Kuş Gribini Araştıran Enstütüyü Kim Kapattı?

[Av.Fırat Bayındır]

CAN DÜNDAR''ın 7 OCAK 2006 Tarihli Milliyet' teki yazısı

Kuş gribini araştıran enstitüyü kim kapatmıştı?

Kuş gribi konusunda esprideki gibi- Ortadoğu ve Balkanlar'ın en büyük araştırma enstitüsünün Türkiye'de olduğunu biliyor muydunuz?
Manisa Tavuk Aşıları Üretim ve Tavuk Hastalıkları Araştırma Enstitüsü, bu konuda koruyucu eğitim verdiği gibi, hastalığın aşısını da üretiyordu.
"...du" diyorum, çünkü Enstitü 2 yıl önce "Zarar ediyor" diye satışa çıkarıldı.
Satılmayınca da kapatıldı.
İnanabiliyor musunuz?
* * *
Veteriner Hekimler Derneği dergisinin geçen ayki sayısında bu konuda bir makale var.
Yazarı Adnan Serpen...
Kapatılan Enstitü'de, müdürlük dahil 11 yıl görev yapmış bir veteriner hekim...
Her alanda olduğu gibi burada da koruyucu sağlık hizmetinin, aşılamanın önemine değiniyor.
Bu bilinçle ve veteriner fakültelerindeki öğretim üyelerinin ısrarıyla Tarım Bakanlığı 1982'de Manisa'da Enstitü'yü kurmuş.
UNDP'nin ve FAO'nun da katkıları ile 1987'den itibaren aşı üretimine geçilmiş. İngiltere ve Macaristan'dan bilgi transfer edilmiş. Piyasaya daha bol ve ucuz aşı sağlanmış. Üretilen aşılar Orta ve Uzakdoğu'ya ihraç edilir olmuş.
1988'de, 1990'da, 1996'da uluslararası Tavuk Hastalıkları sempozyumları düzenlenerek, yabancı uzmanlar yerli üreticiyle buluşturulmuş. Bilimsel araştırmalar yapılmış.
1993'te hastalık Marmara'da göründüğünde Enstitü tavuk yetiştiricilerinin imdadına koşmuş, hastalığı ve aşıyı anlatan bir kitapçığı ücretsiz dağıtmış.
* * *
Lakin 2 yıl önce Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı, Enstitü'nün kapatılmasına karar vermiş.
23 yılda harcanan onca para, onca emek toprağa gömülmüş. Laboratuvarlar ihaleyle yıktırılıp büroya dönüştürülmüş.
Serpen, "Bu, bilimsel bir cinayettir" diyor:
"Ülkenin halk sağlığı konusunda her an sürprizler yaşanması olasıdır" diye ekliyor.
Nitekim bu makale aralıkta yayımlandı, Ocakta o feci sürpriz patladı.
Şu anda eğitim işini Enstitü'nün kitapçıkları yerine gazeteler üstleniyor. Manisa Araştırma Enstitüsü ise teçhizat ve ekipmanlarıyla birlikte İzmir'de farklı bir alanda hizmet veren başka bir enstitü içinde bir odaya hapsedildi.
Şimdi İzmir'deki o enstitüyü de kapatmaya hazırlanan Tarım Bakanlığı, yapılan reorganizasyonla Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü'nü de kaldırdı. Serpen soruyor:
"Bu şartlar altında AB düzeyinde nasıl veteriner hizmeti verilecektir? Hastalık yayılıp da her ülke kendi tesislerinde kendi ülkesini düşünerek aşı üretimi yaparsa Türkiye'de tavukçuluk sektörünün ihtiyaçları nasıl karşılanacaktır?"
* * *
Serpen, "Kuruluşun stratejik yüzünü ortaya koymayı, ülkesini seven her insan gibi bir vicdan borcu sayıyorum" diye bitirmiş makalesini...
Tarım Orman Sendikası da Enstitü'nün yeniden açılmasını talep ediyor, "Bu tür kurumların varlığı ticari kârla ölçülemez" diyor.
"Satarım arkadaş" diye posta koyanlar, karne günü hasta kuşlar gibi boynunu büken yavrucaklara bakıp aynı gönül rahatlığıyla icraatlarını savunabilir mi?

