AP Türkiye Raportörü Camiel Eurlings, Orhan Pamuk hakkındaki davanın Adalet Bakanlığı tarafından durdurulmamış olmasının hayal kırıklığı yarattığını belirterek Bu dava AB'nin temel değerlerine aykırı.Türkiye açısından çok olumsuz bir gün; demiş... [u]Girmek isteyen kaldı mı AB'ye?</u>
AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk de tepkilerin şiddete dayalı olmasının doğru olmadığını söylemiş....
Orhan Pamuk davasının duruşmasının ardından bir basın toplantısı düzenleyen Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Hollandalı Camiel Eurlings, duruşmada İngiliz diplomatın tartaklanmasının çok çirkin bir davranış olduğunu söylemiş...
Eurlings, Orhan Pamuk'a karşı davanın yeni yasaya göre açıldığını belirterek,Burada Adalet Bakanlığı'nın bir yetkisi sözkonusu. Davanın Adalet Bakanlığı tarafından durdurulmamış olması hayal kırıklığı yarattı. Bu dava sadece Avrupa'da temel değerlere karşı değil. Bir kişinin serbestçe görüşlerini ifade edebilmesi lazım. Ben Türkiye rapörtörü olarak Türkiye'deki reform sürecine destek vermiştim. Hükümet AB yolunda ciddiyse bu davanın ertelenmesi lazım. Dava AB'nin temel değerlerine aykırı. Hükümet reform taahhüdüne sadık kalmalı demiş... Kim neye sadık kalıyor o da açık...
Dava sürecinde bu açıklamaların yapılması, bu heyetlerin davayı izlemesi yargıya açıkça müdahale değilse nedir?
- Pamuk 6 Şubat 2005'te İsviçre'de yayımlanan Das Magazin dergisinde "Bu topraklarda 30 bin Kürdü ve 1 milyon Ermeni'yi öldürdük. Türkiye'de hiç kimse bunu dile getirmeye cesaret edemiyor. Ben ediyorum'' dedi.
2 - Dava neden açıldı?
- Pamuk'un sözleri Aktüel dergisinin şubat-mart sayısında yayımlandı. Kırklareli Kapalı Cezaevi'ndeki hükümlü Sebahattin Zorlu ve Kayseri'de yayıncılık yapan Mehmet Özet'in suç duyuruları üzerine Şişli Başsavcılığı 30 Haziran 2005'te dava açtı. İddianamede TCK'nın, "Türklüğü alenen aşağılamak" başlıklı 301. maddesine muhalefetle suçlanan Pamuk'un 3 yıla kadar hapsi istendi.
3 - Dava baştan önlenebilir miydi?
- Hükümet, "Türklüğe hakaret" davalarını Adalet Bakanlığı'nın iznine bağlayan eski TCK döneminde harekete geçseydi önlenebilirdi. Ancak, Şişli Savcılığı'nın 17 Mayıs'ta bu konuda yönelttiği izin sorusu bakanlık tarafından, yeni TCK'nın yürürlüğe girdiği 1 Haziran 2005'ten sonra yanıtlandı. Bakanlık, "Yeni yasaya göre Adalet Bakanı'nın yetkisi yok" yanıtı ve "Röportaj, eski TCK yürürlükteyken yapıldı. Sanık lehine olan eski TCK uygulanarak dava engellenebilirdi" görüşüyle de eleştirildi.
4 - Pamuk, sözleri konusunda hiç açıklama yaptı mı?
- CNN Türk'te, "Ben, ne 'Türkler Ermenileri öldürdü' dedim, ne 'biz öldürdük' dedim, ne de 'soykırım' dedim... '1 milyon Ermeni öldürüldü' lafını o an lafın gelişi öyle söyledim. Ama dürüstlük ve sorumluluk, söylediğiniz şeyin arkasında durmayı gerektirir" dedi.
5 - Şimdi ne olacak?
- Davanın görülüp görülmeyeceğini belirleyecek olan Adalet Bakanı Cemil Çiçek'i8 önünde üç yol var. Dava; Çiçek yargılama izni verirse görülecek, izin vermezse düşecek. Çiçek, yetkisinin olmadığını belirtirse, kararı mahkeme verecek. Mahkeme, bu yanıtı "izne gerek olmadığı" şeklinde yorumlayarak yargılama yapabileceği gibi "izin verilmediği" şeklinde algılayarak davayı düşürebilecek.
AB nin mahkemeye intikal etmiş her olaya(özellikle Türkiye aleyhine birtakım faaliyette bulunan kişilerle ilgili davalarda) müdahalesi artık sadace bağımsız yargıya müdahale değil bizim egemenliğimize müdahale oluyor.Egemen bir ülkenin iç işlerine bukadar nasıl karışılır anlayabilmiş değilim.
