Kıdem ve ihbar tazminatında evrakta sahtecilik

[eylül özlem]

04.12.2009 tarıhınde doğum iznine ayrıldım.15 aralık 2009 tarihinde internet üzerınden ssk hızmet dökümünü kontrol ederken işten çıkartıldığımı öğrendım.iş yerı şahsıma işten çıkartıldığıma dair bugüne kadar ihtar çekmemiştir..işsizlik maaşıda almaktayım.yani işveren işten çıkarttığını kısmen kabul etti.doğum paramıda aldım.

bölge çalışma müdürlüğüne kıdem ve ihbar tazmınatım ödenmedi diye şikayet dilekçesi yazdığımda tarafıma gelen cevapta şirket tarafından bana nısanda ödeme yapılmış gözüküyor evrak üstünde..bende bunun üzerine bölge çalışma müdürlüğüne gidip evragı görmek istedim...

ücret bosrosu diye bir evrak ücret bodrosunun üzeri elle çizilip kıdem ve ihbar tazminatı yazılmış düzeltmenın yanında herhangi bir kaşe imza yok evrak elle düzenlenip yazılmış ve imzam aldığıma dair taklit edilmiş...
bu nasıl olur anlamadım ben bu parayı alsam aptalmıyım ne diye uğraşayım dediğimde bölge çalışma müdürlüğüne yapacak bişey yok mahkemeye gidin hakkını orda ara dıor bana ...bu nasıl iştir imzam taklit edilmiş ben para almadım aldığıma dair imzada atmadım zaten ...işverende bana çağrı yapması gerekmiyor mu posta yoluyla yada telefonla gel tazmınatı al die bunu kanıtlayamazmıyım ..tarafıma gelen bir ihbar yok işveren tarafından...

işin aslı evrakta sahtecilik var nısan ayında ben işverenle görüşmedim büyük suç değil mi bu yapılan...? neyine güvenerek böle birşey yaptı bu işveren anlamadım ..

birde iş yerım ilçede bense şu an ilde oturuyorum ..ilde cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunsam olur mu ? yoksa iş yerım ilçe die oradaki adliyede ki iş mahkemesine mi gitmek lazım ?

cevaplarsanız çok sevinirim ...

[eylül özlem]

beni konuyla ilgili aydınlatacak avukatlarımız yazarlarsa çok memnun olurum...
yada benim başıma gelen başka arkadaşlarında başına gel dimi acaba ?

[Av.Abbas Bilgili]

Anladığım kadarı ile, siz doğum izninde iken, sizden habersiz işten çıkışınız yapılmış ve ihbar ve kıdem tazminatınız için de belge üzerinde tahrifat yapılarak ödenmiş gibi gösterilmiş.

İhbar ve kıdem tazminatı ödenmiş gibi gösterilmiş ise ve işsizlik ödeneğinden de yararlanıyorsanız, "geçerli fesih" şeklinde çıkış yapılmış demektir. Bu durmda süre geçmediyse ve diğer şartları da varsa işe iade davası açabilirsiniz. İşinize son verildiğini öğrendiğinizden itibaren bir ay içinde açılması gereken bir davadır ve anlattıklşarınızadn bir aylık sürenin geçip geçmediği tam anlaşılamıyor. Ama ihbar ve kıdem tazminatı için alacak davası açmanız da mümkündür. Parayı almadığınızı ve imzanızın takit edildiğini, sahte belge düzenlendiğini iddia edeceksiniz. Zaten mahkeme böyle bir durumda imza incelemesi yaptırır. Ayrıca, işe iade davası açma koşulları yoksa ayrıca, kötür niyet tazminatı da açmanız mümkün. Çünkü hem sahte belge olayı var ve hem de doğum izninde işinize son verilmiştir. Bunlar kötü niyetli davtranıştır. İş hukuku doğum yapanları ve yapacak olanları (hamileleri) korur.

Davayı şirket merkezinin bulunduğu yerdeki veya işiniz yaptığınız yerdeki iş mahkemsinde (iş mahkemesi yoksa asliye hukuk mahkemesinde) açmanız gerekiyor.

Kolay gelsin.