[Av.Fırat Bayındır]

KUŞ GRİBİNE KARŞI MÜCADELE YÖNTEMİ

Başbakan: Halk hutbeyle bilinçlenecek

ANKARA Milliyet 07.01.2006

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kuş gribi için imamlardan yardım isteneceğini açıkladı.
AKP Genel Merkezi'ne gelişinde kuş gribiyle ilgili soruları yanıtlayan Erdoğan, şunları söyledi:
"Tabii bir bilinç sorunu. Bunu süratle aşmamız gerekiyor. *Cuma hutbelerinde halkı bilinçlendirmeye yönelik imamlardan, hatiplerden yardım istenecek. Gerekli tedbirleri alıyoruz. Burada halkımızın asla mağduriyeti yok. Çalışmalarımızı hep beraber sürdüreceğiz. Tabi medyamızın da desteğine şiddetle ihtiyacımız var. Halkımız elindeki kanatlı hayvanları saklamasın."
Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ı da Başbakanlık'a çağırarak bilgi alan Başbakan Erdoğan, konunun üzerine hassasiyetle gidilmesini istedi.

Kuş gribi hutbesi
Bu arada Van'da dün cuma namazlarında kuş gribi hutbesi okundu. Van Müftü Vekili Cüneyt Kulaz, Ulu Camii'de okuduğu hutbede, vatandaşlardan markasız kanatlı hayvan eti tüketimi yapmamasını istedi.



* Adama sormazlar mı hangi bilinçle Manisa'daki Enstitü kapatıldı diye???

[Av.Fırat Bayındır]

MİLLİYET 07.01.2006


Ölümden sonra uyarı

Kuş gribine karşı önlemleri içeren genelgenin 81 ilin valiliğine, ancak ölümler başladıktan sonra gönderilmesi, dört ilde ortaya çıkan son vakalara müdahalede geç kalındığı kuşkusunu güçlendirdi

Önder Yılmaz - Ankara

Hükümetin, Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinden üç kardeşin peş peşe ölümüyle sonuçlanan; Iğdır, Erzurum ve Şanlıurfa'da art arda ortaya çıkan kuş gribi şüpheli vakalara müdahalede geç kaldığı görüşü ağırlık kazanıyor. Kamuoyunun zamanında bilgilendirilmemesi, hastalardan numunelerin "kesin sonucu belirleyecek" şekilde alınmaması, bakanlıklar arasındaki etkin koordinasyon sağlanamaması ihmal zincirinin önemli halkalarını oluşturdu. Son olarak, önlemleri içeren "en kapsamlı" genelgenin 81 ilin valiliğine ancak ölümler başladıktan sonra gönderildiği ortaya çıktı.
Milliyet'in yaptığı belirlemelere göre, "Olayda ihmal iddialarını güçlendiren süreç şöyle gelişti:

Halka neden erken uyarı yapılmadı?
1- Iğdır'dan 16 Aralık'ta gelen ilk ihbar üzerine Tarım Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü, yerel yöneticilerle temasa geçerken, bölge halkı medya aracılığıyla "kuş gribi şüphesi var, önlem alın" diye uyarılmadı. 26 Aralık'ta ölü hayvan numunelerinde kuş gribi virüsü teyidinin gelmesinin ardından, ancak 27 Aralık akşamı kamuoyuna açıklama yapıldı.

