Eşimle Ben Yaklaşik Bir Hafta önce Sicak Bir Tartişma Yaşadik. Bu Tartişma Sonucu (çocuğun Psikolojisi Hk.) Eşim Benden Habersiz,sesimi Cep Telefonuna Kaydetmiş Ve Bunu Ailesine Dinletip Benim Hakkimda Yargiya Varmişlar (bu Arada Eşim Bu Tartişmadan Sonra çocuğumuzu Alip Evi Terk Ediyor) Nihayetinde, Benden Boşanmak Istiyor. Ben Taraftar Değilim Fakat, Telefonla Dinlediklerinden Yola çikarak , Sözlü Saldirilara Ve Hakaretlere Maruz Kaldim. çocuğumu Göstermemeye Diretiyorlar. Boşanma Davasi Açmam Gerektiğini Söylüyorlar. Sonuç:ben Bu Sürece Karşi Gelirsem (yani Dava Açmazsam), Bu Karar Hayata Geçebilirmi? Lütfen En Kisa Sürede Dönebilirseniz Ona Göre Gardimi Alicağim. çünkü çocuğum Ve Psikolojisi Benim Için çok önemli! Ailenin Kutsalliğina Ve Dağilmamasina Cani Gönülden Inanan Birisi Olarak, Bunlara Katlanabilirim.
Artık şuna iyice inandım ki sadece biz erkekler "Ailenin Kutsallığına" inanıyoruz. Anladığım kadarıyla eşiniz ailesinin cesaretlendirmelerinden de etkilenmiş, benim ikinci kadının bana dediği gibi sizinle işi bitmiş ki, kanunlara da son derece güveniyor ki (ben de kadın olsam gözü kapalı güvenirdim-hele hele çocuklu isem!) sizden boşanma kararı alabilmiş.
Bu zamanda, bu kanunlarla Medeni Kanunda yazan "Aile Toplumun Temelidir" maddesi de anlamsız kalmış, gereksiz bir madde olarak yer almaktadır. Ne yazık ki o çok "Medeni" kanun topluma ayak uyduramamış ya da biz toplumdan geri kalmışız yahu! Boşuna okumuşuz. Peki bizi niye böyle yetiştirdiler ki ! ... Sevgiler NGD
.. Boşanma Aşamasinda Benim De Karim Ve Ailesi Benden Habersiz Daha Ikinci Günden Başlayarak Bana Ettikleri Küfür Ve Hakaretlerle Beni Hiddetlendirip Benim De Onlara Aynen Verdğim Cevaplari Kayda Almaya Başlamişlardi. Bu Bir çeşit Organize Iş Olmuş Artik! ... Bana özellikle 55 Yaş. Annesi Sürekli Olarak Küfür Ve Bir Erkekten Bile Duyulmaycak Küfürler Ediyordu. Dikkat Edin: Eşim Direkt Hakaret Etmiyor Du. çünkü Eğer Eşim Direkt Hakaret Ederse Kusurlu Olur Imiş. Annesinin Ve Ailesinin Hakaretleri Sayilmazzmiiişş! Bunu Sonradan öğrendik Tabiii.. Svg
Sayın N. Güneri Bey;
Kanaatimce söylediklerinize katılmak mümkün değil. Zira yeni Medeni Kanunumuz aile ve kadının toplum içinde korunabilmesi için son derece yeterli ve yerinde bir kanun.
Eşinizin ailesinin size hakaret etmesi sizin de onlara hakaret etmenizi gerektirmes ki bu da sizin suçsuzluğunuz anlamına gelmez. Madem böyle bir hakarete mağruz kaldınız, unutmayın ki kanunlarımız sizi de koruyor. Hakaret yüzünden manevi tazminat davası açarak pekala hakkınızı arayabilirsiniz. YAnılıyormuyum?
"Bu zamanda, bu kanunlarla Medeni Kanunda yazan "Aile Toplumun Temelidir" maddesi de anlamsız kalmış, gereksiz bir madde olarak yer almaktadır. Ne yazık ki o çok "Medeni" kanun topluma ayak uyduramamış ya da biz toplumdan geri kalmışız yahu! Boşuna okumuşuz. Peki bizi niye böyle yetiştirdiler ki ! ... " demişsiniz. Ne medeni kanun topluma ayak uyduramamış durumda ne de siz toplumdan geri kalmış durumdasınız. Bence, insanların aileye, onun kutsallığına verdiği değer azalmış. Yoka kişilerin yürütmek istemedikleri evlilik birliği için Medeni Kanun ne yapsın söylermisiniz..SAYGILARIMLA...