Adalet Bakanlığının AB ye aykırı bir tutum içinde olacağını sanmıyorum.Ama zaten bu olayda görünen oki uygulanacak kanun eski kanun.Çünkü suçun işlendiği zaman yürürlükte olan kanun failin lehineyse yürürlükten kalkmış olsabile eski kanun uygulanır.
Orhan Pamuk arkasında AB varken bu işten çabuk kurtulacak gibi görünüyor.
Orhan Pamuk#8217;un sözleri bize göre yanlıştır. Ancak; düşünce (açıklama) özgürlüğü sadece sübjektif olarak bize göre doğru olanı söyleme özgürlüğü değil, her türlü düşünceyi (yanlışı da) söyleme özgürlüğüdür. Yanlış olduğunu düşündüğümüz düşünceye karşı herkesin (karşı) düşüncesini söyleme özgürlüğü de elbetteki bu özgürlük kapsamı içindedir.
Orhan Pamuk davası işte bu sınırlar içinde tartışılmalıdır. Bu sınırlar ölçü alındığında; Orhan Pamuk#8217;un yargılanması da, şiddet ve hakarete varan tepkiler de yanlıştır ve asıl suç unsuru bu hakaret ve tepkilerde mevcuttur.
Bu noktada sorun olan ve asıl tartışılması gereken Orhan Pamuk#8217;un düşüncelerine katılıp katılmama değil, düşünce açıklama özgürlüğüne sahip çıkılması sorunudur. Bizce doğru davranış biçimi; açıklanan düşüncelere yüzde yüz karşı olsanız da o düşünceleri açıklayanın hakkına saygı göstermektir. Aksi halde düşeceğiniz açmaz; #8220;benimle ayni görüşte olanların hakkı var, aykırı olanların yok#8221; yanlışıdır.
Ancak her türlü düşüncenin açıklanmasına kayıtsız şartsız saygı gösterilmesi gerektiğinin kabulü halinde, Orhan Pamuk#8217;un sözlerine ve Avrupa Birliği#8217;nin yanlışlarına (yargıya müdahale, bir çok Avrupa ülkesinde #8220;soykırım yoktur#8221; demenin suç sayılması vb.) çok daha aklı başında ve değer verilebilir tepkiler gösterilebileceği ve bu tepkilerin önemseneceği kanısındayım.
Sayın Mehmet Bey'e ben de katılıyorum. Her türlü düşünce, şiddete başvurulmamak şartıyla dile getirilebilmelidir. Dava sonunda yaşanan ve asıl eleştirilmesi gereken protestolar şiddet içerdiği için desteklenemez diye düşünüyorum. Davadan önce yazılan ve benim de tamamen katıldığım bir yazıyı paylaşmak istiyorum: http://www.milliyet.com/2005/12/14/yazar/akyol.html
. Orhan Pamuk, Amerikalı ve Avrupalı bilim adamlarının birçoğunun katılmadığı; buna karşılık Washington'ın ve Brüksel'in siyasilerinin ve bürokratlarının dayatmak istedikleri emperyalist tutuma destek veren açıklamalar yapıyor. . Başkan Bush'un ve Brüksel çevrelerinin Orhan Pamuk'a verdikleri desteğin nedenleri de ortaya çıkıyor. Ben söylemiyorum, kendileri söylüyorlar. . Bir parantez açıp ABD ve AB'nin soğuk savaş sonrasında Türkiye ve Ortadoğu politikalarına bakalım. Avrupa Parlamentosu'nun kararlarına, ABD organlarının tutumuna baktığımız zaman Kürdistan ve Ermenistan projelerinin devreye sokulduğu anlaşılıyor. . AB ülkelerinin her biri art arda ''soykırım kararları'' çıkarıyor. Bunlar, Lozan'ı Sevr'e taşımaya yönelik kararlar ve politikalar. . Bu arada Irak; ABD, İngiltere ve kimi diğer AB üyeleri tarafından işgal ediliyor. 21. yüzyılın en büyük soykırımı başlatılıyor. . Şimdi Orhan Pamuk kalkıp Batılı tarihçilerin bile desteklemedikleri: Yeni emperyalizmin, Brüksel'in ve Washington'ın ağzından dile getirdiği görüşleri tekrarlıyor. . Ve bu nedenle Bush'tan ve Brüksel'in memurlarından destek alıyor. Emperyalizmin çirkin yüzünün içimize yansıyan çarpıklığını yaşıyoruz. . Orhan Pamuk acaba Irak'ın işgaline karşı çıkan bir yazar ve düşünür olsa durum nasıl olurdu? Bush ve Brüksel memurları Pamuk'a hangi gözle bakarlardı? . Yüzüne bile bakmazlardı, adını bile hatırlamazlardı. Emperyalizmin görüşlerine destek verdiğiniz zaman sizi göklere çıkarırlar. Çünkü onlarla ''çıkar ortaklığına'' girmiş olursunuz. . İşin en acı ve çarpıcı yanı da şu; sömürgecilerin ekmeğine yağ sürüyorsunuz ve bunu özgürlük adına, demokrasi adına diye pazarlıyorsunuz! Türkiye ve bölge ülkelerine karşı Batı emperyalizminin yanında yer alıyorsunuz. Ne acı... Olayın en çirkin ve rahatsız edici yanı bu.