Bakanlıklar neden koordine olamadı?
2- Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ilk ihbarı aldığında, Iğdır İl Sağlık Müdürü uyarıldı. Kesin tespitinin ardından koordinasyon güçlendirildi. Ancak Sağlık Bakanlığı, ancak 28 Aralık'ta, veteriner hekim Ramazan Uzun ile Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden Doç. Dr. Mustafa Ertek'i bölgeye gönderdi.

Hastalara neden şüpheyle yaklaşılmadı?
3- Koçyiğit Ailesi, 18 Aralık'ta, çocuklarını yüksek ateş, halsizlik gibi şikâyetlerle Dr. Yaşar Eryılmaz Devlet Hastanesi'ne getirdi. Iğdır'daki gelişmelere rağmen Doğubayazıt'taki hastalara kuş gribi şüphesiyle yaklaşılmadı. Çocuklar eve geri gönderildi.

Sorumlular hakkında soruşturma açıldı mı?
4- Koçyiğit Ailesi'nin "Bizi hastaneden geri gönderdiler" yakınmaları için işlem yapıldığı konusunda dün akşama kadar açıklama gelmedi.

Ağrı için de uyarı yapıldı mı?
5- Tarım ve Köyişleri Bakanlığı sadece Iğdır'la ilgili açıklama yaparken, kamuoyu Ağrı'ya ilişkin zamanında bilgilendirilmedi. Son kararnameyle görev yeri değişen Ağrı Valisi Yusuf Yavaşcan, 1 Ocak'ta yıllık iznini kullanmaya başladı. Iğdır Valiliği, düzenli itlaf çalışması yürütürken Ağrı'da hayvan itlafında geç kalındı.

Kesin teşhiste neden gecikildi?
6- Hastalardan alınan numunelerin tahlil sonuçlarında çelişki yaşandı. YYÜ Hastanesi'nde hastaların burun mukozasından alınan numuneleri inceleyen Ankara Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü, 2 Ocak sabahı, kuş gribi virüsü açısından "negatif" sonucuna ulaştı. Bunun üzerine Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Turan Buzgan, "kuş gribi veya herhangi bir virüse rastlanmadığı" açıklamasını yaptı. Ancak Mehmet Ali Koçyiğit'ten öldükten sonra alınan doku örneklerinden 4 Ocak'ta "kuş gruibi pozitif" sonucu çıktı. Akdağ da, ancak 22.45'te düzenlediği basın toplantısıyla hastalığı resmen açıklayabildi.

Geç teşhis tehlikeyi büyütmedi mi?
7- "Teşhis ilk tahlilde de konulsa fark etmezdi. Çünkü hastalara zaten kuş gribi tedavisi uygulanıyordu" savunmasını reddeden uzmanlar, bu yaklaşımın bölge gerçeklerini dikkate almadığına işaret ettiler.

Cihaz sıkıntısı neden çözülmedi?
8- Vaka sayısının artmasına rağmen, ihtiyaç duyulan solunum cihazları bölgeye zamanında gönderilemedi. YYÜ Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Hüseyin Avni Şahin, vaka sayısı sürekli arttığı için Akdağ'a solunum cihazı sıkıntısı yaşayabileceklerini, 4 Ocak gecesi aktardı. 10 cihaz talep etti. Bakanlığın ancak dün itibariyle 5 cihaz gönderdiği bildirildi.

Av yasağı için neden ölümler beklendi?
9- Çevre ve Orman Bakanlığı, 26 Aralık'ta resmen kuş gribi tespiti yapılmasına karşın, ancak önceki gün Doğu Anadolu Bölgesi'nde av yasağı uygulanacağını açıkladı.

Valilikler neden zamanında uyarılmadı?
10- Tarım Bakanlığı'nın kuş gribine ilişkin 33 maddelik en kapsamlı genelgesi, ancak ölümler gerçekleştikten sonra, 4 Ocak'ta valiliklere gönderildi.

