.
evlilikten sonra ne gibi zarar görebilirki tazminat hakkı doğuyor yargıcın maddi durumu yoksa nafakaya bağlaması niçin yeterli olmuyor.
Kısaca örneğin evlilikten sonra sürekli şiddet görmüştür ve kişi manevi olarak zarar almıştır. O zaman kanun gereği bu manevi tazminat konusudur. Nafakalar ise boşanmadan sonra eşlerden birinin ekonomik durumu nedeniyle hayatını idame ettirip ettiremeyeceği alakalı bir konudur, bunun da tazminat ile bir ilgisi yok.
Kısaca örneğin evlilikten sonra sürekli şiddet görmüştür ve kişi manevi olarak zarar almıştır. O zaman kanun gereği bu manevi tazminat konusudur. Nafakalar ise boşanmadan sonra eşlerden birinin ekonomik durumu nedeniyle hayatını idame ettirip ettiremeyeceği alakalı bir konudur, bunun da tazminat ile bir ilgisi yok.
Boşanmada tazminatın mantığını anlamak mümkün değil. Bu bir nevi avanta, haraç veya hava parası gibi bir şey. Türk hukukunda maalesef böyle uygulamalar çok var. Belki göçebelik ve talan kültürümüzden gelen bir şey. Mantıken, tazminat olması için ortada zarar ve hatalı taraf olması lazım. Örnek gösterdiğiniz durumda, tazminat şiddetin karşılığıysa kadının evlilik süresüncede tazminat talep edebilmesi lazım.
Boşanmada tazminatın mantığını anlamak mümkün değil. Bu bir nevi avanta, haraç veya hava parası gibi bir şey. Türk hukukunda maalesef böyle uygulamalar çok var. Belki göçebelik ve talan kültürümüzden gelen bir şey. Mantıken, tazminat olması için ortada zarar ve hatalı taraf olması lazım. Örnek gösterdiğiniz durumda, tazminat şiddetin karşılığıysa kadının evlilik süresüncede tazminat talep edebilmesi lazım.
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Clicking Here TLO lookup
02-05-2025, 13:42:01 in Askerlik Hukuku