Avrupa'nın tercih ettiği tekstil üretim merkezi Türkiye, 'Made in Turkey'i marka yaptı. Etiketlerde 'Made in China' ibaresinin dünya genelinde talep görmemesi ise Çin'in bile artık Türk malı istemesine neden oluyor.
Cumhuriyetin 100'üncü yılı 2023 vizyonunu 60 milyar dolar ihracat olarak belirleyen tekstil ve konfeksiyon sektörü 'Made in Turkey'in de gücünü alarak bundan sonraki dönemde şahlanacak. Türkiye'de tekstil ve hazır giyim sektörünün bittiği yönündeki söylemlerin gerçeği yansıtmadığını ifade eden tekstilciler, 2009 krizi sonrası sanayi yapılanması zarar gören Avrupa'nın düştüğü duruma düşülmemesi için üretimden vazgeçilmemesi gerektiğine de dikkat çektiler.
Tekstil ve hazır giyimcileri taleplerinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a aktarılması konusunda sıkıntılar yaşandığını da kaydederek, ihracat şampiyonu ve istihdam deposu tekstil ve hazır giyim sektörünün krizlerin ardından yaşanan dönüşüm sürecini doğru değerlendirerek uluslar arası rekabette avantajlı konuma geçtiğini söylediler.
Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği (BUSİAD) ve DÜNYA Gazetesi tekstil ile hazır giyim sektörü temsilcilerini bir araya getirdi. DÜNYA Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ'ın moderatörlüğünde BUSİAD binasında düzenlenen toplantıya İstanbul Hazır giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, İstanbul Tekstil ve Hammadde İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle, Yeşim Tekstil CEO'su ve UİB Koordinatör Başkanı Şenol Şankaya, Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği (BUSİAD) Başkanı ve Etay Giyim Genel Müdürü Arif Özer, Bursalı Havlu Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Bursalı, ESC Tekstil Genel Müdürü Günal Baylan ile Femteks Limited Şirketi Genel Müdürü Fehmi Osanmaz katıldı. DÜNYA Gazetesi Bursa Temsilcisi Ömer Faruk Çiftçi de sektör temsilcilerine sorular yöneltti.
Toplantıda Türkiye'nin tekstil altyapısı, üretim kabiliyeti, verimlilik ve kalite anlayışı nedeniyle artık organizatör ülke konumunda olduğu da vurgulandı. Sektör sorunlarının masaya yatırıldığı toplantıda, Türkiye'de birkaç spesifik alan dışında korumacılık önlemlerinden vazgeçilmesi gerektiği de kaydedilirken, tekstil ve hazır giyimin bütünlüklü bir sanayi politikası içinde konumlandırılarak gelişimine olanak sağlanması gerektiği belirtildi.
Avrupa'daki tüketicinin talebi 'Made in China'ya değil 'Türk malına' "Sektörde organizatör ülke olmalıyız"
Hikmet Tanrıverdi - İHKİB Başkanı
Türkiye'de özellikle pamuk ipliğinde koruma tedbiri var. Dünyada en yüksek özellikli makineyi de alsanız bir yere kadar rekabet edebileceksiniz. Ölçek ekonomisinde düz üründe yenilmek zorundasınız. Spesifik üründe, teknik tekstile yönelik ürün noktasında da çok az yatırım var. Ancak yatırımlar daha çok standart ölçülere uygun yatırımlar olarak şekilleniyor. Ne kadar doğru yatırımlar olduklarını sorgulamak gerek. 2011 Kasım'da antidamping süresi doluyor. Kalkması lazım ama işlerde hafifleme olduğu anda, 'fabrikalar kapanıyor ithal mal geliyor' diye yine problemler başlayacak. Türkiye artık birçok üründe dünyaya açık bir ülke. Konfeksiyonda özellikle aramalı ve hammadde kısmında elini daha ucuz, kalitesini yakalayabildiği ürünlerle kuvvetlendirmesi lazım. Korumacılık önlemlerinden kaçmalıyız. Bunun gayriahlaki tarafı da var. Ciddi oranda kayıtdışı ortaya çıkıyor. Türkiye'de artık hammadde konusunda belki birkaç spesifik alan seçilebilir ama genel olarak serbest bırakmak lazım. Türkiye'nin üretmediği ya da üretim kalitesinin yetmediği noktalarda artık korumacılık kalkmalı. Ama mesela ev tekstili Türkiye'nin dinamosu oldu. Onu çok da ayaklandırmadan koruma altında tutmak lazım. Ölçek ekonomisine yenileceğimiz alanlarda korumacılık yaparsak ondan sonra gelen sektörü bitiririz. Ölçek ekonomisiyle ürün kalitesini farklılaştıracak önlemler almak lazım.
