"Önyargıyı kabullenin ona göre savaşın"

[Mehtap Deniz]

Amerikalı tarihçi Justin McCarthy, Amerikalılarda geçmişte misyonerlerin çalışmaları nedeniyle 'korkunç Türk' imajı ve önyargılar bulunduğunu belirterek, özellikle 1915 olaylarına ilişkin iddialarla savaşmak için Türklerin önce görmek istemedikleri bu önyargıları kabul etmeleri, sonra buna göre mücadele etmeleri gerektiğini söyledi.

McCarthy, ABD'deki Türk çatı kuruluşlarından Türk-Amerikan Dernekleri Asamblesi (ATAA) ve Türk-Amerikan Dernekleri Federasyonu (TADF) tarafından düzenlenen Türk Amerikan Ulusal Liderlik Konferansında yaptığı konuşmada, ABD'de Türklere karşı uzun yıllara dayanan ön yargılar bulunduğunu, bunun özellikle de Ermeni meselesinde daha katı hale geldiğini söyledi.

New York Times'in "1915 yılı olaylarını 'soykırım' olarak nitelendiren 15 kitabın eleştirisine yer verirken, bunun karşıtı hiçbir kitabı ele almadığını" örnek veren McCarthy, ABD üniversitelerindeki ders kitaplarında da 1. Dünya Savaşı, Yunanlılar, Bulgarlar, Ermenilerle ilgili olanlar dahil hemen her konuda Türklerin suçlu gösterildiğini, filmler ve televizyon dizilerinde de bu şekildeki sunumların devam ettiğine dikkati çekti.

McCarthy, Amerikalıların genelde, tarihi ve doğal güzellikleriyle büyüleyici bulsa da Türkiye ve Türkleri "tehlikeli" zannederek Türkiye'ye gelmekten korktuğunu ifade ederek, beyinlerinde, Türkleri karikatürlerdeki koca bıyıklı, büyük bıçaklı insanlar olarak canlandırdıklarını kaydetti. Tarihçi Mccarthy, "Bu, çok komik ama gerçek" değerlendirmesinde bulundu.

"Ortaçağ'a dayanan korkunç Türk miti"

Ermeni konusunda da ABD'deki insanlarla konuştuğunda çoğu kez "herkes Türklerin bunu yaptığını biliyor" cevabını aldığını anlatan McCarthy, herhangi bir soykırım olmadığını belgelerle göstermelerine rağmen, insanların kafalarına yerleştirilen "korkunç Türk miti" nedeniyle bu yanlışa inanışın sürdüğünü söyledi.

McCarthy, Türklere dair "zalim, gaddar ve hükmeden" mitinin, Türklerin "Hırıstiyanların düşmanı" olarak görüldüğü Ortaçağ'a dayandığına işaret ederek, bu mitin daha sonra ABD'de de geliştirildiğini söyledi.

Amerikalıların Yunan isyanında, mantıksallığa bakmadan Hıristiyan oldukları için Yunanlıların yanında yer aldığı örneğini veren McCarthy, "Bulgar veya Rusların öldürdüğü Türk sayısı, öldürülen Hıristiyanlardan kat kat fazla olsa da Amerikalılarca bunları hiçbir zaman duyulmadığını, ABD'deki din adamlarının da o dönemlerde Türklere karşı kampanya yürüttüğünü" kaydetti.

Mccarthy, 1800'lerde ABD basınında Türkler için genellikle "barbar, katil, canavar, tiran" gibi ifadeler kullanılan karikatür ve yazılardan örnekler gösterdi.

"Türk imajında misyonerler etkili oldu"

ABD'de özellikle Ermeni meselesiyle ilgili yürütülen kampanyaların, söz konusu Türk imajının yerleşmesini sağladığını belirten McCarthy, o dönem misyonerlerin Amerikalılara "Türklerin, Ermenilerden kendilerinden daha zengin, zeki ve Hıristiyan oldukları için nefret etmesi ve zaten öldürmeyi seven bir millet olması nedeniyle onları katlettiği" yönünde propaganda yaptığını söyledi.

McCarthy, bu konuda Türklerin bebekleri öldürdüğü, kadınları kaçırdığı, Sultanın, kafataslarını biriktirdiği gibi birçok karikatür ile misyonerlerin gönderdikleri "düzmece hikayelerin" sunumunu yaparak, Amerikalılarda, Türkleri o dönem hiç görmeseler bile bu imajlar oluştuğunu ve bu sayede gelişen ön yargının halen devam ettiğini dile getirdi.

"Önyargıyı kabullenin ona göre savaşın"

McCarthy, ABD'deki ön yargının Türklerin de uzun süre bundan şikayet etmemesinden beslendiğine dikkati çekerek, ABD'de, "Yunanlılar, Bulgarlar ve Ermenilerin aksine Türklere ne olduğuna dair doğru düzgün kitap, belgesel, film, TV programı bulunmadığını, Türkiye'ye gittiğinde, insanlardan dedelerinin Balkanlarda, Kafkaslarda öldürüldüğünü duysa da bunu açıkça anlatmadıklarını" ifade etti.

Türklerin de kendilerine karşı bu ön yargıyı görmek istemediğine işaret eden McCarthy,"Artık sadece kanıtları göstermek yetmiyor, biz bunu yıllardır yapıyoruz çünkü bu ön yargı var. Bu konuda bir şey yapmak için, bir defa bu önyargıyı, dar kafalılığı fark etmeniz lazım, ondan sonra bununla savaşmanız lazım" dedi. McCarthy, Türklerin ne yapması gerektiğine yönelik soru üzerine, "Kendinizi ve etrafınızdakini eğitin, okullara, öğrencilere materyaller götürün, Türkiye'nin kültürünü, sanatını, yemeklerini tanıtın. Öğrencilerin karşısına çıkarak aslında kafalarında yarattıkları gibi bir Türk olmadığını gösterin. Kendi hatalarınızı da kabul etmelisiniz, Türkler de insan ve orada bir savaş vardı, ölümler tek taraflı olmadı. Ermeni iddiaları gündeme getirildiğinde çok mütevazi davranmayın, fikirlerinizin sağlam biçimde arkasında durun"diye konuştu.

http://www.cnnturk.com/2011/dunya/03...7.0/index.html

[Av.İsmail Arslan]

Bu mesele bir şekilde bir gün çok ciddi gündemimize oturacak ve devlet, depremi bekleyen İstanbul kadar hazırlıksız. Soykırım kararlarını almak isteyenlere aba altı sopa gösterip ( kabul edersiniz biz de şunu yaparız, bunu yapmayız v.s) öteleme itelemeye devam etmesi acaba karşı tezleri güçlendirmiyor mu?