(2007 de eşimle karşılıklı boşanma davası açtık. mahkeme eşit kusurlu bularak karşı tarafın maddi manevi tazminat taleplerini reddetti ve kızım için 175 tl tedbir eski eşim için 200 tl yoksulluk nafakası bağladı. evlilik sırasında eşimle aldığımız dükkanı da eşime bıraktım sanırım şimdi 300 ün üzerinde kira geliri vardır.)
2007-2008 tarihleri arasında duruşma görülme aşamasında eski eşim sigorta primlerini elden alarak çalışırken sgk kayıtlarına göre çalışmıyo göründü. tam mahkeme sonuçlanacakken hakim anjiyo olunca mahkeme bitecek diye sigorta primlerini yanlışlıkla yatırdılar. böylece çalıştığı ortaya çıktı. bende internetten sgk kayıtlarını mahkemeye sundum. mahkeme bunu kabul etmedi sgk dan kendi yazıyla istedi falan sgk nın cevap vermesi yaklaşık 5 ay sürdü. sgk dan primler yatmış , şu kadar yatmış falan diye yazı döndü. karşı taraf da güya duruşmadan 3 gün önce karşı taraf iş aktini fesh etmiş gibi bir yazı getirdiler. mahkeme bu sefer iş yerine yazı yazdırdı sgk primleri yine yatmadı falan filan. neyse bu şekilde mahkeme 8 ay kadar uzadı ve sonuçta iş yerinden gelen yazı çalışmıyo sgk artık prim yatmıyo olunca mahkeme de 2008 aralık ayında, sgk kayıtlarına göre primleri yatmış 4,5 hariç tutularak yoksulluk nafakası bağladı. hemen arkasından karşı taraf bu sefer maddi-manevi tazminat, yoksulluk nafakasının 200 den 800 çıkarılması ve çocuğumun ayda 2 olan görüş süresinin azaltılması isteğiyle 2009 şubatta yargıtaya temyiz isteğiyle başvurdu. fakat 2009 ocak ayından itibaren yine sgk internet kayıtlarına göre 2500 tl üzerinden primler yeniden yatmaya başladı. mahkemeye başvuramadım çünkü avukatlar yargıtay sonuçlanmadan başvurursan mahkeme reddeder bu sefer karşı tarafın mahkeme ve avukat masrafını da ödersin dedi. ben de sonuçlanmasını bekledim. geçen ay yargıtay sonuçlandı ve nafakadaki artırım talebini reddetti, maddi manevi tazminatı kabul etti. ben şimdi nafakanın kesilmesi ve şimdiye kadar ödediğim yoksulluk nafakasının geri ödenmesi için dava açmak istiyorum. bazı hukukçular parayı geri alabileceğimi çünkü haksız zenginlik ve kazanç elde edildiği için haklı olduğumu; bazı hukukçular ise yoksulluk nafakasının bir hak olduğunu bu yüzden de geri iadesinin söz konusu olmadığını bununla ilgili yargıtay kararlarının olumlu ve olumsuz yönde olduğunu söylüyorlar.
bu konuda bilgisi olan olumlu yargıtay ve genel kurul kararı hakkında bilgisi olan varsa ve paylaşırsa şimdiden çok teşekkür ederim.
(tamam kadınlar korunsun ama bu kadarı da fazla değilmi, karşı taraf yalancı şahitlerle dövdün sövdün dedi. yerel mahkeme 20 ay sürdü ortada kesin delil yok dedi birbiriyle verdikleri dilekçelerle olan çelişkileri de göz önüne alarak iddiaları reddetti. yargıtay karşı tarafın şahit beyanlarını baz alarak birden fazla şiddet uyguladı ve eşine hakaret etti koca ağır kusurlu kararı verdi. şimdi eski eşim benimle dalga geçiyo "herhalde evliyken dövmediğine çok pişmansındır" diyo. varmı böyle bir şey? 3 yıldır mahkemelerde uğraşıyorum olan biteni bir hakime anlattım sende niye boşanıyosun ortada çocuk var hem senin de hayatında kimse yokmuş git ikna et yeniden eski eşinle evlen yeni gelecek bundan iyi olmayacak kadınlar böyle boşver yaptıklarını işin içinde aldatma yoksa herşey affedilir diyo. bu nasıl mantık aldatma yoksa evlilik devam ettirilir ettirilmiyosa kocanın başını vuralım. yazacak o kadar şeyim var ki insanların nasıl cinnet geçirdiklerini şimdi çok daha iyi anlıyorum. evini aldı, arabasını aldı, dükkan var kira aldığı, söylediğine göre 3000 lira maaş alıyomuş, istediği zaman çocuğumu mahkemenin verdiği ayda 2 seferden fazla gösteriyo istemezse ayda 2 sefer bu nasıl bir dünya ve hala mahkeme devam ediyo ne çıkacağı belli değil tazminat ödeme olasılığım hukukçulara göre %99)