Koş vatandaş koş!
Selbest piyasanın nimetlerine koş.
En yakın bi bankaya git Sende yararlan
Senin ondan bundan eksiğinmi var?

Allah için somut elle tutulan bi şey oldu bu dönemde.
Bankaları nasıl ikna olduysa aylığı olan herkese borç veriyorlar artık, hiç üzmüyorlar…
Herkese kredi kartı,
Herkese tüketici, ev, araba kredisi.
Ne güzel !..

Adamın fiyakasına baksan Vehbi koçun torunu sanırsın .
Burnundan kıl aldırmıyor adamım.,
Biraz üstüne gittinmi..
‘’Kaç parra kardeşim paran kadar konuş! Benim attıklarımla kırk aile doyar hadi ordan ’’
Sözlerini duyarsın.
Halbuki cakasını attığı para borç. Ama Sana ne!
Ödeme güçlüğüne girdimi senmi ödeyecen?

Çek sen abi faizini, burnundan gelsin çek! ...
Kime ne!
öyle ya! Bana ne!

Ama kazın ayağı öylemi acaba?

Bi gün kapın çalar,
Bakarsın epeydir görüşmediğin bi dost.
Ordan şurdan derken ıkına sıkıla derdini anlatır.
Kefil arıyordur canhıraş
Sıkışmıştır . acil nakite ihtiyacı vardır, önceden hazırladığı senaryoyu ustaca sunar.
İlk cümleden sonra arkası hep benzer hikayelerdir.

Aslında iyi kötü bir statüsü vardır . Ö yle pat diye kendini harcamaz.
Hani olursa gibisinden .
Yan çizersen işin daha derinden geldiğini sökülmeye başlar.

Yüz verdinmi
Arkası gelir artık . Detaya girilmiştir.. birbirine zorla tutturmaya çalıştığı bahaneleri sıralar.
10 000 tl yi geçen kredilerde bankalar mutlaka kefil istiyorlardır.
Aslında aylığını o bankadan almaktadır.
Prosodür gereği nedense bide kefil istemektedirler. Ona kalırsa hiç gereği yoktur.

‘’Napcen bu kadar parayı birden?’’ diye gayri ihtiyari sorarsın.
Yarısıyla diğer bankayı kapatacaktır. Kalanıyla nefes alacaktır garibim..
Peki kaç yılda ödeyecen bu parayı dedinmi .
.
3 yıl dese gözüme çok gelebilir diye aya dökerek söyler.
36 ay …
Aslında bu onun için ‘’altın vuruştur’’.
Attı bitti.
bu 3 yıl içinde Bi yerlerden katkı olmazsa yandı gülüm keten helva.
Ama 3 yıl bu borumu.
Gün doğmadan neler doğar.
Yürü koçum kim tutar seni…
Bunun iddiası var,
Lotosu var,
Piyangosu var.


Sorsan
‘’Kaç yıldır böyle borç içindesin?’’ diye .
Hatırlamaz.
İdare edip gidiyordur işte.
Nedense bu defa çok bunalmıştır.
Önceleri bankadan bankaya aktarmalarla işini görmüştür.
Ordan aldığıyla burayı kapatmıştır.
Artanıyla bi kaç ay nefes almıştır.
Şöyle olmasaydı böyle olaydı bu olmayacaktı
Bahaneleri arkasından son sözünü söyler.
Mağdurum arkadaş
Yardımına ihtiyacım varla bitirir lafını.
Hani kefil olmasakta darılmaz darılmayacağını defalarca söyler.

Oturur düşünürsün .
Sende salak değilsinya
Banka kefili neden ister diye.
adam ölse para sigortalı nasılsa. adamın maaşıda elinde zaten .keseceksin hatta gerekirse üç bölü ikisine kadar.
Ama demek bişey biliyor adamlar.
Bu adam bu parayı ödeyemezse kefili kasnaklamak asıl borçludan daha kolay nasılsa.

Sonuçmu
Magdur tek ken iki olur.
‘’Paran çoksa kefil ol,işin yoksa şahit ol!’’ lafını yüzüne karşı defalarca dinlersin.
iyi bakam naparsın başa gelen çekilir.
Yaptın bi hayır bacaklarını iyice ayır .

.koş arkadaş koş!
Selbest piyasa ekonomisinin nimetleri bunlar.
Sende yararlan
Senin ondan bundan eksiğinmi var?
.
Merak etme! Buraya din iman işlemez.