+ Konuyu Yanıtla
1 den 9´e kadar toplam 9 ileti bulundu.

Konu: Şemdinli bir bakış açısı

Şemdinli bir bakış açısı Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Şemdinli bir bakış açısı

    Olay biyografisi

    Jandarmaya çalışan muhbir eshabil polatoğlu nun pkk aracılığı ile İngiliz gizli servisi MI5 tarafından angaje edilerek üniter esnekliklerin bulunduğu Şemdinli ilçesinde olmayan JİTEM ve doğrultusunda devleti/ TSK yı yıpratmak, pkk nın meşruiyetini bulmak amacı ile Bağdat MI5 bürosuna götürülmüştür.

    ( Şahıs eshabil polatoğlu henüz yakalanmadığı için X muhbir ve şuan suçlu bir kaçaktır. İsminin verilmesi suç sayılır.)

    --- 1 temmuz 2005 te MI5 bağdat bürosu bu muhbir tarafından aranmıştır. Muhbir Elazığ-palu nf. Kyt lı 20 dosya dan aranıyor. Şuan istanbul dadır.3 temmuz da görüşme gerçekleşmiştir. 00946691673-3108 no lu telefonu kendi cep telefonundan aramıştır. Kendi cep telefonu iran-sat menşeili bir gsm dir. Seferi paşado Süleyman ihracat ithalat işi ile uğraşıyor görünen, Türkiye ye tekstil,kuru gıda işi için gelen, iş tel: 009804413825035 urumiye ye kayıtlı esendere sınır kapısından giriş çıkış yapan şahsın gsm no sudur.
    Bu şahıs iran ve Türkiye aleyhine MI5 tarafından kullanılan ve İngiliz konsolosluklarında kayıtlı bir şahıstır.

    --- angaje gerçekleştikten sonra jandarma nın hakkari ve şemdinli bölgesindeki etkinliği, istihbarat ağı ve muhbir zinciri üzerinde çalışılmıştır. Jandarma bölgede daha etkin rol oynamasından dolayı ve kuzey ırak bölgesindeki varlığından dolayı İngiliz servisi ve kürt gruplar ile pkk tarafından tehdit unsur olarak görülmesinden kaynaklanan çökertme işlemine geçilmiştir.


    --- 6-7eylül olayları organize edilmiş dernek ve STÖ lerin Hakkari Van şb lerine sefer paşado adlı şahıs aracılığı ile: stö ler tayad ,dth, Merkür tv, welat,roj yayınları,Yüksekova haber gazetesi ve Internet sitesi, Şemdinli oda ve dernekleri,özgür gündem gazetesi, dehap bölge temsilcileri,pkk,muhtarlar,belediye başkanları,vekil öğretmenler,vekil imamlar,sözleşmeli veya ücretli diğer kamu personellerine MI5 tarafından,5 eylül 2005 saat 4:35 te van maraş cad. deki bir tekstil giyim deposunda provokasyon ve organizasyon masrafları ve teşvik primi olarak 700.000 $ verilmiştir.
    Parayı alan şahıs 05372281116 nolu telefonu kullanmıştır. Bu telefon k.ırak kerkük nf kyt lı o dönemlerde Türkiye de konya,izmir antep ve van da ticari faaliyet yapan yaşar süleyman (türker) in telefonudur.

    --- 6-7 eylül olayları esnasında sefer ve jandarma nın x muhbiri eshabil bölgede bulunmuş sonrasında ise sefer iran a dönmüştür.bu olayların akabinde;
    eshabil polatoğlu adlı şahıs eğitim ve psikolojik destek programlarını tamamlayarak 120 kg lik bir koli için çukurca dan katır almıştır. Pkk militanlarının da yardımı ile a-4 / c-4 patlayıcıları çukurca dan şemdinli kırsalına taşınmış, akabinde 1. patlama gerçekleştirilmiştir.patlama gününün özellikle bayram arifesine denk getirilmesi tesadüfi değildir. Çünkü o tarihlerde jandarma,mit,emniyet mensuplarının bayram izninde ve kalan personelin bayram rehavetinde olduğu tespitleri umut kitapevi telefonundan pkk istihbaratına iletilmiştir. 2. patlamanın da aynı tarihlerde olması ve bayram sonu veya dönüşüne denk gelmesi ile rehavetin yol kontrol, uygulama ve güvenlik noktalarında devam ettiği öğrenilmiştir.
    bayram rehaveti ile termal kamera gözlemleri esnekleşmiş, 1. patlamanın başarılması ile 2. patlamanın bayram sonrası dönüş rehaveti ve motivasyon eksikliği göz önünde tutularak gerçekleşmesi tesadüfi değildir.
    Bayram rehaveti her kurumda Türkiye nin her yerin de oluşur. Ancak bu bölgenin esneklik gösterdiğini planlı istihbarat yaparak MI5 çözmüştür.

    --- muhbirin il j. İstihbarat şb ile görüşme talebi uygun görülmüştür.Çünkü;muhbirin geçmiş ihbar performansı ve geçmişte verdiği bilgilerin doğruluğundan kaynaklanan güven ve itimattan patlama günü istenilen yere ve noktaya gidilmiştir.