ne desem hoca verir talkımı yutar salkımı diye bir laf vardır arkadaslar bu ab nin ve imf muhtesem ıkılısının oynadıgı oyunlardan biri türkün türkten baska bır dostu olmaz
Orhan Pamuk#8217;un Nobel Edebiyat Ödülü almasından kıvanç duyacak mısınız?
Bir Türk yazarı bir kez daha Nobel Edebiyat Ödülü#8217;ne aday gösterildi. Bu kez gündemdeki isim, adı Nobel Edebiyat Ödülü adaylığı ile özdeşleşen Yaşar Kemal değil, Orhan Pamuk. Şimdi, açık yüreklilikle kendi kendimize sormamız gerekiyor. Orhan Pamuk, hangi edebi yapıtları ile Nobel Ödülü#8217;ne aday olmaya layık bulundu. Hangi yapıtları ile #8220;belki de#8221; ödüle layık görülecek?
Yoksa bu ödül, edebi değil #8220;siyasi#8221; çıkışlarına mı verilecek? Ve yine kendi kendimize şu soruyu sormalı ve içtenlikle yanıtlamalıyız: #8220;Türkler, bir milyon Ermeni#8217;yi, 30 bin Kürt#8217;ü öldürdü#8221; dediği için Batı#8217;nın gündemine gelen ve büyük olasılıklı bu sözleri dolayısıyla Nobel adaylığı yolu açılan Orhan Pamuk#8217;un alacağı Nobel Edebiyat Ödülü#8217;nü kimler içine sindirebilecek. Ve kimler, #8220;bizim de Nobel Edebiyat Ödülü kazanmış yazarımız var#8221; diye kıvanç duyacak?
Bir Türk yazarının Nobel Edebiyat Ödülü alması, yıllardır süren arzumuzdu. Hemen her yıl Yaşar Kemal#8217;in adaylığı ile ilgili haberleri heyecanla okur, bir kere de bizim yazarlarımızdan birisi bu ödülü alsa diye hayıflanırdık. Bir Mısırlı ya da Meksikalı#8217;ya ödül verdiklerinde kıskanır, #8220;bizim yazarlara, Türk olduğu için verilmiyor#8221; bahanelerinin arkasına saklanırdık. Ama şimdi belki de bir Türk yazara Nobel Edebiyat Ödülü verilecek. Ama bu bizim beklediğimiz ödül olmayacak. Pamuk#8217;un (belki de) alacağı Nobel Edebiyat Ödülü kaç Türk#8217;te kıvançlanma duygusu yaratacak merak ediyorum doğrusu.
Diyor ki Pamuk; #8220;Türkler 1 milyon Ermeni#8217;yi, 30 bin Kürt#8217;ü öldürdü.#8221; Orhan Pamuk#8217;un bu rakamları nereden bulduğunu tartışacak değiliz. Zira, rakamları da, vurgusu da tartışmaya açılamayacak kadar gerçeklerden uzak. Üstelik de tek yanlı bakış açısının ürünü.
Yazarın, üstelik de Nobel Edebiyat Ödülü#8217;ne aday gösterilen bir yazarın dünyaya yansız bakabilmesi, önyargılardan arınmış olması beklenirdi. Yazarın yansızlık iddiası varsa, bunu, yazdıklarıyla da söyledikleriyle de ortaya koyabilmesi gerekir. Türkler Ermenileri öldürdü de, tehcir olayları sırasında hiç mi Türk ölmedi. Fransızlar, İngilizler ve Ruslar tarafından silahlandırılıp milis güçler haline getirilen ve Anadolu insanının üzerine salınan Ermeniler hiç mi Türk öldürmediler? Türkler 30 bin Kürt#8217;ü öldürdü de, Kürk kökenli teröristler hiç mi Türk öldürmediler? Yazarın bu sorulara da yanıt verebilmesi gerekirdi...