Siz Yine De Olaya Kadin Gözlüğü Ile Bakiyorsunuz. Farkindamisiniz Burada Benzer Konulardan şikayetçi Ne Kadar çok Erkek Var. Biz Erkek Olarak şu Medeni Kanun Gözünde Bir Anlam Ifade Etmiyoruz Ki; Kadin Istediği Zaman çekip Gidebiliyor Ve şu Meşhur "şiddetli Geçimsizlik" Bahanesine Siğinabiliyor. Benim Mailime Bir Göz Atiniz. Burada Vce Bemzer Olaylarda Bir Plan Vardir. Kanun Bunu Görmezden Geliyor. Aile Kavrami O Kutsalliği Hiçe Sayiliyor. Neden Biz Erkek Olarak "kadinin Borcunu" ödüyoruz. Nden Bizim Evimize Haciz Geliyor. Neden Biz Boşanmayi Kadin Istediği Halde Hep Nafaka ödeyen Taraf Oluyoruz . Bunlari Objektif Olarak Düşündünüz Mü. Siz Kanunlarin Sie Tanidiği Lütuflar Içinde Rahatlikla Konuşabiliyorsunuz. Mahkmede El Kol Hareketleri De Yapabişliyorsunuz. Bunlar Mi Kadinlari Yüceltiyor. Ev Kavramina , Aile Kavramina En Başta Sahipo çikmasi Gereken Taraf Devletin Kanunlari Olmasi Gerekmezmi, Kadin Olmasi Gerekmez Mi... Düşününüz.
Yazdıklarınızı okuyunca bundan 7-8 yıl önceki kendi durumum ve boşanana kadar çektiğim sıkıntılar geldi. Benim yaptığım hataları yapmak üzere olduğunuzu görüyorum ve size insaniyet namına şu aşağıdaki uyarıları yapmak zorunda hissediyorum kendimi.
(1) Boşanma zamanı geldiğini düşünen kadın (pardon taraf, cinsiyeti ne olursa olsun) asla bu niyetini bağıra çağıra ifade edip harekete geçmeden oturmaz. Eğer hem konuşup hem oturuyorsa, boşanmak istiyor ama henüz boşanmaya hazır değil demektir.
(2) Eğer bir taraf boşanmaya niyetlendiyse, en azından bunu ifade ediyorsa o evlilikten artık hayır gelmez. En kısa zamanda boşanılmalıdır.
a) Çocuğa yazıktır.
b) Eşlere de yazıktır.
Hayata bir kez geliyoruz. Böyle bir evliliği çekmeye gerek yoktur.
(3) "Çocuğun psikolojisi", anlaşamayan ve evliliği suni tenefüsle sürdüren anne-babanın yanında daha çok bozulur.
(4) Çocuğunuza karşı olan zaafınızı eğer anneye belli ederseniz yandınız. Sonuçlar şunlardır:
4-1) Boşanmanız çok zor olur
4-2) Eski eşinize yüksek nafakalar ödemek zorunda kalırsınız
4-3) Eski eşinize yüksek tazminatlar ödemek zorunda kalırsınız
4-4) Velayet anneye verilir ve siz çocuğunuzu istediğiniz zaman göremezsiniz. Bu zaafınız sizden daha fazla para sızdırmak için kullanılır. Siz yine de çocuğunuzu göremezsiniz.
Yapılacak TEK ŞEY vardır ama her erkek bunu yapamaz. Kesinlikle tek ama tek şey vardır.
UMURSAMAMAK!
Evet, UMURSAMAMAK ve "elinden geleni ardına koyma" demek.
Buna annesinin önünde "çocuğunuzu umursamamak" da dahildir. Dediğim gibi her baba bunu yapamaz. (Ben de yapamadım.) Yapamadığı için de yukarıdaki 4-1, 4-2, 4-3 ve 4-4'e mahkum olur. Oysa yapabilen babalar hem çabuk boşanır, hem fazla maddi kayba uğramaz, hem de çocuğunu istediği kadar görebilir.