    ---olayda kullanılan el bombalarının menşei ve seri no.ları hakkari şırnak karayolunda öldürülen bir teröristin envanterinde yazılı olarak bulunmuştur. El bombalarının eylemci X muhbir ve pkk militanlarına cilo dağında teslim edildiği ve umut (Kürtçe) rumuzlu olayda kullanılacağı belirtilmiştir. Öldürülen terörist hıristiyan ve ermeni asıllı bir kadın teröristtir.eshabil polatoğlu nunda içinde bulunduğu ekibin; İngiliz askeri üssünden aldığı a-4 ve c-4 leri yola döşerken çıkan çatışmada öldürülen teröristin ajandası ve dokümanların bir benzeri çukurdere de öldürülen diğer bir militanın üzerinde de bulunması tesadüf değildir. Öldürülen kadın terörist suriye li olup delan kod adlı ermeni asıllıdır. İngiliz üssü ise el amadiyah havaalanıdır. MI5 büroları ise kerkük-erbil- zaho-dohuk da konuşludur. MI5 finanseyi bu bürolardan uluslar arası HSBC bankası aracılığı ile bölgeye indirmiş, askeri araçla kandil dağına götürülmüş ve bu 700.000$ para buradan Türkiye ye geçirilerek dağıtılmıştır. Bu dağıtımı yapan en önemli temas sefer adlı İranlı iş adamıdır. Bu iş adamının para ve patlayıcılar veya MI5 bağlantısının İngiltere-abd ikilisinin Suriye yi vurma ve iranın güney batısını karıştırma programı çerçevesinde olduğu bilinmektedir. Bölgenin mit elemanları bu konuda teyit edici duyumlar elde etmişlerdir. Pkk nın içindeki gizli servis hücrelerinin sızdırmalarından ve kandil dağı çevresinde son 4 ay içinde dolaşan söylenti ve duyumlar bu yöndedir. Türkiye nin de suriye ye karşı duruş sergilemesi için suriyeli kadın terörist kullanılmıştır. iranlı iş adamının olayda rol alması ise iran nın bölgedeki konumu ve son 4 ay da bölge dengelerine bakış açısına Türkiye nin de sokulması içindir.
    Olayda kullanılan el bombalarının terör örgütünün ve öldürülen teröristin envanterinde yazılı, teslim kısmındaki sayfa da seri no ları aynen şöyledir:

    1.----- HGR Z DM 72 > LOS EMP-157 ; HGR DM 41 SPLİTTER ; COMP-B ; LOS FMP-157

    2.----- LOS FMP 158

    3.----- LOS FMP 156 dır.

    -------------------------------------SORULAR--------------------------------------


    1- neden el bombaları aynı seri dedir?
    2- Devlet attıysa el bombalarını aynı seride nasıl ve ne yoldan ali kaya ya ulaştırdı.
    3- Devlet bu el bombalarını aynı seri de tedarik ettiyse, JİTEM e geçtiyse, bir uzman çavuş veya astsubay el bombası eğitimi almasına ve bunca askeri tecrübeye rağmen el bombaları neden umut kitapevi sahibi ve eski pkk lı seferi yılmaz ı öldürmedi?
    4- 30 AK 933 plakalı araç olay yerine çok uzakken neden halk patlama yerine değil de, araca doğru yürümüştür?
    5- ROJ TV nasıl oldu da bölgeden canlı yayına kısa sürede geçebildi?
    6- mutkili ali bu olaya çekilirken; bölgede pkk ya karşı etkin istihbarat yapması ve umut kitapevi faaliyetlerini çözmesi, MI5 in hem bu olay ile infial ve karışıklık projesi ve hem de pkk nın istihbarat noktasının deşifresi ile umut kitapevinde vazgeçilmesi etkili olmuş mudur?
    7- mitinglere çevre illerden katılımcı sempatizanlar nasıl oldu da ani bir organizasyon ile getirildi. Bu kadar para ve katılımcıların yol masrafı yeme içme gibi ihtiyaçları bu 700.000$ ile mi karşılandı?
    8- eğer JİTEM var ise ve bu olayı JİTEM yaptıysa gündüz halkın kalabalık olduğu bir anda neden yapıldı? seferi yılmaz başka şekillerde her halükarda öldürülemez miydi?. gece neden yapılmadı? JİTEM yaptıysa neden el bombası kullandı? Eğer JİTEM bu kadar güçlü ise ve derin devlet bu ucuz olayı yaptıysa el bombası ile neden yaptı. el bombaları ve a-4,c-4 ler pkk tarafından kullanılırken vali,emniyet ve jandarma yetkililerine karşı suikast girişimleri bölgede defalarca tekrarlanırken; bölge vatandaşı neden ayaklanmamış, neden nüfus cüzdanları yakılmamış ve neden dağa çıkılıp hesap sorulmamıştır?
    9- bölgedeki jandarma ekiplerinin daha önceki görev yerlerinin yine bu bölge olması ve bölgeye yeniden tayin edilmesi ve önceki dönemlerde pkk nın bu ekipler tarafından etkisiz hale getirilmesi MI5 ve pkk ile kuzey ırak ta ki kürt oluşumların hoşuna gitmiş midir?



    Hukuki NET Güncel Haber

    Şemdinli bir bakış açısı konulu yargıtay kararı ara
    Şemdinli bir bakış açısı konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Şemdinli de yaşanan bombalama olayı sonrasında PKK nın yayın organı Roj Tv nin 2 dakika içinde canlı yayından görüntü vermeye başlaması ve olayların ardından Şemdinli ve Hakkari de halk ayaklanmasını andıran ve devlete düşmanlık içeren gösteriler, olayların tamamıyla PKK ve cezaevindeki bölücü başının arzularına göre geliştiğini göstermektedir
    Ve yine PKK tarafından bedel ödettireceğiz sloganları atılırken bizzat Başbakan Erdoğan tarafından bedel ödeyecekler şeklinde açıklamalar gelmiştir.
    Açıklanan AB belgeleri ve AİHM in AKP isteği ile türbanı yasaklamasının ardından gündem değiştirmek isteyen AKP için, Şemdinli olayları tamda istenilen durumdur. Ancak AKP nin daha önce birçok konuda olduğu gibi bu olayda da PKK ile birebir örtüşen açıklamalar yapması kaygı vericidir.