[eylül özlem]

abbas bey verdiğiniz cevap için çok teşekkür ederim...

ben aralık 15 de işten çıkışım yapıldı.sanırım 1 aylık süre geçti

merak ettiğim işveren bana kıdem ve ihbar tazminatı ödeyeceği zaman şahsıma telefonla yada posta yoluyla gel paranı al diye çağrı yapması gerekmiyormu ?

tarafıma yapılmış ne posta nede telefon yoluyla yapılmış bir çağrı yok burdan mahkemede kanıtlayamazmıyım ?

bu dava ne kadar sürer ?

bana direk olarak cumhuriyet savcılığına gidip suç duyurusunda bulanacaksın denildi ? suç duyurusunda bulunmam yeterlimi yoksa ayrıca iş mahkemesınede mi dava açacağım ?

yani süreç nasıl işleyecek benım için ne yapmalıyım?
teşekkürler ...

[Av.Abbas Bilgili]

Bugüne kadar size ödeme yapılmadıpına göre veya ödeme için çağrı da yapılmadığına göre, işverenin kendiliğinden ödemeye niyeti yok demektir. Bu durumda iş mahkemesinde tazminatlarınız için alacak davası açmanız gerekir. Bu davada ödemenin yapılıp yapılmadığınn ispatı işverene düşen bir sorumluluktur. İspatı, anacak sizin imzanızı taşıyan bir belge, makbuz, ibraname vs. veya hesabınıza yattığına dair banka kaydı, banka dekontu ile olmalıdır. Bunların dışında ispat şekli yoktur. Örneğin tanık ile ispatlaması mümkün değildir. yani bu tür ödemlerin yapılıp yapılmadığı konusunda tanık ifadesine itibsar edilemez.

Savcılık, size tazminatlarınızn ödenmesi konusunda karar veremez. savcılığın görevi, olaydaki suçla ilgildir. Sizin olayınızda sahte imza olayı suç niteliğinde oldupğundan, savcı bu sahte imzayı atanı ve attıranları cezalandırmak için soruşturma yapar, ciddi bulursa ceza mahkemesinde ceza almaları için dava açılmasını ister. Yani bu ceza konusunun size tazminat ödenmesi işlevi yoktur. Sadece, savcılık ve ceza yargıalamsındaki deliller iş mahkemesindeki davanızda delil olarak işinize yarayabilir.

Kolay gelsin.

[eylül özlem]

ilginize ve verdiğiniz cevaba çok teşekkür ederim...

ben hastanede taşeron firmada çalışmaktaydım...Araştırmalarıma göre hem firmayı hemde hastaneyı mahkemeye vermem gerektiği söylenildi bana çünkü kamuda hizmet verdiğim için hastaneyide ilgilendiriyormuş siz de bu görüşe katılıyormusunuz ?

kamuda işin içine girerse ödeme yapar sana deniliyor yani köşeye şıkışmış olur bir nevide olsa ?

paramı illaki tahsil edebilirim değil mi ? dielimki kazandım davayı ben parayı elden almak istemıyorum yani yüzlerını dahı görmek istemıyorum bankaya yada ne bılım tc me yatamaz mı bu para ?

saygılar ...

[ismail kılaz]

İşvereniniz kamu işyerinde taşeron,yani alt işveren konumunda. İşçi alacakları konusunda alt işverenle birlikte asıl işveren de sorumludur. Ancak bunun olabilmesi için bazı şekil şartlarına uygunluk gerekir. Davanızı kazanmanız ve işvereniniz paranızı ödemeyi kabul ettiğinde ödemenin banka hesabınıza yapılmasını isteyebilirsiniz. Haciz yolu ile tahsil ettiğinizde ise zaten alacağınızı icra dosyasından tahsil edersiniz.

[Av.Abbas Bilgili]

Kamu veya özel olmasından değil, asıl işveren - alt işveren (taşeron) olmasından dolayı hastane de sorumludur.

1)Davanızı isterseniz sedece taşeron firmaya,

2) İsterseniz sadece hastaneye (yani sağlık baknalığına)

3) Ya da isterseniz aynı davada ikisini de davalı gösterip ikisine birden açabilirsiniz.

Hastane sağlık bakanlığına bağlı olduğu için hastaene yerine Sağlık Bakanlığı'nı davalı göstermelisiniz.

Bence 3. yolu tercih edin.