İnanılmaz gibi geliyor değil mi?
Belki, ama gerçek bu sayın Tuna. Size yemin ediyorum ki gerçek budur.
Öncelikle şunu söylemek isterim ki yazdıklarınıza gerçekten anlam vermek çok güç. Herşeyden önce Kanunların hiçbir maddesinde boşanmak isteyen taraf nafaka alamaz diye bir ifade yok. Hakim Tarafından kim haksız görülüyorsa ve karşı taraf boşanma sonrasında mağdur duruma düşecekse hakim haksız olan tarafı nafakaya mahkum eder. Yani sonuç olarak eşinizde size nafaka ödemek durumunda kalabilirdi. İkincisi ise kimsenin mahkemelerde el kol hareketleri yapması kabul edilir bir şey değildir. Öyle bir ifade kullanmışsınız ki, sanki kadınlar ne yaparlarsa yapsınlar onlara cezai yaptırım uygulanmaz gibi bir sonuç çıkıyor.
Son olarak şunu söylemek istiyorum. İlk iletimdede şimdide bir bayan gibi değil de bir hukuk öğrencisi gibi düşünerek yazıyorum. Yani şahsi fikrimi değil kanunlardakini yazıyorum. SAYGILARIMLA..
Necli beye cevap: Zannediyorum kendimi yanlış ifade ettim. Çünkü henüz boşanmadım o aşamadayım (yani eski eşim değil!), umursamamak kelimesinide çocuğuma olan sevgim ve de aile bağına olan inancımdan ileri geliyor. Bu çocuğu umursamamak anlamına gelmez. Ben sadece kısır döngüye varan bir tartışma ortamı değil, sadece çözüm (birliktelik adına gerek hukuki gerekse, tecrübelerinden faydalanabileceğim fikirler) rica ediyorum. Saygılarımla, İlginizden ötürü herkese teşekkür ederim.
Boşanmayı düşünmüyorsanız; dava açmak zorunda değilsiniz. Fakat çocuğunuzu görebilmek için Aile Mahkemesi'nden ihtiyati tedbir talebinde bulunarak halihazırdaki durumunuzu anlatıp çocuğunuzla kişisel ilişki kurulması için karar alabilirsiniz. Ya da eşiniz size karşı boşanma davası açarsa; bu davada da çocuğunuzla kişisel ilişki kurulması talebinde bulunabilirsiniz.
İkili ilişkilerde "sıcak gelişmeler"in yeri yoktur aslında. Sıcak gelişmelere zemin hazırlanan soğuk savaşlar vardır. Bu soğuk rüzgarların estiği dönemler ise sevgi, saygı ve güvenilirliği siler süpürür. Siz "sıcak gelişme"ye odaklanarak sorununuzu çözemezsiniz. Hukuki alanda zaten gerekli cevapları aldınız. Benim yanıtım alternatifleriniz üzerine. Ya hukuki süreci başlatacaksınız. Ya da "Sizinle hayat ortaklığını kabul etmiş" ve bu ortaklığın ömür boyu süreceğini düşünerek, bu süreçte ise sizin sevgi ve saygınızında devam edeceğini umarak, hatta bu konu da size güvenerek bir çocuk dünyaya getirmiş olan eşinizin bugün size bu şekilde davranmasının sebebini bence bulmanız gerekir. Evliliğinizi yıprattığınız hususları tespit etmelisiniz. Eşinizin sizden kopmasına zemin hazırlamış olan eylemlerinizi, söylemlerinizi bir düşünün. Tartışma anında anlaşılıyor ki rencide edici sözler söylediniz. Kaldı ki bunu ilk defa söylemediniz ki eşiniz sizin söylemlerinizi tahmin ederek kayda alacak kadar hazırlıklı idi. Sıcak gelişmenizde görünen o ki siz eşinizi çok fazla incitmişsiniz. Ayrılmak istemiyor iseniz, bir zamanlar sahip olduğunuz sevgi, SAYGI ve inandırıcılığınızı tekrar eşiniz nezdinde kazanmalısınız.
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Wmic Windows Activation Key and...
03-05-2025, 14:36:12 in Aile Hukuku