*Hesap kesim tarihi:
> Bankacıların, "Bu aylık bu kadar yeter, Allah bereket versin.
Önümüzdeki
> ay giydirmeye devam ederiz" şeklinde düşünerek ellerini
ovuşturdukları
> gün..
>
> * Son ödeme tarihi:
> Kartı veren bankacıların ödeme yapılmaması duasını yaptıkları en son
> gün. Yağmur duası çiftçi için ne anlama geliyorsa, ilgili dua da
bankacı
> esnafı için aynı oranda manalıdır.
>
> * Toplam harcama tutarı:
> Kimin kimi harcadığı tartışma konusudur. Toplam harcama miktarı ne
kadar
> artmışsa, bankanın mudisini harcamasına o kadar yaklaşılmış demektir
> aslında.
>
> * Asgari ödeme tutarı:
> Kartı veren bankanın gel gel yapma hali. Bankanın mudisinin düzenli
> gelirine ortak olma durumu. Asgari tutarı ödeyerek borcun biteceğini
> sanan saflara yönelik katakulli. "Mudi, ne kadar ödeme yaparsa borcu
> bitmez?"
> formülüyle hesaplanmış miktar.
>
> * Kredi kartı limiti:
> Kart sahibine girebilecek maksimum kazık miktarı.
>
> * Limit aşım ücreti:
> Yolunmakta çok ısrar eden, aşırı kaşınanlardan seve seve alınan
ekstra
> kaşıma ücreti.
>
> * Gecikme faizi:
> Bankacı esnafının geçim kapısı. Kart sahibi bankanın NBA tabiriyle
> double- double yapma hali.
>
> * Hesap ekstresi:
> Ayrıntılı yolunma belgesi.
>
> * Kredi kartı kullanım ücreti:
> Plastik kart kirası. Kart santimetrekare olarak ölçülür, rayiç
bedelle
> çarpılarak elde edilir. Yılda 1 kez alınır. Lüks semtteki bir evin
> kirasının metrekare değeri, plastik kartın metrekaresiyle aynıdır.
> Şaşırtıcı ama gerçek.
>
> * Son geçerlilik tarihi:
> Yeni kartın postadan çıkacağı son gün.
>
> * Kredi kartı numarası:
> Olası kredi kartı mağdurlarını birbirinden ayırdetmeye yarayan
sayısal
> değer. Maksat icraya vermek kolay olsun. Adamı elinle koymuş gibi
bul...
>
> * Chippara, bonus, milpuan:
> Formatı farklı sus payı. "Müşteriyi fazla sağmışız" düşüncesiyle
> dağıtılan devede kulak geydirme iadesi.
>
> * Nakit avans:
> Tefeci yerine bankadan çekilen merhamet içermeyen borç.
>
> * Kart mağduru:
> Kart verilirken annesinin kızlık soyadının neden bu işe
bulaştırıldığını
> idrak edebilmiş, ebesini gören kişi.
>