    --------------------------------------------------------------------------------
    Son günlerde tüm yazılı ve görsel basında varsa yoksa Şemdinli olayları. Devletin en tepesindeki insanlar sırasıyla bu olaylar hakkında failleri mutlaka bulunacak türünden beyanatlar vererek Şemdinli halkını rahatlatma telaşı ve çabası içindeler. Hele bazı devlet büyüklerimiz nerdeyse failleri bulunacak değil; intikamı alınacak deme gayretine girmişlerdir.

    Hele o bölge milletvekili yok mu; bölgede hem asker hem polis, hem savcı hem de hem hakim olarak, olayı daha olmadan önce çözmüş mübarek adam boy boy basında açıklamalarda bulunmakta.
    Şemdinli de yaşanan bombalama olayı sonrasında PKK nın yayın organı Roj Tv nin 2 dakika içinde canlı yayından görüntü vermeye başlaması ve olayların ardından Şemdinli ve Hakkari de halk ayaklanmasını andıran ve devlete düşmanlık içeren gösteriler, olayların tamamıyla PKK ve cezaevindeki bölücü başının arzularına göre geliştiğini göstermektedir.
    Olayların başlaması ile başta Başbakan olmak üzere hemen hemen bütün devlet büyükleri bu provokasyonlara alet olmuşlardır.
    Olaylar PKK tarafından ikinci bir Susurluk Olayı şeklinde yansıtılmaya çalışırken, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Fevzi Türkeri "Susurluk gibi değil, lokal bir olay" diyerek olayların yanlış bir mecraya çekilmesi önlemek istedi ancak ne var ki bizzat Türkiye Cumhuriyeti nin Başbakan ı Tayip Erdoğan da PKK nın ağzı ile konuşarak Jandarma Genel komutanı yalanlamış, olayların Susurluğun devamı olduğunu kasteden demeçleri gazetecilere vermiştir.

    Ve yine PKK tarafından bedel ödettireceğiz sloganları atılırken bizzat Başbakan Erdoğan tarafından bedel ödeyecekler şeklinde açıklamalar gelmiştir.

    Açıklanan AB belgeleri ve AİHM in AKP isteği ile türbanı yasaklamasının ardından gündem değiştirmek isteyen AKP için, Şemdinli olayları tamda istenilen durumdur. Ancak AKP nin daha önce birçok konuda olduğu gibi bu olayda da PKK ile birebir örtüşen açıklamalar yapması kaygı vericidir.
    Aslında yapılması gereken halkın ayaklanmasına sebep olan beyanatları veren kişilerin süratle tutuklanıp, olaylarında olaylarda provokasyon olduğu ve itidal gerektiği yönünde açıklamalar olması gerekirken, başta Başbakan Tayip Erdoğan olmak üzere devlet yetkilileri ateşe körükle giderek olayların büyümesine sebep olmuşlardır.

    Küçük yerleşim birimlerinde güvenlik güçlerine ait araçları ne kadar sivil olursa olsun herkes zaten bilir. Şemdinli de olan olayda da birileri bombalama sonrası direk sivil aracı hedef alarak, gene devletin görevlilerine saldırmışlardır. Terörün en yoğun olduğu bir bölgede güvenlik güçlerinin ve bunların araçlarının olmasından daha doğal ne olabilirdi.

    Patlamalar ardından insanlar nasıl olmuştur da direk olarak güvenlik görevlisi olduğu belli olan şahıslara ve araçlarına saldırmışlardır? Neresinden bakılırsa bakılsın provokasyon olduğu besbelli olan bu olayda resmi görevlilere ait araç yüzlerce kişi tarafından tahrip edilmiş, arkasından gelen savcıya da o kalabalıkta keşif yaptırılmaya çalışılmıştır. Olay yeri güvenliği alınmadan, bölgedeki tüm PKK sempatizanları savcının başında, onlar Savcıya söylüyorlar ve yazmasını istiyorlar. Savcıdan önce yüzlerce kişinin elinin değdiği o araçta sadece silahlar ve harita gibi şeyler çıkması az aslında. O kadar zamanda o aracın içine ABD nin Peşmergelere ve de Peşmergelerinde PKK ya verdiği ne kadar silah varsa o aracın bagajına yığılabilirdi aslında.

    Olayları yapan kişilerin söylendiği gibi JİTEM olduğunu söyleyenlere de sormak isteriz? Bu JİTEM bu kadar mı acemidir ki, böyle bir bombalama yapacak ardından da bütün askeri kimliklerini, bütün olay planlarını ortada bırakıp oradan kaçacaklar?
    Şimdi biri çıksa şöyle bir şeyler söylese: Bir kaç provokatör bombaları patlattılar ve sonra kendileri veya diğer suç ortakları tarafından direk olarak takip ettikleri güvenlik görevlilerine saldırdılar, çünkü onlar bölgedeki PKK faaliyetlerine en büyük zararı veren kişilerdir. Herkese bu kişilerin bombaları patlattığını söylerken de kalabalığı araçlarına yönlendirerek araçların tahrip edilmesini sağlamışlardır. Hem de bölge halkından PKK ya sempatisi olmayan insanlarında devlete düşman olmasını sağlamak için bu olayları devlet tarafından yapıldığı söylenmiştir.