İşgüzarlık açıklaması vatandaşı gevşetmedi mi?
11- Aylardan beri dünya ve Türkiye gündeminde bulunmasına karşın, Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, kuş gribi bulgusunu dile getirenleri "işgüzarlık"la suçlayarak bölge insanını hastalıklı etleri tüketme ve önlem almama konusunda cesaretlendirdi.

[Av.Fırat Bayındır]

HÜKUMET SÖZCÜSÜ CEMİL ÇİÇEK ÖZÜR DİLEMELİDİR

Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu'nun pazartesi günkü toplantısının ardından kuş gribiyle ilgili sorulara şu karşılığı vermişti: "Bir kamu görevlisi işgüzarlık olsun diye bir ihtimali gündeme getiriyor. Endişe edecek bir durum yok."
Çiçek, dün NTV'ye verdiği demeçte ise "Toplantıda ilgili bakan arkadaşımıza sorduk. O tarihte bu söz konusu değildi. Ben de bu şekilde açıkladım. Kamuoyu açıklamamdan tatmin olmazsa özür de dilerim" dedi.

Eyy kamuoyu, bu açıklamadan tatmin oldunuz mu?

Bir hükümet ve AKP klasiği haline geldi artık bu tavır. Bir gün önce birşeyler söyle kamuoyuna, ertesi gün sözünden cay...

[Av.Dilek Kuzulu Yüksel]

Kuş gribiyle Türk ruleti !


Dün çekilen bu fotoğraflar insanın kanını donduruyor. Çocuklar hayatlarıyla kumar oynuyor, herkes izliyor

Koçyiğit ailesinin üçüncü ferdi Hülya Koçyiğit'in de kuş gribine kurban olmasının ardından tüm gözler Doğu Anadolu'ya çevrildi. Halen Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde 34 hasta kuş gribi şüphesiyle gözetim altında tutuluyor. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Hüseyin Avni Şahin durumu kritik 3 hasta bulunduğunu, bunlardan 1'inin durumun çok ağır olduğunu bildirdi. Bölge halkı tedirgin ve önlemlerin yetersizliğinden şikayetçi.

Sakın hayvanları saklamayın

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker'in "Hastalıkla en kesin mücadele yolu itlaftır. Sakın hayvanları saklamayın" açıklamasına rağmen bazı hayvanların saklandığı duyumları endişe yaratıyor. Bölge halkı bilinçsiz. Hala tavuklar elle yakalanıyor ve itlaf ekiplerine teslim ediliyor.

Karantina var ama tavuklar sokakta

Hastalığın ortaya çıktığı Ağrı Doğubayazıt'ta karantina ilan edildi. Ancak ilk ölümün ardından bir hafta geçmesine rağmen hala önlemler tam olarak alınmadı. İlçenin her köşesinde yetkililerin karantina açıklamalarını yalanlayan görüntüler yaşanıyor. Sokaklar hala başıboş gezen tavuklarla dolu. Halk ne ile karşı karşıya olduğunun farkında değil. Aynı alışkanlıklar hiçbir değişikliğe uğramadan devam ediyor.

Sadece doktorlar ve ekipler maskeli

Sadece hastanede doktor ve hemşireler maske takıyor, dışarda kanatlı hayvanları toplayan Tarım İl Müdürlüğü ve belediye görevlileri koruyucu elbise, eldiven ve maske kullanıyor ancak halk hala hiçbir önlem almadan tavuklarla yaşamaya devam ediyor.

