Boşanma, Velayet, Nafaka , Tazminat Ve Mağduriyet

[mkahraman27]

Ben 1999 yılından beri fiili ayrıyım boşanma davam 2 defa reddoldu ve 3.davada boşandım ilk davayı açtığım zamandan beri 2 çocuğumu sokağa terketti ve o gunden beri çocuklarıma ben bakıyorum ve çocukların velayedide bu olaydan sonra bana verildi.2 yıl önce davam sona erdi,yani 8 yıl sürdü davam ve 15 maddi 15 manevi olmak üzere 30 milyar tazminat ve aylık 400 Tl nafaka ile birlikte o zaman esnaftım iflas ettim,maliye ve Bağkur borçlarım şu güne kadarda olduğu gibi duruyor.Şimdi ailemin yanında kalıyorum çocuklarımla birlikte hiç bir mal varlığım yoktur ve abim beni sigortalı yaptı çocukların sağlık güvencesi için ve asgari ücretten yaptı ve ayrıldığım eşimde yaklaşık 2 yıl önce birisi ile resmi nikah olmadan evlenmiş yani gayri meşru yaşıyor ve ayrı şehirlerdeyiz şuan.Bir kaç ay önce icra geldi ve ben mal beyanında bulundum hiç bir mal varlığım olmadığını ailemin yanında kaldığımı ve ailemin destekleri ile çocuklarımı okuttuğumu belirttim ve gönderdim şimdi de 2 gün önce maaşımdan 1/4 oranında kesilmek üzere tekrar icradan yazı aldım ve 65 milyar gibi bir borçtan bahsediliyor.
Ben hem çocuklarıma bakıyorum ikisinide okutuyorum biri 6.sınıf diğeri lise 2 hem asgari ücretli sırf çocuklarım sağlık konusunda mağdur olmasın diye abim sigortalı yaptı diye şimdi o maaşında 1/4 oranında gidecek.Ben bu konuda ne yapabilirim nasıl bir dava açabilirim,hem şuan devam eden ve birikmiş olan bu paraları ödeme gücüm olmadığını beyanda ettim.Hemde 2 yıldan beri gayrimeşru olarak evlendiği halde nasıl bir yol izleyeceğimi cevaplarsanız çok memnun olurum,çok mağdur durumdayım.

[denizblk]

Eski eşinize çocuklarınız için iştirak nafakası davası açma hakkınız var.

Ayrıca eski eşinizin başka bir erkekle aynı evde yaşadığı ile ilgili kesin delilleriniz ve görgü tanıklarınız varsa nafakanın iptali davasını açabilirsiniz. Resmi nikah yapmak istememesi, sizden alacağı nafakadan mahrum olmamak için olsa gerek.

[mkahraman27]

Kesin delil derken neler olabilir ayrı şehirlerdeyiz,yani polis tespiti gibimi ve çıkırılan borç için ne yapabilirim o borcu mümkün değil ödeme gücüm yoktur ben çocuklarımı okutayım diye uğraşırken

[denizblk]

Kesin delil derken neler olabilir ayrı şehirlerdeyiz,yani polis tespiti gibimi ve çıkırılan borç için ne yapabilirim o borcu mümkün değil ödeme gücüm yoktur ben çocuklarımı okutayım diye uğraşırken

Eski eşinizin bir erkekle 2 yıl evvel evlendiğini ve onunla yaşadığını öğrenmişsiniz. Bunu nerden öğrendiniz?

[mkahraman27]

Bir arkadaştan evlendiği adamın ölen eşi ile aynı mahalledenlermiş o arkadaştan öğrendim ve yaklaşık 2 yıl önce evlendiğini adamın 4 çocuğu olduğunu adamın bakkallık yaptığını ve o çocuklara baktığını öğrendim

[denizblk]

Bir arkadaştan evlendiği adamın ölen eşi ile aynı mahalledenlermiş o arkadaştan öğrendim ve yaklaşık 2 yıl önce evlendiğini adamın 4 çocuğu olduğunu adamın bakkallık yaptığını ve o çocuklara baktığını öğrendim

Bu bahsettiğiniz kişi size şahitlik eder mi peki? Yani eski karınızla bu adamın 2 yıldır beraber yaşadıklarına dair?

[mkahraman27]

Eder bu konuda sıkıntı çıkarmaz tek şahitle olurmu peki dava ve birikmiş 65 milyar için ne yapabilirim ben mal beyanında bulundum ödeme gücüm olmadığına ailemin baktığına dair ve çalıştığım sigortalı olduğum yerde abimin işyeri aynı zamanda

[denizblk]

65 milyar konusu sizin ödemediğiniz maddi-manevi tazminatlar olsa gerek. Bu konuda yapılacak birşey olduğunu sanmıyorum.