    Halk iyice galeyana getirildikten sonra, çevreye zarar verecek şekilde çok profesyonelce yönlendirilmiş ve gene provokatörler tarafından halka ateş açılarak insanların ölmesi de sağlanarak galeyanın artması, çevre il ve ilçelere yayılması sağlanmıştır. Bölgedeki ne olduğu herkesçe bilinen siyasiler de halkın olaylar sırasında içinde bulunarak kendi popülaritelerini artırma gayreti içinde olmaktan başka bir şey yapmamışlardır. (olayın böyle gerçekleşmediğini kim iddia edebilir ki)

    Güneydoğuda halkların özgürlüğünün yetersiz olduğuna inanmaları AB tarafından sağlanmış olan yüksek rakımlı mevzilerdeki zatı muhteremler adeta olayların popülaritesini artırma yarışına girmişler, basın işi gücü bırakmış Genelkurmayından Emniyetine kimi gördüyse bu olayları sormuş, yetkililerin ağzından çıkan her sözü manşet yapmış en acısı ise olaylara bölgede görevli güvenlik güçlerinin sebep olduğu intibasının yayılmasına sebep olmuştur.

    Olayların gelişimi farklı olsaydı; mesela bunun tam tersi olsaydı, bombaları atan kışkırtıcılar ve güvenlik görevlilerinin üzerine saldıran kişiler anında ele geçirilmiş olsaydı hangi milletvekili olayın üzerine giderdi sizce? Gazetelerin en ulaşılmaz köşelerinde en okuma beni haberden ileri geçebilirimiydi olay?

    Aynı bölgede binlerce vatan evladı hain pusularda can verdi. Daha kaç gün oldu da unuttuk babasına telefon açıpta baba ben şehit oluyorum diyerek helalleştikten sonra can veren vatan evladını ve arkadaşlarını Bütün ülke ağladık, Albayraklı sıra sıra tabutlarla bağrı yanık annelerine babalarına teslim ettik.

    O gün kahpe pusuda 5 vatan evladı şehit edildi, hangi devlet büyüğü çıkıpta failleri bulunacak dedi.

    Hangi bölge milletvekili olay yerine gitti, hangi Başbakan, hangi Bakan olayın failleri bulunsun diye talimat verdiğini basında açıkladı?
    Hangi Başbakan çıkıpta şehit kanının bedelini ödeteceğiz dedi?

    Terör sadece Şemdinli insanına yapıldığında mı devletimin başındakilerin canını acıtmakta acaba?

    Her gün kahpe pusularda vatan evlatları can verirken bu terör olmuyor mu? Terörse neden basın başta olmak üzere üzerine gidilmiyor.
    Amaç, Güneydoğuda olayları körüklemek, Avrupa ve dünya medyasına taşımak, AB ve ABD#8217;nin Ortadoğudaki planlarına PKK eliyle hizmet etmekten başka bir şey değildir.

    Aydın geçinen insanlarımızın çok dikkatli olmaları gereken bir zamandır. Olayların üzerine körükle gidilmemeli, ülkenin birliği ve beraberliğine zarar verme çabasında olanlar çok iyi tahlil edilmelidir.
    Çünkü başka Türkiye yok!!!

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Şemdinli bir bakış açısı

    YARGITAY 9. Ceza Dairesi'nde bugün başlayan "Şemdinli Davası"na, İran'da yakalanıp Türkiye'ye teslim edilen bir teröristin ifadesi yetiştirildi. PKK'nın uzun yıllar dağ kadrosunda görev yapan Arif Kaçım, "Şemdinli olaylarının "Cudi" ve "Amed" kod adlı teröristler tarafından planlanıp uygulandığını öne sürdü.

    Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 39 yıl 5'er ay hapis cezasına çarptırılan Hakkari İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat şubesi'nde görevli Astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz'in tutukluluk süresi 18 aya ulaşırken, Yargıtay 9. ceza Dairesi'nde de davaları bugün ele alındı.

    "PKK'LILAR ATTI"

    Astsubayların avukatlarından Vedat Gülşen, İran makamları tarafından Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde güvenlik görevlilerine teslim edilen PKK'lı Arif Kaçım'ın, avukatının yanında Cumhuriyet Savcısına verdiği ifadede, Şemdinli'de Umut kitapevine bomba atılması olayının PKK'lı iki kişi tarafından gerçekleştirildiğini öne sürdüğünü mahkeme verdiği dilekçede belirtti. Avukat, 30 Nisan'da verdiği dilekçede bu ifadenin duruşmadan önce istenmesini talep etti.

    İFADESİ ULAŞTIRILDI

    Avukat, PKK'lı Arif Kaçım'ın ifadesinin, dava dosyasında yer alan bazı terörist ifadeleriyle örtüştüğünü öne sürdü. Avukat Gülşen, mahkeme başkanlığına sunduğu dilekçede, "Bu ifadeler, astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz'in beraatini ve tahliyesini gerçekleştirecek bir durumdur. Hakkari-Yüksekova Cumhuriyet Savcılığı'nda 2007/718 hazırlık sayılı dosyada, ifadesi yer alan Aif Kaçım'ın, 29 Nisan 2007 günü Cumhuriyet Savcılığı'nda alınan ifadesinin, duruşma gününden önce istenerek dosya kapsamında değerlendirilmesini arz ederim" dedi. Dilekçe üzerine, mahkeme ifadeyi istedi ve gelen ifade dava dosyasına konuldu.

    "KAHRAMANLIK GÖSTERİSİ"

    PKK'lı Arif Kaçım, ifadesinde "Cudi" ve "Amed" kod adlı iki teröristin Umut Kitapevinin bombalanmasında görev aldıklarını iddia etti, "Eylem gerçekleştirilecek, basına da olayın Jandarma İstihbarat elemanları tarafından yapıldığı bildirilecekti. Bu eylemden kısa bir süre sonra, örgüt tarafından hazırlanan bildiri kamplara gönderildi, bu tür ferdi eylemlerin yapılmaması konusunda uyarıda bulunuldu. Örgüt mensuplarının dikkatlerinin çekildiği duyuruda, bu eylemin herhangi bir talimat verilmemesine rağmen kahramanlık gösterisi olarak yapıldığı belirtildi ve bu kişilerin cezalandırıldığı, bundan böyle örgüt mensuplarının bu tür faaliyetlerde bulunmamaması, bulunmaları halinde cezalandırılacağı da kaydedildi. .