Ermeni sorunuyla ilgili gerçeklere ulaşmak, bizim kuşaklar için tarih kitapları ve belgeler ile sınırlı. Ama Güneydoğu#8217;da olup bitenler konusunda belgeye, kitaba başvurmaya gerek var mı? Olaylar dün başladı, bugün de devam ediyor. Gözlerimizin önünde... Öğretmen, asker, çocuk, yaşlı binlerce Türk ve Kürt öldürüldü Güneydoğu#8217;da... Terörü, PKK terörünü, bu cinayetlerden ari tutmak, tüm cinayetlerin faturasını Türklere kesmek, insafsızlıkla açıklanamayacak kadar ağır bir yanılgıdır.
Daha önceki kimi kitapları üzerindeki #8220;çalıntı#8221; iddiaları henüz ortadan kalkmayan bir yazar Nobel Edebiyat Ödülü#8217;ne aday gösteriliyor. Neden? Çalıntı iddiasının ağır yükü altında ezilen kitaplardaki edebi başarı(!) için mi, yoksa Batı#8217;da kimi çevrelerin hoşuna gidecek, #8220;Ermeni#8217;yi kıran da Kürt#8217;ü kıran da Türklerdir#8221; dediği için mi?
Romanları gibi, alacağı ödül üzerine de şaibe gölgesi düşecek... Yazık...
Türkiye#8217;de kimi çevreler, uluslararası alanda başarıya giden yolu, Türklere sövmekten, kendi ulusumuzu aşağılamaktan geçtiği kanısındalar. O#8217;nun için vuruyorlar da vuruyorlar... Bunlara da yazık...
Nobel Edebiyat Ödülü Orhan Pamuk#8217;a verilirse, kaç Türk bundan kıvanç duyacak bilemiyorum. Yazıları ve yapıtlarına değil de kendi ulusunu aşağılamasına övgü dizilen bir yazarın alacağı Edebiyat Ödülü, onur verici değil, onur kırıcı olacaktır.
İdris ADİL -10.10.2005
---------------------------
Nobel Edebiyat Ödülü#8217;ne değer görülen Harold Pinter, ödülün kendisine neden verildiğini anlamadığını, Nobel#8217;i Orhan Pamuk#8217;un hakettiğini söyledi.
Son günlerin en önemli gündem maddelerinden Orhan Pamuk tartışmasına PTT de karıştı
PTT Genel Müdürlüğü, Orhan Pamuk davasıyla ilgili dosyanın, postada gecikmesinin söz konusu olmadığını, gönderinin taahhütlü olarak duruşmadan bir gün önce postaya verildiğini söyledi.
PTT Genel Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamada, bazı basın yayın organlarında, "Orhan Pamuk davasıyla ilgili dosyanın, postadaki gecikmeden dolayı Adalet Bakanlığı'na geç ulaştığı" yolunda haberlerin yer alması nedeniyle bir açıklama yapılmasına ihtiyaç duyulduğu ifade edildi.
Postada gecikmenin söz konusu olmadığı vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi: "Bahse konu haberler üzerine, kayıtlarımızın tetkiki neticesinde söz konusu gönderinin, Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı'nca APS olarak değil, taahhütlü olarak 15 Aralık 2005 Perşembe günü duruşmadan bir gün önce postaya verildiği anlaşılmıştır.
Postaya teslim edilen gönderilerin içeriğinin bilinmesi söz konusu olmayıp, işlem görmesi ve teslim süresi gönderinin türüne göre değişmektedir.
Taahhütlü gönderiler, postaya verildikten sonra normal olarak 2 günde alıcısına teslim edilmektedir. Hafta sonu resmi dairelere gönderi teslim edilemediğinden, söz konusu taahhütlü gönderi 15 Aralık 2005 tarihinde Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan teslim edilen diğer gönderilerle birlikte işleme tabi tutulmuş olup, Pazartesi günü saat 08.40'da Adalet Bakanlığı'na teslim edilmiştir."
arkadaşlar önümüzde kimseyi,hiçbir ülkeyi suclamadan önce 2 seceneğimiz war;
1- ya milletlerarası hukuk ta da kabul edile ülke çıkarlarının önceliği ilkesini unutarak demokrasi-özgürlük bağlamında yaklaşıp gelişmiş ülkelerin oyununa geleceğiz,
2- ya da onların enbüyük silahı olan özgürlük söylemini bi kenara bırakıp yani somut olayda pozitif ayrımcılık yapıp oyunu kurallarına göre oynuyacağız.
soykırım yoktur diyeni cezalandıran bir anlayışa karşı o anlayşın silahıyla saldırmış olacağız
Olay tamamen siyasi dir!!!
Sorun şiddete tahrik ise ben ''30 bin kürt öldürüldü'' lafının ardından kürt etnik kimliğinin t.c. askeriine karşı şiddet eğilimine girmemesinin imkansız olduğunu düşünüyorum...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Tazminat
22-09-2024, 00:16:35 in Aile Hukuku