Devlet toplamadı sokağa bıraktık

Bazı vatandaşlar hayvanlarının alınmadığını, korkudan sokağa bıraktıklarını anlatıyor. Koçkıran Mahallesi'nde oturan Kişver İlhan, "5 gündür belediyeye gidip tavuklarımı alın dememe rağmen kimse gelmedi. Ben de hastalıktan korkarak sokağa bıraktım" diyor.
Canlı yayındaki imdat çığlığına 7 saatte ulaşıldı
Kuş gribinden üç kişinin öldüğü Türkiye'de devlet, kuş gribine yakalandığı düşünülen çocukları almak için Ağrı'nın Doğubeyazıt ilçesine 40 km.uzaklıktaki Güllüce köyüne 7 saatte ulaşabildi. Çocuklarının tavukla temas ettikten sonra rahatsızlandığını söyleyen Mehmet Alinazik, CNN TÜRK'ün canlı yayınına bağlanıp Sağlık Bakan'ından yardım istedi. Bakan talimat verdikten tam 7 saat sonra çocuklar hastaneye kaldırıldı.. İlk muayenede çocukların muhtemelen kuş gribi oldukları belirtildi.

Şüphe yurdu sardı, son vaka Ankara'da

Birçok yerde kanatlı hayvan tüketimi sonrası rahatsızlananlar hastanelere, besledikleri kümes hayvanları telef olanlar da yetkililerle başvuruyor.

* Van, Ağrı, Erzurum, Yozgat, Iğdır, Şanlı Urfa'dan sonra Kayseri, Afyon, Adana ve Siirt'te kanatlı hayvan ölümleri görüldü. Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdik Eker Ankara'nın Nallıhan ilçesinde de iki yaban ördeğinde kuş gribi tespit edildiğini bildirdi.

* Erzurum'un Horasan İlçesi'ne bağlı Adnan Menderes Mahallesi'nde oturan Hamza Oğuzhan'ın üç çocuğu Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi'nde zatürree teşhisi ile tedavi altına alındı.

* Doğu'daki tüm hastaneler ile sağlık kuruluşlarında görevli doktor ve personelin izinleri kaldırıldı. Siirt'in Baykan ilçesinde "kuş gribi" şüphesiyle aynı aileden 5 kişi Diyarbakır'a sevk edildi.

* Kayseri'nin Kocasinan İlçesi Boztepe mahallesinde Kızılkaya ailesi, besledikleri 40 tavuklarından 27'sinin ölmesi üzerine Tarım Müdürlüğü'ne başvurdu. Ölen tavukları yakarak imha eden Tarım Müdürlüğü ekipleri, alınan örnekleri de Ankara'ya gönderdi.

Kuş gribinde gecikmeye 'mazeret': Uçak yoktu

Koçyiğit ailesinin 4 üyesi, yılın son günü (31 Aralık Cumartesi) "kuş gribi" şüphesiyle Ağrı'nın Doğubeyazıt ilçesinden Van'a getirildi. Ancak, test sonuçları ancak 4 gün sonra 4 Ocak Çarşamba gecesi kamuoyuna açıklandı. İşte bu gecikme tartışma yarattı. Yetkililer, "uçak bulunamadığı" için hastalardan alınan örneklerin Van'dan getirilemediğini öne sürdü. Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü D. Turan Buzgan'ın uçak temin edemediklerini açıklaması Veterinerler Odası Başkanı Tahsin Yeşildere'yi kızdırdı. Yeşildere, şöyle tepki gösterdi: "Acil Eylem planı hemen uygulanmalıydı. Giriş çıkış çok önceden yasaklanabilirdi. Oradaki tüm tavuklar hemen itlaf edilmeliydi. Gecikme oldu. Uçak seferi yoktu, 1-2 gün geciktik denilir mi hiç? Özel uçak kiralanabilirdi. Askerden uçak istenebilirdi. Asker bölgeye çağrılır, tavuğunu vermek istemeyenden zorla alınırdı."


Maalesef yine "yabılabilirdi, edilebilirdi" lerle uğraşıyoruz. Biz bunlarla uğraşırken daha kaç kişi hayatını kaybedecek, kaç ilimizden kuş gribi vakaları duyacağız acaba...

Bu arada Sayın Bayındır, hükümete haksızlık ediyorsunuz bence, görmüyor musunuz ne kadar istikrarlılar ve uyum içinde çalışıyorlar ?!!!