    "UZMAN BOMBACI"

    Arif Kaçım, ifadesinde, kendisinin Hakurk kampında daha önce bulunduğunu, sorumlularının "Reşit" kod adlı kişi olduğunu ifade etti. Kaçım, eylemi gerçekleştirilen Şırnaklı "Cudi" ile Diyarbakırlı "Amed"in örgütün "uzman bombacıları" olarak tanındığını da sözlerine ekledi.

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Sep 2004
    Nerede
    istanbul, Türkiye.
    İletiler
    769
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Şemdinli bir bakış açısı

    gibi ibareleri düzeltip

    1.----- HGR Z DM 72 ; LOS EMP-157 ; HGR DM 41 SPLİTTER ; COMP-B ; LOS FMP-157

    2.----- LOS FMP 158

    3.----- LOS FMP 156 dır.'nun ne olduğunu yazarsanız okuyup yazabilicaz aziz commodore1tr

  6. #5
    Kayıt Tarihi
    Jun 2003
    Nerede
    Afyonkarahisar
    İletiler
    2.022
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Şemdinli bir bakış açısı

    Sayın Commodore1tr,
    Eğer bir soruşturmacı olsaydım ve avukatlık mesleği ceza alanında Amerikadaki gibi savunma ve saldırı üzerine kurulmuş olsa ve saldırı avukatı olsaydım sizin sorunuza şu yanıtı verirdim.

    Bu soruları sorabilmeniz için bu şekilde yapıldı. Böylelikle hedef saptırılıyor.

    Ancak kesin olan bu olayda hedef bir şekilde saptırılmış ve fatura askerimize ihale edilmeye çalışılmıştır. Bu ülkedeki bazı katliamların veya cinayetlerinde olayla hiç ilgisi olmayan kişilere ihale edilmesi gibi.

    Şemdinli bana göre tarihi bir olaydır. Çünkü şemdinli ile asker de yargıda hedef alınmıştır. Ne mutlu ki şu an askerde yargıda hala en güvenilir kurumlar arasındadır. Belki de halkın gözündeki bu güvenilirlilik hedef alınmıştır.

    Eğer ben Jitem yada başka bir istihbarat örgütünün başında olsaydım ve eğer bazı şeyleri hiçe sayıp birtakım kişilerin ortadan kaldırılmalarını isteseydim ve herşeyi hiçe sayıp bunu yapsaydım hedefimdeki kişinin gailiğine karar verilirdi ve ismi bile hatırlanmazdı.

    Bilmem anlatabildim mi?

  7. #6
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Şemdinli bir bakış açısı

    Yargıtay 9. Ceza Dairesi Şemdinli olaylarıyla ilgili davada sanık Astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz hakkındaki kararı “eksik soruşturma” gerekçesiyle bozdu.


    “Şemdinli Davası” kapsamında 39 yıl 5’er ay hapis cezasına çarptırılan astsubaylar Ali Kaya, Özcan İldeniz ile “haber elemanı” Veysel Ateş’in Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nde görülen davası bozuldu. Mahkeme, “Terörle mücadele eden bu kişilerin, örgüt üyesi gibi yargılanamayacağına” hükmetti, eksik soruşturma, tanıkların dinlenmemesi, olay yerinde inceleme yapılmaması gibi gerekçelerle davayı bozan Yargıtay, yargılamanın askeri mahkemede görülmesini öngördü.

    9 Kasım 2005’de Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde, PKK davasının eski hükümlülerinden Seferi Yılmaz’a ait kitapevine 2 el bombası atılması sonucu bir kişi ölmüş, bir kişi de yaralanmıştı.

    Mahkeme kararıyla Seferi Yılmaz’ın telefonlarını dinleyen ve kendisine örgüt tarafından gönderilen bir paketi ele geçirmek için Jandarma İstihbarat görevlileri Yılmaz’ı yakın takip altında tutuyordu.

    Hakkari’den görevli olarak Şemdinli’ye giden astsubaylar Ali Kaya, Özcan İldeniz ve Haber elemanı Veysel Ateş, Yılmaz’ın işyerinde patlayan bombalardan sorumlu tutularak otomobillerinin içinde bulunan astsubaylar ve Veysel Ateş’i yakalayıp, eylemin sorumlusu olarak göstermişlerdi.

    Silahlarına, araçta bulunan diğer eşyalarına el konulan astsubaylar, örgüt üyeleri tarafından da tartaklanmıştı. İlçede başlayan olaylarda Atatürk büstü sökülmüş, Türk bayrağı da yakılmış, asker ailelerine dönük saldırılarda bulunulmuştu.

    Şemdinli olaylarını soruşturmakla görevlendirilen Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya, hazırladığı iddianamede, Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt’ın “Ben o astsubayı tanıyorum. İyi çocuktur. Suçluysa cezasını çeker sözlerini” mahkemeyi etkileme olarak değerlendirmiş, Büyükanıt, bir iş adamının sözlerine dayanarak “çete lideri” gibi gösterilmişti.

    İddianameyi hazırlayan Cumhuriyet savcısı Ferhat Sarıkaya, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararıyla meslekten ihraç edilmişti. Mahkeme, astsubaylar ve haber elemanını 39 yıl 5’er ay hapis cezasına çarptırmıştı.