Ancak eski eşinize ödediğiniz aylık 400 TL olan nafakayı iptal ettirme şansınız var. Bunun için nafaka iptal davası açmanız gerekiyor. Kanun maddesi şöyle:

MADDE 176.- Maddi tazminat ve yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir.
Manevi tazminatın irat biçiminde ödenmesine karar verilemez.

İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır.

Nafakanın iptal davası için bu kişiyi şahit gösterebilirsiniz. Ayrıca bu beraber yaşadığı adamı da şahit gösterebilirsiniz.Ya da göstermezsiniz. Muhtarlıkta bu adamın evinde yaşadığına dair kaydı vardır eski eşinizin. Bu kayıt da işe yarar. Bir şahit daha olsa iyi olur aslında. 2 şahit yeterli. Bunun haricinde ne tür delil gerekir bilemiyorum. Avukat olmadığım için fikir yürütüyorum deliller konusunda. Ama 2 şahit ve muhtarlık kaydı çok iyi deliller.

Bunun haricinde eski eşinize çocuklar için iştirak nafakası davası açma hakkınız var. Anne olarak kendi öz çocuklarına bakmayıp, şu an beraber yaşadığı adamın 4 çocuğuna bakması da son derece manidar.

En azından bundan sonra nafaka ödeme konusunu iptal ettirmiş olursunuz ve çocuklarınız için iştirak nafakası alırsınız.

[mkahraman27]

İlginize teşekkür ederim.Geç oldu sizi fazla yormak istemem yarın birkaç soru daha yazarsam ilginize teşekkür ederim tekrar

[denizblk]

Hukuki sorularınız olursa cevaplarız tabiki. İllaki ben cevaplamayabilirim. Hukuki bilgisi olan herkes özellikle sitemizin avukatları da bizzat yanıtlayabilirler.

Ayrıca nafakanın iptali ile ilgili emsal gösterebileceğiniz bir yargıtay kararı buldum. Aşağıya ekliyorum.

YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ

Tarih : 11.12.2003
Esas No : 2003/14484
Karar No : 2003/14212


4721 - TÜRK MEDENİ KANUNU 175 / 176

ÖZET : SOMUT OLAYDA, DAVACI KADININ DAVALIDAN BOŞANDIKTAN SONRA BABA EVİNDEN AYRILARAK AYNI KÖYDEN MURAT BURUNCUK İSİMLİ ŞAHIS İLE EVLENME OLMAKSIZIN FİİLEN EVLİYMİŞ GİBİ BİRLİKTE YAŞADIĞI VE BU BİRLİKTELİKTEN BİR ÇOCUK DÜNYAYA GETİRDİĞİ SUBUTA ERMİŞ OLUP, KANUNDA FİİLEN EVLİYMİŞ GİBİ BİRLİKTE YAŞAMANIN SÜRESİ KONUSUNDA BİR TAHDİT BULUNMADIĞINA GÖRE NAFAKANIN KALDIRILMASI TALEBİNİN KABULÜ GEREKİR.
DAVA : Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı ( k.davacı )tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davada, aylık 15.000.000 lira yoksulluk nafakasının artırılarak 40.000.000 liraya yükseltilmesi, birleştirilen 2002/19-2003/23 sayılı karşı davada ise davacının köyden bir şahısla imam nikahı ile evlenerek o şahıstan çocuk sahibi olması nedeniyle yoksulluk nafakasının kaldırılması talep edilmiş, mahkemece nafakanın artırılması davasının kısmen kabulü kaldırılmasına dair birleştirilen davanın ise davacının Murat Buruncuk isimli şahısla 3 gün birlikte olması ve bu kişiden çocuğunun olması TMK.nun 176/3 maddesinde belirtilen hallerden hiç birine uymadığı gerekçesiyle reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı ( karşı davacı )tarafından temyiz edilmiştir.

Medeni Kanunun 175. maddesinde; "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek eş, kusuru daha ağır olmamak şartıyla geçimi için diğer eşten mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir" hükmü getirilmiştir. TMK.nun 176. maddesinde ise irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafaka veya maddi tazminatın, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi, taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkacağı; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılacağı hükme bağlanmıştır.

Somut olayda, davacı kadının davalıdan boşandıktan sonra baba evinden ayrılarak aynı köyden Murat Buruncuk isimli şahıs ile evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi birlikte yaşadığı ve bu birliktelikten bir çocuk dünyaya getirdiği subuta ermiş olup, kanunda fiilen evliymiş gibi birlikte yaşamanın süresi konusunda bir tahdit bulunmadığına göre nafakanın kaldırılması talebinin kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu reddi yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.12.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.