Yurtdışı mağaza desteği verilmeli
Siyasiler tekstil sektöründen çıkılması gibi bir görüşe sahip. Türkiye tekstili hala öğrenme sürecinde. Örneğin Türkiye, Rusya'da 50 milyar dolarlık pazara sahip. Bu pazardan vaz mı geçeceksiniz. Böyle büyük bir sektörü bir anda yok edemezsiniz. Türkiye bu işi daha uzun yıllar yapacak. Ama tabii bir eleme olacak. Verimliliği yapamayan, elenecek. Yurtdışında 2000'e yakın Türk konfeksiyon satış mağazası var. Bu rakamlara gelmek önemliydi. Bunu artırabiliriz. Bir senede 4 bin 8 bin olur.
Beklentimiz bu yönde.
Örneğin büyük mağazalardan birine 200 mağaza desteği verelim. Çin'de gider ve 1 yılda 200 mağaza açar veya bir markayı satın alır. Çin'de bir ucuz bir de İtalyan pahalı markaları var. Ara seviyede büyük boşluk var. Türkiye'den hangi marka gitse o ara seviyeyi doldurur. Bir çok yerde aslında ürün satabilecek kapasitemiz var. ABD bizim için büyük Pazar ama girmek için destek lazım. Buralara tek başına birilerinin kendi maliyetleriyle gitmesi çok zor. Orada da pazarlama ve dağıtım ağı var. Bu noktada devlet olarak destek olmamız gerek. Tasarım noktasında da ciddi destekler vermemiz lazım.
Bugün 27 üniversitede tekstil konfeksiyon dersleri var ama çağın gereklerine ne kadar uygun sorgulamak lazım. Moda fotoğrafçısından pazarlamacısına kadar yeni dallar var. Kendi dar imkanlarımızla bunlara destek veriyoruz ama yeterli değil. İhracatın 2023 vizyonunda 60 milyar dolarlık ihracat hedefi koyduk.
Bunu nasıl yapacağız dediğimizde anahtar kelime organizatör ülke olmamızdır. Firmalarımız burada yaptığı üretimi, know how'u sayesinde dünyanın herhangi bir yerinde yapabilir ve satabilir. Afrika yarın ciddi bir üretim pazarı olacak. Know how'u organizatör ülke olarak yapabiliriz. Devlet büyükleri bu sektör bitti gözüyle baktığı müddetçe insanlar çocuklarını eğitime yollamıyor.
Başbakanı yanıltıyorlar
Haziran-temmuz verilerine göre 800 bine yakın tekstil ve hazır giyim konfeksiyon işçimiz var. Ama sektörel ayrımlar yapılırken sadece üretim bazlı bakılıyor. Bunun yanında yaklaşık 500 bin kişilik perakende sektöründe çalışan tekstille ilgili insan var. Toptancılar var. Bunlarla tekstil ve hazır giyim istihdamı 1.5 milyonu geçiyor. Bu konuda Başbakanı yanılttıkları nokta şu; '700 bin kayıtlı çalışan var. Sektör temsilcileri 2 milyon diyor', deniyor. Geri kalanı kayıt dışı gibi görülüyor. Sektör bugün 1.5-2 milyon insanın sigortalı olarak çalıştığı sektördür. SGK kaydına bakarak kestirip atılması yanlış. Bizim anlatamadığımız da bu. "Sektör değişimi dış etkenlere rağmen iyi yönetti"
İsmail Gülle - İTHİB Başkanı
Sektörde 2005 yılından sonra yaşanan değişim ve dönüşümü bazı firmalar iyi okudu. Kimse Çin'le rekabet edemeyeceğini gördü ve kendini farklı kulvara taşıma gereği gördü. Teknik tekstiller totalde çok görünmese de dünya ticaretinin yüzde 15'i teknik tekstillerle dönüyor. Türkiye'nin teknik tekstil ihracatı 1 milyar dolar. Bu az gibi görünse de önceden bu kadar da yapılmadığı hatırlanmalı. Pek çok tekstilci bu dönüşüme uyum sağladı. 2005 ve sonrasında tekstil sektöründe sadece iplikte 200 fabrika kapandı. Buna rağmen hiçbir dönemde tekstil ve hazır giyim ihracatında 2009 yılı haricinde düşüş yaşanmadı. Asıl önemli olan maçın içerisinde kalmak. 2 sene önce deselerdi ki, 2010 senesinde pamuk 140 yıllık bir rekor kıracak, hammadde bulunamayacak, kapalı fabrikalar açılacak ve sen çalıştıracak işçi bulamayacaksın, inanmazdık.
Ama bugün kapalı iplik fabrikaları açıldı, çalışıyor. Pamuk toplanmadan satılıyor. Bu dönem içinde kendi işletmemde dahil en büyük sorunumuz çalışacak eleman bulmak. Sektörün bittiğine dair öyle bir hava yaratıldı ki, biz de bu söylem içinde 'batıyoruz' diye feryat ettik. Şimdi işçi bulmakta zorlanıyoruz, üniversiteler öğrenci bulamıyor. Gelecekle ilgili çok iyi bir vizyon çizmemiz lazım. Çocuklarımıza bu enerjiyi bırakmamız lazım. Tekstil sektörünün geleceğe ihtiyacı var.