    Van Cumhuriyet savcısı, mahkemenin kararını sanıklar lehine temyiz etti. Olay yerinde inceleme yapılmadığı, tanıkların dinlenmediği gibi gerekçeleri de ortaya koyan temyiz başvurusuna, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da katıldı. Tebliğnamede benzer gerekçeler daha ayrıntılı olarak belirtildi.

    Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 18 aydır tutuklu bulunan astsubaylar ile haber elemanı hakkında kararını verdi. Türkiye’nin en tartışmalı davası dünkü kararla yeni bir boyut kazandı. Mahkeme, astsubaylar ile haber elemanının davasının birleştirilmesini, soruşturmanın eksik yapılması, bilirkişinin dinlenmemesi, gösterilen tanıkların dinlenmemesini de dikkate alarak yeniden görülmesine karar verdi. Mahkeme, aynı zamanda davanın sivil değil, askeri mahkemede görülmesi yolunda karar verdi.

    İŞTE ÖNEMLİ SÖZLER

    Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin kararı, astsubayların bağlı olduğu Hakkari İl Jandarma Komutanlığı ile astsubayların tutuklu bulunduğu Van Askeri Cezaevinde de adeta bayram havası yaşattı. Mahkeme kararında şöyle denildi:

    “Devletin varlığını, bütünlüğünü korumakla görevli askeri personelin, Devletin varlığına ve bütünlüğüne yönelik saldırı yapan örgüt üyesi gibi addedilmesi, hayal gücünün de ötesinde gerçekle bağdaştırılamaz. “

  8. #7
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Salihli/Manisa
    İletiler
    7.141
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Şemdinli bir bakış açısı

    Ankara Ulus'ta meydana gelen patlamanın ardından Şemdinli vakası yeniden gündemde. Ha bugün ha yarın bir teori üretilir derken, haber kaynaklarının bugünkü sayfalarında rastladım bu teorilere.

    İddialar yine aynı, bu olayın arkasında da Derin Devlet (İddiada bulunanların ifadesine göre bu derin güç TSK) var diyorlar. Olayda bombaların cinsinden yola çıkılan bir varsayım var, bir de PKK'nın biz yapmadık, biz sivillere eylem düzenlemeyiz (!) eylem tarzımız da bu değil sözü...

    Birileri yine TSK'yı yıpratmaya çalışıyor...
    Havada Şemdinli kokusu var...

  9. #8
    Kayıt Tarihi
    Mar 2005
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Turkey.
    İletiler
    1.580
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Şemdinli bir bakış açısı

    TSK o tip bomba kullanmaz.

  10. #9
    Kayıt Tarihi
    Dec 2006
    Nerede
    Turkiye
    İletiler
    1.350
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Şemdinli bir bakış açısı

    Alıntı commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    -------------------------------------SORULAR--------------------------------------

    1- neden el bombaları aynı seri dedir?
    2- Devlet attıysa el bombalarını aynı seride nasıl ve ne yoldan ali kaya ya ulaştırdı.
    3- Devlet bu el bombalarını aynı seri de tedarik ettiyse, JİTEM e geçtiyse, bir uzman çavuş veya astsubay el bombası eğitimi almasına ve bunca askeri tecrübeye rağmen el bombaları neden umut kitapevi sahibi ve eski pkk lı seferi yılmaz ı öldürmedi?
    4- 30 AK 933 plakalı araç olay yerine çok uzakken neden halk patlama yerine değil de, araca doğru yürümüştür?
    5- ROJ TV nasıl oldu da bölgeden canlı yayına kısa sürede geçebildi?
    6- mutkili ali bu olaya çekilirken; bölgede pkk ya karşı etkin istihbarat yapması ve umut kitapevi faaliyetlerini çözmesi, MI5 in hem bu olay ile infial ve karışıklık projesi ve hem de pkk nın istihbarat noktasının deşifresi ile umut kitapevinde vazgeçilmesi etkili olmuş mudur?
    7- mitinglere çevre illerden katılımcı sempatizanlar nasıl oldu da ani bir organizasyon ile getirildi. Bu kadar para ve katılımcıların yol masrafı yeme içme gibi ihtiyaçları bu 700.000$ ile mi karşılandı?
    8- eğer JİTEM var ise ve bu olayı JİTEM yaptıysa gündüz halkın kalabalık olduğu bir anda neden yapıldı? seferi yılmaz başka şekillerde her halükarda öldürülemez miydi?. gece neden yapılmadı? JİTEM yaptıysa neden el bombası kullandı? Eğer JİTEM bu kadar güçlü ise ve derin devlet bu ucuz olayı yaptıysa el bombası ile neden yaptı. el bombaları ve a-4,c-4 ler pkk tarafından kullanılırken vali,emniyet ve jandarma yetkililerine karşı suikast girişimleri bölgede defalarca tekrarlanırken; bölge vatandaşı neden ayaklanmamış, neden nüfus cüzdanları yakılmamış ve neden dağa çıkılıp hesap sorulmamıştır?
    9- bölgedeki jandarma ekiplerinin daha önceki görev yerlerinin yine bu bölge olması ve bölgeye yeniden tayin edilmesi ve önceki dönemlerde pkk nın bu ekipler tarafından etkisiz hale getirilmesi MI5 ve pkk ile kuzey ırak ta ki kürt oluşumların hoşuna gitmiş midir?
    Şu haberdeki itiraflar bu sorulara cevap olabilir mi?

    ‘JİTEM’i ben kurdum, ben dondurdum’

    Ergenekon davası sanıklarından emekli Albay Arif Doğan HABERTÜRK’e konuştu ve çarpıcı açıklamalarda bulundu.

    Ergenekon davasının tutuksuz sanığı emekli Albay Arif Doğan, JİTEM’i kendisinin kurduğunu ve 1990 yılında kendisinin dondurduğunu söyledi. HABERTÜRK’e konuşan Doğan, Ergenekon ile ilgisinin olmadığını belirterek “Benim ilgim alakam JİTEM’ledir” diye konuştu.

    İstanbul Sultanbeyli’de bir sitede iki koruması ve bakıcısı ile solunum cihazına bağlı olarak yaşamını sürdüren Doğan, avukatı olan yeğenini pazartesi günü mahkemeye gönderip bir an önce ifadesinin alınmasını isteyeceğini söyledi. Diyabet, panik atak ve kalp hastası olduğunu söyleyen Doğan, “Hâkimlere yalvarıyorum, ölmeden benim ifademi alın, kayda geçin. Anlatacaklarım hem Ergenekon davasına, hemPKK ile mücadeleye ışık tutacaktır” dedi.

    ‘SES KAYDI BANA AİT’
    JİTEM’i tek başına, kimseden talimat almadan kurduğunu ve 1990 yılında tayini çıkınca kimseye sormadan dondurduğunu belirten Doğan, Eşref Bitlis’in ölümüyle ilgili ifadelerin yer aldığı ses kaydının kendisine ait olduğunu, ancak farklı konuşmalarındanmontajlandığını öne sürdü. Doğan, “Bitlis 1993’te öldürüldü. Ben 1990’da JİTEM’den ayrıldım. JİTEMo yılda öldü, bitti, 1993’te yenidenmi dirildi?” diye konuştu.

    ‘Ka..t Veli Küçük, beni Seda Sayan’la tanıştırdı’
    Veli Küçük’le ilişkisini, “Ben Yalova’da alay komutanıyken kendisi Edirne’deydi. Zaman zaman görüşmelerimiz olmuştur. Ama onunla ortak hiçbir yanımız, bağlantımız olmamıştır” sözleriyle anlatan Doğan, “1990’da tayinim çıktı. Veli Küçük’ün de tayini çıkmıştı.

    Güneydoğu’daydım. Veli Küçük denilen ka..t bana geldi. Ben ona JİTEM’i değil, Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı’nı teslim ettim” diye konuştu. JİTEM’in başına geçmesinin ardından Veli Küçük’le ilişkisini dondurduğunu ve 1990 yılından bu yana uzaktan yakından ilişkisinin olmadığını aktaran Doğan, “Ergenekon olayıyla bile bir arada olmadım” dedi.

    ‘ADIMI KULLANDI’
    Veli Küçük’ün emekli olduktan sonra tasvip etmediği olaylara girdiğini belirten Albay Doğan şöyle konuştu: “Bir ara bir firmada genel müdürdü. Bazı işler çevirip para aldığını biliyordum. Bazı yerlerde benimadımı kullanmıştı. Bunun hesabını sormaya gittim... Hatta o görüşmede Seda Sayan ile bir kabadayının kardeşi de vardı. Beni Seda Sayan ile tanıştırmıştı. Sabah gelmeden önce aramızda tartışırken bir adamını telefonla aradı. Benim söylediğim olayı anlattı. Telefondaki ses, ‘Paşam, o işten senin hesabına 150 bin dolar yatırdık. Devamı gelecek merak etme’ diyordu. Diyafon açık olunca her şeyi anladımve o an onunla ilişiğimi kestim. Demek ki, duyduklarım doğruydu. Veli Küçük benimkomutanımdı. Emirleri başımın üstüneydi. Ama o saatten sonra neyin başı üstünde olur, varın siz anlayın.”

    ‘Çatlı ile görüşürken yanımda bakan kızı vardı’
    Susurluk kazasında ölen Hüseyin Kocadağ ve Mehmet Özbay’ın (Abdullah Çatlı) çok değer verdiği dostları olduğunu belirten Doğan, “Yalova Jandarma Alay Komutanı iken bana gelmişlerdi. Termal Otel’de konuk ettim. Uzun uzun görüşmeler olmuştu. O kazadan sonra gazeteci Tuncay Özkan bana gelip kaza öncesi yani oteldeki görüşmelerle ilgili bilgiler almıştı. Kendisine Termal Otel’deki görüşmede bir bakanın kızının olduğunu da söylemiştim. ‘Yüreğiniz yetiyorsa yazın. Yarın tüm gazeteleri aldırıp bakacağım’ dedim. Ama kimsenin yazmaya yüreği yetmedi. Evet o görüşmelerde bir bakanın kızı da vardı” diye konuştu.

    ‘Kelle başı 3 bin lira alınırdı’
    JİTEM’in yapısını güvendiği Kürtlerin oluşturduğunu belirten Doğan, şöyle konuştu: “Bana çok önemli ve gizli bilgiler getirirlerdi. Akıl almaz istihbarat bilgileriyle donatılıyordum. PKK’nın yapacağı eylemleri önceden biliyordum. JİTEM aktifken, PKK ile mücadelemizi sürdürürken bölgenin sorumluluğunu Dicle’ye kadar aşiretlere vermiştim. Herkesin bölgesi ve sorumluları vardı. 10 bin elemanım vardı. Hepsinin ortak düşmanı PKK idi. Terörist öldürmek onlara çıkar sağlıyordu. Kelle başına 3 bin lira prim alıyorlardı. Ben onlardan daha az alıyordum. JİTEM oluşumunun içinde 620 kadın vardı. Operasyonlara onlar da gidiyordu. JİTEM aldığı istihbarat bilgilerine göre hareket ederdi, sınır ötesi operasyonlarda bulunurduk. Kilometrelerce uzakta sınırı geçip Kanas silahlarımızla kampları delik deşik edip dönerdik.”