Çin'de artık kimse bir tas pilava çalışmıyor
Krizler tekstil sektörünün gelişmesinde itici bir güç. 2009 krizinde yaklaşık 1 milyon iğ iplik yatırımı yapıldı. Bu da Türkiye'nin bugünkü kapasitesinin yaklaşık yüzde 15'ine yakın. Yatırımlar 2010'da da devam etti. 2009'da iplik üreten fabrika işçilerinin yarısını çıkardı, üretimi düşürdü, neredeyse kapatacaktı. Diğer ülkelerden gelen yatırımlarla yeniden üretime başladı. 100 yıllık örgü makinesi üreticisi Mayer konkordato ilan etti, şimdi 8 ay sonrasına tarih veriyor. Oyun içerisinde kalmaktan kastım buydu. Çevremizdeki gelişmeler bize farklı bir gelecek hazırlıyor. Herkes Türkiye'nin gittiği yolu kendine model alıyor bugün. Yani hammadde satmak yerine katma değerli işlenmiş ürün satmaya yönelik bir eğilimi var. Yanlışlar da var ama biz köklü sanayisi olan bir ülke değiliz. Sanayiciliği yapa yapa, boza boza öğreniyoruz.
Ben Mart ayında iplik siparişi verdim. 2011'in 8. ayında teslim edecekler. Kriz öncesinde siparişler 4 ayda teslim ediliyordu. Tekstil öldü bitti, diyenlerin bunu iyi analiz etmesi lazım. Tekstilde yaratılan bu psikoloji sadece bize mahsus değil. Hindistan ve Çin'de de aynı problem var. Bugün kimse Çin'i tehdit olarak almıyor. 5 yılda öyle büyük değişim yaşadı ki Çin bile Bangladeş, Kamboçya, Vietnam'dan rekabette şikayetçi. Çin de alıcı hale geldi artık. Artık kimse bir tas pilava çalışmıyor.
'Made in Turkey' artık başlı başına bir marka oldu
Şenol Şankaya - Yeşim Tekstil CEO'su
Aşırı değerli euro politikasıyla üretim gücünü yavaş yavaş kaybeden Avrupa'nın bugün düştüğü duruma düşmemek için bazı tedbirler alınmalı. Bu durum Avrupa'yı ithalata itti, ülkeler şantiyelere döndü. Her yerde inanılmaz ucuz ithalat. Avrupa böylece bütün üretim kabiliyetini kaybetti. 2009 krizinde de dağıldı. Yunanistan Nike'taki en büyük rakibimizdi. 2005-2009 döneminde rekabet gücünü kaybetti. Şu anda öyle bir firma yok. Bu noktada Avrupa'dan ders almalıyız.
Sanayicinin Türkiye'deki üretimi her şekilde desteklenmeli. Her ülkenin kendine has sektörleri vardır. Türkiye'de bu sektör 50 yıllık tekstil ve hazır giyimdir. Avrupa'nın tekstilden uzaklaşmasının nedenini 'hammadde sıkıntısı çekmesi' idi. Şimdi biz de yanlış tarım politikaları nedeniyle pamuk üretiminde 900 bin tonlardan 300 bin tona geriledik. Kendi kendimizin rekabetini yok ettik. Ama hem istihdamda hem de ihracatta Türkiye'nin tutunduğu sektör tekstildir.
Bugün Avrupa'nın tercih edilen en büyük üretim merkezi haline geldik. Krizden sonra Türkiye üretim yapılması istenen bir ülke. Çin bile artık Türk malı istiyor. Çünkü kimse etiketlerde Made in China görmek istemiyor. Made in Turkey artık başlı başına dünyada bir marka oldu. İtalya belki bizim biraz üstümüzde ama diğer ülkelerle aramızda ciddi fark var. Bugün Çin tek başına bu sektörü besleyemez. 10 sene dünyaya üretti, şimdi en büyük tüketici oldu. Avrupa kadar tüketen bir nüfus oldu.
Nike artık bugün Çin'e mal yetiştiremediği için Türkiye'den tedarik edip yolluyor.
Bizden sonra gidecek bir yer de yok. Biz Hong Kong gibi ciddi bir ticari üs olacağız ve diğer ülkelerden malı alıp Türkiye'den satıyor olacağız. Bugün bir kalemde çizilecek bir birikim yok Türkiye'de. Tüm bürokratların da bu gerçeği görmesi lazım. Bu sektör gitmiyor, yeni başlıyor.
TURKEY-EC ASSOCIATION LAW: DEVELOPMENTS SINCE ANKARA AGREEMENT 1963 THE RIGHTS OF EU CITIZENS IN TURKEY AND OF TURKISH CITIZENS IN THE EU COUNTRIES -...
Yazan: Hukuk Kitapçısı Forum: Hukuk Kitapları Tanıtımı
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
tüvtürke karşı tüketici hakem...
07-05-2025, 23:40:53 in Tüketici Hakları