    ‘Ergenekon’la alakam yok’
    Yapmadığım, bilmediğim olayın sorumluluğunu almam, konuşmam da” diyen emekli Albay Doğan, Ergenekon’la ilgili, “Ergenekon ile ilgili gözaltına alındım ve sorgulandım. Bana kiraladığım depoda çıkan 280 tane bombayı ne yapacaksın diye sordular. Dedim ki onlara pimlerini çekip bir yerinizde patlatacağım. Ya, benim bombalarla işim olmaz. Daha sonra bomba çıkmadığı söylendi. Zaten o düzmece bir olaydı. Ergenekon nedir biliyor musunuz? Her tarladan bir tezek, her şehirden bir p......gin bir araya gelip kurduğu bir şeydir. Benim ilgim alakam JİTEM iledir, Ergenekon ile değil” diye konuştu.

    ‘Kızım beni evine almadı’
    Emekli Albay Arif Doğan, hakkında yapılan asılsız ve kurgu haberlere karşı mücadele başlattığını söyledi. Kendisiyle ilgili çok ciddi güvenlik sorunu olduğunu belirten ve tutuklanması nedeniyle sağlığının bozulduğunu, ailesinin de kendisini terk ettiğini anlatan Doğan, “Serbest bırakılınca kızım beni evine almadı” diye gözyaşı döktü. Doğan, emekli maaşının yetersiz kaldığı için arkadaşlarının kendisine telefon kontörü gönderdiğini söyledi.

    ‘PKK’nın içinde adamımız vardı’
    *JİTEM’i kurduğum için hiç pişman olmadım. İyi ki kurmuşum. Öldürdüğüm PKK’lı sayısını hatırlamam bile söz konusu değil.
    * PKK’nın içinde bile adamlarımız vardı, bilgiler anında geliyordu... Operasyon dönüşü mermi hesabı yapardık. Yine Kürtlerden bir grup, leş hesabı yapardı, primler ona göre dağıtılırdı.
    * İzin derdimiz ve sınır derdimiz yoktu. Her yol Ankara misali.
    * Ben şimdiye kadar üç kez öldüm. Birincisi tutuklanıp demir parmaklıklar ardına atıldığımda. 25 yıldır dağlarda terör ile terörist ile mücadelede bulundum. Sağlığım terör yüzünden bozuldu. Bunu hak etmemiştim. Ne zaman ki Meclis’e PKK’lı Leyla Zana, Sırrı Sakık, Ahmet Türk, Orhan Doğan gibi adamlar sokuldu, ikinci kez öldüm. En kötüsü ve vahimi ise PKK’lıların davul zurna ve halaylar ile karşılanması. İşte bu beni bitirmiştir.
    * TV kanallarında, gazetelerde PKK ile ahkam kesenler masal anlatıyor. Erdal Sarızeybek, Bülent Orakoğlu, Mahir Kaynak, Osman Pamukoğlu, Hanefi Avcı, bunların anlattıkları masal, hikâye. Onların eline kâğıt parçası tutuşturup konuşturuyorlar. Benim kadar mücadeleci olamamışlardır. Onlar PKK’nın ‘P’sini, JİTEM’in ‘J’sini bile bilmezler.

    ARİF DOĞAN KİMDİR?
    1945’te Hatay Kırıkhan’da doğan Arif Doğan, 1971’de Trabzon İstihbarat Amirliği’ne tayin oldu, 1983’te Jandarma Genel Komutanlığı’nda görevliyken İstihbarat Grup Komutanlığı’nı kurdu ve 7 yıl başkanlık etti. 1998 yılında DYP’den milletvekili adayı oldu, ancak kazanamadı. Doğan’ın adı 1995’te Gümüşsuyu Askeri Hastanesi’nde ortaya çıkarılan sahte rapor skandalında da geçmişti. HaberTürk

+ Konuyu Yanıtla

Bu sayfada bulunan kavramlar:

Benzer Konular :

  1. Ergenekon' a Bir Bakış Açısı ( Öykü)
    İki farklı giriş yapacağım beğenen beğendiğini alsın beğenmediğiniz bana kalsın. İkiside iki farklı yerden ama ikiside benden iki değişik kitabın...
    Yazan: commodore1tr Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 20
    Son İleti: 01-03-2010, 03:25:35
  2. Bakış açısı
    KMK ile ilgili bir davada; 1 nci hakim önce; bütün kat maliklerinin davaya dahil edilmesi için dahili dava dilekçesi istiyor. (toplantılara katılan...
    Yazan: goktug26 Forum: Kat Mülkiyeti Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 03-08-2008, 22:23:29
  3. İdare Mahkemesinin tutanağa bakış açısı ?
    Huzur evinde kullanılan solunum cihazı kuruluşta bulunamdığından 3 kişi tutanak tuttuk.Valiye şikayette bulundum ancak 2 personele baskı yapılarak...
    Yazan: c.cevat Forum: Kamu Hukuku
    Yanıt: 5
    Son İleti: 12-06-2008, 16:15:46
  4. Adalet Bakanı'nın bakış açısı
    Gazetelerde Akbil'li Adaleti Şans Kurtardı manşetiyle yer alan, İETT otobüsüne konan bombanın patlamaması üzerine Adalet Bakanı'na gazeteciler...
    Yazan: Av.Fırat Bayındır Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 2
    Son İleti: 16-04-2006, 11:24:45
  5. Bakış Açısı
    Arjantinli ünlü golfçü Robert Vincenzo yine bir ödül kazanmis, ödülünü alıp kameralara poz vermiş. Ardından klubüne ugramış, eşyalarını toplamış....
    Yazan: commodore1tr Forum: Yaşam - Sohbet - Forum Oyunları
    Yanıt: 0
    Son İleti: 20-03-2006, 20:24:56

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.